25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM1993 CUMARTESİ HABERLER Doğulu milletvekilleri: PKKsüah bıraksin, Ankara reformlar yapsın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM'de topla- nan Doğu ve Güneydoğulu milletvekilleri, Kürt dili üze- rindeki baskılann kaldınl- masını istediler. Güneydoğu sorununun çözûmü için ha- zırladıklan önerileri 8 kasım pazartesi gûnü Cumhurbaş- kanı, hûkûmet ve siyasi parti- lere sunmayı kararlaştıran bölge miiletvekilleri, PKK'- nın şiddetten vazgeçrnesi, buna karşılık hükümetin de siyasi ve ekonomik reformla- n yürürlüğe koyması gerekti- ğini söylediler. TBMM'de ikincı kez bir araya gelen milletvekillerinin önerileri pazartesi gûnü ka- muoyuna da açıklanacak. Geçen sah gûnü 23 millet- vekilinin katıhmıyla yapılan ve daha geniş katılım sağlan- ması amacıyla ertelenen top- lanü, dün SHP TBMM Grubu salonunda gerçekleş- ti. Ancak SHP ve RP'blerin bir bölümü mazeret bildire- rek toplantıya kaülmazken. D YP ve ANAP"lı milletvekil- leri toplanüya ılgi gösterme- diler. Toplanü, çağnb 74 mil- letvekilinden I9'unun katıh- mıyla yapıldı. ANAP'tan 11 milletvekılinden yalnızca Şe- rif Bedirhanoğlu, DYP'den de çağnlı 23 milletvekılinden yalnızca Abdülmelik Fırat'ın katıldığı toplanüda. RP'ble- rin "Çekiç Güç'ün kaldırıl- ması ve bölgede birleştirici unsur oiarak Islam mon'finin öne çıkarüması" önensı tar- tışma yarattı. Çağn komitesi adına top- lanüyı açan SHP Sıvas Mil- letvekili Ziya Halis, toplantı- nm bazı çevrelerce çarpıtıldı- ğını belirterek. "Bizim için 'Kürt lobisi' diyoriar. Biz Kürt lobisi değüiz. Tûrkü, Kürdü, bütün miüetvekilleri bu toplantılara katılıvor" de- di. Toplantıda söz alan millet- vekillen, devlet ve PKK. ara- sında ealen bölge halkının bölünmeye karşı olduğunu belirttiler ve PKK'nın şiddet- ten vazgeçmesi. buna karşıhk hükümetin siyasi reformlan hızla gerçekleştirmesi gerek- tiğmi söylediler. Üzerinde anlaşma sağla- nan ve çağn komitesince re- dakte edildikten sonra açık- lanması kararlaştınlan öneri- ler şunlar: "Olağanüstü hal ve köy ko- nıcuhığu sistemi kaMınlmalı. Hazııiıklan süren terörle mü- cadeie yasa taslağı geri çekil- mdi. fsimler üzerindeki ya- saklar kaldırılmalı, değiştiri- len belde Lsimleri geri verilme- li. Kürt dili ve kültürii üzerine araştırma yapacak ensritüler kuriılmalı. Kürtçe üzerindeki yasaklar kaldırılmalı. TRP- nin GAP kanalından Kürtçe yayın yapılmalı. Terörle Mü- cadete Yasası'ndaki şiddet içermeven suçlar ayıklanmalı. Yerel yönetimler güçlendiril- meii, bölge yönetimi gibi yeni idari yapdaamalar tartışmaya acümalı." DEP sözcüsü, parlamentodan atılmalan isteğinin şiddete hizmet edeceğini söyledi Gndoruk, DEPTılere soğuk• Dokunulmazlıklan- nın kaldınlması istenen milletvekilleriyle görüşen Cindoruk, DEFlileri'Ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanmaya ve şiddete karşı olrnaya' çağırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk, dokunulmaz- lıklannın kaldınlması istenilen DEP'li milletvekiüerini "ülke- nin bölünmez bütünlüğüne inan- maya ve şiddete karşı olmaya" çağırdı. Cindoruk, TBMM'de kabul ettiği DEP milletvekille- rine "soğıık" davranırken, DEP Sözcüsü Remzi Kartal. dokunulmazlıklan kaldınlarak "parlamentodan atılmalannın istendiğini" bebrtti ve "Bu yal- ntzca şiddete hizmet eder" dedi. Cindoruk, dün önce Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'ı, ardından da DEP'li milletvekiUerini kabul etti. Güreş, Cindoruk'u TBMM Başkanlığı'na ikinci kez secilmesi dolayısıyla tebrik ettiğini belirterek, "TBMM'nin Sayın Başkanı ile ilişkilerimiz geçmişten beri gayet ividir. Ken- dilerinin şahsında yüce Meclis'e, silahlı kuvvefJerin saygılannı ile- tiyorum" dedi. Cindoruk da, Güreş'e teşekkür etti ve göre- vinde başanlar diledi. 12 DEP milletvekili, Cindo- ruk'u ziyaret ederek, kendileri- ne yönelik tutum ve davranış- larla dokunulmazlıklanrun TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, dün parlamentodaki odasında Demokrasi Partisi miDet- vekilkrini kabul ederek bir süre görüştü. (Fotoğraf: A A) kaldınlması taleplennden duy- duklan rahatsizbğı ilettiler. DEP milletvekilleri sözcüsü Remi Kartal, Cindoruk'a yazıh oiarak da sunduğu konuşma- sında, DEP milletvekilleri oia- rak bugüne kadar TBMM'deki demokratik işleyişten yeterince yararlanma olanağı bulama- dıklannı belirtti ve şu noktalara dikkatçekti: u Bu süre içerisiode Meclis kürsüsü ya bizlere kapaoldı, ya da ağır hakaretler, küfürter eşli- ğinde tartaklanarak indüiktik. Meclis içinde bizlere karşı bel- li odaklarca başlatüan büyük kampanyalar, Meclis dtşında da sürdurüldü. DGM savcilan he- men her sözümüzden sonra so- ruşturma açarak, hakkımızda idam istemli fezlekeler düzenle- diler. Basına açıklamalarda bulu- nan özel tim etemanlarının, 'Meclis'ten kelle alacağız' de- mekrine >e kısa süre sonra da milletvekili arkadaşımız Meh- met Sincar'm katledilmesine rağmen, bugüne kadar açıklama yapan özei tim elemanları hak- kında herhangi bir soruşturma açılmamış olmasında amaç; biz- leri kamuoyunda katli vacip" diye ilan etmek miydi? Bizim parlamentodan atılma- mıza yönelik bu kampanyanın sonuçlan Türkiye'yi bergün bi- raz daha kaosa iten şiddete hiz- met edecek." Cindoruk ise yaptığı konuş- mada, TBMM'nin açıbşında yemin tören; yapıbrken, "taKh- siz ve yanlış" hareketlerin yarat- tığı gerginliğın aşıldığmı hatır- latarak, Güneydoğu sorunu- nun ve olaylann TBMM'de üç ayn komisyonda ele alındığına dikkat çekti. Cindoruk, şöyle konuştu: "TBMM'de 134 kadar doku- nulmazlık fezlekesi var. Bunlar- dan bir bölümü ülkenin böhın- mezliğine ilişkin maddelerin ihlali ile ilgili. Bugüne kadar Meclisimizde bir ayncalık, ayn- lık gösterilmedi, hiçbir özel uy- gulama yapılmadı. MecUsûniz ana\asa>a bağlı. Dokunuhnaz- lığın kaldmhnası da Anavasa Mahkemesi'nin denetiminde. Meclis bir hata yaparsa, Ana> a- sa Mahkemesi bunu yargı dene- taninden gecirir. O nedenle bir milletvekili grubunu ya da top- tan partinin tasfiye isteminin Türkiye'de Meclis tarafından adeta toplu kararla çözûleceği izlenimimizi yanlış buluyorum." Medyanın bir bölümünde bu konuda baskılar olabileceğini, ülkenin bir bölümünün de olay- lardan duyduğu üzûntüyü dile geürdiğini anlatan ve "Bunu da çok haksız bulmak zor" diyen Cindoruk, şunlan söyledi: "Türkiye'de 800 radyo ve 85 kadar televizyon var. Her şey özgürce taröşdıyor. Hatta bazH larına göre fazla özgürce tarüşı- lıvor. Ben aynı düşuncede degi- Uİn. Dünyanm her yerinde de\- let, demokrasi kendisini savu- nur, rejimi savunur, böiünmezli- ği savunur. Bunu savumırken de yargıya düşen bir görev vardır. O görevi savcılar iddianemeler- de fazla abartarak yapaıiar. Mesele şu; eğer biz, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanıyor- sak. konuşmayacağımız mesele yoktur. Bir de şiddete karşrysak, şjddeti savunmak mümkün de- ğildir. Şiddeti kim yapıyorsa devlet onu yapana karşı şiddet kullanma hakkuıa sabiptir. * Kartal, Cındoruk'un bu söz- leri üzerine, şiddeti yaratan or- tamın nedenîerinin de ortadan kaldınlması gerektiğmi söyledi. Cindoruk, "soğuk" tavnnı da- ha da sertleştirdı ve "Şimdi bu gerekçeyi ortaya koyduğunuz zaman bu yanlış olur, bir insan hakları savunucusunun, bir de- mokratın önce şiddeti reddetme- si gerekir. Şiddetin içinde de- mokrasi konuşmazsmız" dedı. Interstaryorumcusuna binlerce dava, milyarlarca liralık tazminat istemi SHP-Arcbçdavasısahgünübaşhyw ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP'nin. İnterstar tele- vizyonu yonımcusu Engin Ar- dıç ile Sorumlu Haber Müdürü Orhan Duru aleyhine açüğı 10 milyar brabk tazminat davası- na, 9 ekim sab günü Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlanacak. Partililerin açtıkla- n tazminat daralan da, il ve il- çelerde gelecek hafta başlaya- cak. Ardıç'm avukatı, açılan davalara itiraz ederken. isteni- len tazminatı 'iahiş" oiarak ni- teledi. İSKİ olayını değerlendirir- ken, SHP"den ve partılilerden "sosyal hırsızlar" diye söz eden Ardıç hakkında SHP genel merkezi 10 milyar brabk tazmi- nat davası açarken. partiblerin açtıklan davalann sayısı binler ve istenilen tazminat miktarlan ıse 100 milyarlarla ifade edib- yor. Genel merkezin açüğı da- vada, süre talep eden Ardıç'ın avukatı. SHP üyelerinin açtık- lan davalara, "ehliyetleri \e haklan cdmadığı"" gerekçesiyle itiraz etti ve mahkemelerden davalann reddedilmesini istedi. İtiraz dilekçesinde. "aktif hu- sumet açısından davanoi redde- dibnesi gerektiği'* savunulur- ken, çok sayıda il ve ilçede dava açıbnasına karşı çıkıklı ve iste- nilen tazminatlann "faMş" ol- duğu savunuldu. SHP'nin hazırladığı ve mah- kemelere sunulmak amacıyla dava açan partililere gönderdi- gi yanıtta. Ardıç ve İnterstar için, "Hicbtr haberi kaynağna inip doğrulatmadan hemen her akşam halka iletirken rahatsu- • Engin Ardıç, SHP üyelerinin açtıklan davalara ve istedikleri tazminata itiraz etti. SHP'liler, Ardıç'ın itirazına yarutlannda, 'Hiçbir haberi kaynağına inip doğrulatmadan halka iletirken rahatsızîık duymamalan, kanımızca psikolojik ve tıbbi bir incelemeyi gerektirecek kadar ciddidir" dedi. lık duymamalan, kanımızca psi- kolojik >e tıbbi bir incelemeyi gerektirecek kadar ciddidir" ifadesi yer aldı. Ardıç'ın "sosyal hırsızlar"derken tüm SHPUle- ri kastettiği bebrtilen yanıtta, yayının ulaştığı her yerde dava açılabileceği vurgulandı ve şu görüşlere yer verildi: "Engin Ardıç'm yorumu, ilk cümlesinden son cüinlesine ka- dar hakaretamiz, kişilik haklarımı/a saldıran. hiçbir ob- jektif delile dayanmay an. kulak- tan duyma bilgileri içeren bir ko- nuşmadan ibarettir. Bu konuş- mayı, ne kamu yararıyla ne de herhangi bir ahlâki değerle izah etmeye oianak yoktur. Eline ge- çirmiş olduğu mikrofondan ne- redeyse hergün topluma hakaret yağdıran bir kimsenin, kendisine değil, çalıştığı kuruma, bir gerceğin ifadesi oiarak yasadışı denflmesinden rahatsızîık duy- muş olması hayret vericidir. Türki\e'de bürün kişi \e kurum- lar, İnterstar dcnilen yayın ku- rutuşu \e benzerlerinin herhangi bir y asaya tabi olmaksızın yasa- ya karşı hile yoluyla yayın yaptıklannı btlmektedir. Bu doğrunun hanrlatdmasından ra- hatsızîık duyanların hiçbir habe- ri kaynağına inip doğrulatma- dan hemen her akşam kamu ya- rarı adına halka iletirken hiçbir rahatsızîık duymamalan, kanımızca psikolojik ve tıbbi bir incelemeyi gerektirecek kadar dddidir." Ardıç'ın. "Bu adamlar solcu molcu değil, düpedüz hırsız" di- yerek a>ınm japmadan tüm partilileri hedef aldığı ve küçük düşürmeyi amaçladığı %urgula- nan yanıtta. bu yorumun ka- muovunu bilgjlendirmek ge- rekçesiyle hakb gösterilemeye- ceği bebrtildi. Yanıtta, kamuo- y\ı oluşturmak adına herkesin aklına geleni söylemesinin mümkün olmadığı ifade edıle- rek, şöyle denildi: "Nitekim, davatılann her olay ya da kendi ifadeleriyle kamuyu ilgilendiren olaylarda aynı duyarlılığı gös- termediklerini kamuovu açık bir şekilde bilmektedir. Hüniyet gazetesi ile İnterstar arasmdaki karşılıkh suçlamalar ile TMO \e İLKSAN olaylan, İSKİ olayıyla mukayese edilemeye- cek kadar ciddidir. Ama İnters- tar bu konuda kamuoyunu bilgi- lendiren hiçbir doğru yayında bulunmamıştır." PORTRE/ENGÎN ARDIÇ Hyasaişi sivriliklerin fakirkuşu Can Kozanoğlu'muı 'Cilah İmaj Devri" kilabuukn... (...) Bir on yıllık süreçte. kendi tarihlerini kendileri yaptılar. (...) Tarihi, yakın tarihi ve çok yakın tarihi. tezlerine uyacak bi- cimde, dönemin simgelerinden günlük kur uygulaması gibi. her gün yeniden imal ettıler. İşlerine geldiği gibi oynadılar tarihle. (...) Sol geçmiş istikametinden gelip. ıçi tam doldurulamayan bir asabı liberalizm istikametine gı- den aydınlardı bunlar. Medya- daki konumlan sayesinde. za- man zaman hayli popüler olabi- len bir grup aydın. Ve isimleri de malum... Eee, Engin Ardıç ne oluyor peki? Bazı eğilimleri en cevval isimler simgeler. bazılannı vasat ısimler. Engin Ardıçda. kalemiy- le değil ama düşünce denrdiğiyle. bu eğilimin vasat ısimlerinden biri. Öylesine bir sımge. Haksızlık olmasın. "kendi tarihi- ni kendin yap aydınlan"nın. insan haklanna ve demokratik kurum- lara, yüzeysel müzeysel, belli bir saygılan vardır. Tüm korunma ve "bekleme" imkanlanna sahip yüzlerce polisin. kusattıklan ev- deki gencecik iki çocuğu hızlı bir operasyonla 'ölü ele geçirmeleri'- nı doğal karşılayan, "polis öldür- meyecekti de ne yapacak tı" makamından çalan yalnızca En- gin Ardıç'tır içlerinde. Vasatbğı örtmenin daha kolay yolu var mı yanı? Ne yapsın fa- kir9 .. Cumhuriyet Kitap Kulübü TÜYAP12. KİTAP FUARINDA -jfttiUrt'Y&Sk 6 - 1 6 K A S I M flİaZİ&fğ BU YIL İLK KEZ SATIŞA SUNULAN BÜYÜK BOY, i g g S S : - # LÜKS CİLTLİ CUMHURİYET AJANDASI _ GENEL / 11993/ X S ÇAĞDAŞYAYINLARI KİTAPLARİ AlSVERİS EDEN HERKESE ÜCRETSİZ f CUMHURİYET TELEFON REHBERİ ÜYELİK, ÜYELIK YENİLEME ÜYE OLAN HERKESE GENEL KATALOG VKREDİLİ SATIŞ KAMPANYASI İMZA GÜNLERİ SOL,ONURYAYINLARI KİTAPLARİ Tüyap Kitap Fuarı Stand No. A-85-86 (Alt kat) B-58 (Üst kat) Tepebaşı-İstanbul "Niçin Al-i Osman olur da Al-iMidhat olmaz?" Istanbul'da 19 y.y.'ın ikinci yansına doğru yaygınlaşan âb âlemleri adlı içkili toplantılar çok renkli geçerdi. Âb âlemlefmin en çok siyasi dedikoduya neden olanlan I. Meşrutiyet'ın ilan edildiği günlerde Midhat Paşa'nın konağındaki toplantılardı. Ahmed Midhat Efendi, Namık Kemal gibi aydınlann katıldıgı bu toplanülardan birinde "Niçin Al-i Osman olur da Al-i Midhat olmaz?" denmesi, ertesi gün saraya IIII kadar ulaştınlmıştı... , D 0 H O E N I U 6 Û H E ISTANBULA N S I K L O P E D I S I Ayrıntılı bilgi bu bafta tstanbul Ansiklopedisi'nde. İsUıııbnl Ansiklopedisi 1. ve 2. fasikülleri bayinizde! AVRUPADAN EDİP EMİL ÖYMEN Krajina da Smpların Hırvatistan, eski Yugoslavya'da barış sağlanmasının yolunun, Balkanlar'da etkili olduklarını düşündüğü ülke- lerin tümünün Cenevre Barış Konferansı na katılması olduğu görüşünde. ABD, Fransa, Almanya, Ingiltere, Rusya gibi ülkelerin arasına Türkiye'yi de koyuyor Hır- vatistan. Anlaşamadığı komşusu Sırbistan ise Yunanis- tan ile koi kola, Türkiye'nin değil etkinlik. en ufak bir şe- kilde bölgeye ilişkin görüş belirtmesine bile fırsat ve- recek hiç bir girişime karışmasından yana değil. Zaten Yunanistan da, AvrupaTopluluğu Dönem Başkanlığı sı- rasında altı aylığına yapacağı bütün atraksiyon için şim- diden kolları sıvadı. Arnavutluk, Makedonya veTürkiye dışında kalan bütün bölge ülkelerini, eski Yugoslavya konusunda bir konferansa davet etmek üzere yollara düşüyor. Komşumuza göre Türkiye, gerçek bir Balkan ülkesi değil. DemekTci Hırvatistan'a göre Balkan ülkesiyiz, ama Sır- bistan ve müttefiki Yunanistan'a göre değiliz. Hayatta her şey göreceli. Gücü olanın sesi daha gür çıkıyor. Da- ha haklı olanın değil. Hırvatistan ile Sırbistan arasmdaki garıp ittifakta da bu ahlaki sorun orta yerde. İşlerine gel- di mi, milisler birbirleriyle can ciğer kuzu sarması. Son örneği, Orta Bosna'da Vares kentini Boşnakların yeni- den ele geçırmesi sırasında Hırvatların yine Sırplarla it- tifak yapması. Evet, belki başka çareleri yok. Konjonktür bunu gerektiriyor. Ama aynı Hırvat-Sırp ittifakı, başka konularda da hiç yürümüyor. Örneğin Krajina, hiç çözül- meyecekmiş gibi duran bir konu. Eski federal komşu, yeni düşman, yerine göre mecbu- ri dost Hırvatistan ile Sırbistan. bu sorunu nasıl çözecek- ler? Çünkü Krajina, Hırvatistan'da Sırpların yoğun yaşa- dıkları bir yöre ve buradaki Sırplar, bağımsızlıklarını ilan etmiş durumdalar. Öyle masabaşı bağımsızlık da değil. Ordusuyla. yerel örgütlenmesiyle ve yerel yönetimleriy- le. Parlamentoları bile var Dağlara yaslı küçük Kninz kenti, başkentleri. Ve Hırvatistan, bu konuda bir şey ya- pamıyor Sırpları, yüzyıllardır oturdukları yerden zorla çıkartıp sürecek hali yok. Sırplar da arkalarını, Bosna'- daki Sırp ağabeylerine dayamış öylece duruyorlar. Bir- leşmiş Milletler falan hak getire. Zaten BM, aman iki ta- raf kapışmasın diye, aralarına barışgücü koyalı iki yıla yakın. Hırvatistan'ın batısından başlayıp, kuzeye doğru dö- nen bir bölümü, bir de doğu kesıminde ikinci bir bölümü var Krajina'nın. Haritaya bakınca, sanki iki ayrı parça gi- bi görünen bu yamalı bohça. aslında güneydeki Sırp ül- kesiyle birlikte düşünülünce, oralarm uzantısından iba- ret. Sırplar, Krajina'da öyle iyi örgütlenmişler ki, onları buralardan çıkartmak mümkün olmayacak. Bu nedenle Hırvatistan Cumhurbaşkanı Tucman, onlara özerklik önerdi. Kabul etmediler tabıi Güneyle birleşmek var- ken, özerklik de neymiş? Bölgedeki Sırp Gönüllü Kuvve- ti'nin başında da ünlü gerilla lideri Zeljko Raznjatovic var bir kere. Kısaca Arkan diye biliniyor. Türkiye'de ken- disini tanıyan belki bir iki kişi çıkar. Ama Bosna'da, Ko- sova'da, Sancak'da Müslüman nüfusun yıldırılması, altının oyulması ve tehditle göçe zorlanması, bunlar da işe yaramazsa vurulup öldürülmeleri kampanyasındaki baş aktör. Ve Belgrat parlamentosunda Kosova millet- vekili! Aynı Arkan kadar ünlü bir başka gerilla lideri de Vojislav Seselj. Kendileri gelmiş geçmiş en aşırı Sırp millıyetçılerinden. Konu çok çetrefıl. Ve bizim de alabile- ceğımiz derslerle dolu. Ama tabii Krajina, Türkiye'nin umurunda bile değil. İki gavur arasında sürtüşmeden ibaret. Çünkü dış dünya ile ilgilenebilmemiz için, ille bizim için çağrışım yapması gerek. Çağrışım yapmazsa, dünya yıkılsa umurumuzda değil. Ama bir konu bizi ilgilendiriyorsa, bu kez dünya kamuoyunun da aynı ilgiyi göstermesinde ısrar ediyo- ruz. Göstermezse, tuhaf oluyoruz. kırılıyoruz, bozuluyo- ruz, önümüze geleni Türk düşmanı ilan ediyoruz. Şimdi Hırvatistan, bizim de Cenevre'ye alınmamızı öneriyor. Bunun gerçekleşmesi elbette Belgrat'tan geçer. Diye- lim ki oldu: Krajina hakkında edecek lafımız olacak mı? SHPraporu Güvenlik güçleri de Iice'yi yakmış olabilir •Genel Sekreter Çulhaoğlu, Tunceli Milletvekili Genç, Kültür Bakanı Sağlar. Uşak Milletvekili Ural Köklü'den oluşan SHP hevetinın Lice raporunda. kolluk kuvTetlerinin de Lice'yi yakmış olabileceğine değinilerek 'Devletin şaibe vezanaltında kalmaması için. güvenlik güclerine yönelik iddialann tarafsız oiarak incelenmesi' istendi. OSMANAYDOĞAN/ ÎSMETDEMİRDÖĞEN ANKARA - SHP'nin Lıce olaylanna ibşkın hazırladığı raporda, ilçede bazı yerlenn "kolluk kuvTetleri" tarafından yakılmış olabileceği belirtildi. Raporda. olavla ilgili oiarak. "devletin şaibe >e zan altında" kalmaması için. güvenlik güç- lerine yönelik iddialann "ta- rafsız oiarak" incelenmesi is- tendi. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu. Tunceb Milletveki- li ve TBMM Başkanvekib Kamer Genç. Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve Uşak Milletve- kili Ural Köklü: Tuğgeneral Bahtiyar Avduı ve 13 yurttaşın yaşamını yitirdıği Lice olayla- nyla ilgili raporlannı tamam- ladılar. Raporda, bazı işyerlerinin yanması konusunda şu görüş- lere_yer verildi: "Işyerleri i)ice gözlemlendi- ğinde. ayrı ayrı yakıldığı fiili durumu tarafunızdan gözlem- lenmiştir. \ atandaşların soka- ğa çıkma >asağı nedeniyle, dükkanların da ikinci gün yan- dığı göz öniinde tutulursa. işyer- lerinin Liceli >atandaşlarca yakıldığı iddia edilemez. Işyer- lerinin. ya PKK ya da kolluk güçleri tarafından yakılması söz konusu olabilir.''' _ Lıce Kaymakamı Mustafa Ünlüsoy ve Licelilerden alınan bilgilere yer verilen raporda, olaylann benzin alan bir polis aracına ateş açılmasıyla başla- dığı bildınldi. Olaylar devam ederken. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edildiği ve Kay- makam'ın yoğun ateş nedeniy- le dışan çıkamayıp olayı telsiz- le takip ettiğinin öğrenildiği belirtildi. Sokağa çıkma yasağı ilan edıldiğınde, ilçede az sayıda duman görüldüğünü ve yan- gınlann tamamına yakınının ikinci gün çıktığının kendileri- ne aktanldığını anlatan SHP heyeti. raporda, olaylarda ölenlerin aileleriyle görüşme olanağnnn yerel emniyet yetki- lileri ve kaymakam tarafından sağlanamadığı vurguladı. Tarafsız soruşturma Raporda. Lıce olaylanyla ilgib inceleme başlatılması ıstenerek şovle denildi: "Ülkemizin bütün- lüğüne >önelik saldırılarda canı. tüm >arîığı ve inancıvla görev ya- pan güvenlik kuv\erierimize yö- neltilen iddialann da demokratik hukuk devlerine inanan anlayışla, yetkililerce objektif oiarak ince- İenmesi demokratik devlet anlayı- şımıza ve devletunize saygınuk kazandıracaktır." SHP heyetinin raporu, bazı SHP milletvekilleri tarafından, •*yetersiz ve hükümeti incitmeme- ye özen gösterilerek hazırlannuş" oiarak nitelendirildi. Lıce'deki pek çok iddianın üzerinde durul- madığını bebrterek, raporu eleşti- ren SHP milletvekilleri. "Eğer gerçekleri bilivorsak, açıklamak- tan kaçuımamalıyız. Karanlıkta kalmış pek çok olav aydınlanma- dıkça ve SHP oiarak biz bunun için çalışmadıkça, terör başta ol- mak üzere pek çok sorunun çözül- mesi mümkün değfl." dedıler. Çulhaoğlu'nun, incelemelerin- den sonra. "PKK dışı unsurlar- dan" söz ettiğine ve Murat Kara- yalçın'ın da aynı iddiayı dile ge- tirdiğine dikkat çeken SHP milletvekilleri. raporu "yetersiz ve hükümeti indtmenıeye yöne- lik" bulduklanru söylediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear