25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 NİSAN1993PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SlT alcmlarım talan yasası Tüm Türkiyetehlîkede • Âmiklioğlu'nun SÎT alanlannı korumak için ortaya attığı yasa önerisi, ülkenin her yanını imara açıyor. Toplam 2857 SİT alanı için yağmacılara adeta kırmızı dav^tiye çıkanlıyor. OKTAY EKİNCİ SİT aianlannın korunabilme- sini "3 yıl içinde kamulaştırma' koşuluna başlayan yasa taslağı. ülkemizdeki tanh ve doğa değer- leri üzerinde acaba 'ne düzeyde" bir tehdit oluşturuyor? ANAP Çoruni Milletvekili Ateş Âmiklioğlu'nun önerisi, TBMM'nin ılgili komisyonlann- da da "sırayla" benünsenirken. biz de bu sorunun yanıtına göz atük ve ortaya çıkan gerçek şu oldu: "Yasa taslağıyla tüm Türkiye imar pazanna açıbyor, bu arada Çorum'un da özel mülkiyetteki tarihi bölgeleri koruma alanı ol- maktan kurtuluyor.. " 3000 SİT alanı Öncekı hafta Mjmar Sınan TJniversitesı'nce düzenlenen 'l. Kentsel Koruma Kolokyumu"- nun sonuç bildirgesinde, Âmik- lioğlu'nun yasa teklıfı 'Anadolu uygarlıklanna darbe' olarak ni- telendirilmişti. KolokyunVa Kültür Bakan- lığı'ndan katılan Müsteşar Yar- dımcısı Erten Altaban, bu dar- benın 'kapsamını' şöyle özetle- di: "Türkiye'de halen tescilli 2425 arkeolojik SİT. 269 doğal SİT, 146 kentsel SİT ve 17 ta- rihsel SİT olmak üzere toplam 2857 SİT bulunuyor. Bunun yanısıra. yine ülkemizde 44.400 kadar eski eser olarak saptan- mış kültür mirası yapı var. Bu tarihsel zenginlik salt kamulaş- tırma yöntemiyle nasıl koruna- bilir? Taslağı önerenler Tür- kiye'yi tanımıyor." 'İmar bekleyen'SİTler ; Bu yasa yürürlüğe girerse Türkiye'nin tarihsel ve kültürel mirasını yağmalayan eski eser kaçakçılannın yaptığı tahribat- ; tan daha büyüğü yapılmış ola- cak. Evet. Acaba bu taslak ya- I salaşırsa. Türkiye'nin önccliklc ! hangi bölgelerinde talanın önü | açılacak. Arazilerin özel mülki- | yette bıriunduğu SİTler arası- ' nda, 'yağmaya dönük' güncel ; gelişmeleri de dikkate alarak ; baa 'hassas* bölgeleri şöyle özetlemek olası. ' • Anadotu'nun kökeni Çorum: | Kısa gezintimize. ister istemez ; önce Çorum'dan başhyoruz. | Amıklioğk/nun 'seçim bölge- • si'. Anadolu uygarhklanyla il- . gili kitaplarda 'tümüyle bir ar- . keolojık alan" olarak tanımlanı- \ yor. Adını, Kapadokyah sa- vaşçı Trokmfdan alan bu ili- ' mizin hemen her ilçe ve köyûn- ' de bir höyük. tümülüs, nekro- pol .veya yerleşim kahntılan var. İ.0.2 binlerden başlayarak Asurlular, Hititler. Kimmerler, Medler. Persler ve Roma, Bi- zans, Selçuklu ve Osmanb uy- garlıklan, Çorum'da zengjn iz- ler bırakmışlar. Alaca ılçesin- deki Alacahöyük, Anadolu'- daki ilk Tunç Çağı'na ait yerleş- me bölgesini oluşturuyor. Ala- ca-Çorum yolunun doğusun- daki Pazarh yerleşmesinde de Kalkolitik dönemin izlen bulu- nuyor. Hitit Devletfnin baş- kenti Hattuşaş ise Çorum ilin- deki diğer önemli tarihi yerleş- me bölgesi. Roma döneminden kalma Çorum Kalesi, İskilip Kalesi, 15. yüzyıla ait Koyun- baba Köprüsü, merkez ve ilçe- lerdeki yüzlerce tarihi yapı ve bunlan çevreleyen SİT alanlan, Âmiklioğlu'nun taslağı yasa- laştığından üç yıl sonra "İcoru- ma dışf kalacak. Çünkü Ço- rum'da tüm bu arkeolojik zen- ginliklerin bulunduğu bölgeler- de henüz tescil çalışmalan ta- mamlanmış değil ve yine tüm bu alanlar halen 'özel mülkiyet- teki' arazilerden oluşuyor. • Gökova Körfezi: Termik santralın kirleteceği günleri bekleyen Gökova Körfezi, 1988'de tümüyle doğal SİT ala- nı ilan edilmişti. Koruma Ku- rulu kararlanna göre körfezde, denizden 500 m'lik kuşakta, SİT nedeniyle yapı yasağı geti- rilmiş ve bu kuşaktaki özel mül- kiyete ait araziler her türlü ima- ra kapatılmışü. Koruma ka- ran. taslak yasalaşırsa tümüyle geçersiz kalacak. En son Süzer Hokting'in satın aldığı yüzlerce dönüm doğal SÎT alanı da dahil olmak üzere körfezin hemen her tarafv, Okluk Koyu'ndaki gibi yapılarla donanacak. • Kücükkuyu-Assos: Edrerrut Körfezi'nin kuzeyindeki Kaz Dağlan'nın etekleri de, önceki yıl doğal SİT alanı ilan edildi. Böylece, ANAP dönemınde 'turizm alanı' ilan edilen Assos yöresindeki zeytinlikler kesil- mekten kurtuldu. Ne var ki Ka- rayolları, bu kıyı kuşağına yine de bir 'turistik yol' yapmaya kararb görünüyor. Yol ha- beriyle birlikte yeniden el değiş- tirmeye başlayan zeytinliklerin yeni sahipleri ise SİT bölgesin- de turistik tesis kurmak için Âmiklioğlu'nun yasa taslağına dört elle sanhyor olmahlar. • Patara-kekova kuşağc 4-*5 km gcnişliğinde ve 17 km uzun- luğunda bir kumsalı bulunan Patara'ya, 1978 yıhndaki "do- ğal ve arkeolojik SİT karan ne- deniyle turizm betonlaşması hala 'iştenilen düzeyde' girerru- yor. Özel Çevre Koruma Ku- rulu'nun geçenyıl yapüğı imar planı da aynı SÎT kararlan yü- zünden bölgeyi imara açmaya yetmedi. Benzer şekikle, daha güneydeki Kaş'ın ünlü Kekova kıyılan da yine SİT kararlan Erkeğîn iktidan *Virigen'iniçinde • Milyonlarca erkeğin yaşamını kabusa dönüştüren cinsel iktidarsızlığa karşı yeni bir ilaç geliyor. Ülkemizde mayıs ayında piyasaya sunulacak "Virigen" erkeklik hormonu testosteron eksikliğini tamamlıyor. faktörününGÜNDÜZİMŞtR ANTALYA- Erkeklik hormo- nunun (testosteron) eksilmesi ne- deniyle milyonlarca erkeğin ya- şamını kabusa dönüştüren 'ik- tidarsızlığa' karşı geliştirilen 'Vi- rigen' adlı ılaç. mayıs ayından iü- baren ülkemizde de piyasaya ve- rilecek. Hormon kökenli. ilaç- lanyla tanınan 'Organon' fırması tarafindan üretılen ilacın. hor- mon eksıkliği nedeniyle erkekler- de meydana gelen cinsel istekte azalmayı, yaşlanmanın getirdiği cinsel isteksizliği giderdiği belir- tildi. Antalya'da 60 yabancı uzma- nın kaühmıyla başlayan "Ulusla- rarası Androloji Kongresf'nde, Hollanda'da 10 yıl süreyle yapı- lan testler sonucu dünya piyasa- sına sunulan "Virigen" adh ilacın rin tarutımı yapıldı. Ülkemizde de 2 devlet hastanesi ve 8 üniversitede 84 hasta üzennde yapılan test so- n\^lannı açıklayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dah Cinsel Fonksiyonlan Araş- tırma ve tedavi merkezinden Dr. Emre Akkuş şunlan söyledi: "•Çalışmaya katılan 84 hasta andropoz yakınmalan olan veya hormonal kökenli iktidarsızlık tanısı konan erkekler arasmdan şecildi. Andropozdaki hastalar- da sıcak basmalan, huzursuzluk, uykusuzluk. cinsel istekte azalma gjbiyakanmalann yanısıra erek- siyon kusuru gibi fonksiyonel bo- zukluklar da söz konusu idı. Bu hastalara tedaviden önce ve son- ra gereklı muayene ve tetkikler yapılarak ilaan yakınmalann te- davisindeki başansı araştınldı. Sonuçta, teste tabii tutulan hasta- lann anketlere verdiği cevapta büyük bir çoğunluğunda cinsel istekte, cinsel ilişki sırasında ve cinsel uyanlmada önemli artışlar ve ruh halınde ıyı yönde anlamlı degışiklikler görüldü. Tedavinin başlangıcında cinsel potansiyelle- rindeki azalışın yanısıra yaşlan- ma taktorunun de geurdiğı umutsuzluk, sıkıntı, ıçe kapanık- lık gibi olumsuz davraruşlann te- davi sonrasında önemli ölçüde azaldığı gözlendi. Çalışmaya ka- tılan hastalara tedaviden sonra farkettikleri en önemli degişikli- ğin ne olduğu sorulduğunda ise hastalann büyük çoğunluğu cinel istek ve cinsel aktivitede gözle gö- rülür farklıhklar bulunduğunu ifade ettiler" Yeni ilaan çahşmalannı baş- tan sona takip eden ve motekül patentinin sahibi bulunan Dr. J. van der Vies de kongrede yaptığı konuşmada testosteron hormo- nu eksikliği nedeniyle meydana gelen iktidarsızlığa karşı gebştir- dikleri 'Virigen'in özelliklerini şöyle anlattı: "Erkek seks hormonu testisle- Leydig hücreleri tarafindan üretilen testosterondur. Testoste- ron hormonu yaşam boyunca er- keğin fızik ve ruhsal olarak erkek olarak geliştnesi, erkek fonk- siyonlannı ve davramşlannı gös- terebilmesi için gerekli bir hor- mondur. Eğer testislerde üretilen testosteron hormonu vücudun ihtiyaçlannı karşılayabilecek miktarda değilse, dışandan tes- tosteron vermek gerekir. Bu ne- denle sıklıkla injeksiyonla (iğne) verilen testosteronlaı kuüanıl- makla birlikte ağızdan verilecek testosteron daha güvenb' bir teda- vi yöntemidir. Daha önceki denemelerde ağız yoluyla ahnacak hormonun bağırsakta büyük bir kısmınm parçalanması nedeniyle istenen sonuca ulaşılamamıştı. Bu prob- lemlere de yeni testosteron ürünü preparatı olan testosteron unde- kanoaun geliştirilmesiyle çözüm getinldi. İlaç. özellikle yaşlan- mayla meydana gelen hormonal eksıkhkler sonucu cinsel gelişme- de gecikme, cinsel istekte azalma (libido azlığı), empotans ve bazı erkek kısırlığı tiplerinde başanyla kullanıbyor. Devletin bürün ülkede SİT alanlannı kurtarabilmek için ne yeterli kaynağı ne de elemanı var. Komisyonlarda sıra ile kabul edilen tasan ülkenin el değmemiş köşelerini bile imara açıyor. İddia- lar arasında yasa önerisinin kokusunu alan bazı u> anıkların ara/i kapatmak için kollannı sıvadı- ğı da var. Bürün olumsuz koşullara karşınsayakta kalmayı başarmış tarih, tasan > asalaştığında uyanık vatardaşların insafına terkedilecek. Yani kediye ciğer teslim edibniş olacak. nedeniyle turizmcilere. karşı ko runabiliyor. Patara ve Keko atarftjışagındaki tüm koruma n ise 'özel mülkiyctteki' a ranlerdenoluşuyor.Yasataslağı , ülkenin bu özgün köşesi için de cıddi bir tehlike. • Erciyes-Tek ir Yaylası: Turiz m Bakanlığı'nca 'kış trizmi ' için yatınmcılara tahsis edilm eyebaşlanan Erciyes DağJveTc kir Y^ylası'ndaki'doğal SİT'e g iren araziler. bu 'yeni potan siyel' nedeniyle hızl^ değer ka- zaruyor. Şimdibk "kamu arazi leri dışında' yoğun yapılaşma şayasaklananbubölgenindeay- yasa taslağı ile üç yıl sonra ı dıaraaçılması tehlikesigündcm- tefiryHırai yeni kurtulmuştu: ir Mimarlar Odası'run açtı- ğı dava sonucunda 'kooperatif arsası' olmaktan kurtulan Ery; thrai antık kenti. özel mülki yetteki 1. derece arkeolojik SİT'lere en ılginç örneğı oluştu- ruyor. Burası kamulaştınlmaz ye bu arada yasa da çıkıverirse, İ.Ö. 4. yüzyıla ait bu seramık uygarhğı kentı. çoğunluğunu üniversite mensuplannın oluş- turduğu 'Yeşil Ildır Yapı Koo- peratifi'nin imar ve insaat öz- lemlerine kurban olabılecek. • Foca artık kalmayabilir: Kentsel yerleşim alanının tiimü SİT olan Foça'da özel rnilkiyet- tekf arazilerin yapılaşma'ya y'a- saklanması, belediye ile koru- maalan karşı karşıya getirdi. Foça ile Yeni Foça arasındaki doğal SİT olan koylar ise ikinci konut şirketlerinin sürckli iş- tahlannı kabanıyor. Kentin ve kıyı kuşağının 'kamulaştınlma- sı' olası olmadığından, yasa tas- lağı üç yıl sonra Foçarun artık 'kalmayacağY anlamına gelı- yor. • Ve İstanbulMaki tehlike: Anadolu'daki "imar beklentile- ri' altında bulunan SİT'ler özet- le bu haldeyken, İstanbul ise ta- nhinin en büyük 'yıkım' tehlı- kesiylc karşı karşıya. 2600 yılbk tarihi olan kentin hemen her bölgesi. kentsel ve doğal SİT kararlanyla korunmaya çahşı- lıy or Bunlardan Prens Adalan, Boğaziçi öngörünüm ve geri görünüm bölgelerindelci SİT alanlan; -Çamîıcâ Ve'; HaliÇ'in kuzeN lcıWjrtHı.'Gaiata'yı. Pc- ra'yı. Taksim ve Cihangir*i ıçı- ne alan kentsel SİT alanlan. Roma. Bizans ve Osmanlfnın merkezi Tarihi Yanmada, Anadolu yakasında Elmab, Ömerlı gibi havzalarla Polo- nezköy gibi SİTler, Avrupa ya- kasında Sanyer-Terkos-Kilyos üçgenındeki tanm ve orman alanlannı içine alan doğal SİT alanlan.Bu yörelerdeki arsa ve araziler hep özel mülyitette. Namlıınun uamdaki SİTler İstanpul-Adalar, İstanbul-Boğa- aaçi, İstanbul-Beyoğlu, tstanbul- Tarihi Yanmada, İstanbul- Çamlıca, İsıanbul-Ortaköy, Istanbul-Üsküdar Salacak, İstan- bul-Polonezköy, Bursa-Cumalı- kızık, Bursa-Çekirge, Bursa- Tirilye, Bursa-GemKk, Bursa- \1udanya, Bursa-Kent Merkeji, Tekırdağ-Kent Merkezi. Tekir- dağ-Şarkö>, Edirne-Kakiçi, Edime-Tabakhane, Edirne- Kabaağaç, ' Bandırma-Artake (Erdek), Marmara Adası-(Pro- konnessos), Çanakkale-Darda- nos, Çanakkale Saroz. Çanak- kale-Troia, Assos-Kücûkkuvu (Behramkale), Altınoluk-Adate- pe, Edremit-<Adreın>'thium), Ber- gama-(Pergamon), Foca-{Pho- kaia). İzmir-Erythrai, İzmir-Bay- raklı, İzmir-Abancak, Ayvalık- Cunda. Bozcaada. Gökçeada, İzmır-GümüMür. İzmır-Klaros, Söke-Priene, Kuşadası-Kaleiçi, Kuşadası-Pannıcak. Aydın- Didim (Didyma). Bafa Herakle- ia, Mılas-Iasos,*Mılas-Labranda, Bodrum-Barg)1ia, Bodrum- Merkez (Halkarnassus), Yata- ğan-Stratorakeia, Gökova-Kero- mos. Gökova-Kenne Körfezi, Daıça-Knidos, Denızli-Pamuk- kak, Denizb'-Karahayıt, Muğla- Kent