23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sal Cumhuriyet! Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şırketi adına Bcrin !S«U Istanbul Haberlen: Şenay KaJkan, Dış Haberler: Ergun Bakı, lş-Ekonomr Şukran Ketenci, Yurt ~ Genel Vayın Vöneımeni: Özgen Acnr • Genel Yayın Koordinatoru: Hilcmtt Çelinkaya Haberlen: Mchmcl Saraç, Kıiltur: Ceial l slef, Makalder: Sami Karaoren, Spor Abdolkadir Yazı l,s)erı MudurJen: FUJIM Ozbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel Yucelman, Düzchme: AbdaJlah Yazıcı • Mûessese Mndur V: Erol Erkul • Koordınatör: Yûneımen. Ali Acar • Duzcnleme: Mustafa Sa&amer • Ankara TemsiJcisı: Cıineyı AJırael KonılsM • Muhasebe Bıık-ni Yener • Idaıe: HUseyin (.urer • Işletme: Öoder Çelik • Arcayarek, Haber Mudılrlerı Mustafa Balba>, Işık Kansu, lzmır Temsilci V: Stritr Kıak, Bılgı-lşlem: Nail fnai Biıgısayar Sıstem. Muruvel Çiler 9 Personel: Sevgi Boslancıoglu Adana Tcmsıicısı. Ç«(in Yıftenogiıı • Reklanı: Rrfea Işılman • Dış flişkıler: Hulta Akvol Bauın ve Yayan: Cumhurıye! Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocagı Ca 39/41 Cağaloğiu 34334 Ist. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Tele 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar: Ankara: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. N 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4; 433 05 65 • Iznrin H. Zıya Bl 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax- (51) «9 53 60 • Adaaa: Inör Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel- 19 37 52 (4 hat). Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 i TAKVIM 6EVLÜLI992 fmsak 4 ^9 Güneş. 6 28 öğlel3O7 Ikındı 16.45 Akı>anı 19 36 Yatsı:2I.OO BobGeldof Özal'laröportaj yaptı •Haber Merkezi-Ünlü rock şarkıcısı BobGeidof, dün Cumhurbakanı Turgut Özal ıle İngilız Televizyonu Chanell-4 adına röportaj yaptı. Rö(»ortajin ardından gazeteciJenn sorulanru yamtlayan Geldof, özaJ'a kolay, zor her türlü sorulan yönelttiğini veözal'uı da bu sonılara büyük bir samimiyet ve açıklıkla cevap verdiğini söyledi. "Değerli bir liderle görüştüm" diyen Bob Geldof, röportajın saat I4.00'te başladığını ve yaklaşık 3 saat sürdüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Özal'ı "Çok dost ve hoş bir insan" olarak nitelendiren Geldof, kendisinin birşarkıcı olduğunu, fakat politika iie ilgili olduğu ıçjn politikaalarla da görüşmeler yaptj|ını sözlerine ekledi. Hastanede yangın • İstaribui Haber Servtsi- SSK İstanbul (Samatya) Hastanesi, dün birfacianın eşiğinden döndü. Sabah saatlennde hastanenin mutfak boJümündeçıkan yangın, itfaıye ekiplerinin olaya kısa sürede müdahale etmesiyle söndürüldü. Yangjnda can kaybı olmadı. Olay sırasında yemekhanede çalışan personelin kendilerini pencerelerden dışan atarak kurtarmaian, kazarun küçük yara berelerje atlatılmasını sağladı. İtfaiye ekiplerinin verdiğı bilgiye göre olaya kısa sürede müdahale edilmesı, başlayan yangırun mutfak bölümünün bemen arkasındaki mazot tanklanna sıçrayarak büyük birfacianın çıkmasını önledi. Hastane Müdür Yardıması Nejat Er, yangının çıkış nedeninin henüz bilinemediğıni belirterek "Bunu saptamak ıçin keşif yapılıyor. Zaran da henüz bilmiyoruz. Bunlan keşif tamamlandıktan sonra açıklayabileceğiz" dedi. Çocuk ve hapçlık •ADANA(AA)-OkuI çocuklanna fazla harçlık verilmesinin, çocukta kendi gayreti olmadan para kazanma alışkanlığı yaratabileceği belirtildi. Harçlığını zamanından önce bitiren çocuklara da yeni harçlık verilmemesı önerildi. AA muhabirinin sorulannı çevaplandıran Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim Üyesi Psikolog Doç. Dr. Banu İnanç, harçlık verrne şeklinin çocuğa, okula ve aile durumuna göre değişebileceğini, temel ilkenin diyalog kurularak oluşturulması gerektiğini söyledi. Harçlığın miktarve veriüş biciminin, çocuğun yaşına göre önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Banu İnanç, özellikle ilkokul çocuklanna günlük. ortaokul çocuklanna da haftalık harçbk verilmesinin daha yararlı olacağını söyledi. Dedikodusuz yapamıyoruz •ISTANBUL(AA)- Psikolog Suna Tanaltay, "dedikodu"nun başkalannın kişiüğini, ailesini ve çevresini yaralamayacak dozda yapıldığı zaman yararlı olduğunu kaydederek, "Erkekler de fazlasıyla dcdikodu yaparlar" dedi. "Dedikodunun insan yaşamındaki yeri" konusuridaki sorulan yanıtlayan Tanaltay, bilinçalüna iülmiş isteklerin zamanla insanda oldukça sıkıntı yarattığını belirterek, bunun birşekilde ortaya çıkması veifade edilmesi gerektiğini söyledi. Güncel yaşamda bu sorunun dedikodu yoluyla karşılandığına işaret eden Psikolog Tanaltay, şunlan söyledi: "Başkalannı anlatır veya eleştirirken, kuşkusuz kendimizden de bir şeyler kaüyoruz. Doğrulanmız, yanlışlanmız, başan veya başansızlıklanmız, hatta umutsuz özlemlerimiz dedikoduya renk katmakta." Kadın mesleği olarak bilinen ev temizliğine yavaş yavaş erkekler de girişmeye başladı EUeriııiıı ııasırıyla kadın işiııebıılaştılaı• Erkeklereev temizletmekpek alışılmış birşeydeğil. Gündelikçi bir kadın ev temizliği için 60 bin lira ücret alırken temizlik şirketlerinde çaJışan erkekJer yüz met- rekarelik birev için 90bin lira alıyorlar GÜLDENÖZEN Hemşirelik, öğretmenlik, ço- cuk bakıalığı, sekreterlik, kasi- yerlik, tezgahtarlık, konfeksi- yon işcılığı, ev temizliği. Bunlar, çalışma yaşamının cinsler ara- sında bölüşümü konusunda şartlanmış olan toplumumu- zun kabul etüği geleneksel ka- dın mesleklerinin bazılan. Er- kekler ise mühendislikten kam- yon şoförlüğüne kadar her tür- lü meslekte çalışarak kazanabi- liyorlar yaşamını. öyle ki son zamanlarda öteden beri 'kadın mesleği' olarak bilinen ev te- mizliğinde de yavaş yavaş er- kekler görülmeye başladı. Çiftehavuzlar'daki büyük bir apartmanın altıncı katındaki bir dairenin geniş salonunda- yız. Sıcak bir yaz gününde sade- ce bakmanın bile insana huzur verdiği durgun masmavi bir de- niz manzarasını alan balkonda Şevki, bir yandan camlan siler- ken Sezgin de salondaki büfe- nin tozunu alıyor. Salondaki ortalama büyüklükteki bir ca- mın silinip kurulanması yakla- Tenuziiğe giftikleri evde yemek yemiyoriar, nuteemelerini kendileri getiriyorlar Erkek temizlikçikr yaran günde bûtön evi temizliyorlar.(Fotoğraflar:HATÎCE TUNCER) şık üç dakikada gerçekleşiyor. Camlar ve tozlar bittikten son- ra ise Şevki ile Sezgin el ele vere- rek halılan siliyorlar. Bütün bunlar yapılırken ev sahibi Di- lek Hanım da dergisini okuya- rak çayını yudumluyor. Ev temizliğinde yapılan işler, cam, çerçeve, halı ve kapılann silinmesi. balkonlann yıkan- ması. banyo ve mutfak fayans- lan ile lavabo ve küvetlerin te- mizlenmesi ve vitrin içleri hariç oimak üzere toz almak şeklinde sıraianıyor. Temizlik işlerini or- ganize eden şırketin genç ortağı Şafak Gedikoğlu, bunlann yanında sürekli temizliğegittik- leri iyi müşterilerine zaman za- man perde yıkama ve çocuk bakıalığı gibi olağan program- Ian dışında hizmetler de verdik- lerini söylüyor. Bütün bu işlerin yapılması, birekipçalışması sonucunda üç saat gibi kısa bir süre içinde ta- mamlanıyor. Bunun için de 100 metre kareye kadar olan evlere iki kişi, daha genişlerine ise üç kişi gidiyor. EJemanlar, ekip halinde çaüşırken hangi işi. kı- min ve ne zaman yapacağını bir-bir buçuk ay kadar bir süre- de eğitilerek ögreniyorlar. Gündelikçi bir kadın, bütün bir gün çalışarak temizlediği ev için 60 bin lira ücret talep eder- ken bu tür şirketJer 100 metre karelik bir ev için 90 bin lira, 100 metre karenin üzerindeki evlerde ise fazladan her 10 met- re kareye 9 bin lirafiyatveriyor- lar. Bunun yanında, ücretteki farka rağmen genç delikanülar, pek çok kişi tarafından günde- likçi kadınlara tercih ediliyor- lar. Bunun nedenini ise şöyle açıklıyor Gedikoğlu: "Biz, ev sahibinı bütün gün eve bağla- madan yanm günde bütün evi temizliyoruz. Temizlik için ge- rekli olacak her şeyi kendimiz götürüyoruz. Ev sahibinden yardım istemiyoruz, yemek is- temiyoruz." Ev sahibi Dilek Sa- ranlı ise "Çocuklar çok güzel çalışıyorlar" diyerek güleryü- züyle memnuniyetini ifade edi- yor. Temizlikçilerin ikisi de çok genç. Şevki Karaman 21, Sez- gin Ilişik ise 17yaşında. Konu- şurken pınl pınl parlayan göz- leriyle zeki bir delikanh olduğu- nu belü eden Sezgin, İstanbul Denızcılik ve Su Ürünleri Mes- lek Lisesi öğrencisi. Yaz ayla- nnda çalışarak harçlığını ka- zandığını söylüyor. Sezgin'ın yanında daha sessiz ve durgun olan Şevki ise artık okumadığı için yaz kış bütün zamanını bu işe veriyor. O da işini severek yaptığinı belirtiyor. Erkeklere ev temizletmenin pek alışılmış bir şey olmadığı hatirlaüldığında Şafak Bey. za- man zaman temizliğine gidilen evin çevresınde meraklı bakış- lar ve "Nereden geliyorsunuz" sorulanyla karşılaştıklannı söylüyor. Bunun yanında, bin- de bir de olsa bazen "Bay gön- deriyorsanız bekliyoruz" diye- rek tercih belirtenler de oluyor- muş. Şafak Bey, "Belli brr kül- tür düzeyine ulaşmış kişiler için evi temizleyenin kadın ya da er- kek olmasının önemi olmuyor" diyor. Dilek Hanım'ın evi, yak- laşık üç saat içinde televizyon reklamlannı andınr bicimde pınl pınl oluyor. Halılann renkleri daha canlı. Dışandaki deniz manzarası ise temizlen- miş camlann ardında daha bir başka. Dilek Hanım, teşekkür etmek için gençlere çay ikram edıyor. Çaylannı çabucak içip gıtmek zorunda gençler. Çünkü hemen ardından başka bir evde randevulan var. Takvim güz, mevsim yaz Haber Merkezi - Özellikle son bir aydır, bunaltıcı sıcaklann etkisi altında kaldık. Deniz, göl ve nehirlerde serinlemek isteyen çok sayıda kişi, yaşamını yitirdi. Menderes Çayı kurudu. Yöredeki üreticilerde, kaderini akarsulara bağlayan öteki pek çok üretici gibi. büyük zararlara uğradı. Ancak, sıcak ha valann, bir kaç gün içinde, yerinı serin ve yagışlı havaya bırakması bekleniyor. Bizler bunu. meteorolojik araştırmalardan ve artık mevsimin degiştiğinden anlıyoruz. Vedıyoruzki, "Şunun şurasında ne kaldı ki? Bugün yann demez, sağanaîclar, rüzgarlar başlar. Hatta aramaya başlanz şakında terledığimiz, bunaldığımızgünleri." Ya onlarneyapacak?Onlara kim söyleyecek sonbahann geldiğini, dişlerini birazdaha sıkarlarsa. serin günlere vak'mda kavuşacaklannı? Duygusallıkyüksek tansiyon yapıyor GÜNDÜZ İMŞİR Tansiyonu etkileyen nedenler Çağdaş yaşamın en can alıcı iki saglık sorunu yüksek tansi- yon ve damar sertİığı, genel nü- fusun yüzde 20'sini tendit edi- yor. Za- manla yanşılan günümûz- de, işinde ü- tiz, duygu- sal olanlar. mükemme- le ulaşma uğruna hata kabul etmeyenler, mutlulukla başanyı bir- birinden ayırmayan kişiler, "Hipertansi- yon " (yük- sek tansi- yon ) için riskü kabul ediliyorlar. ' Çok geniş bir kitleyi ilgilendi- ren yüksek tansiyon hastalan ıçin özel hastaneler Ve bazı özel merkezlerde hipertansiyon bi- rimleri kurulmaya başlandı. Uzmanlar, son y'ıllarda yük- sek tansiyon rahatsızlıklannda, büyük bir patlama görüldüğü- fiü, Türkiye'nin bundan payını TUZ- Yüksek tansiyonun bes- lenme ile ilgisi dikkate almdığında her zaman en önemli etken olarak tuz ortaya çıkıyor. POTASYUM- Yakm zamanda tuz üzerine yapılan araştırmalann pek çoğunda potasyum -sodyum ilişkisınin önemi üzennde durulu- yor. ŞİŞMANLIK- Şişmanlıkla yük- sek tansiyon arasmda bir bağlantı olduğunu araştırmaiarortaya ko- yuyor. ŞEKER- Şekerin (sakaroz) yük- sek tansiyon üzerindeki etkileri incelenmiştir. Batı ülkelerinde şe- ker tüketiminin arüşıyla koroner kalp hastalıklannın artışı arasmda paralellik vardır. ALKOL- Alkoüe yüksek tansiyon arasındaki bağlantı yıüardanbuya- naaraştınbyor. ÇAY VE KAHVE- Çay ve kahvede de kafein vardır. Aynca, metabolik etkinliği olan bir çok madde de içe- rirler. SİGARA- Bazı araşürmalara göre, sigara ile yüksek tansiyon arasmda bir bağ vardır, bazılanna göre ise yoktur. DOYMÜŞ YAĞLAR- Yüksek tansiyonunuz varsa hayvansal yağ- lan ve kötü kaliteli margarinkri ye- mekten vazgecmeüsiniz. Kalamış'ın tarihi ikizevlerini apartmanlaştıran koruma kurulu karan yargı yoluyla durduruldu Yıkılaıı eski eseıîıı oıımıı seri verildi OKTAY EKtNCt İstanbul'un Anadolu yaka- sındaki tarihi köşkler için "çev- resi apartmanlarla doldu" ge- rekçesiyle verilen yıkım karar- lanna, ancak yargı yoluyla "dur" denilebildi. Kalamış'taki "İkizkonak" adıyla anılan ünlü "Tevfik Pa- şa" Köşkü'nün, bölgeden so- rumlu 3 Nolu Koruma Ku- rulu'nca "gözden çıkanlması"' üzerine acılan davada, İstanbul 4. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma karan aldı. Karann gerekçesinde, bir kültür mi- rasının çevresindeki yapılaşma nedeniyle "tarihsel değerinı yi- tirmeyeceği" vurgulanarak, ku- rulun bu tür uygulamalannın "bilime ve hukuka aykın" 61- duğu belirtildi. lstanbul'un tarihsel simgeleri arasmda önemli yer tutan eski köşk ve konaklann büyük bir bölümü Kadıköy ilçesinde yer alıyor. Zeyrek. Süleymaniye, Galata, Balat gibi eski semtler- deki "bitişik nizam"sivilmima- n örneklennden farklı özellik- ler taşıyan bu yapılar, genellikle büyük bahçeler içerisinde yer ahyorlar ve dönemlerinin zen- gin estetik değerlerini yansıtı- yorlar. Ne var ki, bu "talihsiz" yapılar, özellikle geniş bahçe- lerinin "arsa olarak" değer- lendirilmek istenrnesi ve kent içindeki konumlannın "çekicili- ğı" nedeniyle yap-sat sektörü- nün yıkımlanna karşı yeterince korunamıyorlar. Çevrelerini kuşatan "lüksdaireler" ve buna bağlı "yüksek imar haklan" altında ezilerek, teker teker yok oluyorlar. Bu şekilde orta- dan kaldınlan en son örnekler- den Tevfik Paşa Köşkü ise, Ka- lamış'a tarihsel kimüğini ka- zandıran en önemli eserler arasmda yer alıyordu. Eski eser kayıtlannda, "İki- zevler" olarak adlandınlan çifte köşk, üstün nitelikteki bezeme- leri, zarif cumbalan, geniş sa- caklan ve ahşap ağuiıklı İstan- bul sivil mimarisinin "pitoresk" çizgileriyle, 1974 yıündan beri "2. Grup Eski Eser" olarak koruma altına alınmjştı. Tarihi köşk, yaklaşık 15 yıl- dır restore edilmeyî beklerken, bölgedeki eski eserlere bakan İstanbul 3 Nolu Koruma Ku- rulu, 1990 yılında yapının tescil derecesini 4. gruba düşürdü ve yıkılarak apartmana dönüştü- rülmesine yasal ortam sağladı. Kadıköy'de bu tür birçok ta- rihi yapıyı da benzer şekilde yap-sat ekonomisine "armağan eden" 3 Nolu Koruma Kuru- lu'nun, Tevfik Paşa Köşkü için yazdığ idam fermarunda ise şu gerekçeler yer aldı: "Binanın çevresinin yeni binalarla doldu- ğu, gereksiz yere vergj muafi- yetinden yararlandığı..." İkizevler'in bu gerekçelerle apartmana dönüştürülmesi üzerine 1991 yılmda açılan idari davada, yaklaşık 1 yıl sonra yürütmeyi durdurma karan verildi. Davacı Mimar- lar Odası'nın savlannı haklı bulan bilirkişi raporunda, bu uygulamanın "kötü örnek" olarak. "geriye kalan kültür mırasını da yok edebileceği" vurgulandı. Kalamış'a tarihsel kimliğini kazandıran Tevfik Paşa Köşkü'nün eski hali 200 yıUık kdşkün yerinde şimdi böyle bir restorasyun var fazlasıyla aldığını beürtiyorlar. Yapılan istatistikler sadece İstanbul'da 1 milyonu aşkın _yüksek tansiyon hastası oldu- ğunu ortaya koyuyor. Kalbin her kasılması sonucu kalpten atılan kanın atardamarlara yaptığı basıncın normal değer- lerden yüksek olması anlamma gelen hipertansiyon, zamanın- da kontrol altına alınmadığın- da ölümie sonuçlanıyor. Nedeni bilinmiyor Hipertansiyon rahatsızlıkla- nnda yüzde 80-85'inin nedeni tam olarak bilinmiyor. înternational Hospital Hiper- tansiyon Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Aydoğan Öbek, şun- lan söylüyor:" Biz bu ilk gruba yani nedeni tam olarak bilin- meyen yüksek tansiyon gnıbu- na primer adını veriyoruz. İkin- ci grubu oluşturan nedeni bili- nen (sekonder) grupta ise böb- rek üste bezleri, tiroid, beyinde hipofize bağlı hastalıklar, aort darlığı, kalp kapak hastalıklan, sinir sistemi hastalıklan hiper- tansiyona neden olabiliyor. Bu grup tüm hipertansiyonlu has- talann yüzde 15-20 'sini oluştu- ruyor. Hipertansiyonun nor- mali 140-90 mm civa olduğunu söyleyen Öbek, stres, aşın kilo, sigara, aikol ve tuzun tansiyonu arttırdığına dikkati çekiyor. İstanbul Tıp Fakültesi Kaip Damar ve Uygulama Merkezi'n- den Prof.Dr Ferruh Korkut, anne ve babada tansiyon yük- sekse, çoçukJarda da tansiyon yüksek olma şansının kuvvetli olduğunu belirterek, "Bu tip anne ve babadan riskli kişiler tansiyonlannı ölçtürmelıler. Çünkü bugüne dek yapılan çalışmalar hipertansiyonun kalıtımsal bir hastalık olduğu- nu ortaya koyuyor." diyor. Prof Korkut, herhangj bir yaş- ta. herhangi bir cmsıyette, do- ğuştan veya edinilmiş, değişken veya sabit, yüksek kan basınanın her türlü kalp ve da- mar hastalıklannda önemli bir tehlike faktörü olduğuna dik- kati çekerek, yüksek tansiyo- nun zararlannı şöyle sıralıyor: " Pasif, aktivitesi olmayan ki- şilerde kaiori sarfiyatı az oldu- ğu içın hipertansiyon daha çok görülüyor. Yüksek tansiyon kalbe aşın yük binmesine ne- den olur. Kalp kanı daha da kuvvetli pompala- yacağı için da- marlar kanıtaşır- ken bü- yük bir basınç altına gı- rerek zor- lanırlar. Bu şekil- de zorla- nan da- marlar eş- liğinde kalp uzun bir zaman normal- den tazla çalışırsa büyür ve zayıflar. Soluk almakta güçlük çekiimeye başianır. Yüksek tansiyon felce. böbrek yetmezli- ğine, kalp yetmezliğine ve kalp krizine yol açar. Aynca başka organlafda, örneğin gözde tah- ribata da yol açabiüyor. Yük- sek tansiyon kilo fazlalığı, siga- ra alışkanlığı. yüksek kolesterol ya da şekergibi hastalıklarla bir arada görüldüğünde felç ya da kalp krizi tehlikesi artar." Uzmanlar kan damarlannda- ki basıncın, yani tansiyo- nun her gün farklılık göster- diğini, saniye gibi birzaman sü- resi içinde de degisebilecegıne dikkati çekiyorlar. Yüksek tan- siyon, çoğunlukla hiç bir beiirti hissetmeden seyrettiği gibi, bazı kişilerde baş dönmesi ya da ne- fes alm'a gibi zorluklarda yara- tabüiyor. Bu nedenleyıllarca hiç- bir beiirti hissetmeden yük- sek tansiyon hastası olunabile- ceğinden hareketle, doktorlar belırli aralıklarla tansiyon ölç- türmenin erken teşhıs açısından yararü olacağını belırtiyoriar. Yapılan araştırmaiar, yük- sek tansiyonla ilgili şöyle bir tabloyu ortaya koyuyor. Gizfihastohk Yüksek tansiyon herhangi bir toplumun yüzde 20'sini et- kileyen gızli bir hastabktır. Tüm koroner hastahklann en • az yüzde 25'inde yüksek tansi- yon rol oynamaktadır. Tıkayıa kılcal toplardamar hastalıklannın yüzde 40'ının nedeni yüksek tansiyondur. -Felç oluşturan damar yetmez- liklerinin yüzde 50'sinden faz- lasında ana rolü, yüksek kan basıncı oynar. -Yüksek tansi- yonlu kimselerin yüzde 65'inde ölüm nedeni kalp -damar has- talıklanndan birisidir. Bu et- kenler özellikle endüstrileşmiş ülkelerde yaygındı. Dünyanm her yerinde kan basıncı yaşla artış gösterir. - Yüksek tansi- yonlu bir kimse normal tan- siyonlu birinden daha kolayca kilo alacağı yapılan çalışmalar sonucu ortaya konmuştur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear