22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12OCAK1993SAU HABERLER Akarcalı'dan •ANKARA (ANKA)- ANAP İstanbul Milletvekiü Bülent Akarcalı. sıgara şirketlerine 'halkı kandırdığı' gerekçesiyle dava açabilmek için İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'dan yardım istedi. Bülent Akarcalı Turgut Kazan'a gönderdiği mektupta. sigaranın her geçen gün terorizmden, trafık kazalanndan daha çok can aldığını belirterek, "ABD'de sigara şirketleri aleyhine açılan davalar tutmaya başlamıştır" dedi. Akarcalı. "Acaba bızde sıgara şırketlennin yapuklan özendirici reklamlar, vatandaşı kandırdıgı. sağlıksız bir üriinden sanki sağlık eldeediürmiş gibi gösterildıği ıçin dava açmak mümkün olurmu?" diyerek, Kazan'dan kendisını bu konuda aydınlatacak ikı a vukat bulmasını istedi. 'Basınatehdrt kaygı vericf • ŞANLILRFA (Cunhumet) - Şanlıurfa'da Ozgür Gündem sattıklan gerekçesiyle gazete bayilenne yönebk tehdıtlere yenileri eklendı. Ceylanpınar"da başbayi tehdit edildiğı gerekçesiyle gazete satmazken Urfa kent merkeande de bır beyinin kundaklandığı bildirildi. Şanlıurfa Barosu. olaylann 'demokrasi ve hukuk devleti adına kaygı verici" bpyutlara vardığını açıkladı. Özgür Gündem gazetesi Urfa temsılcisi Kemal Kalıç yaptığı yazıb açıklamada. son günlerde gazetelenne yönelik saldın ve tehdıtierin artüğını öne sürdü. Kılıç, gazete bayii Mehmet Yalvaç'a ait berber dükkanınm kundaklandığını, Ceylanpınar başbayisinin de tehdıt edildiği gerekçesiyle gazete satmama karan aldığıru öne sürdü. 'Hükümet, ANAP'ın kopyası' • ANKARA (AA)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı HaydarOymak, "Hükümet I993yılıbaşındaaldığı ekonomik kararlarla ANAP'ın kötü bır kopyası ! olduğunu birkez daha gds^dl'> 'deöJ.<Ovnl«k. CHP Genel Merkezi'nde düzenledigi basın toplantısında, hükümetin uyguladığı ekonomi politikasını eleştirerek, alınan kararlann vatandaşlara zor biryıl yaşatacağını öne sürdü. Hükümetin vaatlenni yerine getiremediğini ıfade eden Oymak, 1993 yıh başında alınan kararlann kendilerinin bütçe görüşmelerinde savunduğu düşüncelen doğrular nitelikte olduğunu söyledı. Tüketım maddelerine yapılan zamlann yanı sıra motorlutaşıtalım vergisındeki artışın dar gelirli vatandaşlan zordurumda bıraktığjnı kaydeden Oymak. "Bız 1993 yılı bütçe görüşmeleri sırasında hükümet programının umut verici olmadığmı söyledik. Gerekten dedaha yılın başında alınan kararlar. düşüncelerimızı doğrular nitelikteçıktı"dedi. sözû • YOZGAT(Cumhuriyet) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İriönü, 'ilçe" sözü verdiği Yozgat'ın Doğankent kasabasında halka hitaben yaptığı konuşmada pancar ekim aianlannın anünlacağıru, halka verdikleri sözlerin hepsini bir yıllık icraatlan döneminde yerine getirdiklerini söyledi. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. sisnedeniyle Yerköy'e helikopterle zorunlu iniş yaparak ilçe olmayı bekîeyen Doğankent kasabasına Usaatlik gecikmeyle karayoluyla ulaştı. Doğankent kasabasında sık sık konuşması 'ilçelik istiyoruz" sloganı ile kesilen İnönü, "Görüyorum ki hepinudn isteği deaynı. İlçelik istiyorsunuz. Söz veriyorum Doğankent ilçeolacaİctır" dedi. SHP'ye üye olan 260 kişinin üyelik başvunı formlarıru otobüs üzerinde imzalayan SHPGenel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, "Bakın çocuklar bile ilçelik istiyor. Sizi ilçe yapacağız. söz veriyorum "dedi. Hükümlü ve tutuklulara insanlık dışı ve kişilikleri aşağılayıa hiç bir ceza verilemeyecek • . CezaInfazYasasıBakanlarKıımluııda• Koğuş sistemi kaldınlıyor. Hükümlü ve tutukJular, geceleri tek kişilik odalarda kalacak. Bölge cezaevleri kuruluyor. İnfazla ilgili tüm kararlar ile idarece ahnacak önlemlere karşı, hükümlü ve tutukluya yargıç nezdinde şikayet ve itiraz hakkı tanınıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk ceza infaz sistemin- de. reform niteHğinde değişik- likler öngören yasa taslağı Ba- kanlar Kurulu'na sunuldu. Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın açıkladığı taslağa göre. cezaev- lerinde koğuş sistemi terkedili- yor ve tek kişilik oda uygula- masma geçiliyor. Disiplin ceza- lan kaldınlırken. hükümlü ve tutuklulara insanlık dışı ve kişi- leri aşağılayıcı hiçbir ceza veri- lemeyeceği hüküm aluna alıru- yor. Aynca, infazla ilgili tüm ka- rarlar ile idarece aLnacak ön- lemlere karşı hükümlü ve tu- tuklulara yargıç nezdinde şika- yet ve itiraz hakkı tanınıyor Taslakla, günün koşullanna cevap vermeyen cezaevlerinin tasfiye edilerek. daha çağdaş bölge cezaevleri kurulması ön- görülüyor. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, dün düzenlediği basın toplantı- sında. hazırianan ceza infaz yasa taslağı ile ilgili bilgi verdi. Oktay, dün Bakanlar Kurulu'- na sunulan yasa taslağı iie, bu- güne kadar tüzük, yönetmelik ve talimatlarla yürütüten ceza- evleri yönetiminin, bu taslak ile ilk kez yasal baza oturtulduğu- nu söyledi. Oktay, 223 ana ve 5 geçici maddeden oluşan taslak ile cezaevleri vönetimi ve infaz sisteminde getirilen yenilikleri şöyle sıraladı: - Cezaevi yönetimi iki başlı- lıktan kurtanlarak. cezaevleri; hukuk . psikoloji, toplum bilim ve eğitim dallannda öğrenim gören. Cumhuriyet Başsavcısı- nın yalnızca gözetimi altında çalışacak kurum müdürii tara- findan yönetilecek. - Çocuk ıslahevleri, eğitim yuvası haline dönüştürülecek. Buralann adı, çocuk eğitimevi olacak. - Cezaevlerinin dış koruması jandarmadan alınacak. Ceza- evlerinin iç ve dış koruması in- faz ve koruma memurlan tara- fından sağlanacak. - Hükümlülere daha uygun korunma ve sağlık koşullan ile dengeli beslenme getirilicek. - Hükümlülerin birbirleriyle, yakınlanyla, hatta infaz me- murlanyla iletişimi kolaylaştın- lacak. Haberleşmede sansür kaldınlacak. Telefonla görüş- meye izin verilecek. - Sosyal, kültürel ve eğitim et- kinlikleri ağırlık kazanacak. - İnfazla ilgili tüm kararlar ile idarece alınacak önlemlere kar- şı, hükümlü ve tutukluya, yar- gıç nezdinde şikayet ve itiraz etme hakkı tanınacak. Hüküm- lü ve tutukluya yargıç güvence- si getirilecek. - Hükümlülerin meslek sahi- bı olmalan sağlanacak. Bu amaçla iş yurtlannda yeni bir yapılanmaya gidilecek. Özerk, ticari ve ekonpmik esaslara gö- re işletiJen işletme ve işyurtlan kurumu oluşturulacak. - Hükümlüler, kapalı cezaev- lerinde meslek sahibi yapılacak, naklcdildiklen açık cezaevleri acık cezaevlerinde kalifiye işçi haline getirilecek. - Çalışünlan hükümlü ve tu- tukluya yaptıklan iş ve verime göre ücret ödenecek. Bu ücret- ten gelır vergisi kesılmeyecek. - Okula giden çocuk hüküm- TBMM'nin ara tatili bitti. Yeni dönem çalışmalan bugün başlıyor Meclis güııdeıııireformlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM. ara tatil sonrası çalışmalanna bu- gün yeniden başlıyor. Meclisin yeni döne- minde iktidar "reform" olarak tanımladığı yasalan meclisten geçirmeye çaba göstere- cek Meclis. muhalefetın Başbakan Süley- man Demirel ile bakanlar Tahir Köse ve Tansu Çiller için istedığı soruşturma öner- gelerinın görüşülmesiyle yeni döneme baş- layacak. 1993 bütçe görüşmeleri sonrasında ara verilen TBMM çalışmalanna bugün yeni- den başlanacak. TBMM'nin bugünkü gündeminin ilk maddesini yurt dışındaki vatandaşlann karşılaştığı sorunlann ince- lenmesi amacıyla, RP ve ANAP gruplan tarafından verilen araşurma önergelennin ele alınması oluşturacak. Daha sonra ANAP grubu tarafından Fiskobirlik'i zarara uğrattıklan gerekçe- siyle Başbakan Süleyman Demirel, Sanayi vc Ticaret Bakanı Tahir Köse ile Devlet Bakanı Tansu Çiller hakkında verilen so- ruşturma önergesi, TBMM Genel Kuru- lu'nda elc alınacak. Aynca. Çemobıl faci- asının etkılen konusunda DYP. SHP, ANAP. RP. CHP gruplannca verilen mec- lıs araştırması açılması önergesi 19aralıkta ele alınacak. Aynca RP'li milletvekıllerince verilen ve eskı Sanayi Bakanı Cahit Aral hakkında meclis soruşturması açılmasınu ilişkin önerge de. 26 ocakta ele alınacak. Meclisin yeru dönem denetim faalıyetleri arasında otoyol ihalelerini inceleme komis- yonunun ANAP dönemınin 25 bakanını suçlu bulan raporu da ele alınacak. Raporun, hangi gün meclîs genel kuru- lunda görüşüleceği henüz belirlenmedi. Hükümet kanadı ise, meclise sevkettiğı ya- salarla sevkedeceğj yasalann planlamasını yapü. lüler çalıştınlmayacak. Eğitim gören. maddi olanağı yetersiz çocuk hükümlülere. Adalet Ba- kanlığı'nca harclık ödenecek. - Koğuş sistemi terkedilecek. Hükümlü gündüz çalışacak ve diğer mahkumlarla birÛkte ola- cak. Yatma ve dınlenme sıra- sında kendi odasında kalacak. - Hükümlü ve tutuklular. herhangi bir sınırlama olmaksı- zm yakınlanyla haberleşebile- cek. Avukatlanyla görüşebile- cek, telefon görüşmesi yapabi- lecek. - Kendilerine gönderilen her türlü basılı eser ve yayını oku- yabilecek, radyo- televizyon iz- leyebilecek. - Hücre cezası kaldınlacak. İnsanlık dışı ve kışılen aşağıla- yıcı hiçbir ceza verilemeyecek. Zincir ve demire vurmak gibı önlemlere başvurulmayacak. kelepçe, ancak beürlı koşullar- da kullanılacak. - Cezaevlerinden nakiller sı- rasında doktor kontrolu getiri- lecek. havalandırma. ışık duru- mu yeterli olmayan araçlarla nakillerin yapılması sağlana- cak. -1978 yılından bu yana, çalı- şan hükümlülenn cezalanndan yapılan ayda 6 günJük indirim. tüm hükümlüler için geçerli bır sisteme dönüştürülecek. Taslak ile. ayda 6 günlük indirim uygu- lamasından dönülerek, ancak. şartla salıverilme süresıne ayda 6 günlük indinm de eklenerek buJunan 2/5 oranı, şartla salı- verme oranı olarak belirlene- cek. - İnfaz sonrası hükümlülere, iş bulacak. onlan koruyacak, çocuklann eğitim ve öğrenimle- rini sürdürebilecek olanaklan sağlayacak yetkılere sahip "ko- ruma kurullan" oluşturulacak. JAPONGULU tlhan Selçuk 6. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaytnlart Turkocağı Cad. 39-41 Cagaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. Ankara Barosu'nun CMUK endişesi • Ankara Barosu Başkanı Merdol, "Maliye Bakanlığı'ndan gerekb ödemeler Türkiye Barolar BirJiği'ne aktanlmazsa yasa Mayıs ayından ' ' itbaren büyük bir çıkmaza gjrecek"dedi. ANKAR.A (AA) - Ankara Barosu Başkanı Erdal Mer- dol, bir süre önce yürürlüğe giren Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu CMUK'un uygulanmasında büyük güç- lüklerlekarşılaştıklannı belir- terek, "Maliye Bakanhğı'nca Türkiye Barolar Birliğine ge- rekli ödenekler zamarunda aktanlmazsa kanun önümüz- deki aylarda büyük bir çı- kmaza girecektir" dedi. Merdol, yaptığı açıklama- da. Baro olarak CMUK'u büyük özveri ile uygulamaya çalıştıklannı, ancak sadece İcendi çabalannın bunda ye- terli olamayacağını söyledi. Kanuun en iyi ekilde haya- ta gecirilmesini sağlamak amacıyla her kişi ve kurulu- şun üzerinedüşen görevi yeri- ne getirmesi gerektiğini kay- deden Merdol. şöyle devam etti: "'Bütün yük barolara bırakıldı. Nöbetci avukat ar- kadaşlanmızın gayretleriyle kısıtlı olanaklar çerçevesinde işi yürütmeye çalışıyoruz. Eğer Maliye Bakanlığı'ndan gerekli ödemeler Türkiye Ba- rolar Birliğine aktanlmazsa yasa Mayıs ayından itbaren büyük bir çıkmaza girecek ." Ankara Barosu Başkanı Erdal Merdol, Maliye Ba- kanhğı'nca Barolar Birliğine tahsis edilen ödeneğin düşü- rüldüğünü behrterek dene- timb olan ödeneğin azaltı- Imasını dogru bulmadıklannı da sözlerine ekledi. Akyol: Gelişmişlik ekonomi ile ölçübııez ANTALYA (AA) - Devlet Bakanı Türkan Akyol, dün- yada gebşmişliğin artık yalnı- zca ekonomik rakamlarla öl- çülmediğini, temel hak ve öz- gürlüklere saygı. kadınlann sosyal yaşama katılması, okuryazarbk ölçüsü gibi ol- gulann da önem taşıdığını söyledi. Akyol, SHP Antalya İl örgütü taraından düzenle- nen toplantıda yaptığı konuş- mada. dünyanın değiştiğini ve bunun sonucunda kav- ramlann da değiştiğini belir- terek, bundan 5-6 yıl önce pa- zar ekonomisini savun- manın. sosyal demokrasiye ihanet gibi değerlendirildiğini ifade etü. Menderes'i RPye çağıran Erbakan ."*Babasına saygmuz ve sevgimiz vardır. VîiUi Görûşsaflanna katdırsa memnun olunız." dedi. RP lideri Erbakan, gazetecilere verdiği yemekte hükümeti suçladı: BunlarÂBD'nintelefonıııemıulan ORAL ÇAUŞLAR Necmettin Erbakan ile Dil ve İstıhbarat Okulundaki tutuklu- luğumuzdan bu yana, yani tam 10 yıl sonra yeniden yüzyüze sohbet olanağını bulduk. Be- nim saçlarmı bu süre içinde ağarmıştı, Hoca ise bütün gür- büzlüğü, pembe yanaklan ve dinanizmiyle gülümsüyordu. Fonnundaydı, Dil Okulundaki sıkıntılı günlcr geride kalmıştı. Milliyet yazan Necati Doğru'- nun ekonomik hedefler konu- sundaki sorusunu rakamlan bir bir sayarak, geçmişteki hizmet- lerini ve başanlannı vurgulaya- rak konuşuyordu. Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, dün Istan- bul'da Citadel Otel'de gazeteci- lerle bir öğle yemeği yedi. Nec- mettin Hoca. özellikle De- mirere verdi veriştirdi. Aydm Menderes'i Milli Görüş saflan- na çağırdı. Kuracağı ekonomik ANKARA'YI SEVİYORUM" BELGESEL FİLM SENARYO YARIŞMASI ŞARTNAMESİ 1. AnKara BOyüKşehff Betediyesı ve TÜRSAK (Türkiye Sınema ve Audıovisuel Kültür Vak)') Işbirlığiyta ANKARAVı SEVİYORUM belgeset film senarvo yanj- ması açılmıştır Ya/ışmanın amacı, başkem oluşunun 70. yıhnda Ankara'nın br filmın başoyuncusu olarak Oelgetenmesıdir. 2. Yarışmaya kaiılacak senaryolar 40 üe 50 dakika arasında bır film için yazılacak- tır. Bırina seçilen senaryonun telif haklan Ankara Büyükşehir BetediyesiTte ait olacak ve bu tenaryo filme afınacaknr 3. Yarışma.jûrıûyeleridışındaherkeseaçıtuır. 4 Jüri Ûyelen (affabecK) SüfıaARIN : TÛRSAK Yöneom Kuoılu Başkan Vekili, Yönetmen FerıdeÇlÇEKOĞUJ : TÛRSAK Genel Sekreıen, Senarıst Ayûan ERİM : Ankara Büyükşehır Beledıye» Danışma Kurıiu Ûyesi Tımur ERKMAN : Ankara Büyükşehir Beledıyesı Gene! Sekreteri AydınKÖYMEN : Ankara Bûyûkşebır Betedıyesı Kültûr Sanat Danışmanı Mahmut Talı ÛNGÖREN TÛRSAK Ûyesi. Yazar önder ŞEr^YAPILI : Mımar. Gazetea, Yazar S. Yazartar, senaryolarmı 30.04.1993 gûnû saaî 17.00ye kadar Ankara'da MIK Mûdafaa Cad. No: 8 Kal. 2 Kızılay / ANKARA adresınde Aydm KÛYMEN'e (Tel: 425 93 09 - 42S 34 58), Istanbul'da Fahn Gızden Sokak No: 16^2 Gayrenepe / İSTANBUL adresınde TÜF1SAK Istanbul Şubesı (Tel: 274 61 51 - 272 22 02) leslım edeceklerdır Postadakı gecıkmeler cdkkate afınmayacaktır. 6 Senaryolar aşağıda belırtıien esaslar çerçevesinde leslun edılecekbr. a) Senaryolar 8'er kopya olarak leslim edılecekDr. b) Senaryo üzerıne yazarın kımlığı yazılmayacak, kımlıK yerine runnuz kullanı- lacaktır. c) Senaryo ile bırlikte leslım edılecek kapalı zarf ûzerıne aynı rumuz yazılacak ve zarfın içinde adı. soyadı, adres ve teleton numarası ile yarım daktüo say- fasını aşmayan özgeçmışı bulunacaktır. 7. Jûn değerlendırmesı sonucu dağttılacak ödû/ter: Bınnciye 20 milyon. ıkınciye 7 milyon. ûçüncûye 5 mılyon Türk Lirası olarak sap- tanrrtıstır Gerek gördûğü durumda mansiyon verebılmesi amacıyla jûrı tasarru- funa aynca 8 milyon Tûrk Lirası ayrılacaktır. 8 Bnncı seçilecek senaryonun filme alınabdmesı ıçm 500 milyon Türk Lirası bütçe aynlmıştır. Jün değerlendırmesınde senaryonun bu bütçe içinde Mme aJınaoılır)(- Oıni bır kıstas olarak göıönûne alacaktır. 9 Bınno seçtlen senaryo dışındakılerin telıf hakları, yazarlarına ait olacaktır. Yarıs- ma sonuçlarının açıklanmasından sonra bir ay içinde geri alınmayan senaryola rın kaybından ve^a uğrayabıleceğı hasardan Ankara Büyükşehir Beledıyesı ve TÛRSAK sonımlu tutulmayacaklır. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ düzeni anlattı. Koalisyon hü- kümeti icin neler neler söyledi: "12 Eylülcüleri yargılayabilme yolunun açılması için Ana- yasa'yı değiştinnek istiyorlar- mış. Sırf bir şey yaprruş olabil- mek için böyle davranıyorlar. Tam bir yılı boş geçirdiler. Bush öyle emretti' "Somali'ye yardımın amaa Müslüman Sudan hükümetını yıkmaktır. Çünkü Bush ağabe- yi öyle emrediyor, bunlar da öyle davranıyorlar. Sudan'dakı İslami devlet gözlerine battı. Şimdi Sudan'ın insan haklannı ihlal ettiği karannj vererek he- deflerini de açık etmiş oluyor- lar." Erbakan, Cumhurbaşkanı Özal'ı, "Bir çeşrü de O" diyerek tanımlıyor. "Biz Teknik Üni- versite'de iken İsvicre'li bir tra- fık profesörünü davet etmiştik. Dönünce İstanbul'u anlatıyor. Karaköy tam bir çorba diyor. Polisin bu kargaşa içinde dü- dük çalması da bu çorbanın çeşnisi sözleriyle manzarayı ta- rumlıyor. Bizimki de o hesap bir çeşni işte." "Bunlar ABD'nin telefon memurlan. Emir bekli- yorlar ve emirieri yerine getiri- yorlar." "Türkiye'de yıllarca ırkçı ve asünilasyoncu bir siyaset uygu- lanmış. Kürt kökenli yurttaşla- ra Kürt yok Türk var denmiş. Her bakımdan zorbahk yapıl- mıştır. Kürtçe yayın mı, ne söylene- ceğine bağlı. Adil düzeni savu- nacaksa, bölücülük yapmaya- caksa bakanz, böyle bir izni ve- rebiliriz. Yoksa doğnı görmü- yorum." "Diyanet lşleri Başkanlığı, yanlış yönetildigi için karşıyız, Demirerin değil Erbakanjn yönettiği bir ülkede Diyanet İş- leri iyi işler yapar. Biz böyie bir Diyaneti savunuyoruz." "Bosna'ya müdahale imkanı vardı, bunlar kaçtılar. Arna- vutluk Cumhurbaşkanı Tıran Havaalanı açtığını söyledi. Ti- ran'a 500 uçak gönderilseydi iş biterdi. Asıl suçlu diğer Müslü- man ülkelerdeğil, Türkiye'dir." GUNDUZ GOZÜYLE MELİH CEVDET ANDAY YÜPÜ Bre Hızır Paşa Nazım Hikmet'in okul kitaplarına alınacağını öğrenince çok sevindim. Bu büyük şairimizin yasaklanması yartlış- tı, akıl dışı idi, utanılacak birşeydi. Derken neduyayım, Pir Sultan Abdal (daha başka tanınmış şair ve yazarları- mızla birlikte) okul kitaplarından çıkarılmamış mı? Bere- ket Milli Eğitim Bakanı Sayın Köksal Toptan bu saçmalı- ğı düzeltti de rahat nefes aldım. Halk şiirimizin en büyük temsilcilerinden biridir Pir Sultan Abdal. 1956 yılında basılmış olan "Yanyana" adlı şiir kitabım Türk Ceza Yasası'nın 142. maddesine aykırı görülerek toplatılmış ve yedi buçuk yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı hakkımda Bu kitaptaki kuşku uyandıran şiirle- rimden birinde, Pir Sultan Abdal'm adı geciyordu; şöyle diyordum: Sıvas ilinin Banaz köyünden Pir Sultan Abdal dirilmelidir Bilirkişi (adını vermek istemiyorum, tanınmış bir hu- kukçu, profesördür) bu dizeleri komünistlik propagarv dası saymıştı. Söylemeden geçmeyeyim, bu bilim adamı Pir Sultan Abdal'm daha önce yalnız adını duy- muştu; naip yargıç Bedia Hanımın odasındaki konuşma- mız sırasında benden bu ünlü ozanımızt anlatan kitaplar istemişti. Sonra ne oldu? O bilirkişi, benim verdiğim ki- taplara dayanarak. beni de, Pir Sultan Abdal'ı da ihtilal- cilikle suçladı raporunda. Bu rapor üzerinde konuşur- ken durumu yargıçlara anlattım "Bir profesör bile an- cak benim verdiğim kıtaplan okuyarak ihtilalci olduğum kanısına varıyorsa, bu şiirlerin propaganda gücü neola- bilir?" dedim; boylece reddedildi bilirkişi. Yoksa Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi de o bilirkişi gibi düşünerek Pir Sultan'ı yasadışı saymış olmasın! Evet, XVI. yuzyılda yaşamış olan Pir Sultan Abdal, ka- tıldığı bir Kızılbaş başkaldırmasını bastıran Hızır Paşa tarafından Sıvas'ta astırılmış, söylenti budur. Daha doğ- rusu Pir Sultan'ın bir şiirinden bilıyoruz bunu. Nasıl olur, denecek, asıldıktan sonra bunun için şiir mi yazdı? Evet, eski bir gelenektir. ölenin ardından eşi ya da kızı ağıt ya- kar, ama o ağ/n ölen söylemiş gibı gösterilir. Yürü bre Hızır Paşa Senin de çarkın kırılır - Güvendiğin padişahın O da bir gün devrilir $ahı sevmek suç mu bize Kem bildirdin beni Han'a Can için yalvarmam sana Şehinşah bana darıtır Ben Musa'yım sen Firavun İhrarsız şeytan-ı lâ- Üçuncü ölmem bu hain Pir Sultan ölür diritir Kızılbaşmış, başkaldırıya katılmış, sana ne ey Talim ve Terbiye üyesi! Sen Osmanlı padişahının savunucusu musun, yoksa Türk dilinin, Türk şiirinin, Türk kültüriinün egitimcisi mi? Konu açılmış iken deyivereyim, büyük ozanımızın adı- ndaki "Abdal" sözcüğü, "bedel gosteren" anlamına ge- lir, £>edel göstermek ise, aynı anda hem burada, hem başka yerde görünmek demektir. Nitekim asıldığı za- man Pir Sultan'ı kentin kapısından çıkarken görmüşier. Onun için "üçüncü ölmem bu" diyor. 14. ve 13. yüzyıllarda Anadolu'da abdal adı altında ba- tıni inançlı derviş topluluklan vardı. Bunlar "Rum Abdal- lan" diye anıldılar. Bunların yağmur yağdırdığına inanı- lırdı. 1 ürkler arasında dilenci dervişlere bu ad verilmiş- tir. Okul kitaplarına sokulmayan ünlü şair ve yazarlarımı- zın her biri için ayrı bir yazı yazmak isterdim. Pir Sultan'ı bir örnek diye aldım. Bereket bu büyük yanlıştan çabuk dönüldü. Şelvi ve SHP yöneticileri Özden'e destek ziyareti yaptı Ozden: Ilkokula giden torunumbiletehdit edildi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yeİcla Güngör Öz- den, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile arasındaki taıtışmaya bir halka daha ekleyerek, "Ben eğileyim. hakım olarak. Cum- hurbaşkanı ne derse. "Başüstü- ne efendım" dıyeyim. Böyle bir hakimden şeref duyacaklarsa, ıstifaya hazınm" dedi. Adalet Bakanı Seyfi Oktay. Anayasa MahJcemeşi Başkanı Yekta Güngör Özden'e yönelülen eleştirilerin "haksız" olduğunu belirterek, "Anayasa Mahke- mesi'nin karanna saygı göster- mek herkesin görevidir"dedi. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, beraberindeki parti yö- neticileriyle birlikte dün Ana- yasa Mahkemesi Başkanı Öz- den'e "destek" ziyaretinde bu- lundu. Selvi, Anayasa Mah- kemesi'nin zarnan zaman hoşa gitmeyen kararlar aldığını, an- cak bunun sorumluluğunun Anayasa Mahkemesi'nde de- ğil. antidemokratik 1982 Ana- yasası'nda olduğunu söyledi. Özal'ın hukuk kurallanna say- gısı olmadığını savunan Selvı, Özden'e ve Anayasa Mahke- mesi'ne olan güvenlerini ifade etti. Basuıa tepki Özden de. oldukça sert bir üslupla yaptığı konuşmasında. basının bir bölümünü eleştirdi. Söylediğı sözlerin çarpıtıldığı- nı, hayali şeyleryazıldığıru söy- leyen Özden, "Olayı kişiselleş- tirip, siyasaliaştırmak yaniış- tır" dedi. Özden, bazı yaym organlan- njn pervasız olduğunu savuna- rak, bazj gazetecilenn "farkın- da olmadan kuülaruldığıru" söyledi. Özden konuşmasını şöyle konuştu: "İlkokula giden torunum bi- le tehdit edildi. Bu memleket, Kubilay'la_ uyanmadı, bu memleket İmren öktem'in ce- naze töreniyle uyanmadı, bu memleket Bahriye Üçok'la, Muammer Aksoy'la hala uya- namadı. Ben bir tehlikeden sö- zediyorum. Ben de Elham- dülillah Müslümarum. din düşmanı değilim. Ama, gitsin- ler. camilerde verilen vaazlan dinlesinler. Devletten maaş alanlar neler söylüyorlar? 'Atatürkçüler, laikler cahildir, eblehtir. haindir' diyenlere karşı ben konuştum." Özden, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Anayasa varsa, onun dışın- da ve üstünde hiçkimse otmaz. Varsa onun dışında ve üstünde bir kimse, anayasaya gerek yok. kaldıralım. O zaman her- şeye razı olalım. Ama varsa da ben koruyacağım, ant içtim. Zıtlaşma değil. kavga değil. Benim Özal'la da kişisel ahşve- rişim yok. onun kanallanyla, televizyonlanyla da. Ama, ba- kıyorsunuz Kanal 6, aleyhiniz- de yayın yapıyor bir hafta. Bakjyorsunuz yanıruzda Tür- kiye'nin en büyük başsavası, Cumhuriyet Başsavası, ziya- ret ettiğiniz YÖK Başkanı ger- çek dışı beyanlarda bulunu- yor. aklınız almıyor. Ne biçim iş bunlar? En büyük adamlar var. Bunlar duyuluyor. bana sorulmadan doğru diye yazılı- yor. Gelin, bize de sorun. Biz burada şerefle oturuyoruz. Varsa bir kaçağımız, açığınıız onu yazın. Rüşvet mi yemişiz? Torpil mi yapmışız? Haksız karar mı vermişiz? Partilerle bir alışverişimiz mi olmuş? T risıbulsun. Elinde her türlü orgaru var, yetkisi var. Belki şu anda bu- rası bile dinleniyor. Bulsun- lar." Oktay. Özden'e yönelik eleş- tirileri şöyle değerlendirdi: "Herkesin hukukun üstün- lüğünü özümsemesi gerekir. Anayasa Mahkemesi Baş- kanı'na yapılan bu eleştiriler, ben inanıyorum ki, tümüyle haksız eleştirilerdir. Anayasa Mahkemesi Başkanımızın tek kuşkusu, tek kaygısı ve tek ça- bası hukukun üstünlüğünü sağlama konusundadır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear