22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL1992SAU HABERLER ANAPtaistffa • KONVA (AA) - Anavatan Partisi Cihanbcyli İlçe Başkanı görevinden istifa ctti. İlçe Başkanı Yusuf Canh. partisinin ilçeye olan ilgisizliğini istifaşına gerekçe olarakgsöterdi. İlçe başkanlığına önümüzdeki günlerde yeni atama yapılacağı bildirildi. Askeri yüksek yargıda emekflHk • ANKARA (AA)-Yasal yaş sınınna ulaştıklan için emekliye aynlan Askeri Yargıtay Başkanı Hakim Tuğgencra) Ilham Şenel. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hakim Tuğgeneral Hikmet Burat ile Askeri Yargıtay daire başkanlan hakim albaylar Hulusi Özbakan, Mehmet Aydın, Feridun Balatlıoğlu ve Günay Gencer için emeklilik töreni düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Konfcrans Salonu'nda düzenlenen törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta GüngörÖzden, Adalet Bakanı Seyfi Oktay, TBM M Adalet Komisyonu Başkanı Cemal Şahin, Danıştay Başkanı Ekrem İspir, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Haluk Yardımcı ve yüksek yargı organlannın temsilcileri katıidılar. Törende konuşan Askeri Yargıtay Başkam Hakim Tuğgeneral Yaşar Çiftçioğlu, İlhan Şenel ve emekliye aynlan daire başkanlannın çok değerli hizmetlerde bulunduklannı belirterek bundan sonraki yaşamlannda başanlar diledi. Astsubaylann subayltğı • ANKARA (ANKA)- Başbakan Süleyman Demirel, dört yıllık fakülte ya da yüksekokul mezunu astsubaylann hiçbirön koşul aranmaksızm subaylığa geçirilmesinc karşı çıktı. Başbakan Demirel, Adalet Komisyonu Başkanı Cemal Şahin'in dört yıllık fakülte veya yüksek okul mezunu astsubaylann istekleri halinde öğrenimleri ite ilgili sınıflara "muvazzaf subay" olarak geçirilmelerini öngören yasa teklifi hakkındaki "hükümet görüşü"nüTBMM Başkanhğı'na gönderdi. Başbakan Demirel imzalı hükümet görüşünde Türk Silahlı Kuvvetlcri'nde personel yetiştirilmesi ve tcdarikinin altı yıllık "personel temin ve yetiştirme planlan' ile yapıldiğı anımsatılarak "Mesiekte yükselmek vestatü değiştirmek ancak liyakat, disiplin. ahlaki değerler, tahsil ve uygun niielikler ile mümkün olmaktadır" dcnildi. Demirel'den konferans • ANKARA (AA) - Büyük Anadolu Grubu'nun (BAG) cylül toplantısında, Başbakan Süleyman Demirel'in, "Türk cumhuriyetlerinin dünü, bugünü ve Türkiye" konulu bir konferans vereceği bildirildi. BAG'danyapılan açıklamaya göreçarşamba günü Hilton Oteli'nde düzenlenecek toplantıya, işadamlan. bilim adamlan ve üst düzey bürokratlardan oluşan 35Odavetli katılacak. Başbakan Demirel, konferans sonrasında. davetlilerin sorulannı yanıtlayacak. İcra Kurulu Başkanlığı'nı Prof. Mehmet Haberal'ın yaptığı BAG'ın ilk topIantısına.TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk konuşmacı olarak katılmıştı. 'Gerici eğitime geçit yok' •ANKARA (ANKA)- Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. sağlık meslek liselerinde öğrenci ve yobaz eğitime izin vermeyeceklerini söyledi. Bakan Aktuna, sağlık meslek liselerinde Psikolojik Yardım ve Danışmanlık Hizmetleri Projesi çalışmalannı başlatırken yaptığı konuşmada. sağlık meslek liselerinde müdürlerin kendi düşünceleri doğrultusunda eğitim vermelerini engelleyeceklerini belirtti. Yıldınm Aktuna, gecmiş yönetimler döneminde sağlık meslek liselerinde "dini ağırhklı" eğitim veriJdiği ve yöneticiler tarafından öğrencilerin namaz kılmaya zorlandığı yolundaki şikayetleraldığını kaydederek hiç kimsenin ve okul yöneticilerinin "namaz kıl" diyc direkıif veremcyeceğini vurguladı. Musa Anter'in öldürülmesi tepkiyle karşılandı 'Katilin kiıııliği yinemeçhul değiF İç Politika Servisi - Kürt ay- dını ve gazcteci-yazar Musa Anter'in öldürülmesi tepkiyle karşılandı. İçişJeri Bakanı Is- met Sezgin, Musa Anter'in öl- dürülmesinden büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Siyasal ve ekonomik görüşleri ne olur- sa olsun, hangi eylem içinde bu- lunursa bulunsun, bir kişinin böylesine hain bir saldınya uğ- raması üzüntü vericidir" dedi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. Danimarka Emniyet Genel Müdürü İvar Boye'yi kabulün- den sonra gazetecilerin sorula- nnı yanıtladı. Sezgin, "Elde suç delili olarak maalesef sadece boş kovanlar var. Bu da ancak katil silah bulunduğu takdirde bir anlam ifade eder" dedi. Sezgin, gazeteci Oktay Ekşi'- nin Anter'in öldürülüşüyle ilgili kontrgerilla iddiasında bulun- duğunun hatırlatılması üzerine şunlan söyledi: "Bu cinayetleri kontr-gerillaya maletmenin hiçbir anlamı yoktur. Esasen kontrgerilla diye bir örgüt yok- tur. Eğer böyle bir örgütün mevcudiyetini ve onun eylemle- rini bilen ve onu kanıtlayan kimse varsa, lütfen bunu bize de bildirsinler. Biz devletin ya- salanneyigerektiriyorsaonuya- panz. En açık ve seçik şekilde üzerine gideriz." İnsan Hakianndan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahra- man da Anter'in öldürülüşünü "terör" olarak nitelendirdire- • Musa Anter'in Diyarbakır'da önceki gün uğradığı saldında yaşamını yitirmesi tepkiylekarşılandı. • Sezgin: Cinayeti kontrgerillaya mal etmenin anlamı yok. • Kahraman: Caniyane hareket. • Türk: Sorumlu devlet. • Alınak: Demokrasiden yana olanlar tehlike altında. • Ekşi: Fail Demirel'den başka herkesçe malum. rek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Anter. 70 yaşında bir yazardı. 70 yaşındaki bir kişiyi hayatından mahrum bırakmak caniyane bir harekettir. Yalnız Anter'i değil, başka insanlan da siyasal düşüncelerinden dolayı. mensup olduğu parti üyeliğin- den veya yaptığı herhangi bir ti- cari işten dolayı öldürmek, bir terördür. Cinayettir, şiddet ey- lemidir." HEP Genel Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Süleyman De- mirel ve İçişleri Bakanf nın "ör- tülü" onay veren beyanlannın. cinayetlerden hükümetin so- rumlu olduğunu gösterdiğini öne şürdü. Türk şunlan söyledi: "MGK ve hemen sonrasında Bakanlar Kurulu'nun Di- yarbakır'da her türlü terör yö- netimini dev let adına uygulama yetkisıni kendılerine tanımış ol- malan bu olaylardan doğan so- rumluluğun devlete ait olduğu- nu tartışmasız kılmıştır. Bunu Yargıtay Başkanı'nın ve bazı çevrelerin bu terör yöntcmlerini meşru gösterip savunmuş ol- malan, bu cinayet şebekelerini savunur niteliktedir. Dolasıyla sorumlular da açıktır." HEP PM üyesi Şırnak Mil- letvekili Mahmut Alınak da Anter'in öldürülmesinin sıra- dan bir cinayet olmadığını be- lirtti. Alınak, "Bu olav demok- rasiden yana olan Türk-Kürt herkesin çok ciddi tehlike altın- da olduğunu göstermektedir. En önemlisi Demirel \e Inönü'- nün nasıl bir karanlık noktaya sürüklendiklerini gösteren çok ciddi bir gelişmedir" dedi. PEN Yazarlar Derneği Baş- kanı Şükran Kurdakul da yap- tığı açıklamada şöyle dedi: "Yazar. Musa Anter'in öldü- rülmesi demokrasiye, Anadolu insanının kardeşliğine düşman olan karanlık güçlerin >eni bir oyunudur. Düşün ve siyaset adamlanna yönelik cinayetle- rin önlenebilmesi için siyasal ik- tidarla birlikte tüm demokratik kuruiuşlar ülkenin yaşamsal sorunlanna uygarca çözüm aramakta yelerli davranışı gös- termek zorundadırlar." Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Eİc- mekçi de Anter'in görüşlerinin kavgasını veren bir yazar oldu- ğunu vurguladı. Basm Konseyi Başkanı Oktay Ekşi. Başbakan Süleyman Demirel'e bir telgraf göndererek "Musa Anter'in de faili sizden başka fierkesce ma- lum katiller tarafından alçakça öldürülmesi karşısında ne gibi bir açıklama yapabileceğinizi kamuoyunun bir parçası ola- rak biz gazeteciler de merak ediyoruz." dedi. Orlaköy Kül- tür Merkezi, Grup Yorum, Ayşe Gülen Halk Sahnesi. Grup Özgürlük Türküsü de yaptıklan ortak açıklamada "Ona sıkılan kurşunlar. Kürt ve Türk halklannın kardeşjiğini hedefalmıştır"denildi. DISK'- in yaptığı açıklamada ise son günlerde tırmandınlan terör ile demokratikleşme yönünde atı- lacak adımlannh engellendiği vurgulandı. Yazar Vecihi Timuroğlu: Anter'i Hizbullah tehdit ediyordu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Musa Anter ile son 19 cylül cumartesi günü birlikte olan yazar Vecihi Timuroğlu, Anter'in Di\arbakır'da dışan çıkmak istcnıediğini belirterek, "Anter, tehdit edildiğini söylü- yor. 'Beni. Hizbullahçılar, Hu- meyniciler öldürücekler' di- yordu" diye konuştu. Vecihi Timuroğlu, Cum- huriyet'e dün yaptığı açıkla- masında. Musa Anter ile bir- likte Diyarbakır Festivalfni aktardı ve Anter'in tehdit edil- diğini belirterek, şunlan söyle- di: "Musa Anter ile birlikıe Di- yarbakır festivalindeydik. Fes- tival 15 eylülde başladı. Son cumartesi gününe (19 eylül) kadar beraberdik kendisiyle. Diyarbakır tarihini ve Diyar- bakır folklorünü yazan ağabe- yimiz Şevket Beysanoğlu, ben, Musa Anter: çcşitli etkinliklcr için çağnlıydık. Şevket Beysa- noğlu ve ben, Ahmet Arif üze- rine konferans verdik. Musa Anter de kitaplannı imzaladı. Büyük Otel'de beraber kalı- yorduk, üçümüz de. Her gün beraberdik. Musa ağabev, kendisine "Haydi. şurada otu- ralım, şuraya gidelim" dediği- miz zaman Şevket Beysanoğlu ve bana aynen şunu söylüyor- du. çok açık biçimde: "Aman Şevket. Vecihi, beni dışan çı- karmayın, sakın ha. Çünkü beni, bu devlet öldürmedi, MİT öldürmedi. ama bu na- mussuz Humeyniciler öldüre- cekler. Hizbullahçılar öldüre- cekler. Her gün tehdit ediliyo- rum.' Aynen böyle söyledi. "Ben, İstanbul'da da böyleyim. Arabadan arabaya gidiyorum. kapı dışına çıkamıyorum. Bu namussuzlar. beni öldürecek- ler" diyordu. En sonunda da yaptılar bu işi. Anter'i, Diyar- bakır'da da tehdit ediyorlardı. Telefonla, meklupla, telgratta bile tehdit etmişler. Bunu söyledi. İstanbul'a telgraf cek- mişler. telgrafla tehdit olur mu? Bu nasıl iştir? Telgrafha- nenin almaması gerekir. Ama bir dcfa da olsa, bir memurun gözünden kaçtı desek, yanlış bir iş. Telefonla tehdit ediyor- larmış. Durmadan. Bu yüzden oğlunun evinde oturuyormuş" Timuroğlu, kendisini de "Türk-İslam Sentezi" adlı yapıtından dolayı tehdit ettik- İerini vurgulayarak, "Bana, bu sabah (dün sabah) yine telefon ettiler. Yine "Seni öldüreceğiz, geberteceğiz. Biz sana Türk Müslümanın ne olacağını gös- tereceğiz, İslamcılığın ne oldu- ğunu öğreteceğiz, beynini kaldınmlara yapıştıracağız" dediler" diye konuştu. Ankara DGM Başsavcılığı'nın kurultay soruşturması sürüyor Kurultaybelgelerî HEP dosyasındaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Ankara DGM Başsavcı- lığı'nm, PKK yanlısı sloganlar atılan HEP kurultayına ilişkin soruşturması sürüyor. Başsavcılık, kurultayda, po- lisin saptadığı ses ve görüntü kasetlcn ile polis tarafından hazırlanan raporu bekliyor. Bu belgelerin HEP'in kapatılması- na ilişkin Anayasa Mahkeme- si'nde açılan davanın dosyasına ekleneceği öğrenildi. Ankara DGM Başsavcılık kaynaklan. polisin, kurultaya ilişkin belge ve bilgileri, aynntılı bir biçimde kendılerine iletme- lerinin ardından, bunlann incc- • Ankara DGM Başsavcılığı'nın, HEP kurultayında"bölücü" nitelikte konuşma yapanlardan milletvekili olmayanlar hakkında hazırlayacağı fezlekeyi de TBMM'ye göndereceği hazırlayacağı fevzJekeyi de TBMM'ye göndereceği belirtildi yen ancak yasama dokunul- mazlıklan bulunduğu için hak- lannda doğrudan dava açı- lamayan milletvekilleri için ise fezleke hazırlanacağını bildirdi- ler. Aynı kaynaklar, bu fezleke- rin. söz konusu milletvekillen- nin yargılanabilmeleri için ge- rekli olan yasama dokunul- leneceğini, aynca bazı tanıkla- nn da bilgilerine başvurulacağı- nı ifade ettiler. Bu incelemenin ardından da. kurultayda, "bölücü" nitelikte konuşmalar yaptıklan ve dav- ranışlar sergılediklen saptanan- lar hakkında ceza davası açıla- cağını belirten DGM kaynak- lan, aynı davranışlan sergile- mazlıklannın kaldmlması iste- miylc TBMM Başkanhğı'na gönderileceğini de söylediler. DGM Başsavcılığının. ku- rultayla ilgili belge ve kanıtlan aynca. HEP'in kapatılması is- temli>lc Anayasa Mahkemesi'- nde dava açan Yargııay Cum- huriyet Başsavcılığı'na da ilete- ceğı öğrenildi. Cumhunyet'in belirlemeleri- ne göre. Yargıtay Başsavcılığf- nında. DGM Başsavalığı' ndan kendisine iletilen bu belge ve kanıtlan, HEP'le ilgili kapatma istemini görüşecek olan Anaya- sa Mahkemesi'ndeki dava dos- yasına ekleycceği ifade ediliyor. Tutuklu ve hükümlülerin ifadelerialınacak Cezaeviolayınasoruşturma İZMİR (Cumhuriyet Ege Bö- rosu)- Buca Bölge Kapah Ceza ve Tuıukevi'nde 58 kişinin ya- ralanmasıyla meydana geien olaylarla ilgili olarak'Cumhu- riyet Savalığı'nca soruştuıma açıldı. İzmir Cumhuriyet Baş- savası Melih Tan. "Tutuklu \e hükümlülerin ifadeleri alı- nacak. Cezaevi yöneiicilerinin de bilgilerine başvurulacak. Cezaevinde durum sakin" dedi. Tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde başladığı açlık gre- vi ise sürüyor. Cezaevi'ndc- meydana gelen olaylan protes- to etmek amacıyla 20 sanık yakını dün İnsan Haklan Der- neği İzmır Şubesi'nde açlık greyine başladı. Öte yandan cezaevindeki olaylarla ilgili olarak Cumhu- riyet Başsavcılığı'nca soruştur- ma açıldı. Cumhuriyet Başsav- cısı Melih Tan olaylann çok yönlü soruşturulduğunu vur- gulayarak şu açıklamayı yaptı: "Bazı kuruluşlaryayınladık- lan biidirilerde cezaevinde ko- ğuşlara operasyonlar düzen- lendiğini. insanlann joplandı- ğmı ileri sürüyorlar. Benim cdındığim bilgiye göre, jandar- ma> tarafından operasyon dü- zenlenmemiş. Olaylardan son- ra normal arama yapılmış. Ya- ralılargörevli doktorlar tarafı- ndan tcdavi edildi. Birkaç kişi Devlet Hastanesi'ne gönderil- di. Şimdi cezaevinde bulunan bazı tutuklu ve hükümlüler olaylan protesto amacıyla açlık grevine başlamışlar. bun- lann sağlık durumlan sürekli kontrol altında. Doktor öneri- lerine göre cezaevi yetkilileri eylemcilere yapılması gerekeni yapıyorlar. Savcılık olarak olayîa ilgili soruşturma açtık. Tutuklu ve hükümlülerin ifa- delerinin alıcağı gibi. cezaevi yöneticilerinin de bilgilerine başvurulacak. Cezaevinde du- rum sakin." Haydar Beltan yurda döndü, işkence gördü, tutuklandı, aklandı 6 Yurdadön' çağrısısevimliydifakat • Beltan'ı Ankara Esen- boğa Havaalanı'nda karşılayanlar arasında Emniyet Müdürlüğü Si- yasi Şube görevlileri de vardı. Müdürlüğe götü- rüldü Beltan. Önce Par- tizan sempatizanı ol- makla suçlandı, sonra da 1984-87 yıllan arasında kırsal alanda silahlı ey- lem yapmakla. Istaobul Haber Servisi-Hay- dar Bellan'a, bu yılın ocak ayı- nda siyasi mülteci olarak 12 yılını geçirdiği Avrupa'dan Türkiye'ye dönme karan aldı- ran sadece özlem değildi. Tür- kiye'deki eksiksiz demokrasi rüzgan, şeffaf karakol ve avu- kat eşliğinde işkencesiz sorgula- ma sözü "Yurda dönün" çağnsını sevimlileştiriyordu. Beltan da hem özleme hem de bu sevimli vaatlere güvenerek Türkiye'ye döndü. Beltan'ı Ankara Esenboğa Havaalanı'nda karşılayanlar arasında Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube görevlileri de vardı. Müdürlüğe götürüldü Beltan. Önce Partizan sempatizanı ol- Haydar Beltan gözaltına alındığında Şanar Yurdatapan protesto için saçlanru kazıtmıştı. makla suçlandı. sonra da 1984-87 yıllan arasında kırsal alanda silahlı eylem yapmakla. Dövülmelere. matkaplı sorgu- lama tehditlerine (jopla teca- vüz), ıslak betona çınlçıplak yatınlmalara rağmen suçlama- lan kabullenmedi. Eşinidegeti- receklerini söyiemeleri. bunu da telsiz anonslanyla duyurma- lan üzerine Beltan, sadece suç- lamaların bir bölümünü kabul etmekle kalmadı. kendisi de ha- yali suçlar üretti. Tuncelili Beltan, Erzincan De\ let Güvcnlik Mahkemcsı'n- nde tutuklandı. Aynı larihlcrde birlikte Türkiye'ye dönüş yap- tığı sanatçı Şanar Yurdatapan, İstanbul'da bir berberde basın toplantısı düzenleyerek Bel- tan'a işkence yapıldığını bildir- di. O gün protesto için saçlannı kazılan Yurdatapan. savcılığa suç duyurusunda da bulundu. TBMM'de o zaman SHP'li olan milletvekili Mahmut Alı- nak'm soru önergesine de İçiş- leri Bakanlığfndan "İşkence yapılmamıştır" yanıtı verildi. Savunmasında sürekli suçla- malan işkence altında kabul et- tiğini vurgulayan Beltan'a Dev- let Güvenlik Mahkemesi'nce gcreğinin yapılacağı söylendi. Beltan'ın ifadesi alınacak. iş- kence yaptığı savlananlar hakkında soruşturma açılacak- tı. Beltanın Erzincan. Gümüş- hanc ve Nevşehir cezaevleri arasında geçirdiği 7.5 aylık tu- tukluluk süresinin tahliyeyle sonuçlanmasına karşın bugüne kadar bu ifade alınmadı. Bel- tan. yaşadıklannı şöyle anlatı- yor: "Bana yükledikleri suçlama- lann asılsızlığı duruşmalarda ortaya çıktı. 1988'in ocak ayın- da Tunceli'nin Mazgirt ilçcsin- de birini öldünrıekle suçladılar. Bu tarihte Paris'te çalıştığımı belgeleriyle kanıtladım. Oldür- me olayınm kime aiı olduğu fo- toğraflarla da kanıtlandı. Kansı ve kızı yüzleştînnede be- ni tanımadıklannı söylediler. Bana yapılan işkenccnin ccza- sız kalmasını isıcmiyorum." YasaTasansı komisyonda Sıkıyönetim mahkemeleri kalkıvor ANKARA (ANKA) - Hükü- metin "demokratikleşme" çahşmalan çerçevesinde haar- ladığı. sıkıyönetim mahkeme- lerinin görev sürelerinin sıkı- yönetimin kalkmasıyla birlikte sona ermesini öngören yasa ta- sansı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda perşembe günü ele alınacak. Tasannın yasallaşması ha- linde Ankara. Diyarbakır ve İstanbul sıkıyönetim mahke- melcrinde bulunan 88 tutuklu. 5 bin 789 tutuksuzsanıkla ilgili 109 dosya sivil yargıya devre- dilecek. Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na yapılan kişisel başvurulann büyük bölümünü oluşturan sıkıyönetim mahkemeleri için hükümetin hazırladığı yasa ta- sansının gerekçesinde. sıkıyö- netim kalkmasına rağmen sıkı- yönetim mahkemelerinin çalış- şmasının açıkça anayasaya aykın olduğu belirtildi. Tasanda. sıkıyönetimin kalkmasıyla birlikte sıkıyöne- tim askeri mahkemelerindeki dosyalann; iddianame, görev- sizlik. yetkisizlik gibi kararlar verilmesine gerek olmaksızın soruşturma ve yargılamaya devam edilmek üzere sivil adli mercilere devredilmesi öngö- rülüyor. Tasanya göre temyiz incele- mesi için Askeri Yargıtay Baş- savalığı'nda ve Askeri Yargı- tay'da bulunan ve karara bağ- lanmayan dosyalar Yargı- tay'a. İcarar verilmiş olanlar ise işlemlerin tamamlanmasından sonra sıkıyönetim askeri mah- kemesinin bulunduğu yerin yargı çevresindeki yargı merci- lerine gönderilecek. Cezalann infaz işlemleri cumhuriyeı baş- savcılıklannca yerine getirile- cek. Sezgiıl, Karakol Baskını'na ait kasetlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi: Herşey propaganda içinyapılıyor • İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Taşdelen Sınır Karakolu'na PKK tarafından yapılan baskın kasetinin gerçekleri yansıtmadığını belirterek, "Bu kaset, belli amaçlarla yapılan ve terorizmin doğasında mevcut bulunan korku salmanın ötesinde propagandaya yönelik çalışmalardan birisidir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-İçişleri Bakanı İsmet Sez- gin, PKK'nın dağıttığı ve Taş- delen Sınır Jandarma Kara- kolu'na yapılan baskına ait çc- kimleri içerdiği belirtilen ka- setin. propagandaya yönelik ol- duğunu. "gerçeği bütünüyle yansıtmadığınf söyledi. İsmet Sezgin. "Herşey pro- paganda amacıyla kullanılıyor. Birtakım cinayctlcr bilc. propa- ganda aracı olarak kullanılabi- lıvor. bcynclmılel lcröıızmde" dedi. İçişleri Bakanı Sc/gin. dün Bakanlar Kurulu toplantısına gircrken Taşdelen Sınır Jandar- ma Karakolu'na >apılan PKK ba^kınını içerdiği belirtilen ka setle ilgili gazelecilerin soruları nı yanıtladı. Kaseti izlcmediğıni. ancak içeriğini bildiğini kaydeden İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, tcröristleı in güvenlik cngeli bu- lunmayan sınır bölgelerinden Türkiye'ye gcçebildiğini söyle- di. İçişleri Bakanı İsmet Sez- gin'e. sorulan sorular ve verdiği yanıtlar şöyle: - Baskın uzun sürmesine kar- şın, karakola takviye kuvvet neden uzun bir süre gelmiyor? SEZGİN - Kesinlikle böyle bir şcy yok. Tamamen düzmece bu. - Keşif uçuşu yapan bir uça- ğın, olay yerine gelip döndüğü görülüyor. SEZGİN - Orada böyle bir- şey yok, öyle bir imkan da vok. Hcrşc\i gayet rahatlıkla kolay- lıkla yâpıyor. Kesinlikle böyie bir şey yok. Bu kaset. bell amaçlarla yapılan ve onlann. terorizmin doğasında mevcut bulunan korku salmanın öte- sinde propaganda) a yönelik çalışmalardan birisidir. - Kaset gerçeği yansıtmıyor mu? SEZGİN - Kaset. gerçeği de bütünüyle yansıtmıyor. Ekleme de yapılmıştır. eklenmiştir. Za- tcn onun tümünü almanın da imkanı yok. - Heîikopterle ilgili bölüm nasıl eklenmiş olabilir? SEZGİN - Eklcncbılir. Bir uçak görülmüştür. yapılabilir. mümkündür. Yani bu filmler biliyorsunuz, kurgu da olabili- yor. - Başbakanlık Konutu'nda yapılan güvenlik toplaniısında ne görüşüldü? SEZGİN - Biz. her zaman toplanıyoruz. Başbakan. Ge- nelkurmay Başkanı'nı. İçişlen Bakanı'nı. Jandarma Genel Komutanı'nı her zaman çağın- yor. - Toplantıda bu kaset dc gün- deme gcldi mi? SEZGİN - Havır, niçin bu kadar büyütüyorsunuz? - Bu kaset bir propaganda aracı olarak mı kullanıldı? SEZGİN - Her şey propagan da amacıyla kullanılıyor. Yani, birtakım cinayetler bilc propa- ganda aracı olarak kullanılabi- liyor, beynelmüel terörizmde. Demirelaakladı: Çelikyelek ihtiyacıyok ANKARA (ANKA^ Başba- kan Süleyman Demirel, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi ihtiyacını karşılayacak kadar çelik yeleği bulunduğunu. ycni ihtiyaçlar duyulduğunda alımlara gidildiğini bildirdi. Demirel, çelik yclek tartış- malan ile ilgili olarak şunlan söyledi: "Çelik yclek her za- man vc her yerdc giyilmez. Çe- lik yelek dcdiğiniz şcyin ağırlığı 18 kılo ile 30 kilo ara- sında değişiyor. Her zaman her yerde bunu giydirirseniz. hare- ket kabiliyelini önemli ölçüde azaltır.3-3,5 kilogramlık çelik yelekler de \ armış. ancak bun- lar daha çok amfibik harekât- larda kullanıhrmış ve 25 met- reden ateş edildiğinde delinir- miş. Çelik yelek nerede giyilc- cckse oradaki komutan karar verir ve giydirir. Herkesin ko- mutan kesilip. 'orada giyilir. burada giyilmez' demesi doğ- ru değildir." İSTANBUL BAROSU SEÇİMLERİ İÇÎN MESLEKDASLARIMIZA ÇAĞRI Daha güçlü bir baro için. Avukatlığınve hukukun temel sorunlanna kalıcı çözümler bulabilmek için. Meslektaşlarımızın karşdaştığı her güçlüğe vetişebilmek için. İstanbul'da yaşanan bölünmüş adliyeler olayını aşıp Sirkeci felaketini durdurabilmek için. Iki ayrı yakaya, yargıya yaraşır binalar yapılmasını sağlayabilmek için. Çağdaşbğı doğru anlayıp konut ve tatil köyü benzeri yeni hizmetler üretebilrnek için. İvediliklebirhuzurevi kurabilmek için. Vakıf için. Konuke\iiçin. Yardımlaşmasandığınıiyileştirmekve sosyal güvenceyi arttırabilmek için... Kısacası, daha etkin ve güçlü bir İstanbul Barosu için, arkadaşlarımı bilgilendirmek, geçmi$ iki yüı özetleyip geleceği değerlendirmek, Avta, seçimler, görev anlayışı, kolektif çalışma ve başkan adaylığı konularında düşüncelerimi iletip önerilerinizi görüşmek amacıyla ve Çağdaş Avukatlar Grubu adına, sizleri 23.9.1992 günü saat 17.30'da, Karaca Tiyatrosu Salonu nda \apılacak toplantıyadavetediyor,Baro kimliğiyle birlikte teşriflerinizi rica "ediyorum. Saygdarımla, AVUKA'I" TURGUTKAZAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear