23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 30 AĞUSTOS1992 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER EmanetSalıipsiz Değüdir• • • Büyük Zafer, sonsuz bır başlangıçtır Ataturk, başlattığı devnmı ve kurduğu cumhunyetm temel ılkelenyle doğrultusunu, değışen koşullar ve sorunlarla bağlantıh yenıhk ve atılımlarla sürdurebılsın dıye, her yaştaki cumhunyetçı-demokrat gençlere emanet etmıştır Emanet sahıpsız değıldır Prof. Dr. NECLA ARAT Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tarinya^dığıııuzgıbı>azdık \magekcegı cominriyete ınananiara, korrn anlara \e vaşatanlara emanet etmek lazBndır " Mustafa Kemal ATATÜRK Ulusal Kurtuluş Savaşımızın doruk nokta- sı olan 30 Ağustos Zafenyle başlayan buyuk devnm yuruyüşunun ılk adımı, kuşkusuz "ulusal egemenlığe dayalı, kayıtsız şartsız, bağımsız bır Turk devletı kurmak" ıdı Işte bu bağlamda 30 Ağustos, ulus ve vatan bu- tünleşmesınm sonucu olan yenı de\ letın, yanı genç Turkıye Cumhunyetı'nın doğacağını muştulayan gundur 70. yüında 30 Ağustos utkusu 30 Ağustos Zafen, Türk ulusunu somürge -durumuna duşmekten kurtarmış, yenıden doğuşunu sağlamıştır Dınlışin ve yuce bır başkaldınnın kesm sonucu olan utku (zafer), emperyahst devletlere Sevr'ı yalatmış ve va- tanın bolunerek bır devletler mozaığıne do- nüştürulmesı planlanni ulusal ıstençle engel- lemıştır Sevr'ın mımarlan, Kurtuluş Savaşı sure- sınce ulusal guçlen (Kuvayı Mılhye'yı) dıze getırmek ıçın ıç ısyanlan koruklemışlerdır Kullandıklan yontem, "Turku Turke karşı kullanmak" olmuştur 23 Eylul 1920 tanhlı bır İngılız belgesınde "Yunanlılar olçusuz ödunler ıstıyorlar, Mıllılen ezmek ıçın olçu- sıiz ödun vermek yenne, daha çok ıç ayak- lanmalara güvenehm" (1) denmektedır Nı- tekım bızı bolup bırbınmıze duşman etmek ve bırbınmıze kırdırmak ıçın yapılanlar, kışkırtılan ısyanlar tanh sayfalannda sergı- lenmektedır Cumhunyetm kendısıne emanet edıldığı gençlık, tanhını ıyı bılmek, ıçendekı vedışan- dakı bozgunculan ve Ataturk Devnmını yozlaştımıak ısteyenlen ıyı tanımak zorun- dadırlar Çunku değışık donemlerde değışık ad ve gorunumlerde karşımıza çıkan, Ata- turk'u, cumhunyetı, demokrasıyı ıçlenne sın- dıremeyen bu bozgunculann gerçek amaa, cumhunyetı ve cumhunyetm gereğı olan de- mokrasıyı yıkmaktır Içendekı bozguncu- lann bır bölumu, tslam ımparatorluğundan ulusal devlete, teokratık devlet duzenınden parlamenter cumhunyete, ortaçağ ekonomı- sınden modern kapıtalıst ekonomıye geçışın olanaklannı yaratan Ataturk'ü genç kuşak- lara dıktator olarak tanıtmaya çalışmakta, "ıhtılalalıkten, cuntacılıktan yargılan- masını" ıstemektedırler (Bkz Yenı Asya 21 Ocak 1992) Onun ozgurlukçu demokrasının yolunu açmak, tam bağımsızlık, gelışme, oz- gurluk ve demokrasmın koşullannı sağlam temellere oturtmak ıçın gerçekleştırdığı dev- nmlen (saltanatın, hılafetın kaldınlması, laık- üğın ılanı, 1924 Anayasası'nın kabulü, hu- kuk, eğıtım, tanh, dıl, gıyım kuşam v b g alanlarda yapılan koktencı değışıkhklen) "topluma reform empoze etmek" dıye aşağı- lamaktadırlar (Bkz Cumhunyet, 9 Ocak 1992 A însel Kemalızm ve Olağanustu Du- rum) Bır başka grup ıse "'Yenı Osmanlıcılık", "2 cumhunyet" v b g ıçenk anlamlan belırsız değışık yaftalarla gundemı ışgal etmekte, dış desteklı ırkçı, şovenıst teronzmı gormezlık- ten gelerek olağanustu durumlann yapay olarak ve ozellıkle yaratıldığı suçlamasfnı yapmaktadır Atatürk'u dtktatorlukle suçlayanlara ve- nlecek en guzel yanıt, O'nun Kurtuluş Sa- vaşı'nı surdurduğu yıllarda da, Buyuk Za- fer'den sonra cumhunyetı kurup devnmlen- nı başlattığı yıllarda da dunyanın pek çok ul- kesı dıkta rejımlen ıle yonetıbrken çok farklı bır yaklaşımı benımsemış olmasıdır O, par- lamenter demokrasıyı daha 23 Nısan 1920'- lerde Anadolu'da başlatmıştır Ankara'da düşunulebılecek en guç koşullarda kurduğu ılk Buyuk Mıllet Meclısı, parlamenter sıste- me ve ulusal ıstence duyduğu saygı ve ınancın somutlaşmasıdır Nıtekım Meclıs'ın başı- ndakı Buyuk sozcüğu de bu kurulun tum mecbslenn ustunde bır gucu, halkı temsıl ettı- ğmı ve kurulacak devletın nıtelığını Turk top- lumunun kendı koşullanna gore kendı ısten- cıyle belırleyeceğını gostermektedır Ataturk, demokrası eğılımını ve halka duyduğu güve- nı Soylev'de de dıle getırmektedır Orneğın "Bugünku varlığımızın gerçek ozu, ulusun genel eğılımlennı ortaya koymuştur O da halkçılıktır ve halk yonetımıdır Yonetımle- nn halkın elıne geçmesıdır Yonetımı halka vennek ıçın çabşalım" "Bızım bakış açımız, gucun, erkın, egemenlığın halkın elınde bu- lundurulmasıdır " "Yenı Turkıye devletı bır halk devletıdır, halkın devletıdır " (Bkz Soy- lev,e 1 s 90,101,320) Çağdaş ulıtsçuluk anlavışı Ataturk'un halka guvenınden kaynakla- nan ve hıçbır guçluk ve engelden yılmayan dmamık yaklaşımına bugun her zamankın- den çok gereksınmemız var O'nun, ırk, dın, dıl, mezhep sozkonusu olmaksızın "Tur- kum" dıyene "ne mutlu" dıyen mıllıyetçılık anlavışının ne denlı ısabetlı olduğunu günu- muzde > aşadığımız olaylar bır kez daha kanı- tlamıyor mu 1 Yepyenı bır ulus toplumu anlayışını dıle getıren bu ulusçuluk turu "Turk'le "Turkıye'- yı butünleştırmekte, akılcı, ozgür ve laık bır ınsanhk kulturune ulaşmayı hedeflemekte- dır Ataturk, her turlü ırkçılığa ve şovenızme karşıdır Bu yaklaşımlann yennı ınsanlığın paylaştığı ortak değerlenn almasını ve tum kulturlerle uygarlıklann bırbırlenne borçlu olduğunun unutulmamasını ıstemektedır O'na gore, bunu gerçekleştırmek ıçın "ulu- sun en yuksek uygarhk gereklenne gore ıler- lemesını sağlayacak yenı kurumlan" kurup yaşatacak curnhunyetçı - demokrat kuşaklar yetıştınlmelıdır Bu ıse ancak çağdaş bılgılere yönelık, akla ve çağa uygun bır eğıtımle ve çetın bır kultur savaşımı ıle sağlanabılır tşte bu yuzden Ataturk, Buyuk Zafer'ın hemen ardından Bursa'da oğretmenlere ses- lendığı bır konuşmada, ordunun kazandığı zafenn yalnızca bır araç, gelışme ve uygarlığa bır yol açıcı olduğunu vurgulamış ve 13 Ağustos 1923 gunu, Mecbs açış konuşması- nda da "Bıze ve bızden sonra gelenlere duşen gorev, bu yol uzennde tereddutsuz ılerlemek- tır" demıştır Buyuk Zafer, sonsuz bır başlangıçtır Ataturk, başlattığı devnmı ve kurduğu cumhunyetm temel ılkelenyle doğrultusunu, değışen koşullar ve sorunlarla bağlantılı yenı- lık ve atılımlarla sürdurebılsın dıye, her yaş- taki cumhunyetçı-demokrat gençlere emanet etmıştır Emanet sahıpsız değıldır "TEREDDUT- SUZ ILERLENECEKTİR" 30 Ağustos Utkusu'nun 70 yıldonumunu ulusça yurekten kutlayahm, ulkemıze mutlu- luklar dıleyerek (l)Bkz D Avaoglu Mıllı Kurtuluş Tanhı s İM ARADABIR HALİT ÇELENK Hukukçu Dikili ve Üren'de Anayasa TartışmasıSon yıllarda ulkemızın değışık yorelerınde yapılan şen- lıklerde(festıvallerde) bırdeğışımgozlenıyor Öncelerısa- dece bır eğlence nıtelığınde geçen bu şenlıkler, bılım sa- nat ve kultur etkınlıklerıne ağırlık vermeye başladılar Kendılerıyle goruştuğumuz şenlık yonetıcılerı bu ıstekle- rın yore ve çevre halkından ve şenlıklere katılan dınleyıcı ve ızleyıcılerden geldığını, muzık, gosterı ve şıır dınletılerı yanında guncel yurt sorunlarının da tartışılmasınm onerıl- dığını dıle getırdıler Dıkılı'de Çamlaraltı'nda, ören'de Set Bahçe de, Kartal'- da Beledıye Parkı'nda ve Sılıfke'de beledıye salonunda yapılan açıkoturumlar buyuk ılgı topluyor Yore ve çevre halkı yanında buyuk kentlerden gelıp şenlıklere katılanlar, beledıyeJerın çağrılısı olarak gelen sanatçılar, yazarlar, ozanlar unıversıte oğretım uyelerı ve hukukçular toplantı- lara renk katıyor Yazın sıcak havasında oğle saatlerıne kadar denızde, kumsalda serınleyen ınsanlar daha sonra şıır dınletılerıne, açıkoturumlara (panellere) konferansla- ra, sergılere, müzık programlarına ımza gunlerıne koşu- yor ve ruhsal, duşuncel susamışlıklarını gıdermeyeçalışı- yor Nazım Hıkmet ve Ruhı Su gecelerınde ınançla sanatın ıç ıçelığını, karşılıklı ışlevlerını, etkılerını goruyor ve yaşı- yor Dıkılı ve ören de unıversıte oğretım uyelerı hukukçular sıyasal partı temsılcılerı yazarlar ve araştırmacıların çağrılı olduğu ve bızım de katıldığımız toplantılarda anaya- sa ve demokratıkleşme konuları tartışıldı 12 Eylul Anayasası nın ınsan haklarına aykırılığı ve çağdışı bır hukukanlayışınınurunu olduğu uzennde duran konuşmacılar bu anayasanın kımı maddelerını değıştır- menın Turkıye nın gereksınmesı olan çağdaş bır anayasa ıçın yeterlı olup olmadığı parlamentonun bugunku yapısının, ıstenen nıtelıkte bır anayasanın uretılmesıne el- verışlı olup olmadığı, bır kurucu meclıse gereksınme bulu- nup bulunmadığı konuları uzennde goruşlerını açıkladılar 1982 Anayasası nın ' kutsal devlet anlayışı ıle devletı bır kabe duzeyıne yukselttığı vatandaşı da kul durumuna ındırgedığı, yoğun kısıtlamalarla ınsan hak ve ozgurlukle- rını kullanılamaz hale getırdığı bu nıtehğı ıle askerı bır ta- lımnameye benzedığı yaşam hakkına getırdığı ıstısnalar- la yargısız ınfaza olanak sağladığı bırçok yonetsel kararı yargı denetımı dışında bırakarak hukuk devletı ılkesım ya- raladığı konuları uzennde durulan toplantıda ayrıca Yargı- tay cumhunyet başsavcısının ve vekılının, Anayasa Mah- kemesı, Hakımler ve Savcılar Yuksek Kurulu Danıştay uyelerının seçımınde cumhurbaşkanının yetkılerıne son verılmesı boylece yurutmenın yargı uzerındekı etkınlığı- nın kaldınlması ıstenıldı Toplantılarda ayrıca ceza yargılamaları usulu yasa- sında yapılan gozaltı suresı ıle avukatın emnıyet sor- gusunda hazır bulunmasına ılışkın yasa değışıklık tasarı- larını (kı bu değışıklıkler ışkenceyı onlemek amacıyla du- zenlenmıştı) yasalaştıramayan ve bunları Devlet Guvenlık Mahkemelerı'nın gorevıne gıren suçlarda ıkı yıl erteleme kararı alan ıkı buyuk partıden ve parlamentodan ınsan haklarına saygtlı demokratık bır anayasayı gerçekleştır- menın beklenemeyeceğı goruşu savunuldu ve kurucu meclıs sorunu tartışıldı Yapılan tartışmalar sonunda, ıyı bır seçım mekanızması ıle oluşturulacak toplumun tum sınıf vekatmanlarını temsıl edebılecek bır kurucu meclısın anayasayı hazırlaması en doğru bır yol olarak değerlendı- rıldı ancak pratıkte kurucu meclıs yoluna gıtmenın ola- naksız olduğu duşuncesıne de yer verıldı Açıklanan duşunceler sonunda kamuoyunun beklentıle- rını saptamak amacıyla başta unıversıteler Turkıye Baro- larBırlığı barolarolmakuzereTurk-lş, DİSK Hak-iş, Turk Hukuk Kurumu, Mulkıyelıler Bırlığı Unıversıte Oğretım Uyelerı Derneği, Turk Tabıpler Bırlığı TMMOB, Turkıye Gazetecıler Sendıkası Insan Hakları Derneği Turkıye Ya- zarlar Sendıkası, Çağdaş Hukukçular Derneği ve otekı kıt- le orgutlerı temsılcılerınden oluşacak bır kurultayın (ana- yasa kurultayı) toplanması bır anayasa taslağınm hazır- lanması, bu taslağın kamuoyunca tartışılmasına olanak sağlanması taslağın TBMM'ye ıletılmesı goruşune ulaşı- larak halkımız ıçın yaşamsal onem taşıyan bu çalışmalar- da TBB nın onculuk etmesı duşuncesı benımsendı Bu goruşun bırçağrı olarak değerlendırılmesı ıstenıldı TARTIŞMA ILAN ÇAYIRLIKADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1989/27 Otlukbeh ılçesı Boğazlı koyunden davacılar Fuat Çelık ıle Unıru şa Baydılı tarafından Boğazlı köyu hudutlarında kaın 376 parsele ılış kın davalılar Mercan Polal ve arkadaşlan aJcyhıne açılan tespmn ıptalı ve tescıl davasının yapılan açık yargılamasında venlen ara kararı uya- rınca, Otlukbeh ılçesı Boğazlı koyunden Nermın Çoşkuner'ın zabılaca araştırmalara rağmen adresı tespıt edılemedığınden ılan yoluyla teb lıgat yapılmaiina karar alınmış olup adı geçen Nermın Çoşkuner'ın mahkememızın 21 10 1992 tarıhlı duruşmasına gelmez delıl ıbraz et mez ve kendısını bır vekıl ıle tunsıl ettırmedığı lakdırde >okluğunda karar verıleceğı ve dava dılekçesının tetuığ edılmış sayılacagı hususu ılanen teblıg olunur Basın 49792 Kenderimiz Neden ÇjHtinleşiyor? En buyuk endışemız kentlenmızın ıster ımar planlı bolumlen olsun, ıster ımar planı olmayan bolumlennın gorunuşlen ve sorunlannın pek farklı olmadığıdır. Turkıye'de kentlerde ozellıkle metropo- lıten alanlarda hızlı kentleşme surecın- dekı olumsuz oluşumlar, gun geçtıkçe yal- nız mımar ve şehır planalannı değıl, sağ- duyulu toplum kesımını rahatsız ederek çozum yollan aramaya ıtmektedır Boyle bır sondaj ıse zaman zaman pobtıkacılarla dığer meslek gruplannı karşı karşıya getır- mektedır Kentlerde sosyal, ekonomık so- runlann mekansal boyutu ıse en fazla mı- marlarla şehırcılenn bırbırlennı suçla- malan sonucunu doğurmaktadır Sorun yalnızca fizıkı olmayıp çozümu ne sıhırlı bır değnekte ne de yalnızca mımar ve şehır plancılannın başaracağı boyuttadır Tum bunlara karşın hâlâ yapılabılecek, kentsel bazı mekanlann kurtanlabıleceğı formulü vardır Bu noktada bıraz durarak kentlenmızın ozellıkle metropolıten merkezlenmızın bu- gunku fmksel oluşumlannın karmaşıklığı- na bakmak, yennde olacaktır Kente ve kentsel yaşama yon verecek. geleceğın sı- gortası gıbı gorulen ımar planı, bır kentın bunyesınde yer alsa dahı son yıllarda ozel- bkle 1985'ten sonrakı yasal duzenlemeler, ımar plamnın uzennde yapünmlar geür- mıştır Orneğın ıslah ımar planı yalnızca gecekondu ve hısselı alanlann mulkıyet so- runlannı çozmek ıçın değıl, aynı zamanda kentsel ımarlı alanlarda kaçak yapılann yoğunlaşüğı ımar planı uygulama guçluğu çekılen yorelerde de yapılabılmektedır Bır ust plana uyma zorunluluğu olmayan bu planlann onay mercılen, anakent beledıye- sı olan merkezlerde ılçe beledıyelennın uh- desınde 1 1000 ölçeklı ıslah ımar planlan dışındakı 1 1000 olçeklı ımar planlan 1 5000 ve daha üst duzeydekı planlara uy- mak zorunda olup anakent beledıyesının denetımındedır Gecekondu alanlan, başlangıcından ıtı- baren suregelen sosyal ve ekonomık, altya- pı sorunlanna bugun hıçolmazsageçmışte kabul goren estetık gönınumlennı yıtıre- cek ıslah planlanyla getınlen 4 kat hakkıy- la bunu da yıtırerek sözumona planlı alan- lar olmuşlardır tçındekı mulkıvet sorunla- n, ıdan mahkemelenn kabaran dosyalan- nın çoğunu oluşturarak çozum beklemek- tedır Kentlerde tum planla entegrasyonu du- şunulmeden ortaya çıkan tunzm alanlan ve yapılan bambaşka bır goruntuyu sergı- lemektedır Kıyı kentlenmızde sahıl şendı tartışmalan surerken kıyı yasasına ve ımar planlanna rağmen estetık acıdan hıç ıç açı- cı olmayan sonuçlar yaşanmaktadır Or- mandan çıkanlan alanlar, Istanbul Boğazı ve kıyılannı. adalan zıyaret edenlen şaşkı- na çevırmektedır Tum burada sıralanan oiuşumlar ve benzerlen, ımar planına rağmen olabıl- mektevedevametmektedır Bununotesın- de ımarlı alanlan mıman çıleden çıkaran TAKS ve KAKS'la tanımlanan kutulannı (sözumona bınalan) aşıp, mıman urun or- taya koymanın zorluklan, şehır plancılan- nı suçlama bo>utuna getırmektedır En buyuk endışenuz, kentlenmızın ıster ımar planlı bolumlen olsun ıster ımar planı olmayan bolumlennın gorunuşlen ve so- runlannın pek farklı olmadığıdır Imarlı alanlarda yaşayanlar odedıklen vergılerle ımarsız gelışımlenn yatınmlannı fınanse ederek ıkı kere cezalandınlmaktadır Avrupa Konseyı'nın bolge ve fızık plan- lamaya ılışkın son toplantısında, 1987 de Dunya Çevre ve Kalkınma Komısyonu'- nun (Brundland Komısyonu) raporunda gundeme gelen surdurulebılır kalkınma ve ÇED'nın konulannın bır kez daha gunde- me gelerek ekonomık buyume ıçın Avrupa ulkelenmn korumava ağırlık veren pohtı- kalanndan vazgeçerek >aşam kalıtesının gerçekleşünbnesme oncebk veren polıtıka- lara yonelerek sektörel hedefler yenne en- tegre polıtıkalann gelışünlmesını zorunlu kılmaktadır Burada dıkkat çekmek ıstedı- ğımız nokta, artık ımar planlannın yaşam kalıtesını yetennce sağlayacak bır araçtan yoksun gerçekleşünlen kentsel tasanm sempozyumlan bu konunun ele alınmasın- da bır gorev ustlenırken mım?^ ve şehır plancılannın bırbırlennı suçlamalannı or- tadan kaldırarak kentsel tasanmla yaşam kalıtesının yukseltılebıleceğı hususudur Teşhıs, ımar planlannın yetersızlığı, ço- zum ıse kısa vadede ele geçen fırsatlar doğ- rultusunda, kentsel tasanm projelendır Bu proje ıse yalnızca mıman ürun olmayıp mımar, şehır plancısı, kentsel tasanm uz- manı, peyzaj mıman, yerel yonetım temsıl- cılennın ortaklaşa urunu olan, uygulama programlannı ve butçesını ıçeren bır ekıp çabşması olmak zorundadır Ulkemızde boyle bır yasal duzenlemenın olmadığı bır ortamda, ımar planlannın ıkı boyutlu ve tıp yonetmelıklere bağlanan, yalnızca hukuksal belgeler olarak ele alın- maya ındırgenmış olduğu gozden kaçınl- mamalıdır Ulkemızde yasalar ve mevzuatta yer al- mayan kentsel tasanm anlayışı yıne de za- man zaman kullanılmaya başlanmıştır Ozellıkle yerel yonetımler, kentlenn bellı bolgelennı kentsel tasanm yanşmalan ıle planlamak yolunu secmektedırler Artık ımar planlan ıle yetınılmemesı, bu planlann tasanm boyutunu taşıyabıbnesı ıçın kentsel tasanm çalışmalanna yonelın- mesı ve bu anlayışın yasal temellere oturtu- larak ozendınlmesı kentlenmızın geleceğı açısından gereklı gorulmektedır Mımarlık Yasası nın goruşe açıldığı bu gunlerde. plancılar ve mımarlar bu konu- nun yasal bo>utunu tartışmak zorundadır- lar ŞULE İNANKUL DoçDr MSll Mım Fak Şehır ve Bolge Planlama Bolumu MERtH KARAASLAN Mımarlar Odası Genel Sekreterı, Y Muh Mım İTÜ PENCERE GERÇEK I Orduda Modern]pşme Planı İçsavaş Örgütlenmesi Sq\unrm ordıısu'ndan saldırıya yonclık orduya gC(is l<, sı\aş olasılığına karşı komando ordıısu Ktimando "kendı vatandaşlarına karşı sivi^mak' ıçın cğıtılır | Şırnak'ta Vietnam Taktikleri \skerlcr 'viptıklarını' anlatıyor Şırnak'tan sonra ^ukıırca, l ludcre, Dargeçıt Botan Askerı Bolge İ "Yargı RefornV'u Fiyaskosu Koalıs\onun Rombası Patlayamadı Meclıs Gcncrıllcrc Tcslım • İnonu Universitesi'nde Pedagoji Soygunu • Adanada Bır Yargısız Infaz Daha • Edirne'de DKRKON tşçileri Fabrikayı Işgal Ettiler • Turkıyc Sanayıı Ycnıdcn Urctcmıyor • Merter'de Genç Işçiler Orgutleniyor • Sultanahmct Cczacvı Nc Zaman O/gurdu? • Yununistan'ınZonguldak'ı Atina • tngıltcrc'dc Turkı> clı l^ılcr Zor Durumda • Almanya'da De\ let Desteğinde Neo-na/i Teroru • Devlet L Sıncma\.ı Dcstcklıyor(') • Grup Kı/ılırmak: • "L/un Soluklu Bir Doguştur Turku Soylemek" | İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN ı Dosya No 1985/215 265 Ceyhan ilçesı Dutlupınar Köyu 385 parsel hakkında mahkememız den venlen 25 9 1990 tanh ve 1985/215-265 esas ve karar sayılı kararı ıle davacı orman ıdaresının davasının reddıne, taşınmazın davacı ma lı\e Hazınesı adına tapuya tescılıne daır kararı ıle davacı orman ıda- resı vekılının 11 12 1990 tarıhlı temyız dılekçesı davalı lbrahım Mete mırasçısı Oktay Mete'ye 7201 sayılı yasa uyannca ılanen teblığ olu- nur Basm 49796 ASAYİ? KOMUTANLIGI'NIN KUZEY IRAK PROYOKASYONU Op«rasvon sabahı Ştrnalc Tuaay Komutanlıâı'nda duzenlenen top- lanhya iamier kahldı YoUuzluktan Sorumlu Devlet Bakanı Orhan Kı lercıoğlu o)oy gunu sabahı nıgn Ştrnak'taydı? Kuzey Irak'ta Kurt re- nrrnne dort ayıık omur bıalıvor Yenı gelışme ABO, Talabanı Barzanı'yle Kerkuk'e gırmelen konusunda onlash Iran Guney Irak'ta Şıı devleh kurulmasından memnun mu ? Şırnak olayianndan sonra Ankara'dakı Buyukelçılığı'ne Almanyc'dan gelen fakj Şımak'ta 50 tact boyunca ne oldu? Goçe zorlayan Tugay Komutanı I RECEP EROUN V I REKRANDUMs "KUR1l£R'E SORUUAA1J1 12MJUETVEKİU "REFERANDUMA EVET' SAKIP SABANCI'YLA "2 CUMHURİYET", KOAÜSYONUN İCRAAT1, KURT SORUNU VE ASKERI DARBEYİGORUŞTÜK. •Demzer'm umudu ZanguUak çık^oda dudurulmaktı' GMİS Genel Teslalat Sekreten Alı Akgun'un oçddamalan • 2000*6 Doğnı Borsa'da br orivıyu daha kaldrıyor SPK yotkJısıne mılyarlarca Ira rusv«B» • Alman Anayasası'nda muhecıler aleyhme değışıklık • Şukru Gunixjlu*. FTTmn yasak krtap lı^esnı butdu ve yazdı • Ena BaKır Yazar yabancı aJ bilmeli mı* • Ne spar, ne sergı tufi Kırdar* <' artk kongre salonu Kim Yararlamyor "Yenı Dunya Duzenı" nedır? istersenız bu soruya yanıt vermeden once, bıraz dişımı- zı sıkıp, aşağıdakı ılkelerı okuyalım "Uluslar arasında ışbırlığını gelıştırmek, barışı ve gu- venlığı sağlayabılmek ıçın Savaşa başvurmamak konusunda bırtakım yukumluluk- ler kabul etmek Gızlılıkten uzak, adaletlı ve onurlu uluslararası ılışkıler surdurmek Hukumetlerce, bundan boyle eylemsel davranış kuralı kabul edılen uluslararası hukuk kurallanna kesınlıkle uy- mak Örgutlenmış halkların karşılıklı ılışkılerınde adaletı ko- rumak ve antlaşmalardan doğan butun yukumluluklere tı- tızlıkle saygı gostermek gerektığını goz onunde tutmak.." * Şımdı bırsoru Yukarıda ıtalık harflerle tırnak ıçınde dızılmış ılkeler harv gı belgeden alınmıştır a) Bırleşmış Mılletler Antlaşması'ndan mP b) Helsınkı Sonuç Belgesı 'nden mP c) Parıs Şartı'ndan mP Ne yanıt verırsenız verın, bılemeyeceksınız, çünkü yuka- rıdakı alıntı Sevr Antlaşması'ndan yapılmıştır • Bugun Bırleşmış Mılletler var, Genel Sekreterı Butros Galı'dır, o zamanlarda Mılletler Cemıyetı vardı, Genel Sekreterı de James Drummond ıdı Sevr Antlaşması nın ılk 26 maddesı, Mılletler Cemıyetı Sozleşmesıdır, 1920 de de bugunku gıbı bır "yenı Dunya Duzenı 'kuruluyordu, bol laf, bol adalet, bol hukuk dağıtılı- yordu Ancak Sevr Antlaşması'nın 66'ncı maddesınde fzmır ın sınırları saptandıktan sonra 70'ıncı maddede şoy- ledenıyordu "Yunan hukumetı, Izmır kentıyle, 66'ncı maddede belırti- len topraklarm yonetımınden sorumlu olacaktır " Bızım $erıatçıler "Lozan hezımettır" derler eğer Sevr uygulansaydı, bugun Anadolu da etkınlık gosteren camı yaptırma derneklerı, çalışma alanı olarak yalnız Konya ovasını bulacaklardı • "Yenı Dunya Duzenı" lafını ılk kez ABD Cumhurbaşkanı George Bush ortaya attı Nedır Yenı Dunya Duzenı'"? Mostrası meydanda 1 Vaşıngton, Irak ı uçe ayırdı 36'ncı enlemın ustunde Kurtler, 32'ncı enlemın altında Şııler Arada Bağdat 1 Hay- dı, bu da bır şey değıl, dıyelım, şu gunlerde Bosna-Her- sek'ı uzaktan seyreden Bush, başkanlık seçımlerınde bır kez daha kazansın dıye Basra Korfezı ne uçak gemısı gon- derdı Amerıkan uçakları vızır vızır Irak'ın tepesınde dola- şıyor, televızyonlar bu goruntulerı yayımlıyor, dunya kamuoyu ağzı açık bakıyor Bush un seçım yatırımıyla, Bırleşmış.Mılletler Antlaşması, Helsınkı Sonuç Belgesı, Parıs Şartı bırbırıne karıştı Yenı Dunya üuzenı" budur' Kapıtalızm somuruye dayanan bır ekonomık sıstem 1 . Sermaye duzenımn tepesınde oturanlar, tekellerıyle bu- tun dunyayı ahtapot gıbı sarıyorlar Eğer bır ulkede bu sıstemı ınsancıllaştıracak ve somuru- yu denetleyıp frenleyecek mekanızmalar kurulabılırse, adına demokrası denıyor Ancak demokrası bugunku dunyada, yeryuzunu en çok somuren Batı'nın bır luksu gı- bı gorunuyor Dorukta oturanların egemenlıklerının surmesı yoksul- ların denetımını elden kaçırmamalarına bağlı Nasıl yuru- yecek bu ış 9 Yoksul halklar etnık çatışmalarla bırbırıne kırdırılacak, mezhepsel kavgalarla kan davaları surecek, az gelışmış halklar bırbırıyle uğraşırken kapıtalızmın so- muru mekanızmaları zengınler hesabına tıkır tıkır ışleye- cek Yenı Dunya Duzenı, ışte bu' • Anadolu'da etnık çatışma, Yenı Dunya Duzenı "nın ge- rektırdığı bır oluşum Demokrası sermaye-emek çelışkısının ustunde yukse- len parlamenter rejımdır, emekçı halkın sermaye uzerın- de denetımını sağlar Anadolu da Turk ıle Kurt çatıştıkça, demokrasıyı ara kı bulasın' Kım yararlamyor bu kavgadan? Soylemeye gerek var mı? Barış, demokrası, sosyalizm mucadelesınde yıtırdiğimız, NAFİZ DUMAN, EKREM ÖZTÜRK, HÜSEYİN TffEŞ, İSMAİL ÇELİK, A. ABBAS ADİLLER, SAİM ÇİMElVi unutmadık. Aileleri ve dostlan adına ALİ TARAKÇI Not Çok şeylenn değışebıleceğını, ancak dostluklann ve arkadaşlığın kalıcı olduğunu bılenler, 30 Ağustos 92 pazar günü saat 11 00'de dostlanmızın mezarlan başında olalım TEVFİKBEY MH /SEFAKÖY CARTCURT Rıfatllgaz C A RT C IJ RT Mızah Oykuleri R ı f a t I l g a z Yetkililer «derfial» ve «asla» ile kanşık bir nutuk çektüer mi, halkımız bu konuşmayı «cart curt» sozcuğuyle hemen özetleyi- verir Bu «cart curt»a bir yanıt verilmesi gerekirse karşdığı da şudur. «Caaarrrt!...» Pohtıkacılarımız kopru kor- kuluklarına yaslamp altından geçen sulara bakmaya, bakıp bakıp felsefe yapmaya bayılırlar. «O zamandan berı koprulerin altından çok sular geçtı» dıye surdururler nutuklarını Bunun anla- mı «Bu işı gene yatırdık», demektir. 2. Baskı bütun kıtapçılarda... Çınar Yayınları Nuruosmanıye Cad Kardeşler Han No 3/1 Kat 4 Cağalogu-ICT Tel 512 23 59 - 513 95 45 Fax- 512 23 59
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear