Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK1993 PERSEMBE
GENÇLİK - EĞİTİM
Milli Eğitim Bakanı: Paralı eğitim için çalışma yok. Özel öğretim teşvik edilecek
Kredili sistemden dönüşyok
ŞÜKRANKETENCt
Miüi Eğjtinı Bakan Nevzat Ayaz, orta ögre-
timde kredili sistemden dönüşün söz konusu ol-
madığını, ancak aksakJıklann giderümesi için
çahşmalar yapılacağını söyledi.
Orta öğretimde gençler, aileteri ve öğretmenle-
rin uygulama sorunlan nedeniyleçok fazla yakın-
dıklan kredilı sisteme ilişkin sorulanmızı yanıtlar-
ken Nevzat Ayaz, uygulamadaki sorurüar nede-
niyle sistemden geri dönüşün gündeme gelemeye-
ceğini, sorunlara yönelik çözümkr aranacağını
belirtti.
Yeni bir plan
Kredili sistemde ilk mezunlann, ders yılından
alü ay önce, bu yanyıhn sonunda verileceğine işa-
ret ederek özetle şu bilgiyi verdi:
"Cnrversiteiere giriş hâkkı için öğrenrinin en az
72 krediyi tamamlanuş olmasj gerekiyor. Okıdun
fizOü durumu veya öğretmen sorunlan nedeniylesı-
knbsı olan okuÜar varsa, yeni imkanlar için plan-
lama yapddı. CumartesL pazar, taöl günierinden
de yararianmak üzere bu dunnndaki okuüarda ek
ders veribnea için okıdlara geneige gönderildi. Sis-
tem, çevre okuUardan da yarariarana olanağı ta-
myor."
Nevzat Ayaz, öğretmen açığı nedenıy le. öğren-
cinin ders seçemediğı. kredili sıstemin amacına
uygun işletilernediği yolundakı sorulanmız üzeri-
Mflli Eğitim Bakanı Aj az, halkın örgiirienerek devlete katkıda bulunmasının önemine değindi.
ne.öğretmen açığından çok dağılım ve organizas-
yon sorunu bulunduğunu söyîedi. 9 bin 500 öğ-
retmenin daha atamasının yeni yapıldığını, iki
yüda 49 bin 76 öğretmenin alınmasının çok'
önemh bır sayı olduğunu vurguladı. Ayaz, gele-
oek yıllar için 57 bin öğretmen kadrosu istemleri-
nin olduğunu betirterek, "Öğretmen ibtiyaa
önemli. bunui yanmda nheiiği daha önemlT dedi.
İlkokul dahı artık öğrctmcnlcrin dört yıllık fakiü-
telerdcn mutlaka geçirildiklenni. dört yılın üstüne
daha iyi bir eğitim fonksiyonu ekte etmek için,
halen çalışmakta olan öğretmenlerin akademik
eğitimden geçirilmesinin programa alındığını bil-
dirdi. Milli Eğitim Personel Yasaa'nınçjkmasıyla
öğretmenlerin atama. tayin ve özlük haklannda
çok daha ciddi bir sisteme kavuşacaklannı belir-
terek. çok daha küçük kadrolarla çalışan bakan-
Iıklann personel yasalan varken. 500 binin üstün-
de bir çalışanlar ordusu olan Milli Eğitim Bakan-
hğı'nın ayn bir personel yasasırun obnamasının
önemli bır eksikİik olduğunu söyledi.
'Halkın katkısı önemli'
Nevzat Ayaz, eğitimin özelleştirilmesi ilkesinin
ne anlama geldiğıni açüdarken, öğretimin parah
olmasının gündemde olmadığjnı, böyle bir çalış-
ma yürütmediklerinı söyledi. Ancak özel öğreti-
mi teşvik eUiklerini belirtti. Aile birlikkri, dernek
ve vakıflann bir araya gelmesiy bir konseyin oluş-
turulmasmın. eğitim ve öğretime müdahale etme-
dcn eğitime katkıda bulunulmaarun çok önemli
ve gerekli olduğunu savundu. Bu anlamda örgüt-
knmiş okullann. bütçe yetersizliğine dayalı hiçbir
sorunlan bulunmadığına değinerek. devletin ola-
naklanna halkın katkıda bulunmasının, örgüt-
lenmesinin çok önemli olduğuna işaret etti.
Ayaz, Güneydoğu'da aksayan eğitime ilişkin
en son bügilerin ne olduğu sorusunu yanıtlarken.
bir kısmı öğrenci azlığı. bır kısmı öğretmen açığı
ve güvenük olmak üzere. çoğunluğu mezralarda
ve az öğrencüı kapanan okul sayısırun 3 bin 300
olduğunu büdirdi. •
Öğrencilerin radyosu: Koridor FM
Ege Üniversitesiİletişim Fakültesi'nde, hergün bir saatlikkapalı devre radyoyayınıyapılıyor. Yayın,
sadecefakültekoridorundadinlenebiliyor. Buyüzden öğrenciler, radyolarına 'Koridor FM' diyorlar
ALİ BİZDEN
İZMİR- Kurs ve dersane
desteğiyle üniversiteye "ka-
pağı atan" öğrenciler. baş-
langıçta. eğitim aldıklan
alarun en ıyisi olmak umudu-
nu taşır hep. Dört yıl gidip
geldikleri fakültenin diplo-
masını aldıklannda ise. kendi-
lerinin yapması gereken işleri.
ılgisiz alanda eğitim almış
olanlann yaptığııu görürler.
Bunun örnekleri İzmir'de Ege
Üniversitesi İletişim Fakültesi
Radyo TelevizyonBölümü ile
Dokuz Eylül Üniversitesi
Elektrik Elektronik Mühen-
disliği Bölümü'nde yaşanı-
yor...
-y^ u yılın
m-J başınadek
1 3 fakülte
^ ^ M kantininde
de dinleniyordu
Koridor FM.
Ancak şimdi kantin
dekapatıldı...
iletişim fakülteleri. özel
radyo ve televizyonlar yayına
başlayana dek umutsuz öğ-
rencilerle doluydu. Mantar
gibi çoğalan kanallar. bir
anda ış bulma umutsuzluğu-
nu ortadan kaldınverdı. Son-
ra da, eline birkaç kez kamera
değen. sınavdan sınava, kağı-
da program taslağı yazıp ge-
çer not alan öğrenciler, ileti-
şim fakültelerinde pratik yap-
ma olanaklannın olma-
masınından yakınmaya baş-
ladı.
Ege Üniversitesi tletişim
Fakülıesi'nde. her gün bir sa-
atlik kapalı devre radyo
yayını yapılıyor. Yayın, sade-
ce fakülte koridorunda dinle-
nebiliyor. Radyonun adı. öğ-
rencilerin deyimiyle "Koridor
FM"... Bu öğrenim yıhnın
başına dek, fakülte kantinin-
de de dinleniyordu Koridor
FM. Şimdi kantin de ka-
patıldı...
İşin ilginç yanı. Radyo
Televizyon Bölümü öğrenci-
leri, bir koridor boyu alana
günde bir saat yayın yapar-
ken, aynı kampusteki DEÜ
Elektrik Elektronik Mühen-
disliği öğrencileri, 300 Watt"-
lık vericiyle her gün 3.5 saat
radyo yayını yapıyor. "102.5
ELK F M " adlı radyolan ka-
palı devre de değil, bütün
Izmir'e duyuruyorlar sesleri-
ni. Bu gençler ne iletişim egıti-
mi alıyor, ne iletişim sek-
töründe program yapımcısı,
ne de spikerlik yapacakiar.
Elektnk Elektronik Mü-
hendisliği öğrencileri yayı-
nlannı, laboratuvarlanndaki
hurda malzemelerle kurduk-
lan 300 Watt gücündeki veri-
ciyi kullanarak yapıyorlar.
Fakültelerindeki merdivenin
altında, başlannın tavana
vurduğu küçücük bir odada.
ses yalıümından yoksun. bır
müzik seti ve yaklaşık 50 mü-
zik kasetinden oluşan arşivle-
rini kullanıyorlar. Yayma
başlamadan önce îletişim \e
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü öğrencileri, 3.5 saat yayın yapıyor.
Güzel Sanatlar fakülteleriyle
işbirüği yapmak istediklerinı
söyleyen ELK FM sorumlusu
Araşürma Görevlisi Ahmet
Özkurt. "Kakültelerin birbi-
riyle aynı binada olmaması ve
ilgisizlik nedeniyle yayını ay-
lardır bizim öğrencilerimiz sür-
dürÜNor. Hafta sonları ve tatil
dönemlerinde de öğretim gö-
revlileri, teknisvenler. asistan-
lar yayın yapıyor, program
hazırlayıp sunuyor" diy or.
ELK FM'in. İzmir'de sayı-
lan 50"yi aşan radyo kanal-
lannın kendi yayınlarıyla
kanştığından dört kez frekans
degiştirmek zonında kaldı-
klannı söyleyen Berna Önol.
dinlenip dinlenmediklerinden
cmin olmadıklannı söylüyor.
"Bir dönem istek program-
larunız vardı. Arada bir riyat-
ro. sinema bileri dağıtıyorduk.
Sürekli telefon alıyorduk, Şim-
di birşey veımiyonız. kimse
aramıyor. İnsanlar artık ansik-
lopedi venmeyince ilgilenmi-
yorlar"diyor.
Ahmet Hartoka da mühen-
dis olacak. Şimdi boş zaman-
lannda. bölüm arkadaşlanyla
hazırladığı "Rüzgarın Kalbi"
adlı müzik programını sunu-
yor. O da elektrik elektronik
mühendisi olacak. •
Öğrenciler,
'yaşanabilir
yurtlar' istiyor
tstanbul Haber Servisi - İstanbul'daki
çeşitli yurtlarda kalan bır grup öğrenci.
bir süre önce "yurtlardaki sorunlarını
beşbin imzalık dilekçeyle Yurt-Kur'a
Oettikleri" gerekçesiyle haklannda açılan
idari soruşturmanın durdurulmasmı
istedı.
İnsan Haklan Dernegi İstanbul Şubesi
önünde, "Yurt Öğrenci Birlikleri" adına
bir basın açıklaması yapan öğrenciler.
"yaşanabilir bir yurt" isteğinde
bulunduklan için suçlandıklannı
belirttiler. Öğrencilerin açıklaması şöyle:
"Bizler, yurtlarda yaşay an öğrenciler
olarak 12 kişilik odalarda. 10 yıldır
yıkanmamtş battaniyelerde > atnıaktan.
giriş saatlerinin 21.00 ile sınırlandırüması
sonucu sosyal çaltşmalara
katılamamaktan, rahatstz çalışma
ortamlannda kendimizi geliştirip bir
şeyler ortaya koyamamaktan.
kapasitenin zorlanmasından doiayı oluşan
sağlıksız ortamda sık sık hastalanmaktan
artık bıktık. Bu nedenle, yurt
idarelerinden ve Yurt-Kur'dan, koşullann
iyileştirilmesi isteğinde bulunduk.
Sorunlarunızı dile getiren 5 bin im/alı
dilekçeyi, Yurt-Kur'a iletmek için Bölge
Müdüıiüğü'neverdik. Ancak Yurt-Kur
Bölge Müdürii ve yurt idarecileri. bu
olayın siyasi bir olay olduğunu belirterek,
dilekçeyi im/alav an 50 öğrenciyi yurttan
atmakla tehdit ertiler ve imzalarmı geri
aimalan isteminde bulundular."
Dilekçeyi im/alayan 30 öğrenci hakkında
soruşturma açıldığını anlatan öğrenciler,
bu soruştunnalann durdurulmasını
istediler. •
Üniversiteler, dar gelirliyekapatılıyor•• •• ••Trabzon Halkevi'nde yapılan 'Universite ve YOK' konulu toplantıda, YOK
sisteminin demokratik üniversite v^ çağdaş eğitimi yok ettiği öne sürüldü
AHMET ŞEHK
TRABZON - Son 10 yıllık süre
içmde yüksek öğretimle ilgili mev-
zuatlarda 89 düzenleme yapıldığı, 9
kanun gücünde karamamenin yü-
rürlüğe girdigi. 8 bakanlar kurulu
karan almdığı. yönetmeliklerde de
42 kez değışiklik yapıldığı belirtildi.
Trabzon"da gerçekleştirilen
"Üniversiteler ve YÖK" konulu bır
toplantıda. YÖK sisteminin de-
mokratik üniversite ve çağdaş eğiti-
mi yok ettiği öne sürüldü. paralı
eğitimin adım adım "dargelirli ke-
simlere üniversite kapısını kapattı-
ğı" savunuldu.
Trabzon Halkevi, "satranç ve dü-
şün etkinlikleri" düzenledi. Bu et-
kinlikler çerçevesinde gerçekleştiri-
len toplantılarda da genel olarak
sorunlan. ünıversileler ve YÖK sis-
temi gibi konular tartışüdı. Etkin-
liklerin en "ilgi çeken bölümü ise
üniversiteler üzerine yapılan tartış-
ma oluşturdu. Biyolog Hasan Kav-
zoğlu tarafından verilen konferans-
tan sonra gençler arasında tartış-
maya açıldı.
Konuşmacılar, 12 Eylül askeri
müdahalesi ile birlikte tüm toplum
kesimlerinde olduğu gibi gençlik
alanında da birçok yanlış uygula-
maya girişildiğini, gençliğin, ülke-
nin ekonomik krizinin. anarşi ve
terörün sorumlusu sayıldığını vur-
guladılar. Binlerce gencin sokak-
larda kurşunlandığı. sıkıyönetim
mahkemelerinde yargılandığı, iş-
kenceden geçırildiği. cezaevlenne
konulduğu belırtilen konuşmalar-
da hazırlanan projelerle gençliğin
kendi sorunlanna yabancılaştmldı-
ğı. bunda YÖK sisteminin önemli
katkılan olduğu savunuldu.
Hasan Kavzoğlu tarafından ya-
pılan geniş araştırmanın açıklandı-
ğı toplantıda şu unsurlar üzerinde
duruldu:
• Oluşturulan YÖK sistemi ile,
akademik personelin ve öğrencilerin
mücadelelerle elde ettiği haklar alı-
myordu.
• Üniversitelerin toplumsal so-
runlara yönelik ilgileri ve tutumlan
kesiliyordu. Resmi ıdeolojiye göre
yeni bir eğitim biçimlendirilmcye
çalışılıyordu.
• Kanunlarla, yönetmeliklerle
üniversitelerde sıkıyönetim ve olağa-
nüstü bal ilan edilerek emir-komuta
zincirine ekleniyor, baskdar yoğun-
laşıyordu. «
• Baskılarla bilim adamlan üni-
versitelerden uzaklaştınlıyordu.
YÖK uygulamalan
YÖK çalışmasında, son 10 yılda
yapılan bütün çalışmalara karşın.
üniversitelerde sağlıklı bir sisleme
geçilemedıği, üniversitelerin mcv-
zuat. uygulama ve eğitim açısından
tam bir kaosa sürüklendigi öne sü-
rüldü. Çalışmada şu görüşlere yer
verildi:
"1402 sayılı kanuna dayanarak
YÖK'le birlikte üniversitelerde öğ-
retim görevlileri ve elemanfan atıl-
mak ya da uzaklaştırümak dunı-
mundâ bırakıldı. 1984-
te YÖK'ün
çıkardığı bilançoda 'Üniversiteleri-
mizde Öğretim Elemanlan. Öğren-
ci Sayılan ve Hedefler" başîığını
taşıyan raporda belirtildiği gibi, öğ-
retim elemanlan say ısı 19bin410ve
öğretim üyesi say ısı 10 bin 993 ola-
rak saptandı. Oysa DİE'nin
1981-82 istatistiklerine göre 1981
başında üniversitelerde 13 bin 909
öğretim üyesi, 22 bin 219 öğretim
elemanı olduğu belirtüiyordu. Bu ra-
pora göre, YOK'ün uygulamalan ilk
üç yılında 2 bin 809 öğretim elemanı
ve 4 bin 970 öğretim üyesi üniversite-
lerden uzaklaştırıunıştı. Bu dönem-
de birçok ilerici bilim adamı sıkıyö-
netim mahkemelerinde yargılandı.
Yine 15 Nisan 1982 ve 4 Şubat 1983
tarihierinde yayımlanan genelgeler-
le öğretim üyeleri ve öğrencilerin
yakın takipte buiundurulmaları ve
fîşlenmeleri gerektiği açıklanıyor.
Özel güvenük birimleri oluştunılma-
ya başianıyor. Amaç, demokratik
öğrenci hareketini yok etmek ve üni-
versitelerde askeri disiplini sağla-
mak..."
Toplantıda üzerinde en çok tartı-
şılan bir konu da paralı eğitim oldu.
Birçok konuşmacı üniversitelerin
adım adım paralı kurumlar haline
getirilmeye çalışıldığını. oysa top-
lumsal değerlerin dağılımında tam
bir adaletsizliğin yaşandığım. in-
sanlann yoksullaştığını savundu.
Parası olan okur
11 Nısan 1990'da Resmi Gazete-
de yayımlanan 418 sayılı Kanun
Gücünde Karamame'nin 39. mad-
desinde "öğrenci başına düşen cari
giderlerin en az yüzde 50'sinin devlet
tarafından, kalan bölümünün ise öğ-
renci tarafından karşılanacağmın"
belirtildiğinı hatırlatan konuşmacı-
lar. harçlara her yıl yüzde 400"e va-
ran zamlann yapıldığını. öğrencile-
re bedava hizmet veren medıko-
sosyalhizmetlerinin de ücretli hale
getirildiğini anlattılar.
Genç konuşmacılar özetle, "Üni-
versitede okumak giderek zorlaşı-
yor. Lniversitelerdeki bütün sıkıntı-
lan bir tarafa bıraksak bile. mevcut
paralı sistem her öğrencinin üniversi-
te okuma olanağından yararlanma-
smı önlüyor. Giderek daha zor hale
getiriliyor. Bir süre sonra ekonomik
koşullardan doiayı birçok arkadası-
mız ya üniversitelere giremeyecek
ya da bırakmak zonında kalacak.
Yani üniversiteler, iyi geliri olan in-
sanlara hizmet veren kurumlar hali-
ne gelecek" dediler.
YOK, rektör
adaylannı belirledi
• stanbul Üniversitesi rektör adaylan
T" Prof.Dr. Bülent Berkarda, Prof.Dr.
1 Kaya Çilingiroğlu, Prof.Dr. Yüksel
A. Ülken; Anadolu Üniversitesi rektör
^ ^ H adaylan ise Prof.Dr. Akar Öcal,
Prof.Dr.Nejat Berberoğlu, Prof.Dr. İnal
Cem Aşkun olarak belirlendi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - YÖK Genel Kuru-
lu, Anadolu ve İstanbul üni-
versiteleri rektörlükleri için
üçer adayı belirledi.
YÖK' Başkanı Menmet
Sağlam. yaptığı açıklamada
İstanbul Üniversitesi Rektör
adaylannın; Prof.Dr. Bülent
Berkarda, Prof.Dr. Kaya Çi-
lingiroğlu, Prof.Dr. Yüksel
Ülken. Anadolu Üniversitesi
Rektör adaylannın ise; Prof.
Dr. Akar Öcal. Prof.Dr.
Nejat Berberoğlu. Prof.Dr.
İnal Cem Aşkun olarak belir-
lendiğini büdirdi.
Prof. Sağlam, YÖK Genel
Kurulu'nun, adaylan gizli
oylama ile seçtiğini vurgula-
yarak,"Seçinılerde, adaylann
üniversitelerden aldtğı oyiar,
bilimsel çalışmalan, tecrübe-
leri ve kurumlanna olan kat-
kılan göz önüne alınmıştır.
Adaylar hakkında daha önce
yapılan bazı şikavetler kesin-
likle gözönünde bulundurul-
mamıştır" dıye konuştu.
__ Genel Kurul"da, Anadolu
Üniversitesi'nde en çok oy
alan üç adayın Cumhurbaş-
kanlığı'na gönderilmek üzere
seçildiği gözlenirken, İstan-
bul Üniversitesinde beşinci
sırada bulunan Prof. Yüksel
Ülken'in ilk üçe, üçüncü sıra-
daki Prof. Hürol Insel'in ise
liste dışı kaldığı gözlendi.
YÖKte yapılan oylama-
da, Prof. Dr. Kaya Çilingi-
roğlu'nun 20, Prof. Berkar-
da'nın 15, Prof. Ülken'in de
13 oy aldığı öğrenildi.
Dernekten tepki
Üniversite Öğretim Üyele-
ri Demeği Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar. YÖK'ün
hazırladığı listeye tepki gös-
terdi.
Rektör atanmasında üni-
versite tercihinin çiğnenmesi-
nin sakınca yaratacağını vxır-
gulayan Prof. Şenatalar şöyle
dedı:
"Biz, kişüerden bağımsız
olarak ilkeierin ve kuraliann
yerieşmesini önemsiyoruz. O
nedenle başından beri en yük-
sek oyu alanın atanmasını sa-
vunduk. Bugün de onu savunu-
yoruz. İlk altıva girmiş oian-
İardan iki öğretim üyesinin
kendi iradeleriyle listeden çe-
kilnüş olmalannın gerekçesi
de, üniversitenin tercüıine
duyduklan saygıdır. Sayın
cumhurbaşkanının İstanbul
İ niversitesi'nin tercihini çiğ-
neyeceğini sanmıyonım. Üni-
versitenin tercihinin çiğnen-
mesinin yaratacağı sakıncala-
n takdir edeceğine inanıyo-
rum." •
Adriyatik'ten Çin'e
eğitim arayışı
jp^evlet, burslu öğrenciler için
ğ İAmerika, Almanya, İngiltere,
_M-*J İsviçre ve Fransa'yı tercih
••••• ederken, kendi olanaklanyla
eğitim görenler 54 ülkeye yayılıyor.
EMtNE ERStN
ANKARA - Yurt dışında
lisans ve lisansüstü eğitim gö-
ren Türk öğrenciler, Ame-
rika'dan Mısır'a. Kore'den
Tataristan'a kadar değişik
ülkelerde öğrenimlerini sür-
dürürken, devletin. burslu
olarak okuttuğu öğrencileri
için tercih ettiği ülke sayısı-
run, sadece beş olduğu belir-
lendi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın
31 Mayıs 1993 tarihli verileri-
ne göre, yurt dışında lisans ve
lisansüstü eğitim gören öğ-
renci sayısı 20 bin 688. Bu öğ-
rencilerin yansına yakın bir
kısmınm, Türkiye'nin burslu
öğrencilerini göndermeyi ter-
cih etmediği ülkelerde eğitim-
lerini sürdürdükleri dikkat
çekti. Devletin. burslu öğren-
ciler için tercih ettiği Ameri-
ka. Almanya, İngiltere, İsviç-
re ve Fransa'da eğitim gören
öğrenci sayısı 11 bin 282 iken.
8 bin 533 öğrenci öğrenimle-
rini 54 değişik ülkede sürdü-
rüyor.
MEB kayıtlanna göre.
Sovyetler Birliği'nin dağıl-
masından sonra kurulan dev-
letlerde okumaya başlayan
öğrenci sayısı bin 500 olarak
belirlenirken. diğer eski doğu
bloku ülkeleriyle birlikte bu
sayı 2 bine ulaşıyor. Tür-
kiye'den, yılda ortalama ola-
rak 5 bin 733 öğrencinin eği-
tim amacıyla başka ülkelere
gittiğinin belirlendiği açıkla-
mada. resmi-burslu olanlann
sayısı yılda 114 olarak göste-
rildi. '
MEB'den alınan ve 31 Ma-
yıs 1993 tarihi itibanyla yurt-
dışında bulunan. mevcut res-
mi-burslu öğrencilerin ül-
kelere göre dağılımı şöyle:
Almanya 24, Amerika 520,
İngiltere 216. İsviçre 3, Fran-
sa ]2.
Özel öğrencilerin bulun-
duklan ülkelerden bazılan
ise şunlar:
Pakistan 125. Mısır 1557,
Yunanistan 101. Özbekistan
88, Romanya 43. Suudi Ara-
bistan 34 .Malezya 9. Azer-
baycan 844, Hollanda 577.
Kıbns 2640. Avusturya 866.
Kazakistan 67.
Özel öğrencilerin genel da-
ğılımı: Afnka: 1574
Eski Sovyetler Birlıği 1505.
Ortadoğu ülkeleri 150. Uzak
doğu ülkeleri 158. Avrupa:
9333. Kibns 2640. Amerika
3907. Avustralya 20. Toplam
19 bin 913. • '
Biz kim oluyoruz!
Özellikle bizim kuşağumz içjnde, lise ve üniversitegençleri
arasında son dereceyaygın olan, markayıfetişleştirme ol-
gusunun önemli sosyalproblemlerin bir göstergesi olduğu-
nu düşünüyorum.
Sanki "genelgeçer'markalardangiyinebilmek, "onay-
lanmıs' 'yerlerde karnımızı doyurmak bize bir aitlik 'du v-
gusu \Qriyor. Ama bunca marka tutkunu insanlar, acaba
bımu neden istediklerini kendilerine hiç soruyorlar mı? So-
run, herhalde bize dayatılan her şeyi çok koİay kabul etme-
mizde, "uyum!"içindeyaşamamızda. McDonald's'taye-
mekyiyip, konuşmalanmızuı içine birkaç, belkidean-
lamtnı bile bilmediğimiz, yahancı sözcük katıp' 'modern''
olmak, okulda aldığımız derslerin ileride kaçparava kar-
şılık geleceğini hesaplamak.
Neden "tercih ettiğimiz" şeyler bizim tercihimiz olamıyor?
Eğitim sistemimizin, bizi ilkyıllardan alarak okumaya, dü-
şünmeye alıştırmaya değil, üniversitede para veprestij sağ-
layacak bir kapıyı aralamaya araç olması.
Ancak bence sorun, tüm dayatmalara rağmen biz genç-
lerin, kendimizi, etrafımızda olan biteni sorgulamama-
smdanyadasorgulamak istememesindengeçiyor. Özgür-
lükten kaçmak ne kadar kolay değilmi?
Bedeli, kendimize ve birbirimize yabancüaştığımız bir dün-
ya.'.M
NERtMANAÇIKALIN
ODTÜ-Sosyoloji Böl. master öğrencisi