Catalog

20 MART1993CUMARTESI CUMHURKET SAYFA EKONOMI fİTEAM ŞİRKETLERDEN HABERLER • VESTEL'inYönctım Kurulu BaşkanlığVna Doklor AIi Naili Kubalıseçildi. Divan Oteli'ndeyapılan Vcstcl"in olağan gcncl kurulunda Ali Naili Kubalı şunlan söyledi: ' Vestel geçen y ıllarda zorlu günleri atlatırken gücünü kamtlamışbirkuruluştur. Bu temel güccdayanarak Vestel'in Türkiyc'de ve uluslararasi piyasalarda başanlannı geliştircceğine eminim. Bunu gcrçckleştirmck için ortaklanmızın lam dcslcğinc, yönetici kadrolanmızın miikemmelliğinc ve çalışanlarımızın özverisine fcüveniyorum." • DARDANEL'ın 25 ton kapasiteli ycni ton balığı işleme fabrikası hizmetcaçıldı. • BİLGİ CENTER Limited. Rusya'ya üçüncü parli bilgisayar ihraç anlaşmasını imzala'dı. • GOOD VEAR, Japonya'ya 250adei 1000-20 cbadındaG 124 Unistccl tam çelik radial kamyon vc otobüs lastiği ihraç ctlı. • PANTENE PRO-V reklam filmindc ilk kcz bir türk kızı 'Aslıhan Koruyan" rol aldı. • GÜRİŞ Holding kuruluşlanndan olan Parsan MakineParçalan Sanayii, Japonya'ya yürüyüş iakımlan ihraç etti. • STEFANEUAnkara. İzmir mağazalannın ardından MersirTdedcyeni birma|aza açtı. • EMEK SİGORTA, ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre v üzde 130"luk artış sağlayarak 24 milyarlık f üretti. \ 2 1 BACCAŞ. ^A bilgisayar yazılım 3 sckıöründcyatınm H teşyiei aldı. • KORDSA,İSO-9001 KaliıeSistemi uygunluk serıifikasını uluslararası Bureau VeriiasQuality Intçrnalionardan aldı. • RENAULTnun 1992yılıcirosu Bayramın kamuya bedeli: 1 trilyon 368 milyarlık 'satış kaybf Tatlı tatilin tatsız faturası DENİZ ŞAHİN 179.5milyarolup kân5.7milyar _ franka ulaştı. • TLYAPtarafından düzenlenen 'Müzikavizyon ve Flö"W'1.993 Fuan'açıldı." '2 1 ' 1 '" BMARSHALL Jhova. 100 l milyon liralık istanbul 2000 Olimpiyat Oyunları dcsteklemc komitesinegümüş üye oldu. •GÜNEŞ SİGORTA, Sigorta Gazetesi'nin yaptığı araştırmayagöre 1992yılında 271.5 milyar lira prim üretti. • AGFGaranti I Sigorta 1992 I yılında yüzde 103'lükbirartışla. 4 milyar liralık sieorta primi üretti • BİLGİSAYAR HASTANESİ,Apple.. Macıntoshlann ve ETÜ bayilerinin yetkili teknik servisi oldu. KİT'ler. bayram sonrası sa- tışlarda farkı gıderecek bir artış sağlamazlarsa talilde trilyonluk kayba uğrayacaklar. Dokuz günlük bayram tatili. İstanbul Sanayi Odası'nın 500 Büyük Sanayi Kuruluşu adlı yayının- dayeralan72KİTin('l991ci- rolanna göre). toplam 1 trilyon 367 milyar 992 milyon liralık geçici hasılal kaybına neden olacak. Şeker Bayramı izinleri- nin. Başbakan Süleyman Demi- rel'in talimatıyla; 23 mart salı günü öğledcn sonra başlaması gerckirken kamu kurum ve ku- ruluşlannda pazartcsi günün- den itibaren uygulanması nedc- niyle doğacak bir buçuk günlük hasılat kaybı ise. 364 milyar li- ra. Merkez Bankası. kamu ve özel bankalarla Borsa'nın açık olacağı. bayram öncesindcki bir buçuk günde. özel sektör iş- yerlerinin yüzdc 90"ı da kamu- ya uyarak çalışmayacak. Bu- nun ycrine bir buçuk günlük izin işçilerin yıllık izin veya ma- zeret izinlerinden sayılacak vc- ya fazla mesaiyle karşılanacak. Dört sektör izinsiz! Basın. Maliye, tunzm ve ula- şım sektörlerindekiler dışında. tümçalışanlarpazarlesi günün- den itibaren dokuz günlük uzun bir tatile çıkıyor. Gazete- ciler bayram boyunca gazetele- Büyük tatilin "cezalı" sektörleri Basın. Maliye, turizm ve ulaşım olarak'hüküm lendirildi.' Aynca pazartesi tam ve salı yanm gün çalışan kamu işçileri de izinden yararlanamayacak ve 'zorunlu mesaileri' için 'fazla mesai' parası isteyemeyecekler. 10 büyük KİT'in satış kaybı (milyon TL) Tüpraş TEK TEKEL T.ŞekerFabrikalan PETKİM Ereğli DemirÇelik Işletmesi iskenderun Demir Çelık Işletmesi TPAO Çay-Kur EtveBalıkKurumu 113746 63586 40951 18102 15573 14338 12151 9280 7569 4560 Nrteftrtk 426550 238450 153567 67833 58400 53767 45550- 34800 28383 17100 rin çıkması nedeniylc yıllardır kullandıklan bayram izinlerin- den mahrum olurken Maliye çalışanlan da beyannamedöne- mi nedeniyle ancak ba\ ranıı.n ilk iki günü izin yapabilecekler. Başbakan Dcmirel'in talima- tıvla kamu kurumu ve kurulus- lannda çalışanlar. bayramdan önceki bir buçuk giin "idari izin- li' sayılacaklar. Bu sürc. daha sonra. çalışanların yıllık izinle- rinden kesilmeyecef.i gibi maaş- lanndan da düşülmcyecck. An- cak bu süre içindc üretimin de- vum etmesi için idare tarafin- dan çalışması istcnen işçilcr. ça- lışmalan karşılığında ek bir üc- ret istevemeyeceğj gibi, bu süre yi izin günlerine de ekleyemeye- cekler. Kamu kuruluşlannda çalışanların yüzde 10'unun bu şekilde üretimin devamı için bir buçuk günlük idari izinden ya- rarlanamavacağı belirtiliyor. Bir buçuk gündcn sonra başla- yacak bayram tatilinde de kamu kuruluşlannda çalışma asgari kadrolarla devam ede- cek. Ancak bu süre içindeki çalışmalardan işçiler toplu iş sözleşmelerinin hükümlerinc göre en az üç kal fazla mesai parası alacaklar. Çalışanların >üzde 60'ını idari personelin oluşlurduğu KİT'lcrdc işçilerin >üzde IO"unun çalışmasının üretimin devam etmcsine yetcr- li olduğu belirtiliyor. Kayıp yok, erteleme var Bayram tatilinın bu nedenlc KİT'İerdc üretim kaybına ne- den olmayacağı. ancak satışlan erteleycceğine dikkat çekiliyor. Yani bayram boyunca asgari kadrolarla da olsa süren üre- tim. KİTIerin stoklannı arttı- racak. Bu stoklann büyük bö- lümünün ise nisanda hükü- metin 500. gününün dolmasıyla birlikte zamlı fıyallarla satışa sunulmasından korkuluvor. TURBAN'ın olaylı genel müdürü, "İlk borçsuz 'Beni asmayın,• "Başbakan Demirel'den torpilli genel müdür" diye tanınan veçeşitli" davranışları nedeniyleeleştirilere hedef olan TURBAN Genel Müdürü. "Kâra geçiremezsem kendimi Kızılay"da asarıın" dediği kuruluş geçen yılı 18 milyar zararla kapatınca yine şimşekleri üzerine çekti. • Ömer Bilgin ise kendini "Göreve geldiğim 1992 yılı içinde devraldığım 46.5 milyar liralık banka kredi ve laiz borçlannın tümünü ödedim. Bu yıl başında ne bankalara. ne devlete. ne vatandaşa beş kuruş borcu olmayan tek KİT TURBAN'dır" diye savunuyor. İT"i yarattığını savunuyor BÜLENT K1ZANLIK Kcndisözlejiylc idama mah- kûm edilen TURBAN Genel Müdürü Bilgin. asılmayı değil kutlanmayı bekliyor. Geçen yılın yaz aylannda "Bu yıl kâra gcçiremezsem Kızılay'da kendimi asacağım" dediği ku- ruluş 1992yi 18 milyar liralık zararla kapaymca. "Hadi kendini as" Uirütıden eleştiri- lere uğrayan Ömer Bilgin, ""Ben ilk borçsuz KİTi yarattım" dedi vc devraldığı tüm kredi borçlannı faizleriyle birlikte ödediği için kâğıt üzerinde zarar etmiş gözüktüğünü savundu. Bilgin, Cumhuriyefc yaptıâ açıklamada. TURTBAN'I faiz yükünden kurtararak cn büyük kân sağ- ladığını öne sürdü. Bilgin. bu hesabı hafta sonunda Başbakan Süleyman Demirel'c de sunacağını söyledi. Demirelin korumasıyken KİT .. gcncl müdürlüğünç gefirildiği ve Başbakan'dan torpilli olduğu öne sürülen Ömer Bilgin. geçen yıl 4 özel ve 1 kamu bankasına toplam 46.5 milyar liraiık rekor borç öde- mesi yaptıklannı açıkladı. TÜRBAN Genel Müdürlü- ğü'ne getirildikten sonra. DYP çevrelcri ve Başbakan"ın yanındaki çeşitli davranışlarıv- İada tepki toplayanTURBAN Genel Müdürü. kuruluşu borç yükü altına soktuklan gcrekçc- siyle önceki yönetimleri suçladı. "1989"dan İ992"ye kadar hep bankalardan borçalınmış. Krediyi bile başka bankadan kredi alıp ödemeyc kalkışmış- lar" diyen Bilgin' TURBAN"- ın borçlanyla ilgili olarak Baş- bakan'ın enflasyon konusun- daki sözlerinc benzer bir Emlakbank lanapara ; (toplamödeme) Garantı Bankası Pamukbank Denizcilik Bankası Tarişbank TOPLAM (anaparaj (faiz) (toplam ödeme) (anapara) (faiz) (toplam ödeme) (anapara) (faiz) (toplam ödeme) (anapara) (faiz) (toplam borç) (anapara! (faiz) (toplam borç) 7.500.000.000.- 1.806.375.000.- 9.386,375.000.- 14.500.000.000- 3.506 392.243- 18.006392.243- 12.500.000.000- 3037.022.152 15.537 022.152- 2.500000.000- 638 775.000- 3.138 775.000- 500 000.000- 37.462.500- 537.462.500- 37.500.000.000.- 9028.026.899 46.528 026.895- yaklaşımla şöyledevam ctli: cuk ka\ıt!ara geç_ccckti. geçti. "TÛRBAN"a geldiğimdc Bu zarar dcnilcn o. Bcn işlctmc- kucağıma çocuk koydular. Ço- leri kara geçireceğim dedim. kâra gcçırdîm. Ancak bütün • borçlarımı I992"dc ödedim. 1993'e borçsuz girdim. Bu yıl ne bir faiz nc bir borç kayıtlara gcçmcyecek. Ne bankalara. ne devlcic nc de vatandaşa bçş ku- ruş borcu olmayan tek KİT be- nim." *Kârlı gözükebilirdik' Bilgin. kredilerin özcllikle özel bankalardan kullanılması- na dikkat çckti. Bilgin'in verdiği bilgiye göre. geçen yıl içinde bankalara ödenen 46 milyar 528 milyon liranın 37.5 milyar lirasını ana para. 9 mil- yar lirasını faiz borcu oluştur- du. En yüksek borç ödemesi 18 milyar lira ilcGaranti Bunkasf- na yapılırken onu 15.5 milyar lira ile Pamukbank. 9.3 milyar lira ile Emlakbank. 3.1 milyar lira ile Denizcilik Bankası ve 537 milyon lira ile Tarişbank iz- ledi. "Zarar" olayının saptırıldı- ğını. bu denli büyük borç öde- mesi olmasa genel müdürlük hesaplannda IS milyar 567 mil- yon lira zarar yerine 20 mil- yarın üzerinde kar gözükeceği- ni savunan Ömer Bilain. her ay Başbakan'a TURBAN'la ilgiİi rapor sundueunu. bu hesaplan da pazar günü kcndisine bildi- receâini ifadc elti. Show TV Sunar.... TELEBAROMETRE 40 SS 3C 25 20 18 10 6 0 • • • • 13 Mart Cumartesi (%) (prim»-tlm«; 3 6 o s • •15S« ^ H 15 78 I I •11 •TRT-1 İNTER TELE SHOW KANAL HB8 STAR ON TV 6 Geçen Cumartesl en çok-lzlenen televlzyon programları... 1- 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- Program Aslan Bacanak Saklambaç S«çBakalım Çarkıfetek Çılgın Yanş Akşam Haberieri 20:00 Haberlerı Br Cumartesi Eğlencssi 3 Aşağı 5 Yukan Eurovision Şarkı Yanş.. Kanal ShowTV Show TV Kanal 6 ShowTV Intarstar ShovvTV TRT-1 Interstar Kanal 6 TRT-1 Izlenme Oranı 19.48 13.06 12.79 12.09 9.49 8.72 7.13 6.98 6.16 6.10 Avrupalı otomobilciler takla atmaktan bitkin düştü Kaza,gösteregösteregeldi İLAN BAKIRKÖY İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLtĞİ'NDEN 992/1686 Davacı Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili Avu- İ2\ Nuri Sökman tarafından davalı Köseoğlu ihracaı ve ithalat inşa- A ve ticaret Lmt. şirketi aleyhine açılan alacak davasmın yapılan açık curuşması sonunda: Davalı istanbul Karaköy Necatibey Caddesi Demirbağ Iş Hanı kat: */51 Noda Köseoğlu İhracaı ve İthalat tnşaat ve Ticaret Şirketi hak- lındaki dava sabit olduğundan 20.043.672- lira kurum alacağının ^8/989 tarihinden itibaren 10.000.000.- lira kurum alacağının 19/10/992 onay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan "Bhsili ile davacıya verilmesine 300.436.- lira ilam harcının davalıdan Bhsili ile Hazine'yegelir kaydma 1.831.746.- lira nispi vekalet ücre- tnin 151.200.- lira yargılama gideri ile birlikıe davalıdan alınarak da- Aacı kunıma verilmesine dair karar makamına kaim olmak üzere ianen tebliğ olunur. 15/3/993 Basın: 2880 • Son 20-30 yıllık dönemin en kötü satış düzeyine yuvarlanan Avrupa otomobil sanayii 'köktenci" önlemler almak zorunda olmanın sıkıntısını yaşıyor. • 1993 yılı toplam otomobil üretiminin 12 milyon 200 bine düşmesine kesin gözüyle bakılan Avrupa Topluluğu "kazayı bekli- yorduk, ama bu denli ağır olacağına inanmıyorduk" görüşünde. Ekonomi Servisi- Bir yandan maliyetier yükselip fnatlara >ansı\or, beri yandan da artan fi- yatlar yüzünden tüketiciler gidc- rek otomobil almaktan kaçını- yorlar. Avrupa otomobil sanayii. 1992 ortalarmdan bu yana karam- sar baktığı 1993'ün ilk eeyreğinde 'korkruğuna uğramanın' da öte- sindc. 'zincirleme' kazaya uğramış gibi. l ğranan kazanın ağııiığı; hem maliyetleri düşürmek. hem üretim verîmliliğini yükseltmek amacıy- la. art arda 'köktenci' önlemler alma zorunlufuğu hisseden otomo- bil üreticilerini şaşkına çevirdi. Avrupalı otomobil üreticileri, kazanın faturasını otomoti\ işcile- rine ödetmek için elkrinden geleni yapıyorlar. Zaten genel bir işsi/Jik somnuyla karşı karşıya bulunan ve ekonomik biınalımın yoğunlaş- ması sonucunda yüzfoinlerce işçi- nin işlerinden olması beklenen Av- rupa'da, 'gönüllü işsi/lik" olgusu da gündemde. Bir /amanlar, işten çıkaıt- malara karşı en serf bicimde dire- nen isçi sendikaları bile artık is\e- renlerle masa>a oturup 'm* kur- tarırsak kârdır' mantığı>la pa- /arlığa ko>ulabiliyor. Otomobil sanayiini irdeleyen uzmanlara göre 'alınacak kökten- 4 0 >-^^^^^^^-i 3 00 «8'89 90'3192-93 'S8 ' \ 50 2 00 ktıvıııık. DRI \f( -Üruw-Hill ci önk'iıılfr. \\rupa°nııı rıkatx.t edebiiirliğini yükselterek I99d'lı yılların sonuna değin bunalımdan kurtulabilme umudu yaratabik- cek.' Ya şimdi, ya hiç l zmaniar. Avrupa'nın kesin ve kalıcı bir karar dönt'nıi'cini' gcldi- ğini belirterek 'Bu <mlcnık-r >J şimdi alınır ve uvgulanır \a da asla" diyerek dunımun 'kritikliği- ni" gözler önüne seri>urlar. Dunım gerçekten de 'kritik", çünkü lW3'ün ilk üç avındaki satışlar j>eçen \ ılın a\ nı dnm.-minc oranla >ü/de 2(1 gibi hir düviş g<>*>- terdi. Bu düşüşten dı* en çok Alnıan otomobil sana\ii etkilendi. Zorlu \arı-;Uı rakıpkrmd(. lan \ olksvvagen «e Daimler- Bcn/'in varıştan kopmamak >e geltceğt' unıutlu bakabilmek için ellerini çok çabuk tutmaları ge- rekiyor. Bunun için de VW*in 60 bin işçi çalıştırdığı Uolfsburu fabrikasından, Japon otomobilci- leri gibi çalıştırmak uğruna 30 bin ^•jlışanınııı feda etmesi gcrckivor. Ok>andan. Ku/e> Anıcrika'daki üretimini I98fl'lerde düşüri'iı Ford. şimdi de Avrupa'da a\nı dertle yüz >üze. Ford vetkilileri, >ılm ortalarına değin 10 bin çalı- şanlannı kapının önüne koymaya ha/ırlanı\or. Vtrupa otonıobilcileri içinde en bÜMik sıkınliM hiat >aşı>or. İtal- >a dışındaki etkinliği giderek a/a- lan Fiat. satışlarının düşmesinin ııU'sındf 'uluslararası saygınlığını' yitirme tefılikesinde. Buna karşılık. Fransızlar'ın devlet kuruluşu Renault. tehlikeyi /amanında göriip de gerekli ön- lemleri almanın me> »elerini toplu- yor. Gene de Avrupa'nın en iyileri konumundaki Renault, Peugeot ve CM ile birlikte. ortalama bir Japon üreticisinin \arı etkinliğine ancak ulaşabili^or. Avrupa'nın kurtuluş çarele- rinden biri de yüzyılın sonuna de- ğin Japonya'dan \apılacak oto- mobil ithalatını I milyon 200 binle sınırlamak. Ancak başta İngiltere olmak ü/ere çeşitli \\rupa ülkele- rindeki Tovota. Nissan ve Honda fabrikaları şu andaki 2<MI bin/yıl- lık kapasitelerini. I945V değin 600 bin/vıla çıkartmavı planlıyor. IŞÇINEV EVRENINDEN ŞÜKR.4NKETENCİ Uzun Tatil Komşu odada arkadaşlar arasında bir tartışmadır sü- rüp gidiyor. Şakalaşma gülüşme arasında, koyu bir tatil pazarlığı yapılıyor. Başkalarının 10 günlük tatile çıktıkları- nı bilerekçalışmakzor. Nöbet yöntemi ile herkeskendine bir-iki günlük tatil programları yaratmaya çahşıyor. Bu yıla kadar hiç değilse Şeker Bayramı'nda iki gün, Kurban Bayramı'nda üç gün gazeteler çıkmaz, biraz ne- fes alınırdı. Gazete patronunun biri bayram gazetesi ola- yına göz koydu. Gazete çalışanlarını izinden, cemiyetleri önemli bir gelirden etti. Cemiyetlerin çıkardığı bayram gazetelerini sevmediğinizi, tatsız-tuzsuz olduklarını bili- yoruz. Ancak gazeteciler için önemli sosyal işlevleri var- dı. Gazeteciler arasında her yıl artan sayıda, düşüneme- yeceğiniz kadar çok işsiz ya da zorunlu emekli var. Bay- ram gazetelerinin geliri bir yandan çok yönlü ve uzun sü- reli sosyal hizmetlerin başlıca para kaynağını oluşturu- yordu. Diğer yandan da çok kalabalık gruplar, yarımşar gün bayram gazetesinde çalışmış olma karşılığı bir tür bayram harçlığı almış oluyorlardı. Tabii ki yarımşar gün- lük sembolik çalışan, organize olmamış bir kalabalıktan da keyifle okunabilecek bir gazete ortaya çıkmıyordu. Yükselen değerlerin birkaç yıldızı dışında çoğunluk ga- zeteci bugün başlayan uzun tatile keyifsiz bir çalışma or- tamında giriyorlar. Bu ortamda sizlere keyifli gazete üret- mek çok kolay olmayacak. Hele de gazetecilerin haber kaynaklarının da tatile girdiği gözetilince. Gazeteci dili ile sayfalar" konserve" haberlerle dolacak. Tatil-bayram havasında aslında en güzeli okurun bek- lentisine de uygun gündem değişikliği olmalı. Bayram, tatil günü keyfine uygun birşeyler yazılmalı. Uzun bir tatilin ilk gününde çalışanlar, işçiler ya da çalı- şan sorunlarına ilgi duyup bu köşeye de göz atanlar han- gi konulara ilgi duyar, neleri okumak isterler? Resmi tatilden payını alamayan, çalışma düzeninde bir eksiklik olmayan işçiler, bu kadar çok tatil sözü edilme- sinden öfke bile duyabilirler. Diyeceksiniz ki bayramda, tatilde çalışanlar, hiç değilse fazla para kazanıyor, ek üc- ret alıyorlar. Yasalara göre bu doğru, ancak yasalar çalı- şanın kaçta kaçı için işliyor? Her şeyden önce yasalara göre istemeyenin tatil günlerinde çalışmama hakkı olma- sı gerekiyor. İş güvencesinin olmadığı bir düzende, bu yasa hükmü bir iyi niyet sözcüğü olarak kalmaktan öte bir anlam taşımıyor. Çoğunluk çalışan, ayrıca ne toplu pazarlık düzeninden ne de yasal haklardan yararlanabiliyor. Sonuç olarak hem bayram ve tatil yapamıyor hem de herkes eğlenir- ken çalışmanın karşılığı olarak bir ek ücret alamıyor. Bayramı uzun bir tatil değil de bir-iki günlük izinle geçir- mek durumunda olan, en iyi konumdaki işçiler için de bayram ve tatil çoktan keyifli olma anlamını yitirdi. Ücret- ler ile tatil giderleri arasında ulaşılamayacak bir uçurum var. Çoğunluk kaç gün olursa olsun tatilini, bayramını evinde geçirmeye mahkum. Akraba ziyaretleri, çoluk ço- cuk için yapılan zorunlu bayram harcamalarının aile büt- çesinde yarattığı büyük deliğin derdi de cabası. Aylık üc- reti tatil öncesi almak başka, alamamak başka dert. Ücret alınamadı ise bayram»harcamaları için borç parabulmak sorun. Alındı ise ay başı gelmeden eriyen ücretle, nisan ayının nasıl geçirileceği düşüncesi, insanda keyif bı- rakmıyor. Tabii herkesin derdi kendine. Bir de tatil öncesi kendini sokakta bulmuş olan'işçiler var. Kağıthane Belediyesi iş- çileri önceki gün son bir gayret yürüyüş yaparak bayram öncesi kamuoyunun dikkatini çekmek istemişler. Ancak polis izinsiz yürüyüşlerini engellemiş. Onlar bayramı ay- tardır işsiz olmanın, çocuklarına bayram şeken.feiJe aia- mamanın utancı içinde geçirecekler. Kağıthane Beledi- yesi, bütçe yetersizliği nedeni ile işten attığı bu işçileri işe almamakta diretiyor. Ancak her gün de belediye gelirleri- nin yağmalanmasına ilişkin biryeni haber çıkıyor. Birile- rini zengin etmek, yağmalamak için gelir tukenmiyor. Sonra da işçiye ücret için para kalmıyor. Bu nasıl bir dü- zen? Haftalardır evlerinden uzak Ankara'da yaşayan Fisko- birlik'in grevdeki kadın işçileri de bayram öncesi protesto ve gösterilerini yoğunlaştırdılar. Son bir gayret, bayrama sözleşmeleri anlaşma ile sonuçlanmış, umutla girmek is- tediler. Ancak henüz ortada umutlu, ışıklı bir haber yok. Anlaşılan onların da kaderi çoluk-çocuklarından uzak, sendikalarının kiraladığı bir salonda gündüzü-geceyi ge- çirerek, parasız, acılı bir bayram geçirmek.. Daha böyle niceleri var. Çalışanlan gündeme getirmeye, düşünmeye kalktınız mı, ortada tatil- bayram sevinci, gündemi falan kalmıyor. İyisi mi daha fazla keyif kaçırmamak için sözü burada kesmek. Yapabileceklere iyi tatiller, olmuyorsa evde iyi dinlence, çalışanlara da iyi mesailer.. lişkileri yine gerildi Ip inceldiğî yerden kopar • Geçen yılın sonlarındanbu yana tıkanan Uruguay Raundu'ndan kaynaklanan AT-ABD ticaret savaşlan bir kezdaha kapıyı çalıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un Washington'da Başkan Bill Clinton ve danışmanlanyla yaptığı görüşmelerde tam aniamıyla bir "çıkrnaza" girilmesi. savaş korkusunuarttırdı. Ekonomi Servisi- Avrupa Topluluğu ile ABD arasındaki uluslurarası ticaret savaşı' tehli- kesi ycniden gündeme geldi. Av- rupa Komisyonu Başkanı Jac- ques Delors'un VN'ashington'da Başkun Bill Clinton ile yaptığı görüşmelerde tam aniamıyla bir •çıkmaza girdiği' belirtiliyor. Delors'a yakın kaynaklann "Ba^kanlar arasındaki görüşme. her şeye karşın. sıcak geçti" şek- lindcki açıklamalan. gerçeği giz- lcyemedi. Perşembe gecesi yapı- lan ikili görüşmelerde. ABD ile Avrupa arasındaki ticari anlaş- mazlıklar giderilcmezken; özel- likle Bosna'daki son durum vc eski Sovycıler Birliğine yapıla- cak yardını konulannda görüş birliğine varıldı. Delors'un çevresi. Avrupa Komisyonu Başkunfnın Clin- lon'a "Avrupa Rusya ve diğer eski SSCB dcvletlerine elinden gelcn yardımı fazlasıyla yapı- yor' dediğini belirtıiler. Buna karşılık Arncrikan çcv- releri. Clinton'un 'yapılacak vardımlara Avrupa'nın daha büyük ölçüde katılını ve kaıkısf konulanıulaki "reklamı iyi hazır- lanmış' öncrileri karşısıda De- lors'un şaşırdıgını ileri NÜrdüler. l luslararası ticaret sorunu ü/erindc ise. tarallar arasındaki unluşnıu/hk gidcrck birçıkmaza giriyor. ABD'niri. ATııin larım ve işlenmiş gıda ürünlcrinc sağladığı destek konusundaki sert tutumunu yumuşatmadığı görülüyor. Clinton. görüşmedcn sonra basına yaptığı açıklamada •Av- rupa ile bir ticaret savaşını baş- latmak istemiyorum. Hatta böyle bir ıchlikcnin varlığına bile inanmıyorum' dedi. Buna karşılık Dclors. gaze- tecilerin ısrarlı sorulan karşı- sında "Savaş tehlikcsinin iyicc larkındayım' yanıtıyla yetindi. Karşılıklı tehditler Avrupa'nın başta şarap ol- mak üzercçok sayıda tannı ürü- nü ile işlenmiş gıdalara sağladığı destek, ekonomisini canlan- dırmak isteyen ABD'de tepki- lere yol açıyor. Geçen yıbn sonlannda savaşın eşiğine gelindiğinde Washington "Destekleri kaldırmazsanız AT'den yapılan lüks ürün ithalaıma uyguladığım gümrük duvarlannı yüzde 300 oranında yükseltirim" tehdidiııi savurmuşlu. Anlaşmazlığın belirginleş- mcsinc karşın. AT larafi 'uzuıı \adedc" Clinlon'ın "olunılu" bir yaklaşım içinde olduğu \e Uru- guay Raımdu'nun sürdürülmc- sinden yana tavır kındıığtı >ı>- lundaki ivinıserliklerini \ ilirmc- ıniş görüııüyorlar.