Merkezi, Mugla-Karabağ- lar, Selçuk-Şirince, Selçuk-Mag- neâa, Kula-Keırt Merkezi, Mani- sa-Spfl Yaylası, Manisa-Karabel, Marmaris-Bozburun, Maraıaris- Hisarönü, Dalyan-Caunos, Köy- ceğiz-Göl Çevresi, Göcek-lnlice, Fethiye-Aksaz, Fethiye-Ölüde- mz, Fethiye-Kayaköyü, Fethiye- StNicola, Patara-Kekova, Pha- selis, Antalya-Kemer, Antalya- Serik, Antalya-Manavgat, Antal- ya-Sfcte, Kütahya-Kentiçi, Antal- va-Kaleiçi. Antalya-Balbey, Is- parta Sagalassos. Alanya-Kalei- çi, Alanya-Kaledran, Ankara- Kaleiçi, Ankara-Gölbaşt, Bolu- Bolu Dağı, Konya-Meram Bağ- lan, Kapadokya-SİT Alanlan, Kapadokya-Ürgüp, Kapadokya- G<Jreme ' X^padokyaÜçMar p y ç , Kapadokya-Av-aünis, Kapadok- va-lhlara/Haiaır Dagı, KaH^eh- katepe, Ka\sen-Erci>eş.Kayse- ri-Tekir Y aylası. Kayseri-Sultan- sazlığı, Çorum-Alacahöyük, Ço- rum-Pazaru, Çorum-Hattuşaş. Amasya-Kentiçi, Anamur-Ane- morium, Tarsus-Kentiçi, Adana- Tepebağ, Antak\ a-Kentiçi, Mar- din-Kentici, Midyat-Kentiçi, Di- yarbakır-Surici, Harran Ovası, Zongulduk-Amasra, Zonguldak- Safranboiu. Kastamonu-Kentici, Erzincan-Kenıaliye (Eğin), Div- riği-Merkez, Tire, Birgi. Derler ki, Kleoparra'ya da güzeUiğini veren odur. Daphne, güzelliğin adını alıyor. Sıı perisiDaphne'den defiıe sabununa • Samandağ'da üretilen defne yağı ve sabunu güzellik ve şifanın diğer adı. Yılda yaklaşık yüz ton üretilen sabun kellikten, baş ağnsına kadar pek çok hastalığa kesin çözüm. BERAT GÜNÇTKAN Daphne bir su perisi. Dünyayı ve tannlan yaratan Tannça Gaia'ya gönül \erdi vereK gözü erkekleri görmüyor. Nerede erkek var. kaçıyor Daphne. Birgün, Tann Apol- lon'la karşılaşıyor. Daphne yine kaçmalar- da. Aşk. kaçana, kovalayanın daha da gö- nül vermesidir derler ya Tann Apollon, dü- şüveriyor bu uçsuz bucaksız tuzağa. Bırakmıyor peşini. Birgün bir ırmağın kı- yısmda karşıkarşıya gelivenyorlar. Apol- lon. kollannın arasına alıyor Daphne'\i. Babası, kızını kurtaracak ya ırmağı ateşe veriyor. Daphne, ateşle bir defne ağacına dönüşüyor. Apollon bir bakıyor, kollann- da sevgili diye tuttuğu bir ağaç küıüğü. Ağaa kendisıne kutsal belliyor. Sazını ça- larken, Musa'lann korosunu yönetirken defne adını verdiği ağaeın dallanndan yap- tığı çelengj başından eksik etmiyor. Yüzyıllar sonra, yer> r üzüne "sabun" ola- rak dönüyor su perisi Daphne. Suyla hor buluşınasında gözyaşlan köpüğe dönüşü- yor. iç bayıltan kokusu süinmezleşiyor. Di- yorlar ki, Kleopatra'ya da güzelliğini veren odur. Daphne, güzelliğin adını alıyor. Samandağ'ın Koyunlu ile Kapısuyu köy- lerinde neredeyse her evde bir sabun tezgahı \ar bugün. Defne ağacı her Arabk ve Ocak'ta mep'e veriyor. Zeytine benzer bu meyve, büyük kazanlarda kaynatılıyor. Ta- neler ezilip yağı çıkanldıktan sonra ya yal- nız ya da zeytinyağı>la kanştınbyor. Katı- laşmayi sağlayan köstükte eklendikten son- ra bir kez daha kaynatılı\ or ve kabplara dö- külüyor. Defne, kaç yüzyıidır sabuna dönüştürü- lüyor bilen \ok Ermeniler'e ait olan Kapı- suyu'na 1939'da verleştiren köylüler için sa- bunun tanhi bu yıllarda başlıyor. Defne yağı ve sabunu üretimi. Ermeniler'in onlara mirası. Öncelen defne vağı satıyorlar. Irak. İran ve Suudi Arabistan'a. Sıcak, bu ülkele- rin baş belası. Develer. bir türlü uyuzdan kurtulamı\ or. Defne y ağı da uyuzun tek ila- cı. Tonlarca defne yağı. once Samandağ, sonra İskenderun limanından gemilere yük- lenıyor. Göz hastalıklanyla ilgiii ilaçlann yapımında da kullanılıyor defne yağı ama teknolojinin gelışmesınden midir bilinmez. istenmez oluvor. Kapısu>ulular dd ancak kendilenne sabun yapacak kadardefne yağı çıkarrvorlar. Koyunoğlulular içınsc defne sabunu hala geçim yolu. Üretimleri daha çok. İskende- run. Mersin ve Mardin'den gelen siparişleri karşılamaya yönelik. Gazali Açıkyol. on yıldır defne sabunu yapıyor. Sabun sadece defne yağından yapılrruşsa kilosu otuz bin. Zeytınyağıyla kanştmlmışsa bu rakam yir- mi bin liraja düşüyor. ZeTıra Uslu'ya göre. sabun yapmak öyle kolay bir iş değil. Defne meyvesini kanşüra kanşüra kaynatmak birgün sürüyor. Cstebk verirn her zaman aynı değil. bir ağaçtan bazen birkilo, bazen bir teneke yağ çıkıyor. Her budanmada defne ağaa daha da be- jeketleşıyor ama şampuanlarla, sanayi sa- bunlanyla boy ölçüşmesine yetmiyor bu. Şimdilerde büyük kentlerde de doğaya dö- nüş başladı ya insanlar hem defne sabunu- nun hem de Zehra Uslu'nun kıymetini daha bir. bilir oldular. Ne Zehra'nın ne kocası- nın. ne soyunun sopunun başlannda kellik var. Yıllardır,"Neşe'nin kepek sorununun" neden çözülemediğini de anlayamıyorlar. "Bakın'" dıyorlar, "Saçlanmız pınl pınl bı- zim. Öyle ikide bir gelen ağnlardan da ya- kınmayız" Daphne'nın ruhu defne sabunu bir erke- ğin saçına değdığinde acı çckıyor mu bilin- mez ama her kopükte birileri onu anımsı- yor. İstanbul Show'93 • Magazin /TV Servisi- ShowTV ve AiunetSan işbirbği ile hazırlanan Uluslararası İstanbul Müzik Festivali, "İstanbul Show"93". 4 temmuzpazargecesi gerçekleşecek. 14 ülkeden birer sanatcının katılacağı "lstanbul'93"e 10 yabancı ye 5 Türk pop müzik sanatçısı da konuk olacak. Gecede aynca İstanbul 2000 Olimpiyatlan için yabancılar tarafindan bestelenecek eserler de yanşacak ve fınale kalan 5 parça değerlendirmeye alınacak. Yanşmanın derecelerini uluslararası müzik otoritelerinden oluşanjüri üyeleri belirleyecek ve yanşmacı sanatçılara eşlik edecek. 60 kişiük büyük orkestrayı ise şef Turhan YükseJeryönetecek. Almanya, İşpanya, Belcika, Danimarka, Fransa. İngiltere, İspanya, Isveç, İtalya. Lüksemburg. Malta. Norveç. Portekiz ve Kuzey KıbnsTürk Cumhuriyeli gjbi ülkelenn yanşacağı 'İstanbul Show'93", Aü Sami Yen Stadı'nda, 4 temmuz pazar akşamı yapılacak. Saat 20.00'de başlayacak olan yanşma, Show TV'den canb olarak yayımlanacak. Kara Şehffleri anıldı • ANKARA (AA) - Kara Şehitleri Ankara'da düzenlenen törenle anıldı. Genelkurmay Başkanbğı'nın 25 Nisan'ı Kara Şehitlen'ni Anma Günü olarak kararlaşürması üzerine Cebeci ŞehiüiğTnde bir tören düzenlendi. Törene, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu'nun şehitbk anıtına çelenk koymasıyla başlandı. Daha sonra. şehitler için saygı duruşundabulunulduveİstiklâlMarşısöylendi.Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Fisunoğlu, Şehitlik Özel E>efteri'ne şunlan yazdı: "Vatanın bütünlüğü, bağımsızbğı, özgürlüğü, milletin huzuru için canlannı feda ederek, şehitJik mertebesine ulaşan kahramanlanmıza şükranla, minnetle, rahmetleanıyoruz. Ruhlan şad olsun." Kurmay Binbaşı Kamil Başoğlu da törende yaptığı konuşmada şehitlerin, bu topraklar üzerinde özgürce yaşayabibnemiz için hayatlanru kaybettiklcrini belirterek. şunlan söyledi: "25 Nisan, Çanakkale Savaşı'nda kara harekatının başladığı gündür. Bu harekat ile diğer harekatlarda hayatını kaybeden şehitlerimizi anmak için bu gün Kara Şehitleri'ni Anma Günü olarak kararlaştınlmıştır." Karadenizin kiptenmesine öıriem • TRABZON (AA) - İller Bankası 17. Bölge Müdürü Özcan Alptelun, Denizin kirlenmesinde kanaüzasyon aüklannın etkili olduğuna dikkati çekerek, Trabzon'da 5 yıldan beri devam eden büyük kanalızasyon projesi inşaaünın bu yıl sonunda lamamlanacağıru bildırdi. Özcan Alptekin, yaptığı açıklamada. yapımına 1988 yılında başlananTrabzon büyük kanabzasyon projesinin, Of ile Beşikdüzü ilçeleri arasındaki yaklaşık 50 kilometreük kıyı şeridindeki yerleşim merkezkrinin kanalizasyon sorununu ortadan kaldıracağını belirterek, şunlan söyledi: "Projenin önemli bir kısmını teşkil eden Zağnos, Tabakhane ve Çömlekçi derelerini kapsayan toplayıcı hatlannın inşaatlannın yüzde 9O'ı tamamlandı. Bu derelerde toplanan auic sular Söğütlü, Faroz Değirmendere, Havaalanı, Karsusan önünden deşarj sistemleriyle 1,5 kılometre denizin açığına döşenecek borularla pombalarla atılacak." Çiftçflere meyvefidesi • ŞANLIURFA(AA)-ŞanlıurfaTanmİIMüdürlüğü Destekleme Şube Müdürlüğü'nce yöre çiftçisine çeşitli türlerde meyve fıdeleri dağıtımına başlandı. Şanburfa Ovası'ndaki çiftçilere 1992-1993 ekim dönemi için çeşitli türde verimli sebze-meyve fıdan ve fidelerinin dağıümı yapıbyor. GAP'ın tamamlanmasından öince "sebze-meyvecibğin" geliştiribnesi vc çiftçinin buna adaptasyonunu sağlamak amacıy la çiftçilere daşıülanfiden-fıdeile kaliteb tohumluk miktarlan, bir önceki yıla oranla daha yüksek makamlara ulaştı. Destekleme Şube Müdürlüğü yetküileri,"Yurt ekonomisinin can daman durumundaki yörede, sulu tanm öncesi ciddi bir calışma ,-yapjnaktayız. Çiftçilerimizi bilinçlendirmeyi ve gelecekiçİA > isepze-rneyAoâb'k alanında patlama yapacak altyapıyı .\^ ! pljuş,ıufTOayıamaçlıyoruz"dediler. . , Radyasyonhı çaylar gömûlüyor • RİZE (AA) - Çay İşletmelen (Çay-Kur) Genel Müdürü Tuncer Ergüven, kurumun depolannda bulunan 22 bin ton radyasyonlu çayın, 13 bin 800 tonunun gömülmeye başîandığını bildi rdi. Tuncer Ergüven konuyla ilgiii olarak yaptığı açıklamada Rize'nin Ardeşen ilçesine bağb Işıkh köyü depolannda bulunan 13 bin 800 ton radyasyonlu çayın Atom Enerjisi Kurumu uzmanlan gözetiminde depo alanına gömülerek imha edilmesine başîandığını söyledi. Genel Müdür Ergüven, Çay-Kur'un Ankara ve İstanbuî'daki depolannda bulunan 8 bin 200 ton radyasyonlu çayın da yer tespiti yapıldıktan sonra gömüleceğiru kaydetti. Yaşçayyaprağınafiyat • VAKFIKEBİR (AA) - Türkiye Ziraat Odalan Birliğj (TZOB) Karadeniz Bölge Başkanı Mustafa Kamburoğlu, bir süre sonra açılacak olan abm kampanyasında y aş çay yaprağının kilosuna 8 bin ile 10 bin bra arasında fıyat verilmesini istedi. Mustafa Kamburoğlu, yaptığı açıklamada Çay-Kur'un geçen sezon uyguladığı abm poliükası ile verdiği fıyat ile üreticiyi memnun ettiğini ifade ederek şunlan söyledi: "Bu sezonda üreticiye hakkı olan fıyatın yerilerek, geçen yılki gibi başanh politika uygulanmasını bekliyoruz. Çav üreticisi özellikle üriin bedelini geçikmeden almak istiyor. özel sektör de Çay-Kur gibi başanlı ahm pobtikası uygularsa çay sektöründeki sorunlar büyük ölçüde azalır." TZOB Bölge Başkanı Kamburoğlu, çay sektörünün bir bütün olarak ele ahnması gerektiğini, üreticinin kaliteb çay yaprağı toplayıp, imalatçının da bundan kaliteb' çay üretmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 453. Manisa MesirŞenliklert • MANtSA (AA) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefaü nedeniyle bir hafta ertelenen, Geleneksel Manisa Mesir Şenlikleri'nin 453'üncüsü, 10 ton şifab macunun tarihi Sultan Camii'nden halka saçılması ile başladı. Şerdilder nedeniyle dün sabah Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen açılış törenine Devlet Bakam ve Hükümet Sözcüsü Akm Gönen, Maliye ve Gümrük Bakam Sümer Oral, Manisa Valişi Sami Sönmez, Belediye Başkanı Zafer Ünal, kardeş şehir Üsküp'ün (Makedonya'nın başkenti) Valisi ve Belediye Başkanı Goran Nikolovski. millervekilleri, vatandaşlar ile temsib Hafza Sultan venedimeleri katıldılar. Vali Sami Sönmez açıbş konuşmasında, Mesir Şenlikleri'nin bu yıl kültürel ağırbkb olarak kutlandığını beb'rterek, aynı zamanda, Müslümanlann Kabe'yi tavaf etmesi gibi tarihi bir olay olduğunu da söyledi. • EĞİRDİR(AA)-Eğirdir Anadolu Usesi'nin 1993-1994ders yıbnda, eğitim ve öğretime başlayacağı bildirildi. Yetkililerden abnan bilgiye göre. Eğjrdir Anadolu Lisesi, halen Endüstri Meslek Lisesi'nin bulunduğu belediyeye ait işhanında geçici olarak hizmet verecek. Anadolu Lisesi'ne ilk etapta 72 öğrencinin ahnacağı belirtildi Anadolu Lisesi'nin açıhnasıyla ilçede lise sayısının 7'ye yükseleceği bildirildi. Bu arada, Eğirdir Endüstri Meslek Lisesi'nin. önümüzdeki ders yıbnda, Yazla Mahallesi'nde yapımı tamamlanan kendi binasma taşınacağj açıklandı. Kapadokya'da Paskalya sevinci • NEVŞEHİR (AA) - Kapadokya bölgesinde, Paskalya nedeniyle turistik konaklama tesislenndeki doluluk oranının yıizde 90'lara ulaştığı bebrtildi. Kapadokya Turistik İşletmeler Derneği (KAPTİD) Genel Sekreteri Fatih Ersu, Paskalya nedeniyle özelbkle Fransa, Almanya ve İspanya'dan beklenenin üzerinde turist geldiğini belirterek şunlan söyledi: "Paskalya tatib döneminde yüzde 60-70 oranında dohıluk bekleniyordu. Tahminimızinçok üzerinde rezervasyonla karşılaştık. Bu, turizmcilerimizin yüzünü güldürdü. Mayıs aymdan itibaren doluluk oranının yüzde 95'lere ulaşmasıru beküyonız." Kapadokya bölgesindeki doluluk oranında. geçen yılın aynı dönemlerine göre. yüzde 20'lere ulaşan artış olduğu belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear