25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURIYET SAYFA KULTUR 11 Çocukresimleri yarışması • Kültür Senisi - Gazian tep Şahinbey Beledıyesı. kuruluşunun dordüncü vıîı kutlamalan nedenıv le bu yıl da bir ulusal çocuk resimleri yanşması düzenledi Seçicı kurulunu HamıtKınaytürk. Doç. Dr. Kava Özsezgın, Reha Yalnızcık. Muammer Durmuş, İncı Ağyüz, Aysel Sayın, Mızyal Karabiber Nacaroğlu, Yusuf Ağar ve N'ılgün Yıldız"ın oluşturduğu _ anşma, ilkokul 1,2,3, ilkokul 4,5 ve orlaokul 1,2,3 sınıflan olmak üzere üç kategoride düzenlenıyor. "Yaşamak İstedığiniz Çevre" konulu yanşma, 25x35 cm resim kağıdına yapılacak ve yanşmaya en çok üç resimle katılmabilecek. Birinciye 1 milyon. ikinciye 750 bin. üçüncüye 500 bin lıralık ödül venlecek yanşmaya katilmak isteyenlerin yapıtlanm en geç 26 mart tarihıne dek Şahinbev Belediyesi Gaziantep adresıne göndermeklen gerekiyor. Kültür Bakanlığı'ndan destek • ANKARA(AA) - Kültür BakanbğYnm Almanya'daki Türklerin kültürel etkinliklerini aktıfbirşekılde destek leyeceğı bildirildı Türkiye Araştırma Merkezi'nden yapılan vazılı açıklamada. Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar'ın bir süre önce Almanya'da bulunan "ürkiye Araştırmalar Merkezı'niziyaretettıği ve Kongar'ın Türkiye Araştırmalar MerkezTrun de kauldığı kültür formu çalışmalanna her türlü destek vaadinde bulunduğu hatırlatıldı. 'Düşünen Adam' Çin'e gidiyon • Kültür Senisi - Fransız heykeltıraş Auguste Rodin'in ünlü heykeli "Düşünen Adam", ilk kez Fransa dışına çıkıyor. Tüm dünyada yüzlerce kopy ası bulunan ûnlü heykel, Çin'de açılacak geniş kapsamlı bir Rodin sergisi için, Paris'te Rodin Müzesi bahçesındeki yerinden kaldınldı. 705 kiloluk "Düşünen Adam'", Pekin'de açılacak Auguste Rodin retrospektifınin ardından Hong Kong'a da gidecek. Trabzon'a sınavla tiyatrocu •TRABZON(AA)- Trabzon Belediyesı, kuracağı amatör tiyatro topluluğu içın sınavla sanatçı seçti. Trabzon Belediyesi Kültür Müdürü Kenan Sanalioğlu, amaçlannın kuracaklan amatör tiyatro topluluğuna zaman içinde kurutnsal bir kimlik kazandırarak şehir tiyatrosuna dönüştürmek olduğunu belirterek, "53 kışinin kauldığı sanatçı seçımi sınavında lögenci seçtik. Bu gençlen asgan ücretle tiyatro topluluğumuza alacağız. Trabzon Devlet Tiyatrosu sanatçılannın vereceği tiyatro eğitimine başhyoruz. Bu sezonu bir oyun sahneleyerek kapatmayı amaçlıyoruz" dedı Chnista Wolf «tirafetti A Kültür Senisi- Ünlü Alman yazar Christa Wolf, eski Doğu Alman gizli polis örgütü STASİ'yle ılişkileri olduğunu itıraf etti. ABD'de yaşayan yazar Wolf, Berhner Zeitung gazetesine vaptığı açıklamada, STASİ ile 30 yıl boyunca ilişkıde olduğunu ancak örgütün kayıtlannda bulunduğundan habersiz olduğunu söyledi. 63 yaşındaki yazar, ilk kez 1959 yılında STASİ'den ikı kişinin kendisiyle görüştüğünü ve Batı Alman yazarlanya ilişkıleri konusunda bilgi aldığmı anlattı. Her oyunuyla tartışma yaratan Memet Baydur'dan yine iletişimsizlik üzerine kurulu bir oyun:Vladimir Komarov NİLGÜN TOPTAŞ "Komarov, Vladimir Miha- yiloviç : Sov>et kozmonot. al- bay. 24 nısan 1967'de aracıvla birlıkte uzayda kayboldu." Bu tümceler size neyi düşün- dürür ya da ne çağnştınr? Belkı ürperirsınız. belki de "Uzayda yıtıp gitmenin ne kadar gizemlı bir şe> olduğunu" düşünürsü- nuz. Memet Baydur da o kadar etkilenmış ki olaydan. son oyu- nuna konu olarak Komarov 'un uzayda yiüp gıtmesini seçmiş. İstanbul Şehir Tiyatrolan'- nda sahnelenmekte olan "Vla- dimir Komarov" adlı oyun, bir kozmonotun uzayda kaybol- madan önceki son saatlerini an- latıyor. Oyunda Komarov'un arkadaşlan, dostlan, kansı ve oğluyla diyaloğunda, geçmışle hesaplaşmanın yanısıra bir çok güncel ola> da gündeme geli- yor. Ansiklopedik bilgi Baydur. oyunu yazmayı dü- şündüğünde, Komarov hak- kında araştırma yapmak ıste- mış ancak yazının girişinde ver- diğımiz ansiklopedik bilgiden başka bırşey bulamamış. An- cak oyun bıtıp, tıyatroya teslim edildıkten sonra Amerika'dakı kardeşi bulduğu birkaç şeyi göndermiş. Ancak çok geç ol- duğundan bunlan oyuna mon- te edememişler sadece oyuncak ayıyı, yani Komarov'un evden son çıkışında yanına aldığı oyuncak ayıyı eklemişler. Bilimle sanatın yakınlığı Baydur'a oyunu yazma süre- cıni soruyoruz: "Ben oyunlan- mı yazarken oyun kişilerinin her şeyı bildiğını düşünürüm. Fakat Komarov'u yazmaya başlar başlamaz farkettım ki bu savım geçerli değil. Çünkü 1967'de ölen birinin 68'de olan- lan bılmesı mümkün değildı. Böylece Komarov'un bıleme- yeceğı şeyleri düşündüm. '24 ni- sanda ölen bir Rus kozmonotu Amerika'nın Vıetnam savaşı- nda yenık düşeceğjni bilmiyor, bir yıl sonra Sovyet ordulannın gemisinde yitip gîtmek 'Vladimir Komarov'da Aliye Uzunatağan, Saltuk Kaplangı ve Savaş 1 rol alıyorlar. Komarov'a kişiliğini veren yazar Memet Baydur.(yanda) Çekoslovakya'yı işgal edeceğini bilmıyor, Che Guaveranın öl- dürüleceğin] bılmıyor". Do- layısıyla Komarov'u konuştu- rurken, gerçek anlamda bir bi- lım adamı, kahraman, trajik, yalnız, maceraa. sanata da in- sanlara da çok açık, dünyayla ilgili bir, "bir dün>a kozmono- tu" olarak düşündüm." Komarpv'a kişiliğini Baydur vermış. Özel yaşamıyla ilgili tüm aynntılan, anılan da kendi öngörüsüne göre kurgulamış. Ancak teknik konularda biraz zorlanmış: "Benim teknolojiyle ilışkim çok fena. Teknolojik bil- gim radyoyu açıp kapatmaktan başka işe yaramıyor. Memet Fuat'ın Adam Sanat'ta yaym- lanan bilim üzerine bir yazısı, oyunu çözmek ıçin çok işime JVlemet Baydur'un uzayda kaybolan bir kozmonotun soıf saatlerini anlatan yeni oyunu 'Vladimir Komarov' Şehir TiyatrolarTnda sahneleniyor. Komarov, 'kendini uçuran düzeni sonuna dek savunarak gidiyor'. Baydur'a göre olaya bürokrasiyle bilim adamlannın çatışması olarak bakıhrsa, bürokrat Bukokav'u Yeltsin'e, Komarov'u da Gorbaçov'a benzetmek mümkün. yaradı. Aynca l?.Yüzyılda lim ınsanlanyla sanatçılann YapılmışBuluşlarveİcatlaradb birbinne yakınlığı. Bu ikisinin kitaptan da oldukça yarar- de önerdiği; özel görünen, as- landım." lında bence dünyaya egemen Memet Baydur'a göre, diğer olan, bilimın, sanatın, ahlakın oyunlan gibi iletişimsızbk te- öne çıkması gerektiği. İnsanın ri bireyselliğinı titızlikle koruya- rak, öte yandan da çevresınden ması üzerine kurulu oyunun mesajı yok ancak "altını çizmek istediği şeyler" var. "Bunlann en önemlisi de bi- kopmayarak. uzayda kaybol- mak üzerejken bile dünyadan hiç kopmayan bir insan olması gerektiği önerisi var. Tüm oyunlanmda olduğu gıbı bu oyunum da insanca şeyler üze- nne kurulu." Sovyetler Birliğı'nde geçen oyunda. kışiler arasındâkı. geç- mişle hesaplaşmaya ve düzeni eleştırmeye dönüşen diyalog akJa, Sovyetler'ın dağılmasın- dan sonra ortay a çıkan durumu ve tartışmalan getinyor. "Bizde herşeye güncel politi- ka gözlükleriyle bakılıyor. Eğer bu gözle bakıhrsa -ki ben yazar- ken böyle bır yaklaşımım yok- tu..- Vladimir Komarov'un 'kendini uçuran düzeni sonuna dek savunarak gittiğinı' söyle- yebiliriz. Ben bunu da hoş bir çelişki olarak düşünüyorum. Ote yandan olaya bürokrasiyle bilim adamlannın çatışması olarak da bakılabılır Bu gözle bakarsak bürokrat Bukakov'u Yeltsin'e, Komarov'u da Gor- baçov'a benzetmek mümkün. Ancak bunlar oyundaki ıkıncil motifler, oyun bunlar üzenne kurulu değil." Komarov-Gorbaçov benzet- mesınden yola çıkarak "kendi- ni uçuran düzeni sonuna dek savunarak gitmenin" erdemli- Uk olarak mı düşünüldüpnü soruyoruz: "Ben bunun doğru bır tavır olduğuna inanıyorum. Çok çabuk karar veriyor baa insanlar baa olaylann sonuçla- n hakkında. Birisi yazıyor'tari- hin sonu' dıye, herkes zil takıp oynamaya başlıyor "yaşasın ta- rihin sonu geldi' diye. Biri 'bitü' dıyor 'koskoca bir doktrin'. Ben 21. yüzyılda, Marksizmin 20. yüzyıldan daha önemli ola- cağına inanıyorum." Oyunlarımın ayrıcalığı Memet Baydur, "yazmak is- tedıklenne, kafasmdaki şeylere en uygun biçim olduğu" için "oyun" yazıyor. "Oyun ya- zarlığımızda yeni ve ilginç bir boyut" olarak nitelenen Bay- dur şunlan söylüyor: "Fikirlerine önem verdiğim bir avuç ınsan oyunlanmın iyi olduğunu söylüyor. Ama ben yazdığım şeye öyle yakından bakıyorum ki hiç biri bana söy- lediklen kadar iyi gelmiyor Öte yandan oyunlanmın bir aynca- lığı var. Türkıye'de yazılan di- ğer oyunlara benzemiyorlar. Türkıye'de yazılan başka oyun- Iar ise birbinne benziyor. Be- nim başka sanat dallanyla kuv- vetli bağlanm var, bu bir avan- taj olabihr ." tlginç bir yeni proje 1967'den bu yana yazıyor Memet Baydur ve neredeyse yazdığı her oyun, sanat dünya- mızda olay olmuş, tarüşma ya- ratmış. Ama onu asıl iigılendi- ren, seyirciye ulaşmak. 'Vladimir Komarov' Bay- dur'un son oyunu değil aslında. Uluslararası çok ilginç bir tiyat- ro projesi için "Doğum" adlı bir oyun yazmış. Fransız tiyat- rocu Roland Fischer, bır Irlan- dalı, bır Fransız, bır Rus, bir Kanadalı, bir Alman ve bir Türk yazara "Doğum" adlı 6 kısa oyun ısmarladı. 4 yönetmen ve 25'e yakın oyuncu eşliğinde, 6 bö- lümden tek bir oyun oluşacak. Oyun Avrupa'da büyük tiyatro festivallerine katüacak. İki uluslararası sanatçı Sarkis ve Franz Walther'ın sergileri arasındaki benzerlikler Sınırsız açılımlı deneyim ortamıBERAL MADRA Sonbahar aylannda, çok ce- şitli düzeyde resim ve küçük hey- kelin pazarlandığı fuardan son- ra, iilkeler arasındaki ekonomik ve siyasal gelişmişiik farklarını gösteren, her telden çalan bienal- dan sonra, yoğun bir yerel sergi trafiğini de göğüsle>en İstanbul sanat izieyicisi için, iki uluslara- rası sanatçınm Sarkis'in ve ve Franz Erhard VValther'in sergi- leri. dingin ve derin bir düşünme ve deneyim alanı oluştunıvor. Giz çözme isteği Sarkis'in Maçka Sanat Gale- risi'nde bir taşıma sandığının iki yüzünde, zamanın akışını du- yumsatan uzun bir solukla yamp sönen 19380 ve 19930 rakamlan ve galerinin, sergj süresince san- ki dinlenmeye alınmış gibi asıhnış tavan perdeleri. izleyici- de önce bir durma duygusu uyandınyor. Sanatçı, ilkin izle- yiciyi gündelik bir vasam vörfin- gesinden dışarı çıkamor ve "hız ve devinim"e karşı koyabileceği- ni anımsatıyor. ona. Bu ilk dene- yimi yaşa>an izleyici. bir sonra- ki aşamada, kendisine hiç ya- bancı olmayan biitün nesnelerin ve işaretlerin- sandığın. neon tşığının, rakamlann, perdelerin - alışılagebnemiş ilişkiler ve düzen içinde büieştirildiklerini görü- yor. bu birleşmenin sakladığı gizi çözmek isteği, yeni bir de- neyimin kapüannı açar. Mühürlü bir 'yük' Bu aşamada yapacağı bütûn çağrışunlar. vapıtın kurduğu bir düşünce dünyasınm içine girebil- mek için ipuçları oluşturur. Sandık, yolculuğu, ver değiştir- meyi, göçebeliği, bir şeyleri geri- de bırakıp yeni birşeylere başla- mak kararlüığmı çağrıştırdı- klan gibi, bir kişiye ait özel eşya- Sarids'in Maçka Sanat Galerisi'ndeki sergisinden taşıma- sandığı ve Franz VValther'in AKM'deki işleri. - -VyV ları \a da anılan saklayan mü- hürlü bir "vük"tür; ya da o kişi- nin yaşamıdır. Günümüzde, sa- vaşlar, kitle hareketieri, iletişim medyalan ile paramparça edüen özel yaşamların kutsaluğını gündeme getiren bir sandıkür bu; ve sanatçı onu kendine ait gibi görünen, ama belki de bir- çok kişinin ya da halkın yaşamı- nda da önemli olan iki tarihle mühürlemiştir. Rakamlann so- nundaki sıfırlar sınırsız ve büiıt- meyen başlangıçlan ve sonlan düşündürür bize. Sarkis, İstanbul'daki kişisel sergUerini gerçekleştirdiği, on- beş yıllık özverili bir çabayla ya- şatümış bu galeri mekanında köktenci bir müdaheleye girişe- rek, tavan perdeierini sökerek arkadaki odaya asmtştır; perde- •ler. sanatta terasiliyet ile ilgili sorgulamayı gündeme getiren boş tualler ya da haritalar gibi- dir. Galeri mekanına yapılan bu müdahele, aym zamanda Sar- kis'in, doğduğu ülkedeki sanat- sal gelişmelere sahip çıkma ve değişimlere katılma isteğinin de bir göstergesidir ; estetik gücün bir eyleme dönüşmesidir. Sımrsızlığın sınanması AKM'de Alman sanatçı Franz VValther'in, günlük yaşa- mımtzda değişik islevler taşıyan alışdagelmiş kitle üretimi ku- maşlardan ve modern sanata gönderme yapan biçimlerden oluşan işleriyk karşılaşıyoruz. VValther bize, nesneler ve insan- lar arasındaki ilişkilerin bağımsız ve açılımlı bir ifade dili oluşturduğunu, bu dilin "heykel" olduğunu gösteriyor. Tüketim toplumlarının nesnelere ve üreti- me bağımlı yaşamı içinde, ola- naklann ve seçeneklerin varlığmı unutmamamızı sağlıyor bu işler. VValther, insana nesne- lerin kullanımı sırasındaki göv- desel deneyimierinin sınırsızlığını sınamayı öneriyor. Nesnelerin insana tinsel ve dii- şünsel açılımlar veren sanat yapıtı değeri taşırken aym za- manda insan etkinliğinin ve devi- niminin uzanttsı olma işlevini taşıdığuıı gösteriyor. VValther'in sergisinde işier, insan devinünini müdahele edene kadar "'kapalı" kalacakmış gibi dunıyor. Du- vâra dayalı duran, yerde kat- lanmtş olarak bekleyen işler, iz- leyicinin bakması, görmesi ve es- tetik bir haz duymasını değil, ge- rekli gördüp davranış ve eylem- leri uygulama itkisini ve özpür- lüğünü işaret edivor. Gerektiğin- de v e yeri geldiğinde du> ara da- \ alı kutular. levhalar. raflar açı- İacak. kurulacak ve insanın ey- lemlerini tümamlayan araçlar oluşacak ya da bobçalar açıla- cak ve duygu ve düşüncelerin uy- gulanacağı işievsel nesneler olu- şacak. Yapıtlann oluşturduğu biçimler ve kullanım olanaklaru bu yapıtlann kullanılmasına katılan insanlar arasında ussal bir iletişim ve uzlaşma ortamı oiuştunıyor. Sarkis ve VValther arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir Kağıt üstüne suluboya ile ya- pıbnış iş çizimleri, temsili bir dünyanın gösterilmesi değil, iş oluşrurma süreclerinin diyag- ramlandır: 601ı yülarda soyut resim sermenini yaşarken bir silbaştan" yaparak, sanat yap- mayı nesneler arası ve nesnekıie insanlar arası ilişki ve dil kur- mak olarak benimsemişlerdir; yaklaşık otuz yüdır kendi içinde bir bütün oluşturan ve yaşam sü- reçlerine koşut bir oluşum sü- recinde ilerleyen "tünel yapıt" üretmektedirier; 6O'lı ve 701i yı- Uardaki Pop Art. Minimal, Kav- ramsal. Süreç Sanat gibi belirgin sınırları olan akımların temsilci- leri olmavıp "tekil" bir sanat çizgisine sahiptirler. Çağdaş sanat sergilerinin, sa- nat pazan, sanat sistemi, sanat endüstrisi gibi, sanat dtşı olgu- ların rekabetinin, çatışkısınuı ve çelişkisinin "gösteri" alanı ol- madığının sanatçıyla izleyiciyi benzersiz ve sınn-sız açılımlı bir söyleşi ve deneyim ortamında birleştirdiğinin kanıtıdır, bu iki sergj. Klasik, pop caz konseri CRR'de Kent Orkestrası •/ îlsısİE nr-t- 'Yasaklı' yıllardan sonra Rahmi Saltuk yenidençeşitli kentlerde konserler verecek Geleneksel türkülerin güzelliğiKültür Senisi- Yasaklı geçen onca yıldan sonra Rahmi Sal- tuk yeniden konserlerine başlı- yor. İlk olarak 25 ocak ve 15 şu- bat tarihlerinde AKM'de kon- ser verecek olan sanatçı yıl- lardır engellenmiş olmanın, gündem dışı kalmanın acısını, rahatsızlığını çok yoğun olarak yaşamış. Şimdi bu, halktan, dınleyıciden uzak geçen yıllann yükünden, birikmişliğinden kurtulmak ıstercesine kararlı, istekli,"Konserlere başladım ve sürdüreceğim. Ankara, İzmir, Adana. Samsun ve Trabzon'da konserler vereceğım" diyor. 1982'de 12 eylülün etkilerinin en yoğun olduğu dönemde Egemen Bostancı Gösteri Mer- kezi'nde konser verdiğjni ve çok büyük ilgı gördüğünü anla- tan sanatçı yasaklann ilk 1984"- de başladığını söylüyor. O gün- den ben Saltuk, hep etıgelleme- lerle karşılaşmış. Yine de yılmamış . 86'ya kadar, konser venmek için dava kazanmak zo- runda kalsa da, Yunus Emre- ler'den, Karacaoğlanlar'dan, Nazım Hikmet'ten türküler söylemeye devam etmiş. Daha sonra ise bu konserler iyıce tek tükleşiyor, 1989 yıhnda verilen konserler de sayılmazsa 86'dan bu yana hiç konser veremıyor sanatçı. Bu- nun için de kendini bir anlamda "gizli işşiz' statüsünde gördü- ğünü söylüyor Rahmi Saltuk. Rahmi SaJtuk Türkiye'de son yıllarda eko- nomik ve sosyal alanda göz- lemlenen değışımin etkilerinin kültür ve müziğe de yansıdığını, bu alanlarda adeta bir kaos ya- şandığmı , medyalann tekelin- de birbirini tekrar eden bırbiri- nin aynı melodi ve sesler popü- lerlik kazanırken kendi gibi sa- natçılann değişimi yakalaya- mamakla suçlandığını söyleyen Rahmi Saltuk "Ben aynı şekil- de halk türkülerimizı, rumeli türkülerini seslendirmeye de- vam edeceğim, Dadaloğlu'- ndan, Karacaoğlanlar'dan, Pır Sultan Abdallar'dan, Nazım Hikmet'ten, Yunus Emreler'- den türküler okuyacağım. Ne kadar değişirse değışsın bu top- lumun kökleri geleneksel Türk Müziği'ne bağlı. 'Doktorum Nerde?','Hadi Bakalım', 'Abone', 'Şışt. şışt! Sakın ol'.. Bunlann hepsıni toplasan 'sobalannda kuru da meşe yanıyor' türküsünün bir kelimesine nitelik olarak karşılık gelemez, yaşamın için- den süzülerek gelen, halkın anonim kültürünü yansıtan ge- leneksel türkülerimızin güzelli- ğine yetişemez" diyor. Bulunduğumuz ay içinde şimdıye kadar yaptığı çalışma- lannın hepsini kaset ve diskte toplayacağmı söyleyen sanatçı, mayıs sonunda da yeni bir ka- set çıkaracak. Toplumun değer yargılann- da da bir yumuşamaya. hoşgö- rüye gıttiğıni söyleyen sanatçı, 'Yoksa 25 yillık Rahmi Saltuk nasıl Atatürk Kültür Merkezi'- nde konser verebilir?" diyor. ve Aydın EseııKültür Servısi -Ünlü piyanist, besteci ve düzenleyici Aydın Esen, bugün saat 15.00'te Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Kent Orkestrası'yla bırlikte modern caz ve fusion bestelerini seslendıreceği bir konser verecek. 1962 yıhnda İstanbulda doğan ve üç yaşında piyano çalmaya başlayan Aydın Esen, İstanbul Belediye Konservatuan'nda pi- yano ve armoni bölümlerinde okudu. Daha sonra İstanbul Devlet Konservatuan'nda kompoziyon ve ilen armoni çalışma- lan yapan Esen, 1983 yılında aldığı burs ile ABD'ye, ünlü Berk- lee School of Music'a gitü. Bu okulu dört yıl yerine özel bir diplomayla bir yılda bıtiren Esen, buradan sonra New England Konservatuan'na devam etti. Esen'in aldığı burslann sonu gelmedi; sa- natçı, New York'ta Juilliard School of Music, Royal Aca- demy of Music ve Nonveıgan State Academy of Music'te de çeşitli çalışmalar yaptı. Modern müzik ve caza olan ilgisi çok küçük yaşlarda başlayan Aydın Esen, kendi- ne özgü stıli ve kompozisyon Aydın Esen anlayışıyla müzik dünyasında çok genç yaşta yıldızı parlayan sanatçılar arasına girdi. Dünyaca ünlü müzisyerılerle ortak çalı- şmalar yapan sanatçı, Downbeat ve Keyboard gibi ünlü müzik dergilerince başanlı çağdaş müzisyen ödüllerine değer görüldü. Esen 1989 yıhnda da Paris'te yapılan ünlü Martial Solal piyano yanşmasında birincih'k kazandı. "So Many Lifetimes", "Pictures", "Aydın Esen Trio"nun yanı sıra geçen yıl yaptığı "Anadolu" albümü ile müzik eleştir- menlerinin övgüsünü toplayan Esen. aralannda Miroslav Vito- us, Pat Metheny, Peter Erskine, Bob Mintzer, Dave Holland, Roy Haynes. VVoody Shavv'uh bulunduğu müzisyenlerle çahştı. Sanatçı Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndakı konserinden sonra Avrupa, Amerika ve Japonya'da vereceği konserlerin hazjrbklanna başlayacak. '• İSTANBUL BUYUKSEHİR BELEDİYESİ U KULTUR İŞLERİ DAİRE BASKANLIGI KJ KUTUPHANE VE MUZELER MÜDÜRLUGU OCAK 1993 KULTURETKINLİKLERİ ATATÜRK KİTAPLIĞI SERCtLER S-30 Ocak 1993 Gırış "Maturk Kııaplığı Karıposıal Koleksı\onundan Sevmeler" II Ocak-S Şubaı 1993 Sergı Salonu LALE ÇAVULDUR En^ıellas>on Sergısı 16-21 Ocak 1993 Lsl Okuma Salonu A>ın Yenı Kıtaplan Sergısı Yayıncılar Birlığı ısbırlığı ile duzenlenmışlır. SÖYLEŞtLERDEBL HAFTA 25 CXak 1993 Pazadesı Toplantı Salonu TART1ŞMA \ enı Orguılenme Bıçımlen: "Helsınkı Vumaşlar Meelni" Kalılanlar: Muraı Belge. Şulc Kuı'. Turgul Tarhanlı üuzcnleven. Tun>.a> Curhan saal- 16 00 26 Orak 1993 Salı roplann Salonu DUNDEN YARIN-N Uun>adakı Yeniden Yapılanma \e Turkıye Konuşmacılar: Feraı Tınç (Hurrıyeı Gaz., Dış Polıııka sayfası yoneııcısı), Prof Taner Berksoy, Prof Asaf Savaş Akad. Duzenkyen: Solı Özel Saat: 15 00 27 Ocak 1993 Çarşamba Toplanıı Salonu DOBRA DOBRA Konuk. Ozdemır Ince Duzenleyen: Faruk Şuyun Saaı: 13 00 28 Ocak 1993 Ptrşembe Toplanıı Salonu YENİ YAP1TL<\RIYLA Zevnep Aliye (Alıyenın Oykulerı) ve Musıafa Balel (Turuncu Elenı) Duzenleyen: En\er Ercan Saaı 16.00 29 Ocak 1993 Cuna Toplanıı Salonu C\NLI ELEŞTİRİ Tomrıs L'yar'ın son kııabı "Otuzların Kadmı" Duzenle>enler- Orhan Alkaşa - Guten Turan Saaı.' 16.00 Tum Eı.kınlikler ucreısızdir Adres Vlete Cad No 45 TAKSİM Tel' 249 09 45-249 56 83
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear