25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9MART1993SALI 14 HABERLER Gökova Saııtralı lıei'dönem iktidaıtlaÜMİTOTAN İZMİR - "Mavı yolculuğun ilk durağı"na terniik santral kurulmasıyla ılgıli taıtışmalar başlayalı neredeyse 10 yıl olu- yor. Santral neredeyse bitiyor. "O zamanki" yetkılılerle, "bu zamanki" yetkîlilerin anlattık- lan değişmiyor; "masar" sürü- yor... Türkevleri köyü kadınlan, yörelerine kurulması planlanan termık santral sahasını kamu- laştırmaya gelenleri yöreye sok- mamak için "nöbette." Tarih 12 Ekim 1984. Köyün erkekleri Ankarada. Yetkilileri kapı ka- pı dolaşıp "medet" umuyorlar. Muhtar Abdullah Aytamurun o zamanın parasıyla 300-400 bin lira harcayarak tuttuğu oto- büslerdekı insanlar "bir ümit- le" dönüyorlar. O_zamanın Başbakanı Tur- gut Özal, yöre halkını yumruk yemışe çeviren açıklamasını ya- pıyor: "Gazeteciler bu işı boyuna dürtüklüyor. Millet gazeteye çı- kacağım diye Ankara'ya geli- yor. Istemeyen orada oturma- sın." Tarih 19 Ekim 1984. Ortalık kanşıyor. O zamanlann Bod- rum Belediye Başkan Vekili Adnan Toker öncülüğünde top- lanan 3 bini aşkın imza, 30met- re uzunluğunda kağtlara sığdı- nlarak Ankara'ya götürülüyor. Eklenen bildiride yapılan uyan şu: "Gökova santralı faaliyete geçtikten sonra 5 yılda yöre yok olacaktır. Buraya Bodrumlu, Marmarisli, Gökovah sahip çıkmak zorunda. Santral kur- mak için Gökova'dan daha uygun yerler bulunabılir." Turizmciler de destekliyor: "Bız turistleri buralarda nasıl gezdiririz? Artık başka yerlere gitmemiz gerekecek. Biz turist- lere mavi ile yeşilin kucaklaştığı yer diye reklam yapıyoruz. O zaman ne diyeceğız?" O zamanın yetkilileri insanla- n "rahatlatacak" şeyler söyle- me gereksinimi duyuyorardı. İnsanlar masal dinliyorlardı sanki. O zamanın yetkilileri Î *— ' O zamanın KültürveTunzm Bakanı Mûkerrem Taşcıoğlu, turistten çok enerjiye ihtiyaç ol- duğuna inananlardandı: "Bizim enerjiye ihtiyacımız var. Memleketin menfaatlan önce gelir. Fedakarbk edeceğiz. Bu bir tercıh meselesidır. Gö- kova'da kömür rezervleri var. Turizmi etkilemez, bacalanna sarmaşık dolanz." Zamanın Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanı Cemal Bö- yükbaş, insanlan daha da ra- hatlatıyordu: "Gökova'da öyle bir santral kuranz ki suyunda alabahk ye- tiştiririz." TEK yetkilileri olayın eko- nomik yönüyle ılgıliydı: "Kömür nakli ve su temıru gibi ekonomik nedenlerden do- layı santrahn Türkevleri sahili dışında başka bir yerde yapıl- ması mümkün değıldir" Bayındırlık ve îskan Bakanı Sefa Giray da "On tane yat ge- iecek diye termik santraldan vazgeçmiyoruz" yaklaşımında direniyordu. Mahçup temel Yetkihlerdcn masallar sürü- yor, tarih 24 Kasım 1986 olu- yordu. Gökova yöresinde 2 milyon metreküp hafriyat ya- pılmış temel atma zamanına vanlmıştı. Santralcılan yöreye sokmamak için direnen Tür- kevleri köylülen umutlannı yı- tirmiş, okun yaydan nasıl fırla- dığmı izlemekten başka yapa- cak şeyleri kalmamıştı. Sessiz sedasız atılan temelle doğanın göbeğinde 300 metre- lik bacanın ınşasına başlanmış- tı. Turgut Özal her şeye kefıldi: "Ben garanti veriyorum. Dı- şandan duman bile görünme- yecek. Hava açıksa duman gelir ve geçer, yağmar yağarsa deni- ze dökülür. Olmazsa görünü- mü bozmamak ıçın ycşilc boya- nz." "Kirlılik konusunda bir ınce- leme yapıldı mı" sorusunu kız- gın vanıtlayan Başbakan Tur- gut Özal: "Yapılmasa konuşmayız, ya- pıldı ki konuşuyoruz.' Oysa eski Çevre Müsteşan Refet Erim, özal'la aynı görüşü paylaşmıyordu: "Burada doğ- ru dürüst meteorolojik incele- me bile yapılmadı. Burada bir yıl rüzgarölçümü yapılmalıydı. Santralın yapıldığı yerdağ. Du- man hep denize doğru gidecek. Evet bacanın altında yoğun du- man olmaz ama geniş alanlar için tehlikeli olur. Santral 40-50 kilometre çapında bir alanı kö- tü bicimde etkiler." Yıllar yılı kovalıyor bacanın boyu yükseliypr bitiyor. Başba- kan Turgut Özal, cumhurbaş- kanı oluyor hükümetler değişı- yor masal süriiyor. Bu zamanın yetkilileri de çok ilginç yakla- şımlarla başlıyor işe Başbakan Süleyman Demirel sanlrahn ta- şınacağını söylüyor önce. Dev- let Bakanı Erman Şahin'e göre santral bölgesi üniversıte olma- lı. Devlet Bakanı Mehmet Ba- tallı termik santrallardan kor- kulmamasını istiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı da santralın taşınaca- ğını söylüyor. Çevre Bakanı Doğancan Akyürek ise yörcnin daha bir neşeîi olmasını öneri- yor, eğtence yen olmasını isti- yor. Tarih 6 Mart 1993. Bir za- manlar Turgut Özal'ın gazete- cileri alıp götürdüğü ve "ikna- ya" çalıştığı yöreye bu kez Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Ersin Faralyalı götüriıyor. Termik santral bacalannın altında o da gazetecıleri "ikna- ya'" çalışıyor: "Rahatşız olan var mı? Bir şey hissediyor musunuz? Bakın her taraf yemyeşil." Oysa aynı anlarda Yatağan- lılar canlanndan bezmiş ürün- len yok olmuş sağlıklan tüken- miş, ilgilileri yetkilileri, bir şeyler >apsm diye uyarmak için ayaklanmışlar, eylem yapmış- lar. 2x210 megavat gücündc 300 metrelik bacasıyla Gökova'nın Kemerköy santralı neredeyse bitıyor. Masallar mı?Sürüyor... NOTLAR Yol yakınken... SANTRAL ÇOCUKLARI - Mahçup bir temel atıldı. Başbakan gelecek dediler. gelemedi. 300 metrelik baca şimdi denizin içinde. Yörede temiz havanın son demini yaşadığı günlerde o\un oynuyor santral çocuklan. ORALÇALIŞLAR Muğla yöresındekı üç termik santrali gezip döndükten sonra içime bir hüzün çöktü. Gezi boyunca topladığım bilgi ve dökümanlan inceleyince iyice canım sı- kıldı. Demirel hükümeti. muhalefette iken karşı çıktığı enerji politikasmı ay- nen devam ettirmeye İcarar vermişti. Ucuz ve kalitesiz kömürü değerlendı- mek amacıyla Muğla yöresinde kurulan üç termik santral ışin henüz başlangıa gibi görünüyor. Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Ersin Faralyalı, Tür- kiye'nin milyarlarca ton linyit kömürü kapasitesine sahip olduğunu bu kömü- rü termik santraller kurarak değerlendi- receklerini söylerken içimız cız etti. Çünkü bu açıklama, bundan sonra kö- müre dayalı yeni santrallar kurulacağı anlamına geliyordu Üstelik bu kömü- rün, TEK'in açıklamasına göre, "ısıtma ve sanayi amaçh" kullanılması müm- kün değildı. Y'ani kalorisı düşük, kirlılik oranı yüksekti. Santrallann bu kömür- leri değerlendirmek amacıyla kuruldu- ğunu hem Enerji Bakanı söylüyor, hem de santrallerin tanıtma broşürleri yazı- yor. Mart 1993 yılında Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğünün Muğla yöresindeki termik santrallan anlatan broşüründe Yenıköy santrahyla ilgih bölümünde şunlar belirtiliyor:"Santra- lın kuruluş nedenı: Muğla-Sekeköy- Ekizköy havzasındaki düşük kaliteli kömürlerin değerlendirilerek elektrik eneıjisi üretmek amacıyla kurulmuş- tur." Bu santralın yıllık yakıt ihtiyacı 3 milyon 692 bin ton kömürdür. Yatağa- nın 4,5 milyon ton kömürdür. Şu anda bu iki santral yılda 8 küsür milyon ton kalitesiz kömür tüketiyor. Bu iki sant- ralde desülfüsrizasyon(kükürt antma) sistemi de yok. Yani mılyonlarca ton kalitesiz kömür, çam ormanlan arasın- da, dünya güzelı doğal ortam içinde yanıp duruyor. Bu yetmiyor, şimdi de üç ünitelı Kemerköy(Gökova) santralı devreye sokulmaya hazırlanıyor. Baka- na, neden düşük kaliteli kömüre dayah santraller kurduklannı. kömürlü sant-» raller yerine doğalgaza, akarsu barajla- rına dayab santrallere yönelmediklerini sorduk. Söyledigi özetle şuydu: Bizim kömürümüz var bunu neden kullanaya- lım. Hıdroeletrik santraller ilk kuruluş aşamasında pahalıya mal oluyor. Daha sonra ucuza da gelse ilk maliyetler yük- sek. Doğalgaz da ise dışa bağmlıyız. Düşük kaliteli de olsa bu kömürü kulla- nacağız. Bundan sonra desülfrizasyon sistemi olmayan santralleri üretime aç- mayacağız. Tabii bu ünitelere sahip olmayan Yatağan ve Yeniköy'ün neden hala üretime devam ettiğjni acıklamak da mümkün değil. Muğlanın işi zor. Hükümet düşük kaliteli kömürleri ya- kıp tüketmeye kararlı. TEK Genel Müdürii ise hükümetten daha hızlı. Çünkü bu kömürleri çıkartmak ve sant- rallerde kullanmak ucuza geliyor. Ener- jı ihtiyaana kısa ve ucuz cevap vermek böyle mümkün. Uzun vadede fse du- rum vahim. Yatağan da bilirkişilerin saptamasına göre ürünler mahvolmuş durumda. Yatağan çayı zehir akıyor. Çevre kül yığmlanyla ve kükürt zehiriy- le ölüme sürükleniyor. Bakan. bu man- zarayı görüyor ve dıyor kı, "Yatağan 630 megawat elektnk üreüyor. Şimdi burası durursa, enerji sıkınüsı döğar." Bu cevap kısa vadeli bir cevap. Bugünü kurtanyor. Uzun vadeb çözümlere ne zaman yöneleceğiz. Bakanı birazsikıştı- nnca,uzun vadeli çözümlerin mümkün olabılceği ortaya çıktı. Rüzgara dayah santrallerin bile kurulabileceğini, hid- roelektrik santraUerin ilk kuruluş mali- yeti dışında karlı olduğunu kendisi söy- ledi. Yani doğayı mahvetmeyen çözüm- lere biraz planlamayla ulaşmak mümkün. Şimdi yapılması gereken hü- kümeti bu tür çözümlere zorlamak. Bakan Faralyalı. Gökova'daki santra- lin neden o bölgeye kurulduğunu anla- yamadığını tekrar tekrar dile getirdi. Muhalefette iken de bu santrali yaptır- mayacaklan sözünü vermişlerdi. Ben de hala bu santrali neden kapatmadıklan- nı anlayamadığımı söylüyorum. Kö- mür santralleri daha büyük bir felaket haline dönüşmeden durdurulmalıdır. Herkes ne yapabiliyorsa mutlaka yap- mahdır. Hem de yol yakınken. YatağanhyFavalyah'yatepMduyuyor Halk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın kendilerine doğru bilgi vermekten özenle kaçındığı inancında MERtHAK İZMİR - Yatağan Termik Santraif nın kapahiıp herhangi bir önkm almmadan yeniden de\Te>e so- kuiacağının açıklanması tepkilere >ol açıvor. Yata- ğanlılar, santralın göstermelik kapatıklığını şimdi de herhangi bir önlem aimmadan >eniden detreye so- kalacağını belirterek, Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı'nın tutumunu kınıyoıiar. ^ atağan Betediye Başkanvekili Halil Aslan. TEK Genel Müdüni'nün saıitralm insan sağlığı iuerinde hic bir olumsuz etkisi yok diye açıklama yapmasmı tepkiyle karşıladı >e "Kendikrini da>et ediyonız. TEK Genel Müdür- liiğü'nû de bura\ a taşeiniar. iki \i onlara bakalım" dedi. Muğla'da rad>asyon alarmı ile gûndeme gelen Yatağan, termik santrallı gunterine yeniden dönü- yor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faral- yalı, Yatağanlılann >anbş bilgilendiriidiğini söyle- mesine karşın N atağan'da kaldığı 2 gün boyunea içinde '* atağanlılan doğru bilgilendimiekten özenle kacmmasını tepkiyle karşıladılar. Bakan Faralyalı'- nm sık sık Muğla girişinde eoşkınla karşılandık sözlerine tepk, gösteren V atağan Belediye Başkan Vekili Halil Aslan, "kendisi buraya geldiğinde bele- diye sakmunda bir toplantı yapalım, halkınız da aydmlansın dedik. ama kabul etmedi. Bu nıtumu an- laşılır gibi değil" diye konuştu. \ atağan Belediye Başkanvekili Halil Aslan, Ba- kan Farah alı'nın halkın tzdıraplanna ses vermediği- ni söyledi. Termik santralın burada yaşayanlar üzerine hiç bir olumsuz etkisi j ok di>en TEK Genel Müdüru Sedat Yüdız'ı \ atağan'da yaşamaya çağı- ran \slan. "Biz buradaki arkadaşlanmıza dosya ha/ırladık. Açılmış davalar, bilirkişi raporian >ar. Çevreye zarar \eren, ormanı kurutan. tütünü kuru- tan. kamıbahar, lahanayı ortadan kaklıran termik santralın insan sağlığına zarar »ermeyeceği düşünü- lemez. Bu görüleınijorsa diyebileceğiz hiç birşej yok. Gebinler burada yaşasınlar. TEk Genel Mü- düıiüğü'nü buraya taşısınlar. Biz onlara iki yıl bak- maya hazırtz. İnsan sağlığına zarar »erip »emıediği- ni görüş yaşasmlar. Santral kapalıyken, ha>a pml pınlken buray a geimek yanüş. Yaşasndar ve görsûn- ler istiyonız" dedi. Bakan Farah alı'nın halkla görüşmemesine de bir anlam »ermediklerini belirten Aslan. şunlan söyledi: "Bakan halktan kaçoıldı. Zaten karşıtay anlarda orada çalışan işcfler. Bakan >e beraberindekiler TEK'in dışına çıkanlmadı, yapılan toplannya dasa- dece basm mensuplan almdı. Bunun Yatağan'da uyandırdığı tepkiler büyük. Halk hangi tedbirler almdı da acılryor diye sonıyor. Ne oldu da kapandı, kapanmasından bu yana ne değişti diyor. Gözle gö- nilür bir şey yok. Şu ana kadar hiçbir şe> yok. Baca- lara sadece ölçüm cihazı takılacak. Haİka bir açık- lama yine yok. Eskisi gibi olacak her şey. \ atağan'- m kapabtmasıyla halkın tansiyonu düşiirüldü. şimdi yeniden devam ediyorlar. Bu tutumlanna anlam ver- mek zor." Yatağan Çevre Koruma Derneği Başkanı Süley- man Soyiu, santralm kapanmasmda olduğu gibi açılmasında da kendilerine daıuşımıadığinı soyledi Bakan Faralyau santralın açümasou kafasına koy- muş* diyen Soylu. şunlan sö>lüvor: "Açılıp kapanması \erei halka damşdmauydı. Halk j a da halkın örgütieriyle görüşütebilirdi. Sant- ral kapanmadan da hiçbir bilimsel >eri elde yoktu şimdi açılırken de, Neden açddı neden kapanıyor? Olay son derece gayri ciddi bir bicimde gelişiyor. Kapatıyoriar demek ki tehlikeli boşutlar var. Ap- yoıiar ama niye? Ne yaptılar? Radikal değttiz. Ama buraya mutlaka dcsüifürizasy on sisteminin takrima- smı istiyoruz. Bakan her şeyi bdiyor. Santrahn in- sanlar üzerine olan zararm da bütvor. Burava ön yargıyla geünmiş. Bizimle hiçbir şekilde ilişkiye gi- rilmedi. Hani nerede katıbmcılık, nerede çoğulcu- luk." Sovhı, Yatağan Santralı'rHn 21 Ekim 1982 tarihinde üretime başladığııu, bu dönemlerde Yatağan ve cevresi için umut ve ekmek kapısı oldu- ğunu söylüyor. Sonraki ydlarda bu gerceğin değişti- ğini, santralın insanlann umudunu tüketen, mutlu- luklannı karatan bir hak dönüştüğünü vurgulayan Soylu, "Santrabn çevre kirifliği yaratnğı ve insan üzerinde de olumsuz etkilere yol açhğmı yetkfliler hariç herkes kabul ediyor. Santralın 24 saat içinde bacasmdan 200 ton SO2 gazı, y akılan kömürün ka- litesiz oluşu nedeniy le de giinde bir bacadan 22.8 ton baca külii, > akılan kömürden çıkan bin 140 ton da kül atılmaktadır. Böylece üç baca çahşoğnda 68.4 ton baca külü, 3 bin 420 ton kömürden çıkan kül ve 600 ton SO2 gazı çıkmaktadır. Öte yandan santnü- da kuflandan kömurde bulunan uranyum, kömükün yanması ile radon gazı haline dönüşüp atık küDerle birükte patiküUer halinde çevn?\e dağılmaktadır. Kül dağuun tslahmda toprakla örtmek yerine beton ha>za icine ahnması daha uy gundur" dedi. Soylu, gereken öniemler almmadan santralm açd- ması halinde eylemlerini sürdüreceklerini de dfle ge- tirdi. By-pass'a devam UBaştarafi 1. Sayfada Yasalann çıkanlmasına ilişkin prosedürü anımsatırken, teklif ve tasanlann ya hükümetten ya da milletvekillerinden geldığıni. veto edilen bir yasanın aynen benimsenmesi durumunda Çankaya'nın imzalamak zo- runhıluğu doğduğunu, ancak daha sonra Anayasa Mahke- mesi'ne başvuruda bulunabile- çeğini anlatan Başbakan. Özal'ın.uzlaşma önerisi konu- sunda, Cumhuriyet'e şu değer- lendirmeyi yaptı: "Şimdi, 'anlaşalım-uzlaşa- Iım. Anayasa Mahkemesi'nde benzer bir şey var.' Kaidı ki, ka- nunlarda 'benzeri' olmaz, her hadise ayndır. 'Ama benzeri bir olay var. ona bir bakalım. Ora- dan çıkacak neticeye göre, otu- rup konuşalım, bir şey yapalım. Sonra siz gıdin. bunu hükümet- ten, Meclis'ten gecirin. Sonra bana gelsin. zaten önceden uz- laşıığımız için yasayı tasdik edeyim' gibi bir yeni prosedür." "Ben burada nasıl bir vaziyet alacağım. ışte şimdi onu anyo- rum" diyen Demirel, şöyle de- vam etti: "Demirel zaten u?iaşmaz! Hemen bu damgayı >apıştır- mayın. Bu bir şantajdır. Ben bundan korkrnam. Ben doğı u- yu anyorum. doğruyu >apa- nm. Devlet tıkanmıştır. Bütün mesele odur. Devleti tıkamış- lardır Biz bu tıkanmayı aşma- ya çalışıyoruz." Fol yok, yumurta yok Demirel, dün Başbakanlık Konutu'nda DYP Grup Baş- kanvekıllen Güneş Müftüoğiu ile Bekır ^amı Uaçe'yi kabul et- ti. Görüşmeden sonra Cumhu- riyet muhabinnin sorulanm yanıtlayan Müftüoğiu, Özal'ın, by-pass yasalannın, Anayasa Mahkemesi karan çıkıncaya kadar bekletilmesi önerisi ko- nusunda, " O bizim dışımızda olan bir şey. Genel Kuml'un gündemi daha önceki haftalar- dan belirlenmişti. Biz aynen bu hafta, salı günkü denetim hariç. çarşamba-perşembe günü de- vam edeceğiz, bir değişikliğimiz yok. Yani 3. by-pass"la başlayıp çarşamba günü 13.00'te bitire- bildığimiz kadanyla gideceğiz" değerlendirmesini yapu. Demi- rel'ın, "TBMM gündemine ay- nen devam edilmesi" talimatı verdiğini kaydeden Müftüoğiu, "İktidar gruplan Özal'ın öneri- sini reddetti, denilebilir mi?" so- rusunu, şöyle yanıtladı: "Genel Kurul'un Anayasa Mahkemesi karannı bekleme- sine gerek yok ki. Anayasa Mahkemesi kararlan geriye iş- lemiyor. İptal olursa. tanınan süre içinde hükümet, parti gruplan bir durum değerlendir- mesi yapar ve ona göre yeni bir tasan genkiyorsa onlan tanzim eder. Genel Kurul'a getirir. Bir söz vardır; 'Fol yok, yumurta yok!' Biz ne diye kendijçabşma- lanmıa frenleyelim?" Güneş Müftüoğiu, "Görüş- menizde, Başbakan'm değer- lcndirmesi de bu yönde mi oldu?" sorusu üzerine, "Nor- ıv.ıû kanun programında de- van" edeceğiz. Özel olarak by- pa^s konusunda bir göriişme olmadı" dıyc konuştu*. Öte yandan, Anayasa Mah- kemesi, kamuoyunda ilk by- pass olarak bilinen ve Adalet Bakanhğı üst düzey bürokrat atamalannda Cumhurbaş- kanı'nı de\Te dışı bırakan yasa- nın iptali için açılan davayı 16 mart salı günkü gündemine al- dı. Salı günkü toplantıda, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal \e ANAP tarafından açılan iptal davalannı görüşecek olan mah- keme. gündemın yüklü olması nedeniyle erteleme karan da alabılecek. İnönii:By-pass Özal'a karşı değil Devlet Bakanı Erdal Inönü. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'- ın kendi yetkilerini kısıtlayan by-pass yasalanna ilişkin öneri- lerini yanıtlarken, "Meclis dı- şında bir anlaşma diye usul yok. Ortabkta pazarbkla ola- cak birşey yok" dedi. Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü dün Cumhuriyet'in. Cum- hurbaşkanı Özaİ'dan gelen by-passlarla ilgili uzlaşma ve anlaşma önerilenne değinen so- rulanna şu yanıtı verdi' "İştanbuî'da da sordular. Sa- yın Özal 40 yılda bir doğru bır- şey söyledi, 'Ben tarafsızım" dedi. İyi işte, buna memnun ol- duk tabii. Yasalar pazarhkla yapılmı- yor ki. Doğru birşeyi yapmak, pazarbk konusu olur mu? Tar- tışmak istemıyorum. Mesele, o değil. Ama elbet meclis gereken çalışmayı gösterecek. Cumhur- başkanı'na karşı değil bu hare- kctler Hiikümetin daha iyi ça- lı^ması ıçın uzun zamandır beklenen hareketlcrdır bunlar. Anayaşaya aykın tarafı yok. Saynn Özal'a karşı tarafı da yok. Çetin Petrosyanla görüştü Ermenistan Karabağ için ılımlıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışışler Bakanı Hıkmet Çetin dün Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan"- la yaptığı görüşmeden sonra, Ermenistan'ın, Ankara ve Moskova tarafından ortak ya- pılacak girişime olumlu yaklaş- tığını söyledi. Çetin, Petrosyan'ın. çözü- mün bir an önce gerçekleşmesı- ni istedığini aktardı. Dışişleri Bakanı Azerbaycan'ın "Kara- bağ'ın Azerbaycan toprağı ol- ması" çercevesinde bir çözüm- den yana olduğunu vurguiaya- rak. Ermenıstan'ın da bu görüşe yaklaştığj "izlenimmi edındiğıni" söyledi. Çetin, "Şimdi bu iki eğilimı bir araya getirmek gerekıyor. Bir an önce b'ölgede huzur ve ıs- tıkrar getirecek bir anlaşmaya ulaşmaya çalışıyoruz" dedi. ABD, Türkıye'nın Ermenis- tan'a yardıma anlayış göster- mesı için ginşimde bulundu. ABD'nin Ankara Büyükelçısı Rıchard Barkley, dün Başba- kan Süleyman Demirel ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü ile görüştü. Dışişleri kaynaklan, ABD'- nin geçtiğimiz aylarda Tıir- kiye'ye başvurarak, ABD'den Ennenıstan'a göndenlmek ısîc- nen yardım konusunda izın is- tediğine dikkat çekıyorlar. Son gırişimin, Türkiye'nin konuya oiumlu yaklaşımını tcyıt elmek amacıyla vapıldığını hıldiren kavnaklar. göru^mede I ur- kıye'nın konuya genel vaklaşı- mının bir kez daha aktanldığını söylediler. Başbakan Demirel'ın görûş- me sırasında AöL> buyuKel- çısi'ne, Türkiye'nin ınsani yar- dımı engellemek gıbı bir politi- kası olmadığını ve kolaylaştır- mak için ebnden geleni yaptığı konusunu bir kez daha "vurgu- ladığı" bildınldı. ABD Büy^- kelçisı'nin, Başbakan Demırel'- den randeyu istedıği halde. Demırel'in İnönü'yü de görüş- meye çağırdığı öğrenıldi. Göriişme sırasında Ankara'- nın insani yardım konusundakı genel yaklaşımı akıanldı. Bu- nun için insani yardımın Kara- gerekli kontrollen yapacağı. Barkley'e bildirildi. ABD Büyükelçisine, Türkiye ve Rusya'nın Karabağ'da çö- züm çabalannı destekleyen or- tak girişimi konusunda da bilgi verilerek. bu çabalara ABD'nin katkısımn çözümü kolaylaştı- racağı vurgulandı. Başbakan Demirel.dün ak- şam Başbakanlıktan aynlırken. gazetecilerin soruları üzerine, Kafkasya'da ateşkesı sağlama- ya çabştıklannı söyledi. Bölge- de akan kanın durdudurubnası Eski köprüye müşteri çıktı bağ'daki savaş çabalannı artır- gerektiğini belirten Demirel, maması koşuluyla yapılabilece- gazetecilerin konuya ilişkin öte- ğı ve Türkiye'nin bu amaçla ki sorulanm yanıtsız bırakü. Elçiler kararnamesi imzalandı Haber Merkezi - Cumhur- başkanı Turgut Özal'la hükü- met arasında dokuz aydır süren bir çekişmeye neden olan elçiler kararnamesi Özal tarafından imzalandı. Özal'ın. bazı büyükelçilenn atandıklan başkenılen uvgun bulmaması nedeniyle imzala- mamakta ısrar cttıği kararna- me bir aydır da hükümet içinde sorun yaratmış, bir yılan nikâ- \esme dönmüştü. Ancak Tu- rızm Bakanı Abdülkadir Ateş'- ın. Tunzm Bakdiıhğının bazı personelinc yapılan atamalara ıtiraz etmtsi nedeniyle hükümet içinde çıkan tatsızlık da Bakan Ateş'ın kararnameyi geçen giinler içinde onaylamasıyla son bulmuştu. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından dün imzalana- rak Başbakanbk'a göndenlen ve önümüzdekı günler içinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe gırmesi beklenen ka- rarnameye göre atamalan ke- sinleşen büyükelçiler ve gide- cekleri merkezler şöyle: Fıliz Dinçmen f Viyana;, Üs- tün Dinçmen (Prag), İnal Batu (BM-New Kortt;,#Ayhan Ka- mel (Moskova), İsmet Birsel (Avrupa Koııseyi), Kaya Tope- ri (Bern), Aydın Yeğen (Lük- semhurg), Faruk Loğoğlu Yüksel Söylemez (Zagreh), Sanıi Onaran (PretoriaK Ah- met Ermişoğlu (Kuala Lum- pur), Şükrü Turan (Bosna- Hersek), Erdil Tüzel (Nairo- bi), Hikmet Şengenç (Kinşa- suK İldeniz Divanlıoğlu (San- tiago ı. ıKopcnhag), Uluç Ö/ülker (Tripoliı^Aykut Berk \Hu\a- na). Mehmet Güney f Sınga- purj, Aydemir Erman (Bah- revn), Taner Baytok (Dublin). İSTANBUL (AA) - Emlak Bankası, Bahçeşehir'deki 16 bin konutluk de\ projesi içinde yer alan yapay gölette kullan- mak üzere, tarihi Galata Köp- rüsü'nü saün abnak istiyor. Emlak Pazarlama Proje Yö- netimi ve Servis A.Ş. Genel Müdürü Emir Özdeliorman, konuyla ilgili açıklamasmda yaklaşık 5 milyon metrekare alanı kapsayan Bahçeşehir Pro- jesi içinde bir dev yapay gölet olduğunu ve bu götet için tarihi Galata Köprüsü'nü almayı dü- şündüklerini söyledi. Özdeliorman. yapay göl ve etrafından kuruİacak ticaret merkezinin 1,5 tnlyon lira değe- rinde olduğunu ve altyapı büt- çesinin oluşturulduğunu ifade ettiy. Göletin etrafını spor ku- lüpîeri, kafeteryalar, lokanta- lar, ticaret merkezleri ve yürü- yüş alanlannın çevrelediğini kaydeden Özdeliorman şunlan söyledi: "İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanlığı. tarihi Galata Köprüsü'nü başka yerde kul- lanmayı düşünmüyorsa, biz banka olarak saün abp deger- lendirmek istiyoruz" dedi. istanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözen ise,~ Emlak Bankası yetkililennin teklifîni "geç kalınmış" bir telif olarak nitelendirdi. Sözen. "Galaıa Köprüsü'- nün satış konusu hiçbir şekilde konuşulamaz" dedi. 100PKKIı öldürüldü • Baştarafi I. Sayfada da da terönstiere ait 5 bannağın yerle bır edildiği açıklandı. Operasyonda 47 kalaşnikof tü- fek, 2 uzun namluluk tüfek. çok sayıda el bombasının ele geçiril- diğı bildirildi. Vıranşehir ilçesıne bağlı Tepe köyü kırsal kesiminde devriye görevi yapan güvenlik kuvvet- leri dün sabah bir grup militan- la karşılaştı. Güvenbk kuvvet- lerinin "tesüm ol" çağnsına ateşle karşıbk veımesı üzerine çıkan çatışmada. 6 PKK'lı öl- dürülürken, jandarma en Halis İlbay şehıt oldu. Bilal Çelik ise yaralandı. Şanhurfa'nın Bozova ilçesi- nin Gölbaşı mahallesinde gü- venlik güçlerinın bır eve düzen- ledıği operasyonda Mehmet Gül adlı bır kışı öldürüldü. Gül'ün DYP Şanhurfa il yöne- tim kurulu üyesi Mehmet Gül'- ün oğlu olduğu bildirildi. Kahramanmaraş'ın Nurhak ılçesinde bir PKK'lı mibtan si- lahlanyla bırbkte güvenbk kuv- vetlerine tesüm oldu. Diyarbakır'ın Kulp, Silvan ve Kocaköy ilçeleri kırsal alan- lannda güvenhk güçlerinın ara- ma tarama calışmalannda. ör- güt üyesi 12 kişi. 7 uzun nam- lulu silah, örgütsel doküman- larla birükte yakalandı. Aynca Muş, Siirt ve Şırnak'ta yürütü- len operasyonlarda 11 örgüt üyesi yakalandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear