22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12OCAK1993SALJ CUMHURİYET SAYFA Domatesçiler birlik kundu •BŞUSTAFAKEMAL- A(ÂA)-Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki doraates üreticileri, kendi aralannda "ÇiftçüerBirliği"ni oluşturarak salça fabrikalan ilesorunlannı tartışrnaya başladılar. Çiftçiler Birbği ve llçe Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ünal başkanlığındaki 10 kişiden oluşan heyet, ilçede faabyet gösteren Akfa Salça Fabrikası yöneticileriyle örûştü. Asbestboruda yeni standart •ANKARA(ANKA)- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, asbestli çimentodan yapılmış basınçh sıvı iletici borulara ilişkin standardı değişürdi. Bakanhğm Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğinegöre asbestli çimento boru ve maşonlan standardı yürûrlüklen kaldınlarak yerine "asbest ve çimentodan yapılmış basınçb sıvı ıleten boru ve bağlanü parçalan" standardı getirildi. Yeni standart yayın tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girecek. difertemaaş yerine sabun • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep'in Nizip ilçesınde 1955 yılında sabun ve zeytinyağı üretimi için kurulan Ulfet, kapanma tehlikesi yaşıyor. Sermayesinin yûzde 50'si Merkez Bankasrna. yüzde 49'u Sanayi ve Ticaret ıkanhğı'na bağlı birliklcre, yüzde bin de özel teşebbüse ait olan Ülfet'in ekonomıye kazandınlması için 25 milyar irahk destek ıstendı. İşçMenSönmez'e tepki • BURSA (AA) - Sönmez Endüstri Holding'e ait Sönmez ASF Fabrikasf nda ;abşan yaklaşık 600 işçınin cıdemlennin sıfırlanarak ısgari ücretle yeniden işbaşı yapünlması, tepkilere yol açü. Türk-lş'e bağlı Teksif Sendikası Bursa Şubesi Başkam Mehmet Metin yaptığı açıklamada işveren tarafından kıdemlerio,,(>l , /,,, sfirlanmasına tepki " gösterdiklerini belirtti. Tarım için sempozyum AANKARA (UBA) - Ta- haftası nedeniyle "Tanmsal Destekleme Politikalan-Sorunlar-Çözü- mler" konulu sempozyum yapılacak. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen seminerin açış konuşmalannı Ankara Üniversıtesi Rektörü Prof.Dr. Günal Akbay. Ziraat Mühendisleri Odası Mahir Gürbüz ve Siyasi Parü Temsilcileri apacaklar. MPM program toplantısı bugün •abnomi Scrvisi Prodüktıvite Merkezi'nin 1993YıbtşProgramını Oluşturma Toplantısı bugün saat 11.OO'demerkezin konferans salonunda yapılacak. Çeşıtli kamu ve özel kesım yöneticileri, işçi ve işveren üst kuruluşlan temsilcileri ve yüksek öğretim kurumlan yöneticileri ile bilim adamlanrun kaülacaklan toplantıda katıbmcılar, MPM'ninl993yılında gerçekleştireceği projelere ilişkin değerlendirmeler yapacaklar, önenlerde bulunacaklar. Kurşunsuzbenzin konferansı •ffooomi Senisi -TÜP- Yönetim Kurulu Başkanı ve Ger.el Müdürû M. Kemal Işık bugün, Maçka Parksa Oteli'ndesaatl9.00'da "Doğannı Dostu Kurşunsuz Benzin" konulu bir konferans verecek. Çimentoya zam •ANKARA (AA) - Fransız firmalar yönetimindeki Ankara Çimento Fabrikası, ' -babvedökme , -iientonun ton satış fıyatına ortalama yüzde 8-9 arasında zam yaptı. Yeni düzenleme ile KD V hariç 510 bin liradan satılan torbali çimentonun ton saüş fiyatı 550 bin liraya, dökme çimentonun fiyatı ise 450 bin liradan 490 bin liraya yükseltildi. BİZİMKÖY Mahmut Makal 13. bası 20.000 lıra (KDV içmde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-4! Cağaloğlu-tsıanbul Ödemeii gönderilın». Türkiye'deki yabana sigara fabrikalan Tekel'in sonunu hazırlıyor Çanlar tütün için çalıyor• ABD'de yayunlanan tütün dergisi Tobacco Reporter, 1990 yılında dünya pazannda yüzde 9.7'ük paya sahip olan Türkiye'nin 2000 yılında yüzde 2.5'lik bir paya kalacağını öne sürdü. MERİHAK İZMİR - Tütün üretiminin ve ıhracaünın aruş gösterdiği son yı- Uarda Türkiye'nin dünya tütün pazanndaki payını önemli ölçü- de yitireceği öne sürüldü. ABD'de yayımlanan Tobacco Reporter dergisi, dünya tütün tü- ketiminin 2000 yılında 7.945 mil- yon ton olacağıru beürtti. Dergi- ye göre, 1990 yılında dünyada 1.015 milyon ton olan tütün dış satımı da, 2000 yılında 1.293 mil- yon tona çıkacak. Yabancılann müdahalesi Tütün Eksperleri Dernegi Baş- kanı Mehmet Çizmeli, 1755 Sayıb Kararname'ye göre Türki- ye'de kurulu yabana sigara şir- ketlerinin yüda 2 milyon kilog- ram üretime geçmesi durumunda pazara müdahale edebilecekleri- DUNYA TUTUN PAZAR PAYLAR11990 Arjanlin %4.6 Zımbabve %12.3 . ABD %4.6 EMgarista %3.4 %3.2 ndistan %6.7 Yunanisten %11.7 Tayland %3.5 DUNYA TÜTUN PAZAR PAYLARI 2000 0iğer%2Ö.6 ABD %24.1 Tûrkiye %2.5 Brezily. %19.9 ulgaristan %6.4 Zimbabve Malavı %6.4 Yunanistan %8.g ni, bunun da üretimi azaltacağını ileri sürdü. Çizmeli, gerekli ön- lemler alınmadığı takdırde tütün- de elde edılen pazann kaybedık- ceğini de söyledi. Çizmeli, üreümın düzenlenme- sı için gerekli kararlann alınmas- nda geç kahndığmı söyledi. ANAP döneminde çıkarulan, 1755 Sayıb Karamame'yi 'talih- siz bir karar' olarak değerlendi- ren Çizmeb, "O kararnameye gö- re marka olarak ithab yapılan tü- tün ve sıgaralann bazılan Türki- ye'de üretime başladı. Bazılannın ise inşaatlan sürüyor. Bunlar marka bannda 2 milyon kilo yıllık üretimine geçerse Tekel'in yapüğ ithalat, fiyatlandırma. pa- zarlaîna ve dağıtım kendilerine gecmiş olacak. Böylece ithalat imkanı ortadan kalkacak. Kendi markalannın ithabni ve fıyat- landırmasını kendilen yapacak- lar. Böylece Türk tütününde arz talep dengesi değişecek. Çünkü yabana sigaralarda genelde yüz- de 10-20 oranlannda Türk tütü- nü kullanıbr. Brezilya ve Zimbabve'nin Türk tütününe eş kalıtede tütün üretimi için çabşmalar yaptığını bebrten Çizmeb, tüketimde pazar payını arttıranfirmanınüretime müdahale edeceğini bebrtti. Tü- ketimde pazar paylannın art- masıyla, içim zevkinin değişeceği- ni de vurgulayan Çizmeli, "Şimdi sorun, 'Tekel 2000 sigarası hangi tütünden yapıbyor' diye, birçok kişi 'yerb tütün' der. Oysa yerb tûtûn yûzde 10-15civannda kul- lanıbyor. Tekel 2000'in de pazar payı şu anda yüzde 16. Bu, içim zevkini değiştiriyor. Marlboro da aynı tütünü kullanıyor. Yılbk üretimi 2 mılyonu gecince pazara müdahale edecekler, fiyat lcı- racaklar. Böylece Tekel 2000 içi- cimiz öbür tarafa gececek, bütün bunlar dünya pazanndaki payımızı düşürecekur" dedi. Çizmelı,Türkıye'nin tütün dış saümından sağladığı gebrin yüz- de 75-80'inin tütün abmı için dı- şanya gittiğini de bebrtti. Müteahhit firmalar çimento, petrol ve ilaç sendikalannı yok ediyor Taşeronlar 'ahtapotun kolları'.. . maas alan işçilerin ^ r milyon ründe kurulu Petrol-lş Sendi- runda kaldıklannı ana • Çeşitli sektörlerde yaygmlaşan ve sendikalann soluğunu kesen taşeronlar, özellikle çimentoda, işçilerin önce işsiz kalmasına, sonra da aynı işi 'yan ücretle' yapmaya razı olmasına yol açtılar. Ekonomi Servisi - Taşeron bin işçinin de daha düşük ücret- uygulamalan bir yandan işçileri daha düşük ücrctlerle çalışma- ya zorlarken, diğer yandan da sendikalann üyelerini bir anda yok ediyor Özelleştirilen çimento fabrik- lanndan son iki yıi içinde beş bin işçinin işten çıkartıldığı, 6 lerle taşeron firmalara gecirildi- ği belirtıldi. Bu fabrikalarda iç hizmetler, paketleme ve taş ocagı gibi bölümlerin müteah- hit fırmalara verildiğini açıkla- yan Çimse-İş Sendikası Genel Başkanı Tamer Eralan, bura- larda çalışan ve 3,5 milyon lira maaş alan işçilerin TT milyon üraya sendikasız çabştınlmaya başiandıklannı söyledi. Çimen- to işverenlerini, mütahit fırma- larla sözlemelerini feshetmeye çağıran Eralan, "Müteahittleri çıkartsınlar, buralardaki ücret- leri oturup konuşabm. Bu du- rumdaki işçiler için daha dü- şük, işletmelerdeki işçiler için daha yüksek ücret isteyeceğiz " diye konuştu. Özellikle kamu kuruluşlan- nın taşeron uygulamasma gitti- ği petrol, kimya ve lastik sektö- l-lş kası Genel Teskılatlanma Sek- reteri Mansur Burgucu da sen- dikalanna üye 7 bin işçinin bu- lunduğu PETKİM'de 2 bin 500, TÜPRAŞ'ta da tahliye, mekanik ve elektrik bakım atölyelerinde bin 300 taşeron iş- çisinin çalıştınldığını açıkladı. Burgucu, kamuya ait Petlas las- tik fabrikasında bin taşeron ış- çisini örgütlemek için iki buçuk yıl uğraştıklannı ve taşeron fır- malann degiştirilmesi nedeniy- le işçileri üç kez örgütlemek zo- ancak so- nunda devletin pes ederek bu iş- çileri kadroya aldığını anlattı. Bazı işlerin taşeron fırmalara verilmesinin yam sıra iş- letmelenn bölünmesi nedeniyle de sendikalann üye kaybettik- lerini bebrten Mansur Burgucu şöyle bir örnek olay aktardı: " Ibrahım Ethem İlaç Fabrikaa'- ndaki ürutelerde 14 ayn işyeri kuruldu. İşçiler ücer, dokuzar bu işyerlerine dağıuldr Hem toplusözleme yetkimizi hem de 106 üyemizi kaybettik." Havadagvev buhrthm varEkonomi Servisi - Hava-İş Sendikası önümüzdeki hafta, Türk Hava Yollan ve HAVAŞ işyerlerinde çabşan toplam 10 bin 500 işçı adına grev karan ahyor. Üjay bo- yunea kamu işveren seiKjikası TÜHİS'lç, sürdünilen toplu ış sözleşmesı görüşmele- rinden sonuç alamadıklannı açıklayan Ha- va-İş yöneticileri, TÜHİS'in önerdiği bi- rinci altı ay yüzde 30, ikinci altı ay yüzde 20, üç ve dördüncü altı aylarda da yüzde 15'erbk ücret zamlannı kabul etmelerinin mümkün ohnadığmı beurtüler. THY yö- neticileri ise gıydirilmiş brüt ortalama üc- retlerin 11 milyon 292 bin bra olduğunu ve önerdikleri ücret zammının, çabşanlara enflasyon oranının üzerinde bir artışı geti- recegini bebrterek "Bunu beğenmeyerek greve çıkıbrsa doğacak sorunlardan sendi- kanın sonımlu obnaa lazım" diye ko- nuştular. THY'de mevcut ortalama brüt ücretin 5 milyon bra, HAVAŞ'ta da 3 milyon 800 bin lira olduğunu belirten Hava-İş sendika yöneticileri, birinci altı ay için iş gruplanna göre yüzde 59 ile yüzde 122 oranında ücret artışı istediler. Buna karşıbk, TÜHİS'in bi- Hava-lş'e göre uyuşmazlık tablosu todrtı Vasıfsız ışçı 5.273.955 2.475.720 3.180.871 3.274.139 ŞoföfOperatör 6.880.567 3.342.768 11.611.155 4.430.811 Lısanslı teknısyen 9313.063 5.246670 16.480.244 6.938.721 Hostes 12.087.227 7.684.482 21.007.735 10.162.727 Pılot 25 933285 19.553.235 42.742.398 25.859.153 Mühendıs 14.209.972 7.669.088 22204.293 10.139.724 Bilet satış memunj 7946938 4.099.524 13.216.962 5.421620 rinci altı ay yüzde 30, ıkincı altı ay yüzde 20, üçüncü altı ay yüzde 15. dördüncü altı ayda da yüzde 15 ücret zammı önermesi üzerine görüşmeler uyuşmazhkla sonuç- landı. Ücret uyuşmazhğının yam ara 50 idari madde üzerindeki uyuşmazbk da giderile- medi. TÜHİS'i tüm kamu işyerleri için hü- kümetin çızdigi şablonu uygulamakla suç- layan sendika yöneticileri önerilen ücret zammını kabul etmeyeceklerini, ancak de- ğişik bir teklif gelmesi haünde de görüşme- ye hazır olduklannı bebrttiler. THY yöneticileri ise "Bizim tekbfimiz çabşanlan enflasyon altında bırakmayan bir ücret artışı veribnesine yönebktir. Buna rağmen greve çıkılacaksa, herhalde başka niyetler vardır" görüşünü savundular. KONUK YAZAR BURHAN ÖZBEY SEKA Teftiş Kurulu Bfk. EkonomideHüzün, Özelleştirme zelleştirme konusunda adı- mlar hızlandırılmaya baş- landı. Gazetelerde, Kamu Ortaklığı Idaresi nin tam sayfa ilanlarını görüyoruz. SEK ve Yem Sanayii satışa çıkarılmış durumda. önemli işlevieri olan ve ekonomide güçlü konumlarda bulunan devlet kurumlan bir bir özel sektörün mül- kiyetine devrediliyor. 1993 Türkiyesi'ne demokratikleşme ve insan haklarını savunarak giriyoruz, dü- şüncenin özgürlüğüne inanıyoruz ve ana- yasamtza göre herkesin savunduğu ilke- leri ve düşüncesini açıkça söyleyebilmek özgürlüğünde olduğunu da kabul ediyo- ruz. O halde, düşünceden korkmayalım ve düşünceyi susturmayalım. Kim ne derse desin, biz diyoruz ki özelleştirme ide- ali Türkiye'de yanlış platformlara oturtuluyor ve yanlış yörüngelerde uy- gulamaya konuluyor. Kimi kuruluşlar dışında, Türkiye'de özelleştirme ol- gusuna adım atılması yanlıştır ve çok erkendir. özelleştirmenin, ortadi- rek denilen ve ulusun en büyük kesimini oluşturan dar ve sabit gelirli katmanına hiçbir yararı yoktur. Bu kesimin, özelleştirmeden bırakın yarar görmeyi, zarar görecek or- tamlarla karşılaşması olasıdır özelleştiri- lerek KİT'lerde çalışan dar ve sabit gelirli- leri bekleyen en büyük tehlike, sokağa ablıp işsiz kalmaktır. Türkiye'de işsizlik sigortası yoktur. Kısa sürede iş değiştirmek ve iş bulmak olanak- sızdır. Bize örnek gösterilen dış ülkelerde- ki özelleştirmenin Türkiye ile aynı açıdan değerlendirilmesi yapılamaz. Oralarda KlT'ler sanlmış olabilir. Ama o ülkelerde üreticiler, tüketiciler bizdeki gibi örgütsüz değildir. örgütsel güvenceyle yaşamları ve gelecekleri gözetilmiş, korunmuş birey- Kimi kuruluşlar dışında Türkiye'de özelleştirme olgusuna adım atılması yanlıştır ve çok erkendir. ler, ortada kalıp intihar umarsızlığına düşmüyorlar. Birer devlet kurumu olan KlT'ler, kimi alanlarda fiyatları dengeleyici ve bu işlev- leriyle tüketiciyi koruma rolü oynamakta- dırlar. Bu olguyu çok sayıda KİTte görebilmek olanaklıdır. Işte SEKA, işte Yem Sanayii, işte SEK, işte TÜGSAŞ, bu kuruluşların, ekonomiye katkıları yanında, toplumsal ki- mi gereksinimlerin bireylere, tüketiciye hakça ve adaletle ulaşmasını sağlamak fonksiyonları vardır. SEKA, Türkiye kağıt sanayiinde çok önemli bir yere sahiptir. SEKA'da 1936 yı- lında 4.000 ton/yıl kapasiteyle üretime baş- lanılmış, bugün yaklaşık 600.000 ton/yıl ka- pasiteye ulaşılmıştır. SEKA'nın, varlığıyla özel sektörün de ürettiği kağı- tlarda fiyatı dengede tutma yönünde önemli işlevi var- dır. Fiyatını, normal kar marjmda, hatta kimi cins kağıtlarda topluma hizmet açısından çok az kar payı ile belli seviyede tutan SEKA, özel sektör kağıt fabrika- larının anlaşarak fiyatları astronomik rakamlara çı- karmak olgusunun barajı, dengeleyicisidir. SEKA da bir KlTtir, ama bizce ülke ekonomisine zarar değil, yarardır. Yeter ki fınansal açıdan destek- lensin, teknolojik açıdan günün koşullarına uygun yenilensin. SEK'in sattşı gündemde, bu yönde ba- sında çıkan kimi yazılarda da olaya aklın yolu ile bakanların belirttiği gibi, SEK özel- leştirildiği zaman, süt fiyatlarının normali- nin iki kab olarak tüketiciye ulaşacağını söylemek bir kehanet olmayacaktır. Biz, doğru bildiğimizi, inandığımızı söy- lemeye devam edeceğiz. KfT'lerin özelleş- tirilmesi bugün için yarar değil zarardır. Bu yanlışlığın faturasını, KİT'lerde çalı- şan 600 bin işçi, memur öderse çok yazık olacaktır. ARAŞTIRMA Kamar'da değişim ANKARA (ANKA) - Ka- muoyu ve piyasa araşürmacı- lığı alanında faaliyet gösteren Kamar'ın ortakbk yapısı de- ğişti. Şirketin sermayesi arttınbrken adında da deği- şıkbğe gidildi. Şirketin daha önce 10 mil- yon bra olan sermayesi 200 milyon braya çıkanldı. Ser- maye arttınmından sonra şirketin ortakbk yapısında da değışıklik oldu. Daha önce ortak olan ve halen Kültür Bakanlığı Müsteşan görevin- de bulunan Emre Kongar şir- ketten aynldı.. "Kamar Kamuoyu Araştı- rma Anonim Şirketi" olan şir- ketin adı "Kamar Kamuoyu ve Medya Araştırmalan Ano- nim Şirketi" olarak degişüril- di. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAJV KETENCt Hükümet Karar Noktasmda Biz bilgisayar başında iken kamu sözleşmeleri için kri- tik son pazarlık görüşmelerinden biri daha sürüyordu. Toplusözleşmelerin önemli bir dönemecini belirleyen maden işçileri için pazarlık yapılıyordu. Biliyorsunuz son zamanlarda Cumhurbaşkanı Ozal, sık sık o günleri anımsatarak, maden işçilerine fazla para ve- rildiği imajını yerleştiriyor. Maden işçilerinin, dünya işçi sınrfı tarihine geçen en büyük direnişleri ile Türkiye'de toplusözleşme politikalarında bir sıçramaya yol açbklan, bütün sözleşmelerde işçilere alınan daha iyi hakların ya- ratocısı oldukları bir gerçek. Ancak aşırı ücret aldıkları hiç doğru değil. Sayın Ozal gerçeklerı tersyüz etmede öylesine başarılı ki işçi ücretlerinin yükselişınden yana olmayan taraflar, hatta yanında olanlar, gerçekten en yüksek ücret tırmanışını madencinin aldığını sanıyor. Madenci, direni- şi ile ücret arbş oranında bir brmanışı getirdi. Ancak kendi ücret ortalaması geçmişten çok düşük kaldığı için, kamu- oyuna çok abarblı yansıblan zamlarla, kamu ücret ortala- malannın ilersinde değil, gerisinde kaldı. Sayın özal'ın kamuoyunda tersyüz ettiği bir başka ger- çek daha var. Toplumda herkes, eski MESS yönetici kim- liğinin ağır bastığını, kamuda ücret tırmanışına karşı oldu- ğunu, bu çerçevede de madenci ücretindeki artışa kızdığını düşünüyor. Ozal çıkışları ile bir yandan madenci direnişini desteklemiş olan OYP ve SHP koalisyon hükü- metini sıkıştırıyor. diğer yandan da işveren cephesine mesaj veriyor. Kimse kamuda asıl ücret brmanışının sa- hibinin özal'ın o dönemdeki kendi partisinin, ANAP oldu- ğunun ayınmına varamıyor. Doğru, Sayın özal o dönem- de kendi partisine ve başbakanına, madenci sözleşmesı- ne ilişkin çıkışmıştı. Ancak 1991in kamu sozleşmelerine ilişkin hiç söz söylediğinin anımsayabilir misiniz? Oysa seçim yabrımı olarak asıl ücret artşı, ANAP hüümetieri döneminde, 1991 sözleşmelerinde oldu. 1991 sözleşmeleri ile kamu işçisi, bugünkü yaşam dü- zeyine göre asla çok yüksek olmayan 5 milyonluk bir üc- ret ortalamasına ulaşmış bulunuyor Madenci ise halen 3 milyon civarında ve 1991 sözleşmelerinin ücret düzeyine çıkmak istiyor. Koalisyon hükümetı ise 1992 sözleşmeleri ile ücretleri daha asağı çekmiş durumda. 1992'de sözleş- mesi imzalanmış kamu işçisi, 1991 de sözleşmesı ımza- lanmış olandan daha düşük ücret alıyor. Kavga da bur- dan çıkıyor. Hükümet bir karar ve dönüm noktasında. İşveren cep- hesi bahar eylemleri, yaz eylemleri, madenci direnişi ve seçim tavizleri ile gelen ücret brmanışının durdurulması konusunda tavır koyuyor. özel sektör asla ücretlerde be- lirleyici, öncü rolü kendi mücadelesi ile vermek istemiyor. Grevleri goze alarak ücretleri aşağı çekmek gibi bedeli olan bir rolü üstlenmek yerine, bunu kamunun, sonuç ola- rak siyasi iktidarın yapmasını istiyor ve bekliyor. Bu zaten Türkiye'de hep böyie oldu. Ücretler kamu öncülüğünde tırmandı. 12 eylül sonrasında ve Özal hükümetlerinin 1988e kadar olan dönemlerinde ise yine kamu öncülü- ğünde ücretler aşağı çekildi. işçi çok ciddi ölcülerde yok- sullaştırıldı. Sonraki yıllann iyıleştirilmesinin şimdi yeni- den durdurulması isteniyor. Hükümet kamu sözleşmele- rinde ücretleri aşağrçekmeye zorlanıyor. Hükümet zorlu bir dönemeçte. İşveren cephesinin iste- mi doğrultusunda ücretleri aşağı çekme konusunda dire- n^bilir. Ancak işler daha önce 1992 için imzalanan kamu sözleşmeterindeki gibi değil. Türk-lş'te yönetim deûjş-, miş. Örgüttenmeye hazır pusuda bekleyen DİSK ve Hak- Iş var. 12 Eylül öncesinin havasından değişik, aralannda anlaşma olmasa da işçi çıkarlannda ittifak havası koku- yor. Koalisyon hükümeti, sözleşme bekleyen kamu işçile- rinin ücretlerinin, 1991 ANAP hükümetınin verdiği ücretle- re çıkmamasına, aşağı çekılmesıne çalışırsa çok güç du- rumda kalabilir. Hiç duşünmediği, hazır olmadığı bir pat- iama ile karşı karşıya gelebilir. Sendikal hareket, Türk-Iş-OİSK ve HAK-İŞ koalisyon hükümetine program ve protokolündeki demokratikleş- me, 12 Eylül hukukundan arındırma, sendikal haklan geri verme vaatlerinden ötürü çok sıcak bakblar. 1992 boyun- ca olağandışı bir yumuşaklık içinde davrandılar, destek verdiler. Ancak sorunların birikmesi ile de aşağıdan aşağıdan, fazla görünmeyen ve ciddi bir birikim var. Türk- lş'te sürpriz yönetim ittıfakı ve değişıkliğinin tek nedeni aşağıdan gelen bu birikim. Bir kıvılcımla patlayabilir. İşte bu nedenle içinde bulunduğumuz günlerde hükümetjn, çok krib'k bir dönemeç ve kararlar noktasında olduğunu düşünüyoruz. Ekonomik ilişkilerde hedef bağımsız Türki cumhuriyetier ile sınırlı değil 19 Türk tophımu sırada•TOBB'nin Türk cumhuriyetleri konu alan araştırmasında, Sovyetler Birliği dağüdıktan sonra ba^msızhğını kazanan Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin yanı sıra eski SSCB ve Çin topraklan üzerinde bağımsızlık kazanmamış 19 Türk topluluğu daha bulunduğuvurgulandı. Ekonomi Senisi - Sovyetler Bırligı dağıldıktan sonra ortaya çıkan 5 Türk cumhuriyeti ile ekonomik ilişkiler ağır aksak yürürken eski SSCB topraklan ile Çin'de Türkiye ile ilişki kur- mayı bekleyen daha 19 Türk topluluğu daha bulunduğuna dikkat çekildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birbği'nin "Türk Cumhuriyet- leri" konulu araşürmasında, henüz bağımsızlık kazanama- yan bu topluluklardan 7 tanesi- nin "muhtar cumhuriyet" ol- duğu belirtildi. TOBB'nin araştırmasında Orta Asya'daki bağımsız Türk cumhuriyetle- rinde olduğu gibi, bunlann pek çoğunda da zengin ekonomik kaynaklar edildi. bulunduğu ıfade Ekonomik avantajlar TOBB Başkam Yabm Erez, Prof. Dr. Ilhan Uludağ tara- fından Azerbaycan Parîamen- tosu danışmanı ve Bakü Üni- versitesi öğretim üyesi Sabh Memedov'un katkılanyla hazı- rlanan araşürmanın önsözünde bu ülkelerin Türkiye için ifade ettiği ekonomik avantajlara dikkat çekildi. Türk cumhuri- yetlerde bulunan altın, uran- yum, krom, petrol gibi zengin- üklerden söz eden Erez, şu gö- rüşleri savundu: 'Türkiye'nin dünyaya acıl- masmda 90 milyonu Türkler- den oluşan 300 miryonluk Bağımsız Devletler topraklan, ülkemiz ile müşterek dünya gö- rüşü ve tüketim abşkanbklanna sahip insan gücü ile büyük bir iküsadi potansiyele sahiptir. Orta Asya Türk cumhuriyetle- rinde ücretlerin Türkiye'ye oranla düşük oluşu, zengin ye- raltı ve yerüstü kaynaklanna sahip oluşlan nedeniyle ucuz girdi temini. uluslararası reka- bette büyük avantajlan oluş- turmaktadır. İşte bu şartlarda, tüketim ahşkanlan, hayat tarz- lan, dünyaya bakış acılan bi- zim gibi olan Türk cumhuriyet- leri, Türkiye için avantaj sağla- makta ve büyük pazar yarat- maktadır. Türk sanayicisi or- tak yaünmlar yaparak direkt Türk sermayesi ile girerek veya Batı ile işbirliği yaparak burada yer alabibr." 1917de Sovyet Birliği'nin kurubnasından başlayarak bu- güne kadar ortaya çıkan siyasi Muz veretim,silalıalahm MANİLA (AA) - Dünya ekonomisindeki durgunluk aedeniylekalkmcjakta olan üîkeleriri yanısıra, geiişıniş ülkelerin dafai zorianaıası karşısmda, eski SSCBve Doğo Avrupa ik kapitaHstdünyaran kıyısında kalmış bölgdere özgün sanılan takas ticaret yeruden canlanma beürtüeri gösteriyoı. Bunun eoyeni örneğt oiarak, ekonomik reformları hiziandıran ve döviz sıkıntısı çeken FiEpinier. Rusya'ya, muz satsp karşth|taâa silah almayı planiıyor. Bu takas ticareönj önerisini ditegetiren FüipinleT'in Rusya'ya yeni tayinedilen Bûyükeicia RomuaJdoOng, Rusya'run muza, Filipinkr'indesılahaıhtiyaa oidu|una işaret etti. Filiptater, ABD'sia bu ööcedeki a^eri ûslen kapatmaa veardındandaaskeri yardımlan azattmasıkarştsında, stkh itfaa- latında, ABD'ye olan bağjmlılığıni azalöp, yeni kavTiaklara yönelmek istiyor. Dünya genelinde özeflikledöviz sıkınösı çeken eski SSCB Cumimriyeüeri iie bazı Doğu Avrupa ûlketeri, artik, yeniden ve akça başvurduklan takas ticareti yöntemiyk, genellikie silah satıp, karşılığında petrol ve doğalgaz gibi enerji mal ve hizmetleri ik müteahhitlik hizmetleri abyofkr. ve sosyal değjşimi de anlatan araşürma, bağımsız ve bağımsızbğım henüz kazana- mamış Türk toplumlanru eko- nomik potansiyelleri ile ortaya koyuyor. Önemli bir kaynak Bu anlamda Türk müteşeb- bisleri için önemb bir kaynak oluşturacağı ifade edılen araştı- rmada, Kazakistan. Özbekıs- tan, Türkmemstan, Kırgızis- tan, Azerbaycan gibi bağımsız cumhuriyetlerinyanısıra"Tata- ristan, Başbrdistan, Çuvaşıs- tan, Yakut-Saka, Kabardin- Balkar. Kınm-Tatar ve Tiva" gibi muhtar cumhuriyetlerle, Karacay, Çerkes, Hakas, Gor- no-Altay, Dolgan, Sznyan- Uygur" muhtar bölgeleri ve hiçbir miUi muhtariyete sahip bulunmayan "Karaimler, Kınmçak, Nogay, Şors, Ahı- ska, Iran'daki Azeriler" gibi Türk topluluklardan söz edildi. Üretim ileri seviyede Muhtar cumhuriyetlerden Tataristan ve Başkırdistan'ın zengin petrol ve doğalgaz kay- naklanna sahip bulunduğu, . Çavuşistan'ın tanm ve hay-, vancıbğın yanı sıra elektrik üre-'; timi, otomotiv ve beyaz eşya ile ; gıda sanayii, Yakut-Saka'nın ; elmas, yakut gibi değerb' metal-; lerle, uranyum, demir, kömür üretiminde ilen seviyede oldu- ğu vurgulandı. Kabardin-Bal- kafda ağır sanayi, metalurji ve elektrik eneıjisi üretiminin, Tı- va'da da kömür, demir, civa, altın gibi degerli madenlerin, Kınm-Tatar'da da Yalta, Si- vastopol gibi ünlü dınlenme te- sisleri sayesinde tunzmın geliş- miş bulunduğu kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear