25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 EKIM1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER YetmişlikDelikanlı: Cumhuriyet Cumhunyet, yetmış yıl önce bızlere kendı tınımızı, kendı dılımızı, kendı sesımızı vermıştır yenıden. Kendımıze güvenmeyı, varoluşumuzun aynmına varmayı, egemen ve onurlu bır ulus olmanın ovuncunü tattınp bızlere öğreten de yıne odur ERTUĞRULEFEOĞLU Yıldız Teknik Üniversitesi Çurûmüş eskı toplumsal bedenımız yok olup gıtü, ama çağımıza yaraşır uygar bır tınle "biz", daha gelışkın ve yuzu ılenye, geleceğe donük bır top- lum olarak yuzyıllar once yıtırdığımız asıl kımlığımıze yenıden kavuştuk yet- mış yıl önce Yetmış yıl once başlaülan bır atılı- mın daha sonrakı yıllarda bızlere sun- duğu olanakJann, armağanlann tadı- m çıkardık Yûzyıllardan sonra ılk kez kulluktan kurtulup yurttaş olduk Yuzyıllardan sonra ılk kez kendı yaz- gımıza kendımız egemen olduk Ilk kez kendı dıbmızle düşunup hıç çekın- meden kendı dılımızle vazdık, konuş- tuk Ilk kez, yûzyıllardan sonra ılk kez kendı yurdunda hor gonılen ınsanlar olmaktan kurtulup uygar bırer kardeş olduk Yuzyıllardır hıç bu denlı yakın ol- mamıştık bız bırbınmıze Hıç bu denlı kardeş, akraba. bu denb dost, arkadaş olmamışuk Yoktuk, yok gıbıydık çunkü bız1 Osmanh donemınde ulusu- muz, yüzyıllar geçükçe, zaman ılerle- dıkçe, ılkın kendı dılını ve sonra da her şeyını yıürmışü bırer bırer Gorunü- mü "efendi" ıken gerçekte bır "köle"ye donmuş ve bu konumuyla yuzlerce yıl B ır ınanışa gore, tınler (ruhlar) ölmezler, hep ye- nıden dınhrlermış zaman ıçınde Ustehk orîlar, her yenıden dınhşlennde, bır öncekınden daha ergm, daha gelışkın olurlarmış Yenıden doğuşumuz Toplumlann bu tür soylencelennde en sık behren, en sık yınelenen ımge, "yenHİen doğuş", "diriliş" ımgesı ol- muşturhep Bırçoktoplum artıksıbn- meye yuz tutmuş, ınandınabklannı çoktan yıürmış kahramanhk anılan ve "yeniden doğuş" soylenlenyle (mıtos- lanyla) "toplumsal tin"lenru canlı tut- ma çabası ıçındeyken, Turk toplumu, çok değıl daha >etmış yıl once söylen- ceyı gerçek bır destana donuştürmeyı başarmışur Yalan değıl, daha once- den bız olmuştuk, oldürulmuştuk Yetmış yıl önce bır kez daha >enıden doğduk Ustehk bu yenıden doğuşu- muzda daha ınançlı daha çağcıldık Bır öncekı aşamada artık tümuyle çu- rûyüp yıtmış olan bedenımızden, yet- mış yıl once, yepyenı bır bedende gelış- kın bır tın olarak \enıden doğmayı bıldık' sürûp gıden aaklı bır gulduruyu oyna- mıştı o O, egemenı olduğunu sandığı bu- dunlarca gerçek anlamda egemenhk altına alınmış, onlan yonettığını sanır- ken onlar tarafmdan yonetılmış ve çe- hşkı dolu bır sahne oyununda, bu ıçler aası konumunu hıç gormemış, "soy- tanlan" tarafından "şamar oğlanı" durumuna düşürülduğünü hıçbır za- man anlamamışür Ama ışın daha da aaklı yanı şu kı, Cumhunyet döne- mmde yeüşmış olmalanna karşın bır- takım ınsanlarca "Osmanlı'nın engin hoşgorüsü" olarak algılanan bu ağlatı- sal şamar oğlanlığı, Turk toplumu soz konusu olunca urpertıcı bır norgoruye dönuşmuştur çoğu kez Osmanlı yo- neücısı, Osmanlı seçkını kendı embn- yonunu yadsıyarak, ümmetın öbur bıleşenlenne öncelık vermış, tartışma- sız bır bıçımde yalnızca onlann ustün- luklennı kutsamışur Denılebıkrse eğer, o kendını "efeadi" sanan bır "kö- len , kendı kölesı olduklannı sandığı "cemaaflenn bır uyruğu obnuştur Bız, ışte bu kölelıkten. bu uyrukluk- tan Cumhunyet'le kurtulduk Yetmış yıldan bu yana artık ne köleyız ne efendı1 Her bmmız özgur bırer bırey, sorumlu bırer yurttaş olma yolunda gıtgıde daha çok şey ofcrenıyoruz Bu uğurda acılarçekıyoruz' öğrendıklen- mız yeterlı değıl hıç kuşkusuz Ama en yetkın konuma, en ıstenılen duzeye enşmek ıçın hıçbır engel tanımıyoruz Çünkü bızler, Cumhunyet devnmının hepımıze armagan ettığı "özgürluk bt- linci" sayesınde. her guçluğun, onü- müze konulabılecek her engelın uste- sınden gelme ıstenanı ve yeüsını laşı- yoruz ıçımızde Bu "özgüriük büinci" bızlere. hıçbır oğretımn tutsağı olmamayı. dınsel ınaklann ardına gızlenmeme>ı, Turk halkının gerçek egemenının gene ken- dısı olduğunu, Tann'nın kendı adına ış gormek ûzere yurdumuza herhangj bır temsılcı göndermedığını oğretmış- tır Cumhunyet, yetmış yıl once bızlere kendı tınımızı, kendı dılımızı, kendı se- sımızı vermıştır >enıden Kendımıze güvenmeyı. varoluşumuzun aynmına varmayı, egemen ve onurlu bır ulus ol- manın ovuncunü tattınp bızlere oğre- ten de yıne odur Çunku Cumhunyet halkın gucu, halkın ünı demektır bır bakıma Kendı egemenbklennı kendı ellennde tutan tum ozgür uluslar gıbı, Türk ulusu da kendı kendısını yonete- bılecek obnanın sorumluluk gerektı- ren erdemını. hıç yadırgamaksızın benımseyıp onu yürekten üstlenmışür Kaldı kı bu erdem (fazılet) ulusu- muzun yabancısı olduğu bır ozguluk de değıldır Cumhunyet bızlere, ote- den ben ıyesı (sahıbı) olduğumuz nıte- bklenmızı gen vermış, ummet aşama- sındayken ehmızden alınıp bızlere unutturulmaya çahşılmış olan butun erdemlenmızı bızlere bırer bırer yenı- den anımsatmış, yenıden tanıtmıştır Gerçek kimliğimiz Halktan kopuk seçkıncı Osmanb yönetıcısı ve onun çevresınde obeklen- mış olan dıncı somurgenler dışında, Türk toplumu, butun Anadolu halkı kendısme özgü bır laıkhğı öteden ben surdüregelmış, dınsel ınançlannı, ken- dısını tutsak kılabılecek bır tutuculuğa donuşturmekten kacınmıştır her za- man Bu nıtelığımızı ortaya çıkaran da Cumhunyet'ür Türk halkı, ummet aşamasında ger- çek kımhğını yıtırmış olan Osmanb tarafmdan küçumsenen ve horgorülen dılını de ınançla yaşatmış, her türlu yadsımaya karşı onu dırençle savun- mayı surdurmuştür Cumhunyet, bu dırencın otekı adıdır Bır ummet toplumu olarak Os- manlı'nın yuzyıllar süren tanhı bo- yunca, kendısıne yalnızca tanm ışçısı olma hakkı tanınan Türk ınsanırun yaratıcı ve uretken tozunu bulgula- yan, bu tözü one çıkanp ınsanımızın kendısıne olan ınancını pekışüren de, Cumhunyet olmuştur yıne tşçı ola- rak, ışveren olarak, bdrm adamı ve sanatçı olarak bugünku gebşmışhk duzeyımızı yeterlı bulmuyorsak, bu, kendımıze olan ınançsızhğımızdan, kendımıa yeteneksız ve ya da yetersız olarak gormemızden değıl, tam tersı- ne, bızlere çok daha fazlasını yapabıle- ceğımızı oğreten, bızlere çağdaşbk ulkusunu aşılayan Cumhunyet'ın gos- terdığı yolun, onun behrledığj hedefle- nn bır an önce otesıne geçme ısteğı ve ıstenandendır Ve ışte 1993'ün şu Ekım ayında, yurttaş olarak her bınmız yetmışbk bı- rer dehkanb gıbı duyumsuyoruz ken- dımızı Yetmış yıl once bızlen yenı- den dınlten, yenıden doğuran ekim ayı, sen ne guzel bır aysın' ARADABIR ABDÜLKADİR PAKSOY Laik Şarkılar 'Carmına Burana' Benedıktbeuern 'ın şarkılan" an- lamına gelıyor 19 yuzyıl başındakı laıkleşme sırasında Yukarı Bavyera dakı Benedıktbeuern ın Bavyera Ma- nastın'ndakı kıtaplıkta bulunan Ortaçağ şıırlerınden bır bolumünu Carl Orff, dunyevı şarkılar olarak duzenler Ilk kez 1937de Frankfurt'ta seslendırılen 'Carmına Bu- rana", bestecının sanat yaşamında bır donum noktası- dır 1895 Munıhdoğumlu olan Carl Orff, 1935yılınakadar gerçekleştırdığı tum eserlerını ınkâr etmıştır Kendı an- latım yontemını ılk kez 'Carmına Burana' ıleelde etttğı- nı soyler 'Carmına Burana' her ne kadar' /Talıhın tekerleğı donuyor I ınışıyle alçalırken bırı I yukselır bır dığerı I '' dıye başlangıç ve bıtışte bır yazgı çemberı çızse de, bu çember mıstıkdeğıl, olumudeyaşamın ıçıne alan, değı- şımın sonsuz yasasının çemberıdır Şarkıların genel karakterı, yaşamı, aşkı ve doğayı kutsamasıdır Carmı- na Burana yı dınlerken coşkun bır yaşama sevıncıne kapılmaktan kendını alıkoyamaz ınsan insan bedenını, bedenın kendı doğasını tanıma ve tatma etkınlığını gu- nah sayandınsel dogmaların tersıne,'gunah' takı gızlı "sevabı' ortaya çıkanp ışıklar ıçınde saçar onumuze Işte, 9 Ekım 1993'te Ankara'da Hıpodrom alanında, Ankara'nınbaşkentoluşununvecumhurıyetınkuruluşu- nun 70 yıldonumu çerçevesınde, Gürer Aykal yonetı- mındekı Cumhurbaşkanlığı Senfonı Orkestrası'nın usta- lıkla seslendırdığı bulaık şarkılan dınlerken, o coşkun yaşama sevıncını bınlerce Ankaralı olarak bız de duy- duk Guz'un saçlarını tararken gıderayak yaz Frıgya baha- r/nı konuk ettık bır gunluğune başkentte Orpheus un gızemlı çalgısının eşlığınde Bakhalarla dans ettık " /Sevm genç erkekler l sevılecek kadınlan I Aşk cesa- retlendırır sızlerı I ve yuceltır şerefınızı I " dedık ma- nastırdan kaçan yaşama susamış rahıbelerle Ve Mı- das ın Gordıon'dakı gızlı mahzenlerınden gelen bın yıl- lık şaraplarla esrıdık Ama, "kızaran kuğu"nun acıklı şarkısı da yureğımızı sızlattı Sevıncı ve elemı bırlıkte tattık Bır yandan yurtıçınde laıklığe ve cumhurıyete saldırı- ların yoğunlaştığı, bır yandan yurtdışında ozellıkle Al- manya da Turklere karşı Neonazı saldırılarının arttığı şu gunlerde, Carmına Burana'nın Ankara'da seslendırıl- mesı çok anlamlı oldu Elbette herhangı bır yanıt ya da karşılık olsun dıye sunulmadı bu konser, ama hem laık- lık ve cumhunyet duşmanlarına hem de ırkçılara karşı kendılığınden bır yanıt verılmış oldu 'Çağdaş uygarlık duzeyme ulaşmak' ısteyen Mustafa Kemal'ın halkına da ancak bu yaraşırdı Konser başlamadan Kultur Bakanlığı adına kısa bır teşekkur konuşması yapan Kultur Bakanlığı Musteşarı Sayın Emre Kongar'tn, "çokseslı muzığe sahıp çıkan tek Islam ulkesı oluşumuzu, ' laıklık ve Ataturk"u vur- gulayan sozlerını bınlerce Ankaralıyla bırlıkte alkışlar- ken başımı bıraz yana çevırıp, ışıklar ıçındekı Ankara Kalesı'ne şoyle bır baktım Goğe atılırken taş kesılmış çrft başlı bır Hıtıt kartalı gıbı selamlıyordu, Rasattepe den Hıpodrom'dakı konserı gulumseyerek ızleyen Gazı Paşa'yı TARTIŞMA SERVER TANILLI DÜNYAYI DEĞİŞTİREN ON YIL 230 sayfa < 50 000 TL DEVLET VE DEMOKRASİ 480 sayfa- 120 000 TL İSLAM ÇAĞIMIZA YANIT VEREBİLİR Mİ? 268 sayfa / 50 000 TL FRANSIZ DEVRİMİ'NDEN PORTRELER 278say'a 50 000 TL NASIL BİR DEMOKRASİ İSTİYORUZ? 222 sayfa 40 000 TL YÜZYILLARIN GERÇEĞİ VE MİRASIII 640 sayfa 120 000 TL cemri} yoyıneviV/ Kuaıkpofmobopı bekSokoğıNall 90060 Tobfr st fel 243 053C 2432C23• Foks 244 1533 HUKUKSUZ DEMOKRASİ HalitÇelenk 3 bası 10 000 (KD\ ıçınde) Çağdaş YaMidarı Turkoca%ıLadfy-41Cagaloğlu-lstanbul Ödemeb göndenlmez Devlet, kaçak inşaat yapmıyor mu? 2 7 Arabk 1992 Pazar gunku gazetelcnn bazılanndaANKA ajansının gecüğı kısa bır haber yer aldı Haberde Devtet Bakanı Say ın Ekrem Ceyhun un "Turkije'de her vd 1500 camınin ıbadete açddığı; camilerde 62 bin 567 ımam hatip mezunu. 10 bin 546 müezzin çabştığı, ancak bunların yetmediği, 93 v ılında yeni kadro isteneceği, halen kadrosu buhınmay an 5 bın camı bulunduğu vb." şeklındekı açıklamasıyeralıyordu Bızım açımızdan bu açıklamayı ılgınç kılan, her yıl ıbadele açılan camı sayısıdır Enüstduzeyde bır>etkılının verdığı hervıl 1500 camınin ıbadete açıldığı bılgısı. kanımızca tartışılmayacak doğruluktadır Ve >ıne buyuk oranda yenı yapılar anlamına gelmektedır Zıra camı, başka amaçlı bır yapının tadılatı ıle sağlanamayacak ozgulluğu çok yuksekbıryapıtıpıdır Yanı Sayın Bakan'ın açıklamasından yola çıkarak Törkiye'de her yıl 1500 yenı camı yapılarak hızmete açılıyor dıyebıhnz Oysa bu durum, konuyu az çok bılenlenn dıkkaünı çeİctığını umduğumuz bır paradoksu sergılemektedır aynı zamanda Zıra Devlet tstatistik Enstitusü nun "'Bina tnşaatı İstatistikleri"'ne bır goz auldığnda. saynlar arasındakı uçurum açıkça gorulecektır DİE, bu venlen yerel yönetımlerden toplamaktadır Venı yapı ya da tadılat ıçın venlen yapı ruhsatı, yanı inşaat ızın belgelen ıle bıten yapılar ıçın ıskan. yanı kullanma ıznı veren belgelenn bırer orneğı, yerel yonetımlerce DIE"ne gondenlmektedır Belkıbu bılgı aktanmlannda ufak tefek aksamalar olmaktadır Ama bılebıldığımız kadanyla bu ışleyış, oldukça gebşkın düzeyde surmektedır Böylesı bır çahşma sonucu hazırlanan DÎE'nun "1990-Bina tnşaatı lsUtistikleri"negore 1985 te 78 adet, 1986'dal35,1987'del37. 1988- del36,1989'dal74, 1990'da 132 adet dınsel yapının yapımına t aşlanmak uzere ızın abnmış ve oıldınm yapılmıştır Yıne aynı kaynaktan, bu yıllarda tamamlanarak kullanıma açılan, yanı ıskan ıznı abnan dınsel yapılann sayilannın 1985'te 10,1986'da 20,198Tde21,1988'de33, 1989'da47.1990'da 29 olduğu oğrenılmektedır Ebmızde 1991 ve 1992 ıstatıstıklen henuz yoktur Ancak 6 yılbk venlerden yola çıkarak, buyuk bır sapma ya da sıçrama olmayacağı söylenebilır Şımdı, Sayın Bakan'ın verdığı yılbk 1500 camı sayısı ıle DİE nun. dınsel yapılar genel haşlığı altında topladığı. camı ıle bırlıkte belkı ımam evını. belkı bbseyı bıle kapsayan ve en çoğu 174 olan ınşaata başlama ruhsat sayısmı, yasal olarak yapının kullanılabılmesı ıçın alınması zorunlu olan, en çoğu yılda 47 adet ıskan abnmış dınsel yapıyı yan yana duşundüğumuzde ne sonuca varacağız 7 Kanımızca cikanlabılecek ılk sonuç, "De> let, kaçak inşaat > apıyor" y a da "Devlet, kaçak inşaedilen>apdan kullanıy or-kıillandutıyor" olacakûr sorumluluğunu bu kurumlarda çalışan mımar-muhendıslenn ustlenebılmesıdır Kıbu durumda bıle yapılacak ınşaatın ımar durumuna uyması,avan projenın yerel yonetıme onaylatılması, fennı mesulıyetı kurumun ustlendığının belgelenmesı ve bunlann hepsının yerel yonetıme bıldınlmesı kullanma ıznının yıne buradan alınması gerekmektedır Oysafıılı durum boy le olmadığı ıçın 47 ıle 1500 gıbı bırbınnemertebe olarak bıle yakın olmayan sayılar ortaya çıkabılmektedır Belkı "Canım. ne olacak v anı; neticede yapılmış olması önemli değil mı, ru>e gereksız burokrasi savunuculuğu yapıh) or?" duşuncesı akıllara gelebıbr Belkı zaten bu tarz duşunce egemen olduğu ıçın sonuçlar boyle olmaktadır Öncehkle "çifte standart" taşıyan bu yaklaşımlardan kuşaklann yaşam olanaklannı, çevrelennı etkıleyecek nıtelıktedır Aynca Türkıye'de "imar affı" uygulamak doğal afetlen, ozellıkle depremı gözardı etmek. vatandaşlann yaşamını nske atmak anlamını taşımaktadır Camılergıbı ozelbk arzeden taşıyıcı sıstem tasanmının bılınçlı yapılması zorunlu olan, halkın toplu halde bulunduğu bır yapı turünun plansız, projesız, ehıl olmayan kışılerce rastgele y apılması "ha> ır işi" olamaz Vatandaşa saygısızlık ve >aşamını tehlıkeye atmak anlamına gelır Yıne hızla tükenen kent arazilennın rastgele kullanımına goz vummak, herhalde acıklanması gıderek guçleşen bır sorumsuzluktur Ve bunlan devlet yapıyorsa yurttaşlar ruye yasaya saygı PENCERE Zıra yasal platformda kalınsa ıdı, sonucun boyle olmaması gerekırdı 3194sayıblmar Yasası'na gore ısterozelsektor kuruluşlan kışıler, ısterse kamu kurum \ e kunıluşlan olsun, yapacaklan her çeşıt inşaat ıçın yerel yönetımlerden bıldınmde bulunarak ızın aimak zorundadır Yapılmak ıstenen ınşaatın planda tanımlanan ımar koşullanna uygun olması mıman statık-betonarme tesısatvbnın projelendınlerek onay latılması bu projelerle bırlıkte uygulamanın da yasaya gore ehıl kışılerce >anımımarve muhendıslerce yapılması \ e denetlenmesı zorunludur Kamu kurum ve kuruluşlan ıçın tanınan tek ayncalık uygulama projelennın bu konuda vetkılendınlmı^ (örneğın Bayındırlık ve Iskan Mudurluğu) kurumlarda onay latılabılmesı ve yapım hem kışıler olarak. hem de devlet örgutlen olarak, artık hızla kurtulmalıyız Yasayı çıkaran yonetım çıkardığı yasa>a kendısı uymuyorsa, vatandaşlann uymasmı ancak "zor"kullanarak sağlavabılecektır "Zor"da gunumuzde sureklı olamayacağınagore vasadelık deşık olmakta. ustelık devletın onculuğunde delık deşık olmaktadır Artık gormezlıkten gelıneme\en kentleşme sorunlan karşısında sozde onlemler alınmaya çalışılırken cumhun>ettanhı bovunca "imar afları"nın peşpeşe çıkanldığı da dnımsanmaktadır "ArTetmek büyüklüğün şanındandır" duşuncesı bu alanda geçerlı olamaz Zıra afiedılen şey. yanı kaçak yapılaşma aftedenlenn >etkısının çok ustünde. onlann > aşam suresı sonrası gelecek duysun kı 9 Alt katına dukkan der üstune lokal. en ustüne mescıt-camı. yapar kaçak ınşaatı, hem kendı kazanır, hem mahallesıne hayır ışı yapmış olur Devlet de buraya kadrolu ımam atar, sıstem çalışır Herkes memnun. ışler y ürur gıder' Sanılmasın kı yalnızca dını yapılar ıçın durum boyle Merkezı yonetıme bağb tum kuruluşlar ve hatta y erel vonetımler benzer şev len vapmaktadır Asken bolgelerde yapılan ınşaatlar, okullarvb Burada sadece konuva okurlann ve ılgıblenn dıkkatmı çekmek amaçlanmıştır Yerel \onetirrun yetkılendınlmesı ve çıfte standartın terk edılmesı çerçevesınde tartışmanın surmesınıdılenm A. Solmaz Marşan İnş. Mûh. Ehımlu Dağı yaylalan ve erozyon C umhunyet 2'nın arka sayfasında bırdoğatutkunu olduğu her satınndan anlaşüan Ahmet Arpad'ın yazısını büyük bır beğenı ve zevkle okudum Çok güzel yakın çekım ıkı resmının yanında baskı nedenıyle bozuk çıkmış Dumlu Dağı'nm zırvesını gosteren resım, bazı şeylere tek boyutla bakan ve yok oluşu görmeyen, doğa sevgısı ıle dopdolu yazara bır şeylen haürlatmak gereküğını düşundurdu bana Sayın Arpad'ın çektığı resımler ıçensınde. emınım kıl çadırlar yanında yer alan koyunlar ve bu güzehm yaylaktan çeşıth omeklerdevardır Çokyoğun oüatma nedenı ıle yok olan ve şıddetb erozyon etkısı ıle ust toprağımn buyuk bolümunu yıtıren Dumlu Dağı'nda şu anda en hakım bıtkı, çoban yastığı olarak yerel ısımle ısımlendınlen gevenler kalmıştır Yayladakı otlar, tohum tutmay a fırsat bulamadan goçerler tarafmdan geünlen koyunlarca gece ve gündüz tuketıbnektedır Buda ozeüıkle ılkbaharda mayıs, hazıran aylannda yağan kısa süreb yağmurlarda Güngörmez ve Yeşıldere koylennı basan sel sulannda kendını gostermektedır Yurdumuzun tumünde etkıb olan toprağın taşınması olgusu, gerek aydınlanmızca, gerekse halkımızca yetennce addıye alınmamaktadır Ozelbkle oluşumunu tamamlamamış genç dağlardakı topraklar, jeolojık yapılan nedenı ıle aşınmaya ve taşınmaya çok musaıtür Bıngol, Erzurum, Muş yaylalanndan getınlen goçer hayvanlar, yurdumuzun su kaynaklannın yok oluşuna zemın hazırlamaktadır Konunun çözumü mera ve yaylak kıralanmalannın bır ıkı yıl planlanması ıle çozulebılecekür Özelhkle yaylaya cıkış zamanını, otlann tohumlannı döktuğu temmuz ayı sonlanna ertelenebıbrse toprak aşınım ve taşınmasının bır olçude onüne geçılebılecektır Sayın Arpad, doğa gezılennde konunun bu yonüne dıkkat çekebüırse. ulkemızı buyuk boyutlarda tehdıt eden erozyon canavan ıle savaşımda doğa tutkunlanna buyük hızmet vermış olacakûr Yurdumuzu belkı de enflasyon ve terör tehdıdınden daha onemlı ölçude etkıleyen bu tehbkenın, ne yazık kı bu ışle uğraşanlar da dahıl olmak üzere, hıçbır aydınımız farkında değıl Ozellıkle ıçme suyu kaynaklannın hızla kırlenmesı, azalması, mera ve yaylaklann bıhnçsız kullanımı sonucu kendını göstermektedır Mahir Keskin Or.Yuk.Moi. Orman Bölge Müd. / Erzurum Uyamrken Uyutubnak fetenen KürL.Osmanlı Imparatorluğu nda ulusal uyanış once Bal- kanlar'dakı halklarda uç vermış Çunku Hınstıyan toplumların Avrupa ıle daha yakın ılışkılerı var, 1789 Devrımfnın fikırlerı çevreye yayılıyor, Sırp, Yunan, Bulgar derken Anadolu'dakı Ermenı'de mıilıyetçılık bılıncı ayrılıkçılık sıyasetını korukluyor Musluman daha uykuda 20 ncı yuzyılın başında Turk de Turk olduğunu aynm- samaya başlıyor Imparatorlukta Turkçuluk, boluculukle eşanlamlı Ne var kı onune geçılemez bır tarıhsel gelışme yaşa- nıyor, bu yolda suçlu aramak nafıle Kapıtalıst gelışme surecınde, ınsanın kul kımlığınden bıreye dönuşumü, ıster ıstemez ulusal kulturün arayışı ıçınde gerçekleşır Kışı daha once bır ummetın uyesıdır, dınsel bıhnçte benlığı erımıştır, ama, surgıt boyle yaşa- yamaz, ılle de uyanış sırası ona gelecek, gozlerını aça- cak Anadolu'da Kurtlerın uyanışı gecıkmış, ama doğal bır evrımın sonucu sayılmalı Ulkede kapıtalıst gelışme hızlandıkça Kurt de gerçek kımlığıyle sıyasal yaşama katılmak bılıncını kazanacak, oysa eskıden boyle değıldı • 1950 den sonra Doğu ıllerı parlamentoya halkın ger- çek temsılcılermı gonderemedı Kurt ağaları parlamentoda halkın komısyoncuiuğunu yaptılar Doğu Anadolu seçmenı aşıretınınreısınıMeclı- se gonderdı Feodal ılışkılerı korumak, parlamentodakı Kurt mılletvekılı ıçın hayat memat sorunu sayılıyordu, halk bır uyanırsa ışı bıterdı O donemde halkın uyanması ıçın çalışan solcular komunıst ve Kurtcu sayılarak damgalandılar Ama parlamentoya gıden yollar tıkalı kaldıkça terore gıden yollar doşenıyordu 12 Eylul'de ışkenceyı kurumlaştıran Dıyarbakır Hapıs- hanesı, PKK'nın temellerını atan bır okul ışlevı gordu, Bekaa Vadısı'ndekı PKK kamplarından daha çok şıdde- te yatırım yaptı, demokratık yollar kesıldıkçe, sılahlı ey- lemden gayrı yontem olmadığı yolundakı tezler ağır bastı • Kurt aydınlarında ulusal bılınç ıster ıstemez gelışıyor halka da yansıyor Bu, tarıhsel gelışmenın doğal evrımı sayılmalı Sırp'ta Turk'te Fransız'da Ermenı de Yu- nan da, Arap'ta ve başkalarında aynı uyanış yaşanmadı mı? Turkıye'nın seçtığı kapıtalıst gelışme yolunda, bu ol- gu, kaçınılmaz bır sonuçtur 1960larda sosyalıstler, Turk ve Kurt emekçılerını sı- nıfsal bılınçle bırleşmeye çağırdıkları zaman kıyamet kopmuştu, ama Anadolu da barışın ve demokrasının çağdaş yolu, bu bırlık ve beraberlıkte doşenecektı Pekı, demokrasıyı Batı dakı gıbı 'emek-sermaye he- saplaşması na oturtmak ısteyen sol ve sosyalıst akımla- rı engelleyenler, Turkıye nın parçalanıp bolunmesıne yatırım yaptıklarını bılıyorlar mıydı'? Kımbılır? Bugun etnık çelışkı bırıncı sıraya oturmuştur, emekçı- nınsesısoluğukısıldı , , ,,,,,^,1 , • ' " •>. > î" ,fl Oi "TurklerKurtlerı somuruyorlar' yada ' TCsomorgecı devlettır" gıbı bılımsel temelden yoksun tezler, sınıfsal çelışkıyı gerıye ıtıp Anadolu dakı halkları bırbırıne kırdır- mak ışlevını goruyor Anadolu'da somuru çarkını durduracak ve emperya- lızmın oyunlarını bozacak tek guç emekçı halk kıtlelerı- nın bu yolda bırleşmelerıdır Yoksul Kurt ve Turk emek- çılerını bırbırıne boğazlatan her sıyaset, emperyalızmtn ekmeğıne yağ surer Evet Kurt uyanıyor kımhğını arıyor, ama, 2000 yılına yaklaşırken Kürt, mıkromıllıyetçılığın bağnazlığına kapı- lırsa, buna uyanış dıyebılır mıyız? YAYINLARI HILMIYAVUZ GULUN USTASI YOKTUR toplu şıırler 1 43 000 hra ERGUVAN SOZLER toplu şıırler 2 / 51 000 lıra "Hılmı Yavuz, şıınmıze yepyenı bır duyarlıkla gırdı Bır daha çıkmamak uzeı e (Oktay Akbal) Hılmı Yavuz, şıııleıını sevdığım, ılgıyle ızledığım bır şaıı, şunnı bılınçle yazaı, bunun ıçın de ne yaptığmı bılen bıı şan " (Fethı Nacı) Kıskançhk duysam Hılmı'ye duyardım Şıır denılen gızlı varlığı bulan, bıçımle ıçenğın kutsal bırleşmesını gerçekleştıren bu buyuk şaır, artık gençlık yülann- dan uzaklaşıyor, ama olumsuzluğu de sırtlamış gıdı- yor." (Cahıt Kulebı) CAN YAYINLARI/BâbıâlıCad No 19KatZ 34410 Cagaloglu, IsUnbul ZerrinVardai 1971-.... NevinOluk 1969-.... Trafik kazasında kaybettığımız ıkı canımızı saygıyla aruvoruz Tüm Devrimci ve Demokrat arkadaşlan adına Ercüment Şahin Çenatoğlu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear