22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26ARALIK1993PAZAR GENÇLIK - EGITIM Hekimliği Fakültesi'nde yeni bölüm • ERZURUM(AA)- Atatürk Ünıversitesi Diş Hekimliği Fakültesfnde, Oral İmpalantoloji bölümünün açılması için çahşmalar sürdürülüyor. AA muhabirinın aldığı bilgiyegöre. Erzurum'da açılması planlanan Oral İmplantolojı bölümü <Türkiye'de yalnızca • lstanbul"da bulunuyor. Dekanlık yetkılilen. bölgcnin koşullanndan dolayı Atatürk ' Üniversitesfnde böyle bir bölüm açılmasının zorunlu olduğunu kaydettiler. A.ÜGençiikve Çocuk Korosu oluşturulacak • ERZURLM(AA)- Atatürk Üniersitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesı Müzik Bölümü'nde Gençlik ve Çocuk korolan oluşturulacağı bildirildi Başvurularda. gençlik korosu için 17-26, çocuk korosu için 8-15 yaşlan arasında, 8-9 ocak tarihinde yapılacak sınava kaülmak isteyenler. 30 aralık perşembe gününe kadar Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü'ne başvurabilecekler. Anadolu Üniversitesi'nde ek kayıüar başlıyor • ESKİŞEHİR(AA)- Eskişehir Anadolu Üniversıtesi İktisat ve tşletme Fakültesi"nin bölümlenyle, Açıköğretım Fakültesi Önlısans Programlan'na kontenjanla yerleşünlen adaylann kayıt işlemleri, 29 aralık çarşamba günü 21 il merkezıyle Lefkoşa'da başlıyor. Anadolu Üniversitesi"nden yapılan açıklamayagöre. 12 Ocak 1994 tarihinde sona erecek ek kontenjanlan kayıtlan Açıköğretım bürolannda gerçekleştirilecek. Anadolu Ünıversitesi Fen, Edebıyat, Hukuk Fakülteleriyle Turizm İşletmecilıği ve Otelcılik Yüksekokulu'na ek kontenjanla örgiin ve ekstem eğjtıme yerleştırilen adaylann kayıt işlemleri de 29 arabk-7 ocak arasında yapılacak. Yurt-Kur 61.Genel Kuruhı • ANKARA(AA)- Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun 61. Olağan Genel Kurulu dün Ankara'da toplandı. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz. "Üniversiteler. her tû'rlü fıkrin. görüşün, düşüncenın özgürce tarüşıldığı bir bilim yuvası haline getirileceküY" dedi. Yurt-Kur'un 61. Olağan Gcnel Kurulu'nda bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Ayaz. Yurt-Kur'un. Yüksek öğrenim gençüğinin bannma ve kredi ile desteklenmelerinın yanı sıra sosyal ve kültürel yönden gelişmelerinede katkıda bulunduğunu söyledı. Kurumun kuruluşundan bugüne kadar 32 >ıl gecmesine rağmen demokratik ilkelere dayalı yapısı ile hizmet vermesinden herhangi bir şey kaybetmediğinı vurgulayan Ayaz, hür ve demokratik ortamm yaygınlaştınlması suretiyle insan haklanna saygı yaratılacağını ifadeettı. Kompozisyon yarışması RİZE(Cuınhuriyet) - Ünite Dergileri Bırliği tarafından " 2000 Yıhnda Öğretmen"' konulubırödüllü kompozisyon yanşması düzenleniyor. Yanşmaya halen çalışan ya da emekli olan öğretmenler katılabilecek. Dereceye giren 100 eserkitap haline getirilecek. Aynca birinci gelen eser sahibine 25 mily on, ikinciye 20 milyon, üçüncüye de 15 mıiyon lira ödül verilecek. Yanşmaya son kalılma tarihi 30 Aralık 1993. Ortaöğretimdereform Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla İcra Planı hazırladı. Planagöre, disiplinyönetmeliğiçağdaş halegetirilecek. FİGEN ATALAY Milli Eğitim BakanhğVnca hazırla- nan İcra Planı, eğitim sisteminde pek çok yeni düzenlemeyi öngörüyor. Plan'a göre, Ortaöğretim Kurumlan Disiplin Yönetmelıği'nde çağdaş eği- tim anlayışıyla bağdaşır değişıklikler yapılacak, 0-5 yaşlan arasında çocuğu olan anneler, Anne-Çocuk Eğitimi kurslanna alınacak. Milli Eğitim Bakanlığı Araşürma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı'nca hazırlanan ve 1993- 1996 yıllannı kapsayan İcra Plaru'nda yer alan hedeflerden bazılan şunlar: • Zorunlu eğitimin 2000 yılına ka- dar 8. ondan sonra 11 yıla çıkanlması konusunda yasal düzenleme yapıla- cak • Öğretmenlerin her türlü özlük haklannı kapsayan yasal düzenleme yapılacak. • Öğretmen ve yöneticilerin hizmet içinde yetıştirilmesi amacıyla 'Milli Eğitim Akademisi' kurulacak. • Master Plan çerçevesinde yüksek öğretim kurumlannın açılması için ya- sal düzenleme yapılacak, vakıflar ve özel sektörden yararlanılacak. • 2547 sayılı Yükseköğretım Ka- nunu'nda Bazı Değişiklikler Yapı- Iması Hakkındakı Kanun Tasansı'nın yasallaşünlması sağlanacak. • Özel öğretim kurumlan acacakla- ra muafiyet artınlması çalışmalan ya- sal düzenlemelerle sağlanacak. • Banka mevduat faizlerinden özel eğitime muhtaç çocuklann egitinı- öğretim giderlerini karşılamak üzere pay aynlması için yasal düzenleme yapılacak. • İlköğretim Kunımlan Disiplin Yönetmeliği hazırlanacak, Ortaöğre- tim Kurumlan Disiplin Yönetmeliğf- nde çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşır değişiklikler yapılacak. • Yabancı ülkelerin eğitim sıstemle- rindeki değişiklikler ve ülkemizde uygulanan ders geçme ve kredi sistemı- ne göre denklik işlemlen klavuzu hazı- rlanacak. • Yöre ihtiyaçlanna uygun örgün ve yaygın eğitim programlan hazı- rlanarak, uygulanacak. • Öğrencilere meslek seçıminde yardıma olacak ve onlan ilgi ve yete- nekleri doğrultusunda yönlendirecek mesleki danışmanhk ve meslekı enfor- masyon sistemının kurulması ve yaygı- nlaşünlması çalışmalanna başlana- cak. • Ders gecme ve kredi sisteminin uygulamasından doğan aksaklıklar tespit edilerek gıderilecek. • TRT ile işbirliği çerçevesinde uygulanmakta olan okul televizyonu programının bütün sınıflara yaygı- nlaştınlması sağlanacak. • Bilgisayar destekli eğitim ülke ça- pında yaygınlaştınlacak. bütün öğren- cilerin bilgisayar kulanımım öğren- meleri için gerekli imkan ve ortam sağlanacak. • Okul öncesi eğitim kurumlan yaygınlaşünlacak ve bu alanda özel kesim teşvik edilecek. • İş Kanunu'nda belirlenen sayı- lann üzerinde işci çalıştıran kamu ku- ruluşlan ile özel kuruluşlann, çalışan- lannın cocuklan için kreş ve anaokulu açmalan sağlanacak. • Nüfusu 5 bin-20 bin arasında olan yerleşim birimlerinde çok prog- ramk liseler yaygınlaştınlacak. • Özel eğitim okullan, özel sıruflar ve kaynaştırma eğitimi yapılan okul- lann öğretmen ihtiyaa karşılanarak, gezici öğretmenlik uygulamasına geçi- Iecek. • 0-5 yaşında çocuğu olan anneler, Anne-Çocuk Eğitimi kapsamında kursa alınacak ve uygulamanın ülke genelinde yaygıniaştınlması sağlana- cak. Araştırma sonucu Kızlar, erkeklerden daha başanlı Haber Merkezi - İngiliz Eğitim Bakanlığı okullardaki başan düzeyini gösteren resmi rakamlan kamuoyuna açıkladığında. ortaya çıkan tablo herkesi şaşırttı: Kızlann akademik bakımdan erkeklerden daha başanlı olduğu görüldü. Geçen yılki akademik etkin- liklere dayanarak hazırlanan göstergelere göre yüksek eğitim kunımlanna giren kızlann sayısı, erkeklerden daha fazla. İngjltere'de aynca orta öğ- renim bitirmesınavlannda kızlann daha başanlı olduğu görüldü. Universitemezunlan arasında işsizlik oranlanna bakıldığında, kızlarda yüzde 10.6 olan işsizlik, erkeklerde yüzde 15. l"e çıkıyor. Sonuçlan değerlen- diren Eşit Fırsatlar Komis- yonu, kızlann beklenti ve isteklerinin erkeklerle aynı düzeyde olduğunu belirtiyor. Ayncaeskiden eğitimin fırsat eşitliğirun önündeki en büyük engel olduğuna da dikkat çekiliyor. Bakanlığın yayımladığı ra- kamlara göre 40 ile 59 yaşlan arasındaki erkekler arasında ünıversite mezunlan. sayıca kadınlardan ıkı misli daha fazla, ve erkekler akademik olarak daha başanlı. Bu sonuçlar yeni kuşaklar için artık geçerli değil. Komisyon, kadınlann ış ya- şamında erkekler kadar başanlı olabilmcsi için çocuk baİum merkezlerinin yaygınlaştınlması ve geüştirilmesi gerektiğıne inanıyor. Tevfik Fikret Lisesi öğrencileri, Anayasa Başkanı Yekta Güngör Özden'in, laiklik konusundaki toplantısını dikkatle izleyerek görüşlerini dile getirdikr.(Fotoğraflar:TARIKTINAZAY) Ankara Tevfik Fikret Lisesi öğrencileri, din eğitiminin tek yanlı olarak îslamiyet'i içermesinden yakındı: Türkiye'delaiklik yanlışanlaşılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Laiklik tartışmalan, siyaset ve yüksek yargırun ardından, liselilerin de gündemıne girdi. Üniversıtelerdedüzenlenen laiklik konulu birçok panelden sonra, Ankara Tevfik Fikret Lisesi de, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplanüda. genel birdeğerlendirme yapan ve laiklığin savunucusu olmaya devam edeceğini vurgula> an Özden'in. "Atatürk'ün çevresinde birçok sarıklı insan v ardı. Ama bepsinin kafasmın içi pınl pinldı. Bugün ise sarık, birçok kişinin kafasınm içinde" sözleri uzun uzun alkışlandı. Toplantı sonrasında laiklikle ilgili düşüncelerini sorduğumuz öğrenciler. laikliğm tanımınınyeterinceaçık olmamasının, herkesın kendisıne göre yorumlamasına neden olduğunu belirttiler ve açıklık getirilmesı gerektiğıni savundular. Türkiye'de laiklik konusunda girilen çıkmazın doğrudan yada dolaylı olarak bılgısizlikten kaynaklandığı görüşünde bırleşen öğrenciler. Türkıv e'de \ erilen din eğitiminin, tek yanlı olmasının ve sadece İslamiyet'i ıçermesinin yanlış olduğunu savundular. Öğrencıler, doğru olmayan bilgilerle yanlış yönlendırmelerin kolay yapılabıleceğine dikkat çekerek. "Özellikle maddi durumu bozuk kişUerin, dinci grupların örgütlü >e paraya dayanan tuzaklanna düşnieleri kolavlaşıyor"dedıler Tevfik Fikret Lisesi Okul Başkanı Fuat. okullarda din dersi okutulmasına karşı olmadığını belirtirken, İnal, "Din konusunda bilgi sahibi olmak istiyoruz, ancak din dersleri, sadece İslamh et'in gereklerinin öğretildiği tek yanlı bir programa sahip olmamalı. Bir felsefe olarak sunulmalı ve seçim bize bırakılmaJıdır" dıvekonuştu. Lıse üçüncü sınıf öğrencisı Burak. son yıllarda laiklik karşıtı girişimlerin artmasırun nedeninin, Ortadoğu ulkelerinin Türkıye'yı bölmeye yönelik uğraşlannın ürünü olduğunu belirterek, "Benim Atatürk Ukelerini savunmak için sadecefikirlerimv ar. Din propagandası vapanlann ise, İran dolarlarıvar"dıvekonuştu BirbaşkaTevfik F ıkrctlı. "Türkiyede son yıllarda orta tabakanın durumu öv le kötüleşti ki, bu tuzaklara düşmemeleri mümkün değil'" görüşünü dile getirdi. Son sınıf öğrencisı Urün, laiklığin tanımının belirsiz olduğundan ve herkes tarafından değişik şekilde yorumlanmasından yakınarak. açık bir tanım ve düzenlemeye gereksinim olduğunu savundu. Efe, laikliğin toplumda yanlış anlaşıldığını belirterek, eğitimin aileden başlaması gerektiğine dikkat çekti. Politıkacılann. dını araç olarak kullandıklannı belırten öğrenaler, ınsanlann bilinçli olmamasının, yanlış yönlendirmelere alet olmalannı kolaylaştırdığını dile getirdiler. Medya,iletişimdleri korku AŞKEV ELÇI İletışım Fakültesi kantininde yan- lanna yaklaştığımız bir grup öğrenci- ye, teybi uzaup sadece "medya T dedi- ğımizde, anlatmaya başlayan ilk genç Yalçın Kara oldu: "Vazılı kültürii tam alamadan. birden görsel ve işitsel kültüre gectik. Gelişme- si engeUenmiş ve iletişim dünvası içinde tüketici bir kültür olarak, ne verilirse onu almaya başladık. Buna bir de Tür- kiye medyasının son yıllarda içine düş- tüğü düzeysiz rekabet savaşı eklendiğin- de, medyanın Türkiye açısından büyük bir tehÛke oluşturduğunu söyleyebi- lirira." Yalçın, halkın gerçeklerden ta- mamen kopanldığinı ve adeta bir kaçış sürecine sokulduğunu söylüyor, med- yanın eğitmek, denetlemek ve kamuo- yu oluşturmak gibi sorumluluklannı tamamen göz ardı ederek, öncülü kar etmek olan bir eğlence kompleksi şek- lınde işlev gördüğünü vurguluyordu. Ansiklopedi savaşlan, karalama kampanyalan, 'en büyük benim' çığırtkanlıklan gençlerin gözünü korkutuyor. "Bunca kanal, bunca radyo istasyonu bunca basın kuruluşu var" dedığımizde ise. sözü Özlem Köymen aldı: "Türki- ye'de çok kanallılık, çok renklilik döne- mi başladı ancak bu çok sesliliği getir- medi. Çıinkü basın dünyası tek bir kitle- nin. serma>enin eline gecti. Sermaye ise, kar antacı güdüyor. amansu bir re- kabete giriştiler. Bu da kendini, birbirle- rini karalama ile gösterdi. Promosyon amacını yitirdi. Basın asıl görevini unut- tu. Renkli basın, okumayı teşvik edici değil, itici bir nitelik kazandı. Gazete, radyo ya da televizyon asıl işlevine dön- düğünde, zaten okuyucu çekmek gibi bir sorunu kaimayacaktır. Burda halka da görevler düşüyor. Ben hiçbir zaman bir İletişim Fakültesi öğrencileri, Türkiye'de çok kanallılığın,çok sesliliği gerirmediğini düşünüvor.f LĞUR GÜNYÜZ) gazeteyi birşeyler verdiği için almadım. Almam da... Hiçbir programı da elimde telefon, hediye kazanmak için seyretmi- yorum." Ebru Vüriir, Özlem'e katıldığını be- lirterek, unutulmaması gereken en önemlı noktanın, basının tek elden yö- nctildiğı durumlarda, sonunda yaşam- sal bir unsurun, demokrasının zarar göreceğini ekledi. Halkın ancak doğ- rularla tanıştığı zaman doğru çözüm- ler üretebileceğini vurgulayan Ebru. medya dünyasım bir bunalım unsuru olarak niteledı. Murat Kerim Gökçe ise, bu medya kargaşasında "haber" kavramının tüm niteiıklerini yitırdiğini belirtiyor ve "Habercilik açısından bakarsak, önce- likle bir güven bunalımı \ aşandığını söv- lemek istiyorum... Medva geliştikçe, gördüğümüz fotoğraf, izlediğimiz film, ktsaca herşey alınıp satılan bir mal durumunda. ticari yapı bunu gerektiri- yor. Ancak bu yapı içinde, öncelikle top- lumıın gereksinimi olan haber dolaşımı bu medyatik dilden nasibini alıyor ve ge- çersizleşiyor. Sinema sanatııun önem- sizleşmesi de bu zararlardan biri. Bu iki noktadan sonra değineceğim en önemli konu. medya ürünlerinin ulusal kültür cndüstrisinin ürünleri olarak sunul- ması... Çokuluslu reklarn şirketlerinin verdi- ği para, çokuluslu yapım şirketlerine aktarılıyor. Bu para dolaşımına da, TV kuruluşlan, milyonlarca kişinin ha- yatını paspaslayarak aracı oluyor" dı- yerek. olaylann başka bir böyutuna dikkat çekıyordu. Ö ncelikle bizler ıçın böv le bir sayfa oluşturduğunuz için teşekkür etmek istiyorum. Ben İstanbul Üniversitesi. matematik bölümü öğrenımı venlen eğitim-öğretimin kalıtesızliğinden daha doğrusu beklediğim üniversite hayalimin boşa çıkmasından dolayı. çev remın tam tersi ısrarlanna rağmen bırakmayı tercıh ettım. Çünkü sadece ve sadece diploma almak için ya da bir üniversite okumak için zoraki devam edilen bir bölümden. ileride mesleğıni severek devam etüren insanlann çıkması beklenemez. Fakat istediğim bölümeeksik çalışmamdan kaynaklanan problemlerin yanına bir de sınav sistemindeki fırsat eşitsiz- likleri de eklenince giremedim. Sevgi ve saygılanmla. Kubilay Özer Kuçükbahçe Sk. No: 18,'5 220 Şişh-İstanhnl G ençlik sayfasını yayımlayacağınızı öğrendiğimde hayli umutlandım, se\inçduydum. Genç sa>falar yayımlanmaya başlayınca umudum-sevincım kursağımda kaldıdiyebilirim. Nedenini şöylece sorularla ortaya dökebilirim: Bir: Genç denilince akla öğrenci gençlik mı gelmclıdir? İki. Gençlik = öğrenci gençlik mıdir? Üç: Genç olmak için öğrenci olmak mı gerekir0 Dört: Çalışan. işsiz okulsuz (mek tepli olmayan) gençlik sorunsuz, niteliksız, anlamsız, amaç sız vb olumsuzluklar kitlesi midir? Bir açıklama yaparsanız -yazıh- aydınlanmış olurum. Selam ile.. 'Çalışan Genç' Türkiye nüfusunun 3/4"ünün genç olmasına rağmen gençliğe verilen önem son derece azdır. Gençler potansıyel suçlu gibi görülmekte, sorunlan ile ilgilenilmemektedir. Sizlerin gazetemiz bünyesinde oluşturmuş olduğunuz "Genç Sayfa" adlı köşenin bir nebze de olsa gençliğe kendini ifadeetme özgürlüğü ve gücü vereceği ınanandayız. Bu sayede Türkiye gençlığinin sosyalleşmesine ve demokratikleşmesine bulunduğunuz katkılardan dolayı "Sosval Demokrat Gençlik Platformu " olarak yanınınızda yer aldığımızı ve elımizden gelen katkıyı yapacağımızı bildinr, çalışmalannızda başanlardileriz. Mehmet Ünalan Gelecek SosyalDemokrat Politika Dergisi ve Sosyal Demokrat Gençlik Platformu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear