14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17OCAK1993PAZAR «14 HABERLER PKK Hava saldınsına hava muhalefeti Haber Merkezi - Bingöl- Kulp sınınnda Serik Tepcsi'- ndekı PKK kamplanna yöne- lik hava operasyonunda öldü- rûlen PKK'lı mililan sayısı netlik kazanmadı.Yetkililcr. bölgede 3 melre dolayında kaı olduğunu ve dün yeni bir hava operasyonunun gerçekleştiril- mediğini bikiırdiler. Güvenlik kuvvetlerince Ku- zay Irak'ta gerçekleşlirilen ope- rasyonlar sırasında büyük biı darbe yiyerek dağılan PKKda iç sorgulama başladı Anadolu Ajansf nın haberine gpre, PKK'nın ideri Abdullah Ocalan, alınan dığer yenilgıle- rin ve örgütteki çözülmenır nedenlerini örgüt sorumlulan- na gönderdiğı 33 soruyla tesbit eimeye çahşıyor. öcalan'ın ör- gül sorumlulanna yöneliııiğı sorulan içcren mcsajı, gücnlik kuvvetlerince Güneydoğu'da gerçekleşlirilen operasyonlaı sırasında yakalanan ve "Kur- ye" olduğu belirlenen bir örgüt elemanının üstünde ele geçiril- di. Öcalan, sorulanndan binndc 1991-92 döneminde "Savaştan kaçma ve savaş yaşamından uzaklaşma" eğiliminin cıddi boyutlara ulaştığını belirterek, bunun nedenlerinin açıklanma- _ sını istedi |" Örgüt sorumlulannın "Gc- j nclde örgüt ve örgüt yaşamına. j özelde ise kcndi sorumlulukla- j nna karşı bir dircnme içinde I bulunduklannı" kaydcden öcalan, bu tulumlannın neden j kaynaklandığının c evaplanmaı c gerekıiğıni ifadeetti. - 1993 yılını "Mücadelede sert bir yıl" olarak nitelendircn ı Öcalan, örgüt sorumlulanndan - "Güvence" vermelerini istedi. Öcalan, "Hangi görev olursa olsun yeni dönemde bu konuda v nasıl güvence verebilirsiniz?" - sorusunu da yöneltü. G.Antep iTiyatrove otobüs memura bedavaANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Memur sendıkalannın, , ILO sözkşmelerindcn doğan haklannı yaşama gecırmek ıçin . yürüıtükleri etkınliklere, birye- " nisi daha ekleniyor. Belediye , mcmurlan, belediye başkanla- nnı "toplusözleşme masasına çagırma" kampanyasına önü- müzdekı günlcrde hız verecek- ler. Gaziantep Beledıyesi ıle yapı- lan sözleşme görüşmclennde behrlı bir aşamaya gelınmesinın ardından, Tüm-Bel-Sen Baş- kanlar Kurulu, sözleşme pazar- hğına çağınlacak belediyeleri ^belirlemek üzere 23-24 ocakta rbir loplantı yapacak Sendikayla ilk kez "tarar olan Gaziantep Belediycsı ilc yapılan sözJeşme görüşmelen- nin de, şubat ayında sonuçlan- ması bekleniyor. Sendika üyelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel düzeyle- 'rini yükseltmek. ekonomik, demokraük, hukuksal sosyal hak ve çıkarlannı korumak amaayla yapılan toplusözleş- menin "taraflannı karşılıklı hak ve yükümlülükleri" ile "işe abnma ve smavlar" bölümle- rindeki maddeler, belediye vc sendika tarafından bcnimsendi. . Bu sözleşmeyle, belediye me- murlanrun elde edeccği baa . sosyal kazanımlar da şöylc ola- cak: . "Belediye çalışanlannın ço- .cuklanna, belediye krcşjnde ücretsız bakılacak. Beledfyeyc • ait tiyatrolara, belediye memur- lannın eş ve çocuklan ücretsiz olarak gidebilecek, memurlann eşleri de belediye otobüslerin- den ücretsiz olarak yararlana- bilecek". Ozçelîk-Iş MESSÜe 'Radyasyonu gizleyenler yargılansm' anlaştı İHD'nin mitinginde en ilgi çeken, minik protestoculann yarattığı göriintü oidu. (Fotoğraflar. AHMET ŞIK. AYDIN TURNA) Çocuklarahymaym efeıutilev • Haber Merkezi -Metal işko- lunda, MESS ıle Özçdik-İş • Sendikası arasında 20 Ağustos • 1992 tarihinden beri sürdürülen * toplu iş sözleşmesi görüşmele- - rinde dün anlaşma sağlandı. 16 ışyerinde çalışan yaklaşık 10 bin işçıyi kapsayan toplu iş sözleşmesıyle, ücretlerde 1. yılın - ilk 6 ayı ıçın yüzde 20, ikinci 6 ı a\ı için de yüzde 19 oranında . a'rtış sağlandı. Bu artışa ek ola- rak saat ücreılen de. gmplanna • göre 2 bın 336 lira ıle 3 bın 504 ı lira arasında belirlendi. tstanbu) Haber Seryisi - İn- san Haklan Derneği (İHD) İs- lanbul Şubesi tarafından dü- zenlenen "Radyasyonu Gizle- yenler Yargılansın" mitingı dün Gaziosmanpaşa Mey- danı'nda yapıldı. Mitingde yapılan konuşrna- larda dönemin yöneticileri ve bilimadamlannın gerçekleri halktan gizlediğı ve yalan söy- lediği belirtilerek, hcpsinin yargı önüne çıkanlması isten- di. Polislerin çok sıkı güvenlik önlemleri aldığı ve yaklaşık bin kişi katıldığı miting olaysız şe- kilde sona erdi. Devleti yönelenlerin bir ya- lanının daha ortaya çıktığını, bunun da "devletin halkı kar- şısındaki gizlı yüzü" olduğunu vurgulayan konuşmaalar, radyasyon gibi yaşamsal bir lehdit oluşturan lehlikenın halktan saklanmasının, hiç bir önlem alınmamasının yanın- da, dönemin yöneticilerinın TV'lerde çay içme gibi göstcn- lerde bulunarak halkı toplu intihara davet euiktenrii söyie1 -'' di. Bunun yaşama hakkını yok sayan bir davranış olduğu, bir soykınmı onaylamaktan baş- ka hiç bir şey olmadığını vur- gulayan konuşmaalar, bu kaı- iiamın sorumlulan olan dönemin yöneticı ve idarecileri ıle bilimadamlan hakkında ya- sal soruşturma açılmasını iste- di. "Çocuklara kıymayın efen- diler, bulutlar insan ötdürme- sin", "Gerçeklen gızleyenler- din hesap sorulsun", "İnsanlık suçu işleyenler cezalandınl- sın", "Ölmek ıstemiyorum" şeklinde dövizlerin bulunduğu rniünge kaülan yaklaşık bin ki- şi zaman zaman, "Kapalı dev- lete, kapalı topluma son", "Radyasyon suçlulan yargı- lansın", "Gizli devlet geleneği- ne son" şeklinde sloganlar 7 YIL SONRA ÇERNOBİL VE TtİRKtYE FORl'Ml) 'Sorumlıdara karşı birleşelim' ANK AR A(Cumhuriyet Börosu) - Türk Tabıplcr Birliği ve Çernobil İçin Toplumsal Duyarlılık Grubu tarafından düzenlen "7 Yıl Sonra Çernobil ve Türkiye" konulu forumda, 1986'da mcydana gelen Çernobil nükleer santral kazasının etkilcri ve sonuçlan konuşuldu. Kaza sonrasında YÖK ilc Radyasyon Güvenlik Komitesi'nden bağımsız olarak incclcmc ve araşlıımalar yapan ODTÜ öğretim üyesi İna Gökmen. birlakım kişilerin ve bazı basın organlannın kcndilcri hakkında karalama kapmanyalanrra başladığını belirterek. '"Biz bırbirimizi suçlamaktan vazgeçip. bunlan bize layık görcnlcre karşı birlik olmalıyız" dcdi. Forumda,Çernobil kuzası sonrasında YÖK'ün birgcnclgcyayımlayarak, üniversilelerin ve öğretim üyelerinin Radyasyon Güvenlik Komilesi'ndcn bağımsız olarak incelcmeler yapmalannın cngcllcndiğını belirtcn ODTÜ öğrclim üyesi lncı Gökmen," Nc yazık ki. biz çayla ilgili , , olarak yapuğıiBizıncdcmclcrdcürpcriici sonuçlar bulduk vc durumu bir raporla Radyasyon Güvenlik Kurulu'na ilettik. Fakal bizı ciddiyc almadılar" dcdi. Bu raporla ilgili olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nunozarnanki Başkanı Yüksel Özcmrc'ninODTÜ Rcktörü'nemektup yazarak," BulürkişilcriODTÜ'te banndırmanızdan üzüntü duyuyoruz" dcdiğinı halırlalan Gökmen. 13 Şubat 1987"dc Çckmece'dc yapılan toplantıda da," Halka bu lürşeylcrduyurulduğunda halk, çay içmcz " gcrckçcsiyle de. raporun açıklanmasının engcllendiğini kaydetti. Bu raporlan hazırladıklan için bazı kişilerin şimdi karalama kampanyası başlattıklannı belirten Gökmen," Bizbirbirimızi suçlamaktan vazgeçip, bunlan bize layık görenlcrc karşı birlik olmalıyız"dedi. Anadolu Bilim vcTcknoloji Stralcjileri Araşlııma Enstitüsü üyesi Tolga Yarman. radyasyonu halkıan saklayanların ağırgörcv ihmalindc bulunduğunu belirterek, toplumda bu kişilcre karşı başlatılan hareketlcri de sevindirici bir gclışmc olarak gördüğünü söylcdi. "Türk lcplumu ilk dcfa yönclicilcre karşı demokratik bir başkaldın harekclini başlclmıştır" dıycn Yarman. radyasyon açıklamalan konusunda bilimcyöncllılcn tck yasağın Türkiyc'dc gcrçcklcştiğinc dc dikkat çckti.Ozamankı Radyasyon Güvenlik Komilcsi'nin açıklamalanyla güvenlik komilcsi olmaklan çıkıp bir "Milli Güvcnsizlık Komilesi" olduğunu belirtcn Yarman, "Şimdi Çcrnobil ilc ilişkilendirilen vakalar gcrçckten nc ölçüde Çernobil'c bağlıdır. bunu anlamak gcrekır. Bunun için Çernobil kazasından öncc ve sonra söz konusu yörelcrdcki kanscr bulgulan nedir, bclirlcnmclidir" dcdi. Türk Tabipler Birliği"ndcn Ata Soycr isc. dcvlct güvcnliği adı altında bazı biljgilcrin halklan gizlcndiğini bclirttı. ODTÜ öğretim üyesi Aykul Kcnccr, radyasyonun ınsan vücudunda bazı gcnctik etkilcr vapacağını belirterek, "Aynca radyasyonun kalılsal etkilcri dc vardır. Tüm araşlırmacılannorlaknoktasışudurki, zararasız olan radyasyon yoklur" dcdi. atarak eski Cumhurbaşkanı Kcnan Evren, eski Başbakan Turgut özal, eski Sanayi Ba- kanı Cahit Aral, eski Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ah- met Özçmrc vc YÖK eski baş- kanı İhsan Doğramacı'run cezalandınlmalan gereküğinı söyledi. İnsan Haklan Derneği yö- netim kurulu üyesi Leman Fır- tına, devlelin kendı vatandaş- - larına karşı takındığı sorum- suz tavnnda hıç bir değişmc olmadığını işkence vc zulümle- nn hala devam ettiğini belirte- rek, "Dün. radyasyonda tehli- ke yok, önemli düzeyde dcğil, dediler. Bugünsc yalanlannın ortaya çıktığını gorüyoruz. Asmayalım da besleyelim mi, zihniycündcki devlet ve yöne- ticileri. halkı radyasyonlu çay içmeye teşvik ettı. Tüm dünya- nın tcrketmeyc başladığı nük- lccr sanirallcn dcvlct şimdi çağdaş enerji diye sunuyor. Pe- kı kanscrli ve sakat doğan ço- cuklan, cvlatlan olcn annc babalan kim güldürecek? Bun- lann sorumlulan cezalandınl- sın" şeklinde konuştu. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) İstanbul Şube Başkanı Celal Toprak da, bır gazeteci- nin yaptığı röportajın bugün toplumsal bir tepkiye dönüştü- ğünü ve radyasyon konusun- dakı 6 yıllık suskunluğun bir haykınş halıne gcldiğmi söyle- di. Toprak, "Halktan özür di- lemeyi bile bilmeyenleri tarih aıTctmcyecek. Tepkisız 4op- lumlarda özgür habere ulaş- mak mümkün değıldir. Ola>i basın abarlıyor, denilıyor. Bu- nu söylcyenlerc burada içleri kan ağlayan anne ve babalan dinlemelenni öğütlüyorum" şeklinde konuştu. Çocuğu kanscrdcn ölen bir anne ise, bir lakım insanlann TV'lere çıkıp yalanlar söyledi- ğinı belirterek, "Bugün ölen çocuklar, büyüyüp oynama- lıydı.Okula gidip karnc scvinci yaşamalıydı. Bütün • iöscmıli çocuklann anne ve babalan adına sesleniyorum, sorumlu- lar yargılansın" dedi. İstanbul Tabipler Odası Başkanı Zekı Karagülfe de, Avrupa Alom Enerji Ajansf- nın Çcrnobil facıasından sonra 100 milyon küri radyasyonun çevreye yayıldığını behrlediğı- ni, bunun da dünyadaki oranı yüzde 1 arttırdığını belirterek, "Nasıl olur da Türkiye'nin et- kilcnmcdiğı gibi bir yalan söy- lerler. Bunun Türkiye'deki ctkisi, kanserli sayısının artma sına vc sakat doğumlara neden olmuştur. Ancak yönetıciler vc bilimadamlan ise, Türkiye'de radyasyonun meydana geldiği 2,5 ayı gerekli önlemlcri al- mayarak geçırmiş vc sorum- suzluk örneği sergilemişlerdir" diye konuştu. Toplu sözleşme farklannı alamayan İETT şoförleri dün sefere çıkmadı Otobüs garajda, Istanbulludurakta • Eylem nedeniyle uzun süre duraklarda bekleyen halk, tETT otobüslerinin sefere çıkmadıgını polislerden öğrendi. Ozel halk otobüslerinin yetersiz kalması, tstanbullulann ulaşım sıkıntısı çekmesine yol açtı. İstanbul Haber Servisi - Toplu iş sözleşmesinden do- ğan farklann üçüncü laksitini alamayan İETT şoförleri, dün sefere çıkmadı. İETT otobüs- lerinin çalışmaması yüzünden, İstanbullular ulaşımda zor an- lar yaşadı. Belcdiye-İş Sendi- kası Genel Eğitim Sekreteri Hıdır Bal, alacaklann tamamı ödeninceye kadar sefere çık- nıama eyleminin süreceğini söyledi. Sabah saat 05.00'te seferlere başlaması gereken İETT şo- förleri, toplu iş sözleşmesinden doğan ve önceki gün ödenmesı gereken farklann üçüncü lak- sitini alamadıklan için dün sabah otobüslcri garajlardan çıkarmadı. Eylem nedeniyle uzun süre duraklarda bekleyen halk, polislerin uyansıyla İETT otobüslerinin sefere çık- madıgını öğrendi. Özel halk otobüslerinin de yetersiz kal- ması nedeniyle ulaşım sıkınlısı çeken İstanbullular işyerlerine gecıkmelı gıdebildı. İETT çahşanlan, toplu iş sözleşmesinden doğan ycdi ay- lık farkın ilk ıki taksitinın ge- cikmeli venldiğinı, önceki gün verilmesi gereken üçüncü tak- siti de alamadıklarını, bunun üzcrine eyleme başladıklanıu söyledi. Belediye-İş Sendikası Bağcılar Belediyesi'nin arkasındaki parkta bulunan bekdiyeye ait 1 kaıtv- yon. 2 kamyonet ve 2 minibüse önceki gece 02.00 sıralarında kimliği belir- siz kişilerce molotof kokteyli atıldı. Atılan molotof kokteyllerinin patlaması sonucu çıkan yangında büyük çoğunluğu > anan araçiar kullanılamaz hale geldi. Ölaydan sonra saldırganlar kaçtı. Bağcılar Belediyesi'nin Refah Partili Başkanı Feyzullah Kıyıklı olayı yalanladı. Gazeteleri arayan bir kişi, Bakırköy Belediyesi'nden de>redilen işçilerin göre\e başlatılmamasını protesto etmek için arecların kundaklandığinı beürterek saldınyı TKP-ML/TİKKO örgütü adına üstlendi. (Foloğraf AHMET ŞIK) Gend Eğlim Sekreteri Hıdır Bal da. alacaklannın tamamı- nı alana kadar eylemlenni sür- düreceklcnni bildirdi. Bal, Tcplu İş Sözleşmesı'nin 55'inci maddesine göre, ücretlenn gü- nündc ödenmernesı durumun- da, çalışanlann İETT merkcz- lerindc para ödeninceye kadar bekleyebıleceklerini belirterek, "Eylem, üçüncü taksiı ödene- ne kadar sürecek" dedi. Büyükşehir Belediye Başka- nı Nuretlın Sözen ise ışçilerin alacaklannın ödenmeye başla- dığını belirterek, cylemin yasal olmadığını bildirdi. Sözen ay- nca eylemı "Sağlıksız bir hare- kel" olarak nılelendirdi. Ödemelerin yapılmaya baş- laması üzerine İETT otobüsle- ri akşama doğru scferlerine başladı. Manisa'nın Soma ilçesinde, özcl sektöre ait bir kömür oca- ğında çalışan 470 işçı, toplu sözleşme farklannın ödenme- mesi üzennc dün sabahtan iti- baren üretimi durdurdu. İşçi- lcr dün sabah erken saatlerde işverenle görüşerek, paralannı almak ıstedıler Olumsuz cc- vap alan işçiler, ocağa inmeyc- rek, haklannı alıncaya kadar üretimı durdurma karan al- dıklannı bildırdıler. Demeçleri sorun oldu Demirerden Çiller'e uyanANK.\RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanı Tansu Çiller. ekonomi bürokrasisin- den sonra, hükümette de sorun yarattı. Çiller'ın, çeşitlı konuş- malannda "Söylediklenm yapılmazsa enflasyon düşmez" diye dile getirdiği görüşe karşı ilk uyan Başbakan Süleyman Demırel'den geldi. Demırel, ta- nmsal destekleme politikalan konubunda görüşlerini açıkla- yan Çiller'e, "Bunlan karar halıne getirin ki, uygulamaya geçebilelım. Sonra dışan çıkıp 'Söylediklerim vapılmazsa enf- lasyon düşmez' diyorsunuz" diye çıkışü Demirel, "Ben eko- nomistim, her zeminde düşün- düğüm şeyi söylerim ve tartışı- nra" dıyen Çiller'e, "Her zeminde tartışamazsınız. Siz, hükümet üyesisıniz, burada tartışırsınız" uyansında bulun- du. Çiller, dün bakanlıktan istifa edeceği yolundakı sorula- n yanıtlarken. görevinin başın- da olduğunu söyledi. Başbakan Demirel, dün Tansu Çiller'ın is- tıfasını ısteyip istemediği yolun- daki sorular üzerine, " Tansu hanım benim siyaset arkada- şım. Bir yola çıkmışız, beraber gidiyoruz" dedi. Ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in hükü- met aleyhindeki sözleri, kabine- de krize yol açtı. Çiller'in, daha önce 14.4 trilyon lira olarak be- lirlenen 1993 yıh teşvik bütçesi- nın Bakanlar Kurulu'nda 22 tnlyon liraya çıkanlmasından sonra düzenlediği basın toplan- tısında. "Bütçe içi ve dışı top- lam 22 trilyonluk teşvik yapılacak. Geçen yıl kaynak so- runu vardı. Bu yıl da bu 15 trilyon liralık teşviğin kaynağı kesinleşmiştir. 7 trilyon ise fon aktarmalan ve reeskont imkân- lan ile sağlanmaya çahşılacak- tır" demesi ve "Eğer bizim bu paketleri uygulamamız müm- kün olabilirse, enflasyon düşe- cek, eğer bu reformlar uygulanamazsa yaza doğru enflasyonu düşürememiş olu- ruz" görüşünü dıle getirmesi Başbakan Demirel ve hükümet üyelerinin tepkisifte neden öl- du. Çiller aynı basın toplantı- sıııda, "Bakanlar Kurulu görüşünüzü benimserse. başa- nlı olacağınızı ima ettiniz. Bugüne kadar başka konular- da da buna benzer şeyler söyle- miştiniz. Geçen zaman sizi mi hakli çıkardı?" sorusuna, "Ba- kanlar Kurulu'nda hepimiz kararlara imza atıyoruz. Ama bazılanmızın iki şapkası var. Mesela ben teknik gecmişi olan bir öakanım. Tabiı herkesin teknik geçmişi olması gerek- mez. ama benim 2 şapkam var" yanıtını vermişti. Demirel: Dışanda konuşma Çiller'ın bu açıklamalanndan sonra geçtiğımiz perşembe saba- hı toplanan Bakanlar Kurulu'- nda tartışma cıktı. Tanmsal destekleme politikalan hakkında hazırlıklannı anlatan Çüler'e ilk uyan, Demirel'den geldi. Başba- kan, Çiller'e, "Oturup çalışarak bunlan uygulanacak hale getirin. Karar haline getirin ki uygula- maya geçilebılsin. Sonra dışan çıkıp •Söylediklerun yapılmazsa. enflasyon düşmez' diyorsunuz" dedi ve "Dışanda konuşmayın, burada yapılan şey hepimize ait- tir" uyansında bulundu. Perşem- be sabahı yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının sonunda meydana gelen bu tartışma, Çil- ler'in, "Söylediklerim yanlış anlaşıldı. Ben öyle söylemek ıste- memiştim" icenklı savunmasının ardından sona erdi. 'Her yerde tartışamazsınız' Çiller, Bakanlar Kurulu'nun gece yapılan ikinci toplantısında da konuşmasına, hükümet dışın- da yaptığı açıklamalannın "yan- lış anlaşıldığı" savunmasıyla başladı. Bu sırada Devlet Bakanı Ömer Barutçu devreye girerek, "Gazetelerde, 'Söylediklerim ya- pılmazsa enflasyon düşmez' dediğiniz yazıh. Bu tur sözler, hü- kümetin aleyhine oluyor Bu sözlen söylediğinizi sanmıyo- rum. Onun için Sayın Çiller bu sözleriru tekzıp etse iyi olur" dedi. Son uyan CevfaeriMen Kabinede meydana gelen Çil- ler krizi sürerken, Bakanlar Kurulu'nda önceki gece, 1993 yıh tanmsal destekleme politikalan ve hububat borsası kurulması konulan tarüşıldı. Tanm ve Kö- yişleri Bakanı Necmettin Cevhe- n, hububat borsasının bir an önce kurulmasını isteyen Çiller'e karşı çıkarak, bu projenin zama- na yayüması gerektiğini anlattı. Cevheri, Bakanlar Kurulu'ndan aynlırken, Sanayi ve Tıcaret Ba- kanı Tahir Köse ile konuşan Tansu Çiller'in yanına gıderek, "Nakliyecileri perişan ederseniz kanşmam" diye uyanda bulun- du. Çiller'in "Benı yanlış anladı- nız" sözleriyle yatıştırmaya çahştığı Cevhen, gergin bir şekil- de makam otomobilıne binerek Başbakanlık'tan aynldı. Çiller Görevimdeyim Çiller. DYP'nin dün toplanan Temsılciler Meclisi'nde gazeteci- lenp hükümetten ıstıfa etmeyi düşünüp düşünmedıği doğrultu- sundaki ısrarlı sorulanna. önce "Yorum yok, şu anda toplantı- dayım" açıklamasıvla yanıt vermek istemedi. Çiller. gazetea- lerin daha sonra da devam eden ısrarlan karşısında. "Görevimin başındayım" yanıtını vermekle yetindi. Çiller, istıfaya ilişkın so- rulann sürmesi üzerine d. "Hiç öyle bir durum olmuş halim var mı?" diye konuştu Demirel'in sözleri Başbakan Demırel, DYP Temsilciler Meclisi toplanüsın- dan aynlırken "Tansu Çiller'in bakanlıktan, üstü kapalı da olsa. "istıfa etmesıni' ıstedığinız yönün- de haberler var" sorusuna şu karşılığı verdı. "Ben ima ıle konuşmam. Tan- su Harum benim siyaset arkada- şım. Bir yola çıkmışız, beraber gidiyoruz ve gazeteler yoluyla bir şey yapmam. Gazeteler araalı- ğıyla dâ konuşmam. Ben ona bir şey söyleyeceksem, kendim söyle- rim ve>a başka bir arkadaşıma bir şey söyleyeceksem, kendim söylerim. Ben, partinin genel baş- kanıyım." Destekleme alımları Tanm üreticisine sdestek DOĞAN AKIN ANKARA - Hükümet, Baş- bakan Süleyman Demirel'in "ekonomidc 5 delik" olarak ad- landırdığı ve yarattıklan büyük finansman açıklanyla cnflasyo- nist baskı oluşturan kuruluşlar üzerindeki çalışmalannı sürdü- rüyor. Hükümcltc, trilyonlarca lira zarar eden tanm satış koopera- lifleri birliklerine ait iştiraklcrin özelleşürilmcsi görüşü ağırlık kazandı. Sanayi ve Ticarel Ba- kanı Tahir Köse, tanmsal des- tekleme alımlannı "tarlada veya ürün bazında" yapmanın yollannı aradıklannı söyledi. Destekleme alımlannın finans- manı ıçin banka sistemindcn faizle alınan paralann yüksek maliyetinden yakınan Demirel, destekleme ödeneklerinin genel bütçeden aynlabileceğıni ifade elti Bakanlar Kurulu'nun-önceki gece Başbakan Demirel baş- kanlığında yapılan ve yaklaşık 3 5 saat süren toplantısında, 1993 yılmda uygulanacak ta- nmsal destekleme politikalan clcalındı. Edinılcn bilgiye göre Devlet Bakanı Tansu Çiller, Bakanlar Kurulu'nda. "Bunlan anonim ortaklık haline getırelim ve sa- talım. Dolayısıyla. ortada yük halinde duran işi kimsenin sırtı- na yıkmadan, ne Ziraat Ban- kası'nı güç durumda bırakarak, ne hazineye yük getirerek orta- dan kaldıralım" diyerek, lanm satış kooperatifleri birliklcrinin iştiraki olan sanayi kuruluşlan- nın özelleşurilmesini ıstedi. Bu yöndeki çalışmalan Sana>-i vc Ticaret Bakanı Tahir Köse ile birlikte yürülen Çiller'in özel- leştirme önerisi, Bakanlar Ku- rulu'nda "ilke olarak" benim- sendi. Tanmsal destekleme alımla- nnın finansmani konusundakı sorunlara dcğinen Başbakan Demirel de, şunlan söyledi: "Biz destekleme ıçin ne kadar para ayıracağız bu sene? Ne ka- darsa, bu parayı bütçeye koya- lım, bütününü. Genel bütçcyc koyalım. Desteklcmenin karşı- lığı olan para sağlam para olun- ca, hiç kimse rahatsız olmaz ve sağa sola sallanan bir meblağ ve iş halinde kalmaz. Destekleme olaymı yapmak ıçın, değişen şartlara göre, bütçe dışında bir yerlerden kaynak anyorsunuz ve doğrudan doğruya faizli pa- raya gidiyorsunuz. Faizli para, banka parası, biraz uzadığı za- man 2-3 misli oluyor ve öden- mez hale geliyor. Ama faizsiz ve kaynağı besbelli bir para olursa bu sorun büyümez. Destek de- nen olaya Türkıye'nin mecburi- yeti var."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear