23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS1992 CUMA 12 DIZIYAZI Sırp-Boşnak savaşından sonra Bosna-Hersek ufuklannda Boşnak-Hırvat çatışması görünüyor Düşmaıım düşmam dostmudur? KORKUNUN BAŞKENTİ SARAYBOSNA SİNAN GÖKÇEN Tarihin öğrettiği bir kuraldır. Her savaş ittifaklar yaratır. Ittifak oluştu- ranlar kendi aralanndaki hesaplaşma- yı, ortak düşmanın berheva edilmesin- den sonrasına bırakırlar. Bosna-Hersek'te de bu kurahn dışı- na çıkılmıyor. Müslümanlarla Hırvatlar, Sırplara karşı, aralanndaki sorunlann üzerini, şimdilik kaydıyla örterek omuz omu- za savaşıyor. Ancak bu ittifak hiç de öyle sorun- suz bir ittifak değil. Tam tersine belki de geleceğin kanlı bir hesaplaşmasırun nüvelerini içinde banndınyor. İkinci savaş? Sırplann defedilmesinden sonra bir Hırvat-Müslüman çatışmasının yaşa- nabileceği Bosna-Hersek'te yüksek sesle ifade ediliyor. Öncelikle şunu belirtmek gerek. Hırvatistan'ın liman kenti Split'te ko- nuştuğumuz Hırvatlar, Bosnalılara karşı bir kırgınlık taşıdıklanru ifade ediyorlar. Şöyle ki:"Sırbistan" deni- yor, "Hırvatistan"a saldırdığında Bosna-Hersek sadece seyretti. Sırplar. Bosna topraklannı kullanarak en gü- zel kentlerimizi yerle bir ettiler. Bosna yönetimi kılını bile kıpırdatmadı. Ama biz şimdi yine de onlara yardım ediyoruz." Bosnalı yöneticilerin bu suçlama karşısındaki savunmalan şöyle: "Bizo zamanlar bağımsız bir devlet değil, Yugoslavya'nın birparçasıydık. Kaldı ki, hangi gücümüzle Yugoslav ordu- suna karşı durabilirdik." Konuştuğumuz bir Hırvat bu açık- lamayı mantıkü ve haklı buluyor an- cak kırgınlık duygusunu yok edemedi- ğini söylüyor. Temel sorun Ancak Hırvatlar ile Müslümanlar arasındaki gerginliğin temel nedeni bu değil. Sorun, Bosna-Hersek'in geleceğinin nasıl biçimleneceğinden kaynaklanı- yor. Çogunlukla Hırvatlardan oluşan bir askeri güç olan HVO, Bosna-Her- sek'te, Hırvatlann yoğun olarak yaşa- dığı ve Hırvatistan'a yakın bölgelerde bir Hırvat kantonu kurulması göriişü- nü savunuyor. Bu ise Bosna-Hersek'in parcalan- ması anlamına geliyor. Hırvat nüfusun yoğun yaşadığı böl- gede bir Hırvat kantonu isteyen HVO'nun, Sırplann yoğun olduğu bölgelerde de bir Sırp kantonu oluştu- rulmasına karşı çıkmayacaklan belir- tiliyor. Müslümanlar HVO'yu bu plan çer- çevesinde Sırplarla işbirliği içinde ol- makla suçluyorlar. Boşnaklar ne düşünüyor? Müslümanlara göre HVO, Bosna- Hersek için değil, Hırvat kantonu için savaşıyor. "Durum böyle olunca da, HVO, Müslümanlann yoğun olduğu bölgelerde Sırplara karşı kıhnı kıpır- datmıyor." HVO'ya yönelik bir başka suçlama da, ellerinde ağır silahlar olduğu halde bunlan kullanmadıklan yolunda. Hır- vatistan yönetimi ile'çok yakın bir iliş- ki içinde bulunan HVO'nun ağır silah- Boşnaklarla Hırvatlar, Sırplann topiama kamplarında aynı yemeği, aym baskıyı ve aynı kaderi paylaşıyor. lara sahip olduğu ıddia ediliyor. Bosna-Hersek"e karayoluyla ulaşan insani yardım Hırvatistan üzerinden geliyor. Bu yardımın bir kısmına el koyduklan, HVO'ya yöneltilen bir di- ğer suçlama. Ancak Saraybosna'daki BM, Kıalhaç gibi uluslararası örgüt- lerin yetkilileri bu iddialan doğrulamı- yor. Fakat Boşnaklar arasındaki bu yaygın inanç, gerginliği pekiştiriyor. Şunu da belirtmek gerek. Gerginlik sadece Müslümanlar ile HVO arasın- da yaşanmıyor. Bir kısım Hırvatlar da HVO'ya karşı. HVO karşıü Hırvatlar genellikle HOS ya da OSRB1H çaüsı alünda toplamyor. HVO ile diğer gruplar arasındaki gerginlik, zaman zaman çatışmaya da dönüşebiliyor. Böylesi durumlarda si- lahlar konuşuyor. Mart ayında HVO liderliği ile Sırp- lann Avusturya'da bıraraya gelerek anlaşmaya vardıklan biliniyor. Bu an- laşmaya göre Bosna-Hersek, üçe bö- lünüyor: Hırvat, Sırp ve Boşnak kan- tonlan. Ancak, bu anlaşmayla, Bosna-Hersek nüfusunun yaklaşık ya- nsını oluşturan Müslümanlara bırakı- lan toprak oranı yüzde 15 civannda saptanıyor. Anlaşmaya hayır Müslümanlar bu anlaşmaya çok sert tepki gösteriyor. Kabul edilemez ve yasadışı olarak ilan ediyor. Müslü- manlar ve bir kısım Hırvatlar, HVO'- nun hâlâ bu planı yürürlüğe koyma amacını taşıdığına inanıyor. Bosna-Hersek topraklannda dolaş- üğınızda gergjnliğe ve güvensizliğe hemen tanık oluyorsunuz. Örneğin bir HVO kontrol noktasının hemen ileri- sinde bir Boşnak kontrol noktası oluş- turulmuş. Ya da tersi. Kimse kimseye güvenmiyor. Hesaplaşmanın kaçınılmaz olduğu görünen bir gerçek. Bosna-Hersek yö- netiminin ikinci adarru Eyüp Ganiç, bu konudaki sorumuzu, "Politik bir çözüm bulunacağı umudunu taşıyo- rum" diye yanıtlıyor. Sorunun varbğı ise savaş koşullanna rağmen inkâr edilemiyor. Bir Müslüman savaşçı şunlan söy- lüyor: "Sırplan defettikten sonra bir Hırvat-Müslüman savaşı başlarsa, bu şimdikinden de kanlı olur. Çünkü, o zaman hepimiz savaşmayı iyice öğren- miş olacağız. Ve iyice silahlanmış ola- cağız." Tarihin yanılmaz kuraKan Bosna- Hersek'te de işliyor. SÜRECEK Yugoslavya Ordusu'nuneskiteğmeni, Sırplara karşı verdMerigöğüsgöğüsesavaştabaşanlıolduklarınısöyledi 10 bin kişinin canı komutan Kahn'aemanet Karşımızda duran adam 35'inden fazla göstermiyor. Siyah bir üniforma giymiş. Silahını yanından ayırmıyor. Sakin ve ağır ağır konuşuyor. Adı Komutan Kahn. Yaklaşık 10 bin ki- şilik bir askeri güce komuta ediyor. Saraybosna'nın kuzeyinin savunma- sından sorumlu. Komutan Kahn'la bir ilkokuldan dönüştürülen karargâhında konuşu- yoruz. Sırp mevzileri sadece 70 metre ötede. Zaman zaman bir makinalı tü- fek sesi, Kahn'ınkini bastınyor. Komutan Kahn ellerinde hiç ağır silah olmadığından yakınıyor. Sırpla- nn tanklanna, toplanna, havanlan- na, uçaksavarlanna ve roketlerine karşı tüfeklerle direnmeye çalışükla- nnı anlatıyor: "Göğüs göğüse müca- delede kesin biz başanlıyız. Bizi an- cak uzaktan vurabiliyorlar." Komutan Kahn'ın komuta ettiği birlik, OSRBIH çaüsı alünda. OSR- BIH, Bosna-Hersek'in resmi ordusu. Çoğunluğunu Müslümanlar oluştu- ruyor. Yüzde 20 kadan ise Hırvatlar ve Sırplardan oluşuyor. Burada şunu belirtmek gerekiyor. Sırplara, ya da Boşnaklann onlan ça- ğırdığı adla Çetniklere karşı savaşan- lar arasında Bosna-Hersekli Sırplar da yer alıyor. Bu yüzden Sırp-Çetnik aynmı önem kazanıyor. Boşnaklar, düşmandan bahsederken 'Çetnik' ta- nımlamasını yeğliyor. "Sırplardan nefret ediyor musu- nuz?" sorusunun yanıü genellikle "Hayır" oluyor. Sık sık, "Bizim der- dimiz Çetniklerle" vurgulaması yapı- lıyor. Dahası, Çetniklere kaülmayı red- dettikleri için öldürülen ya da topia- ma kamplanna atılan Sırplardan bahsediliyor. Örneğin Saraybosnalı bir gazeteci dostumuz anlaüyor: "Bir hayan topunun isabet etmesi sonucu evim yanmaya başlayınca, ilk yardımıma koşan Sırp komşum oldu. Bu arkadaşım daha sonra Çetnikler- ce, bize karşı savaşmayı reddettiği için kurşuna dizildi." Komutan Kahn da, emri alündaki Sırp savaşçılardan çok memnun. tlk başlarda biraz tedirginlik duyduğu- nu, Sırplara karşı kafasında bir acaba taşıdığını anlatıyor: "Ancak zamanla her şey değişti. Sırplar, kendi ulusla- nndan insanlann, Çetniklerin yapük- lannı duydukça, gördükçe, vatanlan- nı savunuyor olmanın moralini utanç ve sorumluluk duygusuyla da pekiş- tirdiler." Merak ediyoruz. Daha alü ay önce- sine kadar askerlikle ilişkisi olmayan insanlar nasıl bir ordu haline geldiler. Eski Yugoslav Ordusu'nda teğmen rütbesi taşıyan Komutan Kahn, emri alündakilerinin savaşçılığını, askeri yeteneklerini nasıl değerlendiriyor? Bu askerler nerede ve nasıl eğiüliyor? Kültür • Sanat 232 64 26 • 230 21 87 -Ikl/IER lt-l\tOk"lll Pül Aılenin reisı kuynıklu olan. Her eve lazım. ti»Kaö'koy Osntanbey Beyoglu ÇeınMHıtaş Bakııkoy Anfcara SMTH ıruı 133606 82) {247 96651 (243 T 761 1516 26 60) (572 64 391 ı425-4 78l 11 » 1 3 15-15 30-17 3O-1»1S-2145 1100-13 00-1500-1715-1930-2145 12 00-1415-16 30-18 45-21 15 1100-13 30-1600-18 30-21 00 1100-'300-15 00-l7O)-l900-21t5 113O-'33O-15 3O-1 7 3O-19 30-21 30 SEFAHATHANE'DE "Yeşil Üzümler" Dans Tiyatrosu (Yavuzer Çetinkaya'nın anısına) Saat:23.59'da lsiiklal Cad. No:209 Atlas Pasajı Beyoğlu BU FİLM IIAYATINIZI DECiŞTİItKCEK. Izleyenlere 30 Ağimlos tliîyük Ikraıtıtye Hİİeii. 29. CADDE Yön : CEOKCE <;AI.I.<» ŞiştSÎIE {247 M 47) 11.00-13JO-1600-I8.45-2I.45 BeyoğluOÖNYA (2520162) 12.00M15-Î6301845-21.15 KadtköyAS (3360050) 11.00-13.00-15.00-1700-19.00-21.00 Çtaş ŞAfAX 3 (5162(60) 11 00! 3.30-16.00-18 30-21 00 7. HAFTA Beyoğlu SİNEPOP (2511176) 12.00-14.15-16.30-18 45-21 00 (5162660) II.00-13.30-16.00-18.30-21.00 SEÇME FILMLER HAFTASI 6 Horbiye A5 (247 63 15) 12.00-14.30-17.00-19.30-21.45 Mephislo ve Aradeus tçin seonslor: 12.00-15.15--18 30-21 45 Cuma *- AŞK ÜZERİNE BİR FİLM Cumartesi «• DUŞLER TARLASI Pazar -" MEPHİSTO Pazartes! - " AMADEUS Sal, «- ÇİNGENELER ZAMANI Çarşamba - " THE DOORS Perşembe - - KOKUŞMUŞ HAYAT YAZ ŞENLİĞİ 5 İZLEYEMEDIKLERİNİZ L A T H A I R E B L U T E A U - A D E N Y O U N G K A R A C Ü B B E BRUCE BERESFORD 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 HİSARI KONSERLERİ • • • ZÜLFÜ LİVANEÜ 28-29-30-31 Ağustos Bilet satış yerlerl - Vakkorama Takslm Tel: 251 28 88 Vakkorama Suadlye Tel 350 87 42 Rumell Hlsarı Gişesi Tel: 257 75 50 KdlT PHOOUCTION MISSISSIPPI MASALA Mıra Naır Denzel VVasrnngton O K M Ortaköy Kültür Merkezi 258 69 87 13.00-15.30-18.00-20.30 REKLAM FİUMİDAĞIT1MINDA • • • • 249 50 33 ÖZEL 0RKESTRA EŞLİĞİNDE AHMET KAYA K0NSERİ 1 EYLÜL SALI Saat 20.30 HARBİYE AÇIK HAVA TİYATROSU Bilel Satış: Vakkorama Taksım 25115 71 Vakkorama Suadıye 350 87 42 Bakırköy Katya Sıneması 542 11 72 Kartal H.AIi Yucel K.M. 353 37 78 Bilgi için : İMGE 0RGANİZASY0N 354 92 44 i m Q e BILETLER NUMARALIDIR ' _ ° " Sinema Tiyatro Gösteri 232 64 26 230 21 87 POPSAV Sunar Pop Müziğimizin Geleneksel Tek Yanşması BEYAZ GÜVERCİN'92 BÜYÜK ORKESTRA EŞLİĞİNDE 15 YARIŞMACININ MUHTEŞEM FİNALİYARIŞMANIN SOV BÖLUMÜNDE "Yolu Sevgiden GeçenAdam" Vitamin'in Yaratıcılan UFUK-ERCAN MİZAHİ ŞOV Sunan- MÜGE ORUÇKAPTAN HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU • 29 AĞUSTOS CUMARTESİ • SAAT: HîEîl Bilet Satış Vakkorama /Taksim- Tel- 251 28 88 Printempi/Ataköy-Tel 55998 50 Yerlerı. Vakkorama/Suadiye-Tel: 350 87 42 Aç*Hava rıyatrosu Gişeleri 28 ve 29 Ağustos n ı JRKER REKLAMCILIK & ORGANIZASYON ADANAASLÎYE ALTINCIHUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1992/129 Davacı Mithat Uluğ vekili Av. İsmail Satıkboğa tarafın- dan davalı Emine Uluğ aley- hine açılan boşanma davası- nın ara karan uyannca; Davalı Emine Uluğ'un bi- linen Sanyakup Mahallesi, 60 Sokak No: 84 ve 74 Adana adresine çıkartılan davetiye- ler tebliğsiz iade edilmiş, ad- resi emniyetçe de tespit edile- mediğinden dava dilekçesinin davalı adına ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalı Emine Uluğ'un duruşmanın bırakıldığı 30.9.1992 günü bizzat duruşmada hazır bu- lunması veya kendisini bir ve- kille temsil ettirmesi, bizzat duruşmada hazır bulunmaz veya kendisini bir vekille tem- sil ettirmediği takdirde yargı- lamaya yokluğunda devam olunacağı ve karar verileceği hususu dava dilekçesi tebliği yerine geçerli olmak üzere davalı Emine Uluğ adına ila- nen tebliğ olunur. 17.8.1992 Basm: 35620 ERCtŞKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1983/274 Davacı Erciş MaJ MUdürlüğü tarafından davalılar Mehmet Karaman ve arkadaşlan aleyhi- ne mahkememize açılan kadast- ro tespitine itiraz davasının ya- pılan yargılaması sırasında; llçemiz Partaş köyünde kain, 139 nolu parsel tespit maliklerin- den mirasçılar Emine Karaman (Tavşancıl) ile Kudret ve Gevi Güner'in tum aramalara rağmen adresleri tespit edilemediginden; Oturum günü olan 19.10.1992 günü saat 9.30'a kadar dava se- bep ve delillerini dilekçe veya oturuma gelmek sureti ile bildir- meleri, aksi takdirde davaya gı- yaplannda devam edileceği ve hüküm verileceği dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 10.8.1992 Basm: 49703 BURSA'DA SATILIK BÜROLAR Atatürk Caddesi'nde cepheli bürolar Tel: 924,222837 AINKARA... AINKA MÜŞERREF HEKİMOCLÜ Ekranın Ötesinde Bir denıze bakıyorum, bir ekrana. Poyraz sonrası bir ge- cenin sessizliğinde uyuyor deniz. Doğa da ekranda konu- şanları dinliyor galiba. İda nasıl gülümsüyor kimbilir, ya zeytin dalları? Barışı simgelediklerini hissediyorlar mı hâ- lâ? Ekranda vaktiyle barış güvercinleri uçuran bir politika- cı konuşuyor. Sayın Ecevit. Her zaman güzel konuşur. Geçmiş yılları anımsıyor, değişik rollerde seyrettiğim bir oyuncu gibi izliyorum onu. Kıbrıs'tan söz ediyor, Bosna- Hersek'ten, Karabağ'dan. Insan belleğinin unutkanlığına güvenenler çok yanılıyor, unutulanlar var, unutulmayan- lar! özellikle kimi kişiler, belleğimizin küllerini eşeliyor ancak! Çelişkileri vurguluyorlar. özü sözü bir olmanın başka bir inandırıcılığı var. inönü'nün gücü de buradan kaynaklanıyor bence. Kürsüyü parlatmıyor, ama içtenliği ve inandırıcılığı var, parlak sözlerden daha çok etkiliyor. dinleyenleri. Kısa sürede uzun bir yol alması da bu neden-; le değil mi? Sayın Ecevit'i dinlerken 1974 yazı canlanıyor gözümde. j Kıbrıs'ta yaşanan olaylar, Ankara'da yaşadığımız en uzun • geceler. Ecevit ve Kissinger arasında oluşan telefon diplo- * masisi. Başkentte yoğunlaşan uluslararası trafik. Ege'nin bir barış gölüne dönüşmesi için kurulan hayaller. Sonra Ecevit hükümeti istifa etti birden! Kimi CHP'liler erken se- çim hayal ediyordu, ama ham bir hayal. Erken secime CHPgrubudayanaşmazdı. Neye dayanarak bu hayali kur- dular kimse anlamadı. Bence Ecevit hükümeti içindeki başarısız bakanlardan kaynaklanıyor bu istifa olayı. Bir kabine onarımında koltuklarını yitirmek korkusuyla hükü- metin sona ermesini istediler. Türk toplumu o şaşkınlığı güzel aştı dogrusu. Bir umudun solmasını yaşamak kolay değil! Ortanın solu bir politikayı savunarak iktidâra gelen < bir partinin görevden ayrılmasını anlamak hiç kolay değil. ; Düş kırıklığı hayli derin oldu elbet. Ama bir şey var, sonraki; yıllarda Sayın Ecevit'in kişiliğini daha iyi tanıdık, çelişik; çizgileri de giderek derinleşti beileklerde! Dışişleri Bakanı; Henry Kissinger'in Ankara'ya gelmesinden önce yaşanan j bir olayı anımsıyorum şimdi. Kıbrıs olaylarını izleyen dö-; nem. Sayın Ecevit ile Dışişleri Bakanı Turan Güneş Kissirv-; ger'in gelişini önlemek istediler. Ve gelmedi. Hasan Işık'ın < kimi sözleri kulağımda çınlar hâlâ. Kıbrıs sorununda çö- < züm koşullarmın harekâtı gerçekleştiren hükümet döne- '< minde tartışılması, adada kalıcı bir barışın sağlam ilkelere < bağlanması daha kolay, daha gerçekçi değil miydi acaba? î Sonra neler oldu? Kıbrıs olayı, Yunanistan'da cunta yö- î netimine son verdi, Karamanlis ülkesine döndü, ama iliş- \ kiler Ege'yi barış gölüne dönüştürecek düzeye varmadı" hiç! Tersine Ege'nin suları hayli dalgalandı. 712 sayılı no-. tamın yürürlükten kalkmasını anımsar mısınız? Büyükelçi ; Özdemir Yiğit emekli oldu galiba. Anılarını yazar mı bil-; mem? Yazarsa bu 712 sayılı notamın yürürlükten kalkma- • sınıdaayrıntılarıylaaçıklarbelki. Radyonunöğlehaberle- * rinde tek satırlık bir açıklarfıa. Dışîşleri BakanlığTnın değil '< Genelkurmay Başkanlığı'nın bir açıklamasıyla 712 sayılı' notam yürürlükten kalkıverdi! Gazetelerde yazılar, Hasan 2 Işık demeç üstüne demeç, ama notam tarihe karıştı. Sonra! 12 Eylül dönemi, Ege'nin mavisi giderek kararıyor, bu kez! de Rogers Planı geldi gündeme. Henry Kissinger de baş-i kente geldi, ama ABD Dışişleri Bakanı değil artık. Anılarını J yayımlayan eski bir devlet adamı, yazar ve konferansçı' olarak. Başbak'an Ulusu, Dışişleri Bakanı llter Türkmen; Henry Kissinger ve eşi onuruna bir akşam yemeği verdi Dışişleri konutunda. O yemeğin konukları arasında ben de vardım. llter Türkmen'in sofra konuşmaları Dışişleri arşi- vinde saklanıyor mu bilmem. Konuklara esprilerle sesle-; nir, belli konuları da zarif çizgilerle vurgular. Henry Kissin- ger'e de övgüler yağdırdı önce, sonra da küçük bir sitem! Yüzlerce sayfalık anılarını büyük zevkle okuyor, ama o ko- caman kitapta Kıbrıs bölümünü neredeyse büyüteçle bu- luyor! Kissinger de llter Türkmen'i överek verdi yanıtını. Güzel ingılizcesinden kompleks duyduğunu açıkladı son- ra da Kıbrıs sitemini yanıtladı kısaca. Ekranda Ecevit'i ızlerken ansızın hatırladığım olayiar bunlar. Düğmeyi çevirdim Dışişleri Bakanımızla ANAP'ın diplomat kökenli Bitlis Milletvekili Kamran inan'ın konuş- masını izledim sonra. Belleğimde çok ilginç olaylar can- landı yine. Bir süredir uyguladığım bir ilke var yaşam yolumda. Olayları ve insanları yargılarken önce birsoruya yanıt alıyorum. Aynı koşullarda ben olsam ne yapardım? Sözler değil, davranışlar çok önemli değil mi? Eleştiriden yana akla gelen her şey söyleniyor, ama DYP-SHP hükü- metinin dış politikasını çok sert biçimde eleştirenler aynı koşullarda ne yapabilirdi acaba? Yaptıklarını biliyoruz. Bir devlet sözlerle büyüyebilse keşke! Tersine dost-düşman herkes bizi bölmeye, küçültmeye çalışıyor bugün. Devleti yönetenler de yapıiması gerekeni yapıyor. Var güçleri ve içtenlikleriyle. Sabahleyin erkenden denize gittim, ören'in erkencileri ellerinde Cumhuriyet llhan Selçuk'un yazısını konuşuyor- lar. Düşüncelerini, teşekkürlerini arkadaşıma aktarmamı istiyorlar. Sonra Meclis görüşmelerine, Hikmet Çetin - Kamran inan konuşmasına yöneliyor konuşmalar. Dün gece de balkonda dinledim benzer sözler. Bilim dalında, politikada güngörmüş kişiler, emekli büyükelçiler Hikmet Çetin'e selam yolluyorlar. Kiminin öğrencisi siyasal bilgi- lerde, kimi CHP gençlik kollarında çalıştığı dönemi, kimi devlet bakanlığını, kimi yurtdışına gittiği dönemlerdeki karşılaşmaları anımsıyor. Sabah erken telefon ettim, ama Londra'ya uçtuğunu söylediler. Denizden çıkarken biri seslendi, selamı unutmayın ya- zın dedi. Sonra tepemde uçan beyaz kelebekleri gösterdi. Bizim koyda imbatın habercisi beyaz kelebek. Dalgalar kı- yıya vurur beyaz şarkılarla, binlerce güvercin kanat çırpar gibi! Beyaz kelebekleri sevgiyle selamlıyor, Londra'dan da beyaz haberler gelmesini diliyorum. BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Tipa çekmeye ya- rayan burgu. 2/ Dil- bilgisindeki sözcük türlerinden biri... Belli bir taşınır ma- hn kullanılmasının, geri verilmek koşu- luyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakıl- ması. 3/ Kin tutan kimse... Su. 4/ Istek ve tutkularda ölçttlü davranma erdemi... Türk resim sanatın- da önemli bir gru- bun ad olarak be- nimsediği harfin okunuşu. 5/ Doğal demir karbonat. 6/ Kazak-Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdigi ad... Kristof Kolomb'un Amerika seferi sırasında yönettiği üç gemiden biri. 7/ "Anlamsız, değersiz, ise yaramaz" anlamında argo sözcük... Evrende ya da düşüncede yer alan. 8/ Denizli yö- resinde kına gecesinde gelin için oku- nan maniye verilen ad. 9/ Göçebe bir kuş... Sodyumun simgesi. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabala- nna karşın kurtulamadığı düşünce. 2/ Kır yaşamı içinde aşk ko nusunu işleyen kısa şiir... Süslü bir çeşit gezinti arabası. 3/ Ya- n, yanm. 4/ Tüylü toplarla oynanan, tenise benzer bir spor. 5/ Sınır nişanı... Yapma, etme. 6/ Geviş getiren hayvanlarda mi- denin dördüncü bölümü. 7/ Rey... Ermenistan'ın baskenti. %/ Havadaki su buharı... Uygun bulma, tasdik. 9/ Doğu Anado- lu'ya özgü, toplu olarak oynanan bir halk oyunu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear