02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ1992 ÇARŞAMBA 8 DIŞHABERLER Bayan Marcos servetini arıyor • MANİLA(AA)- Filipinler'in eski 'fırst lady'si İmelda Marcos, ölen kocasının serveti ıle ilgili araşürmalar yapmak üzere Hong Kong'a gittı. Bayan Marcos, Manila Havaalanı'nda, yurtdışına çıkışı için gerekli mahkeme karannı saatlerce bekledikten sonra uçabildi. Göçrnen bürosundan gerekli çıkış iznini almadığı için Manila Havaalanı'nda bekletilen Marcos'a, beş saatlik beklemeden sonra savcılıktan gerekli kağıt gelince uçuş izni verildi. Bayan Marcos, sürgünden döndükten sonraki bu ilk yurtdışı gezisinden dönmeyeceğı yolundaki söylentileri de yalanladı. Baker istifa ediyor • WASHINGTON (Reuter) - ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Israil'in yeni Başbakanı tzak Rabin'in ABD ziyaretinden sonra, Başkan George Bush'un seçim kampanyasının başına geçmek için istifa edecek. Rabin ile ABD Başkanı Bush, İO-II ağustos tarihlerinde Bush'un yazlık evinin bulunduğu Maine eyaletinin Kennebunkport kentinde görüşecekler. Beyazsaray Sözcüsü Marlin Fitzwater, Bush ve Rabin'in ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve Ortadoğu barış sürecinin hızlandırılması konularını ele alacaklarını belirtti. Papa taburcu oldu • ROMA (AA) - Bağırsağındaki tümörün alınması için 13 gün önce ameliyat olan Papa 2. John Paul, dün Roma'nın Gemelli Hastanesi'nden taburcu oldu. 15 temmuz tarihinde bağırsağından habis olmayan bir tümör aldıran Papa'ntn hastaneden ayrıhrken oldukça zayıf ve güçsüz göründüğU bildirildi. Papa'nın bir ay süreyle dinlenmeye devam edeceği kaydedildi. Somali'ye BM yardımı • NEW YORK (AA) - BM Güvenlik Konseyi, otorite boşluğunun doğurduğu kabileçetelerinin çaüşmalanyla gittikçe yoksuUuğa gömülen Somali'ye acil gıda yardımı seferlerinin başlaülinasını öngören bir karar taslağmı onayladı. Konsey karannda, havayoluyla acil yardımın birkaç hafta içinde başlayabilmesi için ülkenin dört bölgesinde BM kontrol merkezleri kurulması öngörüldü. Somali'de 4 milyon insanınçok kötü koşuUaraltındayaşadıgı. 1.5 milyon insanın ise ciddi açlık tehlikesi içinde bulunduğu bildiriliyor. ABD muhribi Antalya'da • ANTALYA (AA) - ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı USS Thomas Gates adlı muhrip, bugün Antalya limanına geliyor. Albay N. Loyd komutasındaki muhrip, Antalya'da 3 ağustos pazartesi gününe kadarkalacak. Muhrip, Antalya'da kaldığı süre içinde, komutanı Albay N. Loyd, vali ve belediye başkanını ziyaret edecek. personeli de kentin tarihi ve turistik yerlerini gezecek. BDT'deAIDS patlaması • MOSKOVA (AA) - BDT ülkelerindekiAIDS vakalannda bu yılın ilk yansında önemli birartış gözlendiği açıklandı. Rusya'nınAIDS'le Mücadele Merkezı Başkanı Vadim Pokrovski'nin TASS'a yaptığı açıklamaya göre 1991 yılının tamamında 100 yeni AIDS vakası tespit edilmişken bu yılın yalnızca ilk yansında aynı sayıda yeni olaybelirlendi. Türk tarafı, New York görüşmelerinde