22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 17 MART1993 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Kıbns: Devlet başa, kuzgun leşe Birleşmış MıUetler'ın kararlanru "es" geçen ılk de\ let herhdlde bız değıkz. Bu konuda, sağda solda, kuzeyde ve guneyde ve hele Baü'da bırçok "mükerrer suçlu" vardır. YAVUZ GÖR Emekli Elçi Y » eşıl Ada konusunda yenı ve yoğun bır bu- nalım surecıne gırmek uzere olduğumuz şu sıra- da. yaklaşık 40 yıldır, Turkıye Cumhunyeü'nın ıç ve dış polıtıkasına ege- men olmuş. bu polıtıkalara ağır ıpo- tekler koymuş. buyuk ozvenler gerek- tırmış, Cumhunyet ordusunu ulusal sınırlar dışında ve "Mısak-ı Mılh" ıl- kelenrun aşılması ve aşınması pahası- na da olsa, yurtdışı harekaıa yonelt- mış ve nıhayet yolunda kan dokulmuş bır sorun ıle tekrar karşı karşıya kal- mak uzereyız Bu sorun, l950'lı yıllann başında gundeme geldı Demokrat Partı ıktı- dannın ılk gunlennde. devletın başına bır 'gaıle' olarak dıkıldı îlk anlarda- kı tutumumuz. konunun Mısak-ı Mıllı sırurlan dışında kaldığı noklasından hareketle. olup bıteceklere ıızak dur- mak >onunde ıdı Sonra, bu tutumun yennı, oluşan ve oluşturulan yoğun bır kamuoju ve bunun oluşturduğu duygusal bır "fırtına" dldı "Kıbns Turkıye'nın olacak ' denıldı "Ya ıs- tıklal ya olum" bayraklan açıldı llen- kı dev relerde, '•self-determınatıon" uzenne kuruldu polıtıkalar Dış polıııkamızın bır başansı ola- rak, Londra ve Zunh anlaşmalan ka- bul ettınldı. karşı taraflara Bu anlaşmaların gerçekleşmesınde ımzası bulunan Fatın Ruştu Zorlu Türkıve'>e donduğu zaman etrafın- dakı arkadaşlar ve meslektaşlan Be- yefendı, sızı tebnk edenz. bu ışı bızım ıçın en uygun şekılde hallettınız" dıve zamanın bakanına ıltıfat ettıler Zorlu, bu ıltıfata karşın ozetle şunlan soyledı "Sız, bu anlaşmalan ışın sonu sanıyor- sanızbuyuk yanılgııçındesınız Çunku Rumlar ve Yunanlılar şımdı kerhen" ımza koyduklan bu anlaşmalara bır sure sonra uymavacaklardır Pazarlık- tan zararlı çıktıklan kanısındalar Kı- sa sure ıçınde mızıkçılık >apacaklardır veışte bu nedenle kollan sıvavıp Ada'- da örgütlenmek ve ılende olacağı ke- sın olumsuz ola>lara haarlanmak za- manıdır şımdı ••• Zorlu'nun bu sozlen bır kehanet de- ğıldı Gerek muzakereler sırasında. ge- rek ondan once ve sonra karşı tarafın "ıyı nıvetlı" olmadığını açıkça gormuş olduğu anlaşılıyor Olaylar, bılınen şekıllerde gelıştı 1963, 1964. 1%7 ve nıhayet 1974 Hıç kuşku olmasın, 1974mudahale- sı, Ada'dakı Turklen büyuk bır felake- tın eşığınden. yaşama gen dondur- mu^tur Asken açıdan, Turk Sılahlı Kuvvet- !en nın 1974 harekatındakı ba^ansı açıktır Ancak tanhte pek çok orneğı gorulduğu gıbı, asken zatenn sonunu getırecek polıtık zafen kazanmak her zaman olağan değıldır 1974"ur. İngıltere Dışışlen Bakanı Gallahan. Zunh'tekı goruşmelerde Turan Guneş'e, "Sız Kıbns ı aldık sa- nıvorsunuz ama aslında Kıbns sızı esır ettı demıştır ••• Geçmış başanlann ve vanlışlann uzennde durmaktakı varar Mnırlıdır 19^4 vılında asken alanda gosterdığı- mız başan ve becenyı dış polıtıka ala- nında gosterdığımız soylenemez KKTCvı kımse\e kabul ettıreme- dık Bıryandanfiılenıkıvebolunmuş olan Kıbns Adası"nda şu ya da bu for- mullerle (federe konfedere kantonal vb ) hala bır ' Kıbns Cumhun>etı" surdurmek vonunde ıtırazlanmızı ser- gılemedığımız gıbı tersıne Birleşmış Mılletler'de. adı geçen cumhunyetın. bızım kabul edebıleceğımız koşullarld da olsa devamına larattar olduğumu- zu bırçok kez tekrarladık Ozetle. herkese, Kıbns konusunda kanşık sınyaller vermevı surdurduk Son vıllarda ve nıhavet guncel ola- rak devlet katından ayn. hukumet ka- tından değışık ve kamuovuyla çelışkılı sınvaller uretılmesıne adeta "ozeH' gosterdık Bu tutum. eğer herkesı vanıltıp. kar- şımızda saf bağlamış taraflan şaşırt- maya yönelık planlı ve programlı bır hesabın sonucu olsa ıdı -kı bunun ger- çek olmadığı açıktır- bır dereceve ka- dar. gereklı şekılde değerlendmlebılır- dı O\sa sonuç, 789 savılı Giıvenlık Konsevıkarandır ••• Bunu bır kez daha >azmıştık, tekrar edıvoruz Savaşta. aşkta ve satranç oyununda 'angajman"d gırmemek ıçın dıren- mek gerekırmış Ama gırmek zorunu \arsa da sonuna kadar gıdılmesı gere- kı\or Kıbns konusunda " Madem kı bu Ada, Müak-ı Mıllı sınırlan dışında (ıdı). bu kadar gaıle ve ozvenve değer mıydı0 " dı>e sorular soran ve buna > a- nıt ıste>en kışıler çıkabılır ve galıba vardır da Bu tur sorular ıçın saatın çoktan ge- ce vansını epey geçmış olduğu açıktır Ne nedenle olursa olsun. ne kadar başanvı va da başansızlığı ıçenrse ıçersın Kıbns sorunu hakkında ara- mızda tartışmanın bır anlamı v e varan yoktur artık Dunvanın her bolgesın- de ınlı-utaklı devletler bolunme ve ufalma surecıne gırmışken ve Batı bu olavlarakendı vararlanaçısındanbellı tutum \e guçlukle çahştığı bır hoşgoru ıle bakarken her ne hıkmetse. Kıbns"- ta. zaten bolünmuş ve hatta kanla par- çalanmış, acavıp ve ganp Kıbns Cum- hunvetı'nı surdurmek ıçın elınden ge- lenı ardına kovmamak yolunu seçmış ve yanına. -tabır maruz gorulsun- Bır- leşmış Mılletler ın "şamar oğlanı" gıbı kullanılan gtnel sekretennı de alıp karşımıza ve Kıbm Turk halkının karşısına çıkmış bulunmaktadır Hıç kuşkunuz olmasın bu konuda bıze yardımcı olacak bızden başka hıç kımse voktur ortada Son^n, Turkıye Cumhuny, etı ıçın çok onemlı bır "test"- tır Çın Duvan'ndan Adnyatık'e etkın, Ortadoğu'nun Balkanlar'ın "en bü- yuk devletı" olduğumuzu ve benzen savlan sık sık sıraladığımız bu aşama- da, neye "evet" neve "havır" dıvecefh- mızı çok ıvı saptamak zorundayız Kıbns sorununun belkı de asıl one- mı. burada genledığımız ve Kıbns Turk halkının ve kendı kamuoyumu- zun kabul etmeyeceğı koşullaraboyun eğdığımız takdırde. bu durumun her alanda gen adım atmava başlayacağı- mız bır surenın başlangıcı olmava ışa- ret edecek nıtelıkle olmasıdır Eğer. Nevv York'a bır "dıkte" alma- ya gıdılecekse -kı bunun kesın olduğu açıkça goruluyor- Nevv York'a gıdıl- mez Eğer bınlen çıkıp da, Turkıye Cumhunyetı'nı. Birleşmış Mılletler kararlanna uyup uymamak açısından eleştırmeye kalkacak olursa. onlara 1945'lerdekı tutumumuzla Kore olay- lan ıle vb durumlardakı davranı- şlanmızla yanıt vermeve gerek bıle ol- duğunu sanmıyoruz Bırleşmış Mılletler'm kararlanru "es" geçen ılk devlet herhalde bız değı- lız Bu konuda. sağda solda. kuzeyde veguneydeveheleBatı da bırçok "mu- kerrer suçlu" vardır Evlıva Çelebı"nın sık sık kullandığı bır deyımı ıle "Bunlar >azılsa ayn bır cılt olur de>ıpnokta>ı koyalım ARADABIR KASIM EREN Araştırmacı Olma Sorumlulugu Hangı çalışma alanı olursa olsun, bılım ve teknolojının gelışmesınde temel ve kalıcı dınamık unsur, o alanda yapılan çalışmalardır Belırlı bır donem veya zaman dılı- mı ıçınde teknolojı aktarımı ıle bunu ıkame etmek ola- naklı gıbı gorunse de, gelışmenın devamlılığı ve bılgı te- melının oluşturulması ıçın sıstematık bır bıçımde araş- tırma yapılması bır zorunluluktur Ulkemızın bılım ve teknolojının ızlenmesınde, ozellıkle de yenı teknolojıle- rın ortaya çıkarılmasında dunya ölçeğındekı yerının kay- da değer bır duzeyde olduğunu soylemek ancak ıddıalı ve lyımser bır onermedır, çunku, kaynakların yaratıcı ve etkın kullanımı, sureklılık arzeden araştırma etkınlıklerı ve temel bır bakışla, teknolojı ve bılgı bırıkımıne yonelık araştırma anlayışı, Turkıye'de yaygın ve yerleşık bır ba- kış açısı değıldır Ben dışa açılmanın ve açık olmanın araştırmacı cephe- sınden ülkedekı fınans pıyasasında yaygın olarak karşı- laşılan tavıra değınmek ıstıyorum Açıkmış gıbı gosterıl- m'eye çalışılan ve fakat gerçekte kapalı olan bır tavır Kapalı-açıklık olarak nıtelendırdığım bu tavrı dıle getır- meyı, yol açtığı araştırma-engelleyıcı sonuçlarını belırt- meyı bır araştırmacı sorumlulugu olarak değerlendırı- yorum Dışa açılmanın betımsel olçutlerı, faalıyetlerı nesnel esaslar uzennde surdurerek rekabetçı bır yapı oluştur- mak ve şeffaf (açık) olmaktır Bunlar ancak bırlıkte var olabılen, bırınınolmayışı ıle var olma şansını bırlıkte yıtı- ren olçutlerdır Eğer bır araştırmacı ısenız, karşınızda adeta 'gorunmez bır el' bulunmaktadır Bu, ıktısatçı Adam Smıth'ın sozunu ettığı duzenleyıcı, yonlendırıcı ış- levı olan gorunmez el değıl, ekonomıdekı ışlevıyle hıç de ılgısı olmayan bır şekılde, kurumların faalıyetlerını hangı esaslar uzennde gerçekleştırdıklerını gızleyen ve araştırma yapmayı engelleyen gorunmez eldır Salt bılımsel amaçlarla, ıletışım kurmak, yapacağınız bır araştırma ıçın bılgı edınmek ıçın başvuracağınız ku- rumlar, ya ne kadar guçlu olduklarını ve/veya etkın çalıştıklarını geleneksel bır yaklaşım ızlerını barındıran bır bıçımde dıle getırmekte, ya da ışlerının çok yoğun olduğu gerekçesıyle açıklama yapmak veya bılgı ver- mekten kaçınmaktadırlar Fınans pıyasasının duzenleyıcı kamu kurumları, bılgı toplanan merkezler, araştırma konusunda yardımcı ola- cak bılgılerı 'confıdentıal' (gızlı, açıklanması sakıncalı) dıye nıtelendırebılmekte, veya bu bılgılerı vermenın 'muhbırlık' yapmak olacağını, ıstenıyorsa gıdıp ılgılı banka veya kurumdan alınması gerektığını soy- leyebılmektedır Boylece, o bılgıler şırket sırn ve sız de şırket sırlarını ıfşa edecek bırı gıbı telakkı edebılırsınız Burada bır soru akla gelıyor Araştırmacılık teftışçılık ve/ veya soruşturmacılıkla bır mıdır yoksa bunlar bırbırın- den farklı şeyler mıdır^ Aynı soruyu burokratlar, ışletme yonetıcılerı, kısaca bunun sorumluluğunu duyumsayan her bırım kendıne sormalı ve ıçtenlıkle yanıtlamalıdır Sozu edılen faalıyet alanlarında, sayıları az da olsa, açıklık tavrını sergıleyen kurumlar bulunmakla bırlıkte bunların varlığı yeterlı değıldır Çunku, sektor ıçındekı bırkaç kurumdan alacağınız bılgı, araştırmanın amaçlarına doyurucu katkı yapmaktan uzak olacaktır Bılımsel çalışmalar, verılerle donanmış bır bıçımde deney, gozlem ve yoruma dayanır, bılgı edınme sure- cınde sağlıklı onermeler bu bılgılerın ışığında oluşturu- lur Çağın gerısınde kalan tavırlar, yaşamın her alanı- nda olduğu gıbı bılımsel alanda da etkısını gostermekte, boylelıkle araştırmaları gereklı verı (data) desteğınden yoksun bırakmaktadır Gelışmekte olan ulkelerın aç- mazı, bu turden geleneksel davranışların değışmesının güç oluşunda aranmalıdır OKURLARDAN SesinîzL İ5avınCune>tBora. Bırkaç gun once Tartışma sutunlannda yayımlanan •Şesımız 9 'başlıklı yazınızı dıkkatle okudum Öncelıkle laıklığı ıyı algıla>amamanız ve laıkhğın dın duşmanlığı şeklınde kafanızda yeretmesı beru uzdü Laıklık ılkesmın, bugun de gelecekte de dını butun Muslumanlann en guçlu kalkanı olduğunu kavradığınızda. Atatürk usevmeyıdeöğreneceksınız Cumhunyet Gazetesıne. 'Laıklığı savunmayı mubarek Ramazan a> ında surdurmesenız hıç olmazsa' dıyorsunuz Ben dıyorum kı, bu mesajınızı mübarek Ramazanda da can almav a devam eden sözde Musluman katıllere çıkarsanız, hem Muslumanlara hem de ınsanlığa hızmet etmış olursunuz ŞerefÖztürk Istanbul TARTIŞMA 'Solda çıkış arayışı' MGazetesi'nde "Solda Çıkış \ra>ışı"\azı dizisınde di> or kı: 1970'li > ıllarda demokratık sol liareket, Turkıvc'nın en guçlu akımı ıdi: gundemı bu harekct belırlerdı. O>saşımdi "SHPsoluetkisiz, ne iduğu belırsi7 bir akım gıbi gönınur >e sağın ardından sunıklenır dunıma duşurmuşrur." 1 E\et sos) al demokrat çi7gıde polıtıka >apan kadroların bu>uk çoğunluğu sav esinde (Sa> ın Ecevıt dahıi) demokratik sol ve sosv al demokrat çızgıde bir belırsızlik bolunmuşluk vaşanıvor. 1970'li > ıllardakı demokrahk sol hareketle 19901ı v ıllardakı demokratik sol hareket farklı surecnaşıvor. Sos\ al demokrat çlzgıde SHP'den başlav alım. SODEPdonemınde buvuk bır hevecan >ardı. Halkçı Partı ve SODFP'ınbırleşmesi toplumumu/a gu\en \erdi. SH P elıne geçen sıv ası fırsatları ivıdeğcrlendırcmedığıiçın 12 E> lul'ü v apan dış ve ıç guçlenn ovununubozamadı. 1989 \ilı yerel secimlerınde vıllarca ANAP'ın ızlediğı halkı ezen polihkalarının ctkısıv le. diğer muhalefet partilerıne de ov lar farklı dağıldı \e SHP, Turkıve genelınde verel ) onetımlcrde bu> uk oranda iktıdaroldu. Bugune kadar genel polıtıkalarında başarısız olan partı onderhğı. bu fırsatı çok ivı değeıiendırıp. mcrke/ı ıktıdannda olduğu \ erel v onetımlen 1\ 1 değerlendınp nıerkt/ı ıkhdara ulaşmak ıçın bır avantaja donuşrurmevenne I989\ıhnda beş-altı a\ lık >erel v onetim anlavışlarının partıvi olumsu/ etkılıv eceğım. merkezı ıktıdara vurumekte partıve avakbağı olacağını goremedı. DS P\ e gelince sosv al demokrat Polıtık \ aşamın son donemindf Savın Ecevıt'ınhedeflen ne olursa olsun bu partı anlav ışında dırenırst. gunden gune bu> u> en Turkıv e'nın sonınlarının arkasında koşmaktan başka > apacağı bir şev olamaz. CH P'v e gelince: 1992 v üı 9 e> lul sos) al demokratlar ıçın donum noktasıv dı. Sosv al demokrat çızgıde. bolunmuşluğu Daley(THE INDEPENDENT) çizginin bu noktav a gelmesinde Sav ın Ecevit'ın suçu >e gunahı buvuktür. 12 Fv lul'un \ asaklı doneminde Sav ın Demırel'ın kadrolarına sahıp çıkmasımn v uzde ellısinı Saj ın Ecevıt v apsav dı. 1983 y ılından sonra oluşacak sosyal demokrat partive ka> ıtsız kalmasavdı, sosval demokratlar 1987 vılında Tıirkiye'de belirlevıci olurlardı. butünleşmeje çevimıeleri gerekırken iki partıv i bir partive donuşturme > erıne. iki parriv i ûçe çıkarrma becensinı gosterdiler. Bugun burunleşme halkasına v apışıp çağrı v apan CHP Genel Başkanı Sav ın Denız Ba> kal > ıllarca SHP ıçınde parri içi bir kanadın, bır hızıbın başıydı. SHP ıçinde bu iki kanadın >ıllarca bırbınne karşı v ermış oiduklan parti ıçı mucadele bu iki kanadı iki parti konumuna getırmişti. Derınden gıdıp v enı açılan CHP Genel Başkanı olmak >e arkadaşlanvla yonetımi pav laşmak sos\ al demokrat çtzgıde uçuncu partının doğması >e bırieşme fırsatının kaçınlması demekti. 1970'li vıllarda demokratik sol hareketı Türkiye'nın en guçlu akımı v apan Sav ın Ecevıt, bugun Turkhe Buvük Millet Meclisi oturumlanna uç mıllcrvekili olarak katılıvorsa, Türkiye'nin sorunlannı çozme konumundan çok uzaksa başkalanna kızacağına orurup dûşunmelı. Turkıy e'nın sorunları gunden gune ağııiaşıvor. V ann çok geç olabilir. Sosv al demokrat çızgıdekı bu dağınık tablodan metcut bu üç partıden bınnın başan sağlaması mumkun değil. Gorunen kov kılavuz ıstemez. SHPonderlığı en buv uk parti bızız, sosv al demokrat seçmen tekrar bize ov > enr v anılgısından kendinı kurtarmalı. DSP de bu sefer sosv al demokrat seçmen bıze vonelir yanılgısından kendinı ,kurtarmalı. Mevcut taMoyu devam ettirirsenjz sosv al demokrat partilenn barajı geçme şanslan biîe olmay abılir. Bolunmuş tablodan sosv al demokrat ov ların artması mumkun değıl. Sol, sav enizde sağın ardından sunıkleıuneye devameder. İsmail Kılıçarslan TEKŞebekeTesıs2 GrupMud. ÜmraniyeİST. 'Bir imza da sosyal güvenceye' B ılındığı gıbı. 17 Şubatl993gunu. Yurttaşlar Yasası'nın (Medenı Kanun) vururluğe gınşının 67 yıldonümuydu Ayru zamanda 17 Şubat 1993 gunu, anılan yasarun ozellıkle kadının sos> o-ekonomık v e kulturel değışımıne gore u> arlanması çalışmaiannın TBMM de tartışma) a açılacağı gundu Ülkemız genelınde olduğu gıbı, kenümızdekı kadın derneklen de 8 Mart Dunva Kadmlar gunundeTBMM've sunulacak bır ımza kampanv ası başlatülar Yasada kadının konumunun daha etkın kılınması gerekçesıv le Gerçekte bız. kadın-erkek a>Timcıhğı yapanlardan değılız İrsanlanansıvetlennegore 1 sıruf, 2 sınıfdıye avınnayız da Üstelık. başarmak ıçın ozvenh bır çabav a gınşenlenn onlenne cınsı> etlennm bır engel olarak çıkanlmadığının dabıhncındevız Umahmlabu başlatılan ımza kampanvası, papaty alann resmı nıkafı kampanyalanna donuşmesın Bır bâşka anlatımla. so> adı kullanma ozgurluğune takılıp kalınmasın Gonul ısterdı kı yururlukte olan TC > asalannın tum kadınlanmızca ozumsenmesıne ılışkın kampanv alar başlatılmış olsaydı Çunku toplam nufusumuzun > aklaşık yansmı oluşturan kadınlanmız. aynı zamanda ekonomık yaşamda da uretken olarak ağırlıklı bır bıçımde yer almaktadırlar Bılındığı gıbı. Ataturk Dev nmlen sonucunda, toplumsal yaşamın her alanında yer alan Turk kadınının. ozellıkle ekonomık > aşamda da yer alması ıle bırlıkte yasalarda kadının ış yaşamındakı hakjanguvence altına alınmıştır Örneğın, 1475 sa\ılıİşYasasrnın26 maddesındecınsaynmı « vapılmaksızın. eşıt ışe eşıt ucret ılkesı benımsenmıştır Bugun eğıtım goren kadınlann çoğalması sonucu, kadınlann ekonomık bakımdan etkınhk alanlançeşıthlık GRUP OZGURLUK TURKUSU GÜNÜNÜ UMUDA AYARLA Katkılarından dolayı xnz\'a Teşekkür ederiz. W KALAN OY/ M u z 1 K IM Yakında Tüm Kasetçilerde Ç 6 Blok No 6512 • Unkapanı ISTANBUL Tel 512 35 13 Fax 528 11 34 gostermektedır Yapılan araşürmalann çoğu gostermektedır kı. kadınlanmızın buyuk çoğunluğu tanm sektorûnde yer alan ucretsız aıle ışçılendır ve onlar gızlı ışsızler gıbı çalışıyor gozukmekte. buna karşın her turlu ekonomık ve sosyal guvenceden yoksun bırakılmaktadır İşte Yurttaşlar Yasası'nın daha bırguncelleştmlmesı bağlamında ımza kampanyalan başlatan kadın derneklennın. öncelıkJe Turk kadınının bu sorunlan ıçın kampanyalar başlatması gerekır kanısındayız Her turlu ekonomık guvenceden yoksun bır kadın. kızlık soyadını taşısa ne olur. evlılık soyadını taşısa ne olur9 Sonuçta, ıkı soyadını da ıkı ayn erkekten almaktadır Bızce burada tartışılması gereken sorun, kadının en sıradan ışle uğraşırken bıle sosyal güvencesını yasadan ahp almadığının gundeme getınlmesıdır TJ nutulmamalıdır kı, sosyal guvenceden yoksun kadınlanmız \ arken, soyadı tartışmalan yalnızca bır lüks olarak algılanacakür Selma Erdal |LS»ga<ınKit3tH ! - • Gjnjr SAı'RAN Nafalbenl S» 491 Sıitanatiml IST 516 M U PENCERE Işımız yok vaktımız cok laf gargarası bol, şımdi de hayalı ıhracat ıcın Meclıs te araştırma komısyonu kurul- du ya ustune mayonezlı çeşıtleme yapıyoruz -Nasıl çalışıyor'' -Fısfıs - Neden? - Boşver bunlar polıtıkacı -Neyapıyorlar? - Sıyaset yapıyorlar, Cumhurbaskant özal'ı ifade ver- mesı ıçın çağırmıslar -Çağırsınlar sana ne^ - Olur mu yahu' Anayasaya gore Cumhurbaşkanı so- rumsuzdur kımse ıfadesını alamaz -Vallamı^ - Vallahı bıllahı - Demek Cumhurbaşkanı sorumsuz - Elbette - Pekı sorumsuz bır kışı ulkeyı yonetmeye kalkarsa, ortalık bırbınne gırmez mı"? -Obaska ış -Nasıl baska ıs7 - Cumhurbaşkanı uluslararası forumdakı büyuk ağırtı- ğını kullanarak ulkeye hızmet edıyor Turkıye nın dış polıtıkasını belırlemeye çalışıyor Özal'ın vızyonu var -Vızyonuvar sorumlulugu yok - Mahkemeye gıtmez Meclıs'e hesap vermez, anaya- sa boyle yazıyor ıstersen oku - Okudum okudum • Alıcengızoyunu Meclıs te kurulan Hayalı Ihracatı Araştırma Komis- yonu yla ANAP lı ıkı bakanı yargılayan Yuce Dıvan, ça- lışmaya baslayınca cumhurbaşkanının gerçek durumu ortaya cıktı Cumhurbaşkanı ne Meclıs'e hesap vermek zorunda, ne de bır başka kuruma1 Ne tanıklığa çağrılabılıyor, ne sanık sandalyesıne oturtulabılıyor ne de parlamentoya karsı sorumlu1 Tovbe estağfurullah Allah gıbı Osmanlıcasıyla layu sel1 Eğer Meclıs komısyonu ya da Yuce Dıvan, cumhur- baskanını çağırırsa yanıt - Gıtmem 1 Keyfı bılır Ama bu ulkede her şey de cumhurbaşkanının carH azızıne gore olamaz kı 1 Cumhurbaşkanı keyfınce yaşıyor Rusya ya gıdıyor, Gorbacov la goruşmek ıstıyor kapı kendısıne açılmıyor; Almanya ya futbol maçı ıçın gıdıyor, Kohl'la goruşmek ıstıyor kapı yuzune kapanıyor, sağlık denetımı ıçın Amerıka ya gıdıyor Clınton la goruşmek ıstıyor, heye- canlı bır bekleyıs sonucunda Özal ın Turkıye ye donece- ğı gunden bır gun sonraya randevu verılıyor, Balkan- lar a gıdıyor ortalığı Osmanlı gıbı fethedıp gelıyor; ulkede partıcılık yapıyor partı kurmaya kalkışıyor, mu- halefet lıderı gıbı konusuyor, kurmaya çahştığı sıya^al partı ıçın Koşk u kullanıyor Taksım meydanında mıtıng duzenleyıp Bosna ya sefer eylemek ıstıyor, sonra mey- dandakı bes bın kısıyle Harbıye ye doğru 'ızınsız gosterı yuruyuşu ne geçıyor yolda yabancı kuruluşların ışyer- lerı taslanıyor cam cerce\(e ındırılıyor Cumhurbaşkanı sorumsuz Ama yalnız anayasaya gore değıl Davranısları sorumsuz * . * , < • ! - . / Ya bız? , ^ Bız sorumlu muyuz^ 1 , Cumhurbaşkanı anayasaya gore sorumsuz ıken yet- kılı bır kışı gıbı davranıp ulkeyı yonetmek ısteyınce ses çıkarmayız ama Yuce Dıvan'a ya da Meclıs Araştırma Komısyonu'na cağrılacak gıbı olunca sesımızı yukselti- rız - Cumhurbaşkanı sorumsuzdur. Ya basın? ,3 SorunYayınları Kriz Nasü AşüabiUr? Dizisi: Dr.İ Belek-Dr E.Nalçacı-Dr.H Onur O.-Dr.FArdıç •tr SINIFSIZ TOPLUM YOLUNDA TURKIYE IÇIN SAĞLIK TEZI Coşkun Adalı -Dr. Ilker B«lek-Hüseyın Ksyabekman- Temel Demırer-Yucel Demırer-Sırn ÖUürk- Nıhat Varol-M'ustara Zeyrek •* SOSYALIZMIN SORUNLARI ÜZERINE AÇILIM TARTIŞMALARI İlker Belek-Temel Demirer-Yücel Demırer- Orhan Gökdemır-Sım Öztûrk-Müslûm Şahin •û- DISK'DV "ÖREN TEZLERI" VE SOSYALIST TAVIR Ilker Belek-Enş Bılaloğlu-Göksel Demırer- Temel Demırer-Yucel Demırer-Ercan ükudan- Huseyın Kayabekman-Mert Yiğıt <r TOPLUMSAL DINAMIKLER VE ÖRGUTLENME EKSENLERI Vehbı Ah-İlker Belek-Enş Bılaloğlu- Temel Demırer-Yucel Demırer-Saltuk Ertop- Orhan Cökdemır -Huseyın Kajabekman- Anf Şaır-Sacıt Şen-Songül Turiunen •i!r SOSYALIZM "YENI DUNYA DÜZENI" TURKIYE Cöksel Detnirer * ÇEVRE SORUNLARI VE KAPITAUZM DrJ'Ardıç-DrJM.Baytemur-DrJ.Belek- Dr.E.Bılaloğlu-Dr.B.Kıhç-Dr.EA'alçacı- DrJl.Onuroğullan-DrA^ojer <r SAĞLIK "REFORM PAKETI" NEYIN PEŞINDE 2aooo 35.000 26000 36000 26000 24000 24.000 * Tek kıtap sıparışlen posta pulu karşılığında, * Toplu sıpanşler (beşer-onar adet) % 25 indinmh-ödtmtli, * Yurtdiji sıpanşler, uzerı fıyat ve PTT gtderlen tklenertk, * Kıtabevlerıne % 40 odemelı-ındmmlı gondenlır Sorun Yayınları Piyerloti Caddesi No: 85 D/2-A Çemberlitaş Tlf: 518 44 78 Istanbul KİTAPÇILARDAN ARAYINIZ DERİN LİMİTED AU-PAIR ACENTASINDAN SÜRPRİZ ! 17-21 Mart tarıhlerı orasında TÜYAP ın Hobı Fuarındoyız Fuar suresınce kayıt yaptıran Adaylara %30 İNDİRİM UYGULANACAKTIR Tel 258 53 42 - 261 43 86 | BAYANELEMAN Kıtap pazarlama şırketınde okuyan, düşünen, deneyimti, büro yönetebılecek bayan eleman alınacaktr Adres Şafak Pazarlama MİHet Cad. No: 115/1ÇAPA/İSDUIBIIL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear