22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ARAUK1993ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN OECD raporu çeşitli ülkelerin eğitim alanındaki durumuna ilişkin şaşırtıcı sonuçlar sergiliyor En iyi eğitimhangiülkede? E ndüstriyel dünyanın en çok kitap okuyan ulusu Finliler. Çekoslavakya ise dünyada en çok mühendisın bulunduğu ülke. Isvıçrelıler, fen ye matematikte dün- yanın en iyileri. Üniversitelerin en çok mezun verdiği ülke Kanada. Japonlar, dığer dünya ülkelenne oranla eğitime daha az para harcıyorlar. Eğitim reformlanyla geçen bir on yıldan sonra ABD artık endüstriyel dünyaya ait eğitim ıstaüstiklennde çok daha parlak bir konuma sahıp. Tüm bunlar OECD'nin geçen hafta yayımladığı bir rapördan ahnan bilgi- ler. 1991 yılında. elde edilen rakamlara dayanan bu rapor. dünyanın en zen- gin ülkelerindeki eğitim sistemlen arasında yapılmış en geniş kapsamlı karşılaştırma sayıbyor. Çakşmanın sonuçlan arasında şunlar yeralıyor: Harcamalar: Tüm OECD üİkelen. eğitime yapılan kamu ve özel sektör harcamalannın miktan açısından bir- birlerine son derece >akın gözüküyor- lar. Ülkelerin gavnsafımilli hasılalan- na bağıntılı olarak gösterilen eğitim harcamalan oranlannın en yüksek ol- duğu ülkeler ABD. Norveç ve İsveç. Türkıye dışında, dığer tüm ülkeler orta öğretim ıçin ABD'de harcanan- dan daha fazla para harcıyor. Performans: ABD. diğer ülkelere oranla daha çok eğitim harcaması yapıyor olsa bile öğrencilerin perfor- mansı kendilerine yapılan yatınmın büyüklüğünü yansıtmıyor. ABD'li öğrenciler, okuma ve anlama yönün- den üst sıralarda yer alırkcn matema- tikte en altlarda. bilimde ise ortalarda gözüküyor. Japonlar, geleneksel olarak bu tür araştırmalara katılmaktan hoşlan- madıklan için OECD"nin performans raporlannda Japonya ıçin bir kıyasla- maya girilebilecek denli bılgı yer almı- yor. Ancak geçmışte, Japon ve diğer Âsyalı öğrencilerin yabancı dıl yeterli- liği ve matematik alanlanna ABD'li öğrencilerden daha ılerisinde olduk- lan biliniyor. Eğitim DÜ2e>i: ABD ve Kanada. yüksek öğretim gören oğrencı sayısının en yüksek olduğu ıkı ülke. Aynca ABD. 25 ve 34 yaşlan arası- ndaki nüfusun \üzde 20'sınin lisans veya lisans üstü diplomaya sahıp oldu- ğu tek ülke. Ancak bu göründüğü ka- dar olağanüstü bir durum değil. ABD'dekı L'lusal İşbirliğı Kuruluşu Başkanı VVilliam Kolberg, "Üımersite eğitiminin ilk iki yılında öğrencileri di- ğer ülkelerdeki lise öğrencilerinin düze- yine getirmekle uğraşıyonız. Hala ulus- İararası standardm altındavız." diyor. Japonya. Almanya. eskı Çekoslo- vakya. Macaristan ve Kuzey ülkele- nndekı lise mezunlannın sayısı ABD- dekınden daha fazla. Türkiye, Porte- kız ve İspanya ise sıralamanın en alt- lannda yeralıyor. Newsweek Kamu ve özel sektörûn toplam harcamalan Gari Safi Yurtiçj Hasıla Yazdeteri Eğitim düzeyt Vanlan en ûst dûzsy OrtMkUtoraaaı ABD %47 %36| Almanya %60 %22l Kanada %36 EskıÇ<*ostovaKya %27 kve; %33 %44 JngMere [%35 %49 Fransa %49 %35 %15| Türtaye %82 ABD (SVBÇ j l Skveortaokul Macarst Almanya tnggere Japonya E l Ortaokufsonrası Portekz Cezayir'den sınırdışı edilen Fransız ^atandaşlarının sayısı bine ulaştı Terör ola>larının artması üzerine Ceza\ir'de vabancıların tehlikede olduğunu gören Batılı ülkeler vatandaşlannıülkevi terketmeleri konusunda uvardı. ABD yönetimi, başkentteki elçilikgörevlilerinin bir çoğunu geri çekti. _ Fransa'mnbaşı Cezayir'ledertte £fce JÇetofjork fömt» C ezayir'in 30 yıl önce bağımsızlığını ilan etmesıyîe en önemli sömürgesini yitiren Fransa, şımdi de Cezayir'deki şeriatçı mıhtanlar ile askeri cunta yönetimi arasında sıkışıp kalmaktan korkuyor. Bir mılyona yakın Cezayırlinin halen Fransa'da yaşaması. Cezayir'in Fransa'yı hala A\ rupa'daki en ) akın müttefıki olarak görmesi, Fransa'nın Cezayir'deki şiddet olaylannın etki alanına girmesine yol açıyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Cezayir'deki olaylann Fransa'nınen önemli sorunlanndan biri olduğu yolunda yetkılılen uyardı. Aynca Fransa'nın Avrupa İşleri Bakanı Alain Lamassoure geçen hafta basına verdiği bir demeç'e. Cezayir'deki gelişmelerin kaygı verici bir düzeyeçıktığını belırtti. Geçtiğimiz çarşamba gunü Cezayir'de bir Fransızm daha öldürülmesıyle kökten dinciler larafından katledılen Fransızlann sayısı üçeçıktı. Ekim ayında kaçınlan üç Fransız diplomat sonradan serbest bırakıldı. Vatandaşlanna karşı gırişilen bu şiddet olaylan karşısında sert önlemler alma gereğı duyan Fransa hükümeti, İslami KurtuluşCephesı adlı örgüt yanlısı 88 kişiyi sınırdışıettı Sözkonusu örgüt. iki yıl önce iklidara en yakın parti ıken. seçimlerin iptal edilmesiyle eylemlerinı siyasi çerçevenin dışına taşımak zorunda kaldı. Geçtiğimiz hafta Fransa hükümeti Cephe'yi Fransa'daki eylemleri konusunda uyardı Aynı dönemde polis bir düzıne kökten dınci Tunusluyu sorgulamak üzeregözaltınaaldı. | Yabancıların durumu Son günlerde Silahlı İslami Grup adında. Cezayirli başka bir milıtan grup, Cezayir'deki Fransızlan ülkeyı terketmeleri doğrultusunda tehditediyor. Fransa hükümeti ise bu durum karşısında vatandaşlanndan ülkeyı terketmelerini veya yakınlannı Fransa'ya göndermelerini istiyor. Cezayir'deki 75 bin Fransız vatandaşının 8 binı aynı zamandaCezayırvatantaşı. Bugüne kadar 3 ıle 4 bın arasında olduğu tahmin edilen Fransız vatandaşı Cezayir'den aynldı.Cezayir'de yabancılann tehjıkede olduğunu gören Rusya. Almanya. İlal>a. İspanya ve İngiltere kendı vatandaşlannı ülkeyi terketmeleri konusunda u>ardı ABD yönetimi. başkentteki elçilik görev lilennın bir çoğunu gen çektı. Şubat ayından bu yana Cezayir'de öldürülen 11 yabancının tümü Fransız değil; ancak Cezayir'deki şiddet ola> lan en fazla Fransızlan kaygılandınyor. Fransa'da yaşayan yoğun Cezayır nüfusundan başka iki ülke arasındaki tarihi ve duygusal bağlar terör olaylanndan etkileşımi arttınyor. Fransa 1834 yılında Cezayir'de ilk kez yönetimi elegeçirdi. I9.yüzyılın ortalannda binlerce Fransız Cezayir'de yerlcşti. 1950'li yıllann ortalannda başlayan bağımsızlık hareketı 1962'de Cezayir'in zaferi ile sonuçlandı Bağımsızlık savaşı sırasında Fransızlar destekçiler ve muhalifler olarak ikiye bölündü. 1962'den sonra bir milyon Fransız ülkesine döndü. Alan Riding Havel'inözlemi: Siviltoplum C umhurbaşkanı Vaclav Havel'e göre. Doğu Av rupa'daki Çingene nüfusun yüzyüze olduğu güç- lüklcnn nedeni. uzun yıllar bo- yunca baskıci hükûmetlerin yönetıminde yaşayan halkın özgürlüğün sorumluluk- lannı taşımaya hazırlıksızolmasından kav- naklanıyor. Haveİ. cumhurbaşkanhğı makamı olan Prag Şalosu'nda kendisiyle geçenlcrdc yapılan bır sö>leşıde. "Toplumumuzun ve komüıtizmden kendini kurtarmış tüm top- lumlann koşullarım hapishaneden veni çıkmış bir mahkumunkine benzetiyorum. Bu benim de uzun bir /aman vaşadığım bir deneyim" dı>or. Muhalıf etkınlıklerı >u- 7Ünden çıplak hapishane hücrelennde ge- çirdıği yıllan unuimasını sağlamak için olsa gerek. Havel ofisınin duvarlannı son derece çarpıcı. çok-renkli posımodcrn mo- tiflerle boyatmış Duvarlarda bugünun Çck sanatından pek çok örnek dsılmış. Havcl. " l zun yıllar onu kendi kararlannı almaktan alıkoyan katı kurallar altında >a- şamay a alışmış bir kişi, kendini çeşitli biçim- lerde ortaya koyacak bir tür şokla viiz yüze kalır" dıvor "Bu ansızın gelen bir değişim- dir, yepyeni özgürlükler ve sorumluluklar getirir. Bir çok kişi bunlaria başa çıkmavı başaramaz." "Kcndilcrini bir belirsizlik durumu içinde • Havel. Çingene sorununu "turnusol testi" olarak adlandınyor: önemli olan demokrasinin kurumlannı kurmak değil. onlara işlerlik kazandırmak. bulurlar. Bu durumda sözde-kesinlikler ararlar" dıye ekliyor. "Bunlardan biri ken- dilerini bir kalabalık. bir topluluk içinde erit- mek. >e diğer topluluklarla keıidininkini karşı karşıya getirmekle olur." Diğer eski komünisı ülkelerdeki gıbi. Çek Cumhuriyeti'ndeki Çingenelergirişim ve düşünce özgürlüğünden en çok kayba uğravan grup oldular. Çingenelerin çoğu kazandıklanndan çoğunu yitirdiler. Çoğu durumda Çingeneler arasındaki ışsizlik oranı toplumun geri kalan tüm kesımlenn- den çok >üksek oldu. Çünkü çoğu nitelik- siz sanayi ve maden ışçısı olan Çingeneler ckonominin canlandınlması kampanyası sırasında ışlerinden atıldılar. Aynı zaman- da ıfade özgürlüğü Çıngenelen. komünıst dönemde yalnızca fısıltılarla ıletilebılen sovgulcnn hcdefi haline eetırdı. | Sabırlı çaba İçışlen Bakanı 1990'dan ben üç Çinge- nenın dazlaklarca katledildiğıni ve beşinın de mahkemcce belirlenemeyen nedenlerle Çingene olmayan kişilcrcc öldürüldüğünü sövledı. Havel. komünist rejimde gizli top- lumsal sorunlar hakkında açıkça konuş- Çek Cumhurbaşkanı \ aclav Havel: "Sivil toplum oluşturma hedefini, çağunızın en büyük meydan okuması olarak göriivonım." manın onlan çözebılmenin ola- naksızlığının yanı sıra. "sivil toplumu" yaratacak özgürlü- ğün komünist dönemden önce bıle olmadığmı belınıyor. "Bütün bunlar. şu anda hoşgörüsüzlük, vabancı düşmanlığı, ırkçıiık ve millivetçili- ğin çeşitli görünümlerine tanık olmamıza yol açtı." "Hoşgörü. işbirliği ve bir arada yaşama iklimi yaratmak için sürekli ve sabırlı çaba"- nın gerekliliğını vurgularken, bunun yasa- lan ya da kararnameleri benimsemekten çok daha güç olabıleceğıne de dıkkatı çekı- yor. Ancak. ne Havel. ne de Başbakan Vaclav Kalus hükümeti genlımi azaltmak üzere hıçbir "kampan>a başlatmamış. Danışmanlan cumhurbaşkanının yetkıle- rinin çok sınırlı olduğunu belirtıyorlar. Bu, yalnız anayasal kurallarla değil. aynı za- manda. hatta belkı de daha çok. onun her- nagi bir parti desteğinden >oksun olması- ndan kaynaklanıvor. Prag'da ve kuzeydekı Boherma bölge- sınde bulunan sanayi merkezı olan Usti- nad Labem'de vapılan sövleşilerde. Çek Çıngenelen v e destekleyıcılen Havel'm sa- vunduğu atmosferi gercekleştirmek için hükümetın pck az çaba gösterdiğını ılen sürüvorlar Cumhurbaşkanı. Çingene so- rununun demokratık kurumlan oluşiur- makla bunlan en iyi şekilde ışletecek duy- guyu alevlendırmck arasındaki. kendisinin ışaret ettiği o önemli ayrımı or- tava kovduğunu ıfade ediyor. "Çingene sorunu demokrasi- nin değil. sivil toplumun tumusol testidir" diyor. "Bu ikisi aynı madahonun iki ayrı vüzüdür. Bir tanesi diğerinden avrı dü şünülemez. Bir tanesi halka seç- me hakkı veren ve onları güç kaynağı haline getiren vasama- dır". Sivil toplum, insan davranışına bağlıdır. Sanıvonun Çek Cumhuriveti'nde demokrasinin bütün temel kurumlannı ya- rattık: Sivasal partiler. bir Par- lamento ve seçimler. Artık çaba- larımı/ın daha çoğunu sivil bir toplum inşa etmeve. halkı sözcü- ğün en iv i anlamıyla yurttaş ola- rak davranmava teşvik edecek ve hoşgörüsüzlüğün tezahürleri- ni baskı tehditi olmaksızın bile tümüvle ortadan kaldıracak bir iklim oluşturmav a vöneltmeii- >iz"dı\or Haveişusozlenckli- vor "Bu hedefi. çağınuzm en biivük meydan okuması olarak görinorum.'- Henry Kamm Elp ?Tftu JJork Şvmtt Japon çiftçisi siyasaldesteğiniyitirdi Ş iego Mitsuyama geçen haf- ta Japonya'nın pirinç paza- nnın açılış karannı protes- to etmek için sokaklara dö- külen 5 bin işçiyi seyrederken, siya- sal manzaranın ne kadar değiştıği- nin farkına vanyordu. Mitsuyama. u Bundan 10 >ü öncesine değin, hükii- metin böylesine bir karar alabileceği- ni düşünemezdim bile" dedi; "Bütün meclis üyeleri, bu kararı bir çırpıda abverdi. hele thime'dekiler." Sozu- nü ettiği yer. Güney Japonya'daki kentmeclisiydı Ancak, çiftçiler artık politikaa- lardan eskisi kadar korkmamakta- l.'.r. Aslında. Başbakan Morihiro Hosokavva'nın bu hafta başında yapması beklenen resmı açıklaması, Japonya tarihinde son 20 ya da 30 yıldır. sayılanyla orantısız bü>oik bir gücü ellerinde tutan çiftçılerin bu gücünün sonuna ışaret edıyordu. | Meclisteki oran Tsukuba Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Ikuo Kabaşi- ma,eğer hükümet yetkılileri "Bu tür bir karan alabiliyorlarsa. bunun an- lamı çiftçilerin gücünün sonuna geldi- ğini bihneleri anlaınına geliyor" dedi. Bu guç. şımdi) e dek çıttçılenn çıkar- lannın kent halkının aleyhine ola- rak gözetilmesini sağlamıştı. Pirinç fiyatlannın dünyanın başka her ül- kesınden daha yüksek olacak şekil- de a>arlanması bunlann başında ge- liyordu. Çiftçiler korunuyordu çünkü ıkti- dardaki Liberal Demokratik Parti'- nin destek tabanını oluşturuyorlar- dı. Bu parti. liderlerinin tümünü ilgılendiren bir riişvet skandalmın Hükümetin pirinç piyasasmı serbestleştirme karannı protesto için sokaklara dökülen Japon çiftçilerin gösterisi eskisi kadar muhteşem olamadı ortaya çıktığı geçen yaza değin, tam 38 yıldır ıktidardaydı. Japonya son 20-30 yıldır y ttikçe daha açık bir bi- çimde kentleştığj halde seçım bölge- leri aynı hızda değiştirilmemışti. Bu da, çiftçilerin mecliste seçmen sayısıyla orantısız bir biçımde. faz- lasıyla temsil edilmelenni sağlıyor- du. Ve çiftçiler kurduklan güçlü tanmsal kooperatiflcr sayesınde bir tek ses gibi hareket edebıliyorlardı. Kooperatıtler aracıhğıyla tanm ya- pılan köylerin iş ve siyaset dünyası üzerinde büyük bir etki oluşturabili- yorlardı. Perşembe günkü protcslo gösteri- lerini düzenleyen, Merkezi Tanmsal Kooperatifler Birliği ıdi. Birlik kaç kişınin gerekli olduğuna karar ve- rip, ardından her bölgedeki üye ko- talannı belirlemişti. Üyeler delegele- nn Tokvo'ya gıdış masraflannı ödemiş ve çiftçi gösterisini destekle- mek üzere kendi çalışanlannı gön- dermişlerdı. Mistuyama. kendi bölgesinden gelmiş olan 30 gösteri- cıden ancak yedi veya sekız tanesı- nin cıftçı olduğunu, gen kalanlann- sa kooperatif çahşanlan olduğunu belirtiyordu. Çiftçilerin hala hesaba katılması gereken siyasal bır güç odağı olduk- lan bir gerçek. Çiftçilerin desteğine de güvenen Sosyalist Parti ıktidar- daki koalisyonun en büyük partisi. Eğer pınnç ıthalatı üzenndekı sınır- lama kaldınhrsa bu. hükümetin sonunu gelirebilir. Bu tchdıı. Başba- kan Hosokavva'yı cuma günü yap- mayı planladığı serbeM pazar açık- lamasını ertelemesınc yol açtı. Nc ki. Sosyalistlenn koalisyondanav nlma- lan halındegelecektekı ıktıdarşans- lan pek fazla değil; bu yüzden pirinç politıkası konusunda uzlaşmalan bekleniyor. Çiftçi blokundaki crozyonun ne- denlennden biri. 1960'Iarda allı mil- yon olan hükümetin bütün sübvan- sıyonlanna rağmcn, tanmın kar getırmeven bır ı> olması nedcnıvle bir çok çiftçinın ışi bırakması sonu- cu. çiftlik arazilerinın sayısının bu- gun >..l.Iaşık \anva inmcsi oldu. Çiftçilerin çoğu artık larımla varım gün uğraşıyor Asıl gelırlenni ise fabrikalardakı >a da dükkanlardaki işlerinden kazanıyorlar. Liberal Demokrat Parti'nin güç kay betmesı de bu olgudaki etkenîer- den biri oldu. Hosokavva'nın başka- nı olduğu Yeni Japonya Partisi kentsel seçmenın oylanna dayanı- yordu. Çiftçilerin gücüne bir başka darbc de. Hosokavva'nın yenılcdıği seçim sıstemini uvgulamayı başardı- ğında inecck. Bu sistem kırsal kesi- ınin oransız tcmsilinı önle\ecek. |Kazançlı çıkan hükümet Kyoto Üniversitesi tanm bilimle- ri profesörü Çikuji Fujhani, tanmsal kooperatiflerin politikacıları clkilc- mc konusunda fazlaca durmalan- nın bir hata olduğu kanısında. Fuji- tani'ye göre asıl yapmalan gereken. tüketıcıyc danışmak olmalıydı. Aslına bakılırsa. tüketıcı pinnç pi- yasasının serbestleştirilmesinden pck azyararsağlayacak. Bualanda- ki serbesllik 1995 arzının yüzde 4'- üyle sınırlı. Bu rakkam 2000 yılında da >üzde 8"e yükselecek. Hükümcte bağlı Besın ve Tanm Sıyasası Araş- tırma Merkezi başkanı Masayoşi Namiki ve göre, Japon hükümeti it- hal ettiği ucuz pinnci çok daha yük- sek fıyath Japon pinnci fıyatına tüketiciye satacağa benziyor. Na- miki.bunun 1995 yılında hükümete hıç bcklemediğı 8 yüz milyon dolar- lık bir kar sağla> acağını; söz konusu tulann 2000 yılında da iki katına çı- kacağını söylüyor. Bu para çiftçile- rin uğradığı kayıpları tclafı etmek için kullanılabilir. Tüketialere dü- şensc. pirinç fivatında son derccc sınırlı bir azalma olacak. Andrevv Pollack w Insan Haklan Yüksek KonüserüğiGeçen hafta yapılan Bırlesmiş Mılietlcrın 48. genel kurulunda en çok eekışmeve konu olan madde lümdumada ınsan hakhınnasaygı gosierilnıcMiıı sagl.iv acak bır S ük>ck Komısenn aummasına ı lışkın tarlışma oldu. BM'de temel özgiirlüklenn baskılandığı her yere ınudahakvetkiMnc'Hihıp bır Insan Haklan \ uksck Koınıscrlığı ohışuımı.ık koııusiındaki anllaşma voksıılvevarMİülke (L-ınMk-ılcnııdcn olıış.ın 184 ııvclik geııel kıırulda gclccck lı.ıflakı o\ l.ını.ıda unı ııiıfakla kdhul edileceği umuluyor Önenlen Yüksek Komıserlığm ınsan lıaklannı ıhlal eden hükümeilered.ıv ranis tarzlannı dcğiştırmeleri konusunda müdahalc hakkı olınavacak. Üzcnndc anljşmaya vanl.ın nıetin Yüksek Komıseri. "tümsivil, kültürel.ckonomik. sivasal ve toplumsal haklardan etkili bir biçimde yararlanabilmenin sağlanması ve gdiştirilmesi"yle yukümlu kıldı. Metınde. "tüm dünvada insan haklan iWallerinin devamınınönlenmesi". bu makamın gorevlert arasında sayılıvor. Ve scçılen >etkılıve 'İnsan haklanna saygıyı sağlamak için tüm hükümetlerle divalog kurma" yetkısıvenvor Pazartesı günu ABD'nın BM temsılcisı Madeleine K.AIbright. sonuçtan "memnun" olduğunu belırttı. Bazı özel ınsan haklan gruplan da antlaşmayı desteklediler. _ , . PaulLevvts
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear