22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 27 KASIM 1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Türk yazı diliAsy a Türk cumhunyetlennın de Latın harflennı kabul etmesıvle, ortak Türk abecesı 34 harfe çıkanldı Yararlı mı, zararlı mı olacak, bu da üstunde durulmaya deger bır konu. NLRERUĞURLU Y azı. ınsanlığın en bu- yük buluşlanndan bın, uy garlığın da temelıdır Yazı ıle ınsanın yaşa- ması. oluşması ve gebş- mesı arasında çok sıkı, çok yakın bağlar vardır Denebılır kı ınsanbk tanhı, yazının bulunmasıyla başlamış. onunla gebşmış. daha kalıa ve etkın bır nıtelık kazanmıştır Yazı- nın bulunması, ınsanhk tanhının en onemlı aşamalanndan bındır Insanlar duygu. duşunce ve ıstekle- nnı oncelen resımlerle anlatmaya. ılet- meye çahşmışlardır Ilkyazı, resm'dır Yaanın, mağara duvarlanna, taşlara çıalen \e kazılan resımlerden çıkmış olduğu ılen sürulmektedır Bu resım- ler zamanla çızgı bıçımıne donuşmuş, boylece ılk yazı sayılan çivi vaztsı orta- yu çıkmıştır Yazı ılk olarak Mezopotamya'da Sûmerler tarafından kullamlmaya başlanmıştır (MO 4000-3500) Çunku ılk yazıh belgeler Mezopotamya'da ortaya çıkmıştır Az zaman sonra da Mısır Anadolu, Çın ve Hındıstan"da kendıre ozgu bır gelışım gostermıştır Sumerler yaalannı uçlan sı\n, uç koşeü kalemlerle yumuşak kıl tabletler üzenne yazmışlardır Bu yazılann bır yanının ınce. otekı yanının kahn olma- sı ve çıvıye benzemesı sonutu araştır- maalar bu yazıya çivi yaztsı adını vermışlerdır Bu v azı zamanla bazı de- ğışıkhklere uğrayarak butun Mezopo- tamya devletlen tarafından kullanıl- mış, çeşıth Ilkcağ topluluklannca benımsenmış. yavgınbk kazanmıştır Eskı Mısırlılann da kendılenne öz- gu bır vazılan vardı Bu yazı da resım- den doğmuştu Eskı Grekler (Yunan- lılarl bu yazıya kutsal resim anlamına gelen hiyeroglif adını vermışlerdı Çunku bu yazı. anlaülmak ıstenen eş- yanm madderun resmını çızmekle başlamıştır Eskı Mısırhlar aslanı an- latmak ıçın aslan. boğayı anlatmak ıçın boğa resmını çızmışlerdır Oncele- n yedı yuz im'e (ışarete) yakın olan bu yazı, sonralan bazı değışıkhklere uğ- ravarak. duygu. duşunce ve ısteklen anlatabııecek bır bıçımde gelıştınlmış- tır Yırmı dort harf ımı bulunan eskı Mısır yazısı daha sonra bır abece (alfa- be) duzerunı alan Fenike yazısına kay - nak olmuştur Fenıkelılenn uygarlığa en buyuk katkılan abeceyı bulmuş olmalandır (MÖ 1250) Yırmı ıkı harften oluşan bu abece, once Iyonlar'a, daha sonra eskı Grekler'e geçmıştır Eskı Grekler 22 sessız harften oluşan Fenıke abece- sını bazı değışıkbklerle kendı dıllenne uygulamışlar sessız harflenn bır kıs- mını seslı harflere donuşturmüşler. boylece her sozcugu yazabılecek bır abece ortaya koymuşıardır EskıGrek abecesı, daha sonra Romalüar tarafın- dan yenıden duzenlenmış ve gebştınl- mış, bugun, bızımle bırlıkte bırçok ulusun kullandığı Latin abecesı duru- muna getınlmıştır Turk yazı dıb tanh boyunca çeşıtb aşamalardan geçmıştır Turklenn bıbnen en eskı dıllen Gök- tiırkçe, kullandıklan en eskı yazı da Göktürk yansıdır Turklenn buyazıyı hangı tanhte kullanmaya başladıklan kesın olarak bıbnmemektedır Bulu- nan tanhsel belgeler VI yuzyılda Yenısey Kırgjzlan tarafından yazılmış Yenisey Yazıtlan ıle VIII vuzyılda Göktürkler tarafından Göktürk harf- lenyle yazılmış Orhun Vazıtlandır Ama Turklenn bu yazıtlardan on- cekı çağiarda da kullandıklan bır vazı- lan vardı Çunku Orhun Y azıtlan'nda gorulen Türkçe gelışmış. ışlek bır dıl- dır Bu dıl bırdenbıre ortaya çıkma- mıştır Buna olanak yoktur Bazı Çın veBızanskaynaklanndaVI yuzyılda- kı Türk devletlennın kendılenne özgu bır yazı kullandıklan yer almaktadır Son yıllarda Orta Asya'da yapılan bı- lımsel ara^tırmalarla Orbun-Türk ya- zısının MO V -IV yuzyıllardan kalma bazı orneklen ortaya çıkanbnıştır Esik kurganı'nda bulunan bır gumuş çanak uzenndekı yanlar MÖ V -IV yuzyıllar olarak tanhlendınlmıştır Aynca Tann dağlannın Kurday yore- smde MÖ II yuzyıldan kabna bır baş- ka yazıtın ortaya çıkanlması da bu duşuncelen guçlendırmektedır Göktürk yazısı. aynk harflerle sağ- dan sola ve yukandan aşağıva yazılır- dı Bu harflenn ozelhğı kesın duz çız- gılerden oluşması \e bıtışık yazılması- dır Gokturk abecesınde "*8 harf vardı Bu harflenn 4- u seslı. 8"ı bırleşık, 26'sı sessızdı Turkler arasında kullanılan bır baş- ka yazı da Uygur abecesıdır Bu yazı, Uygur Türkleri'nın bulduklan ve kul- landıklan bır abecedır Bıtışık harfler- le sağdan sola doğru yazıbr I8harfh- dır Bu harflerden 4 u aynı sesı verdık- lennden pek kullanılmamıştır Bunun ıçın Uygur abecesıne 14 harflı denıl- mektedır Bu yazı, harflennın az olma- sı dolayısıyla Göktürk vazısına gore daha kolay _yazılırdı Turkler Islamhğa gırdıkten sonra, Karahanlılarla birlikte (IX.-X. yüzyıl- lar), Lygur yazısını bırakarak Arap harflennı kullanmava başladılar Arap harflen Nebatflenn 4ramf- lerden aldıklan yazılardı Bugunku Arap yazısı bu abeceden doğmuştur Kuran dılı olan Arapça. Islamıyetle bırlıkte buyuk gelışme ve yayılma gos- termış. Islam dunyasinın dınsel dılı durumuna gelmıştır Turkler, Islambğa gırdıkten sonra, Orta Asya Turk devletlen, Buyuk Sel- çuklu. Anadolu Selçuklu ve beybklen, Mısır-Sunye. Altınordu (Kıpçak) ve Osmanb Devletf nın egemen olduklan çok genış topraklar ve ulkeler ıçınde yuzyıllar boyunca aynı sıstem altında. Arap yazısını kullanmışlardır Kuru- luşundan yıkıbşına kadar Osmanlı Imparatorluğu"nda (1299-1923) Arap yazısı kullanılmıştır Arap yazısı 28 harflıdır Buna Os- manbcayı oluşturan Arap ve Fars dıl- lennde bulunan bazı sesler de eklene- rek harf sayısı 34 e çıkanlmıştır Bu abecede, Osmanbcanın kımı seslen ıçın ıkı, uç hatta dort şekıl vardır Bu harf ve şekıl bolluğu usta yazarlan bıle şaşırtıcı gûçluklerle karşılaştırmıştır Tanzimat'la bırlıkte (1839) Türkce sesleri yazmakta pek yetersiz olan bu yazının düzeltilmesi (ısJahı) için bazı çö- zümler düşünülmüş. bu konuda. çeşitü zamanlarda birtakun girişimler vapıi- mtştır. Cumhuriyet vönetımi kurulduktan sonra, \taturk un onderhğınde (3 Ka- sım 1928) yayımlanan bır yasayla, Arap harfleri kaldınlmış, yenne Latin harfleri temebnden Turk diline uygun venı bır abece kabul edılrruştır Buyenı Türk abecesı Turk dılının seslennı eksıksızverdığı, kolay yazmayayatkın olduğu ıçın Atatürk'un buyuk ve onemlı devnmlennden bın sayılmıştır Bugune kadar (65 yıl) kullandığınıız yenı Turk abecesınde 29 harf vardır Bu harflenn 8'ı sesb, 21'ı sessızdır Bugünden sonra (10 Mart 1993) As- ya Turk cumhunyetlen ıçın yeni Türk abecesı 29 harf değil, 34 harf olacak, boylece yazı dıbmıze beş yenı harf gıre- cek ve bızımle bırlıkte yedı Turk cum- hunyetı tarafından "Ortak Tûrk Alfa- besT kullanılacaktır Bu beş yenı harfin neler olduklanru "Ortak Türk AlfabesT'nın yararlan ve zararlannı gelecek yazıma bırakıyo- rum ARADABER TALIP APAYDEV Köy Enstitülepi Vakfı Koy Enstıtulerı bılındığı gıbı eğıtım tarıhımızın unutul- mayan, unutulmaması gereken eğıtım kurumları Altı yedı yıl gıbı çok kısa suren Koy Enstıtulerı uygulaması halkımızın yaşamında derın ızler bıraktı Aydınların, eğı- tımcılerın yıllar suren tartışmalarına neden oldu Yanın- da, karşısında çok şeyler soylendı Kıtaplar yazıldı, araştırmalar yapıldı Yerlı yabancı nıce duşun adamının ılgı odağı oldu Kapanalı nerdeyse yarım yuz yıl geçtığı halde Koy Enstıtulerı unutulmadı Şu var kı Koy Enstıtu- lerı eğıtımınden geçmış ınsanlar doğa yasası gereğı bı- rer ıkışereksılıyorlar Kelaynak (kelyanak) kuşları orne- ğı her yıl bıraz daha azalıyorlar Onların tanıklığı, genç kuşaklara nasıl aktarılacak? Koy Enstıtulerı unutulup gı- decek mı yoksa ılerde çağdaş bır eğıtım duzenıne ge- çerken o kurumların ılgınç uygulamalarından er geç yararlanılacak mı'' Bu bır zorunluk olduğuna gore Koy Enstıtulerını unutturmamak onlan yenı kuşaklara enıne boyuna aktarmak ıçın, ne yapmalı? Yıllardır aramızda bunu konuşuruz, tartışırız Yaşayan Koy Enstıtuler ve Koy Enstıtusu dostları bır araya gelıp parasal ve moral katkılarımızla bır vakıf kuralım derız Kışısel çabalarımızı bırleştırıp kurumlaşalım Koy Enstı- tulerı eğıtım bıçımını savunalım onu unutturmayalım Vakıf kurmak bıraz pahalı bır ış Adres gostermek ge- rekıyor Aylar surecek ışlemlerı var Ilk gırışım en az ıkı- yuz ellı mılyonla gerçekleşıyor Ilerde yapacağı etkınlık- ler ıçın daha da fazla paralara gereksınım var Nereden, nasıl buluruz? Bugun hepsı emeklı olan Koy Enstıtulu oğretmenler, Turkıye'nın tum emeklılerı gıbı zor bır ya- şam savaşı ıçındeler öbur yandan bız Koy Enstıtululer, obur okul çıkışlılara oranla yetıştığımız kurumlara daha derın bır borçluluk duygusu ıçındeyız Bubırgerçek Çunku okurumlaraçıl- masaydı bızler, pekçoğumuzokuyamayacaktık eğıtıle- meyecektık Bugun köylerde yaşdaşlanmızın yaşamını surdurecektık Bu borçluluk duygusu ıle bırlıkte, ıçınden çıkıp geldığımız köylerde bugun eğıtım adına neler ya- pıldığını bılmek, bızlerı ıster ıstemez ozverıh davranma- ya goturur Kendı yaşam cızgımızı duşunup o odenmez borcumuzun çok çok azını kurulmakta olan vakfa vere- rek onu guçlendırmelıyız Karanlıklara terkedılmış hal- kımızın çocuklarına çağdaş bır eğıtım verılmesı ıçın yerınde bır katkı olacak bu Koy Enstıtulerı Vakfı ne yapacak, nasıl çalışacak? Hazırlanan tuzukte bır bır sayıldı Koy Enstıtulerıyle ıl- gılı oyıllaraaıt belgeler toplanacak Yazışmalar anılar, kıtaplar, dergıler, gazeteyazıları.fotoğraflar fılmler eş- yalar Hıçbırının kaybolmaması sağlanacak Ilerde bır muze oluşturulacak Koy Enstıtulerı hakkında araştırmalar yapacak, yarış- malar açacak bu konuda çalışacak herkese yardımcı olacak Emeğı geçen eğıtımcıler ıçın anma gunlerı du- zenlenecek Onları ınceleyen kıtaplar yazdırılacak Yenı kuşakların Ataturk çu, aydınlanmacı, laık ve ure- tıcı eğıtım bıçımıne kavuşması ıçın çaba gosterecek Duşunsel yazınsal ve sanatsal etkınlıklerde buluna- cak Kulturçevrelerı ıle yakın ılışkı ıçınde, herturlukatkı- ya açık olacak Vakıf tuzuğu hazırlandı T onguç Baba'nınoğlu Dr En- gin Tonguç ve eşı Or Müstesna Tonguç, Ankara - Bah- çelıevler'dekı daırelerını vakfa bağışladılar ve yasal ışlemler ıçın başvuruda bulundular Yakında bır banka- da açılacak hesap numarası duyurulacak ve ısteyen herkesın katkılan yolu açılacak Şımdı bızler tum Koy Enstıtusu çıkışlılar ve Koy enstı- tulerı dostları tarıhsel bır gorev bılıncı ıçınde vakfı des- teklemek maddı manevı katkılarımızla onu guçlendır- mek durumundayız Ulkemızde halktan yana çağdaş bır eğıtım bıçımını yaşama geçırmeK ıçın elımızden gelen ozverıyı gostermelıyız Şu donemde eğıtım adına ulke- mızde nasıl bır rezıllığın yaşandığını gorerek, bu acıyı ılıklerımızde duyarak herkesı Koy Enstıtulerı vakfına destek olmaya cağırıyorum Sevdiklerinize Yeni Yılda 1994 CUMHURİYET AJANDASI tımhuriyet ynbalı sırikast "*. ııuudar Armağan Edin Bu yü ük kez satışa sunulan, lüks cüttt, büyük boy ajandayı Cağaloğlu ve Taksim sergi sa- lonlanmızdan, aynca Cumhuri- yet Ankara, tzmir, Adana btirola- nndan edinebilininiz. Flyab 100.000TL Odemelı gondcrilmez Cumhuny.1 Kıtap Kukıbu Çaj Pazariama A^Ş TurtTocaS Câd39-41 Cağalojlu Istanbul En yaygın, en etküi eğitim kurumumuz Ülkelerarası, sınırlar otesı etkı yaygınlığıyla televızyonumuz bırçok ızlencelennde, ozelhkJeaçıkotunimlan. belgesel fılmlen. pek çok açıklamalan, sanatsal göstenlen ıle ovulmeye, alkışlanmaya değer Ancak yayınlannın hepsmde, bır eğıtım kurumunda olması gereken değerh nıtelıklen yansıttığj yazık kı, ılen surulemez M^RAUFİNAN D oğuya. Van'a. Trabzon'a ya da batıya Bursa'ya, Iz- mır e otobusle gıderken yakınlanndan geçılen köy- lerden kımılennde bır ıkı damın uzenndekı anten dıkkatı çeker Anlaşılan orada televızyon yayınlan ızlenıyor Örta Asya Turk ulkele- nne sesını duyurmaya ba'şlaması. onun yayın alanını, duşunulmesı zor olçude ge- nışletmıştır Boylece de o en etkılı bır eğı- tım kurumu olma nıtelığıne enşmıştır Bır eğıtım kurumunun ozelbğı, ozunde ızlencelenndekı (programlanndakı) estetık ve eük ıçenklenyle yoneldıklenne değerler kazandumak. onlann ekınlennı (kulturle- nnı) gebştırmek, yukseltmektır (Bu nıte- bklen, ozelbklenyle basın da -her gazete de- kendı çapında bır eğıtım kurumudur) Boyle ülkelerarası, sınırlar otesı etkı yay- gınbğıyla televızyonumuz bırçok ızlencele- nnde. özelbkle açıkoturumlan. belgesel fılmlen, pek çok açıklamalan. sanatsal gostenlen ıle ovulmeye, alkışlanmaya de- ğer Anacak yayınlannın hepsmde, bır eğı- tım kurumunda olması gereken değerh nıtelıklen yansıttığı yazık kı, ılen surule- mez Bu nedenle, yayınlannın hepsmde es- tetık ve etık değerler, sanatsal değerler ıçer- mesı koşuldur (şarttır), o nıtebkte olmayan ızlencelerden annması gerekır Bu bakım- dan basınımızın da tum yayınlannda. o değerlerden yoksun olanlardan annması gerektır (Bır tek gazetemızden başkalan ıçın eleştınlemez olduklan savlanamaz) Ilk Amaç: Bır eğıtım kurumunun en once sağlama- sı gereken değer, temizlik tır Çeşıtb televız- yon kanallanna karşın. kentlenmızde sokaklar, caddeler -sankı ıstenerck, bıle bı- le- kırletılmektedır Hele sıgaracılann ıkı ozelbklen vardır Bın duman pıslığı oburu sokaklara, caddelere artıklannı serpmek, dokuntulenyle yerlen kırletmek TRT gorevlılen, hazırlayacaklan sanat- sal yavınlarla kısa surede bunu onleyebılır. duzeltebıbrler Bunun uzennde aldınşsız kalınması şaşılacak bır durumdur Kendı- len de bırer eğıtım kurumu nıtelığınde ol- duklanna gore gazetelenmızın de bunun ustunde durmalan gerektır "Çe>Te temizli- ği" ancak bovle sağlanabılecektır 1935 te mesleksel ıkı oğrenceye (kursa) kaülmak üzere. Avusturva"ya gıtmek ıçın bırltalyanvapuruyla Venedık edek volcu- luk yapmıştım Vapurumuz Brendızı. Ban'ye de uğramıştı O yıllarda Ankara'- nın, Izmır"ın temızlığı karşısında. bu ıkı İtalyan kentlennde sokaklann kırbbğı acı- nacak durumda ıdı Televizyonumuzun Bir Özelliği: Merha- ba, merhaba' Yıllarca once dılımızde Fran- sızlann "bonjour" (gunaydın). "bonsoir" (1yı akşamlar) selamlan yayılmaya başla- mıştı Onlardan kurtulduk Ancak yıne onlar gıbı yabancı bır sozcuk olan "merha- ba" bızım kendı selamlanmızı unutturma- ya çalışıyor gıbıdır "Merhaba" bızım "gü- naydın", "i>i günJer", 'İ\ı sabahlar", "îyi akşamlar", "ivi geceler" gıbı guzel ve an- lamlı selamlanmızın yerlennı tutmaya ça- lışmaktadır O sozcukle selamlayan herke- se -bır savın valıye bıle- anlamını sordum ve soruyorum, bılen tek kışı çıkmadı Şem- seddin Sami'nın kıtapbğımdakı "Kamus'u Türki"sınde -cılt 2, sayta 1322- "Arapca- dır, selam >erip oturan adama, hazirun tara- fından tevcih olunur. Iltifat tabiri olup: Ge- nişlenın, rahat otunın, manasıyla "hoş geldı- niz" makamında kullanün-..." dıye acıklan- maktadır Televızyon yayinlannda pek çok kulla- nılan bu sozcuk sabah. oğle, akşam. gece her saatte yınelenen selam olmuştur, belb kı. yayılmasına çabşıhyor Kımı sozcukler de yanlış kullanılmakta- dır Orneğın "şefkat" yenne "şavkat","ha- rap oldu" yenne "tahrip oldu"... v b Televızyonda çok yadırganacak sozcük- ler de var "Mevsim" sozcugu yenne -Turkçe "siırem" varken- nedense Fransız- cası "saison" (sezon) yeğlenmektedır Hele bır ila var kı. vazgeçılmez olmuştur (Arapça - e kadar demektır) Orneğın, "3 ilâ 4" yenne "3'le 4 arası" denebılır Yazık kı. sporumuz ve ılaçlardakı tanıtmahklar- da da (prospektuslerde) yabancı sozcukler yeğlenmektedır Ve Bir Soru: Evım Çankaya'dadır Salo- numun, bır odamın pencerelen, ağaçlıklar yeşıllıkler ve gecekondularla çevresındekı yamaçlar yuksek bark'larla (apartmanlar- la) ortulü çok genış bır duzluğe bakar Gecelen. saat 24'lerde, tum bınalarda pen- cerelenn hemen hepsınde ışıklar. TV ya- yınlannın ızlendığını gostenr Uykusuz kalan bu ızleyıcılenn, ertesı gun ışlennı olumlu olarak nasıl başarabıldıklen akla gelen bır sorudur (Yetkıbler ne duşunu- yorlar, bu da merak edılecek bır sorudur) Bu durum herhalde en ılgınç konulann boyle geç saatlerde yayımlanmasından ılen gelmektedır Çok değerlı ve ılgınç konula- nn boyle geç saatlere bırakılmaması, daha çok kımsenın yararlanabılmesını sağlar Nicini Kesdrilemeyen Bir Durum ve Bir Lmut: TVmız son zamanlarda yayımla- nnda geçunsızbğe, kavgaya, kıyaya (cına- yete) vb sıksıkyerayırmaktadır Bır eğı- tım kurumunda. hele TV "de boyle bır ozel- bk anlaşılmazdır Yenı Sayın Genel Mudur'un bır profe- bor olması ve Kultur Bakanbğı ıle ışbırbğı gınşımı TV'mız ızlencelennde değerler sağ- lamak. en buy uk, en etkıb gerçek bır eğıtım kurumu olma ozelbğmı ve nıtelığını ger- ^kleştırmek umudunu guçlendırecektır PENCERE TARTIŞMA Yüce Meclis Y asama Organı (TBMM), ulusça genel oyla seçılen yurttaşlardan oluşur (AY md 75) TBMM uyelen. seçıldıklen bolgeyı veya kendılennı seçenlen değıl, bütun ulusu temsılederler(AY md 80) Yasama Organı esas olarak, yasa yapar, değıştınr ve kaldınr bakanlarkurulunuve bakanlan denetler (AY md 87) Dılını.anlaümını, maddelennın sıralaruşını. ıçenğını eleştırdığımız Avukatlık Vasası'nda, 'Değişikük V apümasuia Dair kanun Tasarısı'nı da aynı nedenlerle eleştıny or v e y asalaşmamasını dılıy oruz Avukatlann bulunmaması yargılamaya engel değıldır Ancak, hem vargıçlara yardımcı olmak, hem de taraflann adaletın ışleyışıne ıster ıstemez yardım etmelennı sağlamak duşuncesı, avukatlann varbğını zorunlu kılmaktadır Yargılamayı adalel taa ıle susley en avukatlar, yargının unsuru olarak kabul edılemezler Yargıçlar her konuyu çok ıy ı bılselerdı, tum davacı ve dav ablar haklan konusunda ınsaflı vedurustolsalardıdahı, avukatlara yıne de gereksınım duyulurdu Bırdavada avukatlann her bınnın hukmunmuvekkıllerı lehıne oluşmasına çalışarak yargıcı aydınlatmalan, yargının unsuru sayılmalannı değıl, ozgur olmalannı ve ozgur kalabılmelennı gerektınr Bağımsız olduğu vurgulansa da, avukatı yargının unsuru kabul etmek bır"göre>ve sanat" olan savunmanın ozune aykındır Bıreydendevlete toplumun ozgursavunmava duyduğu gereksınım yadsınamaz Av ukatlık Yasası yalnızca bır meslek yasası olarak kabul edılemez Savunmanın ozgurluk boyutu toplumsaldır V asa koyucunun. yenı bır Avukatlık Yasası hazırlay abılecek bılgı bınkımıne, deneyıme ve veteneğe sahıp oİduğu ınancındayız Sav unmanın ozunu v e onemını kavrayamadan mevcutydsd uzennde değışıkbkleryapmak ışın kolayına kaçmaktır TBMM'nın sayın uyelen kendılennı o/gun bır yasa sunabılme onurundan yoksun kılmamabdırlar Bu yasama yılında TBMM 'nın, topluma once yenı bır anavasa ve onun ay dınlığında. gereksınım duyulan dığer tüm yasalan sunabılmesı gerekır Vasalar yuceMecbsın gorev v e sorumluluk anlayışının kanıtlandır Yelkera gunluk pobtıkayla şışınbneveçabşılan hukuk gemısı" 12 ej lul limanTndan demır abp. demokrası denızıne açılmak zorundadır Ataturk Cumhunyetf nı etkın veegemen kılabılmek ulkusuv le, çağdaşlığı gosteren pusulası ıleTürkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Yasama Organı nın, dokunulmazbk ve sorumsuzluk kavramlannın ay ırdında olan v urıtaşlardan oluştuğuna ınanmak ıstıyoruz Yuce Meclis ın bu ınancımızı, ıçınde bulunduğumuz yasama yılında kanıtlama olanağı vardır "23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan ilk Buy ük Millet MecUsi, 'Kuvayi Milliye Ruhu'nu temsü eden bir meclisti." Ne demeku "Kmayı Milb'ye Ruhu?" Ulusal gucîenn butün mılletçe benımsenme ve ozumsenmesınden oluşan bır ruh, ulusal bır kukreyış demektı bu (HVVebdedeoğlu,"İlk Meclis'. sy 5) "Llusal gıicleri harekete geçirmek, ulusal istenci egemen kılmak" (Kuvayi Mıllıyeyı amıl, ıradeı mılbyeyı hâkim kılmak), önce Mustafa Kemal'm. sonra ılk Mecbs'ın parolası ıdı "Birinci Meclis, \1ÜU Mücadete Meclisi, tkinci ve Üçüncü Meclisler ise 'siyasal \e toplumsal devTİm mecbslendır." (H W age s, 6) Av K dadeğışıkyapılmasına ıbşkın y asa tasansi, bu y azımız ıçın yalnızca bır nedendır Avukatlık Yasası uzennde yıllardır surdurulen çabşmalann sonucunda, v alnızca bır "değişikük tasansf'na ulaşılabılmış olması vdsama organı uy elennın gorev ve sorumluluk anlayışınabırornektır "Efendiler, sırası gebnişken aziz milletime şunu ta\siye ederim ki. bağnnda vetiştirerek başının iistüne kadar çıkaracağı adamların kanındakı, >icdanındakı oz cevheri çok iyi tahlıl etmek dikkatinden bir an gen kalmasın." (Ataturk) A\.HulusiMetin İstanbul Aşiret Reisinden Medet Ummak... Istanbul'da payıtaht' saltanatı yaşanırken başkentte aşıret reıslerı' devletçe ağırlanıyor Demirel bırkaç yıl once - Turkıye'nın bır ucu Hındıstan da demıştı, otekı ucu Belçıka da Peyıtaht ın bugunku halı yanında Belçıka haltetmış1 Eğer luks savurganlık tuketım, anarşı çılgınlık, gorgu- suzluk olçu alınırsa, tstanbul'un dunyada eşı menendı olduğunu sanmıyorum Hangı Batı ulkesınde sarayların guzelım bahçelerıne beş yıldızlı oteller yapılır ve kentın yeşıl parklarına beton gokdelenler dıkılır'? Guneydoğu- dakı asıret yaşamının gostergelerı Hındıstan da belkı var, belkı yoktur, racalar bıle tarıhe karışmadı mı? PKK nın patlattığı Kurt sorunu, toplumsal yapının kar- nını desıp bağırsaklarını ortaya doktu 1980'lerde çağ atlayan Turkıye den mıdebulandırıcı goruntulersergıle- nıyor Pıslığını ortup tuylerını yalayan kedı gıbıyız ama ınsan olduğumuzu nasıl unutabılırız? • Guneydoğu dakı Kurt ağaları Ankara da devlet ılerı gelenlenyle tartışarak PKK nın ıcabına nasıl bakılacağı- na ılışkın çozumler onerıyorlar - Koy korucularınm sayılan arttınlsın - Aylıklan yukseltılsın - Ağır sılahlarla donatılsın - Mezralar bırleştınlsın - Meclis e yuvalanmış PKK nın temsılcılerı parlamen- todan tasfıye edılsın - PKK nın canına okunmadan once demokrası yolun- da bır adım atılmasın Aşiret beylerı, feodal ılışkılerın toplumsal orgusunde yurttaşları kul duzeyme ındırgeyıp kendılerıne bağlamış lıderlerdır anlaşılıyor kı sıkıntı ıçındeler • Emeklı Buyukelçı KâmuranGürün, Hurrıyet'tekı koşe- sınde ' Kurt Sorununa Cozum başlığı altında,' Faturayı Kurtlere çıkarmayalım derken altını çızıyor "Anarşı ve teror olaylarıyla Kurt sorununu bırbırınden ayırmak ıcap eder Kurt sorunu hep vardı Idrıs-ı Bıtlısı'- nın Yavuz Sultan Selım'den Kurtlenn Osmanlı yonetı- mıne alınmasını ıstedığı gunden berı devam edegelmış- tır Bunun hallı feodalıteye son vermektı Osmanlı bunu yapmadı Cumhurıyet rejımı de feodal beylerı sındır- mekle sorunun halledılebıleceğı duşuncesıne saplandı vehataettı (26111993) Pekı, Ankara dakı yonetım şımdı ne yapıyor? Feodal beylerı başkente çağırıp sorunun çozumunu aşiret re- ıslerınden beklemek ne anlama gelıyor'? Ulkede "Turk- Kurtçatışması nayolaçacakyatırımlaryapılırkenbırde 'Kurt ıle Kurt un bırbırıyle vuruşması ıçın devlet aşıret- lerı mı sılahlandıracak? 27 Mayıs tan sonra ulkeyı derınden etkıleyen bır dev- rımcı onerı ortaya atılmıştı ' - Toprak reformu gerçekleştırılmelı, Guneydoğu dakı ortaçağ duzenı yıkılmalı 1 ' Yanıt ne oldu "- Komunıstler 1 " Ulkeyı ıkı şak eden yağma ve somuru duzenı onlarca yıl surdu geldı, 12 Eylul askerı faşızmıyle doruğuna tır- mandırıldı, Guneydoğu bır yanda payıtaht bır yanda, bırbırınden uzak ıkı topluma donuştu Şımdı istanbul ış çevrelerınden pratık onerıler ortaya atılıyor '- Verelım Guneydoğu dakı dort vılayetı, cozelım so- runu, rahat edelım " Oysa bu da bır çozum değıl Çunku boyle bır çozum, Ortadoğu da Kurtlenn cehen- nemını yaratır • Çozum, demokrasıyı (etnık çatışmaya değıl) Batı'dakı gıbı emek-sermaye çelışkısıne oturtmaktır Oysa sıya- sal ıktıdar Turkıye Cumhuriyeti nın en okumuş kesımı olan mılyonlarca merrvura grevlı toplusozleşmelı sendı- kal haklarını tanımaya bıle yanaşmıyor ILHAN SELÇUK YUZBASI SELAHATTİNİN ROMANI 60 090 LİRA (KOV IÇINDE) ÇAĞO*Ş YAYINLARI TOrkocaJl C«d 39'41 Cljjlojlu İSTANBUL KONSEYİ PANEL 'TBİÖR ve BASH" \ oneten Mtan OV MEN (Mıllıyet Gazeteu \ a/ar) Konuşmacılar Okta\ EKŞKHurnvet Basın Konseyı Başkaııı) nhanSELÇLK(Cumhunvet Gazetecı >azar) Ali SİRMEN (Mılhvet Gazetecı. V azan HıfzıTOPLZd NESCO lletısjm Komıtesı Baskanıi 27 Kasım 1993 Cumartesi saat 10.00'da vapılacağı duvurulan panelimiz, 25.12.1993 giınü aynı yer ve saatte diizenlenmek üzere ertelenmiştir. tl Genel Meclisi Salonu V erebatan Cad. No: 6 Sultanahmet Dersaneoğretmenındenunıversıteyehazırlıkvetakvıye Psıkolojı, Felsefe, Sosyolojı Mantıkderslerı verılır 7e/ 5095744
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear