22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6NJSAN1993SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GUNCEL CU1NEYT ARCAYUREK • Baştarafi 1. Sayfada müş Grafiğl yükselen her olayda olduğu gibi, bunda da "başımıza gelecekleri daha önceden söylediğini" özen- le belirterek "Dişimizi göstermezsek bu iş halledilmez" buyurmuş. Dişimizi nasıl göstereceğimizi açıklıyor. Genel bir ilke koyuyor: "Türkiye'nin şimdi 'askeri opsiyon dahil' daha kararlı şekilde hareket etmesini" istiyor. Ermenistan'ı durdurmak için "askeri bir müdahale" öneriyor. Olanağı var mı yok mu? TÖ'ye göre, var! Bir örnekle destekliyor öneriyi; "Kıbns'a nasıl çıktık? Bu harekâtakarşıçıkıldımı?''diyor. Sadece elmalarla armutlan değil, geçmişi yeterince bilmeyenlerin ya da belleği zayıf kamuoyunun zihnini de karıştırmayı amaçlıyor. Kıbns'a Türk askerinin, uzun süre Batılılarca yadsı- nan uluslararası antlaşmaların verdiğı haklara dayana- rak çıktığını, Ada'daki gelişmeler karşısında sonunda uluslararası dirençlerin kırıldığını sanki bilmiyormuş gi- bi bugünkü Azerbaycan'la Kıbrıs'ı benzeştirmeyeçaba- lıyor. ABD gibi dünya patronu bir devletin Irak'a ancak BM kararlarınadayanarakaskeriharekâtdüzenlediğiniunut- muş görünüyor, hatta bilmezlikten geliyor. İşteokadar" Bir süredir hükümet politikalarıyla koşut davrandığı söyleniyordu. Huylu huyundan vazgeçmiyor; Ermeni- Azeri çatışmasında askeri bir müdahaleyi meşru göste- recek elimizde hiçbir dayanak yokken hükümet politi- kasına tam ters düşen irdelemelere girişiyor. Batılı devletler, savaşın BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülmesine bile sıcak bakmazken, üstelik Türkiye'- nin başvurulanna -örneğin Yeltsin- "Benirn de endişele- rim var" diye yanıt verip Erivan'ı sert biçimde uyaracak daha ileri bir adım atmazken; biz, askeri müdahaleyi neye, hangi temele dayanarak yapacağız ya da askeri müdahaleyi dünya kamuoyuna nasıl anlatacağız? Böylesi olasılıklar sorulduğunda Başbakan Demirel, "Türkiye bütün dünya ile köprüleri atamaz ki... Askeri bir maceraya girebilir miyiz? Hayır!" diye yanıtlıyor. Batılıların "endişeli" göründüğünü, "Ama işte o ka- dar " diye eleştirisel bir ek yaparak söylüyor. Ermenistan'a geçişlerin "bir süre askıya alındığını" yineleyen Demirel; bu kararın "Ermenistan'ın işgal etti- ği topraklan boşaltana kadar süreceğini" açıklıyor. "Sabrı tükenmiş bir Türkiye"ri\n izleyeceği politika ne olacak? Görünen o ki askeri müdahale dışında hemen her şey! HAVA DURUMU Meteoroloji Genel Müdurlüğu rclen alınan bilgiye gore, yurdun batı kesimlefi parçal1 txılutlu. Marmara nın batısı ıle kıyı Ege sağanak yağışh. öteKı yerler az bulutlu ve açık geçeceV. Hava sıcaklığı bıraz daha artacak Rüzgar. guney ve batı, yurdun doğu kesimlerinde ku- zey ve balı yönlerden haH. ara sıra orta kuvvette esecek Denızlen- mizde ruzgar, Batı Karadenız, Marmara, Akdenız ve Ege'de kıbte ve lodostan 4-16 deniz milı hızla esecek Van Göliınde hava. parçalı bulutlu geçecek. TÜRKİYE Adana Alyon Ajrı Ankara Anulya Aydın Bursa ÇanakUle Oyarbakır Edırnc Erzurum Eskrçerur IslanbuJ Izmır Kars Konya Samsun Trabzon Zooguldak 'DE A 19' e 10 • A 6 ' A 14' A 21" Y 16" Y 14" Y 14 ' A 15' Y 13' A 8 ' B 13" B 14 " Y 17 " A 7" B 12' A 15' 8 12' B 12' 7 0 -4 1 7 b 3 a 2 4 2 2 7 S -3 0 6 7 6 DÜNYADA AmGterdam Y 10 ' j Yağmurlu ı Bulutlu Sisli Güneşli Radyo yasağı Cindoruk'ukızdırdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- onlarca televızyon susturuldu, izin verdiğı ölçüde özgür oldu- îüklerin sırunnı iktıdarlann rostı) - TBMM Başkanı Hüsa- bunlan susturarak biryere va- ğunu belirten Cindoruk, "Ba- tayin ettiği bir ülke tam demok- mettin Cindoruk hükümcti topa ramazsınız. Bunlan kanun içi- sın Konseyi'nin bize sunduğu r a t değildir. Eğer bir ülkede tutıu. Cindoruk. ••Yüzlerce ne sokmak, yasal hale getirmek hiçbir öneriyi yasalaştırama- özgürlüklerinsınınnıyasalarve radyo ve onlarca televizyonu görevimizdir. Devlet bunu yap- dık. Bir küçücük yazı için 220 anayasa çiziyorsa, o ülke öz- susturarak bir ycre varamazsı- mıyorsa, onun yeniden organi- milyon lira para cezasına mah- gürdür. 1982 Anayasası insan nız. Mikrofonlan susıurulan zasyonuiçinoturupdüşünmeli- kûm edilen gazeteciler hâlâ hak ve özgürlüklerini kısıtlayan yiz. Mikrofonlan susturulan Yargıtay karannı bekliyor. bir anayasadır. Bu anayasanın bir ülkede. konuşacak bir mik- ~ ' ' •-•-•-•—J -' • -••- rofon bulduğum için kendimi şanslı sayıyorum" dedi. İktidarlann radyo ve televiz- yon gibi bir medyayı hiçbir de- var diye sordu. TBMM Başkanı Cindoruk. Erken uyarı, faciayı önledi • Baştarafi I. Sayfada Ankara asfaltı üzerinde kurul- muş bulunan Kursan Kimya AŞ, tcsisini sökerck içınde ka- lan atık maddeleri dereye bo- şalllığı için Merl IrmağVnda bulunan canlılann ölümüne yol açtı. Şehır içme suyu da bu ırmaktan sağlandığı için suya kanşan zchir nedeniyle cumhu- riyet savcjhğına. şuç duyurusun- da bulunduk" diye konuştu. Alınan bilgilere göre Kursan Kimya AŞ adına faaliyct gösle- rcn kimyasal yağlan erilme tesi- si, bundan 1.5 yıl kadar önce Kavak ilçesindc faaliyete başla- raporunu verdiği zaman Sam- dı. Sahipliğini İbrahim Özcan'- sun vc Kavak'a su vcrilcccğini ın yapüğı tcsis bundan bir süre açıkladılar. Irmak boyunca Aromatık çözücü ve sanayi ar- lığı imalalı yapan tesisi Çankı- nh bir vatandaşın satın aldığı taşınırken de 30'ar tonluk dört lank içcrisindc bulunan zchirli atıklan bir kanal suyuna akıta- rak Mert Irmağı'na verdiği öğ- rcnildi. Öle yandan Samsun Belediye Başkanı Yardımcısı Tansu Te- kin Gıda Kontrol Şubc Müdji- rü Tevfık Erkut ve beraberindc- ki bir heyct dün Kavak ilçcsine gclerek taşınan Kursan tesisle- rinde incelemeler yaptılar. Yet- kililer Hıfzıssıhha'nın içilebilir bir ülkerde kendime konuşabi- lecck bir mikrofon bulduğum için şanslıyım" dedi. Cindoruk SHP'nin tüzük kurultayı ve DYP'nin gençlik kurultayı yap- masını eleştirerek "Kendi ya- saklannı kaldırmayan siyasi virdekaptırmakistemediklerini partilerin yaptıklan bu toplan- ve ülkede bunun için geçmişdö- tılann demokrasiye ne katkısı nemlerden beri çeşitli kavgalar yaşandığını anlatan Cindoruk, şöyle konuştu: dün Ankara Barosu tarafından düzenlenen Avukatlar Günü toplantısında, özel radyo ve te- il-vizyonlann kapatılması kon- sunda sert eleştirelerde bulun- du. Radyo vc TV'lerin kapatıl- masının demokratlıkla bağdaş- madığını bildiren Cindoruk. "Bir ülkede radyo ve televizyon tekeli varsa. o ülke demokrat sayılabilir mi? Başka ülkelerde insanlar özgürce düşüncesini, radyo veya TV dalgalanyla ya- yabiliyor da Türkiye'de bu ol- muyorsa. Türkiye özgür ve demokrat diyebilir misiniz? Te- mel sorun budur" dedi. Bu konudaki anayasa soru- \ a s a k l a r kaldinlsin nunu gidermenin ve boşluğu doldurmanın görcvleri olduğu- nu belirten Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de organ ve organ- lann görevt bellidir. Bizden başka kimse düzeltmeyecektir bu işi. BM mi düzeltecektir. yoksa AGJK mi düzeltecektir? Türkiye'deki radyo-televizyon örgütlerinin özgürlüklerini biz düzelteceğ»^ Karar organi bi- "Devlet televizyonunu sade- ce tarafsız değil, özerk ve özgür yapmalısınız. Bir ülkenin de- mokratik olduğunu anlamak için gittiğiniz ülkenin devlet te- levizyonuna bir bakın, örneğin Saddam Hüseyin. Hafız Esad veya Yeltsin saatlerce konuşa- biliyorsa, o ülke demokrat de- ğildir. O ülkede demokrasi yoktur. Başka ölçüte de ihtiyaç yoktur. Devlet televizyonunu açıp saat tutun, bakın kim 10 dakika. kim 15 dakika konuşu- yor? İşte radyo-televizyon yasa- sının çıkmayışının sebebi." ğ g ziz. Teknoloji hukuku aşmıştır. Hukuk yenik düşmüştür, ama bunun sorumlusu hukuk değil- dir. Hukuk ihmaller karşısında k d i TBMM gündemine demok- ratikleşmeyi sağlayacak deği- şikliklerin getirilmesi halinde çabuk yasalaşabileceğini anla- tan Cindoruk kendi yasaklannı kaldırmayan siyasi partilerin tüzük değişikliğini de yapsalar gençlik komisyonu da toplasa- lar bunun demokrasiye hiçbir katkı sağlayamayacagını söyle- di. Cindoruk şöyle devam etti: "Anayasası hür ve demokrat olmayan bir ülke nasıl demok- rat olabilir. Hak ve özgürlükleri ancak kelimesinin ardına sığı- amip gibi kendi kendine çoğa- narak smırlayan bir anayasanın önce faaliyetine son verdi. Fab- rikanın söküm işlemleri de cu- martesi ve pazar günü yeni sa- hibi tarafından tamamlandı. yüzlerce ölü balıklar göze çar- parken ağır koku da çevrcde in- celeme yapanlan rahatsız ede- cck boyullardaydı. lan organizma değil ki. Kapatılan radyo ve TV'lerin konuşan Türkiye'nin simgeleri olduğunu vurgulayan Cindo- ruk, "Türkiye için gerçekten yakışıksız bir durum ortaya çıkmıştır. Yüzlerce radyo ve y y yaşattığı insanlar nasıl hür ola- bilir. Türkiye'de özgürlükler anayasanın ve hukukun güven- cesi alunda değildir. Çünkü anayasa yargıyla, yargı anaya- sayla sınırlıdır." Türkiye'de basının iküdann S!NEMA«TİYATRO« SERGİ • GÖSTERİ • BEYAZPERDE LTD. • 231 71 74 T.C.KÜLTÜR I) ııınilM BAKANLIGI I7LV LLI I I I A I I l ' NİSAN 1993 OYUNLARI T C KÜLTÜR BAKANLtĞI G'se Tei: 324 22 10 / 248 ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ 1908 Arropa O m n - En tyi POm Mlroslaw Baka • Jack Globlsz Yönetmen: Kraystof Ktewslow»kl 12.15/14.3(V16.30/19.00/21.15 P.tesi / Salı / Çar*.: 12.15/14.30/16.30 KÖY ENSTÎTÜLERİVE ÖTESİ Mahmut Makal 20.000 lira (KDVİçinde) Çafdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağatoğlu-lstanbul Ödcmeii göaderiİBez. Bunlar ortadan kaldınlmadık- bugüne kadar değiştirilmemiş ça Türkiye'de insanlar başlan olması gecikmedir, ihmaldir. göğe değinceye kadar hürdür Son seçimlerden bu yana bu deme hakkına siyasetçiler de konudaki gecikmeler hiçbir ba- hukukçular da sahip değildir. Bugün Türkler Champs- Elysee'de, Broadvvay'de yürü- yebiliyorlar, ama Atatürk Bul- van'nda yürüyemiyorlar. En büyük mülki amirin size Etlik Kasalar'da toplanma izni ver-p mesi yürüyüş ve gösteri hakkı mıdır" dedi. Yargı üvey evlat Türkiyede bu koşullarda "Adalet mülkün temelidir" de- nemeyeceğini söyleyen Cindo- ruk, konuşmasını şöyle sürdür- dü: "Türkiye gerçekten demok- rat mı? Demokrasinin ve özgür- g haneye sığdınlamaz." Cindokuk'un sözleri uzun süre alkışlandı. Cindoruk bü- tün bu sorunlann çözümü için siyasi partilerin lümünü uzlaş- maya çağırarak sözlerini şöyle tamamladı: •'Demokrasiyi hak edenler demokrasiyi kurarlar. lktidar partilerini göreve çağınyorum. Iküdar olmanın sınavı iktidar- da verilir. Gelsinler demokra- tikleşmenin tüm sartlannı yasa- ma organlannda gerçekleştir- sinler. Hükümet ve muhalefeti bu konuda yasama organına saygılannı göstermek için tar- tışmaya, konuşmaya ve.uzlaş- maya çağınyorum." Özal: tşgali kabul edemeyiz Haber Mcrkezi - Enncnis- tabii olduğunu belirten Özal, tan'ın Azcrbcycan topraklannı "Bu konuda karşımızaçıkanlar fıili işgalinin 'kabul cdilcmcz' olabilcceklir. Ancak, bu ilişki- olduğunu belirten Cumhurbaş- lcri bazmaya, kimscnin gücü kanı Turgut Özal, Enncnis- ycimcycccklir" dedi. tan'a dcslck olan ülkeleri uya- Özbckislan Cumhurbaşkanı rarak, "Türkiye bu konuda gc- js |a m Kcrimov da, basın lop- rcken herşeyi yapacaktır" dcdı. lanlısında yaptığı konuşmada, Özbckistan'da bulunan Ermcnislan'ın Azcrbaycan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, topraklanna girmesinc karşı ol- dün Türkiye ilc Özbekistan ara- duklannı vurgulayarak, iki ül- sında tarihlcn gclcn küllürcl dc- kc arasındaki savaşın durduru- ğcrlcnn oluşmasıoda büyük lup^sarunun hsnşcı yallacdan, pay sahibi olan ünlü cdebiyalçı masa başında çözülmcsindcn vc dcvlcl adamı Ali Şir Nevai'- başka çare bulunmadığını kay- nin anılını zijyarct ederek, çe- dctti. Ermcnistan-Azcrbaycan lenk btrakü. Özbckislan Parla- savaşının arkasında büyük dcv- mentosu'nda bir konuşma ya- lctlcrin bulunduğunu ilcri sürcn pan Özal, "Milli devlet olarak Kcrimov, Azcrbaycan'ın Er- ycnidcn yapılanmanızda, dc- mcnistan karşısında yenik du- mokrasi, insan haklanna saygı ruma düşmcsindc ise bu ülke vc piyasa ckonomisi prcnsiplc- içindcki iktidar kavgasının ro- rini csas almanızdan. laikliği lünün büyük olduğuna dikkal korumanızdan büyük memnu- çckli. OperaSahnasiANURA 0EVUT TİYATBOSU TANBUL DEVLET TİYATBOSU J.loct-1 DAMDAKİ KEMANCI AJontfn PRENSIGOR (5 Nkvi 1993 Saat: 20.00) O4 H u i 1993 Soat: 15.00)O Nen 1W3 Soot 20 00XGalo) (21 Nten 1993 Soat- 20.00) ır»; Trtul Ûmtfıönıır SEV1L BERBERİ(UoaynoOp»ra«ntan L 2RYANOVA. M. IMtH. OiMfa F«MKXycnu ndanYENKNVARA1M* GEÜNT SAVAŞTOBGUMJKA0M-* BENUMKMUŞMVCK KÛÇÛK BURJUVUVAUlfl (10 Nfean 1993 Saah 20 00) ROMEO VE JUUET MCI80UM SAVAS Y0R0UNUIU0MLAR BlRŞİMMZOrUN 90RUSTURIM PAGUACCI (14 Ntoan 1993 Saah 20 00) (8 Nkan 1993 SoaT: 20.00) MODERN DANS TOPLULUĞU (10NMnlW3Saaf: (17 Nkon 1993 S o a t X > m HÛZNÜN CDSKUSL1 MTKCtfC CAWWW SOFBAS Itanln M U Op«a v AMmnTumMl 5AV4S VCROUNU OCK JW GALABALE (15-22-26 Nkan 1993 Saat: 2aOD) ÇOCUK BALESİ GÖSTERİSİ (23N»or, 19»ÎSoof 11.00) (ÇooJt Bayrom nedeniyt* üasBıt d a n e t * ) OperetSahnesi BENİIARKAIMŞIUYOK UCANŞEUSIVE LA SERVA PADRONA n» Nban 1»W » o * 20.M)ADANA OeVLET TİYATBOSU BMRDEVUTTİYATROSU OOOOT»V)BE»li£l»CEll G00OTGEL0I YUZ Ü (HMlM Çacuk Onınu 1 UBm) (11 -18-25 f*on 1993 SaaM 1 00)(6N«anl«3Soat:2CL00) MÜZİKALDEN MÜZİKALE OBolOnO (13 -20-27 Nbar l9v3Soat:2a(II) llUFESTBtSAKUSlCTU *HT»l.r» OEVLET T1YATBOSU SERSEM KOCANH «USNAZ KAB6I • »tattd T t ı * BURSA DEVLET TIYATROSU •HAOIÛLDORSEHEONKCH TRABZON D£VLET TIYATROSU 21 YERLEŞIK 22 TURNE SAHNESİHDE 53 DEĞİŞİK OYUNLA *3« TEMSİL 3 OSCARLI FILM ENİYİ Kadın Oyuncu Sanmt Yönetmeni Senaıyo UTavrltmmsı AKTHONY HOPKJNS »VANESSA REOGRAYE HELENA BONHAM CAffTER • EMMA THOMPSON BirJAMESIVORYRImi »lfe«C«ncd»ıiHl»rM40SCARU Bir clnayetle bir idam arasmda fark var mı? niycl duyuyoruz" dedi. . Cumhurbaşkanı Turgut Özal ilc Özbckislan Cumhur- başkanı İslam Kcrimov rcsmi görüşmclcrin lamamlanmasın- dan sonra ortak bir basın top- lantısı düzenlediler. Cumhur- başkanı Özal basın ioplanlısın- da, Ermnistan'ın Azcrbaycan lopraklanna saldırmasıyla or- taya çıkan son gclişrnclcrc dcği- ncrck, Ermcnistan ilc Azcrbay- can arasındaki sorunun , "Ka- rabağ sorunu" olmaklan çıkıp, "Ermenistan'ın Azcrbaycan _ Kerimov, Cumhurbaşkanı Özal'ın ziyarctinin iki ülke ara- sındaki ilişkılcnn gclişmesine büyük katkı sağlayacağmı da belirterek. "Bu iki ülke halkını hiçbir şey ayıramaz" diye ko- nuştu. özal'la birliktc Özbckistan'- da bulunan Dışişlcri Bakanı Hikmel Çclin, Ermcnislan- Azcrbaycan savaşı konusunda Ankara ile sürckli tcmas halin- de olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanlığı Müstcşan Özden Sanberk'e BM Güvenlik Kon- topraklannı fıili işgal harckcti- sçyi'nin bu konuda harekcte gc- nc dönüştüğünü" söylcdi. çirilmesi için gcrekli girişimlcr- Özal, Özbckislan Cumhur- de bulunulması lalimalını ver- başkanı Kerimovia yaptığı gö- diğini açıklayan Çclin. aynca rüşmclcr sırasında da bu konu- büyük •"•"-'--- * - ' — ' J ~ ' - : yu ele aldıklannı belirtti. Son gelişmeler karşısında Orta As- ya Türk Cumhuriycllcri'nc yapmakta olduğu gezisindc de- ğişiklik yapmasının "ımkan da- hilinde" olduğunu ifadc cdcn Özal, "Ermenistan'a deslck olanlan agkça ikaz cdiyorum. Türkiye bu konuda gcrckcn hcrşcyi yapacaktır" diye ko- nuşlu. Toplantıda, Özbekistan'daki görüşmclcrlc ilgili bilgi dc vcrcn Ozal, iki ülke arasındaki ilişki- lcrin arzu edilen yöndc gclişıiği- ni söyledi. Türkiye'nin Orta Asya vc Kafkasya'daki ülkclcr- ülkelerin Ankara'daki büyükclçilcrinin bakanlığa çağnlarak, son gelişmeler ko- nusunda bilgi tealisindc bu- lunulmasını istcdiğıni bildirdi. Ermenistan'ın banş yolunda yapılanlan algtlamadığını belir- ten Çelin, BM Yüycsi olan iki ülke arasındaki bu sorunun mullaka çözülmcsi gercği üzc- rindc durdu. Sorunun bütün dünyanın sorunu olduğunu ifa- dc cdcn Çetin, "Elcklriği, pet- rolü, unu olmayan bir ülkenin bu kadar ağır silahlarla bu sal- dınyı nasıl yaplığını sordu ve Ermcnislan'a Türkiye üzerin- dcn yardım ulaşlınlmasına izin verilmeyeccğini söylcdi.dc çok yakın ilişki kurmasının Uçuşlann tünıüyasak ANKARA(Cuınhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Ermcnislan'a uyguladığı ambargoyu daha da scrtlcştircrck Türk hava sahası- nı Ermenistan'a lümüyle ka- pattı. Devlet Bakanı ve hükü- mcl sözcüsü Akın Göncn dc, Ermcnistan bağlantılı, tarifcli vc larifcsiz lüm uçuşlann Türk hava sahasından gcçişlerine son vcrildiğini bildirdi. ANAP, Er- mcnistan saldınsı konusunda Mccliste gcnel görüşme açılma- sını istedi. Birlcşmiş Millctlcr Güvenlik Konseyi'nin bcş daimi ülkcsi olan ABD, İngillcre, Fransa, Çin vc Rusya büyükclçilcri dc dün Dışişlcri Bakanlığı'na çağ- nlarak, Azcrbaycan'ın loprak bülünlüğünün korunması vc Ermcnistan saldınlanna son vcrilmcsi için uyarıldı. Muhalc- fctpartilcri ise yaptıklan açıkla- malarda. hükümctin bu konu- da üzcrinc düşcni yapamadığını ilcri sürdülcr. Ankara'daki Batılı diplomat- GOZLEM UĞUR MUMCU MBaftarafı 1. Sayfada Nebiz boyle bir gerekçeye sığınabiliriz ne de başkala- rı. Herkesin herkesi denetlediği saydam bir dünyada ya- şıyoruz. Azerbaycan halkı ezilen bir halktır Atatürk'ün deyişi ile "mazlum milletler", elbette kendi yazgılarını kendile- ri belirleyecektir. Azerbaycan halkı da kendi yolunu ken- disi çizecektir. Azerbaycan halkı, yıllardır Ermeni baskıları ve terörü ile savaşıyor. Bu yetmezmiş gibi şimdi de Sovyet ordu- su Azerbaycan topraklarında Azerbaycan Halk Cep- hesi'ni yok etmeye çalışıyor. önce işgal, sonra tutuklamalar... Türkiye böyle bir olaya kayıtsız kalamaz. Azerbaycan'daki olaylara Türk hükümetı elbette kayıt- sız kalmaz; kalamaz ve kalmamalıdır. Peki, ne yapmalıdır? önce cumhurbaşkanları, "Onlar Şii, Iran'a daha ya- kınlar"diye demeçler vermemelidir. Çünkü Azerbaycan halkı mezhepciliği çoktan geride bırakmıştır. Laik bir cumhuriyetin başkanı, olaylara mezhep açısından bak- maz. Bakarsa hem "politik gaf" yapmış olur hem karşı tezleri güçlendirmiş; desteklemiş olur. Konu, öncelikle "insan hakları" konusudur. OlayLrbu duyarlıkla iztenmelidir. Azerbaycan'da yaşanan olayların Türkiye açısından bir başka özelüği de Azerbaycan halkı ile Türk halkı ara- sındaki din, dil ve kültürel bağların varlığıdır. Bu bağlar, Türkiye'nin Azerbaycan'da yaşanan olay- ları daha da yakından izlemesını gerektiriyor. Konunun can alıcı yanı da işte bu noktadadır. Türkiye, Azerbaycan olaylarını izlerken "ırkçı siyase- te " kapılma izlenimi vermemelidir. Çünkü böyle bir siya- setin Türkiye'ye neler getireceğini kestirmek pek öyle kolay değildir. Pan-Turancı akımlar, 2. Dünya Savaşı günlerinde Nazi Almanyası'nca desteklendi; bu desteğin kanıtları ve bel- geleri var. Aynı akımlar, soğuk savaş döneminde Ame- rikalılarca kullanıldı. Bu ABD desteğini kanıtlayacak yaymlar bulunuyor. Destek o kadar açıktır. Oyle bir dünyada yaşıyoruz ki etnik özellikler, büyük devlet siyasetleri için birer koz, birer silah olarak kulla- nılıyor. Dün böyle oldu, bugün de böyle oluyor. Bugün Amerika, Azerbaycan'a giren Sovyet ordusu- nu destekliyor; düne kadar Müslüman halkların Sovyet yönetimine karşı ayaklanmalarını kışkırtan Amerika, ko- nu Ermenistan-Azerbaycan çatışması olunca hemen Er- menilerden ve Kızılordu'dan yana tavır alıyor. Bütün bunlar, hepimiz için düşündürücü olmalıdır. Azerbaycan'da yaşanan acı olaylar, Türkiye'de öte- den beri var olan ırkçılığın devlet siyasetine dönuşmesi- ne yol açmamalıdır, TRT, bu açıdan sağlıklı yayınlar yapıyor mu? TRT Yasası, "devletin dış ilişkileri ile ilgili yayınlar'da Dışişleri Bakanlığı'mn görüşünün alınmasını zorunlu koşul olarak öngörüyor. Bu tip yayınlarda izlenecek ilke- lerin, Dışişleri Bakanlığı'nca saptanıp TRT Genel Mü- dürlüğü'ne bildirilmesi gerekiyor. Azerbaycan ile ilgili yayınlar konusunda bu yol izleni- yor mu, izlenmiyor mu? Bilemiyoruz. Sovyetter, Azerbaycan'a ğltrtıek isteyen hiçbir gazete- ciye vize vermiyor. Bu yüzden, yazılı basın da TRT de olayiarı Batılı kaynaklardan ve ister istemez ikinci elden izlemek zorunda kalıyor. TRT de bu koşullarda görüntülü haberlerden çok siya- sal partilerin. derneklerın konu ile ilgili demeçlerine yer veriyor. Verirken de tek yanlı görüşleri yansıtıyor. Tek yanlı görüş kalıplarına uymayan açıklamalar da gözardı ediliyor Demokrat Parti döneminde devlet radyosu Kıbrıs ko- nusunda kamuoyunu koşullandırmıştı; bu koşullandır- manın sonucu 6/7 Eylül olaylarında yaşanmıştı. TRT yönetimi bu gibi duyarlı konularda özenle dav- ranmak zorundadır. Hep birlikte düşünmemiz gereken konular var. örne- ğin Ortadoğu haritası yeniden mi çiziliyor? Türkiye'yi böyle bir dünyada ne gibi sürprizler bekliyor? Talabani, Apo ile tekrar I Baştarafi t. Sayfada konuştu: "Talabani'nin harckct nok- lası kan dökülmesinin durdu- rulmasıdır. Bizim dc harcket noktamız kan dökülmesinin durdurulmasıdır. Yaln^ biz kimscyc kan dökmcyi durdu- run diye bir ricada bulunmayız. Ama kan dökmcyi durduruyo- ruz diycnlcrc de, 'aman dtuttur- mayın' demcyiz. Ve bunu ya- panlara da, madcm ki durdur- dunuz sizc bir şey vcrclim diycmcyız. Türkiye bir saldınya maruzdur. Sınırlan saldınya maruzdur. Bu saldınyı dcfcdc- ccklir. Türkiye bunu yapıyor. Devlet olma gcrcğini ycrine ge- tiriyor Türkiye. Nasılsa bu kanı durduracaktır. Dağlardaki in- sanlar da bizim vatandaşlan- mızdır. Gelin sığının adalclc diyoruz. Bizim sizdcn (Tala- bani'dcn) lalebimiz olmaz. Kc- sinliklc arabulucu gibi yanlış inliba vcrmcyin ama, siz kcndi- liğinizdcn bir inisiyatif almışsı- lar, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın önccki gün "Türkiycdi- şini göslcrmclidir" diycrek, as- kcri çözümc çağnşlırma yap- masından kaygı dluyuyor. İstanbul Shcraton Otcli'ndc düzenlenen İktisalçılar Haf- tası'na kalılan Başbakan Süley- man Demirel, gazetecilerin "Er- mcnislan'a uygulanan hava ambargosu kaldırıldı mı?" so- rusuna, "Alakası yok. Herşeyi o kadar çok yanlış öğrcniyoı su- nuz ki" yanılını vcrdi. Dcmircl. bu konudaki sorulan şöyle ya- nıtladı: "Ermcnislan'a gcccn, yani başka yerdcn gclip yardım geli- recck uçaklargeçmcyecek. Ha- lcp'lcn Erivan'a bir sefcr var. Daha önce altı aylığına müsaa- dc edilmiş ve Chartcr uçaklan varmüsaadecdilmiş. Bunlar da istcnildiği zaman indirilccck. Şimdi konuştum Sayın Çclin'lc Taşkenl'lcn. Yani öyle 'hükü- met adımını gcri aldı' diye bir- şcy yok. Hayır cfcndim. hükü- met nc dediysc onu yapıyor. Maalcsef herşey çok kötü gidi- yor orada." Dcvlel Bakanı Akın Göncn ise konuyla ilgili yaptığı açıkla- mada. Ermenistan'ın uyanlara rağmcn bu kcz dc Fuzuli bölge- sindc askeri harekatla saldır- ganlığını sürdürdüğünü belirle- rck şu açıklamayı yaptı: "Bu gclişmelerin ışiğında, Türk hava sahası kullanılarak Ermenistan'a yapılacak yardım uçuşlanna izin verilmemesi, Aynı şekilde Erivan bağlantı- lı tarifcli scferlerin izinlcrinin larafımızdan yenilcnmcsi, Bu aşama, Erivan bağlantılı larifesiz seferlere de izin veril- memesi kararlaştınlmışlır. Böylecc. Ermcnistan bağlantılı larifeli vc tarifesiz tüm uçuşla- nn Türk hava sahasından gc- çişlcrinc son verilmişlir." Dışişleri Bakanlığı tarafın- dan yapılan yazılı açıklamada, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı "gcnişleycn" saldınlan ni7 bu sizin işinizdir. Bundan sonra nc yapacağınızı da biz si- 7c söylcmcyiz. Bundan sonra nc yapacaksanız sizin kendi bilece- ğiniziştirdcdim." Dcmircl, silahlı insanlann dcvlctc icslim olmaya yönelmc- si durumunda olağanüslü hale gcrck kalmayacağını söylcdi. Talabani dc Başbakanlık'tan aynlırkcn yaptığı açıklamada arabulucu olmadığını. ancak Apo'yla yeniden görüşeceğini söylcdi. Öcalan'ı atcşkcsin uza- lılması, şiddctc son vcrilmcsi konusunda ikna edeceğini söy- lcycn Talabani, "Bcn konuş- makian yanayım. Apo ilc yolda karşılaşırsam da konuşacağım. Suriye'ye gideceğim. Orada da konuşabilirim. Onu kan dök- mcmcsi için ikna cdeccğim. Şid- dcı kullanmamaya teşvik ede- ccğim.. Bunu bcndcn Dcmircl veya Özal isıcmcdi. İnisiyalifi kendim inandığım için başlat- tım. Kendim devam edeceğim" dedi. "Şİddetle" kınanarak, Tür- kiye'nin Azcrbaycan'ın toprak bülünlüğünün ihlal edilmesinı ve uluslararası tanınmış sınırla- nn kuvvet kullanılarak dcğişü- rilmcsini kabul cdcmeycccği vurgulandı. Ermenistan'ın ya- pılan bülün uyanlara karşın, Fuzuli bölgcsindc giriştiği aske- ri harekatla saldırganlığını sür- dürdüğü ve bu saldınlann böl- gcdeki banş ve güvenliği lehdit ettiği vurgulandı. Batılı diplomatik kaynaklar- dan alınan bilgilerc göre, Özal'- ın, önccki gün Özbckistan'a gi- dcrkcn askeri müdahalcylc ilgili bir soruya karşıhk, "Türkiye dişini göslermelidir" sözü kaygıyla karşılandı. San Basın Kanı'mı kaybettim. Hükümsüzdür. LEYLA TAVŞANOĞLU £ 408255 seri no.lu efaliyetimi kaybettim. Hükümsüzjür. ŞUAY/PÜSLÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear