22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17ARALIK1993CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Kadıköy MELİH CEVDET ANDAY Ç ocukluğumu geçırdıgım Kadıkov den yıllar var kı ayn duştum Yolum ne gun oraya duşse. Baudelaıre ın Le Cygne adlı şıınndekı şu dızelen mınldarunm Le >ıeu\ rans n'est plus fla forme d'- une ville C hange plus vite, helas! que le coeur d'un mortel) Yaşlanma degışıklığın vadırgan- masını sakınılmaz kılıvor sankı Ama hangı kent değışmeden kalabılır kı' Benım çocukluğumu yaşadığım Kadı- kov de benden oncekı kuşakların go- zunde değışmış bır Kadıkoy'du Yapılann omru ınsan omru kadar olu>or Eskı ahşap e\ lenn bırkaçı dı- şında hıçbın kalmdmış Sozgelışı de- re boyunda eskıden konaklar koşkler vardı bunlann yennı artık apartman- lar aldı daha da onemlısı voğurtçu deresınde eskıden sandal sefalan vapı- lırdı Sonra su azaldıkca azaldı dere bataklığa dondu Ne oldu o suva, ak- lım ermemişür Nerde bıldır yağankar şündi! Yoğurtçu parkı ben ılkokulda ıken kurulmuştu O koca ağaçlara baktık- ça ne denlı vaşlandığımı duşunuyo- rum Onlar yaşça benden kuçüktur Bır gun okuldan eve donerken Yo- ğurtçu parkındakı bır sırada oturmuş- tum. yağmur sonrası guneş açmıştı. ama bambaşka bır ışık selı ıdı benı sa- ran, yer başka yerdı, ben başka bıny- dım sankı, sarh'oş gıbı (o zaman sar- hoşluğu nerden bıleyım'). kendımden geçmışgıbıydım Bu anı aklımdan çık- mamıştır hıç Yıllar sonra (1962 yılın- da) yayımladığım Kollan Bağlı Odys- seus adlı uzun şıınmın Bınncı Bolumu- nun 8 parçasında o anı şoyle gelıverdı dılıme L nutamam o güz ikindisini Her yerde alı al bir mutluluk Terli bir at pibi gulumseyherdi Duşle gercek arası dörtnala Bır koşudan sankı çoğala çoğala Gehp yithermişti çarcabuk Be> az kulelerle ba>raklar ortasında Iskele parkının yapımına ıse ben or- ta okulda ıken başlanmıştı Oranın eskı adı Kumluk'tu Hıç unutmam. "kumluk yerde ağaç yerişir mi?" dıye şaşa kalmışüm Yetıştı ve ne guzel bır park oldu' Ağaçlardan başka çocukluk arka- daşım kalmamış Kadıkoy'de Şifa'ya gıttım bakla tarlasının ve- nnde çoktandır yeller esıyor Deyım bu ya. gerçekte \el bıle esmıyor o ge- lıncıklı bakla tarlası apartımanlarla dolu Şifa bu tarlanın karşısındakı, de- nıze aıden \olun adıvdı sonra semtın adı oldu Sokağın sağında eskı Os- manlı konaklan vardı sol van ıse bu- yuk bır kır kahvesıydı Ahraet Rasim bu yazlık bahçede hem demlenır hem vazardı Çocukluğumda Kalamış'tan denıze gırerdık Sonra ne oldu bu denıze0 Ne- den çamur ıçınde kaldı koca koy1 Ortaokulda ıken nebatat oğretmenı- mız. çıçeklen tanıtmak ıçın bızı sık sık Fıkirtepe'ye gotururdu Ama orada bıze bu yenn tanhınden hıç soz etme- mıştır Oysa bugun Ftkırtepe denılen yer geç Kalkolıtık çağda (İÖ 4000- 3500) kurulmuş lslanbul'un ılk yerleş- me yerıdır IO 680 yılında Yunanıs- tan'dan gelen Megaralılar ıse bugun- ku Kadıkoy de Khalkedon adı ıle anılan yerleşmeyı kurdular Burası Bı- zans donemınde pıskoposluk merkezı oldu Khalkedon Konsili 451 yılında toplanmıştır Fatih II. Mehmed, Istan- bul u alınca burayı lstanbul kadısı HızırBey'evermıştı "Konsil" ne demek0 Ansıklopedıden alayım "Hıristiyanukta, piskoposlar ile ote- ki kilise onderlerinin öğretı. yonetim, disiplin >e benzen sonınları göruşup ka- rara bağladıkları toplantı." Hem Orlodoks hem Katolık kılıse- sının kabul ettığı konsıllenn başında Nıkaıa (İznık) Konsılı gelır Bu top- lantı çok tartışmah geçtı \e Arius kılı- seden kovulup surgune yollandı Kımdı bu Anus9 Arıusçuluk dıye tanınan bır dın bı- lım oğretısının oncusu olan Anus, İsa'nın yaratılmış, sonlu bır yapısı ol- duğunu ılen süruyordu, Tann tektı. Isa"nın Tann ıle aynı kutsal yapıda ol- duğunuduşünmek yanhştı, kendı ken- dıne var olamayan oğul (İsa) Tann olamaz. babanın doğrudan bılgısıne sahıpdeğıldır Kısacası. Anus. Hmstıyanlıktakı baba-oğul ınanışını vatsıyordu Nıkaıa (İznık) Konsılı ışte bu lartış- mayı bır çozume bağlamak ıçın top- lanmıştır Konsil karan ıle Anus mahkum edıldı ve katılanlardan kımılennın kuşkulanna karşın oğulun baba ıle aynı tozden olduğunu belırten bır amentu benımsendı Işte Khalkedon (Kadıkoy) Konsılf- nde yenıden tartışılan ve oybırlığı ıle karara bağlanan tartışma budur Isa, Tann nın oğlu ıdı babasının bılgısıne sahıptı Bu durumda Anus un ılen goruşlu- luğune şaşmamak elde değıldır Isa çdrmıhta olmek uzere ıken "Eli, Eli Sabakteni" demış Anlamı "Allah,AI- lah beni neden bıraktın?" Yoksa ınana sarsılmış mıydı dersınız "Baba" demı- yor da "Eli" dıyor Tann'va gene ına- nıyor da. onun oğlu olduğundan kuş- kulanıyor gıbı geldı bana Ilk Kadıköy"de aşık oldum Âşık ol- duğum kız benım ıçın "Hayatta en takdir ettiğim erkeklerden bıri de Me- lih'tir" dcmış Ben o vıl sunnet oldum. âşık olduğum kız bızım eve geldı. zıya- retıme, yatıyordum başucumda otur- du. mahzundu Yaralıyım ya ondan Bana artıst kartlan getırmıştı O za- mankı artıstlenn hıcbın kalmadı Oğlum İdris de Kadıkoyludur Eskı bır CKmanlı aılesınden gelme olan babaannem gerçı Çamlıcalıydı. ama omrunün çoğunu Kadıkoy dekı evınde geçırdı Buvuk halalanm. son- ra babamın kardeşlen hepsı Kadı- koyludur Insan bır kente boylesıne bağlı olursa. artık orayı aılesınden sa- var Ama aıle dedıgınız nedır kı ona za- manla uzak duşulur. yabancı kalınır Ustelık bendc akraba duşkunluğu de voktur Bana aılemden kala kala bır Kadıkov kaldı Şımdı ona eskı bır fotoğrafa bakar gıbı bakıvorum Yaşlanmış değıl. yenı doğmuş PENCERE ARADABIR MUZAFFER tLHAN ERDOST İnsan ve "Hak'ian 12 Kasım 1993 gunlu Cumhunyet\e Berin Taşan'ın "Insan hakları mı, Kurt hakları m/?"yazısını ıçım seğrı- yerek okudum Berın Taşan ı yıllar ötesınden tanınm Insanın ozunu suzmuş duyarlı şıırlerın ozanını, sanırım ıçten ıçe sevmeyen bulunabılemez de Yazısını da aynı ınsan sevgısıyle yayımladığım sanırım Şu var kı, Taşan da belkı bılmeden geçen yıl başlayan bırtartışmayı sur- duruyor Aynı konuda ben de bırkaç yazı yazdım Konu- ya bır kez daha açıklık getırmek ıstıyorum Berın Taşan ' PKK'nın bır koyu basıp 30 kışıyı oldur- mesı terordur ama bu ınsan hakları ıhlalıne gırmez" sozunu yargılıyor Terorun, ınsan hakları şemsıyesı al- tında savunulduğunu duyumsatmak ıstıyor Sıyasal amaçlı bu tur şıddet eylemlerı, ancak "teror'' olarak nıtelenebılır Ama her teror eylemını, ınsan hak- larını ıhlal olarak nıtelemekdoğru değıldır Yeğınlık (şıd- det) açısından basıt sayılabılecek bır tokat atma, aynı zamanda bır ınsan hakkı ıhlalı olabılır Amaşu kadar ço- cuk ve kadının acımasızca oldurulmesı her zaman ın- san hakkı ıhlalı sayılmaz Çunku olumsuz (negatıf) bır eylemın, aynı zamanda ınsan hakkı ıhlalı kapsamında olması, bu eylemın nıcelık ve nıtelığıne bağlı değıldır Bıngol oldurumu (cınayetı) gıbı, köylerde kadın ve ço- cukların oldurulmesı gıbı olaylar karşısında sessız kal- mayı ya da oldurumculerı, Cenevre Sozleşmesı ne uymamakgıbı bıranlayışlakınayaneleştırılerı benımse- dığımız sanılmasın Ne var kı, ınsan hakları ıhlallerımn ancak yasal duzenlemelerle benımsenmış ınsan "hak"- larıyla sınırlı olduğu da gozardı edılmemelı Insan hakları devletın, yurttaş olarak bıreyın maddı ve manevı varlığım sağlama, koruma ve gelıştırmesıyle sı- nırlıdır Özgurluklenn kısıtlanması durumunda da (go- zaltında, cezaevınde) ozgurluğu kısıtlanan kışının maddı ve manevı bedensel butunluğu, dokunulmazijğın sınırını oluşturur Kışının, nerede olursa olsun beden- sel varlığım bır butun olarak koruma hakkı, devletın de bu hakka uyma yukumluluğu vardır Aynı bıçımde, dev- let ozgurluğu kısıtlanmtş da olsa, kışının, zıhınsel varlı- ğına (yanı sıyasal, ıdeolojık ve ınançsal değerlerıne) dokunamaz ve bu değerlerı kendısı ıçın gelıştırmesını engelleyemez Çunku, özgürluğun kısıtlanması demek kışının toplumdan yalıtılması, yanı toplumsal yalıtımı de- mektır Anayasa ve yasalarla uluslararası sözleşmelerle be- lırlenmış bu haklar. devletın yukumluluğünde bulunan haklardır bunların ıhlalı de ancak devlet tarafından ve devlet adına (olumsuz anlamda) gerçekleştırılebılır Kı- şıler ya da orgutler sıyasal olsun ya da olmasın kımı eylemlerınden dolayı ağır suçlar ışlemış olabılırler, ama ınsan haklarım ıhlal etmış sayılamazlar Çünkü, ınsan hakları kapsamında bır 'hak", anayasal ve yasal duzen- lemelerle belırlenmış olmalıdır Boyle bır duzenleme, doğal kı, yalnızca bır devletın varlığım değıl aynı za- manda demokratık hukuk devletının varlığım da gerektı- rır Nasıl kı, tuzel olarak, yasada belırlenmeyen bır suç olmazsa, aynı bıçımde ve ancak yasal duzenlemelerle belırlenmış "hak"\ar ıhlal edılebılır Suça ılışkın eylem ıle ınsan hakkı ıhlalını de kanştır- mamakgerekır Bır devlet gorevlısı devlet adına, ınsan hakkı ıhlalı kapsamında suç ışleyebılır Ama bu eylem- den/suçtan dolayı, sıyasal ıktıdar/devlet ınsan hakkını ıhlal etmış sayılır Gunlerce gundemı belırleyen "ateşkes" onerısını, sı- yasal ıktıdarın onerıde bulunan örgütü bır "muhatap", yanı en azından devletı temsıl eden bır otorıte kabul et- mesı anlamına geleceğı ıçın yanıtsız bıraktığı bellekler- de Aynı bıçımde, devletın yukumlu olduğu ve gene ancak devlet tarafından ıhlalının soz konusu olduğu bır hakkı/haklan, aynı orgutun yukumluluğünde bır hak ola- rak nıtelemenın, bu orgutu, devlet duzeyınde bır otorıte olarak kabul etmek anlamını ıçınde taşıdığı ntçın gözardı edılıyor'? TARTIŞMA PEN YAZARLAR DERNEĞİ'NDEN Dernektuzuğumuzun 17/3 maddesı 9 mayıs 1993 gun- lu Genel Kurul da aşağıdakı şekılde değıştırılmıştır Eskı seklı ' Yonetırn kurulu ılk toplantısında kendı uyelerı arasın- dan bır başkan bır ıkıncı başkan, bır genel sekreter ve bır sayman secer ' Yenı seklı 'Yonetım kurulu ılk toplantısında kendı uyelerı arasın- dan bır başkan bır ıkıncı başkan ıkı genel yazman ve bır sayman seçer ' ANAHTARBAR'DA SADIKGÜRBÜZ vegrubuıle sonıkıgece Saat 22 30 dan sonra Yazarlann Evı'nde Kuruçeşme 257 67 87/88 'Düşünce suçu' diye bir şey var!.. 2 5 Kasım 1993 gecesı bırozelTV'de haberler ızlencesınden sonra "BfflnenYorumaı'', Mimarlar Odası'nı "yorumiadı!.." Mimarlar Odası ne yapmışü 9 Bır ıkı gun önce. ulkeran tek "metropolis"ı lstanbul'a 4 5 yıldır hızmet veren bu- "profesor belediye başkanı"na bırplaket vermıştı "Y orumcu" ne dıyordu 0 Anlamca şoyle dıyordu "H a>retler içinde kaldım ve bunu Mimarlar Odası'nın keskın mızah anlav ışma bağladım." Sonra ne dıvordu 1 * "Efendim, şu mimarian düşûnûn bir, onlar 1. ve 2. köpriiv e de karşı çıkmışlardı: 3.'sune de karşdar. tnsanlar gkkceği yere çabuk gjtmesin!.. Onlar, deniz otobûsüne de karşılar, eskiden bir gûnoe gidUen Bostancı'ya yanmsaattegidilmesin!.. ? GökdeJenterede karşılar, haü v vakti yerinde olanlar buralarda yaşamasın!.." Bu "yonırocu''ya bakıp, kolayca bu tur "sav"lar uretılebılır "Efendim, Hekimler Odası, hastalara yardnncı olan tellallara karşu hastalar kolay ukla hekim bulamasm! Denizdler Odası, BoğazicTndenpetrol taşınmasuıa karşı; petrol devleri para kazanmasuı!.. Kimyacılar Odası. fabrika ahklannın denıze dökülmesine karşı; sanay ıci mal firetmesin! Ormancüar Odası, gecekondu patronlarına karşı; adamcağtzlar arsa bulamasm!.." vb Oysa odanın savlan bırer "sonoç" değıl mı 0 Bu savlann gensınde bır boluk "nedenler", hem de "tehükeli nedenler", "otgular" v e "acı gerçekJer" yok mu 9 Hekimler Odası hastalann bırtakım "matbaraz"ın. elıne düşmemesını ıstemıyor ıtıu11 Denızaler Odası, "Boğaâci'nin yangın yerine" donmesını önlemeye çabalamıyor mu 9 Kımyaalar Odası, denızlenn "biünesi"nı engelleme savaşımında değıl mı'' Ormanalar Odası, ülkenın "y aşamsal" ormanlanmn korunma kavgasını vennıyor mu 1 Evet, yalnız Mımarlar Odası değıl, bu toprağın tum w aydmük güçleri" mimarlar. tanhçıler. yazarlar, çevrecıler, kentçıler, denızcıler, mühendısler,sanatçılar( ) ı,H lstanbul"u yok eden, y ok edecek köprulere karşı ıdıler, şımdı de oyle, ama bu "sonuç"a v armak ıçın bırtakım u neden"lerden, "bilimsel gerçekHerden yola çıkmışlardı Kopruler, Boğaaçı'run tstanbul'un "süuetini", u kimliğini", "yaşanunr1 yok edıyor, vatandaşı canından bezdıren "trafîk canavan"nı semırtıyor, betonlaşmayı kenün akağerlen orman ve baraj alanlanna saldırtıyon "çok özekU (merkez)çağcıl kent" kavramını ortadan kaldınp, "tek özekli bir kanser hücresi" yaraünanın olümcul gerecı oluyordu' Çozüm ıse vardı ve o guçlerce bıhnıyordu İstanbul'un sahıp olması engellenen "düzenleyici plan" (naam plan) ve "eğer bu plaıun gereği ise" yapılacak "tüp geçit" -kı asla asma koprüler koleksıyonu değıl- Bunun da otesınde 29mıl\on nüfuslu bır lstanbul değıl1 Ülke nufus ve ekonomı dengesı ıçınde "yaşanabflir" olçülerde bır lstanbul1 Evet, bu güçler "deniz otobüsü"ne de karşıydılar, ama bır sonuç olan otobuslenn kendısıne değıl Otobuslenn dışandan çok aşın ederlerle alınışına karşıydılar Otobusler ulkemızde çok ucuza yapılacak kadar basıt teknelerdı Bundan başka, o guçler, "motorlu arac egemenieri"nce son 40 yıl ıçınde ortadan kaldınlan "şehir hatları \ apur seferieri"nın de yenıdenyaşama dondurulmesınden yana bıtmek bılmezçabalar harcıyorlardı Evet, bu guçler. "gökdelenler"e de karşılar Çunku gokdelen yağmacı duzenın getırdığı, somurucü, yok edıcı bır kavram "Gökdekn" mımarlığın. kentçıhğın ınsanlığa sunduğu "yapı kannaşı" (yapı kompleksı), ozek (center) anlayışının tam tersıne, örneğın "Park OteTde plan gereğı olan 2-3 katsayıya (emsal) gore değıl, 22 katsayıya göre yapılma ıznı -tek ımzay la- kotanlmış, mahalle arasında 2 sokağın da "satın almmasıy la" yaraülan 10 bın m2 "arsa" da 252 bın m 2 ınşaat hakkı alan bır "ucube" ve "kacakkondu" 1 Gokdelenlenn yok etmedığı hıçbır "kent değeri", "öğesi" yok "Süueti",'iûnıliği", "aftyapısı","ulaşmr( ) Bu dızıler uzar gıder Bız gene "yonımcu"y a donelım ve sozu bağlayalım Yorumcu ıletışım alanında "çevre kirliliği"ne neden olan bırTVnın ">onımcu"su Bu ıbret olayıru uzun süredır halk ızlıyor Halkın belkı bılemedığı bır gerçek Bu TV'nın sahıplen, geçmış yıllarda Zınarhkuyu'da tam 70 katb (yetmış) bır "gokdelen" yapmanın peşıne duşmuşlerdı ve yaamızın başında sozunu ettığımız belediye başkanınca bu "canavara" ızın (ruhsat) venlmerruştı, boylece de, "yonımcumuzun yorumu"nu hak etmış oluyor(')du Sınır tanımayan kışısel çıkarlar ıçın, gerçeklere ters takla attıran, carpıtan w dnşünce"nın yapüğı yorumu, yeryüzu ıleüşımcılen ızleseler ne derler acaba 9 Ya da tüzecılen (hukukçu) MUSTAFAİZBERK Merak ediyorum... T akımelbıse eıvmış.kolalı beyaz gomlek Çızgılı.şıkbır kravat Sınekkaydı tıraşıyla çağdaş bır gorunumu var Gazetedekı fotoğrafınsağ koşesınde gorunen -adlıyeye bırlıkte geldıklennden bın mutlaka-adamla bıçımsel vonden farklılıeı hemen goze çarpıvor Parlak beyaz yanaklanna karşın donuk bır yuz Adam. yuzyıllardır tartışma kabul etmez bır ınancın temsılcısı Bınkusuryıl oncesınınduşuncekalıplanyla bakıyorvaşama Her şey ın "yaratım" aşamasındd "olup bittiği" ve "degişmezliğın" mutıak sayıldığı bıranlavışla "Cinayete azmettirme" suçuyla vargılanıyor Duşunene. sorgulayana araştınptartışana duşmanlık uzenne programlanmış robot gıbı sureklı ve kararlı bır bıçımde "ölmeli"dıvor Amacı, farklı duşunen -kuşkusuz. ey lemı de farklı olan- bır ınsanı "ortadan kaldırmak" Onu. ortaddn kaldırarak çozebıleceğını sanıyor "sonın"unu Bırde "ödul"uvarbuışın Adam. v ontemı v e odul uzennde durmak ıstıyorum bıraz Yok etmeye çalıştığı ınsanla "kişısel hıçbır ilışkisi" olmamış şımdıyedek Hatta">üzyüze bıle gelmemiş"ler Saİt duşuncelen nedenıyle "düşman" bellemış ve "ımitlaka, ama mutlaka olmeli" dıye yınelıyor sureklı Yıne de kendı elleny le yapmak ıstemıyor bunu İhaleye çıkarmış1 "Gunahını pazarlıyor Kandavasınıyada "namus meselesini" kendı' halleden feodal toplumun bıreyı değıl o Nedeolsa "işadamı" Ellennıatese sokmaktansa maşa kullanmayıveğhyor Yasalan lyı b'ldığı muhakkak "Hafifleticı nedenler"le "tahrik"sozgelımı Sekız-on yılda sıyıracak paçayı, mukellef doşelı, otel odası gıbı bır hucrede' Hem vaklaşan seçımlerle bırlıkte çıkacak affı da hesaba katmıştır mutlaka Bırdepartısı gehrseıktıdara. değme gıtsın Aziz ISesin'ın hayatına bıçtığı değer de 250 000"dolar' Bunu enîıasvon-dev alüasv on sarmalında sureklı değer yıtıren zavallı paramıza çevırmcy e gcrek varmı bılmem ^vnca "Mezarı da benden" dıvor "Tmalet-mezar" yaptıracakmış Genel tuvalet. yanı herkesın kullanımına açık' Eskıden "hayrat"çeşme vaptınrlardı özellıklede mezarlıklarda Bırde her mahallede hattahersokdkta çeşme olmasına karşın "sebil" (sevabına, parasız su dağıtüan yer). Koreldı su kaynaklanmız, kurudu çeşmeler ve kırlendı ınsan İnanışlannasaygı duvduğum anneannemı, dedemı anımsadım bırden Olum fermanı (letvası) v enlmış. "katli vacip" bın ıçın ahrete ınanmış gonullenn kazanacağı "sevap" yanı sıra "fani" (yalancı) dunyanın nımetlenv le ödullendınlmek de cabası "kefenin cebi" olmasa da onenldığı gunden bu yana yukselen > ukseldıkçe de çekıcılığı artan dolar, genve kalan son '"vicdani" dırenışı de k'rabıleLekguçte Tek sozcukle tıksındırıcı buldum duşuncelerını ve amacını V ıne de bu benzennı duşunmedım senın ıçın Azız Nesın'ın de bov le duşunduğune emınım Dahaotesı bızım gıbı duşunen ınsanlann da sozlenmı onay lavacaklanna ınanıvorum Bızler olumlu ınsanla -şımdılık-sınırlıkalmavan duşuncelenmızın değışerek gelışerekveınsanlıgı mutluluğa kavuşturacak o guzel topluma ulaşana dek sureceğıne ınanıyoruz çunku Duşuncelennın fnantıken de uvgulanabılırlığı yok aynca Butçe mı dav anır buna'° Onu benı bızlerıortadan kdldırmay a "Kanın'un hazıneleri"' bıle yetmez Atilla Sıralar Ansiklopedilerdeki Ansiklopedi Maddesi... Çok şukur bıttı dıyorduk Meğerbıtmemış Ansiklopedi kavgası medyada bu kez daha da alengır- lı bıçımde yenıden basladı Batı da ansıklopedıler anlasılıyor kı Turkıye de gaze- teler bırbırıne gırsın dıye uretılmış Onlar emek vermış- ler alınterı dokmuşler madde madde hazırlamışlar sıstemını ıcat etmışler duzenını oluşturmuşlar, bıze de kavgasını yapmak gorevı duşmuş - Senın ansıklopedın kotu -Hayır senınkı kotu -Benımkıen lyısı -Yalancıi -Yalancı sensın1 - Sahtekâri • Ansiklopedi eskı caglardan ben ınsanoğlunun uğraşı- dır tum bılgılerı ıçeren bır yapıt yaratmak hırsı eskı ku- şakların da dusuydu ama bılımsel yaklasımı Avrupa 18 ıncıyuzyıldayakaladı Diderot ıled'Alembert'ınbaşı- nı çektığı ansıklopedıcılık Fransa da fırtınalar yaratmıs, yazarlarının başını derde sokmuştu O gunden berı Batı da ansiklopedi konusundakı çahsmalar yoğunlaşa- rak surdu her ulkede ansıklopedıler yayımlandı hıç kuşkusuz bunların arasında dunyaya un salanlar oldu, omrunu bu uğraşaadayan kışılerın yanı sıra kurumlaş- malar sureklılıgı sağladı O sıralar Osmanlı uyuyordu Gozlerımızı açtığımız zaman nıce yapıt gıbı ansıklo- pedıyı de hazırlop bulduk Hazıra konduğumuz ıçın sımdı senınkı daha kotu, benımkı daha lyı kavgasını yapıyoruz Oysa hıçbın bı- zım degıl kı1 Kımı Ingılızın kımı Fransızın, kımı Amerı- kalının • Tıraj yarışını her şeyden ustun tutan uç gazetemız okurlara ansiklopedi dağıttılar Mıllıyet Buyuk Laro- usse u Sabah Meydan Larousse u Hurrıyet AnaBrı- tannıca yı verdı, okurları (ya da muşterılerı) paylaşmak ıçın yaman bır kavga patladı Şımdı Sabah yenı bır ansiklopedi dağıtımına gırıştı adı Grolıerlnternatıonal Amerıcana Encyclopedıa ama Mıllıyet le Hurrıyet buna karşı cıkıyorlar - Yok boyle bır ansiklopedi dıyorlar uydurma bır yapıttır bu Kavga suruyor Hem gazetelerde suruyor kavga, hem televızyonda suruyor ortalıktozduman Pekı bu ışın dogrusu nedır'' • Işın doğrusunu oğrenmek çok kolay Uç gazetenın pı- yasaya suı Juğu ansiklopedilerdeki 'ansiklopedi' mad- desını açarsanız gerçek ortaya çıkar Çok satışlı gazetelerımız ansıklopedılerı bu amaçla dağttmadılar mı? Merak ettım Sabah ın daha once verdığı Meydan La- rousse'takı sonra Buyuk Larousse'takı ansiklopedi' maddelerını okudum ıkısınde de dunyanın butun cıddı ve unlu ansıklopedılerı sayılıp dokulmuş, ama 'Grolıer Amerıcana dıye bır şey yok AnaBrıtannıca da ansiklopedi maddesıne 10 sayfa ayrılmış, Grolıer e rastlayamadım Ya bu ansıklopedıler eksık ve yanlış ya da 'Grolıer Ansıklopedısı bır buyuk ansıklopedının ansiklopedi maddesıne gırecek kadar cıddı bır ansiklopedi değıl • Pekı, bu sonuç ortaya çıktı dıye medyada kavga dura- cak mı sanıyorsunuz'' Yok canım daha da kızışacak Sevgıli dostumuz M.ŞADİ KARAKURT'u kaybettık. Acımız büyTJktür. Bu acı günümüzde bizlen yalnız bırakmayan ve yardımlarmı esırgemeyen tüm dostlanmıza teşekkür ederiz. T. BL LENT MANZAK - \TLDIRAY ÖZMEN ve EMTES LTD. ŞTİ. ÇALIŞANLARI TEŞEKKÜR Aıle buy uğumuz veTurk Dılı denen o buyuk dilenınatası ÖMER ASBVI AKSOY'un olumu dolayısi) le bızlen arayıp soran, haber salan acımızı pa\ lasan karagun dostlanmıza, selam sevgı sa\gı ÇOCUKLARI HI-F1&CDSHOWROOM AKUSTA HER \ 1LBA.ŞI ALIŞVERİŞINE İCDHEDIYE VERHOR 20-31 AR4LIK AbdiIpekçi Cad. \o. 40 \İŞA!\ TAŞI Hastanemızde çalışacak ebe-hemşire alınacaktır. YAŞAM HASTANESİ Tel:5553602
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear