Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 MAVIS1»3ÇARŞAMBA •••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GÜNCEL
CÜNEYT ABCAYÜREK
• Baştarcfi 1. Sayfada
lenni ha/al kırıklığına uğratarak "değişik bir Cumhur-
başkanı izlenimi vermeyeceğini duyuruyordu.
Oysa, 4ün gerçekten hareketli bir gündu. SHP lideri
İnönü. 1000'dakigruptoplantısını "milletvekilleriyle ikili
götüşmeerini tamam/ayamadığı" gerekçesiyle saat 11.
3C'a, neoanse, Demirel'in adaylığını resmen açıklama-
sından scnraki saate ertelemişti. Belki de iki lider arala-
rında anlişmışlardı Inönü, destek konuşmasını, ancak
adaylığır resmileşmesinden sonra yapabileceğini De-
rnirel'e djyurmuş olabilirdi.
SHP grjbundaki Demirel karşıtı oyların artacağı kay-
gısmdanmı yoksa demokratik bir desteğin başıyla so-
nunun ajnı tempoda olması gerektiğine inandığından
mı, elbete anlaşılmıyor. inönü. Başbakan'a, sadece
üçüncü turda değil, bütün turlarda destek oyu kullanıl-
masını rica ediyordu.
Ama, tem o sıralarda, dostsaydığı kimilerinin telefon-
larına yanıt vermeden -belki konuşmak istemediğinden-
bir göre\ nedeniyle Antalya'ya uçan TBMM Başkanı
Cindoruk -çoğu kişiye sürpriz gibi gelen, bize göre bek-
lenılen- bir açıklamayla parti liderliğine, doğal olarak
Başbakailığa "aday olmayacağmı" açıkladı.
Ehline oy
Bir yerde bu davranış, DYP'deki delege oyunları diye
isimlendnlen kongresini yapanların yeni delegelerini
olağanüstü kongreye göndermesine yönelik GİK kararı-
na bir tepki sayılabilirdi. Bir yerde, Demirel'in ayrılma-
sından sonraki geçici dönemi ha2irlanarak geçirmek ve
sonra, kasım ayındaki olağan kongrede bütün siperleri
yıka yıka genel başkanlığa gelmek gibi uzun, ama özenli
bir taktiğın eseri olabilirdi.
Kısacası, beklemek ve görmek!.. Cindoruk'un siyasal
stratejisi. böyle özetlenebilirdi.
Resmi açıklamasında bir gerekçe bulmak olanaksız-
dı. Ne var ki, "beklemek" sözcüğünü kullanıyor, "Siya-
sal yerleşmenin demokrasimizi zenginleştiren ve gele-
ceğe onurlu örnekler verecek doğrultuda sonuçlanma-
sını yürekten diliyor ve bekliyorum. Böyle bir bekleyişe
küçük bir katkıda bulunmayı yararlı buldum" diyordu.
Demirel ise adaylığını ilan etmeden önceki dakikalar-
da milletvekillerine -ola ki Cindoruk'a- "Çankaya, hükü-
met ve partı genel başkanı seçimlehnin gizli kapaklı,
saklı biçımlerde değil, yasalara, tüzüklere göre cereyan
edeceği' güvencesini veriyordu.
Anlaşılan Başbakan dünkü gazetelere bakmış, Cum-
hurbaşkanlığı'na soyunan Demirel'in parti içinde oyun-
lar tezgâhladığına işaret eden haberlerin kendi kamuo-
yuna "şüphe tohumları atmasından" kaygılanmıştı.
Bu nedenlerle, yeni-eski delege tartışmalannın gide-
rek alevleneceğini sezen, daha doğrusu deneyimli bir
siyasetçi olarak gelecekteki tehlikeleri gören Demirel,
"parti içine atılmak istenen 'fitneye' alet olunmaması-
na " çalışıyordu.
DYP'de -bugün için, yannlarda neler olur, elbette bi-
linmez- bir maç başlamadan bitiyor, daha doğrusu bir
süre için erteleniyordu.
Cumhurbaşkanı adayı Demirel, -daha önce de değin-
diğimiz gibi- dün de bnümüzdeki cumartesi başlayacak
turları ve almacak sonucu, partilere değil, 448 milletve-
kilinin özgür iradesine bağlıyor, "emanetiehline verme-
ye herkesin katkıda bulunması'nda ısrar ediyordu.
Bu istekte buiuourkeo, benzetmesi hayli üginçti:
Milletvekilleri "siyaset kasketini gardıropta bırakma-
yacaklardı."
Yani? Gelip "ehline" oy vereceklerdi, vermeliydiler!
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Isınkı J
Metcorolojı Genel Müdur!ugü"nden dlınan bılgışe gore. \urdun ıç \e hau
kesımlen çok bulutlu. İç Ege, ^kdenız, Bau Anadolu'nun batiM >agışlı \c
gokgürultulü *ağanak >ağışlı otekıverlerparçalıbuluilugeçccek Havası-
cakhgında onemli btr değışıklık olmavacak Dcnı?lenmızdc nbgar, Baıı
Karadenı/de y\du \e karaycl. Doğu Karadenu de gundoğu^u \e po>raA
Ak.denız'degünhaüii \e kara>el. dıger denızlenmızde \tldi7 ve povrazdan
3-5 kuv\etındc. saaııe 10-21 denız mslı hizla esecek \ an Golü'n'de ha\a
parçalı bulutîu gs
Amsterdam
Amman
Atına
Bagdat
Bonn
Brufcsei
Cenevre
Cezaytr
Frankfurt
Lefcoşa
f-etersburg
Loodra
Madr»d
Mılano
Moskcva
Munıh
Oslo
Parıs
Prag
Rıyad
Rotna
Vryan*
Y 14
A 21
A 21
A 28
Y 15
Y 13'
B ' 8 '
A20'
Y 16
Y 19
Y22
-
Y 13"
Y 17-
A 21 *
Y 17
Y 17
Y 14
-
Y 13'
B21
A 4 0 '
A 19
A24'
Yağmurlu ı Bulutlu Sısli $ Güneşli § K a r İ 1
BaşbakanlıkkavgasıANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Vekili
veTBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk. dün sürpriz bir açık-
lama yaparak, "DYP Genel
Başkanbğı'na ve Başbakanlığa
aday olmadığıru" açıkladı. Cin-
doruk'un açıklamasında, önce-
iken TBMM'de dağıtılan yaah
açıklama. DemireFin Cumhur-
başkanı adaylığını resmen açık-
lamasının keyfıni yaşayan
DYP'liler arasmda şok etkisi
yapü.
Cindoruk açıklamasında,
cumhurbaşkanlığı seçimleri ne-
ki gün yapılan DYP Genel 1da- deniyle gelişen tarüşmalar ve
re Kurulu'nda alınan ve kendi- arayışlann demokrasinın doğal
sinin "önünü kesmeye yönelik"
olduğu yorumunu yaptığı ka-
rarlann etkisi olduğu belirtili-
yor. Cindoruk'un DYP'nin ha-
zirandaki olağanüstü kongre
yerine, kasım ayında yapılacak
olağan kongreyi hedeflediği de
bildiriliyor.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, Cumhuriyet'e yapüğı açık-
lamada, Cindoruk ile görüşece-
ğinı bildirirken, haziranda
yapılacak kongrede İçişleri Ba-
sonuçlan olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı seçiminin ar-
dından oluşacak siyasal düzen-
lemelerin de kamuoyunun gün-
demine girdiğine dikkal çeken
Cindoruk, açıklamasında daha
sonra şöyle dedi:
"Siyasal yerleşmenin demok-
rasimizi zenginleştiren ve gele-
ceğe onurlu örnekler verecek
doğrultuda sonuçlanmasını yü-
rekten diliyor ve bekliyorum.
Böyle bir bekleyişe küçük bir
kanı Ismet Sezgin'in DYP Ge- katkıda bulunmayı yararlı bul-
nel BaşkanbğYna aday olma dum. Cumhurbaşkanı seçimin-
olasılığı güçlendi. Sezgin, parti-
nin ve teşkilatlann istemesi ha-
linde aday olabileceğini açıkla-
dı.
den sonra bir paninin genel
başkanlığına ve Başbakanlığa
aday degilim. Yüce Meclis Baş-
kanlığı'nı, süresi bitene kadar
genel başkanın performansını
değerlendirecek. hem de tarüş-
malardan annmış daha demok-
raü'k bir ortamda genel başkan-
lık yanşına girme olanağı bula-
cak.
Demirel devrede
Cindoruk, kongrelerle ilgili
olarak GİK'te alınan karan
TBMM Başkanlığı konutunda
değerlendirirken, konunun ga-
zetelerde de "Cindoruk'un
önünü kesme" biçimınde yansı-
ülması üzerine Demirel devreye
gjrdi. Demirel, dün DYP Kas-
tamonu Milletvekili MüniftsJa-
moğlu ve Memduh Yaşa'yı ko-
nu>oı görüşmek üzere Cindo-
ruk'a gönderdi. İslamoğlu. dün
sabah Antalya'ya hareketinden
önce Cindoruk'u konutunda
ziyaret eden İslamoğlu, Cindo-
ruk'a Demirel'in "Buniar yan-
sıtıldığı gjbi değil. Kongrelerin
normal mecrasında işlemesi
için alınan kararlardır. Kendi-
sinin önünü kesmek gibi bir
amaç yoktur" mesajını iletti.
Cindoruk
OLAYLARIN
ARDENDAKÎ
ÇERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
dir. Çünkü gerek Bosna'da,
' gerek Dağlık Karabağ'da sü-
regelen uluslararası edilgin-
lik, elleri kolları bağlı Türk
kamuoyunda büyük bir geri-
rlim yaratıyordu.
- Ancak üçlü ültimatomun
önerdiği program uygulana-
tıilecek midir?
-• Ermenistan ve Azerbaycan
-üstünde etkili üç ülkenin or-
tak bir girişimle devreye gir-
mesi iyimserliği arttırıyor.
"Yeni Dünya Düzen/'nin her
' yerde karamsârlık yaratan fi-
• reler verdiğini görmesi, belki
1de Amerika'nın işi sıkı tutma-
-sı için bir etken olacaktır.
Bosna'da
Lramsarlığ
birölçüdedağıtabilmek, belki
de akıllıca düşünülmüş bir
taktiktir.
Bununla birlikte aşırı iyim-
serliğe kapılmanın da gereği
yoktur; Kafkasya sorununun
kökleri derinlerdedir; çözüm-
lenmesi de zaman alacaktır.
Erivan, masaya oturduğu
gün fiili durum bakımından
güçlü ve avantajlı konumda
olmazsa hiçbir şey sağlaya-
mayacağının bilincindedir.
Sonuçta Ankara, "Erme-
nistan'a birkaç bomba salla-
madan" uluslararası ilişkiler
alanında akıllıca çalışılarak
bir şeyler yapılabileceğini
kanıtlamış oluyor ki dış politi-
kayı mahalle kahvesi hava-
sında tartışmaktan medet
uman çevreler için bu olay
yararlı bir ders içeriği taşı-
maktadır. Bunun dışında ye-
niden oluşan dünya dengele-
rinde Türkiyenin konumu da
DYP Genel İdare Kurulu'n-
da (GİK), önceki gün Demı-
rel'in isteği üzerine benimsenen
"kongre planı"na kızan Cindo-
ruk'un gece kendisinin genel
başkanlığa adav olmasını iste-
yen bazı genel merkez yöneticı-
leri ve milletvekilleriyle görüş-
tüğü öğrenildi.
Cindoruk, önceki akşam
GÎK'in karanrun belli olmasın-
dan sonra Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlarken, "Gelişmele-
rin dışında>im. Ben tarafsızhğı-
mı koruyorum" demekle yetin-
di. Cindoruk, "Ben adayım de-
medim ki hiç" dedi.
Cindoruk'un gecenin ilerle-
yen saatlerinde milletvekilleriy-
le yaptığı görüşmelerde ise De-
mirel'in kongrelerle ilgili yak-
laşımını sert ıfadelerle eleşürdi-
ği öğrenildi.
Cindoruk'un bazı il delegele-
rinin yenilenmesini "önünde
bir engel" olarak görmediğini
söylediği, ancak yaklaşımın de-
mokratik olmadjğını vurgu-
ladığı belirtildi.
Edınilen bilgiye göre, Cindo-
ruk, Demirel'in yaklaşımını,
"bir maskenin düşmesi" olarak
niteledi ve bu girişimin ardın-
dan da cumhurbaşkanlığı seci-
minde DYP'nin de fıre verebile-
ceğini ima etti.
Cindoruk, günün ilk saatleri-
ne kadar süren temaslan ve de-
ğerlendirmelerinin ardından
karannı verdi ve dün sabah,
Antalya'da düzenlenen Tür-
kiye-AT Karma Komisyonu
toplanüsına katılmak üzere
Ankara'dan aynlmadan önce,
TBMM Başkanlığı Basın ve
Başbakan Demirel cumhurbaşkanbğı adaylığını açıklayınca
DYP'liler tebrik kuyruğurta girdiler. Demirel'i ilk kutlayan ise
Devlet Bakanı Cavit Çağlar oWu.Fotoğraf:A.A)
sürdürmeyi onurlu ve yüksek Ancak, Demirerin islamoğlu
bir görev sa>iyorum. Desteğin-
den ötürü kamuoyuna, basını-
mıza ve değerli milletvekillerine
sonsuz teşekkürlerimi ve saygı-
lanmı sunuyorum."
Cindoruk'un haziranın ilk
haftasında yapılması program-
lanan olağanüstü kongrede
aday olmayacağını acıklaması-
na karşın, kasım ayında yapıla-
cak olağan kongreyi hedefledi-
ği öne sürüldü. Kendisineyakm
çevreler, Cindoruk'un "çeşitli
oyunlar ve planlarla gidilen bir
kongrede tartışmalann arasın-
da yer almak istemediğini" dile
getirdiler. Bu çevrelerin değer-
lendirmelerine göre. Cindoruk,
TBMM Başkanlığı'ru ekim a>ı-
na kadar sürdürecek. Hemen
,„ _,, — •„ f - -r ardından da kongre için çabş-
ancak böyle olayların somut Halklajhşkıler Daıre Başkanı - m a y a b a ş l a y a c a ^ cindoruk
yoğunlaşan ka- göstergeleriyle ortaya çıka- na gönderdi.
Azerbaycan'da caktır. +++ Cindoruk, Antalya yolunda
böylece, hem Başbakanbk gö-
revini de üstlenecek olan yeni
Demirel: 60 milyonu kucaklayacağım
ANKARA (Cnmhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Süleyman
'Demirel, dün DYP grup top-
lantısında, milletvekillerinin
ayakta alkışlan arasında Cum-
hurbaşkanbğı'na adaybğını
C&çıkladı. Milletvekillerine "Ba-
na verdiğıniz her görevi. her
•zaman sizi önünüze baktırma-
yacak şekılde yapmadım mı?"
diyen Demirel. "Şayet 9. Cum-
hurbaşkanlığı görevini ifa etme
'vazifesi bana verilirse, herkes
şundan emin obnabdır ki Tür-
~kiye rahat bir ülke olacak, hu-
kukun üstünlüğü olacak, ana-
'"yasal bir Cumhurbaşkanı
olacak'' diye güvence verdi.
..Olaym "sadece kendisini Çan-
kaya'ya çıkarma olayı obnadı-
'ğını" vurgulayan Demirel.
"l
'Olay, Zincirbozan'ın Çan-
kaya'ya çıkanlması ola>ı da
* değildir. Olay. Türkiye'nin ihti-
.laller dosyasındaki son kaydı-
nm silinmesi olacaktır" dedi.
Demirel aynca. "DYP üzerinde
yapılmak istenen spekülasyon-
-lann hiçbirinin olmayacağını"
• söyledi.
, 'Hassas günlerdeyiz'
i Başbakan SülejTnan Demı-
!" rel, grup toplantısına girerken
[ uzun süre ayakta alkışlarla kar-
şılandı. "Hassas günler" yaşan-
.^dığına dikkat çeken Demirel,
milletvekillerinden, "daha bir
süre telaşa ve duyduklanndan
yanbş hükümlere kapıbnama-
lan"nı rica etti. Demirel, her
şeyin kuralına göre işleyeceğini,
"hiç kimsenin ayak oyunu id-
diası olmayacağını" vurgulaya-
rak şunlan söyledi:
'Fitneye aldırmayın'
"Ne Çankaya, ne hükümet
için kimsenin telaşa kapüması-
na gerek yoktur. Her şey açık
cereyan edecektir. Partinin
kongre yıbdır. Kongreler tüzü-
ğe ve takvime göre yapılacakur.
Bunlann öne, arkaya abnması
söz konusu değildir. Benden
duymadığınız hiçbir şey bana
ait değildir, arkadaşlanm fitne-
ye gülüp geçsinler."
Çöp faciasından duyduğu
üzûntüyü dile getiren ve 1 Ma-
yıs kutlamalannın olaysız geç-
mesi nedeniyle milletı kutlayan
Demirel. dış politikaya ilişkin
görüşlerini de uzun uzun anlat-
tı. Demirel, gazetecilerin bek-
lentilerine dikkat çekerek "Gel
oraya, diyor basın mensuplan"
dedi ve Cumhurbaşkanlığı ko-
nusuna geçti. Cumhurbaşkanı-
run halk tarafından secilmesi-
nin kendi tezleri olduğunu be-
lirten Demirel. sözlerini şöyle
sürdürdii:
"Yalnız şu anda bunu ger-
çekleştirme imkânı yok. Uzun-
ca bir süre Cumhurbaşkanlığı
boş bırakılamaz. Bız cumhur-
başkamnı halkın secmesi tezi-
mizden vazgeçmiş değiliz. O
olduğu takdirde yeni düzenle-
meler gerekecektir. Cumhur-
başkanının halk tarafından
seçilmesinin bugün pratik olası-
bğı yoktur."
DYP grup başkanvekilleri.
Demirel ile yapüklan görüşme-
de, öteki parti yetkililen ile te-
maslanndan edindikleri izle-
nimleri aktardılar. Grup baş-
kanvekilleri, Demirel'e. özelbk-
le muhalefet partilen grup
yöneticilerinin. karşısında bir
ret cephesi oluşturmadıklan
yolundaki sözlerini ilettiler. De-
mirel'in. bu durumdan "mem-
nuniyet duyduğu" öğrenildi.
Demirerin grup başkanvekille-
ri ile yaptığı görüşmede, kendi-
sini Cumhurbaşkanlığı'na aday
gösteren 180 imzab önergenin
TBMM Başkanbğı'na ne za-
man verileceği konusu da görü-
şüldü. Demirel'in, önergenin
bir süre daha bekletilmesinden
yana olduğu bildirildi. Önerge,
önümüzdeki hafta içinde
TBMM Başkanbğı'na verile-
cek.
Emaneti ehline verin
Demirel. daha sonra Cum-
hurbaşkanlığı seçiminde grup-
lann. milletvekillerinin "tema-
yülü olabileceğini, ancak bir
grup disiplini kısıtlaması olma-
yacağını" söyledi. Demirel.
kimsenin zihnini çelmeye çabş-
madığını vurgulayarak
"TBMM'nin bütün üyelerinin
sorumluluğu var teker teker,
grupiann değil. Herkes sorum-
hıdur. Herkes emaneti ehline
vermeye katkıda bulunacakür.
Çankaya'ya ehlini çıkarma,
emaneti ehline verme meselesi
Türkiye'de siyasetin üstünde
düşünülecektir. Milletvekilleri-
nin bu meselede başka bir kas-
keti olacaktır, o da milletvekilli-
ği kasketidir" dedi. Görevi
devralacak kişinin tüm Tür-
kiye'nin cumhurbaşkanı olaca-
ğına dikkat çeken Demirel. saat
11.25'te adaylığını açıkladı. De-
mirel. "Bir süredir, "Henüz
aday bile değilim' diyordum.
Bugünden ıtibaren herhalde bu
lisanımı degiştireceğim. Tema-
yülünüzden bana görev düştü-
ğünü anlıyorum ve bunu onur
sayıyorum. Bana verdığiniz her
görevi. her zaman. her yerde si-
zi önünüze baktırmayacak şe-
kilde yapmadım mı?" dedi. Bu
sözler üzerine milletvekilleri
ayakta uzun süre kendisini al-
kişladılar.
Karar Meclis'in
Demirel. "9. Cumhurbaş-
kanbğı'nı yapmak kısmet olur-
sa ülkenin en garip köşesine
kadar her yeri kucaklayacağıru,
60 milyonu kucaklayacağmı,
bu görevi Cenab-ı Allah'ın ver-
diği tüm gücüyle yapmaya çalı-
şacağıru" söyledi. Demirel, söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Cenab-ı Hak hayırlı etsin.
Bu konunun bundan sonraki
kısmı TBMM'ye aittir.
TBMM'nin vereceği karan
saygıyla karşılayacağım. Her-
kes hür vicdanıyla hareket
araabğıyla gönderdiği bu me-
saj da Cindoruk'u karanndan
vazgeçiremedi.
Demirel, gelişmelerle ilgili
olarak dün Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada, Cindoruk üe
görüşeceğini söyledi. Demirel,
Cindoruk'un genel başkanbğa
ve başbakanlığa aday olmaya-
cağı" açıklamasını anımsata-
rak şunlan söyledi:
"Bu çeşh şeyler partiınizin iç
işleridir. Ben partimizin iç işleri-
ni böyle orta yerde tartışmam.
Arkadaşlanmızla basın aracıb-
ğıyla görüşmem. Sayın Cindo-
ruk benim parti arkadaşımdır.
Beyanatında benim değerlen-
dirmemi gerektiren bir durum
yok. Kongrelerin ileri ya da geri
abnması söz konusu değil. Bel-
ki bir anlaşmazhk vardir. Ben
kendisiyle konuşunım."
Cindoruk'a yakm milletve-
ederse. bizim misyonumuz yen-
ne gelir. Olay sadece benim, bir
DYP'linin Çankaya'ya çıkması
olayı değil. Olay, Zincirbozan'-
ın Çankaya'ya çıkması, taşın-
ması olayı da değildir. Zincir-
bozan'dan Çankaya'ya uzanan
yolda olay, DYP'nin büyük ve
şerefb misyonunun tescilidir.
Olay, Türkiye'nin ihtilaller dos-
yasındaki son kaydmın da silin-
mesidir. Bunun onuru da hepi-
mizin. DYP üzerinde yapılmak
istenen spekülasyonlann hiçbı-
ri olmayacaktır. DYP ısmarla-
ma ya da ızinle kurulan bir
parti değildir. DYP birmisyon-
dur."
4
Allah utandırmasın'
Demirel, sözlerini "TBMM,
şayet DYP grubunun temayü-
lüne uygun bir karar alır da 9.
Cumhurbaşkanlığı görevini ifa
etme vazifesini bana verirse,
herkes şundan emin olmalıdır
ki Türkiye rahat bir ülke ola-
caktır, hukukun üstünlüğü ola-
caktır, anayasa devleti olacak-
tır, anayasal bir cumhurbaşka-
nı olacaktır" diye noktaladı.
Demirel. "Allah utandırmasm"
diyerek kürsüden inerken. mil-
letvekilleri, uzun süre kendisini
ayakta alkışladılar.
DYP'li 180 milletvekili tara-
fından imzalanan ve Demirel'i
Cumhurbaşkanlığı adaylığına
önören önergenin bugün saat
U.OO'deTBMM Başkanbğı'na
veribnesi bekleniyor.
killerinin, her şeye rağmen Cin-
doruk'un hazirandaki olağa-
nüstü kongrede aday olması
için kendisine baskı yapacakla-
n bildıriliyor. Aynca bu millet-
vekillerinin, olağanüstü kongre
öncesi yapılması GİK karann-
ca saptanan 8 ilin kongresinin
de ileri tarihe abnması için hare-
kete geçtikleri öğrenildi.
Sezgin
Lumhurbaşkanı Vekili Hü-
samettin Cindoruk'un DYP ge-
nel başkanlığı yanşından çekil-
mesiyle, genel başkanbk ve baş-
bakanlık için en güçlü aday ola-
rak gösterilen içişleri Bakanı
İsmet Sezgin, olağanüstü kong-
rede aday olabileceğini açık-
ladı. Sezgin. Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada. "Teşkila-
tım \ e parti grubum, 'seni bura-
da görmek istıyoruz" derse,
bundan onur duyanm ve parti-
mı 1996 seçımlenne iküdar par-
tısı olarak. birlik ve bütünlük
içerisinde götürmek için elim-
den gelen her türlü gayreti gös-
teririm" dedi.
Sezgin, "Olağanüstü kongre-
de aday mısınız?" sorusuna.
"Az önce de belirttiğim gibi.
teşkilatım ve parü grubum be-
ni orada isterse. evet aday
olabilirim" yanıtını verdi. Sez-
gin. "Sayın Cindoruk'un genel
başkanlık yanşından çekilmesi-
nı nasıl karşılıyorsunuz?" soru-
su üzerine de "Sayın Cindoruk
partimizin değerli bir mensubu-
dur. Partimizin genel başkanb-
ğıru yapmıştır. Aldığı karara
saygı duyuyorum. Ancak. bu
konuda^sürimda herhanp bir
yorum yapmıyorum" dedi.
Cindoruk'a karşı Cavit Çağ-
lar'la birlikte hareket eden Dev-
let Bakanı ömer Barutçu ise ge-
nel başkanlık için "favon aday-
lannın" Devlet Bakanı Tansu
Çiller ile Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan olduğunu açık-
ladı.
Barutçu
Büyük illerde kongrelerin
öne abnarak yeni delegelerle
büyük kongreye gjrmeleri ko-
nusunda. "Hiç farketmez.
DYP'nin büyük kongre delege-
leri doğrusunu bulur. DYP ileri
gidecektir. bir hız alacaktır. Hız
kazandıracak bir bderi DYP
kongresi çıkanr" değerlendir-
mesini yapan Barutçu, bu for-
mülün Cindoruk'un önünü
kesmeye yönebk olduğu iddia-
lanna da şu karşılış verdi:
"Cindoruk'un önünü kim
kesiyormuş? Büyük kongre de-
legeleri kimsenin tapusunda de-
ğil ki. Delege. eğer bu partiyi
ileriye Cindoruk götürecekse,
onu seçecektir, o getirmeyecek-
se başkasını seçer."
Barutçu, Demirerin kongre-
yi beklemeden, Başbakanbğa
kendisine yakın bir ismi atama
olasılığı konusunda, "Bilemi-
yorum. Demirel demokrattır.
Demokrat kişiliğinden ödün
vermez. Danışmadan, kimse-
nin nabzmı tutmadan bir şey
yapmaz benim tanıdığım De-
mirel" görüşünü dile getirdi.
Barutçu, Cindoruk aleyhine
söylediği sözler nedeniyle Muğ-
la Milletvekib Latif Sakıa'nın.
kendisine "çatal-bıçak" çektiği
iddialanyla ilgili olarakda, "La-
tif benim çok yakın arkadaşım.
Abartılan bir hadise. O gün
oturuyorduk, birtakım konuş-
malar oldu. Ben çataldı. bı-
çaktı. o işlerden anlamam. O işi
bana kimse de yapamaz" dedi.
DYP kulislerinde gözler,
Çağlar ekibinin destekleyeceği
adaya çevrildi. Cindoruk'un
adaybktan çekilmesinden son-
ra. kongrede tek ismin aday ol-
ması yönünde anlaşmaya va-
nlabileceği olasıbğına da işaret
edilen kulislerde Barutçu-Top-
tan yakınlaşmasma dikkat çe-
kibyor. Barutçu'nun Toptan'ı
"favori" göstermesi, Çağlar
ekibinin Toptan'a destek vere-
bileceği yorumlanna neden ol-
du.
Toptan
Milli Eğitim Bakanı Köksal
Toptan da, Cumhuriyet'in ko-
nuya ilişkin sorusunu yanıtlar-
ken, olağanüstü kongre için Ba-
rutçu ile temas arayabileceği
kapısını kapatmadı. Ömer Ba-
rutçu ile daha önce ihtilafa dü-
şen Toptan, "Barutçu benim 40
yıllık dostum. Benim hakkımda
iyi düşünmesi son derece do-
ğal" dedi.
GÖZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
bancı dil okutan okullara 91 bın kişi başvuruyor. Bu
okullara ancak 9 bin öğrenci alınıyor...
Adaletsizliğin çocuk kesimindeki sayısal dökümü böy-
ledir. Cumhuriyet bu sayıları vererek en gerçekçi, en
doğru, en sağlıklı 23 Nisan yazısını yayınlamış bulunu-
yor.
işte sorun budur. Sorun 1700 okulsuz köye okul aç-
mak, ilkokulu bitiren her çocuğa ortaöğrenim yolunu
açık tutmak ve okulları bitiren gençlere iş alanları bul-
maktır.
Bizlerin yazar olarak görevleri de bu adaletsizlikleri
sergilemektir.
Sokaklarda ayakkabı boyacıhğı yapan minik yavrula-
rabakın. Onlarda çocuk... Âraba tamircilerindeki.yüzle-
ri, gözleri, yağ-pas içindeki çıraklara bakın. Onlar da ço-
cuk. Büyük kentlerin ışıklı bulvarlarında, ellerinde kirli
bezlerle camları silip, beş-on kuruş bahşiş almak için
kendilerini arabaların önlerine atan küçücük çocuklara
bakın. Evet, onlar, onlar da çocuk.
Yüreklerimiz bu çocuklarla birlikte atmalıdır.
Korunmaya muhtaç 5 milyon çocuğa el uzatamazsak,
1 buçuk milyon çocuğu boğaz tokluğuna çalışmak zo-
runda bırakırsak, bir yılda 35 bin çocuğun ölümüne en-
gel olamazsak, devlet olarak, çocuklara karşı görevimi-
zi yapıyoruz diyebilir miyiz?
Devletin görevi, bütün yurttaşlarına eşit hizmet götür-
mektir. Eşit hizmetin aritmetik ölçüleri yoktur, ama 1700
köyde okul yoksa, 5 milyon çocuk bakıma muhtaçsa, yıl-
da 35 bin çocuk hastalıktan ölüyorsa, 1 buçuk milyon ço-
cuk boğaz tokluğuna enağırişlerde çalışmak zorunday-
sa buralarda yerine getirilemeyen görevler, yapıl-
mayan hizmetler söz konusudur.
Hep birlikte bu adaletsizliklere çözüm bulalım. önce
gerçek nedir, bunu saptayalım. Sonra çözüm yollarını
düşünelim.
Diyecekler ki..
- Gelişiyoruz...
Yaşayan her organizma büyür. Hiç şüphesiz, Türkiye
de belli kesimleri ile gelişiyor, büyüyor. Lüks tüketimde,
toplumun bazı kesimlerinin Avrupa zenginlerine taş çı-
karttıkları da biliniyor. Toplum, bazı kesimleri ile büyür-
ken, toplumun başka kesimleri de yoksulluğa itiliyor.
Eski solcu yazarların bir zamanlar "istanbul dükalığı"
adını verdiği lüks tüketimli yaşam düzeyi, bugün bu sol-
cu yazarları da işveren sofralarının değişmez mezesi
yaptı ve Avrupa özentisi lüks yaşam düzeyinin bugünkü
atmosferi içinde felsefe kırıntılarına katık edilmiş nice
beyin salatası, her türlü adaletsizliği laf cümbüşü ile
unutturma yanşına girdi.
Artık ne okulsuz köyler, ne 5 milyon çaresiz çocuk, ne
küçücük yaşlarında, bir lokma ekmeğe karşılık geceya-
rılarına kadar çalıştırılan çocuklar akla geliyor.
Varsa yoksa, bu çarpık düzenin ayrıcalıklı kalelerinde
yılışık kahkahalarla dolaşıp, holding masalarının, işve-
ren sofralarının ve şık salonların gülleri olmak..
Ve bunca adaletsizliği yazıp çizenlere karşı işveren
sofralarından aferinler almak için sinsi elenseler çekip,
çelmeler atmak. Her türlü cinayet örgütüne ve yeraltı
dünyasına karşı savaşanları, protez esprilerle iğnele-
meye kalkmak...
*Bir yazarın görevini, bu yazann yaşadığı toplumdaki
adaletsizlikler belirler. Birtoplumda, 5 milyon korunma-
ya muhtaç çocuk varsa, 1700 köyde okul yoksa, yılda 35
bin çocuk ölüyorsa, 1 buçuk milyon çocuk çalışmak zo-
rundaysa, üç-beş dışsatım şirketine ihale edilmiş dûze-
ne "gerçek liberalizm geldi" diye alkış tutulmaz.
Böyle bir düzene alkış tutan bir eski ilerici yazar, kendi
kendini yuhalıyor demektir.
Bu yol çetin bir yoldur. Bu yolun çetinliğini, yıllardır bu
yolda yürüyenlerle, üç-beş aylık hapisten sonra ürküp,
aynı yoldan geri dönenlere sormak gerekir...
Orhan Veli yıllar önce sormuş:
Bu düzen böyle mi gidecek?
Destekleyin, sorumluluğu
üstleniyorum
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü, DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Süleyman Demirel'-
in Cumhurbaşkanbğı adaybğı-
nı destekledigini açıkladı. İnö-
nü, milletvekillerinden de, De-
mirel'e bütün turlarda oyun-
lara gerek duymadan, inanarak
destek vermelerini istedi. İnö-
nü, SHP'li milletvekillerinin.
Demirel'e verilecek destek yü-
zünden yoğun eleştirilere hedef
olacaklan yolundaki göriişleri-
ni yanıtlarken, "Bu olayın so-
rumluluğunu üstleniyorum.
Sizlerden, bu şartlar altında oy
vermenizi istiyorum" dedi. De-
mirel, SHP grubu sonrası İnö-
nü' yü arayarak, kendisine te-
şekkür etti.
İnönü, dün SHP grubunda
yaptığı konuşmada, SHP'nin
CHP'nin devamı olmasına kar-
şın, yeni bir akımın temsilcisi
olduğunu, CHP'nin fıkir varb-
ğının kendilerinde devam ettiği-
ni, kurduklan koabsyonla bu
varlığı daha olgun bir noktaya
getirdiklerini söyledi. İnönü,
Demirel'i destekleme konusun-
daki düşüncelerini aktardıktan
sonra, milletvekillerine şöyle
seslendi:
'DemirePi destekleyin'
"Şimdi bu çerçeve içinde bi-
zim yapmamız gereken şey,
Sayın Demirel'e inanarak des-
tek vermektir. Sayın Demirel'in
iyi bir Cumhurbaşkanı, tarafsız
bir Cumhurbaşkanı olacağına
inanarak. ona destek vermek-
tir. Bu gehşmelerden
çıkardığım sonuç, bizim şimdi
adaybğını açıklamış bulunan
Sayın Demirel'e. Cumhurbaş-
kanbgı seçiminde destek verme-
mizdir, şüphesiz bu seçimleTde
grup karan abnmıyor, her mil-
letvekili kendisi kendi vicdanı-
na göre karar veriyor. Ama be-
nim size tavsiyem, bizim Sayın
Demirel'e bugüne kadar ahenk
içinde çabştığımız bir insan ola-
rak. tarafsız Cumhurbaşkanı
olarak davranacağına
inancımızla, bir insan olarak
şimdi Cumhurbaşkanlığı seçi-
minde ona yeni hizmetler yap-
ma fırsatı verecek bu seçimde
ona oy vermektir. tavsiyem bu-
dur. L'manm bu tavsiyemi din-
lersiniz, Bir defa verip bir daha
vermemek gibi oyunlara hiç ge-
rek yoktur. Dürüst olarak
inandığımız bir çaba ve dav-
ranış olarak, bu oyu her seçim-
de vermenizi öneriyorum."
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, Demirel'in Cumhurbaş-
kanbğı adaybğını desteklemek-
le çok eleştiri alacaklannı dile
getiren eleştirilere "Bu olayın
sorumluluğunu ve eleşürilenni
üstleniyorum. Sizlerden bu
şartlar altında da oy vermenizi
istiyorum" diye bir konuşma
yapü.
SHP grup toplantısından
sonra Başbakan Süleyman De-
mirel'in konuşmasından dolayı
SHP Genel Başkanı İnönü'yü
arayarak teşekkür ettiği öğre-
nildi.
Gûrkan karşı çıkıyor
İnönü'nün konuşmasından
sonra söz alan Grup Başkanve-
kili Aydın Güven Gürkan, De-
mirel'in başta SHP olmak üzere
parti gruplannın desteğini ara-
madığını belirterek, kendisine
hedef olarak 226 oyu aldığını.
adaybk sürecini erken seçim
gözdağıyla başlattığını, Demi-
rerin açıkça iyiniyetli ve içten-
likli uzlaşmalar aramak, kamu-
oyunda ve siyasal partilerde var
olan tarafsızbkla ilgili kuşku
ve kaygılan gidermek yerine si-
yasal zorlamayı yeğlediğini bil-
dirdi.
Demirel'in bu yönteminin,
Özal'ın kendini seçürme biçi-
minden çok farkb olmadığmı
aktaran Gürkan. şöyle konuştu:
"Anlaşılan odur ki, Sayın Baş-
bakan SHP'nin ne pahasına
olursa olsun, hükümet ortakb-
ğını sürdürmek isteyeceğini, bu
nedenle de kendisini destekle-
mek zorunda kalacağını düşün-
müştür. Sayın Demirel'in bu iz-
lenimi elde etmiş obnası, bugün
yaşadığımız ve yann daha da
büyuklerini yaşayacağımız zor-
luklann başlangıanı oluştur-
muştur. Sayın Demirel'e bu izle-
nimin veribniş obnasını, büyük
bir haksızbk sayıyorum ve içüne
sindiremiyorum." Daha sonra
söz alan Ankara Milletvekib
Mümtaz Soysal da. Demirel'in
adaybğına karşı görüşlerini tek-
rarladı.