oyuna getirilmeye çalışıldığı görüşünde Kıbrıs'ta anlaşma 'hayaP oluyor• Türk heyetinden bir yetkili, BM ve ABD'nin Rumlann avukatı gibi davrandığını, Rtım •Denktaş ile Gali, önceki gün ertelenen görüşrnelerden sonra dün iki kez bir araya tarafırun isteklerini kabul etmeleri için baskı yaptıklannı söyledi. Yetkili "Bu şartlarda geldüer. Görüşmelerde harita konusunun ele alındığı öğrenildi. Denktaş, KKTC halkına Rumlardan bir anlaşma beklemek fazla ıyimserlık olur" dedı. bir mesaj yoUayarak, kendisine olan güvenin sürdürülmesini istedi. OSMAN KARAKAŞ NEW YORK - 28 yıldır süren Kıbns sorununa çözüm bulu- nabilmesı amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Butros Gali tarafından baslatı- lan görüşmelerin bir anlaşma ile sonuçlanmasının "hayal ol- duğu" ileri sürüldü. Bu arada, KKTC lideri Rauf Denktaş, önceki gün yapılması öngörü- len görüşmenin iptal edilmesin- den sonra dün BM Genel Sek- reteri Butros Gali ile iki kez bir araya geldi. Denktaş, görüşme- lerden önce KKTC halkına çağnda bulunarak, kendisine olan güvenin sürdürülmesini is- tedi. Türk heyetinden bir üst dü- zey yetkili, henüz görüşmeler başlamadan BM Genel Sekre- teri Gali tarafından hazırlanan haritada Rumlara verilecek alanlann belirlendiği, buna karşılık Rumlann neler verece- ğinin ortaya konulmadığını söyledi. Üst düzey yetkili şöyle konuştu: "Gali haritasıyla Rumlara verilecek yerler gösterilmiş ve Güvenlik Konseyi de haritayı desteklediğini vurgulamışür. Bunu bilen Rumlar diğer konu- larda taviz vermek ister mi? Vasiliu'nun masaya oturması için toprak tavizinin verilmesi gerektiği gibi bir hava yaratıl- mıştır. Dünyada böyle bir gö- rüşme yöntemi görülmemiştir. Bu, tamamen bir tarafı büyük bir baskı altında tutarak, buna- lıma iterek onun veremeyeceği şeyleri alma yöntemidir. Top- rak en son konuşulacak konu olmalıydı. Önce ilkeler konuşu- lur, federasyon olacak mı, ol- mayacak mı? Çünkü herkesin hakkı toprak konusunda saklı- dır. Diğer konularda uyum sağ- lanırsa toprak konusu çok kolay çözülür. Halbuki toprak sorununu çözdükten sonra di- ğer konulara geçmek istiyorlar. Bu ters bir yöntemdir. Bu şart- larda Rumlardan bir anlaşma beklemek fazla iyimserlik olur. Aynca her şeyin bir değeri var- dır. Onlann bizden düşmeyi bekledikleri ölçü, bizim vere- meyeceğimiz ölçüdür. Alama- yacağımız bir şey için de verece- ğimiz bir şey yoktur." Önceki gün yapılması planla- nan Denktaş-Gali görüşmesi- nin iptal edilmesi ile ilgili olarak bir heyet üyesi, "Verdiğimiz ha- rita ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler, ABD ve Rumlar ken- di aralannda görüşüyorlar. Tahminimize göre cahşmalan- nı henüz bitiremediler ve bizden daha neler isteyeceklerini belir- leyemediler. Bu yüzden görüş- menin iptalini kararlaşürdılar" diye konuştu. Görüşmelerin başında baskı yapıldığı söylentilerini yalan- layarak ıyi niyetini göstermeyi sürdüren Türk heyeti üyeleri, Rumlann uzlaşmaz tutumu- nun yanı sıra BM ile ABD'nin Rumlann avukatlığını yapar duruma geldiklerinin iyice be- lirginleşmesinden sonra kendi- lerine açıkça baskı yapıldığını ıfade ettiler. ABD'li bir yetkili- nin ise Denktaş'ın "inatçı" ol- duğunu belirtip, "Toprak ora- nının yüzde 29 un alüna çekil- mesi için Denktaş'ı ikna etmeye çalışacağız" şeklindeki sözleri, Türk heyetini sinirlendirdi. BM'nin Rum tarafına top- rak konusunda vermiş oldugu garantilere karşın Türk tarafı- na hiçbir garanti verilmediğini, her şeyden önemlisi fikirler dizi- sine Türk tarafırun isteklerinin tam olarak alınmadığını açıkla- yan bir yetkili şöyle konuştu: "Bize, 'gelmeyen taraf bir da- ha hayır yüzü görmez, yalnızlı- ğa itilir' gibi laflar söylendi. Açıkça tehdit edildik. Biz ise Güvenlik Konseyi'nin 750 sayı- lı karannın baz alırup alınrna- yacağını sorduk, 'Aünacak, gelin sorunu görüşün ve halle- din' denildi ve geldik. Korktu- ğumuz için değil, meselenin halledilmesi için geldik. Fakat zemini haarlamadılar. Burada KKTC 'Meclis toplanüya çağırılsın' • Denktaş'ı destekleyen Kurum ve Kuruluşlar Ko- ordinasyon Komitesi, KKTCMeclisi'ni"ivedi" olarak toplantıya çağırdı. Komite, meclisin New York'taki görüşmelere de- vam edilip edilmemesi için karar almasıru istedi. ÎZZETRIZAYALIN ~ LEFKOŞA - KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'ı destekleyen kurum ve kunı- luşlann oluşturduğu "Kurum ve Kuruluşlar Koordinasyon Komitesi", KKTC Meclisi'- nin "ivedi" toplanmasını ve Nevv York'taki görüşmelerin sürüp sürmemesı konusunda karar üretilmesini" istedi. Cumhurbaşkanı Vekili ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hakkı Atun'u dün ziyaret eden ve bu konuda bir yazı su- nan komite, "Denktaş'ın New York'taki görüşmelere mev- cut antidemokratik, çağdışı ve baskıcı koşullar altında de- vam edip etmemesi hususun- da ve Kıbns Türkünün vazge- çemeyeceği ilkeleri bir kez daha vurgulayan gerekli ka- rarlan üretmek üzere, mecli- sin ivedilikle toplanüya çağnl- ması" isteminde bulundu. Cumhuriyet Meclisi Başka- nı Hakkı Atun, bu istekler doğrultusunda, Türk halkının duygu, düşünce, görüş ve du- yarlılığını, New York, dünya ve özellikle Türk tarafına bas- kıda bulunmaya çalışan taraf- lara ileteceklerini" ve meclisin gerektiğinde toplanabilmesi için temasiarda bulunacağını açıkladı. Atun, New York'taki geliş- meleri, KKTC devleti davası- na sahip çıknuş soylu halkının kaderiyle oynayan bir çalışma olarak nitelendirerek "KKTC heyeti, özellikle Denktaş üze- rinde on üç günden beri ina- nılmaz bir baskının sürdüğü- ne" dikkati çekti. KKTC Meclis Başkanı Atun, "Toprak önerileriyle topun artık Rum tarafında ol- duğunu, iyi niyetle, kalıcı bir çözüm çerçevesi içinde yaşa- maya kararlı olup olmadıkla- nnı öğrenmenin Kıbns Türk tarafırun hakkı olduğunu" da vurguladı. Komite, New York'ta toprak tavizi içeren bir anlaşma çıkanlmamasmı beklediklerini, böyle bir sonuç çıkması halinde referandum- daki cevaplannın 'hayır' ola- cağını da duyurdu. Savaşuı acımasızlığını henüz kavrayamavan küçük çocuklar. Saraybosna sokaklannda savaş oyunu oynuyor. Sırptara karşı savaşa giden ağabey- leri ve babalannı belki de bir daha göremeyecekİerinin farkına henüz varamamışlar. (Fotoğraf: AP) ABD, kuşatma altındaki Gorazde'ye havadan yardım atmayı planlıyor Milan Paııiç: Beıı Saddam değiliııı • Bosna-Hersek sorununun çözümü için AT aracılığıyla Londra'da yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamadı. Yugoslavya Başbakanı Paniç, Sırplann ele geçirdikleri top- raklardan geri çekilmek zorunda kalacaklannı söyledi. Dış Haberler Servisi - Avrupa Topluluğu (AT) arabuluculuğu baş- kanlığında önceki gün Londra'da başlayan Bosna-Hersek banş gö- rüşmelerinin ikinci gününde bir so- nuç alınamazken, ABD'nin Sırp kuşatması altındaki Gorazde'ye ha- vadan yardım atmayı p'ıanladığı bil- dirildi. Yugoslavya Başbakanı Mi- lan Paniç, Sırplann ele geçirdikleri Bosna-Hersek topraklanndan geri çekilmek zorunda olduklannı söyle- di. Paniç, "Savaşmak istemiyorum, ben Saddam değilim" dedi. AT aracılığıyla Londra'da süren görüşmeler, Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Haris Siladziç'in, ülkesinde sokaklann cesetlerle dolu oldugu bir sırada Sırplarla pazarbğa otur- mayacağını söylemesi ile çözüme uzak kaldı. AA'nın haberine göre, Siladziç. AT'nin, cumhuriyetin bö- lünmesini öneren banş planını, "Et- nik aynlmayı kana boğacağı" ge- rekçesiyle reddettiğini söyledi. Si- ladziç, Londra'da bulunmasının amaanın pazarlık etmek değil, ülke- sindeki durumla ilgili bilgi vermek olduğunu belirtti. AT arabulucusu Portekizli diplo- mat Jose Cutileiro da. Bosna-Her- sek'te savaşan taraflann temsilcıle- riyle dün ayn ayn yaptığı görüşme- lerden sonra bir açıklama yaparak. cumhuriyetin üç etnik toplum tara- fından bölünmesini Sırplar ve Hır- vatlann kabul ettiğini, fakat Müslü- manlann bu öneriyi reddettiklenni büdirdi. Bu arada, ABD'nin Sırp kuşat- ması altındaki Bosna-Hersek'in Gorazde kentine havadan yardım malzemesi atmayı düşündüğü bildi- rildi. ABD Dışişleri Bakan yardım- alanndan John Bolton Cenevre'de düzenlediği basın toplanüsında, "Gorazde'deki durum kesinlikle umutsuzdur ve eğer karayolu ile yardım malzemesi ulaştıramazsak, paraşütle malzeme atmayı deneye- ceğiz" dedi. Bolton. ABD'nin diğer Batılı ülkelerle, BM yardımının gü- venli bir biçimde savaşın yaşandığı bölgelere ulaştınlması için askeri ey- lem seçeneği konusunda danışma- larda bulunduğunu belirtti. Bu arada. Madrid'e sürpriz bir zi- yarette bulunan Yugoslavya Başba- kanı Paniç, "Sırplar ele geçirdikleri Bosna-Hersek topraklanndan geri çekilmek zorundâdır" dedi. Paniç, İspanyol El Pais gazetesine verdiği demeçte, Saraybosna'nın Yugos- lavya'ya ait olmadığını söyleyerek, bu kentin bağımsız bir devlete ait ol- duğunu beürtti. Paniç, Yugos- lavya'daki ordu üzerinde denetimi- nin olduğunu kaydetti, ancak, Saraybosna'da savaşan Sırp milisle- rini denetimi altına alamadığını bü- dirdi. Madrid'den Cenevre'ye geçen Paniç bir basın toplantısı düzenleye- rek, kendisinin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin olmadığını belirtti ve savaşmaktan yana olmadığını ve banş için hiçbir İcoşul öne sürmedi- ğıni bildirdi. 15 gündür konuştuğumuz top- rak konusunu hiç konuşmadı- lar. Buraya geldikten sonra sürpriz bir harita çıkanp bize baskıyla istediklerini kabul et- tirmeye çahşülar ve hâlâ çalışı- yorlar." Toprak tavizi yok "Görüşmelerde, Rumlann şımartıldığını, BM'nin Rumlan bizim veremeyeceğimiz şeyleri isteme durumuna soktuğunu anlatıyoruz. Ortaya konulan harita, Rumlann, 'Bunlar veri- lirse masaya otunıruz' dedikkri haritadır. Masaya otunınca ne verecekleri de belli değil. Üze- rinde durulan Güzelvurt'un verilmesi kriterlere kesinlikle uymaz. Yerinden edilecek in- san sayısı çok fazladır. Burada yaşayan insanlanrruz, Baf ve Limasol'un en verimli yörele- rinden gelmiş insanlardır. Bu insanlan yerleştirecek aynı de- ğerde başİca yerimiz yoktur. En önemlisi, bu insanlann bıraktı- ğı arazilere Güzelyurt'tan ayn- lan Rumlar yerleşir ve daha müreffeh olurlar ve olmuşlar- dır. 'Türkler muhakkak bura- dan sökülecek ve Rumlar yerle- şecek' lafı, politik inattan başka şey değildir. 20 binden fazla Türkü yerinden etmek suretiyle geleceğe olan güvenlerini sars- ma oyunundan başka bir şey değildir. önümüze harita koy- makla bizim isteyebileceginüz bir şey bırakmadılar. Vasiliu'ya 'Bunlar senindir' denildi. Vasi- liu benimle niye konuşsun an- laşsın? Biz, Güzelyurt ve çevre- sini içeren toprak tavizi verece- ğiz ve o zaman masaya gelip konuşacağız. Ne alacağımızı bilmeyeceğiz. Ne biçim pazar- lık bu? Güzelyurt, Lefke ve Yeşilırmak kalple ciğer gibi bir bütündür. Kimse birbirinden ayıramaz. Bu bölgede verilecek tek kanş toprak yoktur." Kıbns sorununa çözüm bu- lunabilmesi için gerekli adımla- nn geç atıldığını belirten ısmi- nin açıklanmamasını isteyen yetkili, "Demir bile tavında dö- vülür. Bir çocuk geç doğarsa sakat doğar. Bizde de operas- yon çok gecikti. Şimdiye kadar Vasiüu teması kesmeseydi askı- da duran birçok konu çözül- müş olurdu. Böylece halka güven verilmiş olunurdu. Vasi- liu ve Kipriyanu ile 10 yılda çözemeyeceğimiz sonınlan Klerides'le çözdük. Çünkü iki- miz de sorunlara insanal ve iyi niyetle yaklaştık. Halkımızuı karşısına dost görünerek çıktık. Çünkü onun da bizim de alaca- ğımız şeyler vardı. Ama tek taraflı oyun oynanıyor " dedi. Denktaş-Gali görfişmesi Öte yandan, önceki gün iptal edilen Denk(aş-Gali görüşmesi dün gerçekleşti. Denktaş, biri TSİ 18:00'de,diğeri01:00'deol- mak üzere, iki kez BM Genel Sekreteri Gali ile bir araya gel- di. Denktaş, görüşmelerden önce TRT aracılığıyla Kıbns Türk halkına bir mesaj yollaya"- rak, kendisine güvenmeye de- vam etmelerini istedi. Nevv York'ta ahnacak herhangj bir karann, Kıbns Türk halkının onayına sunulacağını ve bunun için referandum yapılacağını belirten Denktaş, bu nedenle KKTC halkının onaylamadığı bir anlaşmanın yürürlüğe gire- meyeceğini söyledi. Denktaş, Gali ile görüşmesinden sonra bir açıklama yapmadı. Denktaş ile Gali arasmdaki görüşmeler- de. haritanın ele alındığı ve Türk tarafırun sunduğu "yüzde 29 artı" formülünün daha aşağı çekilmesi üzerinde durulduğu öğrenildi. KONUK YAZAR KIIHLS, ABD başkanlık seçimi ve Türkkamııoyu SEDAT METÎN Emekli General 19 Temmuz 1992 tarihli Milliyet gazete- sinde Sayın Bedri Koraman'ın bir karika- türii vardı. ABD Başkanı George Bush, baş- kanlık seçiminde sandığa "Kıbns"ı atıyor- du. Söz çizginin üstadı Turhan Selçuk, 22 Temmuz 1992 tarihli karikatüründe, Yu- nanistan'm, ele geçirmek üzere oldugu Kıbns'ı, Anadolu'nun böğrüne bir hançer gibi doğrulttuğunu gösteriyordu. Bu iki değerli karikatür ustası, aslında Kıbns sorununun bugününü ve geleceğini anlatıyor; en parlak siyasal bilimcilerin, stra- tejistlerin ve jeopolitikçilerin başaramaya- caklan kadar yalm, çarpıcı ve düşündürücü bir şekilde ortaya koyuyorlardı. 14 Nisan 1992 günü ABD'nin Philadelp- hia kentinde, Pennsylvania Üniversitesi'nin ünlü Wharton School'unda Demokratlann başkan adayı Vali Bill Clinton, ekonomik konulara ağırlık veren bir konuşma yapmıştı. Tesadüfen bu kentteydim ve ko- nuşmayı izleyebilmiştim. Konuşma büyük heyecan uyandırmış, gelişmiş üîkelerde ise etkiler yaratmıştı. Bilmem Türkiyemize yansıdı mı? Clinton özetle. ABD ekonomisinin içinde bulunduğu çıkmazı vurguluyor. son sekiz başkanlık döneminin en kötü ekonomik du- rumunun Başkan Bush dönemınde ya- şandığını söy lüyordu. "Bush bir hiçtir" diyen Clinton, ABD va- tandaşlanndan kesilen vergilerden oluşan ABD sermayesi ve teknolojisinin Japonya ve Almanya'ya sağladığı imkanlan, verilen ödünleri sırabyor, bu iki ekonomik devin özellikle eğitimde, halklanna sağladıklan sosyal güvencelerde, orta sınıfın refah sevi- yesinde eriştikleri çizginin ABD'yi nasıl geç- tiğini belirtiyor, Avrupa'da oluşturulan or- tak pazann ABD ekonomik çıkarlannı nasıl zedelediğini anlatıyordu. Clinton, ABD ekonomısini 21. yüzyıla hanrlamak için yapılması gerekenleri söylerken. elle tutulur. seçilebilir hedefleri tek tek sıralıyordu. İleri teknolojiyi ekonominin emrine vemıek. araştırma ve geliştirmeye aynlan kaynaklan arttırmak, eğitime daha çok pay ayırmak, kaynaklan harekete geçirerek işsizliği azalt- mak, vergileri orta sınıfın lehine düzeltmek ve en önemlisi, savunma harcamalannı azaltmak. "Avrupa'da Amerikan birlikleri- nin artık işi ne?" diye soruyordu Clinton: ABD halkıru yerli üretimi kullanmaya çağınyor, Japon, Alman ve diğer Avrupa mallanna sanki boykot yapılmasını çağnştınyordu. Böylesine bir ekonomik görüşü olan bir başkan adayının ABD'nin başına geçmesi. başta Japonya ve Almanya olmak üzere G- 7'ler diye anılan kulübün üyeleri için bir ka- rabasan olacakür. Aradan geçen üç ay için- de Clinton'ın, Bush'un önünde yüzde 20'lere varan bir farkla halkın desteğini kazandığı son anketlerde görülmüyor mu? Bush'un, azalan halkoyunu kendi lehine çevirmesi için dramatik bir başanya ihtıyacı vardı. Körİez Savaşı'ndaki yanm askeri za- ferin etkisi çoktan geçmişti. Içte, güçlü Rum lobisini yanma almak; dışta, Avrupa'nın yeni emperyalistlerinin desteğini sağlamak için Kıbns sorunu kesinlikle seçimden önce istenen ve kararlaştınlan şekilde çözüme ulaştınlacaktır. Hele bu çözümle birlikte. şimdi hareketlenen Filistin sorunu da halle- dilirse... Bush'u Clinton'a tercih edecek Zenginler Kulübü, ona her türlü yardımı yapmaya hazır olacaktır. Bush, Kıbns'ı mı istiyor? Gerekirse Türkiye ve Denktaş baskı alüna alınabilirdi. ABDnin desteği ile seçilen BM Genel Sekreten Butros Gali. Denktaş'ı Güvenlik Konseyi ile tehdit eder; Almanya, Türkiye'- ye ambargo koyabılir, Amerika ve İngiltere dışişleri bakanlan diplomatik lisanla şantaj mektuplan gönderirlerdi. Türkiye'deki koalisyon hükümetleri ne mi yapardı?.. Türki cumhuriyetlere krediler verip ağa- beylik yapardı. GAP'ta milyarlarca liralık görkemli açılış törenleri yapardı. Demokratik ilerleme diye Genelkurmayı MSB'ye bağlayalım mı yoksa bağlamayakm mı diye tartışır, rektörleri seçimle işbaşına getirirdi (!) Ve bu arada Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis başkanlan "küstüm boz. banştım çöz" oyunu oynarlardı. Belki pehlivanlanmız olimpiyatlarda ma- dalya bile kazanırlardı... ABD Başkanı olması halinde Demokrat aday Bill Clinton. Kıbns sorununa daha mı gerçekçi bakacaktır? Kesinlikle hayır. Konu. Türkiye'nin ve Kıbns Türkünün üze- rinde seçimlerde prim yapmaktır. Politik malzeme olarak kullanmaktır. Bir karikatürün ve tesadüfen dinlediğim bir konuşmanın çağnşımlannı anlatmaya çalıştım. Sağaçık oynayanlanmız hala "haçlı seferleri"nden bahsededursun. solaçık- lanmız "demokratikleşme süreci" diye kendi kendilennı tatmin etsın; çark hızla dönmektedir. Toprak ödünü ile başlayan New York müzakerelerinde Denktaş'ın üzerindeki baskı gittikçe yoğunlaştırüırken, Denktaş'ı etkilemek için Türkiyemiz de cendereye so- kulmaktadû'. AGİK güvencesiyle pekiştirümiş, Ortak- pazar'a tam üye olmuş bir Kıbns'ın, uzak olmayan bir gelecekte "demokratikleşme süreci" yoluyla ENOSIS'ten geçerek Yuna- nistan'a ilhakını nasıl önleyecegiz? 1960, 1963, 1967, 1971, 1974 tarihleri ve daha önceleri bize bir şeyleri haürlatmaz mı? Nikos Samson gibi bir caniye Kıbns cum- hurbaşkanı olmak fırsatını yaratan değiş- mez Yunan megalo-idea'sına nasıl karşı ko- yacağız? Değerli Turhan Selçuk tehdidi gösteriyor, çizgileriyle geleceği bir kehanet gjbi şimdi- den önümüze koyuyor. Politikarun üstünlüğüne inananlar olarak haydi görey başına!.. En azından Yunan basınındaki kadar ilgi gösterelim ve konuya futbol transferlerinden daha fazla yer vere- lim. PazarteSi günkü Cumhuriyet'te Sayın Özgen Acar'ın yazısının son saünnı tekrarh- yorum:" 1992'de Denktaş'ın tek isteği var. O da, Türk kamuoyunun desteğınden başka bir şey değil."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear