23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet | Sahibı: Cumhıırıyet Malbaacılık ve Gazeıecüık Turk Anonım Şırketı adına Berin N»di • Genel Yayın Yönetmenı. Ozges Acar • Genel Yayın Koordınaıoru. Hikmel Çelinkaya 9 Yazı tşlerı Mudurlen: Fösun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç 0 Yazı Işlen Mudur Yardımcısı: Salim Alpaslan Sayfa DOzenı Yönetmenı: Ali Arar • Adana Temsılcısı: Çeün Yifenoglıı Iç Politıka Mehmet Tezkan. İstanbul Haberleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergon Balcı, Kultur: Murşil Balabanlılar, Makaleler: Sami Karaoren, Spor' Abdulkadir Yucelman, Duzelıme: Abdullah Yazıcı • Koordınatör: Ahmel Korulsan • Malı îşler- Erol Erkut • Muhasebe: Bülent Yener • Butçe-Planlama. Sevgi Osmanbcşcoğlo • Idare: Huseyin Gurer • İşletme: Önder Çejik • Bilgi-Işlem: Nail İnıl • Personel: Sevgi Bostancıoglu Suran vt Yanm Cumhunyn Matbuahk ve Gazctcdlıl T-A^. THrkocjJı Cad. 39/41 Cafelofhı 34334 İSI PK 246 Istanbul Td 512 05 05 (20 h.1). Teta 22246, Fttt (I) 52* 60 72 • Bûroiar Aıkum: Zıya Gökalp Blv lnküıp S. No 19/4, Tti. 433 11 41-47, TUEC 42344, Faı: (4) 133 05 65 • l™*r H Zıya Blv 1352 S. 2/3, Tcl: 13 12 30, Tctar S2359, F»* (51) 19 53 60 • M a c InOnO Cad 119 S. Ncr 1 Kal 1, Ttl 19 37 52 (4 hat), TUor 62155, Fn: (71) 19 25 78 TAKVİM.-8HAZÎRAN 1992 İmsak:3.27 Güneş: 5.24 Öğle. 13.08 İkindi. 17 07 Akşam: 20.40 Yatsı: 22.30 Basın-yayın 72 yaşında •ANKARA(AA)- Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün kuruluşunun 12. yıldönümü kutlanıyor. Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekilı ömer Tarkan başkanlığında bir heyet, dün Anıtkabir'i ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu. Anıtkabir özel defterini de imzalayan genel müdür vekili Tarkan, deftereşunlan yazdı: "Ulu önder Atatürk, talimatınla kuruian Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğû'nün 72. kuruluş yıldönümünü kutlamanın kıvaneı ıçindeyız. Senın izinde, ilke ve inkılaplanna bağlı kalarak çalışan genel müdürlüğümüz, görev ini daha iyı yapabilmek ıçin çağdaş teknolojinin sunduğu imkânlaria etkınliklerini geliştirmek, ulusal ve uluslararası düzeyde saygın bir konuma ulaşmak çabasındadır" Çağdaş'ın ilk yılı • Bt RSA (Cumhuriyet Bfirosu) - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Güney Marmara Şubesi tarafından hazırlanan 'Çağdaş' isimli aylık gazete, 1. yayın yılını doldurdu. 'Gazetecilenn Gazetesi' sloganıyla yayına başlayan Çağdaş'ta, ÇGD üyesi Bursalı gazetecilerin özellikle basına yönelik çalışmalan yer aldı. ÇGD Güney Marmara Şube Başkanı ve Çağdaş'ın sahibi Arzu Yılmaz, " Arkadaşlanm ile bırlıkte Çağdaş'ı 1. yaşına getırmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gazetemiz gerek ele aldığı konular gerekse de gazetecilenn hiçbır karşılık beklemeden özveriyle hazırlamalan açısından bir örnektir. Bu alanda önemli bir boşluğu doldurduğumuz kanısınday ım. Çağdaş'ın daha uzun yıllar çızgısinı koruyarak ve kendisinı geliştirerek yaşayacağına inanıyorum" dedi. 'Bayram gazetesi' tartışması • ÎSTANBUL (AA) — Sabah gazetesinin, Kurban Bayramı'nda yayına devam etme kararı uzerine, Gazeteciler Cemiyeti, bugün Türkiye genelindeki cemiyet başkan veya temsilcilerinin katılacağı bir toplantı düzenliyor. Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılan açıklamada, yasa ve meslek gereği Şeker ve Kurban bayramlarında günlük gazetelerin yayımlanmama kuralını bir gazetenin çiğnemesi girişiminin, kendi şehirlerinde Bayram gazetesi yayımlama hakkına sahip olan Anadolu'daki basın kuruluşlarının da tepkisiyle karşılandığı belirtildi. Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu'nda yarın düzenlenecek toplantıda, meslek geleneğini bozmaya yönelik bu eylem karşısında alınacak ortak önlemler ve yöntemlerin belirleneceği bildirildi. Mevlana müzesi ışıklandırıldı • KONYA (AA) - Konya'da tarihi eserlerin ışıklandınlması çalışmalan devam ediyor. Vali Ihsan Dede, düzenlediği basın toplantısında. müze ile birlıkte Mevlana Gülbahçesi'nin ışıklandınlmasına 620 milyon lira harcandığını, bunun 120 milyon lirasının vatandaşlarca karşılandığını belirtti. Balkanlar'da kültürel kimlik yok oluyor Pitana. Sözcüğün anlamı, kadın kenti, kraliçe, Amazon... Şimdiki adı Çandarlı. Çandarlılılar başka kentlere taşınan tarihlerini geri istiyorlar.(tjMÎTOTAN) Zamanın merkezi Pitana ÜMİTOTAN İZMİR - Şimdiki adı Çandarlı; Ama- zon ana kraÜçesinin adını verdiği söyle- nen, tarihi beş bin yıla dayanan Pitana. Zamanın en önemli kesiüeri burada ya- şanmış. Zamanın merkezi olarak anılmış. Şimdilerde büyük bir sessızlik. kimsesizlik ve ilgisizliği yaşıyor... "Sağa viraj" işaretinin ardından tari- hi Çandarlı Kalesi'yle yüzyüze gelıyor- sunuz. Boş kumsalda yamız rüzgânn mınldanması duyulabiliyor. Kale yöre- sinde zaman sanki hep yerinde saymış. Geçenlerde çukurlardan yeryüzüne fı- rlayan sıkkeler Çandarh'ya hareket ge- tirmeye yetmemış. Oysa olağanüstü kumsalı, temiz denizi, görkemli tanhi ile insanın arayıp da bulamayacağı yöre- lerden Çandarh. Tek yapacağıruz, ana- yoldan 10 kilometre içeriye girmek, hepsi o kadar. Pitana sözcüğünün anlamı; kadın kenti, ana, kraliçe, Amazon kenti. Söy- lencelere göre Pitana adlı ana kraliçe Kyme, Priene kentlennin yanısıra Çan- darlı yöresınde de bir kent kurmuş ve bu kente kendi adını vermiş. 1910 yılından bu yana Çandarb'nın tarihi "hallaç pa- muğu" gibi atılmış. Buluntulardan, bu yörede M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan bir yaşam ve devinim izleniyor. Araştı- rmacı Eyûp Eriş, "Bergama'nın, Foça'- nın. Dikili'nin ilkçağına baktıkça hep Çandarh'yı gördüm Bizans'ın karanlık crtaçağında bile Çandarb bir yüdız gi- biydi" diyor. Çandarlı, Osmanhlann son dönemın- de hızla küçülmeye başlıyor. Düşüş, cumhuriyet döneminde de sürüyor. Çandarlı yatınm görmüyor, kendini unuttunıyor. Çandarlı Belediye Baş- kanı Huseyin Gürel, 'Bu ölü toprağını üstümüzden atmamız lazım" diyor. Hüseyın Gürel, önce Çandarh'nın öyküsünü anlatan bir kitapçık bas- tırmakla işe başlamış. Geçen günlerde bulunan sikkeler ve Afrodit heykeli ga- zetelere haber olunca, "İşte fırsat" diyor Gürel. Yörelerinde her yerden tarih fışkırdığını, beldelerinin temiz ve do- ğayia iç içe olduğunu, karmaşadan ka- çanlann Çandarb'da çok rahat edeceği- ni belirten Hüseyin Gürel sürdürüyor: "Kumsalımız olağanüstü, denizimiz tertemiz. Yatak fıyatlanmız turistik yö- relere göre çok ucuz. Tatilcilere sesle- niyorum: Bu yaz üç gününüzü de yöre- mize ayınn. Eğer hoşnut kalmazsanız benim yakama yapışın." Bir de, "kaşla göz arasında" başka kentlere giden "tarihlerini" geri istiyor Başkan Hüseyin Gürel: "Nerede Çandarb kaalannda ele ge- çen buluntular? Seramikler, küpler, heykeller, sikkeler nerede? Bergama'da, İstanbul'da, Izmir'de, yurtdışmda. Ber- gama kadar eski Pitana için ne söyleye- bıliriz. ne gösterebiliriz? Bizim eserleri- mızi gen versinler, bir müze açalım. Tu- riste tarihi ve doğayı birlikte dayumsa- yabileceği bir ortam yaratahm." Ama- zonlann kenti Pitana sessizhk, kimsesiz- lik çarkını kırmak istiyor. Yüzlerce, bin- krce yıl önceki gibi "zamanın merkezi" olmak istiyor. Pitana sizJeri bekbyor... Dostlannın "Şişko Lucy"si Pavarotti için bir müzik eleştirmeni şöyle diyor: Bazen söylemiyor bağnıyor •Pavarotti hızla kilo vermezse duru- mu kötü. Siyatiği var, şişmanlıgı yü- zünden siniri sıkı- şıyor. Boğazındaki yağlanma nefıs sesini çıkartmakta güçlük yaratıyor. Beyaz mendilini sallamak dışında sahnede ha- reket etmek istemi- yor. EDtPEMİLÖYMEN LONDRA - Luciano Pava- rotti, dünyanın en tanınmış operauk sesi, sağlık bakımı- ndan sorunlu bölgede. Doktor gözetimınde hızla kılo veremez- se durum kötü. Tat zevki de müzik zevki kadar cilalanmış olan Pavarotti'nin son sonınu, bacaklanndaki ağnlar. Fazla yemekten, dostlannın "Şişko Lucy" dedikleri Pavarotti, bu sezonda iki büyük konserini ip- tal etti. Kendisini iyi hissetme- diği için. Repertuan daraldı. Operada dahi "esas oğlan"m bu kadar şişman obnası, hele artık günümüzde mümkün de- ğjl. Opera da "esas oğlan ve kızlar" için yaaldığı için Pava- rotti gibi bir mega-star, ikinci üçüncü derece rollere inecek de- ğil. Aşın şişmanlığın bır başka yönü de işte böyle psikolojik. Pavarotti'nin sorunlan, yu- kandan aşağıya, sağdan sola uzun bir bste. Siyatiği var. Şiş- manlığı yüzünden siniri Pavarotti'nin yûksek tansiyon, damar sertliğinin yanı sua nefes darlığı da çektiği basına yansıdı. sıkışıyor, yürümesini, ayakta varsa dahi basına yansımaz bır zen söylemiyor da bağınyor" bilgı yok. Boğazındaki yağlan- ma yüzünden nefıs sesini çıkar- makta zorlandığı zamanlar olu- yor. Bir müzik eleşürmeni,"Ba- bile durmasını bazen acıh yapı- yor. Yürürken aksıyor ayağı ve ayağını sürür gibi bir hali var. Kalça ekleminde de bir sorunu dedi. New York'ta Metropoli- tan Operası'nda "Aşk İksıri"- nde (L'Elisir d'Amore) durum ıyı değilmış. New York Times'- Di ııiıı zehiri, Murdoch'a şerbet oldu • Basın imparatoru Avustralyalı Rupert Murdoch ve onunla aşık atma hevesindeki baa gazete patronlan için saray haberleri, yaz tirajının kurtanaa olarak görülüyor. LONDRA (Cumhuriyet) - İngiltere veliahtı Prens Charles ile eşı Prenses Diana'nın asb- nda ne kadar mutsuz olduklan ve güzel prensesin bir değil, tam beş kez ıntıhara kalkıştığı iddi- ası, Londra gazetelerinın sayfa- lanndan düşmüyor. Aşın yemek yiyip sonra bu- nun hcpsini bir anda atmakla kendini gösteren bir ruhi den- gesizlik içindeki müstakbel kra- liçenin, ruh doktorlanndan falcılara kadar birçok kışıden nasıl medet umduğu, ama ko- casının "Sevgi yok, görev var- dır" diyerek nasıl soğuk dav- randığı" türünden yazılar, İngiltere gündemini meşgul et- meyı sürdürüyor. Yaşamı sansasyon ve merak uyandına, iç gıaklayıa haber- lere bağlı magazin basınında geçen hafta başlayan yaybm yayınlar, hafta sonunda ağır- başlı basına da sıçradı. Kraliyet ailesine ilişkin ha- berlere hiç yer vermemesiyle ünlü "Independent" dışında tüm basmda baş haber, "Dıana ne kadar mutsuz, Charles ne kadar ruhsuz" ana teması üze- nnde döndü. Charles-Diana evliliğinde bir şeylerin iyi gitmediği öteden be- ri belliyken, ancak bu konular- da gerçek yerine her zaman söy- lenti egemen de olacağı için, Di- ana'nın bır değil, aslında beş kez intihara kalkışmış olması "yeni" bir haberdi. Ancak yayınlan Avustralyalı basın imparatoru Rupert Mur- doch'un gazetelennin başlat- ması. yaklaşan yaz aylanyla birlikte tiraj durgunluğuna gi- recek olan öteki magazin gaze- telerini dehşete düşürdü. Krab'yet aleyhtan cumhuri- yetçi görüşleri ile tanınan, çoğu belden aşağı ve gerçekliği belir- siz, asparagas haberlerle dolu magazin gazeteleri, sahibi oldu- ğu Sky uydu kanalıyla, sıradan ve yüzeysel televizyon prog- ramlarıyla düşük beğenili ge- nış bırkitleyehitapetmeyi ticari bakımdan uygun gören Mur- doch'un, kraliyet ailesindeki aynlma. boşanma ve mutsuz- luk haberlerini kısa sürede ga- zetelerine tiraj aldırma fırsatı saydığı anlaşılıyor. Murdoch'un bulvar gazetele- ri"Sun"biryıldayüzde4.5,"To- day" yüzde 13, "News of the NVorld" yüzde 5, ciddi gazetele- ın eleştirmeni Edward Roths- tein'a göre "Kazık gibi duru- yordu ve hareketleri zorlaşmış- tı." Pavarotti ise belb ki bu ope- rayı "kurtancı" bulmuş. Sahne hareketi az olduğu için olsa ge- rek, Londra'da Covent Garden'- de seslenecek "La Boheme"in yerine bunda ısrar etmişti. Pa- varotti'nin "La Boheme"in sahnenin orasından burasına koşturmayı gerektiren başrolü- nü kaldıramayacağı anlaşıb- yor. Pavarotti, artık beyaz mendih'nı sallamak dışında sah- nede hareket etmek istemiyor. "Tosca'da oynayacaksa, mer- diven inip çıkıp kale burçlanna tumanmak yok." Tosca'nın tüm sahnelenmesi, Pavarotti için değiştirilmiş. i Başka sorunlan olduğu da biliniyor. Yüksek tansiyon, da- mar sertb'ğinin yanı sıra nefes darlığı çektiği de basına yansı- yan sağbk sorunlan. Pavarotti'ye baküacak olur- | sa bu yıl başından beri, 130 kilosundan 10 kilo inmiş. Ama bu aşın kilolar gerçekten fazla yemekten mi hormonal mı meçhul. "tngjliz Oburluk \ Araştırmalan Birliği" Başkanı Dr. Peter Kopelman, "Kilosu \ biraz değil, çok aşın. Düpedüz obur" diyor. Pavarotti ise 1985 yıbnda bir Fransız TV prog- ramına verdiği mülakatta. "Şe- ker sorunum yok. Kolesterol sorunum da yok. Sadece kalori sorunum var. Bu da sa- natçıbğımı etkilemiyor" demiş- ti. İngibz gazetelerinin aşın ki- losuna takıldığını gören Pava- rotti her zamanki esprisi ile "Yan vücudumu incelteceğim, öyle ki beni bir daha göremeye- ceksiniz" demişti. i Dubrovnik tarihe gömülüyor OKTAY EKİNCt Dünyanın tarihsel kimliğini en iyi koruyan kentleri arası- nda "ilk sıralarda" bulunan Dubrovnik, aylardır Balkan- lan kan gölüne çeviren çatı- şmalar nedeniyle sürekli bom- balanıyor ve tahrip oluyor. Kentteki tarihi binalann ve sokaklann önemli ölçüde ha- sar gördüğü geçen kasım ayı- ndaki "geceyansı bombardı- manlannın" yıkıntılan henüz temizlenmeden, bu kez 30 ve 31 Mayıs 1992 günlerinde Yu- goslav topçıılannın başlat- tıklan yoğun ateş sonucunda, geriye kalan kültür değerleri de büyük yaralar aldılar. Dünyadaki "en eski caddeler- den" 650 yılbk Stradus ve çev- resindeki Rönesans dönemine ait bezemeli taş binalarda "onanlamaz" düzeyde tahri- bat olduğu söyleniyor. Ajans- lann büdırdıklenne göre Sırplann, Bosna-Hersek'teki saldınlan sırasında yıkılan ta- rihsel yapılar içerisinde, Mi- mar Sinan'a ait ünlü Moster Köprüsü de bulunuyor... Adriyatik uygarhklan içeri- sinde özgün bir yeri olan ve "kaldınm taşlanndan sokak fenerlerine kadar" geçmiş yüzyülann Avrupa kenti este- tiğini bugünlere taşımayı ba- şaran Dubrovnik, }3 yüzyıllık bir gecmişe sahip. İS 7. yüzyıl- da, Slav ve Avar yağması- ndan kacan Romah mülteci- ler, Dalmaçya kıyılannda "Ra- gusa" adlı küçük bır kent kur- muşlar. Sonra bu kent, Akde- niz uygarhklannın zengin mo- zaiğı içinde, öbür güçlü kent- lerie "yanşarak" kendine özgü bir küîtürel kimliğe kavuşarak güçlenmiş. 13. yüzyıl sonlan- nda büyük bir yangın geçirme- sinekarşın,yenidenve"eskisin- den daha güzel" inşa edılmiş. Kent estetiğini ve kültürünü yaşatma çabası 1667'dekidep- remden sonra da "inatla" sür- dürülmüş ve bu kez Rönesans MimarhğVnın üstün örnekle- riyle yaratıbruş. Kültür ve sa- nat alanında da Avrupa'nın önemli bir merkezi hah'ne gel- mesi sonucunda, Dubrov- nik'in adı "Güney Slavlann Atinası" olarak nam sabnış. Geçen yıla kadar yayımla- nan Yugoslav turizm tanıtma broşürlerinde "Dabnaçya'nın yeşil kıyılanndan 21. yüzyıla bir ortaçağ armağmımız" ola- rak söz edilen Dubrovnik, şımdi aynı broşürleri hazırla- yan ülkenin ordulan tarafı- ndan sürekli bombalanıyor ve 21. yüzyıla ulaşmadan "tarihe gömülüyor." Hırvat spikerin radyodan süıekli anons ettiği "SOS Avrupa" sesleri ise Ad- riyatik'in rüzgârlanna kanşıp Akdenız'e doğru kaybolarak gidiyor. Oysa Dubrovnik, Avrupa Mimari Mirası'nın Konın- ması Sözleşrnesi'ne (1985) . göre "bütünüyle korunması gereken anıt kentler" sınıfına giriyor ve bu kentleri koru- maîc görevi aynı sözleşmeyle, tüm taraf ülkelere de veriliyor. Benzer şekilde yine Dubrov- nik, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'nin (ICOMOS) "müze-kent" olarak belirledi- ği tarihsel yerleşmeler listesin- deyerabyor. Danimarka'daki gazeteciler Hikmet Çetin'i Jensen sandılar FERRUH YILMAZ KOPENHAG - Danimar- ka'nın Avrupa BırhğTne hayır demesınden sonra, dünyanın herhangi bir ülkesinin bir tele- vizyon kanalında Danimar- ka'nın görüşlerini Türk Dışiş- leri Bakanı Hikmet Çetin dile getirdi. Çetin'in Danimarka'- nın görüşlerini hangi ülkenin televizyonuna anlattığı sapta- namadı. Sab günü yapılan halkoyla- masından Avrupa Birliği'ne "hayır' çıkmasıyla Danımarka bır anda dünya basmının ilgı odağı oldu. Danimarka Dı- şişleri Bakanı, yabancı basının sorulanna cevap yetiştiremez oldu. Çarşamba günü Oslo'da yapılan NATO Dışışleri Ba- kanlan Toplantısı da Dani- marka'daki halkoylamasının gölgesinde kalırken basın men- suplan Danimar- ka Dışiş- leri Ba- kanı Uffe Elleman- Jensen'i gördükle- ri yerde sonı yağmu- runa tut- tular. Da- nimarka Dışişleri Bakanı, damarlan- ndaki İspanyol kanşımı kan- dan doîayı KuzeyUler gibi sanşın ve mavi gözlü değil, ak- sine kumral ve kahverengi göz- lü. Üstüne üstlük, kuzeyb dev- let adamlanndan farklı olarak bıyıkb ve de kocaman bir bur- nu var. Bu da ona güneyb bir hava veriyor. Türk Dışişleri Oslo'daki NATO toplanüsına gelirken yolu orada bulunan bir televiz- yon ekibi tarafından kesildi. Televizyon ekibındeki gazete- a. Çetin'e, Danimarka'daki halkoylamasının sonucu ko- nusunda ne düşündüğünü sor- du. Çetin, bu soruyu, "Demok- ratik bir süreç sonunda alınmış bir karar" diyerek oldukça diplomatik bir şekilde yanıtla- dı. Gazeteci cevaptan tat- min ol- mamış ola- cakki"Ha- len AT üyeliğinde ısrarb mısınız" diye so- rusuna de- vam etti. Çetin de üzerine basa basa, "Tabii ki ısrarhyız" dedi. NATO Dışişleri Bakanlan Topjantısı'nda verilen öğle ye- meğinde Çetin, Danimarka Dışişleri Bakanı Uffe Elleman- Jensen'in yanına düştü ve Jen- sen'e televizyon ekibinin soru- lannı anlalarak sorulara şaşır- dığinı söyledi. Bunun üzerine, halkoyla- masının sonucu belb olduğun- dan beri yüzünden düşen bin parça olan Danimarka Dışişle- ri Bakanı, kahkahayı koyuver-, di: "Tabii ki seni ben sanmış- lar..." Jensen daha sonra Dani- markab gazetecilere olayı, "Türk meslektaşımın hangi te- levizyonda konuştuğunu ve ne dediğini bibrıiyorum, ama yann bir gün bana söylemedi- ğim bir şeyi mal etmeye kalkar- larsa, en azından suçlunun kim olduğunu bibyorum" diyerek yansıttı. ri "Times" yüzde 7, "Sunday Times" da yüzde 2'ye yakın ti- raj kaybetti. Murdoch'un tiraj kovaruna çomak sokan muha- fazakâr Sunday Telegraph, "Charles-Diana ilişkisinde çar- şaf halindeki yaymlann hiçbiri hakkında somut delil yok. Ama bu sorun değil. Önemli olan Murdoch'un gazeteleri satsın" diye yazdı. Murdoch'un "Sunday Ti- mes"ı, Diana'nın mutsuzluğu- nu anlatan "Gerçek öyküsü" adlı kitabı dizi yaptı. Mur- doch'la aşık atmaya çalışan bir başka magazin gazetesi, "Dail j Mail" de, "Sorunlu Evlilik" ad- ,* lı benzer bir kitabı, daha atik g davranarak dizi yaptı. Hükü- t mete yakınlığıyla tanınan "Da- , ily Mail" de tiraj sorunlan için- • de. Günlük satışı 1.5 milyonu bulan gazete, bir yılda yüzde 3 tiraj yitirdi. Seviyorsunuz... Ama acaba yıldızlar 0'nun hakkında ne diyor? Arayın, Ata Nirun cevaplasın! KOÇ BOGA İKİZLER YENGEÇ ASLAN BAŞAK TERAZİ AKREP YAY OĞLAK K0VA BALIK 900900 201 900 900202 900900203 900 900204 900900205 900900206 900900207 900900208 900900209 900900210 900900211 900900228 Türfciye'nin her yerinden sefvıslenmızın 1 daklkatı 5833 TL drr. Ortalama servıs suresı 3-4 dakıkadır Alo Bıloı P K 16 Tarabva/fsf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear