22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 GUVCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi I. Sayfada Bosna-Hersek'le ilgili barış planı müzakere masasına yatırılırken, Sırplar yeni bir fırsat yakalamış, Müslüman- iarı oldürmeyi sürdürüyor. Clinton, ne yapacak, belli değil Çekiç Güç uçaklan Kuzey Irak'taki "çalışmalan "na ara vermiyorlar. Incirlik yine sahnede Üstelik iç politikanın ağır merke- zi. Muhalefet, uzerine toz kondurmadığı, hemen her gün kamuoyuna mesajlar vererek puan toplamaya çalıştığı Bosna davasını bir yana atmış, daha verimli bulduğu konularda uğraş veriyor. Hükümet yeni yeni uyanıyor. Inönü'nün Meclis'teki kı- sa açtklamaları yetersiz kalıyor. Şam'dan gelen Başba- kan, devreye girıyor. Amerıkan uçaklannın Kuzey Irak'- taki askeri tesıslere nıçin ateş açtıklarını -askerlerden aldığı bilgilere dayanarak- anlatmaya, uç partinin gen- soru önergesını TV'den naklen yayınla halk önünde tar- bşmaya hazırlanıyor Bir çeşit hodri meydan çağrısı yapıyor. Demirel, bugün değil, dün söylediklerinden yara ala- cağını hesaplamış. DYP grubunda iki yıl önce olduğu gibi, "bugün de Çekiç Güç'ün gelmesine karşı çıkacağı- n/"vurguluyor. "Ama gelmiş birkere"diyor, "herçıbanı elinize bıçak alıp atamazsınız". Kısa söyleşimizde ise "müttefiklerin Kuzey Irak'a bir saldırı duzenlemekte ısrar etmedikleri- n/"söylüyor. Sürekli sorduğu şu: "Bu uçaklar uçamayacak, Kuzey Irak'taki Kürtlere güvence vermeyeceklerdi, öyleyse ne işlerivardı Incirlik'te?"Ana sorusu ise şöyle: "Saddam'- dan mı yanasınız, yoksa Türkıye'den mi?" Butelaşneden? Incirlik konusunda "yetersiz kaldığını" içeren eieştiri- ler alan ANAP Genel Başkanı Mesui Yılmaz, Bayındırlık eskı Bakanlanndan Safa Giray'la Cengız Altınkaya'nın Yüce Divan'a gönderılmesinden sonra -gazetelere gö- re- "şoka giriyor" veya hukümetin siyasal terör estirdi- ğinden söz açıyor. Taşar'ın, Başkan Hocaoğlu'nun tezatlı uygulamalany- la Yüce DJvan'dan sıynlmasma karşı çıkmayan Mesut Yılmaz, her nedense ve hangi mantık gereğiyse, iki ba- kanın Yüce Divan'da aklanacaklarından kuşku duymadı- ğını söyleyecek yerde, dolaylı olarak kararı veren Mec- lis'i suçlamayı yeğliyor. Tabii Demirel bu noktayt yakalıyor, ANAP'tan gelen saldınların "suçluluk psikozundan kaynaklandığını" öne sürüyor. "Türk hakiminden korkmayın" diye ders vermeye girişiyor. Siyasal kavgalar arasında, dünkü gazetelerde küçük bir haber, oğlumuz Ahmet'in, Frankfurt'ta Deutsch- Schweizerishe Bank'ı satın aldığmı duyuruyor. Tö'nün iki oğlunun kısa zamanda akıl almaz ölçülerde nasıl zenginleştiğini araştıracağını söyleyerek kamuoyunu bugüne dek uyutan, rıvayete göre yolsuzluklardan so- rumlu Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu da, çok daha büyük devlet işlerine kendini vermiş olacak ki, otanbrte- ni herhalde karşıdan izliyor. Tö ise, onca gündür Beyaz Saray'a kendini davet et- tirmeye cabalıyor, Clinton'dan ses çıkmıyor. Yazdığı mektupta Clinton'a "ABD'nin liderliğinizde 'yol gösterıci rolü oynamayadevam' edeceğine inanıyo- ruz" diye sesleniyor. Bağımsız olduğu iddiasındaki bir devtet, ABO'den "yol gösterici "olmasını ıstiyor. Pes!.. HAVA DURUML TÜRKİYE'DE Egzozhavayı zehirliyor '• MBaştarafil. Sayfada lcömür getirilmesini ve dogal- gazın teşvik edihnesini karar- laştırdı. Ancak, kurul kentin hava kırliliğındekı payı yüzde 70"lere ulaşan taşıtlar konusun- da önlem almaya gerek görme- di. Fakat uzmanlar, İstanbul havasında bulunan kurşun ve karbondioksıtin nedereyse ta- manırun, azot oksit ve hidro- karbonlann yûzde 70'inin, kükürtdioksün ise yüzde 2.5'- ınin taşıtlardan kaynaklandıgı- na dıkkat çekiyorlar. İTÜ Çevre Mühendisliği Bölü- OLAYLAKIN ARDBNDAKI GERÇEK mBtştarafil. Sayfada hazırlığı içinde olduğunu düşün- mek kolay değil. ABD ile mütte- fklet'um, Bosna-Hersek kıyımı süretken Irak ı ön plana çıkar- nakrı, yabıız Türkiye'de değil, kütüt dünyada derin tepkilerya- ratlı Bt ortamda. Irak 'a saldırılu- m Birleşmiş Milletler kararla- nndat kaynaklanan bir hukuk- td trmelden yoksun olduğu da trtaja çıkmca, tartışma bir baş- uı rmge büründü. Soımşuâur' 'ABD ve mittefikkri' ya da totJbyom knrretleri' veya 'Zen- pafcr KmBti' Birleşmiş Mfflet- er'i böyle kullanmaya devam tdererse 'Örgüt'ün saygınlığı ialnayacak; bundan doğacak tomçlarm sakmcalarmı da bü- <ün iünyapaylaşacak... Gtrçekten de bu kaygı. dün- tann çeşithülkelerinde paylaşı- an rir dûşünce olmaya donüş- nekedir. Aıkara. hiç kuşkusuz Incirlik tlayarmdcm mutlu değUdir; 'oaLsyon hukümeti, olanları sa- vnnak zonmda kabnış, bir 'ol- iutftti'yi üstlenmiştir. Peki, fncriik Üssi'nün Birleşmiş Mil- 'etir kararları dışında Was- iirtgon tarafmdan kullamlması Çaiç Güç ûn Türkıye'deki ko- uımmu ne biçımde etkileyecek- ir?Çünkü Çekiç Güç'ün görev ürei 30 Aralık 1992 den baş- ay><rak altt ay uzatümıştır: hü- ti&ıetin bu arada, ıstediği za- alabıkceği önlemler de mü öğreüm üyesi Prof. Dr. Ahmct Samsunlu, konut ve sa- nayiden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi yönünde kararlar alınırken, taşıtlann gözardı edilmesinin, egzoz emisyonlan- nın ölçülemiyor oluşundan kaynaklandığını söyledi. Za- man yıtirilmeden egzoz gazlan- nın kontrolüne yönelik önlem- ler alınması gereküğini belirten Samsunlu, kuruldan bu yönde bir karar çıkmamış olmasınin nedenlerini şöyle sıraladı: "Biz, ölçûm cihaziannın yelersizliği nedeniylc yalnızca havadaki kükürt dioksit ve partikül mad- deyi ölçüyoruz, ama azot oksit ve hidrokarbon bileşiklerinin mıklanm hiç ölçmüyonız. ölç- mediğimiz ıçın de dikkatimizi çekmiyor. Oysa, taşıtlardan kaynaklanan azot oksit ve hid- rokarbonlar. İstanbul atmosfe- rindeki genel kirliliktc yüzde 60-70'lermertebesinde. Kükürt dioksit ise yüzde 2.5 dolayın- da." Egzoz kirbliği içın Bakanlar Kurulu'nun taşıtlara filtrc tak- ma zorunluluğu getinlmcsi yö- nünde bir karar alması gerekti- ğini belirten Samsunlu, "Bun- dan sonra Türkiye'de yeni üreülecek araçlann kataliük, konvertörlü olmalı. Fennî muayene ıslasyonlannda m o tor bakımlanmn iyi yapılmasını sağlamalı. Bu arada devlet, ya- kın komşumuz Yunanislan'da olduğu gibi trafiktcki cski araç- lan alarak hurdaya çıkarmah ve yeni araba için vatandaşı yüzde 30-40 oranında finansc etmeli. Bizde 50 yaşında araçlar hala trafiktc" diye konuştu. <$ '•61 PManburg Edırne Erzurum Erzıncan . . . . . . . . Eskı?ehır MeleofcXo|i Genel Müdüriüğündenalrnanbılgıyegofe. yurdun kuzey- istanbul doğu Kesımlerı çok bulutlu. otekı yerler az buhjtkı ve açık geçecek. Izmır Yurdun ıç ve doğu kesımlennde sabah saatlerınöe yoöun olmak uze- Kars re sıs gorulecek Havasıcak!ığıbatıtx>tgelerımızdet»razartacak.Dı- Konya ğer yarlerde onemlı bir değışıkl* olmayacah Ruzgar guney ve bat Muğla yonlerden hafrf. ara sıra ortakuvvetle yurdun kuzeybatısında yer yer Samsun kuvvetlı olarak esecek Oenızlerımtzde ruzgar Marmara da gûn- Trabzon batsı ve lodos, Gûney Ege ve Akdenız'de yildız ve karayetden 3-5 ZonguKHk kuvveünde, saatte 10-21 denız mtlı hızla o>eçe*j, ^ ^ «»*.*»«.,»„ - .. .M , > üUNYADA AmsterdamY 6* Amman A 1 6 ' Alına B 1 4 ' <! Bağdai A 1 2 ' (5 Boon Y 10' • Mosüo,. Bruksel Y 6" Cenevre B 9 ' Cezayır A 16 * Frankfurt Y 8 ' • eftoşa B 18' Lenıngrad K 2 ' Loodra Madnd Mılano Moskova Munıh Oslo Parts Prag Rıyad Roma Y 12 • A 15" B 13* K 2 " Y 8 ' K 2 ' Y 12" Y T B 1 8 ' B 1 6 ' Y 8 * Yağmurlu Buluttu SisK İk Gûneşli M Kartı Başbakan, 'Demirelböyle diyor demeyin ama bu böyle' dedi 'Çekiç Güç çıbanbaşrANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Başbakan Süleyroan Demirel, Irak'a yapılan son müdahaleler ile yine tartışma konusu olan Çekiç Güç'ten söz ederken "çıban " deyişini kul- landı. Hükümetı eleşüren mu- halefete, "Beyler siz kimin ya- nındasınız?" diye soran Demi- rel, Çekiç Güç bugün yeni geliyor olsa yine itiraz edeceğini de söyledi. Demirel. dün DYP TBMM grubunda yaptığı konuşmada, Çekiç Güç konusundaki son tartışmalarla ilgili görüşlerini dile getırdi Bu konuda muhale- fet partilerinin gensoru önerge- leri verdiğinı anımsatan Demi- rel, bundan çok memnun olduklannı belirtü ve "Tür- kiye'de herkesın eğri oturup doğru konuşması gereküğini" söyledi" Çekiç Güç'ün Meclis kara- nnda belirülen amaca uygun hareket ettiğini anlatan Başba- kan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çekiç Güç'ü getiren biz de- ğiliz. 'Efendim. siz vaküyle bu- na iürazetmiştinız.' Bugün olsa yine iüraz ederiz. Ama devlette devamlılık var. Sen bunu getı- rip buraya koymuşsun. Bunu buradan kaldırmam ülkenin menfaatına değıldir. Ortada bir Kapıkule'de iki TIR sorun oldu EDtRNE (Cumhariyer) *Ktı- pıkule TIR Gümrüğü'nde Tür- kiye'ye giriş yapan ve Kuzey Irak a yardım götürdüğü bildi- rilen 2 TIR araanın belgelenn- de "Kürdistan" ibaresinin görülmesi üzerine araçlar ınce- lemeye alındı Slovenya'dan aldığı yükle Iran'a geçmek iste- yen iki TIR aracında da top namlusu yapımında kullanılan çelik bonılar bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Mit- terrand'ın eşi Danielle Mitter- rand tarafmdan kurulan bir vakıf kanabyla. Kuzey Irak'- taki Kürtlere gönderilen insanı yardım malzemeterini taşıyan iki TIR aracı, Kapıkule'de so- run yarattı. Kapkule TIR Gümrüğü'nden giriş yapmak isteyen iki TIR araanın geciş belgelerinde "Kürdistan" iba- resinin görülmesi üzerine araç- lann durumu Maliye ve Güm- rük Bakanlığı ile Dışişleri BakanlığYna bildiriidi. öte yandan Slovenya'dan yükJedikleri yükle, Kapıkule Gümrük Kapısı'ndan Tür- kiye'ye giriş yapmak isteyen iki BulgarTIR aracında İran'a gö- türüldüğü belirlenen, çeşıtb uzunluklarda çelik borular bu- lundu. Edirne Gümrükleri Başmü- dürü Faruk Kıhç, 155 milimet- re çapında, 3.5 ve 5 metre uzun- luklanndaki çelik borulann top namlusu yapımında kullanıldı- ğını söyledi. Gümrük Müdür- lüğü yetkilileri, Bulgar plakalı TIR araçlannın belgelerinin in- celenmesi sonucunda, taşıdık- lan çelik bonılann '"harp mal- zemesi" kaydı taşıdığının anla- şıldığıru söylediler. Yetkililer, çeşitli ebatkrda çelik borulann bulunduğu TIR'lann ve yükün, transit ola- rak İran'a gönderilip gönderil- memesi konusunda Maliye ve Gümrük BakanlığVmn oluru- nun beklendiğini ifade ettiler. olay var ve mesele bu olayın üs- tesinden gelmektir. Her çıbanı, bıçağı elinize alıp söküp ata- mazsınız, kökü var. 'Demirel Çekiç Güç'e çıban diyor' deme- yin. Ama bu böyle. Eğer yeni olaylar doğacak ve bundan Türkiye zararlı olacaksa gayet tabii sorumlu hükümet önce şu- nu dediydim, sonra bunu de- diydimi bir kenara bırakıp, ülke menfaalı neyse onu yapar." Demirel. muhalefetın eleşüri- lerine ise şöyle karşıhk verdi: "Irak'ta Saddam 36. parale- lin üstüne getirip füze yerleşuri- yorsa buna bir diyeceğıniz yok mu? Bu füzeleri acaba Saddam Basra'ya atmak için mı getiri- yor? Saddam ne zamandan bcri mahbub (dost) oldu. Bırtakım insanlann mahbubu oldu. Bu füzeler acaba ne için oraya geti- rilip konulmuştur? Ya Kuzey Irak'taki milyonlan yeniden harekete getirmek. yahul da Kuzey Irak'taki milyonlann harekete gelmesi karşısında ha- rekete geçebılecek bir Türkiye'- yi hareketten caydırmak için- dir. Siz vaktıyle Çekiç Güç'ü bu- raya getirdiğiniz zaman 'arka- daş sen burada otur. İncirlik Maydanı'nda ye iç keyfıne bak. Sen burada olduğun sürece Ku- zey Irak'ta bir şey olmaz.' öyle mi görev vermiştiniz? Aşağıdan ateş edilmediği hal- de, durup dururken Saddam'ın fûzesine ateş edilmiş ve bundan Türkiye Cumhuriyeti hüküme- ti sorumlu, öyle mi? Beyler, beyler... kimin yanındasınız? Saddam'ın füzesinin mi, yoksa Türkiye'nin mi yanındasınız? Biz kılı kırk yaran bir idareyiz. Alnınuz açık, yüzümüz paktır. Korka korka gittiğımiz. yanlış yaptığımız bir şey yoktur." Başbakan Demirel, Suriye gezısi ile ilgiii bilgi verirken de, Kuveyt bunalımı ve Irak buna- lımına üçüncü bir halka eklen- mcmesi gereküğini belirtti. Avrupa'da sınırlann kalktığı bir dönemde Suriye sınınnın as- kerle ve mayınla beklendiğine dikkat çeken Demirel. sınırlan şefTaflaşUimak ve komşu ülke- lerle ışbirliğıni geliştirmek ge- rektiğını anlattı. Demirel, PKK'ya Suriye desteği konu- sunda Hafız Esad'ın sözlerine sadık kalmasını umduklannı söyledi. Demirel, grupta Bosna-Her- sek'tekı son gelişmelere de de- ğindi ve Cenevre görüşmelerin- den bir sonuç çıkmasını bekle- diklerini bildırdi. BM ve AGİK kararlannın uygulamaya geçi- rilmeyerek askıda bırakılması- nın Sırplan cesaretlendirdiğini anlatan Demirel, Vietnam kor- kusunun uluslararası kamuo- yunu Bosna-Hersek'e müdaha- le edemeyecek duruma geürdi- ğini söyledi. Demirel, zaman zaman Türkiye'nin müdahale etmesi noktasına gelindiğjnı de anımsatarak şöyle konuştu: "Bunda haklılık yoktur. Bi- zim dünyadan kopuk. kendi başımıza hareket etmemiz fev- kalade güçtür ve zararlıdır. Biz, gelın birlikte harekel edelim, biz de buraya önemli şekilde kuvvet vereceğiz' dedik. Uçak- lanmızın Bosna-Hersek üzerin- de uçup geri dönebılme imkan- lan yoktur. 21aten nereden geçip gideceklerdir? Bulgaris- tan'dan mı, Yunanistan'dan mı? Müdahaleedildiği zaman na- sıl olacak?İşteozaman İtalya- da veyahut oralara yakın bir yerde üsler olacak. Gidilmesi lazımsa oraya gıdilecek. Biz bunlann hepsini inceden inceye düşünmüş. inceden inceye tart- mışızdır. Dünyayı ayağa kaldı- ran braz. Biz üstümüze düşen her şeyi yaptık. Bazen her şeyi yaparsınız da kafi olmayabilir Bu sizin kusurunuzdeğildir." 50. Yıl Tahran Lisesi, yanyıl tatiline buruk girdi Boş derste kaza kurşunu -^AJSVH'n Hr 1 U*f £İrm^' n ^.b'I£'lP k a l 3t ar|{aHapıun nkııla gp- tırdiğı tabancayı ödünç alarak sınıftakilere göstermek isteyen bir öğrenci, sıra arkadaşı thsak Ergil'i kazayla vurdu. Böbrek ve omunliğinden yaralanan genç hastaneye kaldınldı. Silah olaydan kısa bir süre son- İstanbul Haber Servisi - Si- lahla şaka. Göztepe'dekı 50. Yıl Tahran Lisesi'nin yanyıl tatili- ne üzünıülü girmesıne neden oldu. Önceki gün boş ders sıra- sında sınıfa geürdiği silahı gös- teren öğrenci, kazayla arkada- şını vurdu. Lise ikinci sınıf öğrencisi İshak Ergil'in yaralı olarak kaldınldığı Göztepe SSK Hastanesi'nde tedavisı de- vam ediyor. Arkadaşını kazay- la vuran C.Y. ve ona silahı ve- ren B.T. gözaltında. öğrencilerin arkadaşlan. C. Y.'nin İshak Ergil'i kazayla vurduğunu. iki öğrenci arasın- da kesınlıkle bir sürtüşme bu- lunmadığını söyledi. Olayın bir çete savaşı' olmadığını belirten öğrenciler, "İki arkadaşımız çok iyi dosttular. Aralannda hiçbiranlaşmazlık yoktu" dedi. İshak Ergil'in sınıf arkadaş- lannın anlattığına göre olay şöyle gelişü: Sanat Tarihi öğretmeni gel- mediğı için öğrenciler okulun son iki saatıni kendi aralannda konuşarak geçiriyordu. İshak Ergıi ile C.Y.'nin yan yana oturduklan sınıfın en arka sıra- sında saat 15.40 avannda bir pallama oldu. Sağ kann boşlu- ğundan vurulan İshak Ergil'i okul müdürü Yemliha Ceylan. öğretmen ve öğrencilerin yardı- mı ile kendi arabasına bindire- rek Göztepe SSK Hastanesi'ne yetişünldi. Silah emekli subayın Evinde polis urafından gö- zaltına alınan C.Y. verdiği ifa- dede. tabancayı B.T.'den aldı- ğını, sınıfta tabancayı İshak Ergil'e gösterirken birden ateş aidığını söyledi. C.Y. ifadesin- de aynca. B.T.nin emekli su- bay olan babasının ruhsatlı tabancasında kurşun olduğunu bılmedığini belintiğı öğrenildi. Belediye işçisi eylemde Çatışma: 1 PKK'h öldürüldü j& kimse işm bu yamnı iüjfnmüyet; oysa zaman öyle attkgeçiyorki... Haber MerVea - Adana'nın Osmaniye ilçesinde gcrçekleşliri- len operasyonda güvcnHk güçle- riyle PKK miKianian arasında çıkan çatışmada bir PKKTı öl- dürüldü. Gaziantep gerpekleşüri- len operasyonlarda PKK yanlısı olduğu önc sürülcn 20 kişı tutuk- landı. Baunan'da bir erkek cese- dı bulundu. Adana'nın Osmaniye ilçesinin 2^orkum Yaylaa Mitısin mcvki- indc operasyon gerçekleşüren güvenlik guçlen ile PKK miîitan- lan araanda çauşma çıkü. Çauş- mada bir PKK mılılanı öldürü- lürken ikisi sağ olarak yakalandı Bölgcdc PKKIılann banndığı birsığtnak onaya çıkanldı. Bura- da çok miktarda c) bombası, ro- ketalar ve otomaük sılah cle geçı- rildiğı bildiriidi. Gaziantep'te düzenlenen opc- rasyon sonucu yakalanan 31 ki- şidcn 20'sı çıkanldıklan mahkc- mcce tutuklandı. Gözaltına alınanlardan bazılannın sekiz ki- şjnın öldürülmesi olayına kanş- tıklan öne sürüldü. Balman'ın İpragaz Mahallesi yakınlannda- ki mezarlikta bir erkek cesedi bulundu. Cescdin Mehmel Nezir Ecc (20) olduğu behrlendi. PKK'nın ajana Kurd-Ha Gü- neydoğu'nun dağlık kcsimlcnn- dc bombalanan ycrlcnn kendi kamplan dcgil, sivil ycricşim bı- rimlen olduğunu önc sürdü. Anka'nın haberine göre, açıkla- mada gcrçeklcşürilcn opcrasyon- la amactn köylülcri bölgodcn uzaklaşürmak vc insansızlaşlır- mak olduğu önc sürüldü. . Sayfada Genel-tş'e geçiş olsa bile, o işçilerin sözkşmesi açısından tek temsüci biziz. Genel-İş'e ge- çen işçilerin de alacakları >ar. Biz, onlaraı da haklannı istiyo- raz"dedi. Ankara'da Büyüksehir Bek- diyesi ile ilce belediyeterindeki işçilerin evlemi saat 06.00-08.00 arasuıda gerçekleşririldi. Eylem nedeniyle bine yakın belediye otobüsü sabah garajlardan çdta- nlmadı. Ankaralılar eksi 6 dere- ce soğukta uzun süre kuyrukta beklemek zorunda kakülar. İstanbuTda İETT tşçikrinin eyİeıni sabah saat 05.00-07.00 arasnda yapıtdığmdan ulaşım sıkmtBi yaşaunadı. Otobüsler saat 07.00"den itibaren seferkri- ne başladılar. İzmir'de belediye işcileriran eylemine S bin işci katıîdı. Ana- kent Belediye Başkanı Yüksd Çakmur'un, "Eylem yapan 17. maddeden atanm" tehdMÜ üzeri- ne işçilerin eylem yapmaktan kaçındıklan bildirikU. Muğla merkez ilçe ile Bodrura. Dala- man ve Ortaca ilçelerindeki be- lediyeleıtkki işciler de eyleme katddı. Trabzon'da 2 saattik işi bırak- ma eylemine 1260 tşcinin tümü kabMı. İşciler 08.00-10.00 arası işbaşı yapinadı. Şaıjıurfa'da Belediye-İş Sen- dikası ŞanİHirfa Şubesi V önetim Kurulu öyeleri belediyedeki ala- caklanm tahsil edemedikleri id- diasıyla açlık gre>ine başiadıhu'. NASAŞ Alüminvum Sanayi A.Ş.'nin Gebze DİIo\ası'ndaki fabrikasında. Tasamıfu Teşvik Fonu nemalannı alamadıklan gerekçesiyle önceki gün kısa sö- reli üretimi durdurma eylemine başlayan 333 işci dün akşam sa- atlerinden itibaren üretimi sûre- siz olarak durdurdular. .n PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZİ KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ DANISMAN OR. ERDAL ATABEK 0-3 YAS KRES BOLUMU Çalışan anneye şimdi, hijyen ve doktor kontrolünde bir ortam sunuyoruz. Anne birlikteüğine eşdeğer değil, ancak en yakımmzdan daha yakın, daha sağlıkJı, daha sevecen ve daha bilinçli. YIIM adresiım/: 4171111 1411 bulundu. Okul müdürü Yemlihan Ceylan, yanyıl tatiline gırmek üzereyken yaşanan bu olaydan dolayı çok üzgün olduklannı belirterek olayın çetelerle ilintisı olmadığını söyledi. İshak'ın babası İlyas Ergıl. oğlunun Bağdat Caddesi çete- lcnyle kesinlikle ilişkisi bulun- madığını. o yapıda bir çocuk olmadığını söyledi. Ergil. oğlu- nun sağlık durumu hakkında şu bilgileri verdi: "Kurşun sağ kann boşluğundan girip böbre- ğini parçalayarak ve omuriliğı- ru de zedeleyerek sol arka taraf- tan çıkmış. Doktorlar parçala- nan böbreği aldılar. Omurilik için doktorlar çok ciddi bir du- rumun bulunmadığını, ancak yine de her şeyin zamana bağlı olduğunu söylüyorlar. Penthouse'a • Baştarafi I. Sayfada müstehcen olduğu" yönünde- ki oy çokluğuyla aldığı karar- lann gerçeği yansıtmadığını savunan Oğuzer, şunlan kay- detti: "Koruma kurulu yetersiz ve bilimsellikten uzaktır. Bir da- ğıtım fırması yurtdışından por- no sayılabilecek açık dergiler getiriyor ve piyasada poşetsiz olarak 85-135 bin lira arasında satıyor. Yurtdışından getirilen bu dergıler mevkute olarak de- ğcrlendirilmiyor ve denetlen- miyor. Oysa yurtiçinde basılıp satılan dergiler ağır bir denetı- mc sahip ve rekor para cezala- nna çarptınlıyor. Bu bir çifte slandarttır." Sanık Oğuzer, Türkiye'de özcl televizyonlarla birlikte "muzır ve müstehcen" kavra- mının da değiştığinı vurgu- layaruk bcraatını ıstedi. Sanık avukatı da Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun oyçokluğuyla al- dığı karan kabul etmediklerini vc yeni bilirkişi ıncelemesı ta- lcp cüiklcrini söyledi. Cumhunyet Savası ise bera- JI vc ycnı bilirkişi incelemesi ısicklcnnc karşı çıkarak Oğu- zer'ın cczalandınlması yönün- dcki csas hakkındaki görüşü- nü tckrartadı. Dosyayı inceleyen mahke- me, "4 suyının muzır ve müs- tehcen olduğu" yönündeki Küçüklcn Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun görüşü- ne katıldı ve yasa gereğı, dergi- nin satış miktariannı göz önüne alarak toplam 8 milyar 99 milyon 838 bin lira para ce- zasına hükmetü. Mahkeme karannda, sanı- ğın aynı suçu tekrar işlemeye- ceği yönünde bir kanaat oluş- madığ, gerekçesiyle ceza erte- lenmcyerek 24 eşit taksitte paranın ödeneceği ka^ ' •*•''+• GÖZLEM UCUR MUMCU • Baştarafi I. Sayfada 'Scud' füzelerinden kaç tane kaldı? Bunlardan kaç tanesı, 32 paralelin güneyinden 36 paralelin kuzeyine taşındı? Irak'ın 600 kilometre uzağa fırlatılan Kuzey Kore yapı- mı Scud-C' füzelerine sahip olup olmadığı da bilinmi- yor. Sahip olsa bile bu füzeleri Kuzey Irak'a taşıdığı yolurt- da herhangı bir bılgi de yok. Irak'ın elindeki Sovyetyapısı 'Frog-7'füzelerinin men- zili 65 km. "La/fri'fuzelerinin 90 ve kendi yapımı Nissan' füzelerinin ise 110 kilometredir. Savunma ve Havacılık' adlı dergide kimlerin hangi menzile sahip füzeleri elinde tuttuğunu gösteren liste yayımlanıyor. 2500 kilometre uzağa fırlatılabilen'sfratey/fr füzeler' denBrezilya 10.000km. menzilli VLS', Hindistan, 14.000 km'lik 'GSVL', Israil 2500kilometrelik 'Shavit'füzelerine sahip. Irak, bu 'stratejik füzeler'den bir tanesine sahip değil ki incirlik Üssü'nü vurabüsin! incirlik Üssü'nden kalkıp Irak'ta uçaklan ve radar te- sislerini bombalayan koalisyon güçleri uçaklarına des- tek vermenin hiçbir yasal ve geçerli nedeni olamaz. "Irak füzeleri Türkiye'ye yönelmişti" gibi açıklamalar da kimseyı ınandırmaz. Türkiye'nin ANAP eliyle sokulduğu bu serüven, DYP ve SHP eliyle sürdürülüyor. Anayasanın 100. maddesi, bir bakan hakkında soruş- turma açılması için yol ve yöntemler öngürüyor. Bu yol ve yöntemler şöyle: TBMM üye tamsayısının en az onda birinin verecekle- ri bir soruşturma önergesi ile bir bakan hakkında soruş- turma açılması istenebilir. Bu önerge kabul edilirse 'soruşturma komisyonu' kurulur. Eski Bayındırlık Bakanları Safa Giray ve Cengiz Altın- kaya'nın oto-yol ihaleleri ile ilgili yüklentcilere 10 trilyon tutarında ödeme yapmak; otel ile ilgili zoolojik terimleri Türk siyasal yaşamına armağan eden eski devlet ba- kanlarından Mustafa Taşar'ın da 'pul ile bayram tebriği göndermek' savlarıyla haklannda soruşturma açılmıştı. Anayasa, 'soruşturma komisyonu raporunun oylan- ması için de bir kural getiriyor. Bu kural, "Yüce Divan'a sevk karan üye tamsayısının salt çoğunluğu ile alınır" biçimindedir. Sattçoğunluk, 226'dır. Giray ve Altınkaya ile oylamaya 341 üye katıldı, Giray 247, Altınkaya da 255 oyla 'Yüce Divan'a sevk ediler. Bu açıdan, anayasanın bir bakanı Yüce Divan'a gön- dermek için öngörduğü sayısal koşul yerine getirildi. ANAP sözcüleri, "Bakanlar vekâleten oy kullandılar, bu da anayasada yer alan, sıyası parti gruplarında Mec- lis soruşturması ile ilgili karar alınamaz' hükmüne aykh rıdır" diyorlar Bu konuda alınmış 'siyasi parti grup karan' yok. Ba- kanların vekâleten oy kullanmalarını bu maddeye sok- mak büyük bir zorlarna olur. Taşar ile ilgili oylamaya gelince... Bu oylamaya 139 üye kaölmış, bu 139 üyenin 89'u ret, 41 'i kabul oyu kullanmış Anayasa "Yüce Divan 'a sevk karan, ancak üye tamsa- yısının salt çoğunluğu ile alınır" diyor. Bu 'sattçoğunluk' 'Yüce Divan'a gönderilip gönderilmemeşi içjn yapılacak, görüşmede aranacak sayı mı, yoksa sevk karan' için öngörülen sayısal koşul mudur? Anayasanın 96. maddesine göre TBMM'nin toplantı yetersayısı 150, karar yeter sayısı 114'tür. Karar alınabilmesi için en az 114 oy gerekir. Buradaki karar oyu 89'dur. TBMM karannı vermiş, iki bakanı 'Yüce Divan'a gön- dermiştir Üçüncü bakan hakkındaki oylamada anaya- sada yazılı aritmetık kurallara uyulmamıştır. ANAP Genel Başkanı, neden bu kararları ~27Mayıs Ih- tilali' ile çağrışım yaptıracak biçimde yorumluyor? Bu kararlar 27 Mayıs'a benziyorlarsa, ANAP'ın öz- dağlar'ı Yüce Divan'a sevk karannı da bizler "28 Nisan gösterileri'ne mi benzetelim? Muhtarların yetkisine U Baştarafi l. Sayfada yayımlayarak valiliklcre gön- derdiği genclgede, köy muh- larlannın nüfus hizmcllerine ilişkin görcvlerinin 442 Sayılı Köy Kanunu'nun 36/7. mad- desinde. mahallc muhlarlan- nın da 4541 Sayılı Şchir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhüyar Heyetleri Tcşkilıne Dair Kanunun 3. maddesinde düzenlendiği vc bu yasal dü- zenlcmclerde, muhtarlann nü- fus cüzdanı sureü onaylama yetkilen olmadığı belirtildi. Genelgede muhtarlann, an- cak kendilennc gerekli olduğu lakdirdc vc kendi dosyalann- da bulundurmak üzere nüfus cüzdanı sureü onaylayabile- ceklcri belirtildi. Mahalli İdareler Genel Mü- dürü Fetfai Aytaç, 1987 yılında çıkan Köy ve Mahalle Muh- tarlanmn Ödeneklcnnin ödenme Usulü. Köy vc Ma- hallc Muhtarlan ve İhüyar Heyetleri Tarafmdan Verile- cek Resmı Evrak ile Mahalle Muhlarlannın Harç Tahsilaü- nın vc Paylaruun ödenme Bi- çimi Hakkında Yönetmehğe göre muhtarlann nüfus cüzda- nı örneklerini onayladıklannı kaydettı. Aytaç, bu yönelmeliğin Nü- fus Kanunu'nun 57. maddcsi- nc aykın olduğunu belirterek, "Bu, Nüfus Kanunu hükümle- rinin yanlış uygulanması söz konusuymuş. Mevcui olan ka- nuni durumu düzellme söz konusu. Muhlarlar önlcrinc gclcn herkesın nüfus kağıdını onaylarsa, olmaz. Muhtarlar- dan bir kısmının boş nüfus kağıdını onayladıklannın ör- ncklcri var elimizdc" diye ko- nuştu. lçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşlcri Gcncl Mü- dürü özgen Gökalp dc. 1974 yılında çıkan Nüfus Kanunu'- na göre. nüfus cüzdanı örncğı onaylama yctkisinin zalcn no- tcrlcre ait olduğunu kaydedc- rek, "Muhtarlar. rcsmı daıre- ler vc okullar, ancak kendi dosyalanna koymak üzcrc nü- fus cüzdanı örncği çıkartabilir- ler. Ancak başka bir kuruma vcrilmck üzere nüfus cüzdanı ömeği onaylama yetkisi, sadc- ce noterlere ait. Muhtarlann onayladığı bir nüfus cüzdanı örneği, tapu ışlemlerindc kul- lanılamaz"dedi. Türkiye Muhlarlar Derneği Gcncl Sckreteri Aziz Kozaa da bu yetkinin noterlere verilmc- sinin, "noterlerin kazanç sağ- laması"ndan kaynaklandığını savunarak, "örneğin, köylcr- dc bu sorun yaratacak. Valan- daş köyündcn kalkıp, ilçedcki nolcrcgilmek zorunda. Vatan- daş için de zorluk söz konusu" dedi. Kozan, muhlarlann nü- fus cüzdanı örneklerini 3 bin liraya onayladıklannı, nolcrlc- rin ise 57 bin lira harç aldıklan- nı ilcri sürdü. Kozan, lçişleri Bakanhğı gcnclgesinin kaldı- nlması için Başbakan Süley- man Demirel ve lçişleri Bakanı Ismet Sezgin ile şubat ayı ba- şında görüşmek için randcvu istcdiklerini dc söyledi. Görüşlerini aldığımız bazı muhtarlar, bu gcnelgc ile asıl mağdur edilenin valandaş ol- duğunu belirterek, "Genelge- de başka bir acıklık yok. Ama nüfus cüzdanı surcüni çıkara- cak olan vatandaş notere gide- cck. Bizim daha dünc kadar bin liraya vcrdiğimiz sureü 40-50 bin Kraya alacak." No- lcrlcrde bir adet nüfus cüzdanı ömcği onaylama ücrclinin 20 bin lira dolayında olduğu bc- liriilfK Kirliliğeçare • Baştarafi 1. Sayfada dün yaptığı yazılı açıklamada, Ankara'da hava kirlılığinin uyan kadcmesindc bulunmadı- ğını bıldirdi. Açıklamasında, 3 gündür başkcntı elkilcycn yo- ğun sis ve sıcaklık tcrsclmcsinın hava kirlılığı ile kanştınlmama- sını isteyen Karayalçın, "Anka- ra, bir yandan doğalgaz vc yüksck nitclıklı kömür kullanı- mıyja, ötc yandan da ycnı ycşil alanlann yaraıılması ılc Tür- kiye'nin hava nilclığı cn yuksck kcntlcnnın başında ycralmak- tadır" dedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear