02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 11 KASIM1993 PERŞEMBE 4. Stockholm Film Festivali yann başlıyor 'At'ı aknak için 17ülkeyanşacakGÜRHANUÇK4N STOCKHOLM - Stockholmlu filmseverlen, 10 sıcak gun beklıyor Kentın 8 smemasında. l 7 ulkeden lOO'denfazlafilm. buyıl4 kezyapı- lacak olan Stockholm Film Festi- vaK'ndegostenmegırecek Arjantın, Avustralya, Fınlandıya. Fransa. İz- landa. Itaka. Japonya. Kanada. Meksıka. Romanya. İspanya. İngıl- tere. Macanstan. ÂBD. Yenı Zelan- da ve ls\eçlı sınemacılann yenı ya- pıtlan vızyona ılk kez burada gıre- cek 12-21 kasım tarihinde gerçekle- şecek film festıvalınde. "En iyi uzun fflm" dalında bınncı seçılecek filme Bronz At Ödiilü venlecek En ı>ı er- kek ve kadın ovuncu. en ıyı fotoğ- rafçılık ve yonetmenın ılk uzun fılmı olan_ filmlerden bın de Alüminyum At Ödülü'yle onurlandınlacak Bu yıl kurulan Mont Blanc Kültür Ödü- lü'nun tutan olan 100 bın kron (150 mıly on lıra) \ e bır adet Oktavian ka- lem, en ıyı senaryo yazanna venle- cek Aynca. Isveçlı genç sınemacılan ozendırmek ıçın bır kışı. "1 km. ham film. ücretsiz banyo ettirme ve bir hafta süresince ücretsiz kamera ödünç alma"dan oluşan burstan ya- rarlanacak 4 Lluslararası Stockholm Film Festıvalı'nde. sınema dunyasında yenı yenı atıltmlar \apan ulkelenn fılmlennden oluşan ozel bır bolum deyeralıvor Aynı şekılde. Holly\vood dışında- kı Kuzey Amenka fılmlen de ayn bır program çerçevesınde tanıtılı- yor Lzun filmlerden once. aynı sı- nemada kısa fılmlere ve belgesel çalışmalara da yer venlıyor Stockholm Film Festıvah'nın so- rumlusu Kim Klein, dunv a sınema- cılığının durumunu şovle açıklıyor "Film sanatımn koşulları çetin ve dalgalıdır. \lman\a. Polonya ve Rusya gibi klasik film ülkeleri. derin bir iniş içindeler. Buna karşılık Avustralya ve Veni Zelanda'dan şa- şırtıcı ozgunlukte çok ilgi çekıci film- ler çıkmakta. Ingiliz sineması da bu- yuk bir hamle içinde. ABD'de gerçek yaratıcılık, borsa kayıtlı Hollyvvood şirketlerinden uzak kalan bir avuç bağımsız yonetmenin elindedir. Ne var ki ıduslararası dağıtım ağından ötürû yalnız Hollywood filmleri glo- ^.esti-estivalde sinema dunyasında yeni yeni atılımlar yapan ülkelerin fılmlennden oluşan özel bir bölüm de yer alıyor. bal dağıtım olanağına sahiptir. Di- ğerlcri bulundukları böigelerle ve kendi dilinin konuşulduğu ülkelerle yetiıtmek zonındalar. Etraflan. aşıi- ması güç duvaıiarla doludur. Bu nc- denle böv le film festiv allerine olan ge- reksinim buyüktur. Ancak bu ortam- da, yeni görüşlcr. anlatım biçimleri ve çok yonlüluk, hak ettiği ilgiy i gorme olanağını bulur. Biz de festiv alimizde bu gdrüsten hareket ederek ber dört filmden birinin, vönetmeninin ilk fil- mi olmasına özen gosterdik. Aynca, filmlerin %90'ı. Iskandinavya ga- lasını burada yapacak. Bu filmlerin büyük çoğunluğu. sinemaların nor- mal reperruv arına girme şansına sa- hip değil. Onlan görmenin tek yolu, festiv al programını izlemektir". Stockholm Film Festıvalı'nın bu- yuk ılgı toplayacağına kesın gozuyle bakılan filmlerden bazılan şunlar Kadın yonetmen Maggie Green- wakfın femınıst açıdan ışledığı ve Amenkan kovboy dunyasını yansı- tan fılmı The Ballad of LJttîe Jo. Greenvvald, "VVestem" fılmlennın bugune dek erkeklen katı yureklı canıler, kadınlan da duygusal pas- paslar olarak gosterdığını belırterek şoyle dıvor "Ben bir kadınım. Filmlerimi, bir kadının görüş açısından yaparım. Ancak. alışagelinmiş bir yaşam siiren kadınlann gunluk yaşamİarını işleme isteği bende en baskın çıkan istektir. Övkülerimızin anlatılması gerekli- dir. Eğer bir değişiklik arıyorsak, önce bunu yapmalıyız". Greenvvald'ın uçuntu filmı olan The Ballad of Little Jo, 18601ı yıllar- da yaşayan ve evlılık dışı doğum yaptığı ıçın aılesınden kovulan bır genç kadının oykusu Bır başka kadın y azgısı da Fran- sızyonetmen Bertrand Blier'ın filmı Ln deux trois soleü'de ışlenıyor Tı- pık bır dış semtte yaşanan kuçuk mutluluklan ve buyuk acılan yansı- tan filmden bır goruntu. festıv al afı- şine uygun gorulmuş Fılmın baş kadın oyuncusu. Anoiık Grindberg, "Victorine" rolunde en ıyı kadın ovuncu odulunc aday Kanadalı yonetmen Atom Ego- yan'ın filmı Calender'de, Ermenı bır fotoğrafçının takvım ıçın fotoğraf çekme gorevıyle yıllar önce terk ettı- ğı anavatanına gıdışını yansıtıyor Egoyan ve eşı aynı zamanda baş rollen paylaşıyor Bu arada. çevır- men rolundekı Arsinee Khanjian da son derece başanlı Gas Food Lodging ve Girlz N the Hood adlı fılmlenylederhal unlenen Amenkalı yonetmen Allison An- ders'ın. Los Angeles'ta bır Latın Amenkan mahallesındekı yaşamı gosteren filmı. Mi vida Loca da. Bronz At'a aday Fılmde ıkı kız ar- kadaşın. aynı babanın çocuğunu doğurmalanndan sonrakı gelışme- ler ışlenıyor İngılız yonetmen Mike Leigh. bu yılın Cannes Film Festıv alı'nde en lyı yonetmenodulunualmıştı Bura- dakı festıvale. The Naked adlı fil- mıylekatılıyor Londra'nın yoksul semtlenndekı vaşam. erotızmın ağır bastığı bır at- mosferde. bırçeşıt "arrti-kahraman" tıpını çızen Johnnv'nın. zaman za- man katı ve alaycı. zaman zaman da sıcak ve duygulu kışılığınde anlatılı- yor Çıplaklığın afışe alındığı bır baş- ka Amenkan filmı ıse Daniel Alg- rant'ın ılk uzun fılmı Naked in New Vork. Bu film aynca. festıvale katı- lan filmlerden unlu yıldız bulundur- ma açısından en zengın olanı Ya- pımcısı Martin Scorsese olan fılmın unlulen arasında, Timothy Dalton. Kathleen Turner, Tony Curtis, Jill Clayburg ve Eric Stoltz bulunuyor Fılmın kahramanına kntık durum- larda orgut veren sesın sahıbı ıse YVhoopi Goldberg. Onun kedisi var, gülümsüyor taşlan HanıSezen Aksu'nun nefis yorumu yla susledığı Kemal Burkay'ınGulumseşıınnı anımsarsınız."Tumşehırbanakustu"der Kedı.çocukveuzayıpgıdenkaldınmlarbırkuskunluğudeğıl ama sessız bır huzur ve ıletışımı sergılıyor „ , , , , , , , Çocuğun dokunuşu.kedınm mutlulueu vehayvansevası Bırkedım bıleyok anlıyormusun hadı gulumse Bırkedı. bırçocuk veuzayıp gıden parke T a b ] o butunleşınce boylesıneguzel bırgoruntu çıkıyorortaya {Fotoğraf: HATTCE TL\CER) Sigarayı savunanlar da var MIAMI(AA)-ABD'de haklannda tazmınat dav ası acılan tutun şırketlenrun yonetıalen, sıgaranın sağlığa zararlı olmadığını one surduler The Mıamı Herald gazetesının habenne gore şırket yonetıalen yurtıçı y olculuklarda sıgara ıçılmesı yasaklanmadan once sıgara dumanına maruz kalarak kansere v e dığer hastalıklara yakalanan uçak murettebatı tarafından adma acılan 5 mıly ar dolarlık tazmınat davasında ıfadeverdıler Sıgaramn bağımlılık yaratmadığını ve kansere yol açtığının kanıtlanmadığını savundular Marlboro'nun uretıcısı olan Phılıp Morns'ın yönetıcısı VVilliam Campoell, sıgaranın bağımlılık yarattığına ınan- madığını soyleyerek. eğer çocuğu. sıgaranın etkılen hakkında bılgılendınlmesıne karşın sıgara ıçerek kanserden ölurse. v ıcdan azabı çekmeyeceğını ıfade ettı Kent'ın uretıctsı Lonllard'ın pazarlama yetkılısı Martin Orlowsk ıse sigarayı bırakmayı ıkı kez denedığmı ama başaramadığını belırterek, reklamlann da ınsanlan sıgaraya başlamaya teşvık etmedığını. reklamlann, zaten sıgara ıçen kımselere yonelık olduğunu söyledı Paris'e giden herkes, Eyfel Kulesi'nin bir minyatürünü satın almadan ülkesine dönmez 300 metne yiücsekliğindeki ihtiyar delik^ılı GURH\NTXMER \rmand Lanou\, "Physiologie de Paris" (Pans"ın Fızyolojısı) adlı o pek hoş kıtabında. demırlennın arasından bakıp da, karşı taraftakı gokyuzunu gorduğu ıçın olsa gerek, "malzenıedeıı çok hav adan oluştuğu- nu" soyler ama, dokme demırden yapılma Eyfel Kulesı nın toplam ağırlığı, 7 mılyon kılogramı bulur Bu kulenın tasanmı sirasında 5 300 adet çızım yapıldığını 18 038 par- çanın detayının duşunulduğunu ve bunlann bır araya getınlmesı ıçın şoyle boyle 7 mılyon kadar perçın kullanıldığını da yazar Lanoux Buvuk Fransız DevnmTnın 100 yılına rastlayan Lluslararası Pans Sergısı ıçın yapımına 188^'de baş- lanılan 2 yıllık bır çalısmadan sonra, 1889 yılında tamamlanan bu kule. o zamanın bırmuhendıslık hankasıdır ve Fransa'da "La Galerie des Mac- hines"ın (Makıneler Galensı) çatısı, Macanstan'da Peşte Gan, Porte- kız'de Douro Koprusu, Nevv York'- ta unlu Özgurluk Anıtı'nın metal taşıyıcısı ve Panama Kanah'nın ha- vuzlan gıbı çok onemlı muhendıslık yapıtlannın altına ımzasını atmış olan Gustave Eifferın, yalnızca çağının bılımıne değıl. aynı zamanda estetığıne de meydan okumasıdır Bu kulenın boyu 300 metredır Bugun, gokdelenler çağı ıçın bıle ko- lay kolay yabana atılmaz. hatın sayılır bır yukseklıktır bu Bır de o gunlen 19 yuzyılın sonlannı duşu- nun O zamanlar. ona bakınca herkesın parmağı agzında kalmışür, bırçoğunun da kafası onun çok gen- sınde kalmıştır Yalnızca "sokaktaki adam" ıçın geçerlı değıldır bu soyledıklenm. za- manın bılım adamlan, sanatçılan, mımarlan, estetıkçılen, matematık- çılen ıçın de geçerlıdır Yıkılacağı iddia edilmişti Örneğın bunlardan bın, sıvn akıllı bır matematıkçı. yaptığı pek ınce he- saplar sonucunda Eyfel'ın tam 228 metreye vardığında yıkılacağını. bı- lımsel ve matematıksel olarak kanı- tladığını duyurunca. o yukseklığe enşıldığınde herkesın gozu. kulağı, gunlerce. haftalarca. kulenın uzenn- de olmuştur Yıkıhşının sey rıne bak- mak ısteyenler. toplanıp beklemış- lerdır ama, bırakın 228 metrede, 300 metrede bıle bır şey olmamıştır, bu koskocaman demırden fallus. çoktan "dalya" demıştır ve ışte bu- gun de nıce yenı. nıce guduk yapıyı çatlatırcasına dımdık ayaktadır Ls- telık de çok gozdedır Öylekı. bugun kımse kem gozle bakamaz, bakmaz ona. kımse tek bır demınne dokuna- maz. dokunmaz, dokunmak ıstemez onun Çunku herkes bılır kı. Pans bugun bıraz şudur. Seıne Nehn'dır, Notre- Dame Katedrah'dır, bıraz budur. Louvre'dur, Montmartre'dır, Champs-Elysees'dır Ya da bu cad- denm uzantısındakı yenı yapılan genç Grand Arche'tır. ama yıne de kım ne derse desın. bıraz da, hatta belkı çokça da Eyfel Kulesfdır, bu ıhtıyardelıkanlıdır Pans'e gıden herkes, onun kendı- sını değıl«e de, bır mınyaturunu yanına alıp memleketıne goturme- den rahat edemez Evet. bugun durum boyledır Oysa. bakın ışte. elımızde bızı denn denn duşundurmesı gereken, bence kendımıze olan guvenımızı sarsan, ıbret vencı bır belge var "Le Temps" (Zaman) gazetesının. 14 Şu- bat 1887 tanhlı sayısında, Eytel Ku- lesı'ne karşı olanlann yayımladıklan bıldırge Orada yazılanlan bıraz kısaltarak aktanyorum "Bizler, Paris'in bugune dek bozul- madan gelen guzelliğine tutkun olan- lar. vazarlar. ressamlar, hevkeltıraş- lar, mımarlar (...) başkentimizin or- tasına dıkilmek istenen ve (...) alaycı halkın, şimdiden 'Babıl Kulesı admı taktığı. yararsız ve korkunç derecede iğrenç Eyfel kulesi'ne. bütün gıicü- müz ve nefretimizle karşı çıkıyoruz. Paris'in dûnvada eşi bulunmayan bir kent olduğunu. şovenizmin coşkun tutkusuna kapılmaksızın. bağıra bağıra söylemeye hakkımız var. Onun sokaklarında. geniş bulvar- lannda, gtizelim rthtımlannda. gör- kemli gezinti alanlannın ortasmda. insanm üstün yeteneğinin çocuklan olan en soylu yapılar yukselir. Baş- yapıtlann yaratıcısı Fransız ruhu, bu yuce taşların arasında parıldar. (...) Paris, butün dunvanın ilgisini ve hay- ranlığını ustunde toplamaktadır. Bu- nun değerini bilmeyecek miyiz? Paris kenti. onarılmaz bir biçimde çirkin- leşmek ve saygınlığını yitirmek uzere. bir makine yapuncısının çarpık ve ti- cari duşlerine araç olmayı daha ne kadar surdurecek? (...) Eyfel Kulesi, hiç kuşkunuz olmasın. Paris'in ayıbıdır. Bunu herkes duyumsuyor. herkes söyluyor. herkes bundan derin bir üzüntüye kapılıyor. Biz, çok haklı olarak kaygı duyan kamuoyunun zayıf bir yankısıyız. Sonuç olarak, sergimizi gezmeye gelen yabancdar. şaşınpşoylediyecekler: "Ne1 Fransız- lar. o kadar ovunduklen zevklennı sergılemek ıçın. bula bula bu ığrenç- lığı mı buldular9 " (...) Gerçekten de, ileri sürdiiğumüz butun bu düşuncelerin biüncine va- rabilmek için. bir an, kara ve dev bir fabrika bacasına benzeyen ve ya- banıl kütlesiyle, Notre-Dame'ı, Sain- te-Chapelle'i, Saint-Jacques Kulesi'- ni, LouvTe'u, Invalides'in kubbesini, Arc de Triomphe'u ezecek, butun anı- tlanmızı aşağılay acak, bütün mimari değerierimizi kuçültecek, (...) son de- rece gülunç bir kule düşiınmek yete- cektir. (...) Paris'in savunulmasında, sizler gibi. güzel, yüce ve doğnı olandan esinlenen sanatçılara ve bu doğnıltu- da. butun guçlerini, butun dil becerile- rini kullanacaklarından kuşku duy- madığımız insanlara güveniyoruz. ()" Ejfel'in göriinmediği tek yer Bu mektubu ımzalayanlar arası- nda kımler yoktur kı 9 Ozan Coppee, yazar Alexandre Dumas Fils, bestecı Gounod, suslu puslu Pans Operasf- nın mıman Charles Gamier ve daha başkalan Bır de unlu oykucu Guy de Mau- passant. Derler kı, Eyfel Kulesı tamam- landıktan sonra, onun uzenndekı restorana sık sık gıden bu yazara. "Bu ne perhiz, bu ne lahana rursusu" dıye sorulduğunda. ustad, "Paris'te, bu kulenin gönilmediği tek yer burası da ondan" dıye yarut vennnış Osmanlı eserleri müzayedesi 14kasımda Kültür Senisi - Osmanlı eserien ve tablolanndan oluşan muzay ede. 14 kasım pazar gunu Istanbul SvvıssOtel'de yapılacak AnükAŞtarafından organızeedılen 156 muzay edede 300 eser satışa sunulacak Sultan Mahmud, Sultan \bdulmecid. Sultan \bdülaziz ve Sultan Abdulhamid donemıne aıt tuğralı gümuşler, tombaklar. padışah feımanlan (Sultan 1. Selim, Sultan III. Murad, Sultan III. Mehmed. Sultan II. Osman, Sultan I\ . Mehmed, Sultan I. Mahmud, Sultan \. Mehmed), Turk ressamlann tablolan (İbrahim Safı, Hoca Ab Rıza, Nazmi Ziya. ibrahim Çallı. Viçen Arslany an, Şeref \kdik, Nazlı Ecevit. Ali Sami Boyar, Givanian, Fahrel Nissa Zeyd, Hayri Çizel, Ahmet Lzelli vb.), Selçuklu eserlennden ornekler. nargıleler halılar. kılımler, ozel Tophane koleksıy onu. Osmanlı saatlen. Edırnekan eserler (bır bcnzen 21 Ekım 1993 tanhınde Sotheby's İslam Eserien Muzayedesf nde 2 mılyar 535 mılyon TL yesatılan Osmanlı OdasO.Şadıyc Sultan Hazretlenne hedıye y apılmış gumuş sahan. Avrupada ddından çokça soz ettıren oryantalıst ressamlann İstanbul konulu tablolan (Prieur Bardin, Theodor v an der Beek, Henri Duvieu\, -Vnthon Schoth, Francqis Nicot, Jean Baptiste van Mour), ay nca çoğu asker olan pnmıtıt ressamlanmızdan \hmet Ragıp'ın yağlıboya peysajı da alıcı beklıyor Kablosuz telefonlar para tuzağı FRANKFL RT (AA) - Kablo- suz telefonlann para tuzağı olduğu ve ısteyen herkesın bu telefonlann hattına gırerek "Başkasmın hesabma" telefon goru^meM yapabıldığı bıl- dınldı Almanya da yayınlanan Bıld \m Sonntag gazetesı, Ja- pony a'dan ıthal edılen ucuz bazı kablosuz telefon model- lennde bır v ıda bulunduğunu v e bu \ ıda ıle oy namak sure- tıvle. herhangı bır kablosuz telefonun numara frenkansına gırmenın mumkun olduğunu vazdı Numara frekansına gınlen telefonun sahıbının hıçbır şekılde bundan haben olmadığı ancak aylık telefon laturasıgeldığındekabank hesabı odemek zorunda kaldığı kaydedıldı Bu arada, kablosuz telefonla- nn ortadabırakılmamalanve daıma sarj kutusuna takılı ol- malan halınde. "bedavacıla nn" numara frekansına gırme şanslannın olmadığı açıklan- dı Kovada Gölü'nde ekolojik denge ISP4RT\(\A)-Bırsureonce veterlı su venlemedığı ıçın kuruma tehlıkesıyle karşı kar- şıya gelen Kov ada Golu'nde ekolojik denge yenıden saelandı DSI18 BolgeMudurluğu" vetkılılerınden alınan bılgıye gore Eğırdır Gölu'nden sağla- nan su ıle beslenen Kovada Golu'ne y enı yapılan 2 bın 30 metre uzunluğundaki bırka- naldan su v enlmeye başlandı Yenı kanalın. hem su kaybını onley eceğı hem de Kov ada Golu'nden yoredekı Kovada-1 veKovada-2 hıdroelektnk santrallanna su akışı sağlayacağı belntıldı Kovada Golu'ne su venlmeye başlanmasıyla sozkonusu santrallarda elektnk uretımıne yenıden başlandığını kaydeden yetkılıler, DSI ve TEK tarafından gerçekleştınlen çalışmalar ıçın yaklaşık 18 mılyar lıra harcandığını bıldırdıler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear