25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Azertaycan'da özeUeştirme •MOSKOVA(AA)- Azerbaycan Parlamentosu, ülkede uygulanan ekonomik reform programının bir parçasını oluşturan özelleştirme yasasını kabul etti. Kabul edilen yasa çerçevesinde, özelleştirme programının en fazla iki yıl sürmesı öngörülen ilk aşaması sırasında öncelıkle doğrudan tüketiciye yönelik hızmet veren lokanta, dükkan ve mağazalarla sinerna, tiyatro gibi kültürel $yeri ve kuruluşlar özelleştirilecek. Maden işçileri kararlı • Ekonomi Servisi- Türkiye Taşkömürii Kurumu'nda çalışan 37 bın maden işçısınin grevinedört gün kalmasına karşın, hükümetın gerekli ciddiyetı göstermediğırusavunan Genel Maden-İşSendikası yönetıcıleri. '"Hukümet. muhalefetdöneminde ve grevımiz sırasında verdıği sözleri unulmuşgözüküyor. Bunlardaaynııkiyıl öncekilergıbı konuşuyor" dediler. TTK işçilerinin 15 ocakta. MTA işçilerinin de 19 ocakta Ankara'da başlatacaklangrev uygulmalanna ilişkın son hazırlıkları değerlendirmek üzere lopianan Genel Maden-Iş Sendikası genel merkez ve şube y öneticilen, hükümetin son olarak dile gctirdiğı birincı altı ay ıçın yüide 30, ıkinci altı ay içın yüzde 23'lük ücretzammı «eklıfinin kabul edilemez Iduğunu savundular. OECDarştvine girîş sepbest • ANKARA (AA)-1948 yılında kurulan OEED 1961 'de onun yerini alan OECD arşıvlerinin araştırmacüann inceleme ve yararlanmalanna açık. Floransa'dakı Avrupa Üniversitesi Enstıtûsü'ndeki arşivler, genel sekreter Jean-Claude Paye'in de kaüldığı bir törenle, 16 Kasım 1992"dekamuya açılmıştı. Adana'dataım tarttşnusı •ADANA(Cumburiyet Güney Ükri Bûrosu) - Türkıye Zıraat Odalan Bırhğı (TZOB) Genışleulmiş Temsilciler Meclisi. ûretici soruniannı tartışmak ve yaşanan sonınlann gidenlmesıne dönük hukümet dûzeyinde ginşımleri yoğunlaşürmak, politikalar saptamak için dün Adana'da toplandı. Sultan AJP-GE ortaklığı • Ekonomi Senisi- Sultan Air, Amerika'nın önde gelen şirketlerinden General Elektnc Capıtal Corpora- tion'la ortakkk ve işbirüği anlaşması yapü. Anlaşmaya göreGE, Sultan Hava Yollan'na iki Airbus A-300 ve rki B. 737-300 uçağını on yülık kiralama yoluyla satın almak üzere veriyor. TAStŞ-tefi27 milyap gelip • EDİRNE(AA)-TASİŞ Edirne ll Müdürlüğü. geçen yıl, gümrüğe terk edilen veya yurda kaçak olarak sokulmak istenirken ele geçirikn eşya satışından Hazine'ye27 milyar lira gelir sağladı. II Müdürü Şenol Altan'ın verdiği bilgiye göre 1992 yıhnda perakende saüş mağazasından 2 milyar 142 milyon, açık arttırmalı otomobil ve hurda satışından 17 milyar 940 milyon, ardiye geliri olarak 3 milyar 650 milyon ile faiz ve öteki girdilerden 3 milyar 472 milyon lira gelir eldeedikü. Türfdyer GATT'a bOgi verecek • ANKARA (AA) - Türkiye, ithalat rejiminde yapılan yeni "•üzenlemeler hakkında, j A l l ' a mart ayında Cenevre'de yapılacak toplanüda bilgi verecek. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığj yetkililerinden alınan bilgiye göre Türkiye, bu yıl, GATT ile ilki mart, ikincisi ekimde olmak üzere iki genel görüşme yapacak. Genel görüşme taİcviminin 1991'de belirlendiğini ifade eden yetkililer, martta yapılacak görüşmelerde ödemeler dengesi. ekim ayında yapılacak görüşmelerde ıse genel ticaret polıtikalannın gözden geçırileceğini belirttiler. Türk-İş de, TİSK de, tehlikenin farkına yeni vardılar Taşeronluk,seııclikacılığı öldümyor! • 'Biz bugüne dek uyumuşuz' diyen sendikacılar, TEK gibi bir kuruluşta, ampuJ değiştirme ya da sayaç okuma işlerinin bile taşeron firmalara verilmiş olmasını dehşet ve şaşkınhkla karşıhyor. DENtZŞAHtN Sendikasızlaşürma amacına yönelen 'taşeronlaşma' uygula- malan hem işveren, hem de işçi sendikalannı tehdit etmeye baş- ladı. Taşeron işyerlerindekı iş- çilerin yüzde 98'inin sendikasız, yüzde 34'ünün de sıgortasız ol- duğu tahmin ediliyor. Türk-İş. taşeronlaşmanın kesın rakam- lannı elde etmek üzere başlatuğı SorUŞturmanin lamamlanmaa- ndan sonra, konuyu Başkanlar Kurulu'nda ele alarak, yasal düzenleme talebınde bulunma- yahazırlanıyor. Biz uyumuşuz' Türk-lş'in bütün bolge temsil- ciliklerinden istedıği taşeron so- TISKBctşkanı Baydur: Sendikaalıkbiter 400bmfaa] işyerinden350 bimadebiröe 9işçiçaİJşryoT. Devkıdarıi iştetmeieri kuçülterek. seodikalaş-m- ayıgeri ;gjderse sendikaiarm kapıkuıru kjHtkyip gjtmenaz gerekecek. tşçi sendikas nekadargüçlüyse, bizdco kadar göçlü ohmız. Çünkû onlâra gkien işçilerin çahşüğıişytrlen de bizegeliyor. Ama sendi- kalarvasf aynmıyapmadan. vemekhanedeki işçiyie üreum birimindeki işçiye aynı zamnu isterse bunun önü ahnamaz. Türk-İş Başkanı Meral: Aceleönkm... Jstanbul'da- ki taşeronlaş- maoranıra yûzde 40-^0 arastnda tahmin ediyoruın. araştutna sonuçknm aMıktan sonra BaşkanlarKurulu topianarak birdegcriendırme yapacak. Taşeroniuğun önienraesi için bir yasa çıkarubnas zorunlu. Mevcut >asalaria baa davaîar kazanılsa büe, uyguiama değjşık şırket adian>!a dâvam ediyorHenıen işçi çskartlıyor, şirket ismi degışiyor. ruşturmasırun tstanbul'daki ilk sonuçlan, sendikacılan bile hayrete düşürdü. Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyük- kucak "Biz bugüne kadar uyu- muşuz. Taşeronlaşma böyle gi- derse, 2000 yıhnda sendika üye- si kimse kalmaz. Sendıkalann bunu iki yıl önce görüp, önlem alması gerekirdi" diyerek, araş- tırmanm ilk sonuçlannın, taşe- ron oranının beklediklerinin de üstünde olduğunu söyledi. Tüm sektörlerde taşıma, ye- mek ve temızlik hizmetlerinin yüzde 95'inin taşeron şirketler tarafmdan yapıldığmı beürten Büyükkucaİc "Ama beni en çok şaşırtan, ilaç, çimento işkoluyla TEK oldu. TEK, lamba değişi- mi, sayaç okuma gibi ışleri bile özel şirketlere vermiş. Biz taşe- ronlaşmayı bugüne kadar çok hafıfe almışız. Olay bütün işkol- lanna yayılmış. Bugün sendika- laşmanın önündeki en büyük tehliketaşeronlaşmadu-. Birüni- teyi bir şirket üstleniyor, o da işi üçe, dörde bölüyor. Hangisin- de örgütleneceksiniz. Bu iş kor- sanlık halini almış" dedi. Taşeron uygulanıasının doğ- masında işçi sendikalannın önemli hatalan olduğunu belir- ten Büyükkucak şöyle konuştu "Sendikalar, vasıflı işçiyle, vasıfsız işçiyi aynmadığı, iş de- ğerlendirmesi yapmadığı için bu çıkü karşımıza. Bu nedenle taşeronlaşma, genel hizmetler, vasıfsız işler üzerinde yoğun- laştı. İşveren, vasıfsız işleri asgn ücretle de yapurqabıleceğini gördü. Sendıkalı bir işçiye 5 milyon vermek yerine, işçiliği 1,5, 2 rrulyona düşürebiliyor. Vergi ve SSK primlerinden kurtuluyor." Manzara iç karartıcı Petrol-İş Sendikası'nın 1991 Yılhğı'ndaki verilere göre, sadece sendikaiarm örgütlü olduğu işyerlerinde toplam çalı- şanlann yüzde 13'ü taşeron işçi konumunda. Bunlann yüzde 98'i sendikasız, yüzde 34'ü sigortasız. Kamu sektöründeki taşeron işçi oranı yüzde 17.1. özel sektörde çalışanlar içinde taşeron işçi oranı yüzde 7.9. Bakan Gönen'den Yeni Düzen'e uyma çağnsı 6 Devlet yapısı küçültülmeli!9 ANKARA (ANKA) - Devlet Bakanı Akın Gönen. yeni dün- ya düzenenin yapısını oluştu- ran serbcst piyasa ekonomısi çerçevesinde devlet yapısının küçültülmesı ve devlet bürok- rasiinın önüne geçilmesi gerek- tiğini belirtti. Müstakil Sanayici ye lşa- damlan Demeği (MÜSİAD) Ankara şubesinin Birinci Ola- ğan Kongresinde bir konuşma yapan Gönen. devletin, üreti- min motor gücü olmaktan çı- kanlmasını yeni dünya düzeni- ne uyumda en önemli adım ola- cağını söyledi. Gönen, Türki- ye'de yaşanan değişimin en çok özel sektörde kendıni hissettir- diğine dikkat çekerek, devletin serbest piyasa ekonomisınin öncüsü olarak özel sektöre bu 3çiş döoeırunde ^destek W&mr '^^lı^HI ^Türkiye'deözel sektörün yeniden yapılanma sürecini yakından hissettiğini ileri süren Gönen, devletin üretimin motor gücü olmaktan çıkıp, rehberlik görevini üstlenmesi gerektiğini söyledi. çıkması halinde. Türkiye eko- nominin önemli üerlemeler ka- ydedeceğine değindi. Model tartışması bitti Gönen şöyle devam etti: "Artık eskisi gibi sağ model mi, uygun sol model mi uygun diye bir arayış ortadan İcalk- mışür. Çünkü serbest piyasa ekonomisi bu sorunu da çöz- müştür ve onlar siyaset tarihi müzesindeki yerlerini alrruştır, abnaktadır. Dünyada bir değı- şim olurken, Türkiye, bu geliş- meleri yakından ızlemektedir, bu arada devlete. özel sektöre destekçı ve rehber olmak düşü- yor. Devlet sürekli küçülen, özel sektöre büyümesinde öncü olan bir yapıya kavuşturulmah- dır. Hukümet programında da devletin yapısının küçülmesıne yönelik reformlar bulunmakta- dır." Akın Gönen, "KİTlerin en büyük sorunu olan personel re- jimini düzelten reform paketini de meclise çok yakında sunaca- ğız" dedi. Kongrenin açılık konuşması- nı yapan MÜSİAD Genel Baş- kanı Erol Yarat da, MÜ- SİAD'ın sloganının devlet, sa- nayici. üniversite ve işçi işbirliği olduğunu ifade etti. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA Frank Ateş Hattında U luslararası para piyasaları son birkaç ayda adeta atış poligonu cadınna döndü. Serbest pıyasanın 'gizlı elinın' ateş emrı vermesi ile çeşitli Avrupa ulkelerı- nindövizleri, polıgondaki alçı güvercınler misali, bir bir dağıldılar. Ayakta sadece Alman Markı'na sıkıca yapışmış Fransız Frangı kaldı. Şımdi sıra onda. ûnce Finlandiya Markkası düştü. Onu italyan Liretı ızledi Sonra Ingilız Pound'u büyük bir gürültü ile tuzla buz oldu. Pese- ta, Eskuda ve nihayet Isveç Kron'u bir bir, polıgondan düştüler. Sonra Noel tatili geldi ve aücılar evlerine gıttiler. halıMfMAPS Dumanlar dağıldığında; poligonu oluş- turan Avrupa ParaSıstemı artık tanınmaz hale gelmiş, üzerinde o da birbırlerine sıkı sıkı tutunmuş olduklan için sadece Fransız Frangı ve Alman Markı kalmıştı. irlanda Punt'u ve Danimarka Kuron'u ise, yara bere içinde ve ancak tırnak- lan ile tutunarak poligonun üzerinde durabiliyorlardı. Bu manzara, katliamı dehşet içinde seyredenlere tüm bu olanlardan sonra Fransız Frankı'nın da artık pek yasa- ma şansının kalmadığmı, Frank'la birlikte Alman Markı'nın da düsecegini dü- şündürdü. şürmedi? Bu ikisine cevap verebilmek için önce Bundesbank'ın faizleri neden yükseltiğine cevap vermek lazım. Rmrv jHPMia •aMytti Bretton VVoods çöktukten sonra, 1970'- lerde ve 1980'lerde A. Markı'nın Avrupa'- da uluslararası rezerv para durumuna geldiğini görûyoruz. Bu durum Alman- ya'ya hem bir seri avantaj getirdi hem de APS'nin bugünkü duruma düşmesini hızlandırdı. Mark uluslararası rezerv para olunca, Bundesbank para (Alman Markı) ve kredi arzını belirlerken, diğer ülkelerin merkez bankalarından farklı btr konuma yüksel- di. Bu merkez bankaları, para arzını aşın arttırdıkları takdırde, bir devaluasyon so- nunda uluslararası rezervlerıni kaybet- me tehlıkesiyle karşı karşıyaydılar. Burt- ülkeler içın aynı miktarda net rezerve kaybı demekti. Bu durumda Alman Markı arzı APS içinde göreli olarak azalmaya başlayınca, diğer Avrupa paraların mik- tarı göreli olarak artmıştı Oyleyse Markı'na karşı değerlerınin dûşmesi ge- rekiyordu. Bu ise APS bandının varlığı ile çelişen bir şeydı. APS'yi korumak için üye ülkeler, faizleri bir süre yüksek tut- mayı denediler. Bundesbank, bu paraları satın alarak korumaya çalışırken piyasa- ya yeniden Markı basmayı göze aldı. Bundan sonra olanları hep birlikte poli- gonda izledik. Bundesbank'ın faizieri neden yükseft- mek zorunda kaldığını ve bunun etkilerini gördükten sonra diğer sorumuza dönebi- lıriz. Bundesbank Fransız Franıı'nı şu sı- ralarda başlayan saldırıya karşı nereye kadar koruyabilir? Bu koruma operasyo- nu APS'yi kurtarmaya yeter mi? Abnanya'daki para hareketkri Fransa'yı bemen etkiKyor. Tatilden sonra poligona dönen piya- sanın gizli eli, ilk haftayı marifetini seyret- mekle, silahını (spekülatorler!) kurca- layarak arada sırada frank-mark ekseni- ne doğru çapkın bakışlar atarak geçirdi. Sonra beklendiği gibi silahını doğrulttu. Şimdi artık Fransız Alman ekseni ateş hattındaydı. Eğerfrank vurulupda tüm Al- man desteğıne rağmen düşerse, sıkı sıkıya yapışmış olduğu için Markı da be- raberinde götürecek. Böylece polıgon boşalacak ve belki de çadırı söküp kaldı- racaklar. Şimdi en önemli soru şu. Fransız Frankı Alman desteğıyle daha ne kadar poligonda kalabilir? Veya bir başka de- yişle Bundesbank, Fransız Frankı'nı daha nereye kadar destekler? APS'nin kaderi ışte burada yatıyor. Bir diğer soru da şu. Bundesbank, bırçok Avrupa ülke- sinin resesyona karşı mücadele olanak- larını kaldıran, böylece 'zor duruma dü- şüren' paralarını spekülasyona konu ederek APS dışına düşmelerine yol açan yüksek faizleri her şeye rağmen niye dü- desbank Alman Markı rezerv para olduk- tan sonra, artık bu tehlikeye karşı karşıya kalmıyordu. Buna bağlı olarak da, hem yabancı piyasalarda Mark stoku hem de Alman banka sisteminin kredı stoku ser- bestçe genişledi. Yine Mark'ın konumu- na bağlı olarak, Bundesbank uluslararası rezerv stokuna bağlı kalmadan, diğer merkez bankalarından kolaylıkla borç alabiliyordu. Böylece diğer merkez ban- kaları uluslararası rezerv biriktirirken Bundesbank uluslararası borç senedı bı- riktiriyordu. Fakat Almanya bu avantajını kullanırken, aynı zamanda birdezavantaj da üretmeye başladı. DM stokunun bu hızla kontrolsuz büyü- mesı Almanya'yı, 1988'den itibaren enf- lasyonist bir baskı altına aldı. 1989da Dogu Almanya ile birleşme süreci baş- layınca, Almanya bunun maliyetini karşı- lamak için uluslararası rezerv olma avantajını da kullandı. Bu sırada enflas- yon özellikle 1989-91 arası iyice yükseldi ve 1991'de Bundesbank'ın hedef rakamı olan % 2'yı katladı ve % 4'ü geçtı. Işte bu- nun üzerine Bundesbank frene basmaya başladı, faizleri yükselttı ve 1991 ile 1992 eylülü arasında piyasadan 94 milyar Mark çektı. Bu ise, aynı zamanda diğer Bir kere para piyasaları Frank'a boşuna saldırmıyor. Fransa'da mart ayında seçım- ler var. Piyasalar Sosyalıst Par- ti hükümetinin nasıl olsa piya- sayı canlandırmak için faizleri düşüreceğini, ama buna rağ- men seçımleri kaybedeceğıne inanıyorlar. Ayrıca, yerine ge- lecek hükümetin, frankı aşırı değerh tutmakta ısrar etmeye- cek bir hukümet olacağını dü- şünuyorlar. Bunları bir araya koyunca da, Frank'ın düşmesi- ni bekleyerek ona karşı spekü- lasyon yapıyorlar. Gözlemcile- re göre bu arada Bundesbank. Frank'ı desteklemek için mark, faizler ile biraz oynayacak. Biraz Frank satın alacak, ama bunu bir önceki raundta olduğu ka- dar şiddetie yapmayacak. Bu arada eğer Frank kendı gücü ile Bundesbank yeni bir faiz politikasına karar verene kadar bir miktardayanabilirse APS'nin bir süre ya- şama şansı var. Korumacılık Avrupalı desteğiEkouontj Servisı - Amster- dam Üniversitesi AvrupaEns- titüsü ögretim Üyesi Prof. Dr. Edmond Volker, Avrupa Topluluğu (AT)'de antidam- ping uygulamalannın gerçek amaçlan yerine. korumacıliğa yönelik kullanıldığını behrte- rek, "ATnin anti-damping ugulamalanndanşikaycueden Türk sanayicisi haklıdır"dedi. tSO'nun konuğu olan Prof. Volker ATnin anti-damping tedbirlerinin hemen hemen yüzde 80'inin gerçek amaanı aşarak korumaa bir şekıl aldığinı söyledi. Volker "şu anda, ATde ithal edilen bir- çok mala tatbik olunan 140 dampingvergılerinınhaksızti- cari uygulamalara karşı öngö- rülenbiöedbjxplduğunaı§aret etü. r * Merkez Bankası özerkleştirilecek Paris boyun eğiyor PARİS (AA) - Fransa hü- kümeti, Avrupa Topluluğu'na (AT) Ekonoraık ve Parasal Bir- liği öngören Maastncht And- laşması'ndakj "merkez banka- lannın hükümetlenn kontro- lünden çıkanlması" şartını ye- rine getirmeye hazırlanıyor. Ekonomi Bakanı Michel Sa- pin'ın açıklamasına göre, Fran- sa Merkez Bankas'nın şimdi- kinden çok fazla özerk yapıya kavuşturulması için yasal değı- şiklikİere gidjlmesi planlanıyor. Fransa'da, Merkez Ban- kası'nın özerkliği konusunda, esasa ilişkin tartışmalann artık sona erdiginı belirten Sapin, Fransa'da 20 Eylül 1992 tari- hindekı referandumda Maast- ncht Andlaşmasf nın onaylan- masıyla. Fransa Merkez Ban- kası'nın, tamamen özerk ol- masırun da açık olarak kabul edilmiş olduğuna işaret etti. Maastncht Antlaşması'nda, " AT üyesı ülkelerin, ortak para binmi kulllanmalan hedefı çer- çevesinde, her üye ülkenin Merkez Bankasını, hükümetin kontrolünden çıkartıp. taroa- men özerkleştirmesı" şart ko- şuluyor. AJNKARAPAZABI YAKUP KEPENEK jşvepenler Partisi (İP) Büyük sermaye kesimi yeni yıla, siyasete doğrudan atılma kararlılığı içinde giriyor. işverenlerin siyasete atılmalan bir İşverenler Partisi (İP) kurulması biçiminde olmalıdır. Tersine bir tutum, işverenlerin bölünmez bütünlüğünü zedeler; kâr oranlarını azaltır ve derin toplumsal yaralar acar. Geçmişte, işçi partiierinin kurulması yoluna gidilirdi. Amaç, emek ile sermaye arasında denge sağlanmasıydı. Günümüzde işveren egemenliği kesin olduğuna göre bir siyasal denge arayışına gerek kalmı- yor. İP'in kurulması 12 Eylül pasalarının istek ve özlem- lerine de uygun dûşüyor. Paşalar siyasal partilerin sayısını azaltmak istiyordu. Oysa günümüzde 20 dolayı- nda siyasal parti vardır. İP'in kurulmasıyla öbür partilere gerek kalmayacak ve siyasal birlik ve bütünlük sağlanmış olacaktr. İP iktidarının programı hazırdır. Yıllardır, tüm öbür dernek ve sendikalara siyaset yasağı uygulanırken, işveren örgütleri siyaset yapıyor. Bu nedenle hemen tüm konuiarda İP'in neler yapacağı kestirilebilir. Yine de İP iktidarda olsaydı neler yapardı sorusunun yanıtı aranmalıdır. İP, öncelikle 12 Eylül rejiminin yasa ve kurumlarını koruyucu bir yaklaşım izler; demokratikleşmeyi olabildiğince bir yana bırakırdı. Insan hakları, sendi- kalar haklar, üniversite özerkliği ve yargının bağımsızlığı yalnızca işverenler için geçerli olurdu. İlk olarak para kazanma işinde başarılı olamayanlara herhangi bir hak tanınması yoluna gidilmezdi. Bu kurala dayanılarak çok para kazanmayı esas almayan kurumlar ya tümüyle ortadan kaldınlır ya da özelleştirilirdi. Eğitim ve sağlık gibi toplumsal hizmetler de parası olanların hakkı sayılırdı. Devletin en üst yönetJcilerinin para kazanma becerisi gösterenler arasından seçilmesine özen gösterilirdi. İşverenlerin kendilerinden ya da en çok güvendikleri adamlarından başkasının bakan, müsteşar ve genel mü'dür yapılmalarına kesınlikle izin verilmez; köşe başlarını para babalarınm tutması sağlanırdı. 12 Eylül rejiminin yönetici kadroları ve YÖK türü kurumları korunur, giderek bunlann güçlendirilmeleri sağlanırdı. İP iktidarı en büyük basarısını hiç kuşkusuz ekonomik konuiarda gösterirdi. ûnce çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alınması kuralı geçerli olurdu. Asgari ücretten en az % 25 dolayında vergi alınırken büyük kârlar, faiz ve kira gelirlerı ya tümüyle vergi dışı tırtulur ya da % 10 dolayı- nda bir vergi verirlerdi Devlet çarkı tam bir gizlilik içinde ve işverenler için çalışır; vergi kaçıranlann adları bile gizli tutulabilir; halka radyasyonlu çay içirenlerin yargı önüne çıkması sağlanmazdı. Dışalım ürünlerinde, yalnızca en büyük işverenlerin ürettikleri için korumacıiık uygulanırdı. Elektronik eşya, otomotiv ve bir kısım antibıyotiklerin gümrük vergileri azaltılmazdı. Işsizlik sigortası, gençlere iş bulunması ve sosyal güvenlik harcamalarının arttırılması gibi önlemler kısa dönemde kârları artnrmayacaklanndan bir yana bırakılırdı. --«*'>« v İP. iktidarında, Türk Lirası'ntn yerine dolarva maek kullanımı yaygınlaşır; banka mevduatı bile büyük ölçüde döviz olarak tutulurdu; liradan kaçış hızlanırdı. IMF ve Dünya Bankası nın önerilerinin kendiliğinden yasa sayılması uygulaması sürdürülür; buna karşılık iş güveniiği ve memursendikacılığı konularını düzenleyen ILO sozleşmeleri askıya alınırdı. Halkın malı olan kamu ekonomik kuruluşları işve- renler arasında bölüşülür; gerekirse yabancı ortak alı- nması yoluna gidilirdi. Basın, radyo ve televizyon yayınlannın işverenlerin çıkanna olması kesinlikle sağlanırdı. Sonuç olarak, işverenler çok büyük bir özveriyle yüksek kârlarını bir yana bırakıyor ve halkın hizmetine koşuyor. Bu göz yaşarücı özverinin degerini anlamamız yerinde olacaktır. MERKEZ BANKASI KURLARI gocu isn cüst lABDDoları 1 Alman Markı 1AvustralyaDoları lAvusturyaŞilini IBelçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı IHollandaFlorini 11sveç Kronu 1 (svıçre Frangı 100 İtalyan Lıreti UaponYenı 1 Kanada Doları INorveç Kronu 1 Sterlin iSArabıstanRiyalı DftVtZ *Uf 8717.53 5307.47 5865.16 753.9 25761 1373.32 1593.35 1561.16 4722.14 1177.01 5809.75 576.18 69.58 6796.23 1240.75 13390.13 2324.36 un* 8735.00 5318.11 5876.91 756.46 258.13 1376.07 1596.54 1564.29 4731.60 1179.37 5821.39 577.33 69.72 6809.85 1243.24 13416.96 2329.02 EHITİF u* 8706.81 5302.16 5777.18 75320 25503 1359.59 1577.42 1559.60 4717.42 116524 5803.9İJ 570.42 68.54 6694.29 1228.34 13376.74 2289.49 unf 8761.21 5334.06 5694.54 75773 258.90 138020 1601.33 1568.96 4745.79 1182.91 5638.85 579.06 6993 6830.26 1246.97 13457.21 2336.01 çok Bundesbank'a gelince seçenekleri çok fazla değil. Ya faizleri, enflasyonu engel- lemek uğruna, Avrupa ülkelerinı ve Al- man ekonomisini bir depresyona itene kadar yüksek tutmaya devam edecek. Ya da enflasyonu, göze alarak, faizleri indi- recek ve 1970'lerde ABD Doları'nın başı- na gelenlere benzer bir şekilde, Alman Markı'nı aşağı doğru dalgalanmaya bıra- kacak. İki tane gibi gözükmesine rağ- men, seçenek aslında bir tane! Bundes- bank eninde sonunda enflasyonu ve de- valüasyonu göze alarak faizleri indıre- cek. Bu, uluslararası rezerve olmanın fı- yab. Bu arada frank ve sonra Alman Markı da polıgondan düşünce APS'nin başına ne gelir bilinmez? BMC SANAYİ ve TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'nden ORTAKLARIN YENİ PAY ALMALARINA İLİŞKİN SİRKÜLER ÇIKARILMIŞ SERMAYEMİ2142 MİLYAR LİRASI NAKİT KARŞIUĞI, 18 MİLYAR ÜRASI İÇ KAYNAKUROAN KARŞILANMAK SURETİYLE 90 MİLYAR LİRADAN 250 MİLYAR ÜRAYA ARTIRILMAKTADIR. ARTIRILAN SERMAYEYİ TEMSİL EDEN HİSSE SENETLERİ SERMAYE PİYASASI KURULUNCA 2^12/1992 TARİH VE 137/808 SAYI İLE KAYDA AUNMIŞTiR ANCAK KAYDA AUNMA, ORTAKLlGlMIZIN VE HİSSE SENETLERİNİN KURUL VEYA KAMUCA TEKEFFÜLÜ ANUMINA GELMEZ. Onaklıjjımız ile ılgit aynntılı Mgılerı ıçeren ızahname 4/1/1993 tarıhınde İZMİR Tıcaret Sıcıh'ne tescıl eddnu; ve 8/1/1993 tantı ve 3)95 sayılıTTS.G de yavidlannıış olup aynca bajvuru yertennde mcelemeye açık tutulmaktadır. OıUklanmızın arnnlan 160 mıtyar lıralık sermayeyı temsıl eden paylardan, ellenndekı paytann % 157 77'sı oranında yeni pay, %20'sı oranında bedetsa pay alma haklan vardır Yeni pay alma haklan aşağıda belırtılen başvuru yerlennde 14/1/1993 ile 15/2/1993 tanhlen arasında 30 gün sureyle kulandınlacaktır Bu sûrenın son gûnûnün resmı taule rasflaması halinde yem psy alma hakkı kullanım siirea ızteyen ış günû akşarnı sona erecektr Bir payınnommal değen500-TLolup 500-TLden satışa arzedıtecelrtır. Ortaklanmız asajıda belırtılen yeıiere başvurarak saNp olduklan hısse senetlennın 7 no'lu yeni pay alma kuponlan (IV, V, VI ve VII. Temp hısse seneüen) karşılığmda yeni pay alma haklannı 6 nolu yeni pay alm» kuponlan (IV, V, VI ve VII. Tertp hısse senetlen) karşılığında da bedelsız pay alma haklannı kuilanacaklardır Bu sermaye artınmında yeni pay alma hakkını kullanmak ıstemeyen ortaklarırmz ılgıli kuponu yeni pay alma hakkı kuHanım süresı içinde satabılırter Bedelsız pay alma hakkmm kullanımı herhangi bir süreyle sınırtı dejıldır BAŞVURU ŞBttJ: Yeni pay alma hakkını kullanmak ısteyen ortaklanmız pay bedellennı Yapı ve Kredı Bankası A Ş İzmır/Fuar Şubesı'nde açılan 73-7 no'lu özel hesaba. yeni pay alma hakkı kullanım süresı ıçerısınde nakden ve pejınen yaoracaklardır. BAŞVURU YERlfRl (Adres ve Telefon Numarası): Kemalpaşa Cad No 32 Pınarbaşı 35060İ2MİR Te( 79 20 00 HİSSE SENETLERİNİN TESÜM ŞEKÜ: Yeni pay »Ima hakJanm kullanan ortaklanmız yukanda belırtılen yere sahıp olduklan IV. V.VI ve VII. Teröp hısse senedennın 7 nolu yeni pay alma kuponlan ve Banka dan aldıklan Sdemeye ılıskın mıkbuzun bir ömeflı ile birlikte bajvurarak hısse senetiennı teslım alacaklardır HAIKA ARZ SÜRESİNİN BAŞUNGIÇ VE BİTİŞ TAHİHLERİ. 22 Şubat-23 Mart 1993 I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear