25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ın Yonetmenı Özgen Acar • Genel "* ayın Koordinatörü HikmetÇetinkaya #Genel Yayın Danışmanı OrhanErinç* Yazı Işler ı Mü- dürü Cdal Başlangıç • Haber Merkea Mudurır MustafaBalbav Gorsel Yonetmen AB Acar •Duzenleme Mustafo Sağlamer Ankara Temsılcısı: Cüneyt Arcayürek •Haber Müdürlerr Işık Kansu. Hakkı Muessese Mudür V Erol Erkırt #Koordına- • lstanbul Haberlen Şenaj Kalkan «Dış Haberler Ergun Bafcı Erdem Z Gokalp Blv İnkılap S "No 19 4. Tel: 4331141-47. Telex 42344. Fai. tör Ahmet korulsan •Muhasebe Bülent Ye- • tş - Ekonomı LHnç Tayanç «Yurt Haberlen Vlefamet Saraç (4)4330565 •İznurTemsılcı V :SerdarKızık.H Zıva Blv. 1352S.2 3Tel:83I23fl. ner • fdare Hüseyin Gürer •Işletme önder • Makdleler Sami Karaören «Spor Abdıilkadir Yucelman «Du- Telex 52359,Fa\: (51 »895360 • Adana Temsilcisı: Çetin Yiğenoğlu İnonü Cd. Çelik • Bılgı-İşlem NaiJ Inal «Bılgısavar Sıs- zeltme AbduUaiı Vazıcı 119S No: 1 Kat I. Tel- 593752(4hat). Telex: 62155. Fax 01) 5925 7S tem: Mürinet Çiler • Reklam Reha Işıtman \ıvnüa>an: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Ya>ıncı!ık \ Ş Basvn: Cumhumeı Mdtbadcılık \cGozctixiiik T-VŞ Tûrlocajı Cad 39 4) Cag.itogiu34334îsı PK 246IsUnbuJTel 5l2O505TeleK 22246.F4K (1)5138595 18ŞUBAT1993 İmsak 5 23 Guneş6 48 Öğle. 12 23 İkındr 15 18 Akşam:17 48 Yatsı:19 07 Yaşlılık ve gençlik arayışı • İZMİR(AA)-Ege Ünıversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabılım Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuran Hann, yaşlılığın sadece bedensel değışıkiiklerle ilgih bir süreç olmadığmı, bunda kişilenn dünyaya bakışının, ıçinde bulunduğu koşuliann büyük ro] oynadığını söyledi AA muhabirinin sorulannı yanıtiayan Prof. Hanri, günümüzde 45-59 yaş arasının "orta yaş". 60-74 dıliminın "yaşh". 75-89 yaş kesiminin ise "iJeri yaşhfik" olarak nilelendiğini vurgulayarak "Bugûn Türkıye'de65 yaşın üzenndekı kesim, toplam nüfusun yüzde9.5'ini oluşlurmaktadır" dedi. Yunanmarın sigaratutkusu • ATİNA(AA)- Yunanistan. AT'nın "üryakılik" rekorunu kımselere bırakmıyor. AT ülkelen arasmda yapılan bir araştırmaya göreen fazla sıgara içen AT ülkeleri arasmda Yunanıstan, kışi başına yılda 2.815 sigara ile lıste başında yer alıyor. Yunanlılan ise büyûk bir farkla, kişi başına yıida 2.189 sıgara ile İspanyollar izliyor. •"Tiryakiler" içın bircennet mleliğı taşıyan Yunanıstan'da sıgara fıyatlan da diğer AT ülkelerinin çok altında seyrediyor. Yunanıstan'da bir paket sıgararun fiyatı yakiaşık 15 bin lıra iken AT üyesi Hollanda'da 40 bın liraya kadarçıkıyor. Vicdansız anne • LONDRA(AA)- İngıltere'de 11 yaşındaki kızınıyalnızbırakarak 15 gün öncc İspanya'ya tatile giden anne. ülkeye dönüşünde Heathrow Havaalanı'nda polis larafindan tutuklandı. Uçağın terminale varmasıyla yolcular arasından Yasmin Gibson'ı (32)alan 7 kışilik polis ekibi, kendisini yakındaki bir polis minıbüsüne bindirmek istedığinde Bayan Gibson araca binmemekte direndi. Bir anda göz yaşlanna boğulan gençkadın. "Sizinle polis otosuha bınmek ıstemiyorum" diye çığlıklar atmaya başladı. Kendisini sakinleştirmeye çalışan polis memurlanna ağlayarak, "Kizımı terk edipgıtmedim. Kendisini komşuma bırakmıştım. Onlarda birkaç gün içinde bana katılacaklardı. Ben gaddar, taş kalpü bir anne değilim. Kınmı çok sevıyorum. Böbrek nakli • İZMİR(AA)-RusProf. Dr. losıf Yarmolinski, böbrek nakb konusunda Tiirk doktorlanyla daha iyi dıyalog kurmak istediklerini söyledi. Moskova'daki beş hastane ile yaptığı sözleşmeler gereğince ücret karşıüğı kadavradan böbrek nakh yaptırmak üzere Türk hastalanru Moskova'ya götüren Trans Transplantasyon Danışmanbk Merkezi'nin davetlisi olarak İzmir'de bulunan Moskova Üroloji Araştırma Enstıtüsü Böbrek Nakli ve Hemodiyaliz Merkezi'nin yöneticisi Prof. Dr. Iosif Yarmolinski, Türk doktorlann da katıldığı bir basın toplantısı düzenîedi. Prof. Dr. Yarmolinski, tıptaki gelişmelerle böbrek nakli konusunda aşama yapıldığını, ancak daha çözümlenecek problemler bulunduğunu aniatarak, bu konuda ülkelerarası diyalog kurulması gerektiğini kaydetti. Çeşitli Avrupa ülkeleri doktorlan arasında yardımlaşma bulunduğunu ifadeeden merkez yöneticisi, 'Coğrafya olarak yakın olmamıza karşılık Türk doktorlanyla yeterince diyalog kuramadık. Bu konuda Türk doktorlanyla daha iyı ilişki kurahm istiyoruz"dedi. Filipinlilerin ülkemizde dadı vehizmetçi olarak çalıştınlması yasak. Ancak İstanbul 'da birçok evde Filipinli kadın çalışıyor Filipiııler'dengelen çağdaşkölelerGÜL ATMACA Eskiden zengin olmanın öl- çütlerinden biri İngiliz uşak ve Fransız aşçılara sahip olmaktı. Yine o zamanlarda zenciler kö- le olarak çalıştınldı. Günümüz- de, Avrupa'da. Arap ülkelenn- de ve üJkemizde Filipinli hiz- metçisı veya dadısı olmayan, pek zengjnden sayılmıyor. Filı- pinliler ülkelerindeki işsizlik ve iç kanşıklık yüzünden göç edi- yor başka ülkelere. Geçen yıl yansmdan faziası kadın olmak üzere, 600 bin Filipinli iş bul- mak amaayla başka ülkelere göç etmış. Kendı ülkelerinde hemşırelik. öğretmenlik, sekre- terlık eğitımi gören ve çoğu dıp- lomalı Filipinli kadınlar. gittık- len ülkelerde dadı ve hizmetçi olarak iş bulmakta hıç zorluk çekmıyor. Eğıtimb olmalannın yanısıra, uysal. çalışkan ve ita- atkar olmalan, Filipinli kadın ve erkeklerin hararetle aranan göçmen işçıler olmasını sağla- mış. Törkiye'de yasak Ülkemizde Filıpinli işçi ve dadı çaiıştırmak yasak. Daha önce Filipinli işçı çabştıran fab- nkalar. dergı ve gazetelerde cı- kan haberlerden sonra. polısın baskın yaptığını ve ışçilerin ül- keden aynlmak zorunda kaldı- ğını söylüyor. Avcılar'da bulu- nan Cemıaş Konfeksiyon Sa- nayı ve Tıcaret LTD. ŞTİ'nin sahibi Abduüah Taşcı, Filipinli işçilerin Türk işçilerden çok daha calışkan ve tecrübeli oldu- ğunu belirterek şunlan söylü- yor: "Bızınn Türk ışçilerimiz çok tembel Ben Filipinli işçilerden çok memnnundum ve bu işı Fi- lipinlilerle götürmeye kalktım. İş ahlakı bakımından çok daha üstün olan bu ınsanlar, verdıği- niz işı \aparken çok dıkkatlı. Aralannda bir kaç tanesı tekstıl mü'hendisi olan beş Filipinli iş- çim içın lojman bıle tutmuştum. Yetkıli >erlere başvurmama rağmen onlar için gerekli ızni alamadım Bu insanlar. önce vi- ze almak umuduyla Bu+gans- tan'a gitti. Vıze alamavınca da üJkelerine geri döndüler. Şimdi binsıni gen getırttım. Buradakı durumunun yasallaşması için gerekli yerlere başvurdum." Abdullah Taşçı. Filipinli işçi- lenn kendı ülkelerinde işsizlik olduğu ve geçinebilmek içın ye- tennce para kazanamadıklan için göç ettıklennı söyledıkten • Filipinliler ülkelerindeki işsizlik ve iç kanşıkhk nedeniyle başka ülkelere göçediyorlar. Kendi ülkelerinde hemşireük, öğretmenlik, sekreterlik eğitimi gören veçoğu diplomalı Filipinli kadınlar, gittikleri ülkelerde dadı ve hizmetçi olarak iş bulmakta zorlanmıyorlar. Filipinli kadınlar herhafta sonu İstanbul'da Saint Antoine kilisesinde biraraya geliyorlar. • Kuveyt. hizmet sektöründe en fazla Filipinli çalıştıran ülke olduğu gibi, Filipinli dadı ve hizmetçilerin en fazla fiziki ve psikolojik saldınlara maruz kaldığı ülkelenn de başında gehyor. Kuveyt'te geçen yıl intihar edenlerin yansı Filipinli. Yurtdışında çaüşan Filipinlilerin sayısı Japonya'da 30 bin, Italya'da 42 bin, İngiltere'de 75 bin ve Amerika'da sadece Los Angeles'te 155 bini buluyor. Ingilizeeyi iyi dcrecede bilen FilipinJiIer, pazar gûnleri Saint Antuan Kilisesi'ndeki fngilizce ayine katılıyoriar.Filipinliler, genelde dadılık ve hizmeteilik yapıyorlar. sonra,"Filipinli işçiler. Türk iş- çiler bu kadar yüksek maaş alı- yor, bu kadar güzel yemekler yivorlar. Buna rağmen neden çalışmıyorlar diye soruyorlar bize" dıyor İstanbul'da da çalışıyorlar Bir Filipinli. ancak Devlet Planlama Teşkılatı tarafından uzman olarak getirilmişse. ya- sal olarak çahşabıliyor. Filipinlilerin ülkemizde dadı ve hizmetçi olarak çalıştınlma- sı, Devlet Bakanlıâ karanvla yasaklanmış olmasına rağmen. istanbul "daki bir çok evde bu şekılde çalışan Filipinli kadın olduğu biliniyor. Her hafta sonu Saint Antoi- ne Kjlısesi'nde bir araya gelen Filipinli kadınlar için burası. ıbadet yeri olmak dışında. dert- leşebıldikleri ve vatan hasretini bir nebze giderdikleri bir yer özelliğini taşıyor. Çoğu, Ingiliz- ceyi iyi derecede bilen Filipmli- ler. pazar günleri Saint Antoi- ne'de venlen değışik dillerdekı ayinlerden İngilizce olanına katıbyor. Kilisenin alt katında- ki salonda da sohbet edıyorlar Gazetecilerden de köşe bucak kaçıvorlar. Çünkü onlar "ka- çak işçi."' Fotoğraflannın çekil- mesini, adlannın yazılmasmı is- temiyorlar. Vatan hasreti içindeler Admın Cesarie olduğunu öğ- rendiğimiz 41 vaşındaki Fili- pinli bir kadın, sojadını verme- mek koşuluyla konuşmayı ka- bul edıyor. Türkive'ye üç >ıl önce gelmiş olan Cesarie. kendi ülkesinde ebeb'k yapıyorken şimdi İstanbul'da bir evde hiz- metçi. 500 dolar aylığının yansını. Fibpınler'de kolejde okuyan iki çocuğuna gönderen Cesarie. üç yıldır gönmüyor onlan. Esmer yüzündeki çekik gözlerinde hüznü hissediyorsunuz bir an. Haftada bir, kılisede bir araya geldiklerinde vatandaşlanna kahve \e çay servisi yaparak, vatan hasretini giderdiğinı söy- lüyor Cesarie. Filipinli kadınlann çoğu. kendi ülkelennde aldıklan eği- timi. dadılık ve hizmetçihk gibı vasıfsfe işlerde harcadıklan gi- bi. genelde normal iş saatlerin- den daha çok çalışıyor. Fibpin'- de bir ofiste sekreterlik yapar- ken 8 saat çalışan Mane, bura- da dadılık yaptığı evde neredey- se 24 saat çaiıştiğını söylüyor. Çocuklarun için İki yıldır İstanbul'da olan Marie 42 vaşında ve şimdi Fili- pin'de kocasının baktığı altı ço- cuğu var. 400 dolar aybk ka- zananın yansını çocuklanna gönderen Marie. her şeyi ço- Mikroakım terapiyara ve şiddetlikanser ağnlannın tedavisinde kullanılıyor Elektrik akımıyla ağn tedavisi• Walkman büyüklüğündeki aletin ağnlı veya iltihaplı bölgeye konan iki elektrotuyla, bu bölgeye duşük voltaj ve frekansta elektrik akımı veriliyor. Düşük elektrik akımı kullanılan tedavilerin. çıkış noktalan, vücuttaki elektrik akımın yönünün iyileşme sürecinde oynadığı rol. Dış HaberlerServisi - "'Ağn; insanhk için zalim bır hükümdar, hatta ölümden daha korkunçtur." Evet Albert Schweitzer'in dediği gibi ağnlar bazen hayau çekilmez hale getirebiliyor. Bununla beraber. gün gecmiyorki tıpta yeni bir buluş olmasın. ABD'de. derin yaralar, şiddetli kanser ağnlan, ijtihap ve sırt ağnlannın tedavisinde kullanılan ve elektrik akımından yararlanan 'Mikroakam Terapi', ağnlan azalttığı gibi. iyileşme sürecini başlatıyor ve hızlandınyor. VValkman büyüklüğündeki aletin ağnlı veya iltihaplı bölgeye konan iki elektro- tuyla, bu bölgeye düşük voltaj ve frekansta elektrik akırru veriliyor. Düşük elektrik akımı kullanılan tedavilerin, çıkış noktalan, vücuttaH elektrik akımın yönünün iyileşme sürecinde oynadığı rol. Terapi. ağnnm olduğu ya da iltihaplı Desen: THE INDEPENDENT bölgedeki elektriksel aküviteyi değiştirdıği gibi, iyileşmeyi sağlayan kimyasal reaksiyonu da hızlandınyor. Mikroakım terapi, her tekrarlanışında, hasta terapide daha az kaldığı gibi, etkisi de daha uzun sürüyor. Beş yıl önce virütik bir hastabk yüzünden ek- lemleri ve sırtındaki ağnîardan yürüyemeyecek ve çabşamayaçak hale gelen Maurren Betts adındakı İngiliz kadın. terapiden sonra, ağnlannın kesildığinden ve hayatının daha çekilir hale geldiğinden söz ediyor. Amerikan Cerrahi ve Fiziksel Terapi Tıp Bülteni'nde yayınlanan araştırmalar. 'Mikroakım Terapi'nin deridekı yaralann iyileşmesini hızlandırdığı gibi, buradakı bakteriyel oluşumunda önüne geçtiğini gösteriyor. Bir başka araştırma. Kanada Olimpiyat Takımı'nda bacaklannda bağ ve sinir zedelenmeleri olan sporculann bu terapi sayısında normal zamandan daha çabuk iyileştiğinı gösteriyor. Elektrik akımının kullanıldığı bir başka makıne, Novagen adıyla migren hastalan için geliştinldi. Migren ağnlannın beyindekı elektriğin belb' fre- kanslarda düşük olmasından kaynaklandığını keşfeden bili- madamlan, Novagen'in bu durumlarda beyne sinyal göndermesiyle ağnlann giderilmesini hedefbyor cuklanna daha iyi bir gelecek sağlamak için yaptığınj söylû yor. Kendi ülkesinde sekrete. bk yaparken başka bir ülkede hızmetçılik yapmanın nasıl bir duygu olduğunu sorduğumuz- da, "Çok güç" cevabını veriyor. Filipinli kadınlann bir kısmı Türk erkeklerle evlenerek, Tür- kiye'de kalma izni alabiliyor. Lorna Sönmez, Kuveyt'te bir süpermarkette çabşırken tanış- tığı TIR şöförii Vedat Sönmez'- le evlendikten sonra gelmiş Türkiye'ye. Lorna şimdi çalış- madığını ve hayatından mem- nun olduğunu söylüyor. Vedat Sönmez, fotoğraf çeİcme isteği- mızı daha önce akrabası olan ılk kansmın görmesinden çe- kındiğı içın kabul etmiyor Avrupa yerine Türkiye Her pazar günü Saınt Antoi- ne Kıbsesi'ne gıdenler sadece Filipinli dadı ve hizmetçiler de- ğil. ülkelenndekı acentelere ya da işçi simsarlanna binlerce do- lar ödeyip. Avrupa'ya götürü- lecekleri vaadiyle kandınlıp, Türkiye'ye getirilen Filipinliler de var. Filipinli dadı ve hizmet- cileri Türkiye'ye getiren acente- ler veya kışıler, bu ışın karşılı- ğında binlerce dolar komisyon alıyor ve kontrat yapıyorlar. En çok Filipinli Kuveyt'tr Bir anlamda çağdaş köleler olarak tanımlanan Filipinli ka- dınlar. Arap ülkelerinde tüm hizmet sekıörlerinde yer alıyor. Kuveyt, hizmet sektöründe en fazla Filipinli çalıştıran ülke ol- duğu gibi. Filipinli dadı ve hiz- metçilerin en fazla fiziki ve psi- kolojik saldınlara maruz kaldı- ğı ülkelenn de başında geliyor. Kuveyt'te geçen yıl intihar cdenlerin yansı Filipinli. Filipinli gurbetçilenn. üikele- rinin ekonomısine katkılan yıl- da 3.5 milyar dolar. Bununla birlikte, eğitımb insanlannın göç etmesi sonucu, Fibpinler, öğretmen. hemşire sıkıntısı çek- meye başlamış. Filipinler'den göç, ailelerin bölünmesi, çocuk- lann annelerinden mahrum kalnıası anlamının taşıdığı gibi, bu cocuklann arasında uyuştu- rucu kullanımı ve okulu terk etme oranın da yüksek olması- na da neden olmuş. Yurtdışında çahşan Filipinli- lerin sayısı Japonya'da 30 bin, İtalya'da 42 bin, İngiltere'de 75 bın ve Amerika'da sadece Los Angeles'te 155 bini buluyor. Mutsuzluğu bedenine yansıyor Onetnsenmeyen kadın nuttsuz ve bımahmh • Gaziantep Üniversitesi psikiyatri bölümüne gelen hastalann büyük bir kısmının, ruhsal bozukluklannı bedenlerine yansıttıklannm gözlendi. Bunun sonucu olarak kadınlarda baş ağnsı, yaygm beden ağnlan, hazımsızlık, çarpıntı, bayılma, uyuşmalar, geçici felçler görülüyor. GAZİANTEP (Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu) - Erkek tarafından önemsenmeyen kadının mutsuz olduğu ve ruhsal bunahma gırdiğı bildı- rildi. Sorunlannı bastıran ve ısyanlannı gizleyen kadınlann başta hazımsızlık ve bayılma şikayetiyle hastanelere başvurduklan ifade edildi. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkan Yardıması Doçent Sibel Cnal, psıkıyatn bolümune gelen hastalann büyük bir kısmının. ruhsal bozukluklannı beden- lerine yansıttıklannın gözlendığini söyledi. Bu durumun özellikle kadınlarda görüldüğüne dıkkat çeken Süheyla Ünal. "Bu hastabk günlük yaşamda hoşnutsuzluklara. bedensel bebrtilere dönüştürme olarak ele alındığında kadının mut- suzluğunun göstergesi sayı- labilir. Kadına yüklenen toplumsal roller ve üzerindeki Sosyal baskılar. düşünü gerçekleştirmesi yolunda önüne konan engeller erkek tarafından sayıbnaması, önemsenmemesi. sonunda ya kadını depresyona ya da bedenselleştirme bozukluğuna götürebilıyor. Kadın bastır- mak zorunda kaldığı olumsuz duygulannı, isyanını bibnç dı- şı bir süreçle bedenine yansıü- yor ve bedensel işlevlerinin bir kısmı bozuluyor" dedi. Ünal bu hastalığın belirtile- nni ise şöyle sıraladı: "Baş ağnsı, yaygın beden ağnlan, hazımsızlık, çarpıntı, bayılma, bedenin çeşitl' bölgelerinde uyuşmalar, geçi* felçler ve baş dönmesi." Uzmanlar oyuncaksız bir sağlıklı gelişmenin mümkün olamayacağını belirtiyorlar Oyuncak sevgi ve süt kadar gerekliADAI^A (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Banu înanç, oyuncağın cocuğun yaşamında vazgeçilemez, ihmal edüemez bir islevi ol- duğunu sövledi. Doç. İnanç'a göre oyun- cak. şevgi ve süt gibi temel bir ihtiyaç. ÇU Eğitün Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İnanç, oyuncak-çocuk ilişkisi ve çocuğa saygı üzerine Cumhuriyet'e yaptığı değerlen- dirmede, anne-babaların büyük çoğunlu- ğunun bu konuyu ya hiç önemsemediğini ya da "Başkalan alıyor ben de alayım" yaklaşunıyla bilincsizce değerlendirdiği- nibelirrti. "Oyuncak şart. Oyuncaksız, sağlıklı bir gelişme gerçekJeşemez, çocuk oyun- caksız büyümez" gö'riişünü vurgulayan Doç. Dr. Banu İnanç, "Nasıl ki çocuk sevgisiz, Ugisiz büyüyemezse, gelisimi için başta anne siitü olmak üzere temel gıdalara ihtiyacı varsa, oyuncağın da önemli işlevleri var" dedi. Doç. İnanç, bu işlevleri şöyle açıklıyor: "Bebeğin oyalanmasını sağlayan oyuncak, ileriki devreierde çocuğun sos- yal, duygusai, zihinsel geiişûnine yardımcı oiur. Sadece oyahuna, vakit ge- çinneyle sınırtı bir işlevı yoktur. örnegin iç içe geçmiş küpler ya da fıçılar. Çocuk bu küpleri açıp kapayınca açma ve kapa- ma kavramlanyla tanışacak. iç \e dış ne demek onu öğrenecek, elini kullanacağı için küçük kas gelisimi olacak, el becerisi kazanacak. Eğer renk unsuru varsa küp- lerle. renklerte tanışacak. Çocuk buyü- dükçe sıralama kavramuıı öğrenecek." Oyuncakların genel olarak aile bütçe- lerine iddi bir küJfet gefirdiğinin farkında olduğunu ancak "her şekle girebilen, kınlmayan, zihinsel uğraş gerektiren oyımcaklar'dan vazgeçilmemesini tste- yen Doç. Dr. Banu İnanç, Türkiye'de bü- yük çoğuniuğun, hangi oyuncağı almak gerektiği konusunda bilgisiz olduğunu belirterek şöyle dedi: "Bütçeyi sarsmayan çalışmalar da yapılabilir. Ebeveynler, resim kağıdı ve parmak boyası almak suretiy le hem ucuz ve hem de çok anlamlı, çocuğun yetenek- lerini. ilgilerini keşfetmeye yönelik araç- lar yaratabilirler. V eya toprakla, çamur- la da oyuncaklar y apılabilir. Bunlar ço- cuğun duygusai yönden rahatiamasını sağlayacaktır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear