22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21ARAUK1993SAU 12 DUNYADAN Mao'nunyaşamıBBÇ'deBBC'nin hazırladığı ve Çin'in büyük önderinin cinsel yaşamını da ele alan Mao belgeseli İngiltere'yle Çin'in, yakında Çin yönetimine geçecek olan Hong Kong yüzünden zaten bozuk olan ilişkılerini daha da gerginleştirdi Ç in ile İngiltere arasında Hong Kong yüzünden gergjnleşen ılişkiler, şimdi de BBC tarafından yapılan Mao belgeseli nedeniyle kopma noktasına geldi. Söz konusu fılmde Mao'nun genç kadınlara merakb despot bir lider olarak tanıtılması, Çinlileri oldukça ktzdırdı. Londra'da bulunan Çin Büyükelçiliği, bir saat uzunluğundaki "Başkan Mao-Son İraparator" ısımlı belgeselin yayınlanmaması için İngiliz Dışişleri Bakanlığı ve BBC'ye başvuruda bulundu. 26arakkta 100. doğum yıldönümü kutlanacak olan Mao hakkındaki belgesel. bağımsız film yapımcısı Jeremy Bennet tarafindan hazırlandı. Film. BBC'nin tarihi olaylan konu alan Timewatch programında yayınlanmak üzere çekildi. Çin Büyükelçiliği BBC'nin bu belgeseli siyasi nedenlerle yapüğını, ancak büyük Çin liderininin tarihteki yerini kimsenin sarsamayacağını ileri sürdü. Dışişleri BakanlığYndan bir sözcü BBC'nin bağımsız bir kuruluş olduğuna, İngiliz hükümetinin yayınlan denetleme yetkisinin olmadığına dikkat çekti. Belgesel üzerinde tartışmalar, Hong Kong'da yapılması düşünülen reformlann gündemdc olduğu bir sırada ortaya çıktı. Hong Kong valisi Chris Pattetı 1997"de kent yönelimini Çin'e devretmeden önce bir dizi demokratik reformu gercekleştirme çabasında. Söz konusu reformlara üişkin sert taruşmalar, Çin ile tngiltere arasmdaki ikili ilişkileri zedeleme noktasına geldi. Geçen cumartesi günü BBC. belgeseli planlandığı şekilde yayınlayacaklannı bildirdi. BBC, Pekin yönetiminin sorunu BBC'nin Pekin muhabın James Miles kanalıyla kendilerine duyurduğunu söyledi. BBC'den bir yetkili fılmi sa\ unarak, Mao'nun cinsel yaşantısmın yanı sıra Modem Çin'in bugünkü düzeye ulaşmasında Mao'nun büyük katkılannı da belgelediklerine ışaret ediyor. Filmde, Mao'nun iktidara gelişi, Çin iç savaşında komünistlerin Çan Kay-Şek önderliğindeki Milliyetçi güçlere karşı kazandıklan zaferve Mao'nun 1976'daölümüne dek iktidarda bulunduğu dönem anlatılıyor. Belgeselin en fazla tepki çeken bölümü, Mao'nun 22 yıl boyunca özel doktorluğunu yapan Dr.LJ Çisui ile yapılan söyleşi. Şimdi yaşamını Şikago'da sürdüren doktor, Mao'nun sık sık genç kadınlarla evülik dışı ilişkilere gırdığini belirterek şöyle sö> lüyor."Mao ile cinsel ilişkide bulunmak pek çok kadın için gurur duyulacak bir olay dı, çünkü Mao'yu Tanrı >eya kutsal Önder olarak göriiyoriardı." Belgeselde aynca eski Kızıl Muhafızlardan ünlü yazar Çeng-Yi ile de bir söyleşi yer alıyor. "Kültür Devrimi sırasında bazı Mao taraftarlan tarafından kannibalizm (insan eti yemek, y amyamiık) uygulanıyor ve teşvik ediliyordu." İngiltere'de yayımlanan bir dergi Dr. Li'nin Mao hakkında söylediklerine geniş yer veriyor. Dr. Li'ye göre Mao'nun başından dört evÜük geçmiş. Evlilik dışı ilişkilerini ise resmi balolarda dans etliği kızlar arasından seçermiş. Mao'nun cinsel etkinliğini sürdürebilmek için bitkilerden yaptlan özel kanşımlardan yararlandığı da öne sürülüyor. John Darnton Hider, başfoakanlığında Nisan 1933'te bir spor merkeziııi ziyaret ederken. ott > ıl sonra Hitler'le beıuer bir kaderi pay laşan Jirinovski (iistte sağda), Rusya'nın en büyük partisinin önderi oldu. JuinovskuBen Hitlergibica/uldeğiBm• Jirinovski, kendisini Hitler'e benzetenlere en çok bu nedenle kızıyor. Kendisinin onun gibi cahil bir onbaşı olmayıp, iki dalda yüksek öğrenim görmüş, 4 yabancı dil bilen bir aydın olduğunu söylüyor. • Üçüncü tekil şahısla yazdığı otobiyografisinde, çocukluğunda çok zor günler geçirdiğini söyleyen Jirinovski, her ne hikmetse, Dostoyevski, romanlannda betimlenen kahramanlardan çok, bir komedyene benziyor. V ladimir Jirinovski'nin anılannı derledeği ve po- litik bir bildiri niteliği taşıyan otobiyografısi "Gûneye Duyulan Son Güven". kişisel aynntılardan çok daha faz- lasını içeriyor. Jirinovski kimliği ve her ne- dense Liberal * Demokrat sıfaünı taşıyan partisinin politi- kaiannı birbirinden ayırmak olanaksız. Her ikisi de, aynı kızgınlık ve kendine acıma duy- gulannı paylaşıyor. Jirinovski otobiyografisinde, "Dünyaya geldiğim ilk andan başlayarak yaşara benim için acüarla doluydu. Toplumun ba- na verebüeceği hiçbir şey yoktu" diyor. Sonra açlığını bastırmak için meyve çaldığı, oyuncaksız, kıtapsız, gazetesiz, telefonsuz, sarhoş bir üvey babarun yarat- tığı tedirgjnlik içinde geçen ço- cukluk günlerini aynntılanyra ortaya döküyor. Jirinovski altı çocuğun en kü- çüğü olarak sürekli susturuldu- Rus kadınlannın oyuJirinovski'ye • Jirinovski yoksulluk edebiyatına başvurarak Batılı siyasal kanallan kullandı. Rus analanna ve kadınlanna seslenerek oylannı elde etti. Jirinovski, son seçimlerde kazandığı zaferi evde kansıyla kadeh kaldırarak kutluyor. Yaşamında kadınlann hep önemli bir yeri olmuş.Seçimkampan- yasında kadınlara verdiğj sözkri tutacakmı? H ıç çekinmeden kansı Gali- na'yı aslında sevmediğini söyleyen. Ruslann neo- faşist lideri VTadimir Jirinovski. öy le görünüyor ki. Batı ölçütlerinin Rus poliü'kasına sızdığını farketmeye başladı. Yanı. kadın secmenlerin oylannı alabilmek için, biraz Batı yöntemlerine baş\ r urması gerektiği- ni o da anlamış durumda. Kadınlar Jirinovski'nin yaşa- mında önemli bir rol oynadı. Ken- disini büyüten halasının ölümün- den, politıka sahnesındeki düşman- lannı suçladı. Bir yardımcıst. ha- lasının "sevgili yeğeni için uydunılan iftiralara daha fazla dayana- madığını" açıklamıştı. Rusya politikasırun parlayan yıldıa Jirinovski. göğsünü gere gere kansı Galina'yı sevmediğini de söy- lüyor: "Aramızda bir ilişki yok değil ama ona yaşamımın herhangi bir döneminde aşık oMuğumu söyleye- mem." Tek oğlu tgor'la arasındaki ilışkıyi "vasat, kücükken daha yakındık" diye tanımlıyor. Bu açıklamalardakı katı dürüst- lük, belki politikacılann aıle bağlan konusundaki duyarlılığına güven beslemeyen seçmenlere seslenmiş- tir. Bu kanı donduran itiraflar. bel- kı de yalnızca ev sonınu yüzünden bir arada yaşayan binlerce sevgisiz Rus ailesinde "haklı tabii" düşünce- sini doğurmuştur. Galina kocasının düşünceleri ya da başansı üzerine bir yorum yapmıyor. Jirinovski. anılannı topladığı ki- tabında "Ben de sizlerden biriyim" diyor ve ekliyor: "İki göz bir evde yaşıyorum." Rusya'da, seçmenler- den oy toplayabilmek için evinin küçüklüğüyle övünme alışkanhğı. Boris Ydtsin'le başladı. Artık o ka- dar yaygınlaşmış durumda ki, an- lamını neredeyse yitirdi. Ancak. Jirinovski kitabında. yoksulluk edebiyaünda bir adım daha ileri giderek, önce "Yazarken oturduğum kanepe, önümdeki masa eski püskülükte birbirieriyle yanşır" diyor. sonra da kötü koşuîlardakı cocukluk günlerinde annesınin ne. zor koşullarda çalıştığını belirtiyor. Jirinovski'nin kadınlardan bir hayli oy topladığı su götürmez. Bu, televizyona elınde bir buket çıcek ve bir kutu çukulatayla çıkmasından mı. yoksa Rus analanna "saygı gös- tereceğnu" söylemesinden mi: ya da her kadını tatmın etmeye söz ver- mesinden mi kaynaklanıyor bilin- mez. Şurası kesın. cinsel cazibe. ba- şansında önemli bir etken oldu. Se- çimlerden sonra yaptığı konuşması- nda a Kabinemiz zeki, yaktşıklı her anlamda biçünli insanlardan ohışu- yor" diyordu. TheTimes ğunu, pek çok ailenin paylaşüğı ve "bir mağaradan farksız olan apartman katında" çok zor günler geçirdiğırü söylüyor ama şimdi Dostoyevski'nin roman- lanndan çıkmış bir karakter- den çok bir komedyeni andın- yor. Partinin yakın bir zaman önce bastığı otobiyografi. önce- leri parti bürolanna uğrayanla- ra öylesine dagıtıhyordu ama şimdi parayla satılıyor ve Jiri- novski, okurlan arasında Boris Yeltsin'i de saymaktan övünç duyuyor. Jirinovski. gazeteci- lerle yapüğı söyleşide, Rusya'yı ve dünyadaki konumunu anla- mak isteyen herkes için otobi- yografısinin bir "başucu kitabı" niteliği taşıdığını söyledi. Belki de haklıdır. Tıpkı Hit- ler'in "Kavgam" kitabı gibi bunu da hafifsememek aerekir. Jirinovski Hitler'e benzetilme- sıne kızıyor ama nasıl: "Adolf cahil bir onbaşıydı. Oysa ben iki yüksek enstitü bitirdim ve dört dil biliyorum." Kitaptaki yargılan, Komü- nist Parti seçkinleriyle bugünün serbest pazar nomenklatura'- sının aksine, aa çekmeyi bildiği iddiasına dayanıyor. Sıradan insanlann cesareü ve gücüyle tepedekilerin korkakhğını karşı karşıya koyuyor: •'Gorbaçov. sıkınttsız bir ya- şam sürdü. Niye ülkeyi yıkıma sürükledi, niye iyi bir şeyler yap- madı? İstediği her şeye sahip ol- duğu için güçsüzdü. Bir kolektif çiftlik müdürünün oğluydu, bol- luk içinde yaşadı... Bir dediğini iki etmediler, yaşamın tadını çıkardı. Politik bir önder kimli- ğine sahip değildi. Memur zihni- yetlinin tekiydi" Jirinovski de, bugüne kadar olaylann dışında kalmasının tadını çıkanyor. Kanlı 3-4ekim günlennin utancından kaçmış- n. Kampanyası "Ben de sizler- den biriyim" sloganlan üstüne kuruluydu. Bu çok doğru sayılmaz. Kremlin'e "Rusya Ruslarmdır" sloganıyla çıkmayı hedefleyen biri için önünde iki engel var ve kitabının başında bu engellerle boğuşuyor. Birincisi, doğum yeri: Kazakıstan'ın başkenti Alma Ata. Jirinovski, kenti Ruslann kurduğunu ve Ruslar arasında doğmuş sayılması ge- rektiğini üstüne basa basa söy- lüvor. Ikincisi, adı: Vladimir Volfo- viç Jirinovski. Ruslar. özcllikle de kulaklannı ırkçı tonlamala- ra kabartanlar bu adın Rus kö- kenli olmadığını söyleyecektir. Jirinovski de Volf adının "Pek de Rusça" olmadığını kabul ediyor. Jirinovski ırkçılık suçlama- lannı reddediyor ama Yahudi- lere, kendileri hakkındaki ön- yargılara yıne kendilerinin yol açtığını da söylemekten de go- cunmuyor. Ünlü Yahudi ko- medyen Genadi Kazanov için. Ruslar hakkında şaka yaprnak- tan kendisini alamıyorsa İsra- il'e gitmesinin çok daha iyi ola- cağını söylüyor. Jirinovski, Kazaklann Rus- lara hiç fırsat tanımadığını ileri sürüyor. Yine de öğrenciliği sırasında yurtdışına çıkma ayn- calığına ulaşmış. Bir öğrenci grubuyla birlikte gittiğı Maca- ristan'da Anike isimli bir Maca- ra vurulmuş ve aylarca aşk mektuplan yazmış. Jirinovski'nin gittiğı ikinci ülke Türkiye. Burada başından bir aşk macerası geçmedi ama başı polisle (bir hata yüzünden) derde girdi Jirinovski. bu olayı da yaşamındakı "darbelerden" biri olarak görüyor. \£ THE DJDEPENDENT JaponBaşbakanıHosokawayerinde sayıyor M orihiro Hosokawa, bundan beş ay önce beklenmedik bir şekilde seçimleri kazandığı- nda Japonya'yı nihayet değiştirebile- cek başbakan olarak görülmüştü. Amerikan tarzı siyasete soyunan Ho- sokavva, Japonya'daki siyasi çürümeye ve ekonomik bozukluklara bir son ve- receğine söz vermişti. Hızh bir başlangıcın ardmdan Ho- sokawa, sihirli değneğini kaybetmiş gibi gözüküyor. Liderliğini bağladığı programlar, siyasal sistemi yenileme ve zayiflamış bir ekonomiyi yeniden düzenleme girişimleri başansızlığa uğ- radı. Güney bölge valisi olduğu yıllar boyunca suçladığı Tokyo'daki kulis pazarhklan sonunda onu da içine çek- meye başladı. Geçen haftalarda koalisyon kabinesini oluşturan Sosya- listlerle diğer yedi parti arasındaki ide- olojik çatlaklann hükümeti parça- lamasını engellemeye uğraştı. Şimdilik bir arada kalmayı başardılar ancak bu, Hosokawa'ya siyasi yönden paha- lıya patladı. Kırk yıldır Liberal Demokratik Parti'nin yönetiminde görev yapmış bulunan bürokratlar, yeni hükümetin düzensiz olduğu ve Hosokavva'nın ka- saba siyasetçisi olmaktan öteye gide- mediği şeklinde eleştirilerde bulunu- yorlar. Bu kişiler, Hosokawa'nın dışiş- leri ile ilgüenmediğjni, ekonomiyi ise idare edemeyecek kadar şaşkın du- rumda olduğunu söylüyorlar. Yapılan eleştiriler oldukça sert. Karşı karşıya kaldığı problemlerden çoğu, özellikle de umulanın çok öte- sindeki ekonomik durgunluk. önceki hükümetten kalan miraslardı. ABD'li yetkililer bile Hosoka^a'nın ABD ve Japonya arasındaki ekonomik gergın- liklen çözme yolunda uygun adımlar atacağı yönündeki umutlannın gıtgide yok olduğunu belirtiyorlar. Clinton yönetiminin üst düzey bir yetkilisi,"Olan bitenin tuhaf bir tarafı yok. Herkesin beklentileri çok yüksek- ti. Kimbilir, belki de fazla yüksek. Bir kez daha Japonya'daki değişimin, Washington'daki değişime benzemedi- ğini keşfediyoruz.'" diyor. Hosokawa'nın en yakın müttefıkleri ise, bozuk bir siyasal sistemi düzelt- meye çabasmın, başbakanı başka ko- nularla ügilenemeyecek denli meşgul ettiğini, bu nedenle sabırlı olmak ge- rektiğini belirtiyorlar. Hosokava'nın müttefıki olan reform partilerinden bi- rinin lideri ve Kabine'nin başı olan Masayoshi Takemura, "Biraz daha za- mana ihtiyacınuz var. Eleştirilerin bazı- ları doğru. Ancak yakında düşünceleri- mizin anahatlarının belirdiğini görmeye başlayacaksınız." dedi. ABD'b ve Japon bazı yetkililer. Ho- sokawa'nın iç siyaset sorunlanyla uğ- raşmaktan ABD ile Japonya arasında sürmekte olan ticaret görüşmeleri ile ilgilenmeye fırsat bulamadığından ya- kınıyorlar. Clinton yönetimi bu ayın başlannda, belli bazı Japon poliükacı- lan görüşmelerle çabucak ilgilenmeye teşvik etmek için Tokyo'ya bir heyet gönderdi. Ülkede düzenlenen anketler, Hoso- kava'nın Japon seçmenler arasında hala son derece popüler olduğunu gös- teriyor. Ancak bu anketlerden elde edilen olumlu sonuçlar, Hosokavva'nın Japonya'daki seçim bölgelerini değiş- tirecek ve kampanya fonlan üzerinde daha sıkı kontrol uygulamasını sağla- yacak olan siyasi reform yasa ta- sansını kabul ettirmeye yetmedi. Libe- ral Demokratlar, yeni hükümeti zor durumda bırakabilmek için bu konu- da çekimser davrandılar. Koalisyondaki en büyük parti olan Sosyalistler ise yeni sistemin kendileri- ni dışanda bırakacağından kaygı du- yuyorlar. Bugünlerde Hosokawa'ya yönelti- len en ciddi suçlama, Liberal Demok- ratlar'ın izini çok yakından takip ettiği yolunda. David E. Sanger ANKARANOTLABI MUSTAFA EKMEKÇİ Yazıbaşı, Torbalı, Aliağa, Ödemiş'te... Bir buçuk ayımı verdiğim NuretBn Sözen yazılarının yarv kıları olacağını, bunun fincancı katırlannı ürküteceğini bili- yordum. Çok yankısı oldu; ürken ürkene, kaçışan kaçışana. Fincanlar, şangır şungur ortalığa saçıldı. Bir ölçüde "sos- yal demokratlar"\n gözü açıldı. Okurların çoğu Nurettin Sözen'in kim olduğunu, "Ankara Notları"ndan öğrendiğin- de iyi bir iş yaptğımı, aldığım izlenimlerden öğrendim. Bundan sonra, fırsat buldukça, Nurettin Sözen'e, sosyal demokratlara, iyi insanlara haksızlık edenleri sergileyece- ğim. 18 Aralık 1993 Cumartesi günü "Sabah"ta, Güngör Men- gi yüklenmiş Prof. Nurettin Sozen'e. Köşesinde, "Sözenbu güzel ve hastalıklı kente kara bir bulut gibi çöktü. 27 mart seçimleri, tek olumlu puanını bir yıkım sayesinde alan bu doktorun ufuksuz egemenliğine son verecek" diye yazmış. Koca yazıyı Sözen'e ayırmış. Bir yerinde de şöyle diyor: "...27 martta kimin geleceği tabii ki önemli. Ama Sözen gidecek ya, bu bile o günün kurtuluş bayramı diye kutlan- masına yeter!" Breh breh breh! Ne olmuş Güngör Mengi'ye... Bir iki gündür.Torbah'da, Aliağa'da, ödemiş'te dolaşiyo- rum. Toplantılarda, yemeklerde konuşup Egelilere, Nuret- tin Sözen'i anlatıyorum. Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver'ı, Cumhuriyet okurlan, onun yıllardır düzenledıği "Torbalı Güz Etkinlik- leri"nden, "Gülmece" konulu etkınliklerinden iyi tanırlar. Ertan Ünver, arada bir de kafa dinlemek için olanaklar ya- ratr. Bu kez, Aliağa Betediye Başkanı Hakkı Ülkü i!e anlaş- mışlar, bir de konu saptamışlar. Aliağa'da, Ertan Ünver'le ikimiz, "insanlığm geleceği", "Sosyal demokrasinin ge/e- ceğ/'konularında bırer konuşma yapacakmışız. Bu, bekle- mediğım çağn ılaç gibi geldi. Hemen uydum çağrıya. Tor- balı'da, Abdülhamif in 115 yıl önce diktiği ağaçların altında "Bakraç'teyemekteanlattısavunman BeyhanSayır; işine giderken yanından geçen iki kişiden biri, arkadaşına: - Ekmekçı gelmış! demiş. O kadar. Ertan Ünver'le sözümüz şöyleydi: Saat 16.00 uçağıyla Ankara'dan yola çıkacaktım. Uçaktan inince de saat 19.00'da Torbalı'ya iki kilometre kala, Yazıbaşı'ndaki kahvede, bir çay içecek, Yazıbaşlılarla söyleşecektim. Uçakta karşılaştığım eski Cumhuriyetçi Ümit Alemda- roğlunu izmir'e, evine bırakıp Yazıbaşı 'navardık. Yazıbaşı'nda kalabalık, kahveyi doldurmuştu. Ankara'da üşümüştüm, sayrı gelmiştim buraya. Adaçayı varmış. Iç- tim. Yazıbaşı'na Torbalı'dan gelenler vardı SHP Torbalı ilçe Başkanı Akın Adalı, llçe Yönetim Kurulu üyesi Kenan özpekmezct, Halil Güicü, Tayyip Şengül, AN öztekin Tor- balı'dan gelmişlerdı. SHP'nin Yazıbaşı eski Belediye Baş- kanı Mümin Bulut, Yazıbaşı'nın 1980 öncesı CHP Belediye Başkanı Nihat Gönülal, SHP'lıler Muammer öcalan. tütün- cu Mehmet Tonkuç, Yazıbaşı Belde Başkanı Kahraman Ege, Yazıbaşılı SHP'lilerden Muammer Karaman'la, Hü- seyin Karaman kardeşler Konuşmayı yapıp ayrılırken, Muammer Karaman, kolumdan tuttu şöyle dedi: - Yıllar önce, buraya Nadir Nadi geldi. Sana olduğu gibi ona da konuştuk. Uzun uzun söyleştik. Çok duygulandı. Biz- ler için Cumnurıyet'te yazı yazdı. Adı üstünde Yazıbaşı! Yazı yazılmaz mı? Ne güzel bir adı var. Buradaki "yazı" bildiğimiz yazı değil, tarımsal anlam- da ekili tarla anlamında yazı. Burası tütün bölgesi, tütüncü- lerin sorunları var. Ertan Ünver, onlara, yurtdışında olan Halil Çulrtaoğlu, yurda döner dönmez, konuyu ona aktara- caklannı, Çulhaoğlu ile karşılaştıklarında, en son çalışma- ları ondan sorup öğrenebileceklerıni söyledi. SHP'lileri durgun, karamsar görüyordum. Medya basının onlar da et- kisindeydiler bir ölçüde: - Hiç yılgmlığa düşmeyin, dedim, SHP'nin ölüsü yûzde 20'den aşağı düşmez! Halil Gülcü nün gözünden kaçmamış. Ben bu sözleri söyleyince, dinleyenlenn gözleri parlamış... Buraya toplanıp, bir gazeteciyi dinleyen kışilerden birka- çının adını yazdım diye, kınamaya kalkmasın kimse beni. Bunlar, bizim insanlarımız. Nurettin Sözen'in yıktığı "Uyumkent"\n ortaklarını da yazdım ad ad, kimseden ses çıktı mı? Güngör Mengi gibilerden çıktı! Onları yola getir- mek, boynumuzun borcu... "Barometre"nın 22 Kasım 1993 günlü Ege sayfasında, Nuray Belbek'in "Avrupa standartlarındaki altyapısı ile Torbalı, dünya devlerine kucak açıyor" başlıklı, tam sayfayı dolduran beş sütun üzerine, basılmış yazısını okudum. içimden kutladım Nuray Belbek'i. Şöyle girmiş yazıya Nu- ray Belbek: "Torbalı yı yabancı yatırımcı için cazip hale getiren çok önemli unsurtar var kuşkusuz. Ama bizce en önemli unsur Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver'in kendisi. Torbalı Belediye Başkanı, ilginç fikirleriyle tanmıyor. 'Düş'diye ni- telendirilen pek çok projesi, kısa zamanda hayata geçirilin- ce artık kimse Ünver'in düşlerinin önünde duramıyor. Kendi deyimiyle 'sıcak havalarda artan beyin travmalan' Ertan Ünver'e kimsenin cesaret edemediği projelerin altı- na girme cesareti veriyor. Zaten Torbalı halkı onun için bir beyityazmış: 'Armutdalda asılsın, delibaşkan nasılsın'..." Torbah'nın bir golf alanı projesi var, bunun için ben tek satır yazamadım daha. öneriyorum Bab-ı Ali'nin köşe yazarlarına; bıraksınlar sen-ben'i Nurettin Sözen'i de rahat bıraksınlar, çalışsın adam, yaptıklannın ürünlerıni toplasın. Yazarlar da Ana- dolu'ya çıksmlar. Sağlıklarına da iyi gelir. Benden söyle- mesi... Torbalı'ya varmadan yerim bitti. Daha izlenimlerim vardı anlatacak; onları da gelecek "Ankara Nof/ar/"ndaanlatırım artık... BULMACA 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/ İç sıkıntısı. 2/ Sahip... Uyma. boyun eğme. 3/ Büyük, iri. kocaman... Eli işe yatkın, becerikli. 4/ İstek ve tutkularda ölçü- lü davranma eylemi... Hatay ilinde bir göl ve ova. 5/ Çingeneler'i oluş- turan üç gruptan birinin 6 üyelerine verilen ad... j Türkiye'nin plaka işare- ti... Sodyumun simgesi. 8 6/ Bir çeşit İngiliz birası... g "Koyun olduk — anla- dık'Sürüye saydılar bizi" (Pir Sul- tan Abdal). 7/ Hamamböceği. 8/ "Yedinci Sanaf. 9/ Yurdumuzun batısında bir körfez... Kayısı, erik, zerdali gibi meyvelerin kurusu. VUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Küçük ve sevimli çocuk. 2/ Kürkü değerli bir yaban kedisi... Yünden dövülerek yapılan kaba ve kahn kumaş. 3/ Kırmak, boz- mak. 4/ Yahudilik'te. Tann'nın herhangi bir konuda ne düşündü- ğünü anlamak için kullanılan kutsal büyü zarlan ya da çubuk- lan... Güney Amerika'da yaban hayvanlannı yakalamak için kullanılan kement. 5/ Alain Resnais'in "Geçen Yıl Marien- bad'da" adlı fılmiyle meşhur olan ve genellikle kibrit çöpleriyle oynanan bir oyun.. Kaba örgülü büyük çuval. 6/ Uzakhk işare- ti... Utanç duyma... Tarla anın. 7/ Ahenk...Güldürü türündeki kısa oyun. 8/ Çanakkale'nin bir ilçesi... Bir sonı eki. 9/ Satranç- ta bir taş... Pamuk ipliğini ya da bezini bol ve soğuk su ile yı- kayarak ağartma işi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear