22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 1993 CUMA 14 DIZI tjstün yetenekli çocuk, klasik okulda büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor Oğretmen eğitunsiz olıınca• Eğitım Bilimleri doktoru Sungur, IQ testini reddettigini ve bu testin Batının bir 'oldu bittiye getirme' stili olduğu görüşünde. Sungur, "Zekadan çok daha önemli kavramlar var. Bunlarçaba, çalışma ve kendine güven. Üstelik Batı normlanyla buheryerdeölçülemezki. Batı uygarlığının kavramlannı ölçü olarak alıyor" diye konuştu. Nuray Sungur, Eğitim Dilimleri Doktoru. Şu anda Cstün Yetenekli ço- cuklarla birlikte kar- ma eğitim yapan özel Coşku İlkoku- lunun eğitim danış- manlığını yapıyor. Okulun bilım kuru- lunun üyesı. Sungur. okuldaki çalışma yöntemleri ve üstün yetenekli çocuk- lann karşılaştıklan pratık sorunlan şöylc dilc getiriyor: Öncelikle kcndi akran gruplan on- larla alay ediyorlar. Bu çocuklan göz- lcrinde çok büyütüyorlar.Hayranlık duyınorlar. Mesela bir üçüncü sınıf öğrencinıız. larih konusunda üstün yetenekli. Bütün tarih kitaplan bitti. Bu kitaplann yanhşlan çıkanlmaya başlandı. Atatürk diktatör denmeye başladı. Hitlcr"in Kavgam kıtabını okumak isliyor. Aile bize okutalım mı diye sordu, biz de okutabilirsiniz ceva- bını verdik. Ona derslerde öykü yazdı- nyorum. Öykülerde Kılıç Aİi Paşa'nın bir çadırda, bir köylü kadınından do- ğumu anlaülıyor. Temcli tarihsel bel- geleredayalı öykülerçıkıyor. Buçocu- ğa zalımce davranılıyor. Bu türçocuk- lara akranlan bırincı dereccde zalım oluyor. İkinci deıecede aynı anda hay- ranlık duyuyorlar ve onun okuduğu kitaplan gıdıp gizlice külüphancdc okuyorlar. Bu çocuk beden dersine girmiyor. o lür kitaplan okuyor. öte- kiler de sıradan gidip okumaya başla- dılar. Ya\a^yava§onlarda tarih bilgi- ^i edini\orlar. O çocuğa sorup öğreni- yorlar Daha sonra ona saygı duyma- ya başjıvorlar. Öğretmcnim o bilir, o arkaduşıtTuz bilir diye referans gösteri- >orlar. Klasik okul sorunu ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN ZEKALI OLURSA ORALÇALIŞUR Onlan anlamamn voJu onlan izfcmekten geçiyor. OnUrdan bir şey öğremek gerekiyor.(ERDOĞAN KÖSEOĞLU) geldi. Sen aptal mısın diye yenneotur- tuyor çocuğu. Çözüm aynı ancak ço- cuk sonuca daha kısa yoldan gidiyor. Ama öğretmeniyle arasında sorun çı- kıyor. Çocuk nasıl çözdüğünü size an- laiamaz aktaramaz. çünkü o konunun sözcüklcri yokıur. Onlan algılamanın >olu onlan izle- sorunlar kolay çözülüyor. Zaten bu san zekasını beş ya da altı kategonye olumlu pekiştireç. Tüm kullandığırruz indirgemektir ve de sınırlamakür. \c pekiştıreçler olumlu. öğretmenlerin çocuklara yaptığı şey. sen benim pren- simsin. sen benim prensesımsin diye- rek onlarla güzel bir diyalog kurmak. Bu yolla mucizeler yaratılıyor. Azgelişmiş bir çocuk \ar örneğin. mekten geçiyor. Onlardan bir şey öğ- Okuma yaznıayı öğrenemeyecek du- Bu okulda öğretmcnlcr bilinçlı ol- duğu için problem çıkmıyor. Ama klasik bir okulda olsa çok sıkıntı çe- kerler. Özellikle matematık derslerin- de sorun oluyor. Bana bu türçok vaka rcnmek gerckiyor. Olonıcyi onlar arayıp buluyorlar. Hcr konuda otorile farklılaşıyor.Onlann düşüncelerini iz- lememiz ve ifadelerini takip etmemiz gcrekiyor. Orada çocukla birlikte çö- zümleyebiliyoruz. orada çocuğa yar- dımcı olabihyoruz. Şu siyahlır diye ona hazır bir cevap sunmuyoruz. O bir yol bulurken bizim görevimiz onun önünü temizleyip açmaktır. Başka bir şey değil, çocuk da bunu hissettiği za- man sızinic kolay ışbirliğine gjriyor. rumdayken sıcak yaklaşarak sökmesi- ni sağladık. Biz hiç zorlamadık. Diğer kişılik yönlenni sürekli pekiştirerek akademik başanyı sağladık. Akade- mik başan endırekt bir başan. Basan çocuğun cgo gücünü geliştırmek. Ör- neğin resimlerine bakıp güzel renkler seçtiğini söylemek bir motivasyon ola- bilir. Bu yolla matematik başanya dz ulaşabılırsınız. IQ testini kesinlikle reddediyorurn. IQ testı batının bir olup bittisidir. In- bununla da ölçerek sınırlamakür. Ba- üda akh başında bir kaç yazar var. Onlar der ki IQ bizim toplumun bir olup bittisidir. Batı uygarlığının kav- ramlannı ölçü alıyor. Zeka bu mudur? Kültürler arası büyük farklar var. Baü normlanyla bu her yerde ölçülemez ki. Zekâdan çok daha önemli olan kav- ramlar var. Bunlar da çaba, çalışma ve kendine güven. Her yetenekle ilgili ayn test var. Yüzlerce test var. Testler sadece bir ipucu olabilir. Yani bir araç. Çünkü ben çocuğu gözlüyorum, testler de bir şey scylüyor. Bu testleri de kullanıyo- rum. Onlar benim o çocuktaki bilme- ceyi çözebilmem için bir ipucu o ka- dar. Bunlann hepsini kullamyonız, ama bunlan abartmıyoruz, çünkü bunlann standardizasyon sorunu var, karşılaştırma sorunlan var. Eğitimde yöntem sorunlan da ayn bir konu. Bireysel farklılaştırmayı gündeme getiriyor. O zaman her bire- ye kendi ihtiyaçlan ve kendi yetenekle- ri kadar bilgi venyoruz. eğitim veriyo- ruz. Matematiğj seveni biraz daha pe- kiştiriyoruz, onun alabileceği düzeye getirmeye çabşıyoruz. Mesela tarihci bir çocuğa öğretmenin o alanda vere- bileceği fazla bir şey yok. Ama o çocuk aynı zamanda bir özürle de geliyor. örneğin matematiği iyi olmuyor. O zaman çalışmanın bir bölümünü onu matematikte iyileştirmeye normal dü- zeye getirmeye harcamak gerekiyor. Bunlara biz üstün engelli diyoruz. Bu tür çocular için yardımcı öğrel- menler devreye gjriyor. Çocuğun eksi- ğini tamaml'yor. Bizim burada sınıfla- nn az olması önemli bir avantaj, ço- cuklarla tek tek ilgılenmek olanağı bu- luyoruz. Tabii bunlan gerçekleştirebil- mek için çok sayıda eğitimci kadrosu gerekiyor. Biz okulumuza gelen öğretmenlere hizmet içi eğitim yaptık. Bilim kurulu- muz her hafta toplanarak eğiüm so- runlannı tartışıyor. Ailelerle çck sorun çıkıyor. öncelik- le insana yaünm yaptıklanru bilmeleri gerekiyor. Başka masraflar yerine bu- nu ön plana almalan önemini anlama- lan gerekiyor. Bunun içinde tüm Tür- kiye'nin eğitim sorunlan var. Anne- babaya çocuklara nasıl davranmalan gerektiğini anlattığımızda şok gecirdi- ler. Biz ne kadar yanlış yapmışız diye hayıflandılar. Ben çocuğuma bunu nasıl yapanm diye dövündüler. örne- ğin bir anne küçük çocuğuyla ilgili so- runu aktardı. İlk iki kızı çok iyi imiş, küçük kızı ise her gün ders çalışmak yeri- ne, lavaboyu ovuyormuş, evi düzenli- yormuş. Anne ıle kız arasında büyük bir savaş cıkmış. Pekiyi burada kim haklı diye anne bana soruyor. Ben de böyle davranmayın, belki o çocuk gelecekte çok büyük bir dekoratör olacak. çok iyi bir desinatör olacak. yani ötekiler entel- lektüel planda gelişmişse diğeri gen ze- kab mı...Türkiye'de yalruzca akademik eğiüme önem veriliyor. El becerileri, spor pek önemli sayılmıyor. Avrupa"da öyle herkes üniversitenin kapısına yığılmıyor. Bu yüzden ülkemizde sürekli afunseİ yetenekler vurgulanıyor. diğer yetenekler önemsenmiyor. Başka tür ye- tenekleri göremiyor ve değerlendiremı- yorlar. Bizim heykel atölyemiz var gidin görün. İngilizce drama yapıyor bir öğ- retmenımiz. Müzik eğiümı yapıyoruz. Basın da bu konuda pek dikkatli dav- ranmıyor. Eleştirel süzgeçten gecirerek yayınlamıyor. Demokratik, laik ve özgür Türkiye'nin yılmaz savunucusu UĞUR MUMCU'nun uğradığı alçakça suikastı nefretle kınıyoruz. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİTIP FAKÜLTESİ DOKTOR VE HEMŞİRELERİ BÜYÜK ATATÜRK karanlığa ve köleliğine karşı verdiğin kavganın onurlu savaşçılarından UĞUR MUMCU artık seninle! Koynunda bir yer de ona ayır! Ruhunuz şadolsun. ÇETtN SÜMER, ZELJHA AÇANAL Politikada ESENBAĞ gazetesi Demokrasi ve özgürlük savaşçısı, yurtsever demokrat gazeteci UĞUR MUMCU alçak terörün kurbanı oldu. Türk basınına ve tüm demokrat kesimlere başsağlığı diliyoruz. EĞlTtM-tŞ StNOP. AYANCIK, BOYABAT, ERFELEK, GERZE ŞUBELERİ "SAKINCALIPÎYADE" KATLEDÎLDİ Onun yüreğini susturanlar; sevgi, banş, demokrasi ve laik düşünceyi susturamayacaklar. KENT-KOOP ÇALIŞANLARI Demokrasi ve toplumsal barışı savunma yürekliliğini gösteren nadir insanlardan UĞUR MUMCU'yu saygıyla anıyoruz. TAKSİM İLKYARDIM HASTANESİ ÇALIŞANLARI Ataturk ilke ve devrimierinin, 27 Mayıs devriminin, demokrasi, insan hakları ve laikliğin yılmaz ve cesur savunucusu UĞUR MUMdPnun menfur ve kahpe bir suikastla kaybından duyduğumuz acı büyüktür. UĞUR'a Tann'dan rahmet, kederli ailesine, CUMHURİYET mensuplanna ve tüm dostlanna başsağlığı dileriz. MİLLİ BİRIİK KOMİTESİ ÜYELERİ Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu gazeteci-yazar UĞUR MUMOPnun demokrasi düşmanlannca hedef seçilerek alçakça katledilmesini nefretle kınıyoruz. HACETTEPE ÜNtVERSlTESt YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU Öğretmenler adına, bu adi saldınyı kınıyor, Atatürkçü öğretmenlere başsağlığı diliyorum. EMİN MURAT SAMAT Demokrasi, insan haklan, düşünce özgürlüğü ve Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu, değerli gazeteci ve yazar UĞUR MUMCU'nun alçakça katledilmesini nefretle kınıyor, tüm insanlığa başsağlığı diliyoruz. MERCAN ESNAFLARINDAN Selman Keleşer, Tayyer Keleşer, Sezayi Keleşer, Hüseyin Onarb, Maharrem Vişnelioğlu, Hockon Konfekeiyon, Çetebi Konfeksiyon, Ertan Coşkun, Turan Paksoy, Demet Konfeksiyon, Oba Tekstil Etiket San., Tekmini Çankaya, Nevzat Keleşer, Atilla Sanbaş, Hüseyin Çöp, Cemal Sanbaş, Kemal Armagan, Sabri Ezal, Cahit Keleçoğlu, Mustafa Sanbaş, Hüseyin Aldoğan, Zeki Fırat, Hasan Basri Honer, M. Ali Keleşer, Behzat ve Hadi Keleşer, Cumali Kaya. Bizi duyamayacağını bilmemize rağmen haykırıyoruz. Bilgi sahibi olmadan fıkir sahibi olanlarla mücadelen devam edecek. UĞUR MUMCU yaşayacak. HÜSEYtN GÖRCÜLÜ, BAYTEKİN KARA, MUHARREM KORKMAZ, YUSUF KOÇHAN, RIZA ZARİF İnsan erdeminin ve demokrasinin katledildiği gün, bölünmez Uğur'lu Türkiye için seninle birlikteyiz. UĞUR MUMCU Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu, rahat uyu... MEGA DENİZCÜJK ÇALIŞANLARI ANKARAAJNKA MÜŞERREF HEKİMOCLU Işığı Sürecek Bomba sonrasını yakından gördüm, ama düş mü, ger- çek mi inanamıyorum. Kariı Sokak. karanfilli mumlu sokağa dönüşüyor, gökte hilal bir yıldızla bütünleşiyor, Güldal Mumcu çocuklarına sarılmış anıt gibi dikiliyor meşalelerin aydınlığında. Yağmur başlıyor kalabalık da- ğılmıyor hiç, bir insan seli akıyor, merdivenlerden... O insan seli başkent sokaklannda da aktı çarşamba günü. önce Cumhuriyet bürosuna, sonra Maltepe Camii'ne ardından Cebeci'ye... Yağmura aldırmıyor türkü söylü- yorlar, Ankara'nın taşına bak! Sloganlar duyuluyor heı gruptan, Uğurlar ölmez! Türkiye laiktir, iran olamaz! Atatürkçüler görev başına! Ülkemizin her yanından dal- ga dalga halkımız yürüyor yollarda. Yağmura karşm bir bahar yürüşü yapıyor neredeyse? Devrimci, Atatürkçü bir yazarın attığı tohumların boyvermesine, çiçek açma- sına benzer bir olay bu. Atatürkçülüğe. laikliğe, düşünce özgürlüğüne atılan kurşunlara, bombalara yüz binlerce insanın bir ağızdan, bir yürekten yanıtı. Cumhuriyetimi- zin temel ilkelerinden sapanlara, ödün verenlere, ödün politikasında direnenlere güçlü bir uyarı.. Uğur Mumcu yeni bir yolculuğa çıkmış gibi! Aydınlığı- nı geride bırakıp karanlığı deler gibi... Işığı sönmeyen bir mumu sergiliyor. Yaşamı bitse de ölmediğini. Mesle- ğinin görev ve sorumluluğunu onurla taşıdığını... Mumcu'nun kaleminde çok gerçek aydınlandı, ama mesleğimize de bir uyarı bu ölüm. Halktan yana yazar- lar, halkın çıkarı, yararı doğrultusunda savaşan kalem- ler, inandığı yolda ödün vermeyenler acı faturalar da ödeseler yalnız değiller. Cenaze törenlerinde yüz binle- ri yürütüyorlar arkalarından. ölseler de yaşıyor, soluk- larını sürdürüyorlar. **•*• Uğur Mumcu'yu 1960 yılında tanıdım ilk kez. 27 Mayıs Devrimi'ni izleyen günlerde. Sosyalist Kültür Derneği toplantıları, Sakıncalı Piyadeliği, ANKA Ajansındaki belgesel çalışmaları, giderek gelişti, oluştu dostluğu- muz Belgesel gazeteciliğin ilk ürünlerini ANKA'da ver- di. Mesleğimizde bir okul oluşturdu sonra. Cumhuriyet- te yayımlanan araştırmalar, dosyalar, diziler, kitaplar... Karanlığı deldi, bilinmeyeni açıkladı durmadan. Sürekli, yürekli çalışmalarla gerçekleri ışığaçıkardı. Bomba ola- yı tartışılırken acıyla gülümsüyorum, Uğur olsa bu olayı da enine boyuna araştırır, inceler, belki de yeni bir kitap yazardı diye düşünüyorum. Sonra da Başbakan Yar- dımcısı SHP lideri Erdal Inönü'nün sözleri çınlıyor kula- ğımda. Bu cinayeti yapanları bulmak bir namus borcu, diyor Erdal Bey. Yağmur altında konuşurken bir devlet adamının kararlılığını da duyurdu kalabalığa. Içten ses- lenişiyle bir özlemi de dindirdi. Kimi kişıler üzüntülerini belirüyor, ama içtenliklerini hissettiremiyor doğrusu. Oysa bir devlet adamının içtenliği, kararlılığı çok önemli. Yoksa inandırıcı olamıyor. Inandırıcılık yalnız politikada, devlet yönetiminde de- ğil, her meslekte çok önemli. Uğur Mumcu da inandırıcı bir yazar mesleğimizde. Gerçekleri aydınlatan. alnı ak, yüreği ak bir savaşçı... Doğruları yazmak, gerçekleri belgelerle ortaya koymak için yürekli bir savaş verdi her zantan. ölümletehditedildi, amayolundansapmadı hiç, inancından ödün vermedi. Karşısına aldığı kişilerden, kuruluşlardan, örgütlerden korkmadan yürüdü yolunu. • • • Çiçekleri çok severdi, bombalandığı yerde çiçek tepe- leri yükseliyor kaç gündür. Bir de çınar ağacı dikilecek oraya. O çınar ağacının altında gelecek kuşaklar, çocuk- lar konuşacak bir gün. Onurtu bir gazetenin öyküsünü anlatacaklar birbirlerine. Gerçekleri yazan, yüce değer- ler için savaşan bir fikir işçisinin öldürülmesıne akıl erdi- meyecekler elbet. Ben iyimserliğimi yitirmedim hâlâ. Gelecek kuşakların daha güzel bir dünyada, daha öz- gür, demokratik bir ülkede yaşayacağına inanıyorum. insanların düşünceleri nedeniyle öldürülmeyeceği gün- ler de uzak değil bence. Sevgili Uğur Mumcu için yürü- yen yüz binler o günlerin uzak olmadığmı kanıtlıyor. Aydınlatma görevini başaran bir yazar aydınlanma sürecinin de öncüsü oluyor kimi zaman. Hatta ölümüyle. Yazıya başlarken de belirttim, Uğur Mumcu'yu yitir- dikten sonra gelişen olaylar düş mü, gerçek mi şaşırıyor insan. Karar da veremiyor doğrusu. Belki de bir düşün gerçekleşmesi, duyarsızlığın duyarlığa dönüşmesi... Uğur Mumcu da öldü mü, yaşıyor mu? Soluğu kesilse de halkına güçlü bir soluk verdiğini hissediyor mu?Topra- ğa gömüi'jrken doruğa tırmananlar nasıl Ölebilir! BULMACA 1 2 3SOLDAN SAĞA: 1/ Abdülhak Hânrit Tar- 1 han'm. eşı Fatma Ha- nım'ın ölümü üzerine 2 yazdığı manzum yapıt... o Japon link dramı. 2/Tele- fon sözü... Eski Türklerin 4 telli çalgılara verdikleri c genel ad. 3/Genelev işle- ten kadm... Bir müzik 6 parçasının, dinleyicilerin j isteği üzerine yeniden ça- lınması. 4/Güney Afrika 8 Cumhuriyeti topraklan- g na yerb halkı tarafindan verilen ad...Radyumun simgesi. 5/"'Gülelim oynayalım - alalım dünyadan" (Nedim)... Kurşun bo- rulann ağanı açmakta kullanılan ucu sivri takoz. 6/Şarkı, türkü... Bir tür ınce meşin. 7/Işık... Eli işe yatkın, becenkli. 8/Lamba... Bir kürk hayvanı. 9/Esnek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Puşkinın. Çaykovski tarafin- dan opera haline de getirilmiş ünlü öyküsü. 2/Alev... Eski dilde püs- kül, saçak. 3/Yiğit... Bir zaman birimi. 4/Sarma tekniğiyle yapı- lan bir tür işleme. 5/llave.. Üstü kapalı olarak anlatma... Sahip. 6/ Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne ekle- nen parça... Ağır, kahn, dayanıkh ve sağlam. 7/Matematikte kullanılan sabit bir sayı... Salgı olu^turan orğan. 8/Çanakkale Savaşlannda döktüğü mayınlarla üç düşman zırhlısınm batma- smı sağlamış gemimiz... Bir renk. 9/Kimyada basit şekerlere verilen ad... îstemli kas hareketlerinde düzensizliğe yol açan eş- güdüm bozukluğu. Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü ve Atatürk ilkelerinin savunucusu değerli gazeteci ve yazar UĞUR MUMClTnun alçakça katledilmesini nefretle kınıyor, ailesine ve tüm Atatürkçü aydınlara başsağlığı diliyoruz. SSK ERENKÖY RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HAST4NESİ ÇALIŞANLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear