Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL1992 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Gandhi'ye, yakınlan Bapu-ci adını takmışlardır. Bu, hem baba hem deağa anlamına gelir
Merlıametli Malıatma Gandhi• -1-
Ey okurcuk, canlı ve cansız yayını-
mız adına hepınıze manzara lopuyle
boyanmış ve de sutbeyaz atlara bınmış
sabahlardılenz
Selamdan sonra söz şudur kı Fran-
sız yazarlanndan Lanza Del Vasto,
Hındıstan'a sevgısı yuzunden gıtme-
mıştır O eskı bılgelık memleketınde
aradığı, modern Batı sorunlannın, ya-
nı savaşla adaletsızhğın çozumudur
"Sıcak helvalar, karayıkımlar, aya-
koyunlan, kazanç hopurküpurlen ve
de lomlomlar arasında bocalayan
dünyanın gırdısını. çıktısını sezmek
ıçın toplumbıhmcı olmaya gerek yok"
dıyordur
Lanza, kımse kımseyı oldurmezse
dunyada savaş dıye bır şey kalmaya-
cağına ınanır
Yazanmız İncıl'de ıstedığmı bula-
ıtıamıştır İnal, "İyı ınsanlar dunyayı
ele geçıreceklerdır' dıyordur, ama
dünyanın, feleğın çembennden bırkaç
kez fınl fınl geçmış kellepuşlarla, ba-
ğinda uzum yetışmeyen zorbalar ara-
sında paylaşıldığı gorulmuştür İncıl'-
m, 'Kılıcını kullanan kılıçla oldürule-
cektır" dıye gozdağı vermesı de Iaf-ı
guzaftan başka bır şey değıldır Çunku
kımse elındekı sılahı bırakmıyordur
Üstune ustluk, kımse de uçkurlan
meydanda tufekbazlara ya da omur
hdrmanına kuduz ateşı salanlara "Sı-
lahmızı atın' demıyordur
GandhTyi yoklama
Sonunda Lanza, Gandhi'yı yokla-
mayı duşunur
Onun serüvenını çok öncelen oku-
muştur Ne kı efsanelenn, eskı yığıtlık
oykülennın okunması turunden yap-
mıştır bu ışı Hayda be maşallah çek-
mıştır Oysa olaylar her gun daha azı-
ya ıırmanmakta, Gandhf nın yuzu de
Lanza'ya "Gel, bana doğru geî" fıştığı
atıyordur
Lanza, bızjm banşsever Hıntlının
Sabarmatı dekı kulübesıne gelıp da-
yandığı vakıt, onu verandanın aşağı-
sında, toprağın ustune oturmuş bulur
Gandnı m ellennın avucuyla topra-
ğa vuruyor Lanza'yı yanına çağın-
yordur Kocaman ve az bıraz çatlak
gözlen, metal gozluklenrun arkasın-
dan gulumsuyordur Gelen konuğa
yanı bılınmeyen yolcuya -Lanza ha-
bersız gelmıştır- kendısıne ne bıçım bır
ılgı duyduğunu sorar
9 W
O zel yaşamı
ermişliğe giden bir yolda
olduğunu ortaya
koyuyordur. Çevresindeki
tüm zenginliklere ve Urfa
yağlı konfora paydos
çekmiştir. Yoksuldan
yoksul köylülergibi
yaşıyordur. Gezilerinde,
dördüncümevki
vagonlarda yolculuk eder.
JCendi çamaşırlannı kendi
yıkar. Ev işlerine de omuz
verir. Kansını kendi
elleriyle doğurtmuştur.
Geçtiği köylerde
elceğiziyle lağım da açar.
Daha ılk andan, konuğuna oğluy-
muş gıbı bakmaya başlamıştır Lanza
ıse ona soru sormak ıstemez Bunu ge-
reksız bulur Karşısında onun yaşadı-
ğıru goruyordur ya, bu kendısıne yeü-
yordur Daha sonra, Mahatma'yı,
çıknğının ustune bır keman gıbı aba-
narak ıplık eğınrken gordüğu vakıt
bıle efrenç tayfalan ve tılmızlen gıbı
ona,' İngılızlen bu savaş makınesıyle
rnı memleketınızden kovalayacaksı-
rçız" sorusunu fırlatmarruştır
Farkedilen temizlik
Konuğumuzun dıkkatını ılk 'Buyuk
Hıntlı'nın temızltğı çelmıştır Sırtmda
lekeşız khaddardan elde dokunmuş
kumaştan, bır peştemal vardır Doğ-
rusu Gandhi, tum Hındulann khad-
darla dıkınmelenru ıstıyordur Bu,
Gıta'nın oğretısını yurur kılacak. ta-
pınmanın yana kaymasına engel ola-
caklır
Ay okurcuk, en aydınhk ıhtıyann
densı eskı-pusku bır flldışı rengınde-
dır Yûzüsaydamdır Ustura ıle kazın-
mış, kafası pınl mı pınldır Kulaklan
koskoca ıkı yelken Burnu sıvn ve etlı
Ağzında ıse dış. nanay yavrum nanay
Bakışlan buyurgan bır adamla karşı
karşıya olduğunuz ızlenımıru venr
Bellısız ve oyunbaz yüz kınşıklıklan
gozlennı daha anlamlı kılmaktadır
200-300 mılyon üzennde başbuğiuk
kurmuş olan bu adam, bırçok bakırn-
dan, Hmdıstan'da sık sık ortaya çıkan
murşıtlere, gurulara benzıyordur
Hındıstan'dakı toplumsal ve sıyasal
yapıyı değıştırmekten çok ınsanoğlun-
dakı kötüluk eğınımını ortadan kal-
dırmaya çalışıyordur Kışılığınden bır
çeşıt büyu, bır çeşıt manyeüzma yıl-
mazlığı fışkırtmaktadır Gelgelelım
boyu bücür mu bucurdür Govdesı
çıplaktır Ama kemıklen ınce değıldır
Haaa, guzelhkle de hıçbır aldısı verdısı
yoktur İtalyan denemecısı Gıovannı
Papını onu fotografilennden de çırkın
ve sıska bulmuştur Ne kı, bu çırkınlı-
ğın de cımcıme bır yanı vardır Tum
yuzunden daha buyuk olan ağzı, vıyak
vıyak, yenı doğmuş bır çocuğu andın-
yordur
özel yaşamı da ermışlığe gıden bır
yolda olduğunu ortaya koyuyordur
Çevresindeki tum zengınhklere ve Ur-
fa yağlı konfora paydos çekmıştır
Yoksuldan yoksul koylüler gıbı yaşı-
yordur Gezılennde. dorduncu mevkı
vagonlarda yolculuk eder Kendi ça-
maşırlannı kendi yıkar Ev ışlenne de
omuz venr Kansını kendi ellenjle do-
ğurtmuştur Sağlık bılgısını vaygın
duruma getırmek ıçın, geçtığı köylerde
lağım yoksa, onlara kendi elceğizjyle
lağım da açar On uç yaşında ıken ev-
lendırdıklen kansı Ba (Kasturbay) da
ona ayak uydurmuştur Evlen yoksa
da kulubelen vardır Onlara ashram
adını vermıştır öğrenalen ıçın de on-
lardan yaptırmışür Ashramlarda
Hıntlıler ya da Avrupalılar -çünku kı-
mı Avrupalılar da Mahatma'nın ızın-
den gehyordur- ıplık eğınr, kumaş
dokur ve de tutkulanndan, açgozlu-
lüklennden. dunyadakı turş yuzlu ya-
şamdan kendılennı antırlar Afenn,
zamanında tarlayı ekmeyı de savsak-
lamazlar
Gandhi burada kendi ılkelenne uy-
duğu ıçın hapse duşen mılıtanlann aı-
lelennı de bağnna basar Sık sık da
erkek ve kız çocuklanna. bır arada,
dersler venr Bunun ıçın hıçbır okul kı-
tabı kullanmaz Kıtap, kendi deneylen
ve başından geçenlerdır
Lanza del Vasto ashramın kapısın-
da kanat adına hıçbır şeye rastlama-
mıştır Rüzgâr bır delıkten gınyor,
obur delıkten çıkıyordur Kuşlar da
ıçenyı, yedı-dokuz, deneümden geçın-
yordur Kulübede eşya dıye bır şey de
yoktur Sadece duvardakı bır oyukta
Kuran, İncıl, Hıntlılenn unlu İcıtabı
nnın aydınlığını arttırmaya çalışır Bır
tümceyı yınelemek gereğını duyduğu
vakıt de soze ya "Bu yuzden ya da
"Demek kı" gıbı pıtık pıtık gul fıdan-
lanna el atar Boy lece en yufka akıllı-
lann kafalanna bıle sozlennı çıvı gıbı
çakar Ona goredeğersızınsan yoktur
Herkes bır varlık gosterebıhr Aynca
dunyada hıçbır şey de entıpuften de-
ğıldır
Gandhi'ye, yakınlan Bapu-cı adını
takmışlardır Bu, hem baba, hem de
ağa anlamına gelır
Bapu-cı sofrada herkese yemeğı
kendi dağıtır Yemek, çokluk, acı ot-
lar, pınnç, esmer şeker parçası, kara
ekmek ve de taze tereyağından oluşu-
yordur Yanı tumu taze ve baharsız-
dır
Efendımızın temızlıgı çevresınde de
kendını gostenr Asrham'ın bensıne
baktığınızda kansı Ba'nın ıslak ot ve
toprakla bakır bır tencereyı ovmakta
olduğunu şıpşaklarsınız Ya da beyaz
sakallı bır adam -belkı bır bakan- mut-
fağın arka yakasında bağdaş kurmuş,
buyûk bır ağırbaşlılıkla sebze ayıklı-
yordur Ya da Kapurtala'dan, Pen-
cap'takı eskı prenslık sarayından
kopmuş bır prenses bıncık odanın ha-
lısını sılkemektedır Dahası var, Amı-
ral Slade'ın kızı Mıra Behn, yıllarca
once Mahatma Gandhi'ye gelmış ve
bır daha yanından aynlmadığı ıçın şu
anda, tıraş edılmış ve sert bır tülle bağ-
lanmış başıyla kuyunun taşı üstunde
çamaşırlannı yıkamaktadır
Gozunuzu Gandhi den uzaklaştır-
mayın
GANDHİ
y a d a
HİNT KİRAZININ
GÖLGESİNDE
SALÂH BİRSEL
Gandhi'ye zafer" çığlıklanyla tempo
tutar
Ne kı, Bapu-cı bu gostenlerden te-
dırgın oluyordur Banşa ve sessızlığe
tutkun bır ınsan ıçın bu, gerçekten bır
ışkencedır Sonunda haftanın bır gu-
nunu -pazartesılen- kendıne ayınmak
zorunda kalır Ona "Sessızlık Gunu"
adını yakıştınr O gun, kımsenın ken-
dısıyle goruşmesıne evet demez Kral
naıbı bıle. çok gerektığınde onunla
mektup yoluyla ılışkı kurar Çunku
kral naıbı yanı genel valı ışını kolaylaş-
tırmak ıçın hıçbır geçerlı gorevı olma-
yan Gandhı'nın kapısını sık sık kurca-
lıyordur
OmelTın kaieminden Gandhi
Ingılız denemecısı ve romancısı Ge-
orge Onvell Bapu-cı'nın genç bır unı-
versıte oğrencısının ateşıyle yaşamın
ıçıne adım attığını ve aşın duşuncelen-
Bhagavad Gıta ve de Imıtatıon de
Jesus-Chnst (1) gorünuyordur
Laf ebeiiği yapmaz
Bız bunlan sıraya dızıp anlatmıyo-
ruz Çekırge surulen halınde şurdan
burdan sızıp gelmış bınlerce ınsan kar-
şısında efendımız mıkrofonsuz ve ho-
parlorsuz konuşur Dıl uzluğu, laf
ebelığı gostermeye de kalkışmaz Soy-
leyeceklennı en sıradan sozcuklerle
kokulandınr Yanı doğrudan doğruya
yapılacak ışlere kurek çeker Ama ıç-
tenlığı yuzde yuzdur Bu da onu ıyısın-
den coşturur Pandıt Nehru onun ıçın,
"Ortaçağın Katolık ermışlenyle pra-
tık duşuncelı bır önder karmasıvdı'
dıyecektır
Gandhi arkasız terlık omeğı anla-
tımlara da yuz vermez Aynı kesınle-
melere dort bır yandan el atarak sozle-
Savaşkanhklanyla ünlu Kuzey-Baü
aşıretlennın Musluman başkanlann-
dan Abdulgaffar Han ve yıne Muslu-
man onderlerden Muhammed Alı de
çevresınden uzaklaşmayanlar arasın-
dadır
Bapu-cı, bıryeregıdeceğı zaman, sa-
bahın yedısınde yola cıkar Çabuk
çabuk yurur Sağ elınde uzun bır bam-
bu sopası Şapka gıymez Peştemalını
bacaklannın arasına sıkıştınr
Londra'dakı yuvarlak masa toplantı-
sına katıldığında (1931 yılı) 'ngılız sa-
rayına gıdıp Kral V George'un elını
sıktığj vakıt bıle ustunde aynı şeyler
vardır Yanı bır şey yoktur
Koyden koye atlarken ınsan kala-
bası, ınsan dalgalan onun geçeceğı
yollara, demıryollanı,u
u^u^ur Gece-
İeyın konaklayacağı evın onunde bın-
lerce kışı, sabahlara dek, "Mahatma
ru de zaman ıçınde elde ettığını soyle-
yecektır Kımı zaman bunu, gonlu
ıstemeden yapmışur Onvell, onun bır
ara dans dersı almasını, sıhndır şapka
gıymesını de çok ılgınç bulur
Yalnız onlar mı
7
Bır ara Fransızca
ve Latınce derslen de almıştır Keman
çalabılmek ıçın de bır ıkı yılını vermış-
tır Butun bunlan Avrupa kultürunu
elde edebılmek ıçın yapıyordur Eyfel
Kulesı'ne çıkmasmın nedenı de budur
Orvvell'e gore o kuçuk yaşlarda, şa-
şırtıcı bır dındarlıkla dıkkatı çeken
ermışlerden değıldır Kapılann mente-
şesını oynatan saz ustune saz çalan
sonunda dunyaya elveda çeken ınsan-
lardan da değıldır O. gençlık gunahla-
nnın ortusunu kaldırmak tan da çekın-
mez Ne kı, bunlann sayısı adamakıllı
duşukiur Bırkaç cıgara bırkaç lokma
et. kuçukken aşırdığı bırkaç ananas.
geneleve sarkıttığı ıkı aleyk -kı her de-
fasında elektnk almadan sıvışmayı
becermıştır- ışte butün gunahlan bun-
lardır Bır de, evet bır de Plymouth'da,
pansıyoncu bır kadınla bır eve kapan-
dığı oyküsu vardır Hoş, bu da fartasız
furtasız ınsanlann uydurduğu bır de-
dıkodudan başka bır şey değıldır
Ağırbaşlı bir adam
Demek ıstenz kı o, çocukluğundan
ben ağırbaşlıdır Davranışlan dınden
çok aktoreye, durustluğe hakka da-
yanır Ama otuz yaşına değın. kendıne
doğru durust bır yol çızememıştır
Uzun sure fanuslu bır avukat. son de-
rece yukan kulpa yapışmış bır orgut-
çu. gıderlere şıp şıp el vuran bır ış
adamı sanılmıştır Kısacası, karakten
adam akıllı karmaşıktır Nedır, ıçınde
uç ıklım yaratacak hıçbır kotuluk yok-
tur
Gandhi, "Sanskntçede uzman değı-
lım Veda'lan, Upanıshad'lançevınle-
nnden okudum' da dıyecektır Gıta'-
nın sozlennı papağan gıbı ezberlemek-
le ona saygı gosterılemeyeceğıne
ınanıyordur
Artık sız bılın, buyuk dınlenn tum
kıtaplannı da çabkuşağı etmıştır Bır
ara hapıs damında ıken, Rahıbe
Thrse'ın yaşamı ıle ılgılı ıkı kıtap da
okumuştur Çünku kendısıne Ra-
hıbe'nın yaşamoyküsunu anlatan uç
ayn yapıt vermışlerdır
Gandhi, "Bır ınsanın kendını sırtın-
dan gormesı olanaksızdır" der ve bu
sırtı yakalayabılmek ıçın boyuna kı-
taplara saldınr Onun gerçek oğret-
menien Toistoy ıle Ruskın'dır Yöne-
tımı elınde tutan guçlere karşı dırenme
kavramını da Cemını'lıkten çok Hıns-
tıyanlık'tan damıtmıştır
Lanza onun gardrop gıbı adam ol-
duğuna ınanır Sılahsızlann kaplanı,
paryalann babasıdır Dunyaya ahıre-
tın -kı orada da hıçbır şey buradakm-
den değışık değıldır- habennı getınne-
ye gelmıştır Bunu Hınstıyanlar öte-
den ben bılıyorlardır Ama o haber
yeryuzunde oylestne dağılıp gıtmıştır
kı ınsanlann ve dünyanın gıdışıne öy-
lesıne ters duşmuştur kı Hınstıyanlar
ne yapacaklannı bılememışlerdır On-
lara oteden ben bıldıklen şeylen oğre-
tebılmek ıçın de o Hıntlı nın gelmesı
gerekmıştır
Mazzini hayranı
Efendımız, Mazzını ye (1805-1872),
İtalya'da "Genç Italya adıyla gızlı bır
dernek kuran o kanatsız kuşa da hay-
randır Bacon, Caıiyie. Bohme üzenn-
de mcelemeler de yapmıştır Eflatun'u
kendi dılıne çevırmıştır Emerson ve
Carpenter den de çok vararlanmıştır
Soz dınlememe, ıtaatsızlık gosterme
düşuncesını de Amenkalı Davıd Tho-
reau dan, yaşamı boyunca bır orman-
da tek başına yaşayan o unlu gunluk-
çuden dısalımlamıştır
Makınelere karşı açtığı savaş da
1811 ve 1816 arasrnda Ned Lud ve
yandaşlannın İngıltere'de yaptıklan-
nın tıpkısıdır Çıknklann şıın de Go-
ethe nın Faust'unu -Marguente bolu-
munu- okurken, ıçıne duşmuştur
Avrupa'dan derlenen kuramlar
Kuramlannı Hınt'ten değıl Av-
nıpa'dan özellıkle Ingılız yazarlann-
dan aldığını Mahatma nın kendısı de
açıklar Dahası, Bhagavad Gıta'yı da
ılk 189O'da. Londra'da hatmettığını
bebrtır Nedır zaman zaman pek kul-
turlü olmadığını, edebıyatla ılgılı pek
az şey bıldığını de ıtıraf eder
Papını Gandhi yı, Lanza gıbı kendi
kulubesınde yokladığında Bapu-cı
çıplak bır odada, yerde oturuvordur
Boş bır çıknğın yanı başında duşunce-
>e dalmıştır O gun Papını'ye şunlan
fıslar
- Eğer Musluman, Sıh ya da Hınstı-
yan butun Hıntlılen bırleşmeye çağın-
yorsam, bunu dınlenn bırlığını ılan
etmış olan bır ınanışı, tum Avrupalıla-
nn benımsedığı bır altın gülucüğü ızle-
mekle yurutuyorum Eklemeye gerek
yok, sınıf aynmlannı kaldırmak du-
şüncesını de Buyuk Fransız Ihtılalı'nın
eşıthk ılkelennden aldım
Doğrusu, XIX yuzyıl Avrupa tan-
hının Gandhi uzennde kesın etkılen
vardır Italyanlann, Polonyalılann,
Macarlann ve Kuzey Siavlannın ya-
bancı egemenlığınden kurtulma savaş-
lan da gozunu açmıştır Irlanda'nın
Home Ruble kuramı ıse Hınt Svaraı
(Hındıstan Bağımsızlığı) dıye bılınen
tazılık ışlere ornek olmuştur
Gandhi, o gun Papını'ye Hıntlılenn
bır portresını de çızer
- Alınyazısına boyun eğen ve de fizı-
kotesı bır anlayışı ıçlennde buyuten
Hındular sıyasayı hep aşağı bır ış say-
mışlardır Eğer. derler, bır hükumet
gerekse, bunu oluşturmak ısteyenler
varsın ıstedıklennı yapsınlar Bız de
bır angaryadan kurtulmuş olalım
(1) L Imıtatıon de Jesus Chnst (fsa ya Öv-
kunme) dort cıltlık bır kıtaptır Anlaşılır ve
canlı bır Latınce ıle yazılmıştır Bır dın adamı
nın ruhsal yaşamı ıçın oğutlerden oluşmakta
dır Kımın yazdığı bılınmemekle bırlıktePans
Lnıversıiesı Rektoru Jean Gerson ya da ke-
şış Thomas va da Verceıl Rahıbı nın elınden
çıklığı sanılmaktadır
StRECEK
POLÎTÎKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Tilkinin Zfli
Pertev Naılı Boratav bır masal babası'dır Bırçok masal
ve tekerlemeyı ıçeren ıkı kıtabı çıktı Bunlardan bırı Az
Gıttık Uz Gıttık otekı Zaman Zaman içınöe"dır Bırınde
28 otekınde 39 masal var Pertev Hoca nın omru masalla-
rı masal soyleyenlerın ağzından derlemekle geçmıştır
Masallara soyle bır bakıldığında her bırının bır ders, bır
oğutolduğugorulur Buraya, 'Kuyruğu Zıllı Tılkı yıalmak
ısterım
Bırvarmış bıryokmuş Bır tılkı varmış bırdekuyru-
ğundazılvarmış Tılkının abdestı gelmış Duşunmuştaşın-
• mış abdest etmek ıçın yedı yıllık yola gıtmeye karar ver-
mış Bırçamfıdanınazılınıasmış
Eyçam
1
Ben gelınceye kadar bu zıl sende kalsın Gelın-
cealırım' demış
Yedı yıl gıtmış, yedı yıl da gelmış On dort yıl Çam, ko-
ca ağaç olmuş
Verçam zılımı"
Vermem
Verçam, zılımı"
Vermem
Senı baltaya soyleyeyım de kessın demış Tılkı gıtmış
baltaya
Balta arkadaş
1
Şurda bır çam var, kessene '
Neme lazım benım elın çamı
9
Ben burada rahatıma
bakıyorum
Senı ateşe soyleyeyım de sapını yaksın ' Gıtmış ateşe
-
Ateş kardeş' Şurda bır balta var sapını yaksana "
Neme lazım elın baltası benım' Ben burada rahat ra-
hat yatıyorum "
Senı suya soyleyeyım de sondursun Gıtmış
Su arkadaş
1
Şurda bır ateş var onu sondursene "
Neme lazım elın ateşı benım? Ben burada şırıl şırıl akı-
yorum
Senı koca okuze soyleyeyım de somursun " Gıtmış
okuze
Okuz arkadaş
1
Şurda bır su var somursene "
Yok bensusamadım
Senı koca canavara soyleyeyım de yesın " Koca cana-
vara gıtmış
Arkadaş
1
Şurda bır okuz var yesene "
Neme lazım elın kart okuzu benım'' Ben taze kuzuları
yıyorum burda
Senı çobanın kopeklerıne soyleyeyım de oldursun "
Cobanın kopeklerıne gıtmış
Kopek arkadaşlar şurada bır canavar var oldurun
onu
Nemıze lazım elın canavarı bızım
7
Bız burada golgede
yatıyoruz " Sızı demış, çobana soyleyeyım de dovsun "
' Çoban arkadaş
1
Şurda kopekler var dovsene onları "
"Neme lazım elın kopeklerı benım Ben burada rahat-
ma bakıyorum
'Öyleyse senı sıçana soyleyeyım de çarıklarını yesın '
Gıtmış
"Yok
1
Neme lazım benım elın kart derısı? Ben burada
sutun yoğurdun yuzunde gezıyorum
Senı kocakarının kedısme soyleyeyım de yesın Gıt-
mış
'Kedı arkadaş şurda bır fare var yesene onu
Neme lazım benım elın faresı? Burada guzel yemekler
var taze ekmekler yıyorum
"Senı kocakarıya soyleyeyım de dövsün " Kocakarıya
gıtmış
' Koca valıde
1
' demış "Şurada bır kedı var, dovsene '
Nerde?
işte şurda
Hemen sopayı almış koca nıne
Vay sen fareyı nıye yemıyorsun
7
' dıye bır sopa atmış
kedıye Kedı fareye atlamış fare çarıklara atlamış, çoban
kopeklere, kopekler canavara canavar okuze okuz suya,
su ateşe ateş baltaya balta çama Tılkı zılını almış gıt-
mış
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Futbol ve basket-
bolda top surme ey-
lerrune verılen ad 2/
Pembe renklı şarap
Kuçuk bır maymun
turu 3/ Başkaları-
nın sırtından geçınen
kımse Bır gıda
maddesı 4/ Kdy
muhtan yardımcısı
Apansız 5/ Hubu-
bat tozu Unutma
6/ İslamlıktan önce
Kâbe'de duran uç
puttan bırı. Kuy-
ruksallayan da denı-
len bır kuş 7/ Gemı-
lerde turlu ışlerde kullanılan bır tur
&">;mır halka Bır haber ajansının
sımgesı 8/ Boru sesı Taş kemer ya
da tas kemerlerle yapılmış ev, oda,
kapı gıbı şey 9/ Yuk hayvanlarının
sağ ve soluna konulan ıkı yuk par-
casından her bın "Sersem, budala"
anlamında argo sozcuk
YUKARIDAN AŞAĞrVA: 1/ Bram
Stoker'ın bırçokfilmede konu olmuş
korku romanı 2/ Don Kışot'un atı-
nın adı 3/ Ağırlama Çayın etkılı maddesı 4/ Apsent adlı ıç-
kının yapımında kullanılan, çok acı ve ıtırlı bır bıtkı 5/ Bellı
bır tasınır malın kullanılmasının, gerı verılmek koşuluyla be-
delsız olarak bır kımseye bırakılması 6/ Başlangıçta yer alan .
Kenar susu Sevmç belırten bır unlem 7/ Japon lırık dramı.
"Ahmlı, çekıcı, guzel" anlamında argo sozcuk 8/ Antıller'de
bır ada-devlet 9/ Özen Avrupa Topluluğu'nu sımgeleyen harf-
ler
O
E
L_
1
Ü\Z\E
V\/\Y
E\L\E
ZMR
N
eM
E
\A\L 71/
ÖĞRETMENLER,
TÜM EĞİTİM ÇALIŞANLARII
Merkez Yönetim Kurulumuz insan ve
yurttaş olmanın bilinci ile Şırnak halkıyla
dayanışma, acılarını dindirme ve
yaralarının sarılmasına katkıda
bulunmak amacıyla bir yardım
kampanyası açmıştır.
Üyelerimizi ve tüm eğıtım çalışanlarını
Şırnak halkına, özellıkle çocuklarave
mağdur olan meslektaşlarımıza destek
ol maya çağ ırtyoruz.
EĞİTİM İŞ SENDİKASI MERKEZ
YÖNETİM KURULU
Heup Ns: TC Zfrtat Bankası
Nmlay ŞMMSI-ANKMU 30440/Z845-9