Catalog

19EKİM1993SALI CUMHURtYET SAYFA DUNYADAN Doksanlıyıllannen kanlıiç savaşı 1 975'ten beri bağımsız olan eski Poıtekiz kolonisi Angola, dok- şanlann en kanlı savaşını yaşı- yor. Ülkenin büyük bir bölümünü kontrol eden Unita kuvvetleriyle hükiimet kuvvetleri arasındaki bu kanü savaş sırasında resmi kaynak- larda sadece 2 bin olarak belirtilen ölü sayısının aslında 15 binı buldu- ğu belirtiliyor. Bunun yanı sıra ülke- de üç tnilyon insan açlıktan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Savaşın en hızlı ve kanlı geçtiği yer, Unita birliklerinin çevresini ay- lardır kuşatüğı Huambo kentı. Kent, Unita birlikJerinin eline geçe- ne kadar binlerce msan yaşamını kaybetti. Bunlann arasında askerler kadar sivıllerde bulunuyordu. Huambo kentinde savaş 9 ocakta başladı, 7 martta bıtti. Kentteki po- lis ve asker sayısı 3 bin kadardı. Buna karşıhk Unita'nın kuvvetleri 10 bin askerden oluşuyordu. Ay- lardır süren savaş boyunca 2 binden fazla sivilin kentten kaçu, ama kaçının hayatta kaldıgı bilinmiyor. Savaşın başlamasından iki ay sonra kentin kuzey mahalleleri Uni- ta birliklerinin eline geçti. Şu anda, Huambo'nun çevresindeki kentle- nn ve kasabalann tümü Unita'nın yönetıminde bulunuyor. Demıryolu üzerinde stratejik bir konuma sahip olan Huambo'da ya- şananlar, Beyrut'tan ya da Sarav- bosna'dan çok daha kötü. Kent tü- müyle yıkılmış. birkaç bina hala ayakta kalmak için savaşım veriyor. Bu binalar arasında hükümet kuv- vetlerinin elinde bulunan hükûmet Huambo -i UNITA'mn I karargahı ^ i ^ Ond|ivag| Hükümetin kontrolünde Hükvmetin kontrolünde, ancak * UNİTA tarafından kuşatılı UNİTA nın kontrolünde Kaynak. BM sarayı, polis okulu ve silahlı kuvvet- ler binası var. Kentin en yüksek bi- nası olan hava kuvvetleri binası bir gözcü kulesi işlevi görüyor. Gözcü- ler en küçük bir hareket gördükle- rinde ateşe başlıyor. Hemen ardın- dan Unitalar cevap veriyor. Kentin üçte ikisini kontrol alüna alan Unita kuvvetleri yayümasını sürdürüyor. Güçleri tükenmiş, mo- ralleri bozulmuş askerlerle karşıla- şacaklan düşüncesiyle korkusuzca ilerlıyorlar. Ama sonuç hiç de onla- nn beklediği gibi olmuyor. Asker- ler, ıletişim mnasını ve televizyon t»- nasını dünyanın en değerli şeyiymiş gjbi koruyor. Askerlerin bu morali ve gûcü yerin altındaki birbirine bağlı galerilerde gizli. Bu yeraltı ga- lennde saşırücı bovutlarda ceohane ve yıyecek stoku var. Kentin ele geçırilmesi için toplu bır saldın yeterli. Ama Unita Gcnel- kurmay Başkanı General Ben-Ben bunun için hıç acele etmiyor "Çün- kü Huambo eninde sonunda düşecek. Eğer bundan emin olmasam saldır- mak için bir an bile bekkmem" dı- yor. General Ben-üen ıçın bu zafer bü- yük önem taşıyof. Kentin ele geçiril- mesiyle generel prestijini sağlamlaş- üracak, askerlerim sakinleştirecek ve iki av önce Luanda'da katlcdilen Unita görevlilerinin ve yanlılannm intikamı alınacak. General aynca 1976'da amcası Savimbi'nin küçük düşürülmesinin inükamını da alacak. Bağımsızlık için yapılan savaşta birlikte olan Unita'nın ve MPLA'nm, bağımsız- bk sonrasında yollan aynlmıştı. Huambo'ya yerleşen Savimbi, 1976'da MPLA'nm bırliklerince ya- kalanmış ve güneye hala dünyanın bir ucu olarak nitelendinlen çorak bir bölgeye sürgüne gönderilmişti. İdamsız dünya ıızak bir düş Geçen yıl 35 ülkede 1708 tutuklu idam edildi. Bu idamlann dörtte üçü Çin'de ve lran'da yapıldı. NATO üyeleri içinde, idam cezasını düzenli olarak uygulayan iki ülkeden biri Türkiye, öteki ABD. Çin'de geçen ocak ayında 1079 tutuklu idam edildi. Bu yılın ilk dört ayında Suudi Arabistan'da yarısı uyuşturucu kaçakçılığmdan hapsedilen 40 tutukhınun başı halkın önünde kesildi. Amerika Birleşik Devletleri'nde bu yıl içinde 23 ölüm ce- zası infaz edildi. ABD, NATO üyeleri içinde düzenli olarak idam cezası uygulayan iki ülkeden birisi. öteki ülke ise Türk- iye. Ölüm cezası, bütün dunyada karşıüan ve savunuculan ara- sında hararetli tartışmalara neden olan ve gündemden bir türlü uzaklaştırılamayan bir konu. Merkezi Londra'da bulunan ve tutukluların haklarını sa- vunan Uluslararası Af Örgütü'ne göre, bu idamlann dörtte üçü İran ve Çin'de infaz edildi. Sayıın bu yıl daha kabank olması bekleniyor. Uluslararası Af örgütü'nun ABD'deki Genel Müdürü Curt Goering "Üstelik, bunlar yalnızca haberimiz olaı idamlar" diyor ve ekliyor: "Gerçek sayı, bunun çok çok üs- liinde." Bununla birlikte geçen iki yıl içerisinde, olüm cezasını, or- tadan kaldıran ya da kısıtlamalar getiren (yasal olarak ya da uygulamada) ülkeler listesine, altı ülke daha katıldı. Iis- tede şiradi 87 ulke >er alıyor. Vunanlılar, kötü haber getiren ulaklan öldürürlerdi. Ba- billilerde sulandırılmış içki satmamn cezası ulumdii. Pers- ler, yanlışlıkla kralın tahtına oturanları idam ederdi. 1600'lü yıllarda Massacbusetta Körfezi kolonisi'nde, bii- yücülük, yalancı tanıklık, putperestlik, zina suçlan ölüm ce- zasına çarptınldı. Ingiltere'de 1780 yüında 350 kişi idam edUdi. Irak'ta 1992 yüında düzinelerce tüccann, karaborsa sa- tışlar yüzünden idam edildiği soyleniyor. İdam cezası uzunca bir süre halkın gözleri onünde gercek- leştirildi. Tutuklular, meydana toplanan izleyicilerin gözii öniiade kazıga çakıldı, taşa tutuldu, yakıldı, boğuldu, ka- falan ezildi. Günümüzde idam cezaları daha sessiz infaz ediliyor. En yaygın yöntemler arasında, 86 ulkede uvgulanan idam raan- gası ve 76 ülkede uvgulanan, asılarak idam >er alıyor. Yedi ülkede hâlâ tutuklulann kafası uçunıluyor ve diğer yedi ül- kede de tutuklular, ölene kadar taşa tutuluyor. Tutuklulan öldürmenin daha "insanca" uç yolu (elektrikli sandalye, gaz odası ve şınngayla ölum) ABD'de uygulanıyor. İdamlar larihi boyunca adı e çok bilinen yontem ise Fransız Devrimi sırasında balta ve kıhçların yerine kullamlmaya baş- lanan giyotin. Giyotin hem daha az vahşi, hem de daha de- mokratikti. Giyotinden önce soyluların başı kılıçla kesilir, halktan olanlar ise asılırdı. Fransa'mn 1981'de ölüm cezasımn kaldınlması ya da kı- sıtlanmasına öteki Batı Avrupa ülkelerine katılmasıyla gi- yotin idam edilmiş oldu. Ölüm cezasımn kaldınlmasına yönelik ilk adımlar 1893'te Venezuella'mn idam cezasını kaJdırmasıyla ortaya çıktı. Ve- nezüeüa'ya bir asır sonra İS ülke daha katıldı. Ölüm cezasımn kaldınlmasmı isteyen hareketin sesi ise ge- çen otuz yıl içinde duyulmaya başladı. Kendi ülkesinde ölüm cezasına son verilmesi için çalışmalar yürüten Fransa'nm eski adalet bakanlanndan Robert Badinter, "Elimizde bir hari- ta alıp ölüm cezası uygulayan ülkeleri kırmızıya, cezayı kaJ- dıranlan beyaza boyayın. Göreceksiniz, birkaçı dışında cezanın kaldınldığı ülkeler, aynı zamanda özgür olan ülkelerdir" diyor. Herhalde bu istisnalann en çok bilineni, 36 eyaletinin ölüm cezası uyguladığı ABD'dir. ABD'de ölüm cezaları ile ilgili bir dosya hazırlayan, Alabama eyaletinden Watt Espy, 1608'de kurulan Plymouth Kolonisi'nden bu yana toplam 18444 yasal idam cezası uygulandığını, ancak gerçek sayı- nın bunun ustünde olduğunu söylüyor. Merkezi Washington'da bulunan Ölüm Cezaları Enfor- masyon Merkezi'ne göre, ölüm cezaları 1930'larda donık noktasına ulaştı. Bu dönemde her yıl ortalama 167 kişi idam edildi ve 1935 yılında 199 idamla rekor sayıya ulaşıldı. Ikinci Dünya Savaşı'mn sona ermesiyle ABD'de gerek idam cezalannın sayısında, gerek halkın desteğinde önemli bir duşüş görüldü. Anayasa Mahkemesi 1972 yılında jüri he- yetlerinin keyfi olarak idam cezasına karar verdiğini ve bu- nun anayasaya aykırı olduğunu söylüyordu. Ancak dört yıl sonra Yüksek Mahkeme idam cezası için tekrar yol actı, idamlann geciktirilmesini sağlayan yasal en- gelleri temizledi. Merkeze göre o günden beri 103'ü güney eyaletlerinde ol- mak üzere ABD'de 211 kişi idam edildi. Kamuoyunun konuyla ilgili tepkisine gelince, son araştır- malar Amerikalılann yüzde 80'inin cinayet suçu için ölüm cezasından yana olduğunu gösteriyor. Ölüm cezasına daha çok ABD dışında karşı çıkıhyor. Or- tak Pazar'ın yasama organı görevindeki Avrupa Parlamen- tosu, ölüm cezasına karşı harekete geçilmesi için çağnda bulundu. Kültür • Sanat Bix STEVEN SODERBERGH Filmi KAFKAJEREMY1R0NS • ÎHERESA RLSSEL Yalnır Beyoğtu Sinemosmda (25132 40) . 12.15-14,30-16.45-19-00-21.15 tarih topjum KÜLTÜR GEZİLERİ BUDAPEŞTE - PRAG 5/13 KASIM 1 993 Tur Lideri: FARUK PEKİN ÇINARCIK • TEŞVİKİYE KÖYÜ YÜRÜYÜŞU 23 EKİM 1993 Cumortesi Doç.Dr. KUVVET LORDOĞLU POYRAZKÖY - ANADOLU KAVAĞI YÜRÜYÜŞU 13 KASIM 1993 Cumartesi Doç Dr KUVVET LORDOĞLU İSTANBUL'DA MİMAR SİNAN YAP1LARI 25 ARALIK 1993 Pazar Dr.SUPHI SAATÇI FEST SEYAHAT ACENTASI Tel: 258 25 89-258 25 73 KARYA SINEMASI 542 11 72 Sınema Tiyatro Gösteri 232 64 26 • 230 21 87 Yıllar •SOMMERSBY" 12.00-14.15-16.30-18 45-21.00 A k b a n k K ü l t ü r S ı n ı l E g i t i m M e r k e ı i AKSANAT G U M E R İ EKİM 1 9 9 3 SEBGİ "KENAN EVREN RESİM SERCtSİ" 6 - 23 Ekim 1993 tarihlen arasında Pazar, Pazartesi ve Bayrsun gimleri hariç heıgtto 11 00 -19 00 arası gezüebilir. GCNLfJK E T K İ M İ K L E » 20 EKİM 1 9 9 3 . ÇARŞAMBA Saat: 18.00 Söyleşi: İpek Volu" Konuşmacı: Prof. Ataman Demir 21 EKİM 1 9 9 3 , PERŞEMBE Saai: 18.00 (52 dakika) Laser-disc toı büyük ekraflda Konser: J^. BACH "Brandenburg Konçertolan" (Harooncourt) 22 EKİM 1 9 9 3 . CÜM* Saat: 18.00 (60 dakika) Yideo dan büyük eknoda Caz: "BenWebsteı" 23 EKİM 1 9 9 3 . CL'MARTESİ SaaJ. 15.00 (55 dakika) Laser-<iıs£ ten büyük ekranda Bale . PROKOFIEV "Senfooi No. 1" (Toronto Dass rıyatroso) 26 EKİM 1993. SALI Saat 18 00 (72 dakika) Laser-dısc ten büyük ekranda Konser: MAHLER "Senfoni No. 5" (Solti) 27 EKİM 1 9 9 3 , ÇARŞAMBA Saal l"30 (126 dakika) Video'dan büyük ekranda Film "ROMEOANDJUUET " (lngilizce Orijinal) Yön: George Cukor STÜDYO VE ATÖLYELER Resiffl Atolvesi'nde Eıtnğnıl Ateş Özgün Baskı Atötyesi'nde Tüla) Tura. Hüseyin Bilişik El Vipum Kağıt Remzi Köklü Bale Stıidyosu nda tstaıbuiDevtaOpeıaueBaksr, "Sisyphos Bale Company", Minar Sinan l nhersnei MudemDuiBüreaDalı öad çahşmafar yapnaktadriar. .AKBA.NK 3 LU5lARWVa CAZ FESTtVALlran AKSA.\Ar a ver alacak seatbn ıçm bJafer AİCAMTla 60000TLden santıcaiaır Bte satt^amcb \kkan w ı-Kan saluplenne % 50 ındınm uyguknacaknr Verier oumarasıdır Heüvılin geün Akbank ın öğrenim bursbn ıçm loıllaralaaknr AKSA.WtiM soğtanaMUr. AKSAMAT Btyaffm -tsttmlml TeL0(2W2f2}500-01 (B AKBANK T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞIDEVLET TİYATROIARI I <& İSTANBUL DEVLET TİYATROSU AKM BUYUK SALON 251 56 00/254 Cml 21 00, Pozor: 14.00,19 00 KASSANDRA Yozon Yöneten Ç«wiran Möıik DonsTosonmı SahneTasanmı Giysi Tosanmı l^ılc Tasanmı Oynoyonlor : Stelio FIORENZA : Shohroo KHERADMAND : S«rra YIIMAZ - HÜR YUMER : Mouriıio GABRİEU : Şilvana BARBAR1NI : İst. Deviet fıyalrosu Yaptrm : Serpil TEZCAN :UgoVtGNCHA : Tütn ORAL, Nurinsa YILDIRIM, Gönen BOZBEY, Şchm ÇELİK, Sevol GÖKCE, Rüfhan ÇAL1ŞKUR, Meral GÖKDENİZ, Simay TUNA, Deniz AKH, Ö d « m GÜVEÜ 23-24 Ekin torilıİMİıde İSTİKİAl CAD. NO: 140 Tü: 25118 65-64 FAJL 244 43 27 Ferhan Şensoy . ^ İ ^ U û i t ' l i B FERHANGI ŞEYLER (AR$AIUA-KRSEMBE 21.00 Ferhan Şen$oy'qp GÜLE GULE GODOT CUMA 21.00 Fert\çn Şensoy.'un KOHNE BIZANS OPERASI Müıik : Fikret Kızılok CTESİl5.30-21.00 PAIAR 15.30 Kültür Bakanlığı Kofkılanyla AKM ODA TIYATROSU 251 56 00/254 Solı, Çaf.Ptr.Cum 1900 Oesi 1500/19.00 - Pozar 1500 GİZLİ OTURUM Yoıon Yöneten Çeviren Müıik Sohne Tosanmı Giysi Tasanmı Isi Tasanmı Dramahjrg Oynoyonlor : Jeon Poul SARTRE : Stelio FIORENZA :OktoyAKBAL : Mourizio GABRİEU : Şlelio FIORENZA : İst. Deviet Tryotrosu Yapımı :UgoVIONO{A : Esen ÇAMUR0AN : Gvon CANOVA, Ovra ŞİPAİ, Ayda AKSR, Orhon TETIKCAN 19,20,21,22,23,24 Ekim tarihleriıde KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ: 348 40 50 YASEMIN YALÇIN Ayrıca Bitet Satış Vakkoramo Taksim: 251 15 71 Vakkorama Suadiye: 36O 9O 90 T C KÜLTÜR BAKANLIÖI istanbul deviet opera ve balesi ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ NDE 35O. OYUNYılmaz Erdoğan KADINUK BİZDE KALSINMüzikli Güldürü Yön: Metin Serezli PetyCuma: 21.15 C.^si-Pazar: 15.00-18.30 29 EKİfVl'DEN İTİBAREN Be»lk»aş YUMURCAK Sinema» • 261 Ol 91 ' A N B U . B ! L. Çoksr HAYAL YOLCULARI bale 2 perde Koreognfl ve Sahneye Koym: OYTUN TURFANOA 16Ekim, 15.30-ia 19EIÜM, M.OO'ielGato» • R. Rodgers NEŞELİ GÜNLER muzıkal 2 perde Orkestra Şetr SEHOAR YALÇIN Sahneye Koyan. ALTAN GÜNBAY 20 Ekin, 20.00'<e • $ L.Minkus DON KİŞOT bale 3 perde Koreografi ve Sahneye Koyan: VALENTIN YELCARIEV OTkestra Şefi: ELŞAD BAGIHOV 27 Ekim, 20.00 te 30 Ekim, 15.30da • J.S. Bactı UVERTÜRLER bale 1 perde Koreograti: TED BRANDSEN W.A Mozart TRIPTYCHON bale 1 perde Koreografj: RENATO ZANELLA CENNET MEKAN bafci p«rd* Koreogratl. ASHLEY PAGE 24 Ekim, 15.30'da Palnrköy Yıım Enire ü ' j Mgrkgfndc} LEYLA GENCER'E SAYGIGECESİ 18 EUa,a.00<t U. Giordano ANDREA CHENIER opera 4 perde Orkestra Şefi: NIKSA BAREZA Sahneye Koyan: YEKTA KARA 23Ekia, 15.30'<a W. A. Mozart FİGARO'NUN DÜĞÜNÜ opera 4 perde Orkestra Ş«fi: SERDAR YALÇIN Sahneye Koyan: GÜRÇIL ÇELİKTAŞ 28 Ekıa, 2O.W't> G. Rossini ROSSİNİ'Yİ SEVER MİSİNİZ? münk»g6steri2bölum Müzik Yönetmeni: AYDIN KARLIBEL Sahneye Koyan: SUMERAY ARIMAN 15-22 Ekin,19.00'<a İMkt \waMu\ bir »| ö m ». K.M. gı*«l«ınde ulı;ı ç*mattjd». Gn»T«t 2511023 25156 M (7 Ha) / ?54 İ J Ş E H İ R T İ Y A T R O L A R I 18/ 24 Ekim 1993 Harbiye M. Ertuğrul Sahnesi (240 77 20) T RICE - A. L VVEBBER EVİTA Türkçesi. Gencay GÜRÜN Yön Kenneth URMSTON (15 Ekim Paıartesı 2030 24 Ekım Pazar 15 00-20.30) • E Reşit REY - C ReşıtREY LÜKÜS HAYAT Yönelen Haldun DORMEN (20-23 Ekim) • Phılıppe GENTY DERİVES (Sürûklenme) Yöneten. Phılıppe GENTY (21-22 Ekim) CEP TIYATROSU (240 77 20) AR GURNEY AŞK MEKTUPLAR! Türkçesı Armağan ERSİN Yön HakanALTINER (19 Ekim Salı 20.30 21 Ekim Perş-22 Ekim Cuma 15 00) Kadıköy Haldun Taner Sahnesi (349 04 63) Savaş DİNÇEL MERAKLISI İÇİN ÖYLE BİR HİKAYE Yöneten: Macit KOPER (19 Ekim) • Lyle KESSLER ÇIKMAZ SOKAK ÇOCUKLARI Türkçesi Ali NEYZİ _ Yöneten Gencay GÜRÜN (20-21-22-23-24 Ekim) Fotih Resot Nuri Sahnesi (526 53 80) Haşmet ZEYBEK AYRANGEVEN Yöneten Haşmet Zeybek (19-20-21-22-23 Ekim) • MUSAHİPZADE CELAL FERMANLI DELİ HAZRETLERİ Yöneten EngınULUDAĞ (24 Ekim) GİSVE Y E R L E R İ MUnBt, TİTATRO GISnfRll*N YAMSMU VMHOROMAIUSİM, CAURU 5TRADİ «M6AZASI VI KUMOT HALDUN TtNER (MIM(2) VE HNtZ OfOtUSlFRİ İOSTNKI Ct$(dNM >. F-«Rt CAROIN NtiANl»SI MAfiAZASINDA UIIIMJKTIDIR. OyM | M İ « I : S * 20.30 - Çmfrnmba 1 S.OO-2O.ÎO P»f f. - C I K 20.30 C l . ı t 1 5.00-20.30 Pmıu: 1 S.OO-I I.ÎO Angolalılann söylediği gibi Hu- ambo'yu elinde tutan güneyi elinde tutar. Bu kentin stratejik konumu çok önemli. Bunun bilincindeki Ge- neral Ben-Ben silahlı ve eğitimli 10 bin adamıyla kenti kuşatmış du- rumda. Hükümet kuvvetlerinin uç katından fazla askere sahip bir or- duyla kenti almaya çalışan Unita'- nın en büyük gelir kaynağı ülkenin kuzeyinde çıkanlan pırlantalar. Pır- lanta ticaretinden elde edilen para- lar doğrudan Unita'ya akıyor. Or- dunun tüm gereksinimleri buradan karşılanıyor. Havan topu mermisi yağmuru al- ündaki kente, savaşın altıncı günü gelen bağımsız gazeteci VVüliam To- net'nin kamerasına yakalan görün- tüleri beumlemek neredeyse olanak- sız. Yollarda cesetler, kollar, bacak- lar, havada barut "e ölü kokusu bir- birine kanşmış. Burası ne Beyrut ne de Saraybos- na. Her ikisinden de iki kat daha kötü. Sanki cehennemin gıriş kapısı. Burada yaşananlann yansı için bile asker gönderen, banşı korumak için savaşan ülkeler ya da uluslararası örgütler Angola'ya sırtlannı dön- müş, Birleşmiş Milletler gözlerini yummuş. Her gün yüzlerce insan yaşamını kaybediyor. Kara insana gelince, onun doğa- sında kaderini zorlamak yok. Kade- rine ran olan Huambo halkı. ıçme suyu ya da yiyecek bulabılmek için Saraybosna'da olduğu gibi havan mermilerinin altında bir oraya bir buraya koşuşturmuyor. Yıkılmış kentten dışan hiçbir şey çıkmıyor, kente hiçbir şey gLrmiyor. İnsanlar binalann giriş katlanna yerleşmiş sessizce ölümü beklıyor. Açuk şid- detlice kendini hissettiriyor. Bekli- yorlar ve ölüyorlar. Çoğu düşmanlannın yüzünü bile görmeden ölüyor. Kaçmayı dene- yenleri ise ölüm yolda bekliyor. L'Evenement du Jeudi Soygun Mücevher hırsızhğı bunahmı * B ANGKOK (AA) - Tay landh bir işçinin Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi'ne ait mücevherleri çalmasıyla başlayan iki ülke arasındaki gergjnlik, Suudi Arabistân'ın artık Taylandlılar'a vize vermeyi durdurmasıyla tırmanıyor. Suudi Arabistan'ın Bangkok'taki Maslahatgüzan Muhammed Said Hoca, gazetelere yaptığı açıklamada, Tayland hükümetinin konuyla ilgili tutumundan hiç memnun olmadıklannı ve yaptınmın süreceğinı bildirdi. Sorun, 43 yaşında bir Taylandlı işçinin Suudi Arabistan'daki bir saraydan bir süre önce 20 milyon dolar (250 milyar lira) değerinde mücevher çalmasıyla başlamışu. Daha sonra Tayland'a gelen işçiyi polis yakalamış ve mücevherlerin Suudi Arabistan'a iade edildiği belirtilmışti. Ancak Suudi Arabistan yetkilileri, mücevherlerin ucuz taklitlerinin verildığini bildirerek durumu protestoetmişlerdi. Birsöylentiye göre. Suudi mücevherlenni. şimdi onlara el koyan yüksek düzeyde polis yetkililerinin eşleri takıyor. Suudi vizesinin askıya ahnmasıyla Taylandhlann işci pazannı kaybedebilecekleri belirtiliyor. Yunanlstan Seçimleriçin 390 milyarlira harcandı A TİNA (AA) - Yunan siyasi parti ve milletvekili adaylannın lOekimde yapılan erİcen genel secimlerle ilgili kitle haberleşme araçlanndaki reklam harcamalan 390 milyar lira (7.8 milyar drahmi) oldu. Nielsen Piyasa Araştırmalan Şirketı tarafından yapılan açıklamaya göre, seçimlerin galibi PASOK, gazete, dergi, radyo ve tekvizyondaki reklam propagandasına 145, seçimlerin mağlubu Yeni Demokrasi Partisi (YDP) ise 165 milyon liratıarcadı. Parlamentodaki üçüncü büyük siyasi parti konumuna gelen Siyasi Bahar Partisi (SBP) de 21 milyar lira harcadı. Sol Ittifak Partisi, 56 milyar liralık reklam harcaması yaptığı halde parlamentoya giremezken, Ko'münist Partisi (KKİCE) sadece 1.5 milyar liralık reklam harcamasıyla 9 milletvekiH çıkardı. Siyasi partilerin dışında milletvekili adaylan da seçim kampanyalannda büyük paralar harcadılar. Parlamentoda "Bir sandalye altnak uunına PASOK millervekili adaylan kitle haberleşme araçlanna 14, YDP adaylan ise 37 milyar tira ödcdOer.