25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
\ SAYFA* CUMHURİYET 30NİSAN1993CUMA 14 HABERLERIN DEVAMI GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK mBaştmafi 1. Sayfada kan aramaya koyuldular. Ba«.tılar kı, tıraja ekmek değil bu yöntem. Biraz karışıkiık ıvi ge/ır diyerek, bu kez, o partıyi bu partiye duşürmeyi de- nedıler, olmadı. OYP'nin ıçini, bıraz da SHP'yi karıştırma çabasına girdiler Eh, sıyasetçılerımızin de epey katkısı oldu kargaşaya. Ama, tezadı gerçek manzara diye yutturan böyyuklerımız oldu Böyyuklerın son iki gündür verdikleri haberlere göre; ''Demrel 'in seçımi alması kuşkulu. Hatta SHP'dekı çaJkan- tılar gözonünde bulundurulursa, olanaksız gibı." Olabılir, belkı doğru belkı yanlış, ama çeşıtlı demeçler böylebir hava verebılir Pekala! Ancak, aynı gazeteler, De- mirel in cumhurbaşkanlığına kuşkuyla bakttkları gün, hemen aynı sayfalarda Demırei'den sonra DYP'den başba- kanlığa kimın geleceğını özene bezene yazıyorlardı. Demirel'in cumhurbaşkanlığı garanti değıise yenı baş- bakan aramanın gereği var mıydı? Haa, bır de başka görûş var, mantık âçısından haklı da. Cumhurbaşkanlığı ıçtn Mec- lis'ten yeterlı 226 oyu alamayan bır siyasetçının artık başbakan kalamayacağını öne süren göruş... Ne var ki, gazeteler yenı başbakan arayışını böylesi de- mokratik bir kuraiın üzerıne bına etmiyorlar. Bir yandan Demirel'in seçilemeyeceğınden dem vururken, öte yandan seçılebileceğıni yansıtıyor. Sonra her iki olasılığı bir yana atıp -bol dedikodunun bol müşterısi olacağı kanısıyla- yenı başbakanlar arıyor, adaylar sıralıyorlar. Uydurmasyon Bakıyorsunuz bir gün inışte olan yükselmiş, yukselen bır diğerı inışte Örneğin, dünkü haberlerde Çiller'in adaylığı- nın "ağırlık kazanmaya başladığı" yer alıyordu. Habercı, Çiller'in ağırlık kazandığını nereden, kımden, hangı araştır- ma kurumundan oğrenmış, bellı degıl Zaten son moda gazetecılıkte başlıkların haberden baş- ka, hatta uzağından yakınından geçmemış olması çok revaçta. Örneğin, Cındoruk'un "Halk beni istiyor" diye manşetlere geçen demecınde ne böyle bir cümle var, ne de kuçûk bir dokundurma. Ama gazeteciyle gazetenin mutfağındakiler Cındoruk'un demecıni öyle yorumlamış, öyle münasip görüp başlığı öy- le yapmışlar! Cindoruk, söylemediğini söylemış gıbı gosteren başlığı nasıl yalanlayacağını eşine dostuna soruyordu. Bır başka masal yineCındorukabağlandı. Güya "DYPartıkbitti, be- nım mısyonum sağı birleştirmektır" dıyerek ANAYOL'a yeşil ışık yakmış! Bu ırdelemeyi, Mesut Yılmaz ele almış kullanıyor Oysa Cindoruk, uydurmanın yayıldığı o günlerde, "AP kapatıl- mıştır. Demırel de yukarıya gıtmektedir. Doğru Yol'un geçmişle referansı azalmaktadır" dediğinı sağa sola yana yakıla, doğru styasetçılik, hatta gazetecılik adına anlatıyor- du Üstelık, şans tanınan yenı başbakan isimlerı buz özerine yazılıyor Çankaya'ya çıkmadan Demirel'in yenı başbakan- la ilgılenmeyeceği "gün gibı aşıkar." Daha öncekı gun, bu konudakı soruları, "tespih tanelerınin teker teker çekıldığı- nı" soyleyerek yanıtlamış, yenı başbakana kafa yoranlarla bır güzel dalga geçmıştı. Olası yenı hükumetın yıne DYP-SHP çerçevesıne otura- cağını söylemek şu nedenden yanlış değıl Bu hükümetin seçeneği yok. Muhalefet partılerı bir araya gelse, yıne ge- reklı sayıyı bulamıyor. DYP'nin, RP ıle koalısyon olması hem sayı hem de "manevı açıdan"olanaksız, partı yetkılı- lerı söylüyor. Bır başka umuda oynayanlar da var. Adaylıktan çekileceği varsayımlarını Demirel şöyle ya- nıtlıyor: "Kendim çıkmadım ortaya. Yalnız başına değilim. O ışler benım arzuma tabi değıl. Bır temayül var, bağlı ol- duğum ınsanlar var." Kısacası; Ankara kazan, dedikodu kepçe!.. TÜRKİYEDE DÜNYADA Metcoro'otı Gcncl MudüriügıTrKİcn alınan hılgjyc eöfc yurdun kuzcv vc halı kCMJnlcn yok hulullu. Marmard. Fgc Akdcnı/ K AnddnJu. Karadcnı/ ılc Doğu Anadolu nun ku/cy vc balıs yer ycr sdganak vc gökgurullulu sa- ğaıuk >ağ)>lı. olclu verlcr ajL bulullu gwurk Hava Mcaklıgf Inlı bölgclcn- miTdc bı*U7 aTalacak Dcnj/JcnmiTdc ru/gar. Karadeıu?, Marmara ve Fgc'- dc yıldtf vc po>ra7, Balı Akdcm/dc günbalısı vc lod<&. Doğu Akdcnı/dc gündoğUMj vc KC>*^lcmcdcn 3-5 sddtlc 10-21 dcnt/ mıtı hı/la csccck Van Golu'ndc hdva [urçdlı vc a/ hulullu SısliYağmurlu ı Bulutlu Göz eöre göre öldülerHaber Merkezi- Ümranrje-nekimbaşı çöpiüğündeki patlama ve çöküşün y o laçtığı facianın boyutu belli olmaya baş- ladı. Çöp lavlannın ûstüne düştüğu evlerde oturan yurttaşlar başLa olmak üzerc Üm- ranıye Beledıye yetkilileri ve muhtarlıktan derlenen bilgiler ışığında "çöp çığV'nın düştüğu alanda toplam 13 gecekondu bu- lunduğu anlaşıldı. Bu evlerden beşının yapılmış olmasına rağmen. henüz ıçıne taşınılmadjğı için boş olduklan, öleki yedı evde ise olay sırasında toplam .19 kışırun bulunduğu belirlendi. Tümünün de öldüğü kesinleşen 37 kişi- nin çoğunluğu çocuklar ve kadınlardan oluşuyor. Şu ana kadar çıkanlan ceset sayısı 27. Oniki kişi isc halcn çöp yığınlannın alünda kimliklen şöyle: sinden Zehr^ftq2), Şehribuı (1), İpek (25-30). Ayşe, Ayça, Saime, Recep, Melek, Avla Öztürk. Giünihal, Sema, Seda Yağcı. Kezban Nazmiye (41), Fadime (12) >e Ayşe (17) Çetinkaya. Münire Telli (35), Behice Beyaz (65) Bayrak. Kezban (30) Acar. Zin- nel (25), Selahatân (9), İdris (7), Gülnaz (30), Fatma (3), Mesut (4), Abdülkerim (1 »ylık), Zeynep (2) Öneryüdız. Kayıplann kımlıklcn deşunlar "Nebahat (30-32) ve Bar*ş (5) Çnar. Gû- lizar, Nevriye, Asiye, Soogül Ayan. Hasan ve Serkan Şahin. Tuncay Asü. Befariban Çmar (6-7). Hasan Kaya. Remziye OneryJdız (2).n Çöplenn altında kaian cvlcr yaklasık 25 iic 50 metrederinbkıc gömulu durunıoalar. bulunuyor.Ölenlenn Önceki gece yansı karanlık yüzündcn ara verılen cesct çıkarma çalışmalan dün sa- ^Dilber Çmar (65). Başka bâr Çınar aile- bah erken saatlerdcn iübarcn yeniden Çop altından 27 ölü çıkarıldı, 12'si hâlâ kayıp OLAYLAREV lstaofaui Haber Scrvisi- İstan- bui'un bütûn çöplûkleri, patla- maya hazır birer bomba. Hemen hep&i yerleşım bınmlenne çok yakın ve açıkta. Katı Atıklann Konlrolü Yoneünehği'ne aykın bıçjmde çöp depolanan yerlerin mü yaklasık ıkı yıl önce durduru- lan Yakaak'ta da önlemler GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada taşkınları, depremler, toprak kaymalan, çeşıtlı ülkelerde yaşanabilir. Ancak 10 milyonluk bir metropolde yukselen çöp da- ğının, birikmiş metan gazının patlamasıyla yamacındakı evlere kayması, çoluk çocuk insanları yok etmesi eskilerin deyışiyle, 'havsala'ya sığa- cak iş değildir. Pislik ve mik- roptan oluşan bir dağın alev topuna dönüşerek evlerin üs- tüne yürümesı ancak geri bir toplumun yaşayabıleceğı eşı menendi bulunmayan bir kâ- bustur. Bir de bu çöp dağının hangi coğrafyada yükseldiğini dü- şünmek gerekır. İstanbul, belki dünyahın en zengin ül- kelerınde bile göruimeyen bir lüks ve sefahat merkezine dönüşmüş, 10 milyon nüfuslu bir metropoldür, sınırları ve x k ^ ^ ^ ^ bacâlaf sayesinde nüfusu belli olmayan ya da metan gazının yakılması sağlana- sürekli değışen ve büyüyen cak. bu kentte çöp dağlarının pat- Rehabilitasyon çahşmalanyla laması, tarih ve doğa güzel- bırlikte önlem olarak çöplüğe liklerinin iç içe geçmiş yo- 300 metre yakınlıktakı mşaatlara ğunluğuna bir başka anlam UııJeııısızçoplukler ülkesı Büyûkçekmece Belediyesi'ne bağlı Kumburgaz, Mimar Sinan, Tepecik, Gürpınar ve Esenyurt beJdelennın beledıye başkanlan, çöplük sorununa toplu ve köklü bir çözüm geürilmesi isteğıyledü- zenledıklcn raporu, birkaç ay beledıyeleri ve sakınlcn, çöplük- öoce Jstanbul Valilığı'ne sundu- lenn kaldınlması ve çöp imha lar. Beledıye başkanlan, her bel- fabnkalan kurulmasına yönelik denin çöpünün insan sağlığını gınşımlenne bugüne kadar yarut tehdit edecek bıçimde açık arazı- alamadılar. Ümranıye çoplüğün- ye dökülmesi ycrine çöp ımha dekı patlama üzenne çöp dökü- fabrikası kurulmasını önerdıler kiz bin konutun bulunduğu alan- da çahşan ışcılerden ve evlerine yerieşen sakinlerden bölgeyi bo- şalunalannı ıstedi. Toplu konut bölgesi ilan edil- mesinden sonra çöp dökümü durdurulan ve rehabilitasyon çabşmajanna başlanan Yakacık çoplüğü de henüz patlama tehli- kesını aüatabılmiş değil. Çevre Bakanlığı'ndan sağlanan 20 mıl- yar lıra kredıyle ihaksı yapılan çöplük etrafında drenaj çalışma- Üzeri toprakla Tepecik Belediye Başkanı Zeki Bora'nın verdiği bilgiye göre, bu beldenın çöpleri, yerleşım birim- lenne 5 kilometre uzakhkta daha önce taşocağı olan buyük bır çu- kura dökülüyor. Tepecık Belcdi- yesı'nin çöp alanının mümkün olduğu kadar az tehlike oluştur- ması içın kendı çapında akiığı ön- lemler uyannca, çöplenn üzeri makınelerle düzelüİerek, toprak- la örtülüyor Çöplüğe beledjye görevlilen dışında hiç kımsenin ginnemesi, yapUnlan demır ka- pılarla sağlanıyor. Beledıye Baş- kanı Zeki Bora, Büyûkçekmece Belediyesi'ne bağlı beldelcnn çöp sorununun ortak kullanabılecek- tehlike oluşturuyor. Kemerbur- gaz sakinleri, bir yıl önce Çevre Bakanlığı'na bir yazı göndercrek, çoplüğün kaldınlmasını ıstedık- lerinı ve Çevre Bakanı Doğancan Akyürek'ın de, bolgeye gelerek, yöre halkına çöpluğun kaklınla- cağı sözu verdığını anlattılar. Ke- merburgazlılar, o gün bugündür sağlıklannı cıddı bıçimde tehdit eden bu çoplüğün kaldınlmasını beklıyor. Istanbul'un en büyük çöpJüğü Halkalının çevresindekı yapılaş- mada toplu konutlar dikkaü çe- kiyor. Anakent, Zeytinburnu, Vjaaosmanpaşa, Bayrampaşa, Eminönü, Bağcılar, Güngören, Küçükçekmece, Avalar ve Esen- yurt ılçelerinin çöplerimn bo- şaltıldığı alanın kuzeyinde Baş- bakanhk Toplu Konut tdaresT- run, güncyinde ıse Konutbirlik'in inşaat bloklan yer alıyor Yak- laşık 500 metre baü ve doğusun- da bulunan gecekondu mahalle- lennde yaşayanlar, çöpluğun kaldınlması yolunda ginşimlerde bulunduklannı söylüyorlar. Beş ayn tepcdcn oluşan çoplüğün elcklcrindc ise verıyor; minarelerle bellekle- re geçen bu şehrin anılardaki izdüşümünün yanına çöp dağlarının ufuk çizgisi de ek- leniyor. Istanbul'un adının kirlendi- iskan ruhsaünın venlmedığını söyleyen Kartal Beledıye Baş- kanı Mehmet Ab Büklü, dün de bir teblıgat çıkararak, aynı alan içinde çalışan ışçılerden ınşaatlan tahliyeeimelerini ıstedıklerini bil- dirdi. Büklü, inşaatı lamamlanan birkaç evde oturanlara da aynı tebligaün yapıldığını sözlerine lenebıleceğinı söyledi. Kemerburgaz Çoplüğü de, kent içinde ve açıkta. Yerteşim birimlerine birkaç yüz metre uzaklıkta bulunan bu çoplüğün üzerine bır süredir harfiyat dö- külüyor. Büyük bir alanı kapla- yan bu çöplük de çevre halkı için çöplük sızıntılannın da kanştığı dere kullanıhyor. Bdgaaçı Üniversitesi Çevre Bı- Ümlen Ensütüsü öğreüm üyesi Doç. Dr. Günay Kocasoy, Tür- kiye'de 2 bımn üzerinde çöplük bulunduğunu, bunlann hiç biri- nın standartlara uygun ol- madığını söyledi. Kocasoy, şu anki uygulama ile nerede boş bir arazı bulunsa çöplenn oraya aüldığını kaydelU. Bilincizce de- polanan çöplcrde çürüme mey- dana gcldiğini. oksijeniz ortamda yaşayan bakterilenn de ortaya ça- kmasıyla metan gazının oluştu- ğunu anlatan Kocasoy, gazın bi- nkıp ıkışmasının, patlamaya ne- den olduğunu belırUi. Mevcut çöp alanlannın ka- paülmasının da yeterlı olmadı- ğına ışaret eden Kocasoy, şu gö- rüşleri savundu. "Oraya çop aiıJmasa bile teh- like dcvam cdiyor. Çözülme de- vam ettiği içın 10-15 sene sorun devam eder. Kapauldıktan sonra da çok ıyi rehabilite edilmesi laam Bu da yerli uzmanlar ta- rafından yapılmalı." Çukurova Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakulesi Kimya bölü- mü öğrelim üyesi Doç. Dr. Fadi- me Taner, İstanbul Ümraniye'- dekipatlamaylailgjli olarak, "Ta- bii patlar. Türkiye'de pek çok Ümranıye-Hekımbaşı olâyı yaşa- nabilir" dedi. Çöp patlama tehhkesinin An- kara Mamak çöplüğünde de söz konusu olabılecegi belirtildı. An- kara Anakent Beledıyesi yetkili- leri, mclan gazı tchlikesınin An- kara'nın tûm çöplerinin döküJ- düğü Mamak çöplüğünde de ola- bileceğine dıkkat çekerek, "An- cak, çöplük etrafında yerleşım alanının olmaması sıkınuyı azalüyor" dedıler. başladı. "Lx>ader" dcnen büyük kepçeli iş araçlan evlerin bulunduğu tahmin edilen noktalarda kazı yapıyor ve derindeki evle- re ulaşılmaya çalışıbyor. Ancak bu artık bir "kurtarma çahşması" değil sadece "ceset toplama çalışmasına" dönüştü. Yeni patlama tehlikesi Oün sabah göçük yennde incelemeler yapan İTÜ'den gelen bir teknık kurul, çop dağının geri kalan bölümünde yenı bir göç- me yada paüama tehlikesi olmadığını sap- tadı. Metan gibı yama gazlann, çöp yığının içinde ohışacak yanklarda patlaya- bilcccğini belirün kurul yetkilileri, geri ka- lan çöp ağında bu çapta yanklann bulun- madığını söylediler. Ancak patlama sonucu "çöp Iav"ı biçi- mındedereyatağınayayılançöplerhâlâtehli- ke kaynağı durumundalar. Kücüksu deresinin yatagı olan dereboyunda, önümüzdeki günlerde şıddetli bir yağmur yağdığı takdırde yüzbınlerce tonluk çöp kitlesinin dere ka- nalıyla boğaza akmasarun kaçırulmaz olduğu belirüliyor. Günboyu sürdürülen ceset çıkarma çalışmalan sonucu gö- çük alünda kalan evlerin çoğu- na hatta bir ıddiaya göre lümü- ne ulaşılmış durumda. 10 kişilik öneryıldız aılcsınden, göçük al- ünda kalan, Ziyaet (25), Gülnaz (30), Selahattin (11), idris (5), Vlesut (3), Fatma, ve Zeynep ÖaeryıMız ıle henüz 3 günlük olan ve adı konmamış bebeğin de cesedi başı kopuk olarak çı- kanldı Remziye Önery-JduSn cesedi ıse aranıyor. Aynca başka birevden 10ya- şındakı Zarife Şakia'in de cese- di cıkanldı. Öteyandan çöp lavlannın al- ünda kalanlann kesın sayısını saplamada kimı zorluklar ve bırbin ile çelişen iddialar var. YüzbinJerce ton çürümüş cö- pün vadideki gecekondulann üzerine iki üç samyede yığılma- sıyla bırlikte, göçük alünda ka- lan kişi sayısı yetkilileri ve semt sakinkrini oldukça uğraşürdı. Ev sayısı ve bu evlerde bulunan kışjlerle, çöp depolama alanın- da faaa sırasında bulunan in- san sayısı konusunda semt sa- kinleri, " Bu dere yatağında en azından 25 gecekondu vardı. Aynca olay sırasında çoplükte çalışan işçüer gördük. Keza dağda koyun güden en az 6-7 çocuk vardı" dıyorlar. Kimisi kopan çöp dağıyla bırlikte dere yatağına uçan ioader ve kam- yonlar gördüğünü söylüyor. İstanbul Büyükşehır Beledi- GOZLEM UĞUB MUMCt mBoftorafi I. Sayfada ha iyi olmaz mı" diye duşünüyor. Eee, tabii bir de "renk aşkı" var Renklerin üzerine banker, banka ve hotding reklamı çekince "renk aşkı' daha da artıyor. Eskiden "VerLefter'e yaz deftere", "Şenol-Birol-Gol" diye sloganlar vardı. Turgay "Berlin Panteri" diye anılır- dı. Can, sahada, bazı politikacılardan daha ince calım atardı Metin "Kra/"dı, uçarak kafa atar, onsekiz içinde şımşek gibı çakardı. Isfendiyar, sağ açıkta rüzgâr ıle ya- rışırdı. Recep, korner atışları ile kaleci avlardı. Suat, ba- le yapar gibi calım atardı. Santrhaf Naci kuş uçurtmazdı. Dr. Vedii sakıncalı YÖK'zede profesör gibi herkesi kor- * kuturdu. Kadri Mithatpasa Stadı'nda paten kayar gibi koşardı. Büyük Fikret, Küçük Fikret'ler vardı.. ne günler- di o günler, ne günler. Şimdi öyle mi ya? Paralar yükseldikçe kalite düştü, transfer ücreti arttıkça, spordaki yenilme şerefimizin pa- yı, hisse senedi gibi yükseldikçe yükseldi. Sporda ser- best pıyasa ekonomisınin pek yaramadığı anlaşılıyor. Ama spor basmı, yirve de İstanbul için "100binlik stat" istiyor. Haklılar, bu 'Ven;7me$erer/"nintadına ancak 100 binlik statlarda varılır. Aslında köprüden sonra bu statları da satışa çıkarmak gerekmez mi? Yurttaş, maç gelirine ortak olur. Miili maçlarda yenilme şerefimiz arttıkça gelir de artar, böy- lece "orta dlrek" ofsayttan para kazanmış, durumunu düzeltmiş olur. O zaman, Futbol Federasyonu'nda küçük bir degişiklik yapar, bu amatör kuruluşumuza "Futbol Federasyonu A.Ş." adını verir, sonra da özel sektöre devrederiz. Maç gelirlerine yurttaşı ortak yapüktan sonra ileri sa- ha oyunculan için "müşterek bahis" oyunları düzenle- nir. Bu bir yarışmadır; gol atan futbolcu, "müşterek ba- his" için yatnlan paranın yüzde onunu alır, bu yüzden onun yüzde ikisi toplu konut fonu için ayrılır; "müşterek bahis" sonunda gelır elde eden yarışmacı, elde ettiği paranın yarısının kare kökünün sekız ile çarpılmasından elde edilen paranın brüt tutarını, ileride batacak banka- lar için ayrılan fona yatırır. Böylece, 24 Ocak Kararlan'na karşı alternatffde oluş- turulmuş olur. Futbol kulüpleri deyince aklıma geldı; son "Baba/ar Operasyonu" sırasında değerli işadamlanndan Dündar Kılıç'ın banka hesapları ıncelenırken, spor kulüplerinde görevli bazı unlülere yaptığı ödemeler dıkkati çekmiş. Çeker a! örneğin "Ali Bey'e şu kadar." Ali Bey de kim? "Kaçak demirler varmış, bunlar falanca müteahhide gidiyormuş".. "Başkalannı tehdit edip, ihaleye mi sok- muyormuş?"... "Ses bantlan ile tespit mi edilmiş?"... "onun adamı mıymış?"... "Kokteylinde o da mı var- mış?", "Oflu" onun kayinçosu muymuş?. Bacanağı o/- masın? - "Aliabi"cantm,"Aliabi"... - Hangi Ali abi? O Ali abi? O mu? O Ali abi... Yapma yahu? - Bunlar münferitvakalardır efendim... - Ceza sahasına mı giriyor? Yok canım... Nediyordum ha... Bunları "ibret-i âlern için"cezalan- dymalı. Kimleri? Futbol kulüplerini... Peki niçin? Iyi fut- bolcu yetiştirmedikleri için.. Milli takımlara "yabancı antrenör" sokuldu sokulalı hep "yenilme şerefi" bize düşüyor. Sonradan yerli ant- renör de getirseniz oimuyor. *• Adamlar "4-2-4 taktiği" iie oynuyorlar, biz hernalde "&O taktiği" deniyoruz. Hiç "yenilme şerefini" kaptrır mıyız başkalarına? lyisı mi efendim, yabana takımlardan futbolcu trans- fer edelim. Edince, bizim yerli futbolcularımız da bunlar- la rekabet etmek için çok çalışırlar, adam gibı futbol oy- narlar. Takımları bundan sonra yabancı (utbolculardan kuralım. Miflı takımları da yabana futbolculardan sece- riz. Olmaz mı, olur. "Rokforpeyniri"getiriyoruz da niçin yabancı futbolcu getirmiyoruz? Saha btzden, top bizden, seyirci bizden, eh nasıl olsa "yenilme şerefi"ne de aJıştık... Futbolu yabana sermayeye açmalıyız... Facianın 9 sorumlusu 6 Çöpü at ve unut' kargaşası İsUnbul Haber Serrisi - Üm- çoplüğün her an patlayabilece- raniye'de yaşanan "çevre fa- ğini bihyorlardı. ciası"mn ardından sorumlu 4-Bedretün Dalan: Dört yü- aramyor Ümranıye Beledıye h k ^ ^ ^ başkanhğı döne- Başkanı Şinasi Öktem İstanbul ttdnıie s a d e c e ö n ç a L ş m a ^ ^ . . ... Anakent Beledıye Başkanı Nu- iaya b U d l . Çöplüklerdeki soru- yesı Genel Sekreteri Tağml Er- retün Sozen ıle Çevre Bakan- nunçözümü konusunda somut kin ise, bu iddialar konusunda" d & m n yaşanan facıadan so- Bütün bılgılenmiz sağ kur- rumlu olduğunu öne sürerken, tulanlann, Muhtann ve Ümra- niye Beledıyesi'run açıklamala- nna dayanıyor."diyordu. Dün SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımas Erdal İnöni de olay yerine gelerek bır süre çalışmalan izledi. Aynca bir CHP heyeti de bölgeyi gez- di. Aynca dün öğleden sonra İstanbul Valıli'ginde bir basın toplanüsı düzenlendi. Devlet Bakanı Erman Şahin, Vali Ko- zakçıoğİH, Ümraniye Belediye Başkanı ile öleki yetkilıler kaül- dılar. Çöp dağmdaki paüama olayı TBMM'de de gündeme geldı. ANAP İstanbul Milletvekili Orhan Ergüder, Vali Hayri Ko- zakçıoğlu'nun "birincı derece- de sorumlu" olduğunu, "ıkinci sanığın" da İstanbul Anakent Belediye Başkanı Nuretün Sö- zen olduğunu savunarak yargı- lanmalannı istedi. Ümranıye Belediyesi olduğu vurgulandı. Ümraniye olayın- da şu kışılenn sonımluluğu bu- lunuypr: 1 - Ümraniye Belediye Başka- nı Şinasi öktem ve Ümraniye Belediye Meclisı: Bölgede ka- çak yapılaşmaya göz yumuldu ve teşvik edildi. Bölgede yapı- lan imar ıslah planlannda mev- cut evlere bir kat daha çıkma izni verildi. 2- Büyükşehır Belediye Baş- kanı Nuretün Sözen. 3030 sayı- lı yasaya göre Anakent Beledi- ye Başkanı alt belediyeleri de- netüyor, olumsuzluklann dü- zelülmesi için devreye giriyor. çöplüklerin ıslahı için bir dizi çalışma önerildi. İstanbul Ya- kaak'takı çöplükte yapılmakta olan örnek çalışmayı başlatma- dı. 6- Doğancan Akyürek: öz- demir'den sonra Çevre Bakan- bğı'na geldığinde bu konuda sadece belediyelere uyan yap- makla yeündi. 7- Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz &yalç*n: Bölgedeki tehlikeyi bile bile 2 milyonluk bölgemn tüm çöplerini buraya atmayı sürdürdü. Uyanlan dintemedi. 8- Üsküdar Belediye Başkanı Niyazi Yurtseven: Bölgenin tüm çöplerini Hekimbaşı'na Alt belediyeler düzeltmeyi yap- boşaltü. Ümraniye Belediyesi'- mazsa, Anakent Beledıyesi'nin n in uyansını dinlemedi. yasal olarak duruma el koyma yetkisi var. Sözen bu görevi ye- rine geürmedi. 3- Yöre Halkı: AYDINENGİN ği bir faciayı yaşamanın acısı ekİedT Parasâl sıkTnü nedeniyle Önceki gün ve hele gece Üm- içindeyiz. Bu acı, yitirdığimiz ÇÖplüğün rehabilitasyonunun is- ranıye Hekimbaşı çöplüklenn- tenilen sürede bitınlemedığinj de belirten Büklü, "Bakanlık da ödemeleri zamanında yapa- madjği'-için çalışmalanmız ak- sadı" dedi. yurttaşların acısını daha da derinleştiriyor. • • • Yanıt bekleyen sorular 1 - Ümraniye Belediye Başka- nı Şinasi Öktem'e göre, çöplük- te 3-5 milyar lira harcanarak çe- lik borularla bu facia önlene- bileceği halde, Büyükşehir Be- lediyesi nıye bu önlemi almadı? 2- Facıadan sonra yeni bir patlama olasılığına karşı ne gibi önkmler ahnıyor? 3- Çöp dağından koparak 5 bin metrekarelik bir alana yığı- lan çöpler tamamen kaldınla- cak mı? 4- Faciaya tanık olanlann ifadelerine göre, facia sırasında çöplük üzerinde görülen kam- yonlar, koyunlannı güden 6-7 çobanın ve çocuklann bulun- ması için kurtarma çalışmalan sürecek mi? 5- Kaldınlacaksa bu çöpler nereye götürülecek? Kaldınl- mayacaksa, çoplükte bıriken sızınü sulan ve metan gazının kontrolü için ne gjbi önlemler alınacak? 6- Çöplük en erken ne kadar süre içinde rehabilite edılecek? y ş çp deki "kurtarma" rezaleüni izle- yen binlerce kişi, gazeteci, yurt- taş, görevh, görevsiz olayın canh tanığı. Çöp lavlannın ya- yıJdığı dev vadide tarih öncesi çağlann dev yarauklanru andı- ran kepçeler, grayderler adeta amacsız dolaşıyor. 3 Kepçeler dalıyor, çıkıyor. Kepçede "yanm kamyon" do- lusu çöp. Bir kepçeden bir enta- ri, bır yorgan, bir yemeni, bır paük, bır kol, bir bacak sallanı- yor. Devletın teknik olanaklan ve elleri telsizli yetkilileri var- güçlenyle "kurtarma çah- şması" yapıyorlar. Sonra bır kepçede başka bır hırka, başka bır pauk, başka bir kılım.. baş- ka bır el, başka bir bacak, baş- ka bır... Avrupa çöp sorununu "ört ve unut" dönemi bitti. Ört ve mutlaka örtünün alünda yo- keüne düzeneğini kur" ilkesi ile yürütüyor şimdiler. Türkiye so- runu daha kolay çözmüş: At ve unut! Atarken ince eleyip sık dokuma, alt alta al, üst üste at; dağlar tepeler yarat. Korkma at. Yeter ki seçmenin gözünden ırak olsun çöpler... Kurtarma çahşması da aynı mantık vc anlayışla yürülülü- yor. Bu çöp lavlannın altında kalan evlerin tam yeri neresi? sorusunun yanıtı yok. Evleri yı- kılanlar. tanınmaz olmuş vadı- de bır yer gösteriyor." Benım ev aha şuradaydı beyım" diyor. "Aha oradaki" eve doğru bir dozer gidiyor. Kepçe inip kalk- maya başlıyor. Alttan ev çıkar- sa çıkıyor. Çıkmazsa, Tam burası değil beyim. Az ötesi" deniyor. Az ötesı dedikleri, kepçenin kazdı- klannı yığdığı yer. Kepçe bu kez orayı kazmaya başlıyor. Altından bır ev.. çıkarsa ne âlâ. Çıkmazsa bır başka "Aha bu- rası" kazılıyor. Tclsizler çabşıyor, yetkihler emirler veriyor, kepçeler basan gece karanlığında umutsuzca inıp çıkmaya çabalıyor. Bir kepçe havalanıyor. İçâ çöp, ça- mur dolu. Kepçenin ucundan bir yorgan, bir yemeni, bır pa- ük, bir plastık leğen... bir kol, bir el, kapkara saçlanyla küçü- cük bır kafa... Mıde bulanüsı sanyor izle- yenleri. Hayır, cöplükten yayı- lan katlanılmaz kokulardan de- ğil... Hiç değıl By-pass yine geri tepti 9- Beykoz Belediye Başkanı Şevket Ankan: Bölgenin çöple- rini Hekimbaşı'na boşaltü. Bölgedeki Uyanlan dinlemedi. SÖYLEV (Belgeler Bölümü: Cilt 3) Hıfa V. Veöd«k«t«» 3. bası 20.000 lirı (KDV içiıuk) ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı üst düzey yö- neticilerinin atanmasında cum- hurbaşkanını devre dışı bıraka- rak ıkıli kararname yolunu açan yasada, 'by-pass' olarak adlandınlan maddeyı, "Parla- menter sistemde icranın başuı- da cumhurbaşkanı vardır, üst düzey yöneticilenn atanmasın- da cumhurbaşkanımn imzası gereküdır" gerekçesıyle ıptal et- ti. Adalet Bakanlığı Müsteşan'- run 'özel statüye' sahıp olduğu gerekçesıyle, kendısınin izni ol- madan üçlü kararnameyle bile bu görevinden alınamayacağı- na karar veren rnahkeme, böy- lece bakanlık müsteşanna do- kunulmaziık zırhı' gıydirdı. Anayasa Mahkemesi, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ANAP lideri Mesut Yıh- Savcılar Yüksek Kurulu'nun maz'ın 3825 sayıü 'by-pass' ya- tabii üyesi bulunması nedenıy- iptali amacıyla açtığısasının iptal davası ile iJgıii karannı dün açıkladı. Mahkeme kara- nyla, bakanlık yüksek müşavir- lıklenne, bakanlık merkezinde- le, görevinden alınmasının, ku- rulun bağımsızlığı ıle hakjmlik temınatırun zedeleneceğı gorü- şü benimsendı. Bu madde ile ilgüi iptal karanna, Başkan ki binnci sınıf hakimler arasın- Yekta Güngör Özden, Başkan- dan bakanın teküfl ve başbaka- vekıh Güven Dınçer ile üye Yıl- maz Aliefendıoğlu karşı oy kullandılar. nın onayıyla atama yapılacağı- nı öngören degişiklik dörde karşı yedi oyla iptal edildi. Anayasa Mahkemesi, Ha- kimler ve Savcüar Kanunu, Adalet Bakanlığı Teşkilat Ka- nunu ve Hakunler Savcılar Yüksek Kurulu kararlannda önemli değişikükler geüren 3825 sayılı yasanın 'by-pass' olarak adlandınlmasına neden olan maddeyı de oy çokluğuyla iptal etü. Kararda, bakanlık müsteşannın özel statüsü oldu- ğu ve müsteşann Hakunler ve Anayasa Mahkemesi'nin bu karan, yüksek yargı organlan cevrelerinde eleştiri konusu ol- du ve "Adalet Bakanlığı Müs- teşarhğı'mn ebedi musteşarhk" haline getirildiğı beliruldi. Anayasa Mahkemesi, hakım ve savcılann atanmalannda ıse cumhurbaşkanının onayına ge- rek bulunmadığına karar vere- rek. yasadaki ilgüı hükümün iptalı ıstemıru reddetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear