Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonim Şırkeü adına Berin N*di Istanbul Haberleri. Şemjr Kalkan, Dış Haberier: Ergan B»kı, tş-Ekonoraı: Şaknn Keteaci, Yurt Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik TA.Ş. TOrkocagı Cad.
• Genel Yayın Yönetraenı: Öıgtn Acu • Genel Yayıp Koordmatörü: Hikraet Çetinkaya Haberleri. MekmH Su»c, Kültür: Cetal Üster, Makaleler: Suni Kanönn, Spor. AbdolkMÜr 39/41 Cağalojlu 34334 tst._PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hal), THo:
• Yazı Işleri Müdürlerr Fosun Özbilgeo (Sorumlu), Cdal Başlangıç (Haber) • Görsel YnttimM, Düzeltme. AbdulUh Mtaa • Müessese Müdür V Erol Erkııt # Koordınatör-
Yönetnıen: AK Sat • Düıenleme: Mosutm S»fel«m«r • Ankara Temsilcısı: Cn»ert Ahmel Konhan • Muhasebe- Buk.t tt«er • Idare: Huscyin Gnrer • lşletme Öader Çettk •
Arctyarek, Habeı Müdurlerı Mustafa Balbay, Işık Kansu, Izmır Temsücı V. Scrdar Kmk, Bügı-tşlenr .Nail ln«l Bıigısayar Sıstem. Munıvet ÇUtr • Persoael: Se*^ Bostucıoghı
Adana Tonsıkısı: Çttta Yigtnoglıı • Reklam: Reh« Işıtmu • Dış llışkıler: HUya Akyol ^ ^ ^
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar Ankara: Z. Gökalp Blv Inkılap S. No:
19/4, Td: 433 tl 41-47, Tetat: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Izmin H. Zıya Blv.
1352 S. 2/3, 1W: 83 12 Î0, Telot 52359, Fax: (51) 89 53 60 • AdUK İnönO
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tkl: 19 3? 52 (4 taat), Tetex: 62155, Fax: (71) 19 25 78-
tAKVtM 22TEMMUZ 1992 Imsak 3 52 Guneş 5 43 Öğle 13 15 Ikındı 17 12 Akşanv 20.37 Yatsı.22 19
BRTtest
nına
• İSTANBUL (AA) -
tstanbul Büyükşehir
Belediyesi tarafından
kurulan Belediye Radyo
Televizyonu'nun (BRT), bu
ayın sonunda test
yayınlanna başlayacağı
bildirildi. BRT Genel
Müdürü Yumaz
Dagdeviren, yaptığı
acıklamada, BKTnin yerel
bir kanal olarak Türkiye'de
ilk uygulama oldugunu
belirtcrek "BRT, Istanbul
halkına, tstanbul'la ilgili
bilgiler, haberler aktaracak.
tstanbul'da yaşamanın
bedeli nedir onu anlatacak.
Kentli olma bilincini
aşılamaya çalışacak ve
'Benim bir kanalım var'
dcdirtecek bir yayın türü
olacak. Onlann sesi
olacak" dedi.
Başkan Atığ
anne oldu
• ISTANBUL (AA> -
Çatalca'nın DYP'li Belediye
Başkanı Gülay Atığ'ın dün
sabah bir kız çocuğu
dünyaya gcldi. Sabah 06.00
sıralannda Yeşilköy'deki
International Hospital
Hastanesi'ne kaldırılan
Gülay Atığ, aile doktoru
Jinekolog Dr. Teksen
Çamlıbel tarafından
ameliyata alınarak
sezaryenle doğum yaptı. İlk
doğumunun da sezaryenle
olduğu belirtilen Atığ,
08.45'te küçük kıa Sibel'i
dünyaya getirdi. Eşi
Sadrettin Atığ'ın annesinin
isminin verildiği küçük
Sibel Ue anne Gülay Atığ'ın
sağlık durumlannın iyi
olduğu bildirildi. Hastanede
kızlannın yanından
aynlmayan baba Uyas üe
anne Naciye Çokay, Sibel'in
üçüncü torunlan olduğunu
belirterek, bundan büyük
mutluluk duyduklannı
söylediler.
Liselilerin
başansı
• NANTES (AA) -
Fransa'daki Saint-Sebastian
Sur Loire Teknik Lisesi
öğrencileri, bir litre süper
benzinle 2.690.29 km
gidebilen otomobil imal
ederek dünya rekoru
kırdılar. Ingiltere'deki
Silverstone'da yapılan rekor
dencmesinde, aynı okuldaki
bir başka grubun yaptığı
otomobil de 2.602.04 km
giderek ikinci oldu. Daha
önceki rekor, 1988'de bir
litre benzinle 2.270 km
gitmeyi başaran Japon
Honda şirketinin imal ettiği
bir otomobile aitti.
Silverstone'da Shell
şirketinin düzenlediği rekor
maratonuna 73 araç katıldı.
Sözeırtten yeni
bir hizmet
• İSTANBUL (ANKA) -
tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, Istanbul'un
içmesuyu, ulaşım, yeşil alan
gibi sorunlannın
uyguladıklan yöntemlerle
çözülmesine yaklaşüdığını
ifade ederek "Artık tünelin
ucu görünmüştür" dedi.
Nurettin Sözen,
Ahırkapı'dan Yeşüköy'e
kadar uzanan sahil
şeridinde Bakırköy-
Zeytinburnu sahil
rekreasyon alarunın hizmete
açılması nedeniyle
düzenlenen törende yaptığı
konuşmada, çalışmalar
sonunda 1.5 milyon
metrekare yeşil alamn
Istanbulluların hizmetine
sunulmuş olacağını büdirdi.
Sözen, sahillerin yeşil
kuşakla çevrileceğini,
Istanbullulara sadece yeşil
alan değil ulaşım, içme
suyu gibi hizmetler de
verildiğini belirtti.
Iskenderiye'den Dimyat'a gezi izlenimleri: Dimyat'ta pirinç bulgurdan ucuz
Su ve veşîl birbirini izleyen iki sev;
Dimyat'ta pirinç,yanm MsırLirası,yani bizim paramızla bin üra dvannda. Dimyat, Mısır'ın toptancı hali gibi. Böyksi bir dehada neler yetişmez ki. Nfl kıyısmdaki geoş kordooun arka sokaklan mobflya atötyeferiyte dok.
• 'Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan ol-
mak.' Öyşa Dimyat'ta her şey var, pirinç yok. Ata-
sözündeki pirinç deryası Dimyatbaşka Dimyat mı?
Değil. Pirinç, üretimde sekızinci-onuncu sırada.
MUSTAFA BALBAY
DtMYAT-Nil'i belkı 20 kez geçtik
Dimyat yolunda. Yedi bın
kilometrelık yolculuğunun sonunda
Akdeniz'e onlarca kolla dökülen
Nil, yer yer Amazonlar'ı andınyor.
Iskenderiye'den Dimyat'a dek, su
ileyeşülik koşaradım birbirini
izleyen sevgdiler gibi...
tskenderiye'deki birbirine düşman
uygarlıklann yarattığı zenginiıkJeri
görmenin, yaşamanın verdiğj tath
sarhoşluktan sonra Dimyat yolunu
tutmamın tek nedeni malum
atasözüidi.
Dimyat'tapirinççokmudur, fıyaü
ne kadardır, nerede yetişir, bu
Dimyat neresidir ?
Kente yaklaşükça heyecanım
azaldı. Böyle bir dehada ne yetişmez
kidiyorinsan. Bıtmek tükenmek
bilmeyen yeşilliklerin arasında
Dimyat'a tnrden geldik.
Otobüsûmüz Arapça ve Latin
harfleriyle yazıU "Demiatta"
tabelasının önünde durdu. Benimle
bırbkte bırkaç yolcu daha indi.
Otosübün son durağı Port Said 'di.
İlk ışım kent tabelasının
karşısındakı kahvede, çevreyi
izleyerek keyifle çay içmek oldu.
Çay su bardağında geunldi.
Yanında da bir kase şeker.
Insanlar telaşla bir yerden bir yere
koşturuyor. Küçûk otomobıllerin
kasasında muzdan marula, babktan
mobüyaya kadar akla gelebılecek
pekçokşey taşınıyor. Bütün kent
bir pazar yeri gibi sanki. Yerler
çamur ama aldıran yok. tnsanlar
çamur deryaanda değil de kaymak
gibi asfalta yürüyormuş gibi rahat.
Giysileri esİci göninüyor. Böylesıne
bereketli bir yörenin insanlan nasıl
bu kadar fakir görünebilir...
Kent turuna başlarken, su
birikinülennden, balçıktan
ayakkabımı korumak için sek sek
oynar gjbi yürûdüm. Ama olacak
• Dimyat, bir pazar yeriniandınyor. Mısır'ın top-
tancı hali gibi. Böyle bir deltada neler yetişmez ki
diyor insan. Oysa insanlar yoksul ve çamur derya-
sında asfaltta yürüyormuşçasma rahatlar.
gibi değil, ben de çevreye ayak
uydurdum. Gözüm pirinç
dûkkanlan, pirinç yüklü kamyonlar
anyor. Ama boşuna. Her şey var
pirinç yok. Bir an düşündüm acaba
bizim atasözündeki pinrtç deryası
Dimyat başka Dimyat mı, dıye.
Ama değil. O Dimyat. bu Dimyat.
Dükkanlarçoğunlukla birkaç tıp
ûrünün bolçeşıdıni satıyor. Her
dükkan aynı zamanda toptancı gibi
çalışıyor. Onüne kamyoneti çeken,
dükkanın yansını boşaltıp gidiyor.
Tüm kent pazar yeri gibi.
Birkaç denemeden sonra tngilizce
bilen bir Dımyathyı bulup kent
üzerine konuştuk. Meğerse bizim
pirinç burada en çok üretilen tanm
ürûnleri sıralamasında sekizinci,
onuncu sırada gehyormuş.
"Dimyat'a pınnce giderken evdeki
bulgurdan olmak" atasözünü
anlatmakla biraz güçlük çektim
ama anlayıncada bastı kahkahayı.
Sonra pirinç manüğıyla yeni
• Kent aslında mobilyalan ve tath su balıklanyla
ünlü. Mısır'da Dimyat deyince akla önce mobilya
geliyor, sonra balık. Kaplıcalar ve plajlar da Dim-
yat'ı iç turizmin merkezi yapmış.
atasözleri ûretmeye başladık:
-Dimyat'a mobılyaya giderken
evdeki sandalyeden olmak.
-Dimyat'a ördeğe giderken evdeki
tavuktan olmak...
ömer'in anlatüğına göre, Mısır
içinde Dimyatdeyince ilk akla
mobilya geUrmış. Bende,
Iskenderiye'de konuğu olduğum bir
doktorun evinde görkemli
mobilyalan görünce, "tthal mi"
diye sormuş, "Hayır, Dimyat'tan
getirttim" karşılığ^nı alınca
şaşırmıştım. Mobilyadan sonra en
çok balığı ile ünlüymüş Dimyat.
Tatlı su bahklanrun tek tek adlannı
saydı ömer. Ardından, "tadma
bakalım" deyip bir seyyar
lokantaya gittik. Görünüşü tavuk
budunu andıran, parça parça
balıklar, ağzımda pamuk şekeri gibi
dağılıp gitti. Sonra, ömer'e göre,
"IMmyat'ın ünlüleri" sıralamasında
pirincin önünde olan bir tatlı yedik.
Adı "möşembik". Bizdeki burmayı
andınyor. İç içe geçmiş halkalar
şeklinde satılıyor.
Ben ille de pirinç diye tutturunca,
dozunu kaçırdığımız tatlıyı da
hazmetmek için tekrar dükkanlann
bulunduğucaddeleredaldık. Tahıl
ürünlerinin satıldıgı sokakta
Dimyat pirinciyle tanışük. Arpa,
buğday mercimek arasında...
Fiyaünı sordum Yanm Mısır" Lırası.
Yani bizim pararruzla bın üra
civannda. Bizim atasözû bir kez
iflasetti. Burada pirinç
Türkiye'deki bulgurdan kat kat
ucuz.
Mobflyaiara sansör
Nil kıyısındaki gerüş kordonun arka
sokaklan mobilya atölyelenyle
dolu. Ana caddelerde ise, bu
atölyelerde üreülen mobilya
mağazalan var. Vitnnleri tablo gibi.
Oturma,seyret. Özellikle üçlü
koltuklann ahşap bölümleri, mıKm
milim oyulmuşdesenlerle süslü.
Mağaza sahipleri resimçelulmesine
izin vermiyorlar. Nedeni ıse
motiflerin, modellenn taklit
edilmesinı önlemek.
Kaphcalan ve Akdeniz tayısındaki
plajlan da Dimyat'ı iç turizmin
merkezlerinden biri haline getirmiş.
Nıldeltasının lOkılometreicındekı
Dımyat'ın nüfusu yaklaşık 200 bin.
Haçh seferlen sırasında sık sık
saldınya uğrayan kent üçyüz yılı
aşkın sûreyle Osmanlılann olmuş.
Dimyat bugün Mısır'ın toptancı
hali gibi. Nil kıyısındaki binalann
çoğu tanm ürünü pazarlayan
firmalann temsilaliklerince
kiralanmış. Kentyabancı turiste de
yabana. Buraya dışandan tacirter
dışında fazla gelen olmuyormuş.
Buna Dimyat'tan ayrüırken
otobûste de tanık olduk. Yolculann
çoğu, Kahireli küçük tüccardı.
Şoför koltuğuna oturan dilencinin
okuduğu Kuran'ı dinledikten sonra
Dimyat'a veda ettik.
Pamukkale'de develer, travertenler kadar ilgi çekici
Develer turizmin hizmetiııdeÖMER YURTSEVEN
PAMUKKALE - Mary, July ve Hel-
ga turistleri kısa bir gezinüye çıkanyor.
Gezi sonunda sahibine S mark kazan-
dınyor. Christina ise henüz küçük. Tu-
ristler onunla sadece hatıra fotoğrafı
çektiriyor...
Bu yabana isimler şaşırtmasın.
Mary, July ve Helga Pamukkale'de tu-
rizm hizmetindeki develerin adı. Gelin-
lik kız gibi süslenen, gün boyu turist gez-
diren develer yabancılar için belki en az
travertenler kadar ilgi çekici. Bu yüzden
küçük çapta da olsa iyi bir döviz kay-
nağı. öğrenimini Acıköğretim Fakülte-
si'nde sürdüren develerin sahibi Mu-
hammet Akça, yabancılann hayvanlara
olan aşuı düşkünlüğünün kendisini
böyle bir iş yaprnaya yönelttiğjni söylü-
yor. Yabancı isunler konusunda ise
"özellikle Mary, July ve Helga adlannı
koydum. Çünkü yabancılann beslediğj
hayvanlann hepsırun de bir adı var. Ya-
bano ısimlcnn daha ılgı çekici oldu-
ğunu düşündüm" diyor. "Belirli bir ta-
rife var mı?" diye soruyoruz Akça'ya.
Yanıtı, "Turistler gönlünden ne kopar-
sa veriyor. Ancak bu, 20-25 bin liradan
aşağı olmuyor. Yani 5 mark kadar". Bu
kez başka bir soru yöneltiyoruz:
- Niçin başka bir hayvan değil de
deve?
- Sevrmli. Bir de yüksek oluşu nede-
niyle üzerinde taşıdıgı insana heyecan
veriyor. Bunlar turiste cazip geliyor.
- Develeri birisi abnak istese satar
mısın?
- Keşinlikle yanaşmam. Çünkü onlar
benim içm çok değerlı. Üsteük bu işi se-
viyorum. Araba ile takas etmek isteseler
bile değişmem. Önceden örenyerinde de
deve ile turist gezdirilebiliyordu. Ama
şimdi yasaklandı. Turistler bu yüzden
deveye binmek için Karahayıt bölgesme
gelmeye başladı. Sadece biz kazanrruyo-
Doktorlardan büyük itiraf:
AJDS'lihasta
tedavi
etmekistemiyoruz
Mary, July, Helga ve küçük CristinaJ'amukkale'de tunstkre heyecanlı dakikalar yaşabyorlar.
ruz, devlete de kazandınyonız. Çünkü
kazandığımızm vergjsiru ödüyoruz.
Biz, genç yaşta develer üe turizmcib'ğe
soyunan Akça üe söyleşırken, termal su-
yun Pamukkale'de beyazlaştırdığı, Ka-
rahayıt'ta ise kırmızılaştırdığı traverteni
görmek için üç otobüs dolusu turist gel-
di. Kısa bir süre kırmızı suyun kay-
nadığı yerle ılgilenen tunstlerin dikkati
hemen develerin üzenne çevrildi. Bu sı-
rada deve sahibi Muhammet Akça ile
yanındakiler hemen harekete geçti. Ve
tunstleri kucakladıklan gibi, yere çök-
müş haldeki develerin üzerine oturttu-
lar. Mary, July ve Helga'dan önce yavaş
yavaş doğrulmaya başlayınca sırtındaki
Belinda Troche'nın yüzünde heyecanla
kanşık bir korku ıfadesi belırdi. July'nin
üzerindeki Aleksandra Aysaf ile Helga'-
run üzerindeki Cathenna Bell ise rahat
görünüyorlardı. Yaklaşık 2 dakika ka-
dar süren tur süresince arkadaşlan bol
bol fotoğraf çekip video kaydı yaptı.
Daha sonra diğer turistler sıraya girdı.
Bu arada baalan, henüz potuk (yavru)
olan Christina ile ügileniyordu. Ama
onunla sadece boynuna sanlarak fatoğ-
raf çektirebiliyorlardı.
Turdan ilk deveye binme ceşaretini
gösteren Belinda'ya, gezisı bitüklen
sonra bir çevirmen araahğıyla neler his-
setüğini sorduk.
"Once çekindim. Kalbım hızla çarp-
maya başladı. Ama hareket edince ra-
haüadım. İnsan devenin sutındadeğişik
bir heyecan yaşıyor. O kadar değişik bir
duygu ki anlatamam. Doğrusu Türki-
ye'de deve göreceğimi bile sanmıyor-
dum."
WASHINGTON-AMS-
TERDAM (AA) - ABD'de
genç doktorlar arasında yapı-
lan bir anket, dört doktordan
birinin, 'eünde olsa' AIDSTi
hasta tedavi etmeyeceğini gös-
terdi.
"Hiçbir ayınm gözetmeden
hasta tedavi etmek" üzere he-
kimliğin babası ,
Hipokrat'ın ye-
minini eden dok-
torlann bu 'iti-
rafı' büyük
yankı yarattı.
Amsterdam'-
da başlayan 8.
Dünya AIDS
Konferansı
dolayısıyla Ame-
rikan Tıp Birli-
ği'nrn düzenkdi-
ği bir brifingde
açıklanan bir an-
kette, "Tercih
hakkıruz olsa, '
AIDSTi bir hasta tedavi eder
misiniz" sorusuna Amerikalı
genç doktorlann yüzde 23'ü
'hayır' dedi. Aynı soruya Ka-
nada'daki genç doktorlann
yüzde 14'ü, Fransa'da ise
yabuzca yüzde 4'ü 'hayır'
karşıbğını verdi.
Anket, tıp fakültesıni bitirip
'Intern'lük sürecini tamamla-
yan, iç hastabklan ya da halk
sağbgı dalında ihtisas yapan
doktorlarla arasında gerçekleş-
tirildi. Sonuçlar, Amerika'daki
AIDS uzmarüanru sarsarken
üp fakültelerinin soruna eğil-
mesi istendi.
Ankette yer alan, "AIDSTi
hasta eşcinselse ve tercih şana-
nız olsa, bu kişiyi tedavi eder
mismiz" sorusuna ABD'de yi-
— , ne aynı oranla
(yüzde 23), Ka-
nada'da yüzde
16 ve Fransa'd^-
ıse bır puan ar-;.
tışla yüzde 5'bk*
kesim 'hayır'
dedi. ,*l
"Hasta, d£i
mardan uyuş-t
turucu kullanaa'
biriâ ise" verilen.
olumsuzyanıtlaf«
daha da kuvveUJ
lenerek doktor-»
lann 'tedavi et-'«
' meme orant**
ABD'de yüzde 42, Kanada'd^İ
yüzde 26, Fransa'da ise yuzdc.
7'ye çıkü. Ş
AIDS'e en çok eşcinseller vg?
damardan uyuşturucu kuüs^
nanlann yakalandığı biliniyor'^
Bu arada, Kanadalı dokto^
lann yüzde 87'si, 'Tedavijj|
reddetmenin ahlak dışı olduğu*
nu" kabul ederken Fransa'da
oran yüzde 64'e, ABD'de is(j
yüzde 52'ye düştü. f
• 'AIDS'li hasta
tedavi etmek ister
misiniz' sonısuna
Amerikah genç
doktorlann yüzde
23'ü hayır dedi. Bu
oran Kanada'da
yüzde 14, Fransa'-
da ise yüzde 4. So-
nuçlar Amerika'-
daki AIDS uzman-
larını sarstı.
Yeni koruma yasa taslağı tartışılıyor
Kültürmirasına "eiîiiı kıııııaııdtv ziııciri
OKTAY EKtNCİ
Kültür Bakanbğı Kültür ve
Tabiat Varlıklannı Koruma
Genel Müdürlüğü'nce hazırla-
nan yeni Koruma Yasası öneri-
si, bölge kurullan başkanlan ve
bazı bakanhk temsilcilerinin
kaühmıyla yapılan İznik ve
Kuşadası toplantılannm ardın-
dan son şeklini alarak tartışıl-
maya başlandı.
"2863 Sayıb Kültürve Tabiat
Varbklannı Koruma Kanunu'-
nun Bazı Maddelennın Değişti-
rilmesı ve Bu Kanuna Bazı
Maddelerin Eklenmesı" başb-
ğını taşıyan kanun taslağı, do-
ğal ve kültürel çevrenin korun-
masında bürokratiann yetkile-
rini arttıran "merkeziyetçi" bır
yapılanma öngörüyor.
Koruma Yüksek Kurulu ve
bölge kurullan için yeni düzen-
• Kültür Bakanlığı'nca haarlanan yasa taslağı
doğal ve kültürel mirasın korunmasında 'bilimsel'
katılımı ve 'sivil duyarlıhğı' devre dışı bırakıyor.
lemelerin yanısıra "koruma il
kurullan"nın da kurulması ön-
görülen taslakta "bilimsel
özerkbk" kaldınbyor ve akade-
mik kaübm en aza indiriliyor.
Yerel yönetimlerin yetkileri
kısıtlanırken, çevreye duyarb
hükümet dışı "sivil" kuruluş-
lann korumaya yönelik potan-
siyeileri ise değerlendinlmiyor.
Koruma Yasası'run değışü-
nbnesi, koalısyon protokolün-
de de yer alan, hükümetin "kü-
resel pobtıkalara bağhbğı" ilke-
sınin önemlı bır aşaması. Hü-
kümet Programfnda bununla
ilgili olarak "Eskı Eserleri ve
Tabiat Varlıklannı Koruma
Yasası, bu tnirasa sahip çıka-
cak ve onu yaşama geçırecek
biçimde yeniden düzenlenecek-
tir" deniyor. Yasaya kazandın-
lacak "yeni yaklaşım" konu-
sunda ise şu demokraük ilke
vurgularuyor. "Üniversitelerin
ve demokratık kitle örgütleri-
nin konuya ilişkin girişimleri ile
yerel yönetimlerin etkinliklen
desteklenecektir." Tartışılan
yasa taslağı, Hükümet Prog-
ramı'nda sözü edilen yaklaşımı
gözardı ettiği gibi, Türkiye'nın
imzası olan sözkşmelerdeki ko-
ruma ilkelerine de ters.
Taslağın, özelbkle, bilimsel
kaülım yerine "bürokrasi ege-
menliğini" yeğlemesi, yani sıra
yerel ve demokraük inisiyatifle-
re kuşkuyla yaklaşıp "sivil du-
yarbğı" devre dışı bırakması,
doğal ve tarihsel çevre değerle-
rinin yazgısını dogrudan "hü-
kümet poliükalanna" bağla-
yan geleneksel resmi anlayışı
daha da tehlikeli boyutlara ür-
mandınyor. Bu konudaki ev-
rensel sözleşmeler, koruma ko-
nusunda hükümet dışı oluşum-
lann ve "bilimsel özerkliğe" da-
yab kurumlaşmanın güçlendi-
nlmesini ıstiyorlar.
Teklife göre ülkedeki koru-
ma uygulamalanrun temel ilke-
lenru bebrleyen Koruma Yük-
sek Kurulu, 11 üyesi üst düze>
bakanhk bürokratlanndan
•aunan" 20 kışıden oluşu-
yor. Böylesi bir kuıuıun, hükü-
metlerin olası yanhş koruma
politikalanna karşı, doğrulan
savunabilecek bib'msel veu
'özerk" bir yapısı bulunmuyor.
ÇAPKINLIK HERKESİN HARCI MI?..
Peki siz ne kadar çapkınsınız?.. "Kocam İş
Gezisinde" adlı eğlenceli oyuna katılın... Karısı
ratile, kocası iş gezisine çıkrnış iki sevgiliye yardım
edin, oğrenin. Nasıl mı?.. Önce 900 900'ü, sonra
969'u çevirin !
5833 ""ı c f
BİLG