Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12OCAK1993SAU
HABERLER
Akarcalı'dan
•ANKARA (ANKA)-
ANAP İstanbul Milletvekiü
Bülent Akarcalı. sıgara
şirketlerine 'halkı kandırdığı'
gerekçesiyle dava açabilmek
için İstanbul Barosu Başkanı
Turgut Kazan'dan yardım
istedi. Bülent Akarcalı
Turgut Kazan'a gönderdiği
mektupta. sigaranın her
geçen gün terorizmden,
trafık kazalanndan daha çok
can aldığını belirterek,
"ABD'de sigara şirketleri
aleyhine açılan davalar
tutmaya başlamıştır" dedi.
Akarcalı. "Acaba bızde
sıgara şırketlennin yapuklan
özendirici reklamlar,
vatandaşı kandırdıgı.
sağlıksız bir üriinden sanki
sağlık eldeediürmiş gibi
gösterildıği ıçin dava açmak
mümkün olurmu?" diyerek,
Kazan'dan kendisını bu
konuda aydınlatacak ikı
a vukat bulmasını istedi.
'Basınatehdrt
kaygı vericf
• ŞANLILRFA
(Cunhumet) - Şanlıurfa'da
Ozgür Gündem sattıklan
gerekçesiyle gazete bayilenne
yönebk tehdıtlere yenileri
eklendı. Ceylanpınar"da
başbayi tehdit edildiğı
gerekçesiyle gazete
satmazken Urfa kent
merkeande de bır beyinin
kundaklandığı bildirildi.
Şanlıurfa Barosu. olaylann
'demokrasi ve hukuk devleti
adına kaygı verici" bpyutlara
vardığını açıkladı. Özgür
Gündem gazetesi Urfa
temsılcisi Kemal Kalıç yaptığı
yazıb açıklamada. son
günlerde gazetelenne yönelik
saldın ve tehdıtierin artüğını
öne sürdü. Kılıç, gazete bayii
Mehmet Yalvaç'a ait berber
dükkanınm
kundaklandığını,
Ceylanpınar başbayisinin de
tehdıt edildiği gerekçesiyle
gazete satmama karan
aldığıru öne sürdü.
'Hükümet,
ANAP'ın kopyası'
• ANKARA (AA)-CHP
Genel Sekreter Yardımcısı
HaydarOymak, "Hükümet
I993yılıbaşındaaldığı
ekonomik kararlarla
ANAP'ın kötü bır kopyası
! olduğunu birkez daha
gds^dl'>
'deöJ.<Ovnl«k. CHP
Genel Merkezi'nde
düzenledigi basın
toplantısında, hükümetin
uyguladığı ekonomi
politikasını eleştirerek,
alınan kararlann
vatandaşlara zor biryıl
yaşatacağını öne sürdü.
Hükümetin vaatlenni yerine
getiremediğini ıfade eden
Oymak, 1993 yıh başında
alınan kararlann
kendilerinin bütçe
görüşmelerinde savunduğu
düşüncelen doğrular
nitelikte olduğunu söyledı.
Tüketım maddelerine
yapılan zamlann yanı sıra
motorlutaşıtalım
vergisındeki artışın dar gelirli
vatandaşlan zordurumda
bıraktığjnı kaydeden
Oymak. "Bız 1993 yılı bütçe
görüşmeleri sırasında
hükümet programının umut
verici olmadığmı söyledik.
Gerekten dedaha yılın
başında alınan kararlar.
düşüncelerimızı doğrular
nitelikteçıktı"dedi.
sözû
• YOZGAT(Cumhuriyet) -
SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İriönü, 'ilçe" sözü verdiği
Yozgat'ın Doğankent
kasabasında halka hitaben
yaptığı konuşmada pancar
ekim aianlannın
anünlacağıru, halka
verdikleri sözlerin hepsini bir
yıllık icraatlan döneminde
yerine getirdiklerini söyledi.
SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü. sisnedeniyle
Yerköy'e helikopterle
zorunlu iniş yaparak ilçe
olmayı bekîeyen Doğankent
kasabasına Usaatlik
gecikmeyle karayoluyla
ulaştı. Doğankent
kasabasında sık sık
konuşması 'ilçelik istiyoruz"
sloganı ile kesilen İnönü,
"Görüyorum ki hepinudn
isteği deaynı. İlçelik
istiyorsunuz. Söz veriyorum
Doğankent ilçeolacaİctır"
dedi. SHP'ye üye olan 260
kişinin üyelik başvunı
formlarıru otobüs üzerinde
imzalayan SHPGenel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü,
"Bakın çocuklar bile ilçelik
istiyor. Sizi ilçe yapacağız.
söz veriyorum "dedi.
Hükümlü ve tutuklulara insanlık dışı ve kişilikleri aşağılayıa hiç bir ceza verilemeyecek
• .
CezaInfazYasasıBakanlarKıımluııda• Koğuş sistemi kaldınlıyor. Hükümlü ve
tutukJular, geceleri tek kişilik odalarda kalacak.
Bölge cezaevleri kuruluyor. İnfazla ilgili tüm
kararlar ile idarece ahnacak önlemlere karşı,
hükümlü ve tutukluya yargıç nezdinde şikayet ve
itiraz hakkı tanınıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk ceza infaz sistemin-
de. reform niteHğinde değişik-
likler öngören yasa taslağı Ba-
kanlar Kurulu'na sunuldu.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın
açıkladığı taslağa göre. cezaev-
lerinde koğuş sistemi terkedili-
yor ve tek kişilik oda uygula-
masma geçiliyor. Disiplin ceza-
lan kaldınlırken. hükümlü ve
tutuklulara insanlık dışı ve kişi-
leri aşağılayıcı hiçbir ceza veri-
lemeyeceği hüküm aluna alıru-
yor.
Aynca, infazla ilgili tüm ka-
rarlar ile idarece aLnacak ön-
lemlere karşı hükümlü ve tu-
tuklulara yargıç nezdinde şika-
yet ve itiraz hakkı tanınıyor
Taslakla, günün koşullanna
cevap vermeyen cezaevlerinin
tasfiye edilerek. daha çağdaş
bölge cezaevleri kurulması ön-
görülüyor.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay,
dün düzenlediği basın toplantı-
sında. hazırianan ceza infaz
yasa taslağı ile ilgili bilgi verdi.
Oktay, dün Bakanlar Kurulu'-
na sunulan yasa taslağı iie, bu-
güne kadar tüzük, yönetmelik
ve talimatlarla yürütüten ceza-
evleri yönetiminin, bu taslak ile
ilk kez yasal baza oturtulduğu-
nu söyledi. Oktay, 223 ana ve 5
geçici maddeden oluşan taslak
ile cezaevleri vönetimi ve infaz
sisteminde getirilen yenilikleri
şöyle sıraladı:
- Cezaevi yönetimi iki başlı-
lıktan kurtanlarak. cezaevleri;
hukuk . psikoloji, toplum bilim
ve eğitim dallannda öğrenim
gören. Cumhuriyet Başsavcısı-
nın yalnızca gözetimi altında
çalışacak kurum müdürii tara-
findan yönetilecek.
- Çocuk ıslahevleri, eğitim
yuvası haline dönüştürülecek.
Buralann adı, çocuk eğitimevi
olacak.
- Cezaevlerinin dış koruması
jandarmadan alınacak. Ceza-
evlerinin iç ve dış koruması in-
faz ve koruma memurlan tara-
fından sağlanacak.
- Hükümlülere daha uygun
korunma ve sağlık koşullan ile
dengeli beslenme getirilicek.
- Hükümlülerin birbirleriyle,
yakınlanyla, hatta infaz me-
murlanyla iletişimi kolaylaştın-
lacak. Haberleşmede sansür
kaldınlacak. Telefonla görüş-
meye izin verilecek.
- Sosyal, kültürel ve eğitim et-
kinlikleri ağırlık kazanacak.
- İnfazla ilgili tüm kararlar ile
idarece alınacak önlemlere kar-
şı, hükümlü ve tutukluya, yar-
gıç nezdinde şikayet ve itiraz
etme hakkı tanınacak. Hüküm-
lü ve tutukluya yargıç güvence-
si getirilecek.
- Hükümlülerin meslek sahi-
bı olmalan sağlanacak. Bu
amaçla iş yurtlannda yeni bir
yapılanmaya gidilecek. Özerk,
ticari ve ekonpmik esaslara gö-
re işletiJen işletme ve işyurtlan
kurumu oluşturulacak.
- Hükümlüler, kapalı cezaev-
lerinde meslek sahibi yapılacak,
naklcdildiklen açık cezaevleri
acık cezaevlerinde kalifiye işçi
haline getirilecek.
- Çalışünlan hükümlü ve tu-
tukluya yaptıklan iş ve verime
göre ücret ödenecek. Bu ücret-
ten gelır vergisi kesılmeyecek.
- Okula giden çocuk hüküm-
TBMM'nin ara tatili bitti. Yeni dönem çalışmalan bugün başlıyor
Meclis güııdeıııireformlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
TBMM. ara tatil sonrası çalışmalanna bu-
gün yeniden başlıyor. Meclisin yeni döne-
minde iktidar "reform" olarak tanımladığı
yasalan meclisten geçirmeye çaba göstere-
cek
Meclis. muhalefetın Başbakan Süley-
man Demirel ile bakanlar Tahir Köse ve
Tansu Çiller için istedığı soruşturma öner-
gelerinın görüşülmesiyle yeni döneme baş-
layacak.
1993 bütçe görüşmeleri sonrasında ara
verilen TBMM çalışmalanna bugün yeni-
den başlanacak. TBMM'nin bugünkü
gündeminin ilk maddesini yurt dışındaki
vatandaşlann karşılaştığı sorunlann ince-
lenmesi amacıyla, RP ve ANAP gruplan
tarafından verilen araşurma önergelennin
ele alınması oluşturacak.
Daha sonra ANAP grubu tarafından
Fiskobirlik'i zarara uğrattıklan gerekçe-
siyle Başbakan Süleyman Demirel, Sanayi
vc Ticaret Bakanı Tahir Köse ile Devlet
Bakanı Tansu Çiller hakkında verilen so-
ruşturma önergesi, TBMM Genel Kuru-
lu'nda elc alınacak. Aynca. Çemobıl faci-
asının etkılen konusunda DYP. SHP,
ANAP. RP. CHP gruplannca verilen mec-
lıs araştırması açılması önergesi 19aralıkta
ele alınacak. Aynca RP'li milletvekıllerince
verilen ve eskı Sanayi Bakanı Cahit Aral
hakkında meclis soruşturması açılmasınu
ilişkin önerge de. 26 ocakta ele alınacak.
Meclisin yeru dönem denetim faalıyetleri
arasında otoyol ihalelerini inceleme komis-
yonunun ANAP dönemınin 25 bakanını
suçlu bulan raporu da ele alınacak.
Raporun, hangi gün meclîs genel kuru-
lunda görüşüleceği henüz belirlenmedi.
Hükümet kanadı ise, meclise sevkettiğı ya-
salarla sevkedeceğj yasalann planlamasını
yapü.
lüler çalıştınlmayacak. Eğitim
gören. maddi olanağı yetersiz
çocuk hükümlülere. Adalet Ba-
kanlığı'nca harclık ödenecek.
- Koğuş sistemi terkedilecek.
Hükümlü gündüz çalışacak ve
diğer mahkumlarla birÛkte ola-
cak. Yatma ve dınlenme sıra-
sında kendi odasında kalacak.
- Hükümlü ve tutuklular.
herhangi bir sınırlama olmaksı-
zm yakınlanyla haberleşebile-
cek. Avukatlanyla görüşebile-
cek, telefon görüşmesi yapabi-
lecek.
- Kendilerine gönderilen her
türlü basılı eser ve yayını oku-
yabilecek, radyo- televizyon iz-
leyebilecek.
- Hücre cezası kaldınlacak.
İnsanlık dışı ve kışılen aşağıla-
yıcı hiçbir ceza verilemeyecek.
Zincir ve demire vurmak gibı
önlemlere başvurulmayacak.
kelepçe, ancak beürlı koşullar-
da kullanılacak.
- Cezaevlerinden nakiller sı-
rasında doktor kontrolu getiri-
lecek. havalandırma. ışık duru-
mu yeterli olmayan araçlarla
nakillerin yapılması sağlana-
cak.
-1978 yılından bu yana, çalı-
şan hükümlülenn cezalanndan
yapılan ayda 6 günJük indirim.
tüm hükümlüler için geçerli bır
sisteme dönüştürülecek. Taslak
ile. ayda 6 günlük indirim uygu-
lamasından dönülerek, ancak.
şartla salıverilme süresıne ayda
6 günlük indinm de eklenerek
buJunan 2/5 oranı, şartla salı-
verme oranı olarak belirlene-
cek.
- İnfaz sonrası hükümlülere,
iş bulacak. onlan koruyacak,
çocuklann eğitim ve öğrenimle-
rini sürdürebilecek olanaklan
sağlayacak yetkılere sahip "ko-
ruma kurullan" oluşturulacak.
JAPONGULU
tlhan Selçuk
6. bası 20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaytnlart Turkocağı
Cad. 39-41 Cagaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
Ankara
Barosu'nun
CMUK
endişesi
• Ankara Barosu Başkanı
Merdol, "Maliye
Bakanlığı'ndan gerekb
ödemeler Türkiye Barolar
BirJiği'ne aktanlmazsa
yasa Mayıs ayından ' '
itbaren büyük bir çıkmaza
gjrecek"dedi.
ANKAR.A (AA) - Ankara
Barosu Başkanı Erdal Mer-
dol, bir süre önce yürürlüğe
giren Ceza Muhakemeleri
Usulu Kanunu CMUK'un
uygulanmasında büyük güç-
lüklerlekarşılaştıklannı belir-
terek, "Maliye Bakanhğı'nca
Türkiye Barolar Birliğine ge-
rekli ödenekler zamarunda
aktanlmazsa kanun önümüz-
deki aylarda büyük bir çı-
kmaza girecektir" dedi.
Merdol, yaptığı açıklama-
da. Baro olarak CMUK'u
büyük özveri ile uygulamaya
çalıştıklannı, ancak sadece
İcendi çabalannın bunda ye-
terli olamayacağını söyledi.
Kanuun en iyi ekilde haya-
ta gecirilmesini sağlamak
amacıyla her kişi ve kurulu-
şun üzerinedüşen görevi yeri-
ne getirmesi gerektiğini kay-
deden Merdol. şöyle devam
etti:
"'Bütün yük barolara
bırakıldı. Nöbetci avukat ar-
kadaşlanmızın gayretleriyle
kısıtlı olanaklar çerçevesinde
işi yürütmeye çalışıyoruz.
Eğer Maliye Bakanlığı'ndan
gerekli ödemeler Türkiye Ba-
rolar Birliğine aktanlmazsa
yasa Mayıs ayından itbaren
büyük bir çıkmaza girecek ."
Ankara Barosu Başkanı
Erdal Merdol, Maliye Ba-
kanhğı'nca Barolar Birliğine
tahsis edilen ödeneğin düşü-
rüldüğünü behrterek dene-
timb olan ödeneğin azaltı-
Imasını dogru bulmadıklannı
da sözlerine ekledi.
Akyol:
Gelişmişlik
ekonomi ile
ölçübııez
ANTALYA (AA) - Devlet
Bakanı Türkan Akyol, dün-
yada gebşmişliğin artık yalnı-
zca ekonomik rakamlarla öl-
çülmediğini, temel hak ve öz-
gürlüklere saygı. kadınlann
sosyal yaşama katılması,
okuryazarbk ölçüsü gibi ol-
gulann da önem taşıdığını
söyledi. Akyol, SHP Antalya
İl örgütü taraından düzenle-
nen toplantıda yaptığı konuş-
mada. dünyanın değiştiğini
ve bunun sonucunda kav-
ramlann da değiştiğini belir-
terek, bundan 5-6 yıl önce pa-
zar ekonomisini savun-
manın. sosyal demokrasiye
ihanet gibi değerlendirildiğini
ifade etü.
Menderes'i RPye çağıran Erbakan ."*Babasına saygmuz ve sevgimiz vardır. VîiUi Görûşsaflanna katdırsa memnun olunız." dedi.
RP lideri Erbakan, gazetecilere verdiği yemekte hükümeti suçladı:
BunlarÂBD'nintelefonıııemıulan
ORAL ÇAUŞLAR
Necmettin Erbakan ile Dil ve
İstıhbarat Okulundaki tutuklu-
luğumuzdan bu yana, yani tam
10 yıl sonra yeniden yüzyüze
sohbet olanağını bulduk. Be-
nim saçlarmı bu süre içinde
ağarmıştı, Hoca ise bütün gür-
büzlüğü, pembe yanaklan ve
dinanizmiyle gülümsüyordu.
Fonnundaydı, Dil Okulundaki
sıkıntılı günlcr geride kalmıştı.
Milliyet yazan Necati Doğru'-
nun ekonomik hedefler konu-
sundaki sorusunu rakamlan bir
bir sayarak, geçmişteki hizmet-
lerini ve başanlannı vurgulaya-
rak konuşuyordu.
Refah Partisi Genel Başkanı
Necmettin Erbakan, dün Istan-
bul'da Citadel Otel'de gazeteci-
lerle bir öğle yemeği yedi. Nec-
mettin Hoca. özellikle De-
mirere verdi veriştirdi. Aydm
Menderes'i Milli Görüş saflan-
na çağırdı. Kuracağı ekonomik
ANKARA'YI SEVİYORUM"
BELGESEL FİLM SENARYO YARIŞMASI ŞARTNAMESİ
1. AnKara BOyüKşehff Betediyesı ve TÜRSAK (Türkiye Sınema ve Audıovisuel
Kültür Vak)') Işbirlığiyta ANKARAVı SEVİYORUM belgeset film senarvo yanj-
ması açılmıştır Ya/ışmanın amacı, başkem oluşunun 70. yıhnda Ankara'nın br
filmın başoyuncusu olarak Oelgetenmesıdir.
2. Yarışmaya kaiılacak senaryolar 40 üe 50 dakika arasında bır film için yazılacak-
tır. Bırina seçilen senaryonun telif haklan Ankara Büyükşehir BetediyesiTte ait
olacak ve bu tenaryo filme afınacaknr
3. Yarışma.jûrıûyeleridışındaherkeseaçıtuır.
4 Jüri Ûyelen (affabecK)
SüfıaARIN : TÛRSAK Yöneom Kuoılu Başkan Vekili, Yönetmen
FerıdeÇlÇEKOĞUJ : TÛRSAK Genel Sekreıen, Senarıst
Ayûan ERİM : Ankara Büyükşehır Beledıye» Danışma Kurıiu
Ûyesi
Tımur ERKMAN : Ankara Büyükşehir Beledıyesı Gene! Sekreteri
AydınKÖYMEN : Ankara Bûyûkşebır Betedıyesı Kültûr Sanat
Danışmanı
Mahmut Talı ÛNGÖREN TÛRSAK Ûyesi. Yazar
önder ŞEr^YAPILI : Mımar. Gazetea, Yazar
S. Yazartar, senaryolarmı 30.04.1993 gûnû saaî 17.00ye kadar Ankara'da MIK
Mûdafaa Cad. No: 8 Kal. 2 Kızılay / ANKARA adresınde Aydm KÛYMEN'e (Tel:
425 93 09 - 42S 34 58), Istanbul'da Fahn Gızden Sokak No: 16^2 Gayrenepe /
İSTANBUL adresınde TÜF1SAK Istanbul Şubesı (Tel: 274 61 51 - 272 22 02)
leslım edeceklerdır Postadakı gecıkmeler cdkkate afınmayacaktır.
6 Senaryolar aşağıda belırtıien esaslar çerçevesinde leslun edılecekbr.
a) Senaryolar 8'er kopya olarak leslim edılecekDr.
b) Senaryo üzerıne yazarın kımlığı yazılmayacak, kımlıK yerine runnuz kullanı-
lacaktır.
c) Senaryo ile bırlikte leslım edılecek kapalı zarf ûzerıne aynı rumuz yazılacak
ve zarfın içinde adı. soyadı, adres ve teleton numarası ile yarım daktüo say-
fasını aşmayan özgeçmışı bulunacaktır.
7. Jûn değerlendırmesı sonucu dağttılacak ödû/ter:
Bınnciye 20 milyon. ıkınciye 7 milyon. ûçüncûye 5 mılyon Türk Lirası olarak sap-
tanrrtıstır Gerek gördûğü durumda mansiyon verebılmesi amacıyla jûrı tasarru-
funa aynca 8 milyon Tûrk Lirası ayrılacaktır.
8 Bnncı seçilecek senaryonun filme alınabdmesı ıçm 500 milyon Türk Lirası bütçe
aynlmıştır. Jün değerlendırmesınde senaryonun bu bütçe içinde Mme aJınaoılır)(-
Oıni bır kıstas olarak göıönûne alacaktır.
9 Bınno seçtlen senaryo dışındakılerin telıf hakları, yazarlarına ait olacaktır. Yarıs-
ma sonuçlarının açıklanmasından sonra bir ay içinde geri alınmayan senaryola
rın kaybından ve^a uğrayabıleceğı hasardan Ankara Büyükşehir Beledıyesı ve
TÛRSAK sonımlu tutulmayacaklır.
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
düzeni anlattı. Koalisyon hü-
kümeti icin neler neler söyledi:
"12 Eylülcüleri yargılayabilme
yolunun açılması için Ana-
yasa'yı değiştinnek istiyorlar-
mış. Sırf bir şey yaprruş olabil-
mek için böyle davranıyorlar.
Tam bir yılı boş geçirdiler.
Bush öyle emretti'
"Somali'ye yardımın amaa
Müslüman Sudan hükümetını
yıkmaktır. Çünkü Bush ağabe-
yi öyle emrediyor, bunlar da
öyle davranıyorlar. Sudan'dakı
İslami devlet gözlerine battı.
Şimdi Sudan'ın insan haklannı
ihlal ettiği karannj vererek he-
deflerini de açık etmiş oluyor-
lar."
Erbakan, Cumhurbaşkanı
Özal'ı, "Bir çeşrü de O" diyerek
tanımlıyor. "Biz Teknik Üni-
versite'de iken İsvicre'li bir tra-
fık profesörünü davet etmiştik.
Dönünce İstanbul'u anlatıyor.
Karaköy tam bir çorba diyor.
Polisin bu kargaşa içinde dü-
dük çalması da bu çorbanın
çeşnisi sözleriyle manzarayı ta-
rumlıyor. Bizimki de o hesap bir
çeşni işte." "Bunlar ABD'nin
telefon memurlan. Emir bekli-
yorlar ve emirieri yerine getiri-
yorlar."
"Türkiye'de yıllarca ırkçı ve
asünilasyoncu bir siyaset uygu-
lanmış. Kürt kökenli yurttaşla-
ra Kürt yok Türk var denmiş.
Her bakımdan zorbahk yapıl-
mıştır.
Kürtçe yayın mı, ne söylene-
ceğine bağlı. Adil düzeni savu-
nacaksa, bölücülük yapmaya-
caksa bakanz, böyle bir izni ve-
rebiliriz. Yoksa doğnı görmü-
yorum."
"Diyanet lşleri Başkanlığı,
yanlış yönetildigi için karşıyız,
Demirerin değil Erbakanjn
yönettiği bir ülkede Diyanet İş-
leri iyi işler yapar. Biz böyie bir
Diyaneti savunuyoruz."
"Bosna'ya müdahale imkanı
vardı, bunlar kaçtılar. Arna-
vutluk Cumhurbaşkanı Tıran
Havaalanı açtığını söyledi. Ti-
ran'a 500 uçak gönderilseydi iş
biterdi. Asıl suçlu diğer Müslü-
man ülkelerdeğil, Türkiye'dir."
GUNDUZ GOZÜYLE
MELİH CEVDET ANDAY
YÜPÜ Bre Hızır Paşa
Nazım Hikmet'in okul kitaplarına alınacağını öğrenince
çok sevindim. Bu büyük şairimizin yasaklanması yartlış-
tı, akıl dışı idi, utanılacak birşeydi. Derken neduyayım,
Pir Sultan Abdal (daha başka tanınmış şair ve yazarları-
mızla birlikte) okul kitaplarından çıkarılmamış mı? Bere-
ket Milli Eğitim Bakanı Sayın Köksal Toptan bu saçmalı-
ğı düzeltti de rahat nefes aldım. Halk şiirimizin en büyük
temsilcilerinden biridir Pir Sultan Abdal.
1956 yılında basılmış olan "Yanyana" adlı şiir kitabım
Türk Ceza Yasası'nın 142. maddesine aykırı görülerek
toplatılmış ve yedi buçuk yıl hapis cezası istemiyle dava
açılmıştı hakkımda Bu kitaptaki kuşku uyandıran şiirle-
rimden birinde, Pir Sultan Abdal'm adı geciyordu; şöyle
diyordum:
Sıvas ilinin Banaz köyünden
Pir Sultan Abdal dirilmelidir
Bilirkişi (adını vermek istemiyorum, tanınmış bir hu-
kukçu, profesördür) bu dizeleri komünistlik propagarv
dası saymıştı. Söylemeden geçmeyeyim, bu bilim
adamı Pir Sultan Abdal'm daha önce yalnız adını duy-
muştu; naip yargıç Bedia Hanımın odasındaki konuşma-
mız sırasında benden bu ünlü ozanımızt anlatan kitaplar
istemişti. Sonra ne oldu? O bilirkişi, benim verdiğim ki-
taplara dayanarak. beni de, Pir Sultan Abdal'ı da ihtilal-
cilikle suçladı raporunda. Bu rapor üzerinde konuşur-
ken durumu yargıçlara anlattım "Bir profesör bile an-
cak benim verdiğim kıtaplan okuyarak ihtilalci olduğum
kanısına varıyorsa, bu şiirlerin propaganda gücü neola-
bilir?" dedim; boylece reddedildi bilirkişi.
Yoksa Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi
de o bilirkişi gibi düşünerek Pir Sultan'ı yasadışı saymış
olmasın!
Evet, XVI. yuzyılda yaşamış olan Pir Sultan Abdal, ka-
tıldığı bir Kızılbaş başkaldırmasını bastıran Hızır Paşa
tarafından Sıvas'ta astırılmış, söylenti budur. Daha doğ-
rusu Pir Sultan'ın bir şiirinden bilıyoruz bunu. Nasıl olur,
denecek, asıldıktan sonra bunun için şiir mi yazdı? Evet,
eski bir gelenektir. ölenin ardından eşi ya da kızı ağıt ya-
kar, ama o ağ/n ölen söylemiş gibı gösterilir.
Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır -
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir
$ahı sevmek suç mu bize
Kem bildirdin beni Han'a
Can için yalvarmam sana
Şehinşah bana darıtır
Ben Musa'yım sen Firavun
İhrarsız şeytan-ı lâ-
Üçuncü ölmem bu hain
Pir Sultan ölür diritir
Kızılbaşmış, başkaldırıya katılmış, sana ne ey Talim
ve Terbiye üyesi! Sen Osmanlı padişahının savunucusu
musun, yoksa Türk dilinin, Türk şiirinin, Türk kültüriinün
egitimcisi mi?
Konu açılmış iken deyivereyim, büyük ozanımızın adı-
ndaki "Abdal" sözcüğü, "bedel gosteren" anlamına ge-
lir, £>edel göstermek ise, aynı anda hem burada, hem
başka yerde görünmek demektir. Nitekim asıldığı za-
man Pir Sultan'ı kentin kapısından çıkarken görmüşier.
Onun için "üçüncü ölmem bu" diyor.
14. ve 13. yüzyıllarda Anadolu'da abdal adı altında ba-
tıni inançlı derviş topluluklan vardı. Bunlar "Rum Abdal-
lan" diye anıldılar. Bunların yağmur yağdırdığına inanı-
lırdı. 1 ürkler arasında dilenci dervişlere bu ad verilmiş-
tir.
Okul kitaplarına sokulmayan ünlü şair ve yazarlarımı-
zın her biri için ayrı bir yazı yazmak isterdim. Pir Sultan'ı
bir örnek diye aldım.
Bereket bu büyük yanlıştan çabuk dönüldü.
Şelvi ve SHP yöneticileri
Özden'e destek ziyareti yaptı
Ozden: Ilkokula giden
torunumbiletehdit edildi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yeİcla Güngör Öz-
den, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ile arasındaki taıtışmaya
bir halka daha ekleyerek, "Ben
eğileyim. hakım olarak. Cum-
hurbaşkanı ne derse. "Başüstü-
ne efendım" dıyeyim. Böyle bir
hakimden şeref duyacaklarsa,
ıstifaya hazınm" dedi. Adalet
Bakanı Seyfi Oktay. Anayasa
MahJcemeşi Başkanı Yekta
Güngör Özden'e yönelülen
eleştirilerin "haksız" olduğunu
belirterek, "Anayasa Mahke-
mesi'nin karanna saygı göster-
mek herkesin görevidir"dedi.
SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvi, beraberindeki parti yö-
neticileriyle birlikte dün Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı Öz-
den'e "destek" ziyaretinde bu-
lundu. Selvi, Anayasa Mah-
kemesi'nin zarnan zaman hoşa
gitmeyen kararlar aldığını, an-
cak bunun sorumluluğunun
Anayasa Mahkemesi'nde de-
ğil. antidemokratik 1982 Ana-
yasası'nda olduğunu söyledi.
Özal'ın hukuk kurallanna say-
gısı olmadığını savunan Selvı,
Özden'e ve Anayasa Mahke-
mesi'ne olan güvenlerini ifade
etti.
Basuıa tepki
Özden de. oldukça sert bir
üslupla yaptığı konuşmasında.
basının bir bölümünü eleştirdi.
Söylediğı sözlerin çarpıtıldığı-
nı, hayali şeyleryazıldığıru söy-
leyen Özden, "Olayı kişiselleş-
tirip, siyasaliaştırmak yaniış-
tır" dedi.
Özden, bazı yaym organlan-
njn pervasız olduğunu savuna-
rak, bazj gazetecilenn "farkın-
da olmadan kuülaruldığıru"
söyledi. Özden konuşmasını
şöyle konuştu:
"İlkokula giden torunum bi-
le tehdit edildi. Bu memleket,
Kubilay'la_ uyanmadı, bu
memleket İmren öktem'in ce-
naze töreniyle uyanmadı, bu
memleket Bahriye Üçok'la,
Muammer Aksoy'la hala uya-
namadı. Ben bir tehlikeden sö-
zediyorum. Ben de Elham-
dülillah Müslümarum. din
düşmanı değilim. Ama, gitsin-
ler. camilerde verilen vaazlan
dinlesinler. Devletten maaş
alanlar neler söylüyorlar?
'Atatürkçüler, laikler cahildir,
eblehtir. haindir' diyenlere
karşı ben konuştum." Özden,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anayasa varsa, onun dışın-
da ve üstünde hiçkimse otmaz.
Varsa onun dışında ve üstünde
bir kimse, anayasaya gerek
yok. kaldıralım. O zaman her-
şeye razı olalım. Ama varsa da
ben koruyacağım, ant içtim.
Zıtlaşma değil. kavga değil.
Benim Özal'la da kişisel ahşve-
rişim yok. onun kanallanyla,
televizyonlanyla da. Ama, ba-
kıyorsunuz Kanal 6, aleyhiniz-
de yayın yapıyor bir hafta.
Bakjyorsunuz yanıruzda Tür-
kiye'nin en büyük başsavası,
Cumhuriyet Başsavası, ziya-
ret ettiğiniz YÖK Başkanı ger-
çek dışı beyanlarda bulunu-
yor. aklınız almıyor. Ne biçim
iş bunlar? En büyük adamlar
var. Bunlar duyuluyor. bana
sorulmadan doğru diye yazılı-
yor. Gelin, bize de sorun. Biz
burada şerefle oturuyoruz.
Varsa bir kaçağımız, açığınıız
onu yazın. Rüşvet mi yemişiz?
Torpil mi yapmışız? Haksız
karar mı vermişiz? Partilerle
bir alışverişimiz mi olmuş? T
risıbulsun.
Elinde her türlü orgaru var,
yetkisi var. Belki şu anda bu-
rası bile dinleniyor. Bulsun-
lar."
Oktay. Özden'e yönelik eleş-
tirileri şöyle değerlendirdi:
"Herkesin hukukun üstün-
lüğünü özümsemesi gerekir.
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı'na yapılan bu eleştiriler,
ben inanıyorum ki, tümüyle
haksız eleştirilerdir. Anayasa
Mahkemesi Başkanımızın tek
kuşkusu, tek kaygısı ve tek ça-
bası hukukun üstünlüğünü
sağlama konusundadır."