Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
IEYLÛL1992 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER
Guzman basına
gösterildi
• LİMA(AA)-Peru'da
geçen hafta ele geçirilen
Aydınlık Yol örgûtünün
lideri Abimea) Guzman
tutuklandıktan sonra ilk kez
basın mensuplannın
karşısına çıkanldı. Bir grup
polis eşlığınde tutuklu
bulunduğu hücrenin
perdesinin kaldınlmasıyla
basın mensuplanna
gösterilen Guzman,
"Yaşasınhalksavaşı"
şeklinde sloganlar atö.
Moskova'dan
IMOSKOVA(AA) - Rusya
Parlamentosu Gürristan'ı,
Abhazya Özerk
Cumhuriyeti'ndeki sorunlan
gûç kullanarak çözmeye
çalışmakla suçladı. Sorunu
dün görüşen parlafflento,
Gürcistan'dan, askeri
faalivetlennı derhal
durdurmasını, birliklerini bu
bölgeden geri çekmesini ve
ınsan haklanna saygı
göstermesini istedi.
Gürcistan'ın toprak
bütünlüğüne saygı
gösterildiği vurgulanan
belgede, Rusya, Gürcistan ve
Kuzey Kafkasya halklannın
temsilcilennın bir zirve
toplanüsı yaparak bölgede
kalıcı banşın sağlanmasının
yollannın aramalan da talep
edildı.
Bulgaristan'da
siyasi kriz
•SOFYA(AA)-
Bulgaristan'da Parlamento
Başkanı Stefan Şavov'un
istifası, Hak ve özgürlükler
Hareketi'nin(HÖH)ülke
politikasındaki gücünü bir
defa daha ortaya koydu.
HÖH'ün istifa istemine karşı
koyan iktidardaki
Demokratik Güçler Birliği
(DGB), geçen hafta sonunda
yaptığı kongresinde Savov'a
destek karan almasına
rağmen ülkenin üçüncü
büyük siyasi gücünden gelen
baskılara daha fazla karşı
koyamadı.
Teröpyasası
basınıvurdu• ATtNA(AA)-
Yunanistan'da 1975yıhndan
bu yana faaliyet gösteren " 17
Kasım" terör örgûtünün bir
bildirisini yayımlayan
Elefterotipıa gazetesinin
yayın yönetmeni Hristos
Tegopulos. altı ay hapis ve 5
milyon Drahmi (200 milyon
TL) para cezasına çarptınldı.
" 17 Kasım" terör örgûtünün
bildirisini yayımlayarak
'anti-terör yasasını ihlal
ettiği' gerekçesiyle aleyhinde
dava açılan Tegopulos'u
gıyabmda yargılayarak
'paraya çevrilebilir şekilde
hapis ve aynca para cezasına
mahkumetti.
Rusya: İran'a
denizaltı yok
• MOSKOVA(AA)-
Rusya'nın, İran'a denizaltı
satmasırun gündemde
olmadığı bildırildi. Açıklama
üst düzey bir yetkili
tarafından Batılılar'ın son
günlerde konuyla ilgili
endışelerini dile getirmeleri
üzerine yapıldı. Rusya Dış
Ticaret bakanlığmın silah
ticareünden sorumlu daire
başkanı Leonid Pakhomov,
Itar-Tass'a yapüı
açıklamada, "Rusya ile İran
arasında silah, teknoloji ve
öze! techizat sevkiyaü
kor.usundaki bazı
sorunlardan dolayı
Moskova'nın Tahran'a dizel
mo:orlu denizaltılar satması
şımdı gündemde
buhnmamaktadır" dedi.
Nabiyev'den
içsavaş uyarısı
• MOSKOVA(AA)-
Tadkistan'ın istifa ettirilen
Dclet Başkanı Rahman
Na^iyev, ülkesindeki
kar.şıklığın bir iç savaşa
döıüşeceğini ve muhtemelen
bölgeye de yayılacağını söyledi
Naoıyev, Pravda gazetesinde
ya^ımlanan demecinde
istıasından bu yana
Taikistan'da durumun daha
dacötüye gittığini ve
paiamentonun
toılanamadığını belirtü.
Helmut Kohl, Maastricht Anlaşması'yla çizilen siyasi ve parasal birlik yolunda kararblıkla ilerleyeceklerini söyledi
A\rupaBirliğTndengeridönüş yok• Federal Mecüs'in dünkü oturumunda Avrupa'nın birliğini, iki Al-
manya'nın birleşmesi ile kıyaslayan Başbakan Kohl, "Almanya'nın bir-
leşmesinde, şans bir kere gülmüştü. Bu firsatı kaçıramazdık" diye konuş-
tu. Birlik için tek şansın Maastricht ile çizilen yolda kararlıhkla ilerlemek
olduğunu ifade eden Kohl, Avrupa para sistemi içindeki hareketlenme-
leri sorun haline getirmenin bir anlamı olmadığını savundu.
BONN(AA) - Almanya Başbakanı Hel-
mut Kohl, Avrupa'nın siyasi ve parasal birli-
ği yolunda geriye dönüşün mümkün olma-
dığını söyledi. Federal Meclis'in, Maastricht
Anlaşması'nı konu alan dünkü Genel Ku-
rulu'nda konuşan Kohl, Avrupa Birliği sü-
recinde "duraklama" kelimesinin telaffuz
edilemeyeceğini, bu yolda geriye dönüşün
düşünülemeyeceğıni kaydetti.
Avrupa'run birliğini, iki Almanya'nın bir-
leşmesi ilekıyaslayan Helmut Kohl,"Alman-
ya'nın birleşmesinde, şans bir kere gülmüş-
tü. Bu fırsatı kaçıramazdık" diye konuştu.
Maastricht Anlaşması ile çizilen yolda ka-
rarlılıkla ilerlenmesi gerektiğini ifade eden
Almanya Başbakanı, ülkesinin ekonomik
alanda uyguladıgı istikrar politikasını öve-
rek, son günlerde Avrupa para sistemi için-
deki hareketlenmcleri sorun haline getirme-
nin bir anlamı olmadığını savundu.
Döviz piyasalanndaki dalgalanmalann,
Maastricht Anlaşması'nda yer alan ekono-
mik ve parasal birliğin sağlanması yolunda-
kı hükümlerin gerektırdiği şekilde gerçek-
leştığini savunan Kohl, etkılı bir para birli-
ğının. topluluğa üye ülkelerin. aynı düzeyde
kararlı bir istikrar politikası izlemeleriyle
mümkün olabileceğine dikkat çekü.
Döviz piyasalanndaki dalgalanmalann,
Almanya'nın izlediği istikrar politikalann-
dan kaynaklanmadığını belirten Kohl,
Alman Merkez Bankası'nın tamamen ba-
ğımsız bir şekilde hareket ettiğini ve banka-
nın üstlendiği görevi yerine getirme konu-
sunda federal hükümetin tam desteğine
sahip olduğunu bildirdi.
Genel Kurul'da söz alan Sosyal Demok-
rat Parti (SPD) Federal Başbakan adayı
Bjöm Engholm da, konuşmasında. Av-
rupa'nın Birliği'nin kıtada yaşayan herkes
tarafından savunulması gerektiğini söyledi.
Avrupa'ya hayır demenin, topluluğun
varlığını riske şokacağını ifade eden Eng-
holm, Maastricht Anlaşması'nın sadece
ATnin değıl, tüm Avrupa kıtasının geleceği-
ni ilgilendirdiğini savundu.Duvann yıkıldığı
gün Almanya'ya evet diyenlerin, bugün Av-
rupa'ya evet demeleri gerektığini kaydeden
Engholm, eski Yugoslavya'daki etnik çatış-
maîara dikkat çekerek, "Avrupa'ya hayır
diyenler, topluluğun varlığını riske sokacak-
lannı unutmasınlar" diye konuştu.
Savaşıngöz göregöregelmesine rağmen Abhazya hazırhksızyakalandı
• Gürcü birlikleri
Abhazya'ya 14
Ağustos'ta saldırdı.
Gerekçe, devrik lider
Gamsahurdiya
yanlılannın kaçırdığı
içişleri bakanını
kurtarmaktı. Ancak
savaşın sesi çok önceden
duyulmuştu. Gerçi
haarlanan kılıfçalınan
minareye dar
gelmişti, ama
minarenin sahipleri de
gerekli önlemleri
almamışlardı.
• Abhazya'nın savaşa
çok hazırhksız
yakalandığı gözleniyor.
Genel bir koordinasyon
eksikliği hissediliyor.
Aynca bugün yann
kendini hissettirecek kış
koşullan için de gerekli
önlemler ahnmıyor.
tnsanlar öbek öbek
toplanıp konuşuyorlar.
Meyveler ağaçlarda,
tahıl tarlalarda çürüyor.
Vetekikmalyolu
Karadeniz'in dalgalan
giderek aziyor. Abhaz milis cepheye gitmeye tu^ur. Sırtmda tank tahrip kakpları, belinde el bombalan. Biraz sonra cephede Gürcülere kurşun yağdıracak.
AbhazyakışladasavaşacakStNAN GÖKÇEN
GUDAUTA - Gürcü tanklannın
homurtusu Sohum halkıru uyku-
lanndan uyandırdığında tarih 14
Ağustos'tu.
Kacınılmaz olan gerçekleşmiş,
Abhazya ile Gürcistan savaşa tutuş-
muştu.
Gürcistan, devrik lider Zviad
Gamsahurdiya yanlılannın kaçır-
dıklan içişleri bakanını ve başka
bazı yetkilileri kurtarmak amacıyla
Abhazya'ya karşı askeri harekât
başlaüldığını duyuruyordu.
Ancak Abhazlara göre hazırla-
nan kılıf, 'çalınan minare'ye pek uy-
muyordu: İlk olarak kaçınlan ba-
kan ve diğerleri, Abhazya toprak-
lannda değildi, bu biliniyordu ve
Gürcistan vönetimine bu bilgi ak-
tanlmışü. fkinci olarak ve belki de
daha önemlisi, Abhazya halklannın
tescilli düşmanı, Gürcü şovenisti
Gamsahurdiya yanlılannın Abhaz-
ya halkından ve yöneüminden
destek gönnesi akla ve mantığa pek
uygun düşmüyordu. Gamsahurdi-
ya, Gürcistan'ın başında bulunduğu
dönemde ülkedeki diğer tüm halk-
lan ve etnik gruplan yok sayan,
Gürcüleştirmeye ve Gürcü milliyet-
çüiğine dayanan politikalar izlemiş-
ti.
Abhazlar'a göre Gürcistan'ın ni-
yeti aslında açıktı: Abhazya parla-
mentosunun iki hafta kadar önce
ilan ettiği bağımsızlığı, şiddetle
bastırmak. Abhazlar, Osetya'da
sahneye konan oyunun şimdi Ab-
hazya'ya turneye çıktığını düşünü-
yorlar. Dahası, Abhazya'dan sonra
sıranın Acaristan'a geleccğini ifade
ediyorlar. Abhazlar, Gürcüler'in,
Gürcü halkının çekirdek ulus oldu-
ğu üniter Gürcistan'ı oluşturma ve
Bir yemek molası. Şimdilik >iyecek bulunabiliyor. Ancak kış Karadeniz'in dalgalannı iyice azdmnca, yardım
yoOan kesilinct büyük bir gıda sıkıntısının başgöstereceği söyleniyor. (Fotoğraflar:SUAT KOZLUKLU)
sağlamlaşürma planını uygulamaya
koyduklanna inanıyoriar.
Ancak Abhazlar, Gürcüler'in ni-
yetleri konusundaki fikirlerini Ab-
hazya'daki savaşın başlamasından
önce de ortaya koyuyorlardı. Türki-
ye'deki dernekler aracüığıyla Gürcü
yayılmaalığı konusunda uyanlarda
bulunuluyor, "Savaş her an gelebi-
lir" deniliyordu.
Aynca bağımsızlık ilanının Gür-
cistan tarafından "Ne güzel
yaptınız, kutlanz, yardıma hazınz"
gibisinden dostane tavırlarla karşı-
lanmayacağı da açıktı.
Bella minareyi çalan uygun bir
kılıf hazırlamarruştı, ama minarenin
sahipleri de onu korumak için pek
bir şey yapmamıştı.
Dahası hâlâ da bir şeyler yapıldı-
ğı gözlenemiyor.
Sohum'un işgalinin ardından yö-
netim merkezine dönüştürülen Gu-
dauta'da bu durum bütün açıklığı
ile gözleniyor. Hazırsızlık hemen
kendini hissettiriyor.
İlk olarak genel bir koordinas-
yonsuzluk göze çarpıyor. İnsanlar
öbek öbek kentin çeşitli yerlerinde
oturuyor ve konuşuyor. Cepheye gi-
den 30 kilometrelik yol boyunca da
sürekli oturan ve konuşan insan ka-
lababklan görülüyor.
Savaşın haftalar belki de aylar
önce duyulan 'geliyorum' uyanla-
nna karşın biçbir ciddi örgütlenme
gerçekleştirilememiş. Yardım ve ik-
mal kanallan oluşturulmamış. So-
run uluslararası platformlara ikna
edici ve inandına bir biçimde ak-
tanlmamış. İnsan ve maddi potansi-
yel kanaliie edilememiş.
Tüm bunlar yeni yeni, savaş baş-
ladıktan, neredeyse ikinci ayıru bi-
tirecekken düzenlenmeye çalışılıyor.
Elbette maddi olanaksızhklar ve
deneyimsizlik gibi gerekceler bu ola-
ğanüstü hazırhksız yakalanma du-
rumuna gerekçe olarak gösteriliyor.
Ancak bu durumda akla şu geliyor:
Elindeki olanaklan, bunlar kısıth
bile olsa, seferber edemeyen bir ör-
gütlenme, bağımsız bir devlet olma-
ya ne kadar hazırlıklı?
Soru, şu saptamalarla sürdürüle-
bilir:
Savaşın yakın bir tarihte bitme-
yeceği Abhaz yetkililerce de ifade
ediliyor. Çünkü Abhazlar, Gürcü
birlikleri topraklanndan tamamen
çekilmedikçe savaşın sonlanmaya-
cağını vurguluyorlar. Gürcülerin ise
buna pek niyeti yok. Gürcistan üze-
rinde baskı yapabilecek Rusya ve
Türkiye gibi ülkeler de 'Gürcistan'-
ın toprak bütünlüğünden yana ol-
duklannı" belirtiyorlar.
Abhazya, savaşı sürdürebilecek,
kışı gecirebilecek hazırlıklan da
yapmıyor. ömeğin ilk göze çarpan,
meyvelerin ağaçlarda ve ekinin tar-
lalarda çürümeye yüz tuttuğu. Bü-
tün gün boyunca sağda solda kala-
balık gruplar halinde bir araya gclip
sadece konuşan ve cepheye gitmeyi
bekleyen insanlar, kışı geçirecek
gıda stoklannın oluşturulması için
belli bir program çerçevesinde işe
koşulmuyor. Dalgalannın boyu
şimdiden Abhazlann sahip olduğu
birkaç ufak, taka benzeri teknenin
boyunu aşan Karadeniz'e güven-
mek hata. Bu teknelerle kışın Kara-
deniz'i kullanarak yardım taşımak
çok zor, neredeyse imkansız.Gıda
sıkıntısı şimdiden kendini hissettir-
meye başlamış. Tıbbi malzeme
sıkıntısm baştan beri yaşanıyor.
Kısacası, Abhazya'yı çok zor bir
kış bekliyor. Abhazya yönetiminin
bir an önce savaşın sadece silahla
yürütülmeyeceğini kavraması ge-
rekiyor. Ve Abhazya'nın, dışandan
gelecek yardımlardan önce kendi
kaynaklannı en verimli bir şekilde
kullanması gerekiyor. Kolay kolay
'devlet" olunmuyor.
Konuşmasında Türkiye ile Almanya ara-
sındaki ilişkilere de değjnen Enghohn, iki ül-
ke arasındaki dostluk ilişkilerinin sürdürül-
mesi için sayısız neden bulunduğunu söyle-
di. İki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin
temellerinden birini Almanya'daki Türk iş-
çilerinin oluşturduğunu kaydeden Eng-
holm, Türkiye ile AT arasındaki ilişkilere de
değinerek, "Türkiye'nin ATye tam üyeliği
şimdilik mümkün degü" diye konuştu.
Türkiye'nin kalkınması ve AT düzeyine
ulaşabilinesı için Almanya'nın Türkiye'ye
askeri yardım yerine ekonomik yardımda
bulunmasının daha doğru olacağıru savu-
nan Engholm, Türkiye'de insan haklan yo-
lundaki gelişmelerin AT üyeliği için de bü-
yük katkı sağlayacağını kaydetti.
Bonn'un acıklamasına tepki
Silahizni
Ankara'yı
memnun etti
• Dışişleri çevreleri, Al-
manya'nın bu yaklaşımının
Türk hükümeti tarafından bi-
lindiğini, ancak kamuoyunda
açıklıkla dile getirilmesinden
memnuniyet duyulduğunu be-
lirtiyorlar.
ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Al-
manya'nın Türkiye'ye gönderilen askeri
malzemenin PKK'ya karşı kullamlabile-
ceğini açıklaması, Ankara'da olumlu
karşılandı. Alman Dışişleri Sözcüsü, dün
Gımhuriyet'te yayımlanan açıklamasın-
da, Ahnan silahlannın, NATO kapsa-
mında yurtdışından gelen saldınlara
karşı kullanılabileceğını bildirmişti.
Dışişleri çevreleri. Almanya'nın bu
yaklaşımının Türk hükümeti tarafından
bilindiğini, ancak kamuoyunda açıklıkla
dile getirilmesinden memnuniyet duyul-
duğunu belırtiyorlar.
Dışişleri kaynaklan, Türk ve Alman
hükümetlerinin haziran ayındaki mektup
değişimi sırasında, Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin'in, N ATO'nun son aldığı
kararlarda, "terörist hareketlerin de
milli savunma kapsamı içinde" kabul
edilmesı eğılimının ortaya çıktığı ifade-
sini mektubuna koyduğuna dikkat çeki-
yorlar.
Alman Dışişleri Bakanhgı Sözcüsü-
nün,'sımrdan gelen PKK saldınlanna kar-
şı Alman silahlannın kullanılabileceği'
ifadesinin. dolaylı olarak bu yaklaşımın
kabulü olarak değerlendirilmesi gerektiği
vurgulanıyor. Dışişleri çevreleri, Alman-
ya'nın özellikle Şırnak ve Cizre gibi yer-
lerde, gönderilen askeri araçlann kullanı-
lmamasını ıstediği belirtiliyor.
Türkiye ile Almanya arasındaki anlaş-
maya göre, Bonn, AKKA uyannca orta- ,
ya çıkacak olan askeri malzeme fazlası-
nın bir kısmını Türkiye'ye göndermeyi
kabul etmişti. Ancak Almanya, bu silah-
lann, yalnızca NATO anlaşmalannda
belirtilen "ülke sınırlannın korunması"
amaayla kullanılmasını istiyor. Bu ne-
denle, Almanya'dan gelen askeri malze-
meler, "Kırsal güvenlik gücü" olarak ka-
bul edilen jandarmanın değil, Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı'nm envanterinde ycr
alıyor.
Major Avam Kamarası'nda 26 oy farkla güvenoyu aldı, ancakpartide AT'ye ilişkin derin görüş aynlığı sürüyor
Avrupa'nıngözü, şimdiIngiltere'y
e
• Başbakan John Major, İngiliz demokrasi geleneğinde richt Anlaşması'nın pariamentoda
halkoylaması uygulaması olmadığını, bu nedenle Maast- onayianmasınm yeterii olduğunu
richt Anlaşması'nın pariamentoda onayianmasınm yeterii
olduğunu savunuyor. Ancak hem iktidar hem muhalefet
partiîerindeki tartışmalar nedeniyle anlaşmanın şimdiki
biçimi ile parlamentodan gecmesi zor görünüyor.
EDtPEMİLÖYMEN
LONDRA - Başbakan John Ma-
jor hükümeti, Avam Kamarası'nın
olağanüstü oturumunda güvenoyu
aldı. Ancak iktidar partisinden 70
milletvekili, oturumdan sonra ya-
yımladıklan bildiride Avrupa Top-
luluğu (AT) konusunda bütün ay-
nntılann yeniden tartışılmasını iste-
dıler ve Avrupa Döviz Sistemi'ne
(ERM) geri dönülmemesı çağnsı
yaptılar. Hükümet, 26 oy çoğunlu-
ğu ile engeli aştıysa da parti içinde
AT konusundaki derin görüş ayn-
lıklan her fırsatta ortaya çıkıyor.
AT'nin gözü şimdi İngiltere'de.
Başbakan Major, tngiliz demokrasi
geleneğinde halkoylaması uygula-
ması olmadığını, bu nedenle Maast-
savunuyor. Ancak hem iktidar hem
muhalefet partiîerindeki tartışmalar
nedeniyle anlaşmanın şimdiki biçi-
mi ile parlamentodan geçmesi zor
görülüyor.
İngiltere'deki bu sıkıntı, Almanya
kaynaklı yorumlara yansımış ve
Başbakan Helmut Kohl'ün, "Avru-
pa Birliği'nin geleceğı İngiltere'nin
elinde. Eğer İngiltere. gerekli onayı
vermezse daha az sayıda Avnıpa ül-
kesi, Maastricht'de öngörülenden
de hızlı biçimde bir ekonomik ve si-
yasal birliği gerçekleştirecektir" şek-
linde görüş belirttiğı kaydedilmişti.
Her ne kadar bu yonımlar,
Kohl'ün sözcüsü Dieter Vogel tara-
fından yalanlandıysa da İngiliz bası-
nı "söylentinin gerçeği yansıttığı"
görüşünde. Bazılngjlizyorumcular,
Kohl'e atfedilen görüşleri, "Mini-
Avrupa için Bundesmark" şeklinde
özetlediler. Yorumcular, frankın
mark ile şimdilik "birlikte yaşadık-
lannı", ancak yakında resmen "ev-
lenmelerinin" mümkün olduğu gö-
rüşündeler.
Nitekim. Almanya Merkez Ban-
kası'nın (Bundesbank) eski başkan-
lanndan Karl Otto Poehl de çar-
şamba günü bir İsviçre gazetesinde
yayımlanan mülakatında, "Av-
rupa'nın güçlü paralan birleşmeli.
Bunu 1997 ya da 1999'u bekleme-
den, kısa vadede yapmalı" demişti.
Bu tür yorumlar, Bundesbank'ın
frankı, sterlin ya da liretten daha
güçlü gördüğünü ve her ne pahasına
olursa olsun desteklemeye kararlı
olduğunu gösteriyor.
İngiltere, Maastricht'e ilişkin bu
kararsızlık ve tedirginliği yaşarken,
Almanya Parlamentosu'nda 8
ekimde başlaması beklenen "anlaş-
mayı onaylama" oturumlannı bek-
liyor.
Bir hafta sonra ise AT liderler do-
ruğu İngiltere'de olağanüstü top-
lanacak. Doruğun Birleşik Av-
rupa'nın nasıl ve ne zaman gerçek-
leştirileceğine ilişkin hangj soruya
açık seçik yanıt getireceği meçhul.
AVRUPA KONSEYİ
lııoııu: leror
tehlikesi ciddi
KÜRŞATAKYOL
Başbakan Yardıması İnönü, Türkiye'-
nin ciddi bir terör tehlikesi ile karşı karşı-
ya olduğunu belirterek, Avrupalı parla-
menterlerden Türkiye'nin durumunu
anlamalannı ıstedı. .
İnönü, İstanbul'da dün sona eren Av-
rupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Si-
yasi Komısyonu toplanüsı sırasında bir
konuşma yaparak, Türkiye'nin Avrupa
Konseyi dönem başkanlıgı sırasında yü-
rüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Konuşmasından Sonra Avrupah parla-
menterlerin sorulannı da yanıtlayan İnö-
nü, Siyasi Komisyon Başkan Yardımcısı
Hollandalı Bayan Parlamenter Baarveld
Schlaman'ın Türkıye'deki insan haklan
ve son aylarda öldürülen gazetecilerle il-
gili sorusuna karşılık, terörün Türkiye
topraklan üzerinde ayn bir devlet kur-
maya çahşan aynlıkçı bir örgüt tarafın-
dan yaratıldığını söyledi.
Türkiye'n in ciddi bir terör tehlikesiyle
karşı karşıya olduğunu belirten İnönü,
"Türkiye'nin durumunu anlamaya çah-
şın, Halkla konuşursanız, sizdeTürkiye'-
yi tehdit eden terörü anlayacaksınız"
dedi. İnönü , eski Yugoslavya'daki olay-
lann Türkiye'nin de başına gebnesini, iç
savaş çıkmasını istenmediğini belirtü.
Güneydoğu'da gazetecilerin öldürül-
mesiyle ilgili olarak da İnönü, "Türk
hükümeti herhangi bir suç olayında suç-
lulan bulmayı taahhüt etmiştir ve her-
hangi bir grubu korumamaktadır" dedi,
İnönü, demokratikleşmeye ilişkin bir
soruya karşıhk olarak da, Ceza Muhake-
meleri Usulü Kanunu (CMUK), avukat-
lann statüsü, çocuk mahkemeleri ve adli
üpla ilgili çalışmalann sürdüğünü söyle-
di. Başbakan yardımcısı İnönü CMUK
tasansının Cumhurbaşkanı tarafından
TBMM'ye geri gönderildiğini anlatarak,
taslağın önümüzdeki hafıa ya da sonraki
hafta meclisten gececeğinı bildirdi. An-
cak, taslakta terörizmin yoğun olduğu
yerlere ilişkin olarak bir aynm yapılaca-
ğını belirtü.