14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK1993 ÇARŞAMBA 14 DIZIYAZI Yetenekli çocuklann sinir sistemleri aşın duyarlı oluyor Uyumlu da olur, isyankarda Doç. Dr Ümit Davashgjl'de üstün yeteneklı çocuklann uyum sorunlannı şöyle dile geıirdi. Üstün çocuklar birçok olumlu nite- liklere sahip olmalanna karşın eğer ai- le ve okul çevresi her yönden gelışme- leri ıçin elverişli bir ortam haariamı- ycrsa, uyum sorunlannın ortaya çıkması mûmkündür. Bu sorunlann bazılan kendı özelliklerinden de kay- naklanabilir. Sınır sistemlerinin aşın duyarhlığı buna bir örnektır. Ustün çocuğun sinır sısteminin sü- per duyarlılığı, onu çevresındeki olay- lara olağanüstü düzeyde alıcı kılar ve daha ıleri düzeyde özümleme vapma- sına imkan venr. Sonuç olarak üstün çocuk, sosyal çevresindeki sözel ve sö- zel olmayan mesajlan toplar. uygun bir yönlendirmeyle sosyal ilişküeriru kolayca idare etmesini öğrenir ve sos- yal problemlerinin çözümüyle üstün , beceriler geüştirebilir. Ancak üstün | çocuğun çevreye karşı aşın duyarhbğı- nın bazen olumsuz etkileri de olur. Çevresindekilerinın olumlu tepkileri yanında olumsuz tepkilerine de aşın duyarlı olması onu çevresinden soyut- layabilır. Burada yapılacak şey eleşti- riyle başetme yollannı ona öğretmek- tir... Üstün çocuğun sinir sisteminin aşın duyarhlığ). onun çevresindeki en ufak aynntılan algılamasına ve nitelik açı- sından bir değerlendirmeye tabi tut- masına da yol açar. Bu özellığı sonuç- ta kendı ve diğerlenne karşı eleştincı bir tutum gelıştırmesınin nedenı olabı- lır Kendisine yönelttiğj eleşüriler ge- ncllikle acımasızdır. Süreklı mükem- meli yakaiamak ıster Bu tutumu da zaman zaman kendisini yetersiz ve amaona ulaşamamış hissetmesıne ne- den olur. Çünkü bu mükemmeliyetçi- lik gerçekçı olmayan başan beklentile- rinı de berabennde getinr. Çocuk; karmaşıkhk, kalite ve kendine ılişkın üretkenlık düzeyı hakkında gerçekçi olmayan beklentiler içine girer. Bu yanlış tutumu anne babası ve öğret- me.iı tarafından da beslenirse çocuğun ruh sağlığını olumsuz yönde etkileye- bilir. Aynca bu mükemmellik eğilirni çocuğun yeni deneyimler edinebilme fırsatîannı da kısıtlavabilır, sonucun- dan ernın olmadığı deneyimlere giriş- mesin: mleyebilir. Oysa çocuğun bı- linmeyenı keşfedebilmesi. bilgısini daha yaraücı bir şekilde kullanabılme- sı içın ufak başansızlıklara fazla du- varlı olmaması önemlidir. Benzer yön- iennı fark etme hem de farklı yönlerini anlama, kendinin kuvvetli ve zayıf özellık alanlanna ilişkin anlayış ka- ^nraa. kendine ve diğerlerine karşı •daha hoşgörûlü ve yapıcı eleşüri yapa- 'bilme-EbnüJânnda genel bir rehberlik hızmeti olumlu sonuçlar yaratabilir. Sinir sisteminin duyarlılığının yol açtığı bir diger durum da bazı çocukla- n aşın hareketliliğe itmesidir. Üstün çocuklann özellikle normal zeka düzeyindekı yaşıtlanyla olan sos- • Doç. Dr. Ümit Davaslıgil, "Üstün çocuğun çevreye karşı aşın duyarlılığının bazen olumsuz etkileri de olur. Çevresindekilerinin olumlu tepkileri yanında olumsuz tepkilerine de aşın duyarlı olması, onu çevresinden soyutlayabiür. Burada yapılacak şey eleştiriyle başetme yollannı ona öğretmektir"dedi. ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN ZEKALI OLURSA ^ ^ OfMLÇALIŞUIR yal ilişkilerinden karşılaşüklan so- runlar sonucunda sosyal becenlerde yetersizlik gösterebıhrler. Yüksek özgüvene sahup olup coğu zaman üs- tün akademik başan gösterenler, ge- nellikle çok küçük yaşlardan iübaren sosyal durumlan denetleyip idare et- meyi öğrenırler. Bunun sonucunda hükmedıci ve her şeyı kendi isteklen- ne göre yapılması konusunda ısrarlı bir tutum geliştirmeleri, diğer çocuk- Sosyal beceride yetersizlik lann tepkilerine yol açabilir. Böylece arkadaş ılişkıleri kısıtlanmış olur. Li- derlik konusunda bir eğitim, bir tür sorun için uygun bir çözüm olabilir. Daha büyük boyutlarda sosyal be- cerilerindekı yetersizlik, okul öncesı yıllarda diğeı vocuklarla çok kısıtlı et- kilesım imkanlanna sahıp olan ço- cuklarda rastlarur. özellikle çok üs- tün çocuklann normal yaşıtlanyla aynı ilgilere sahip olmamalan, on- lann kendi düzeylerinde bir iletişim kuramamalan ve düzenledikleri kar- maşık oyunlan onlarla paylaşmama- lan nedeniyle yalnız oyunu tercih ederler. Böylece sosyal beceriler yetiş- tirmede yetersiz kalabilirler. Zaten üs- tün çocuklar genelde ikili bir değer sistemiyle karşı karşıyadırlar. Bir ta- raftan kendi düzeylerinin alündaki çocuklarla toplumsal yönden uyum oluşur. Bazen çevrelerinde doğruluk- la, mantıkla bağdaşmayan değerlere rastlamalan, kendilerini hayal içinde olmalan gerekir. diğer taraftan kankhğına uğratabilir ve isyankar ya- da zihinsel acıdan kendilerinden bek- nabiJir. Ancak iyi bir yönlendirmeyle lenenleri gerçekleştirmek zorundadı- bu isyankar duygular yapıcı gınşimle- rlar. Eğer böyle çocuklar hiç değilse re dönüştürülebılir. ara ara da olsa kendi düzeylennde olan bir arkadaş grubuyla birlikte olamıyorlarsa, vaşıtlanndan farklı ilgi ve düşüncelere sahip olmalan, kendilerinin yalnızlık duygusuna kanılmalanna neden olabilir. Üstün çocuklar büyüdükce, geliş- tikçe, kendilenne ve gerçeğe, neden sonuç ilişkilerine karşı aşın bir tutku Üstün çocukJann kendilerini yasıt- lanndan soyutlamalanna etken olan bir diğer öğe de kendi düzeylerinin al- ünda zihinsel yapıya sahip olanlara karşı ara ara tahammül göstere- memeleridir. SÜRECEK stün çocuk özeüikk normaJ zeka dûzeyindeki yaşıtlanyla olan sosyal iMşlulerinde yetersiz kalabilirler. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSE ÜSTÜIV YETENEKLİ ÇOCUKLARIN DUYGUSAL İHTİYAÇLARI Çocuk, herzamcm çocuktur Yetenekli çocuklann egfâmle birlikte başka sonnlan da dikkate abomadıkca çözüm ulaşmamn mümkün olmadığı koousunda heı+.es hemfikir. Bu çocuklann akademik gerekânimlehmıı yanısıra sosysJ ve duygusal ihtiyaçlannın da gözönüne alumtası gerekir. Yetenekli birçocuk, akademik yönden çok mzlı getj^niş de oisa sonuçta yme çocuktur. Duvgusal yaşı, kronolojık yaşı Oe aynı, \fatta Hnka «Myilt nl)»hilir fr H ^ gorMHıauvşusal pattepMHl^nâçük yaştald çocuklannkıne benzer şekBSe ortaya cıkabihr. Başedftnesi de daha zor olabilir. Arkadaşlan tarafından sovntiaanu, bu çocuklarda çok göriilür Yfümkunse arkadaşian Ue oUn iiişküeri, ders aralannda y a da yemek tatiUerinde gözJemlenınetidir. Bu çocuklan, sakürğan ohnayan, sempatik bir öğrencinin yanma oturtmak yarartı olabüir. Bu çocuklar, suvfta popüier oUn bir kişinin yanına oturtuMuklannda, snuf içindeki konumlan degişebüir. Kız ve erkeklerin birarada oMuklan karma masalar, özeOikle küçük vaştaki çocuklar açjsmdan yarariıdır. Kız çocuklar, erkeklerden daha erken olsunlaşma e^üimi göstermekte ve daha konuşkan obnaktadıriar. \ etene ç , ş ^ göstermekte ve daha konuşkan obnaktadıriar. \ etenekh' erkek çocuklann coğu, suuflanndaki kızlaıia arkadaşlık kunaak •temekte fakai topkansal baskı nedeniyte bunu yapmanflktadıAr: ' **' ' -* k - Çocuklar, kendflerim özdeşkştirebüecekleri bir rol modeline gereksimni duyarlar. Eğer karşdaşbklan yeoskinkr çocuğun özel ilgi alaıuna değer venyorsa çocuk da kendi değerini daha iyi anlayabikcektir, aksine öğretnıeni onua aşm bevecanlı ve istekli tutumunu küçümser ve sıkıürsa çocuk, kendisi hakkmda depresif ve karmaşık duygulara Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu, demokrasi ve hukuk savaşçısı, ülkemizin değerli araştırraacısı, gazeteci-yazar, büyük insan UĞUR MUMClPyu kaybetmenin derin acısı içindcyiz. Laiklik ve Jemokrasiye yöneltilen bu saldınyı şiddetle kınıyor, yaşanurun ve mücadelesinin bizlere ve gelecek nesillere örnek olacağına söz veriyoruz. Adalet Yılmaz, Ali Çufadar, Arzn Dağh, Aycan Aksay, Aydın Özmen, Aysel Beycar, Aysnıı Köeem, A.Osman Işık, Banu Kesim, Banu Saraççı, Buket tmir, Burak tmir, Cavidan Velioğlu, Dilek Tütüncü, Eftal Küçük, Emel Altınbıçak, Emrah Ekşi, Feyda Tnranh. Gamze Tekince, Gaye Derman, Gökhan Demirer, Günay Yeşildoruk, Hafîze Ozbayram, Hanife Yenilmez, Hayri Ataman, Httlya Hanay, Hülya Seçki, Kaan Saltık. Kemal Aksoylu, Kurtuluş Taşkale, Meral Kiper, Merih Özok, Murat Şenol, Mustafa Gttrtin, Mutlu Sayınataç, Nalan Erknl, Nesrin Danışman, Nükhet Domkan, Nursel Yardibi, Özlen Şavkar, Orhan Kandar, Pelin Başak, Pınar Ozalp, Safiye İyem, Saime Elrtanoğlu, Serdar Aksay, Selda Kılıç, Selda Saltık, Sema Küçük, Servet Özdemir, Soner Akso, tüıan Koçaker, lpek Ekşi, Yttcel Yazar, Yflksel Görmez, Zahide Tezcan, Şaziye Aydoğdu. Laiklik, demokrasi ve bağımsızlık savaşçısı UĞUR MUMCtTnun uğradığı alçakça suikastı nefretle kınıyoruz. Unutmayacağız. MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MADEN ETÜT VE ARAMA DAİRESt ÇALLŞANLARI BAŞSAĞUĞI Fakültemiz değerli öğretim elemanlanndan, onur kaynağımız, büyük hukukçu, yazar, araştırmaa, laik devletin yılmaz savunucusu, )oice insan UĞURMUMCU'nun insanlık dışı bir eylem sonucu aramızdan ayrılmasının derin üzüntüsünü yaşıyomz. Her türlü yolsuzluğa, haksızlığa ve hukuk dışıhğa kahramanca göğüs geren, bunlara karşı usta kalemi üe mücadele veren, Atatürk ilkeleri ve laikliğin, demokrasi ve cumhuriyetin, üniter devletin, özerk üniversitenin içtenve yondmaz savunucusu UĞURMUMCXJ! nun anısı tüm çağdaş uygarlık yandaşlarına örnek olacaktır. Iyilik, dürüstlük ve cesaret simgesi değerli arkadaşımızı bizden ayıran insanlık dışı karanlık odaklar bilsinler ki: Büyük Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin müeyyidesi' olarak kurduğu Ankara Hukuk Fakültesi, UĞURMUMCU'lar yetiştirmeye devam edecektir. Çağdaş, laik, demokratık birTürkiye'den yana olan tüm yurttaşlanmıza dayanma gücü ve başsağîığı düiyoruz. ANKARA HUKUKFAKÜLTESİ POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Öttmle Susturamazlar- Uğur Mumcu'nun künyesinde her ne kadar "Kırşehir" yazsa da biliyorum evcek Ankaralıdır. Yıllardır hemşe- riydik. Uğur'u daha çiçeği burnunda dergilerde yazar- ken tanımıştım. Arada bir Ooğan (Avcıoğlu) yazımı almak üzere onu yollardı. Bir gün bana Halil Ağa'yı (Mumcu) sormuştu. Halil Ağa bizim delikanlılık arkadaşımızdı. Emlak, akar sahi- biydi (rantiye). Şairlerle düşüp kalkar, eli açık bir kişiydi. "Tanırım" dedim. O günden beri aramızdaki ilişki başka tür bir dostluğa (hemşeriliğe) dönüştü Uğur'la dost olmuştuk. Uğur bir yandan üniversitede asıstan, bir yandan da solcu dergilerde yazardı. Şimdi düşünüyorum da eğer üniversiteden uzaklaştırmamış olsalar bir bilim adamı olur, böyle çekişir miydi? Uğur'un yapısında var, çekiş- meden duramazdı. İçinde Kürtlerin geçtiği "Sürgün Alayı" romanım Yeni Ortam gazetesinde yayımlanıyordu. Uğur bu gazetenin yazarı ve sorumlusuydu. Bir gün Ekmekçi ile haber yol- ladı: "Romanla MİT uğraşıyor. Sonunu sınıf açısından bağ- la. Etnik olarak bağlama!" Kulağı delikti, en gizli haberleri en kapalı yerferden söküp çıkanrdı. Romanı kısa kestim. Gene de mahke- meye verdiler. Orhan Apaydın kurtardı. Uğur yedek subaydan çavuş çıkmıştı. "Sakıncah Piya- de" yazılanyla bu konuyu sorumluların yüzüne çarptı. Didik didik etti. Kitabı çıktı, tiyatrosu oynandı. Eline aldığı bir işi derinliğine incelemeden bırakmazdı. Sakıncalı da böyle oldu. Hayali ihracat konusunu da ortaya atanlardandır. Al- tan Oymen'le birlikte olayın üstüne eğildiler, ıcık cıcık ettiler. Birdevletadamının jpliğini pazaraçıkardılar. Ha- yali ihracat bir süre sindi. Cumhuriyet'e aşağı yukarı aynı yılda girdik. Uğur Yeni Ortam'dan geldi, ben Gü- naydın'dan... Uğur, Cumhuriyet'e geldikten sonra iyice açılmaya başladı. Araştırıcı gazeteciliğin ilk tohumlarmı atan oldu. Eskıden araştırmacı gazetecilik varsa da masa başında pıneklemek sayılırdı. Pek kıymeti harbıyesi de yoktu. Uğur, bu tür gazeteciliği alarak ona bir hareket vecarv lılık getirdi. Bir konuyu alıyor, en derin noktalanna kadar eğiliyor, yaygınlaştırıyor ve bir sonuca bağlıyor. Uyuştu- rucu kaçakçılarını bu yöntemle inceledi. Ağca olayını karanlıkların içinden alıp aydınlığa çıkardı. Dış basında büyük ilgi gördü. Onun içindir ki ölüm haberi dış televiz- yonlarda verilirken "Uluslararası bir araştırmacı" deo di. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi ipekçi'nin oldürülmesi olayı da bu araştırmalarından biridır. Olay ülkemizden taştı Roma'ya, Vatikan'a, Papa'ya kadar uzandı. Bugün olay birçok yönden tazedir, canlılığını ko- ruyor. llerde aydınlanacaktır. Son zamanlarda dinsel çevreleri inceliyordu. Şeriatçı- ların önde gelenleriyle konuşmalar yapmış, bazı karan- lık noktaları aydınlatmıştır. Bundan bir ay kadar önce Cumhuriyet ekibi olarak Nadir Nadi'nin Izmir'deki büstünü açmaya, adını bir so- kağa vermeye gitmiştik. Yolculuk bu, insanın konuşa- cak^görüşecek vakti oluyor. Şakacıktan takıldım: "Koruman yok mu, tabancan nerde?" Yüzüme bakt: "ikısi de yok" dedi. "ölüm her yerdedir." 12 Martdöneminde Cumhuriyet yazarları içintabanca taşıma izni verrimişti. Sanryorum, hemen hemen hiçbiri-" miz almamıştık. Nadir Nadi, "Gazeteye giriş çıkışlannıza dikkat edin, saatler birbi- rine uymasın" demişti. Gazetenin başlığına baktım, ölüm haberini veriyor; "Susturamazlar!.." diyordu. Elbette herkes gibi biz de öleceğiz. Ama susmayacağız!.. BULMACA 1 2 3 4 5 6 1 2 z - 3 4 5 6 u w i 7 8 9 I SOLDANSAĞA: 1/ Gogol'ün, o>-un haline de getırilmış ünlü öykü- sü... Şarap. 2/ Gözleri görmeyen... Üstü şekerli, renkli ve parlak bir mad- de ıle kaplanmış hap. 3/ Üç ya da dört kollu ha- lat... Üzüntü. 4/ Hıristi- yan ve Musevilerde geli- nin güveye verdiği para ya da mal. 5/ Argoda es- rar... Afrika'da yaşayan bir antilop. 6/ "~ ile zeri kendine kat kat siper et- tin/Merk okunu gecmez mi sanır- sın sıperinden" (Bağdath Ruhı)... Katma. ekleme. 7/ Paltoya benzer bir tûr üstlük... Kesıntilerden son- ra kalan miktar. 8/ Kovandan bal alırken anlardan konınmak ıçin başa giyilen ön tarafı telden baş- hk... Bir nou. 9/ Araba oku... Eği- limi olan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ce>at Fehmi Başkut un bir oyu- nu... Galyumun simgesi. 2/ Mo- torlu araçlarda sarsıntılan önlemeye yarayan dûzen. 3/ Güney Amerika'da yaşayan biryük hayvaru... Dipten dallanan birsûs bitkisi. 4/ Ceylan... Yağı ahnmış sütten ya da yoğurttan yapılan peynır. 5/ Ateş... Ekyator bölgesinde bir takımyıldız. 6/ Türk mûziğinde bir usul.. İlaç. 7/ "Elifin uğru nakışlı'Yavru - ba- kışlrYayla çiçeği kokuşlu/Kokar Ehf Elif dıye"Yavru - ba- kışlı Tayla çiçeği kokuşlu/Kokar Ehf Ehf dıye" (Karacaoglan). 8/ Tırnak boyası... Acele. 9/ İskambülerle oynanan bir tûr oyun... Uzun omuz atkısı Demokratik, laik cumhuriyetin yılmaz savunucusu, çağdaş hukuk mücadelesinin eşsiz kalemi UĞUR MUMClTnun vahşice katledilmesinin aasını yüreğimizde duyuyor, anısı önünde saygıyla eğiliyor, tüm insanlan bu saldınmn anlamını kavramaya ve duyarlı olmaya çağınyoruz. AVUKATLAR L.Maçkah, E.Tnzcnogln, Z.Erben, N.Ünlü, İ.Bıçak, T.Erol, L.SangöUü, A.Alpay, C.Berksun, T.Açıkgöz, G.Zengin, R.Ünür, M.Hacıosmanoğlu, N.Yüksek. Z.Şahıstan, O.Özbek, T.Kart, N.Batnm, S.Koç, T.Şimşek, A.Sipahioğln, A.Manavgat, G.Mutluer, H.Bektaş, M.Uysal, G.Günver.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear