23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23HAZİRAN1992SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 DeliDumrulAvrupa'da • Kültür Servisi- Ankara Dev let Tiyatrosu'nca sahnelenen Delı Dumrul oyunu Avrupa Tiyatro Bienali'ne davet edıldı. Geçen sezon altı ödüle değer görülen oyun, Balkan Mot Festivali'nde de Türkıye'yi temsil etmişti. Son olarak İstanbul Tiyatro Festivali'nde sahnelenen oyunun yönetmenliğini Yücel Erten üstlendı. Müziklerini Babür Tongur, dans düzenlemesini Saliha Sökmen yaptı. Avrupa Tiyatro Bienali'nde Almanya, Türkiye. tngiltere. Romanya, Fransa, Finlandiya, Çekoslovakya, Ispanya, Macaristan, Bulgaristan ve Litvanyadan toplam I9yapıt sergilenecek. Bienal 28 haziran tarihinde sonaerecek. Rumen yazar Gheorghiu öldü • PARİS (AA) -"Yirmi Beşinci Saat" , adlı romanıyla dunya çapında ünlenen Rumen asılh yazar Virgil Gheorghiu Paris'te öldü. Yakınlan, 75 yaşındaki yazann, Pans'te tedavi gördüğü hastanededün sabah öldüğünü bildirdiler. Gheorghiu, Sovyet birüklennin 1944'teRomanya'yagirmesi üzerine ülkesini terk etmişti. Nikolay Çavuşesku rejimıne karşı olduğunu açıklayan yazar. 1948 yıîından beri Fransa'da yaşıyordu. Gheorghiu, 1963'te Rumen Ortodoks Kilisesi'ne rahip olmuş. 1971 'de başpıskoposluğa yükselmişti. 1949'da yazdığı "Yirmibeşinci Saat", Gheorghiu'yu dünya çapında üne kavuşturmuştu. Çok tutulan roman, 1966'da sinemaya uyarlanmıştı. Gheorghiu'nun birdüzine kadar roman ve denemesi bulunuyor. Yel Değirmenleri • Kültür Servisi- Türkiye'de kalmış son örneklenyle Bahkesir'in 'Yel Değirmenleri' köyüne ve her yıl yinelenen geleneksel Şamlı Panayın'na bir fotoğraf gezisi yapılacak.İstanbul Fotograf Kulübü'nün organize ettiği ve yel değirmenlerinin bulunduğu alanda kamplı konaklama yapılarak gerçekleştirüecek teknik fotoğraf gezisinin tarihi 27 ve 28 haziran olarak belırlendi. Aynntıh bilgi 347 62 97 ve 349 67 30 numaralı telefonlardan edinilebilir.(Fotoğraf: FARUK AKBAŞ) 2. Tiyatro Günleri • Kültür Senisi- Ankara Büyükşehir Belediyesi'ncedüzenlenen 2. Ankara Tiyatro Günleri. Muhsin Ertuğrul Açıkhava Tivatrosu'nda devam ediyor. Ankara Büyukşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada amatör ve profesyonel tiyatrocularca sahnelenen oyunlarla izleyicilerle tiyatro arasında ıletişımin yeniden kurulmasmın amaçlandığı bildirildi. Ankaralılann yoğun ilgi gösterdiği tiyatro günleri çerçeves'nde yann Halkevi Temel Aydınoğlu Sahnesi'nin 'Çürük Elma'adlı oyunu izlenebilir. Kudret'e ödülü hastanede verildi • Kûltür Servisi-Edebiyatçılar Derneği'nin Onur Ödülü Alün Madalyasını geçen cumartesi günü rahatsızhğı nedeniyle alamayan yazar Cevdet Kudret'e ödülü dün Cerrahpaşa Hastanesi'ndeki odasında verildi. Cevdet Kudret'e ödülünü eleştirmen Konur Ertop verdi. Evrensel sanata ve ulusal edebiyata büyük katkılan nedeniyle Edebiyatçılar Derneği'nin Onur Ödülü Altın Madalyası'nı aîan öteki edebiyatçılar ise Faal Hüsnü Dağlarca, A7İ7 Nesin, Melih Cevdet Anday, Samim K.ocagöz, Cahit Külebi, Sabahattin Kudret Aksal ve Yaşar Kemal. H 20. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ Ustasındantango çılguıhğuıınyüz yılı Kültür Servisi - 1880'lerde Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in yoksul mahalle- lerinde dünyaya gelen tango, günümüzde bütün dünyaya mal olmuş bir dans ve mü- zik sanatı. Uluslararası İstanbul Festivali'nde bu- gün Açıkhava Tiyatrosu'nda ikinci ve son konserini verecek Sexteto Mayor ise ku- rulduğu 1973 yıhndan bu yana tangonun en önemli toplulukJanndan biri. Rio Gallegos'taki bir şenlik sırasında rastlantı sonucu bir araya gelen alü ünlü tango müzisyenince kurulan Sexteto Ma- yor, o yıllarda tangoda yaşanan klasik- modern çatışmasının sıcaİc gürüerinde or- taya çıkmış bir topluluk. Astor Piazzola'nın kendisi için "Kkho" adlı tangoyu yazdığı Eıuiqııe 'Kkho' Diaz, kontrbascı olarak tango dünyasında efsa- nevi bir üne sahip. Topluluğun iki kemancısı Mario Abra- movich ve Eduardo VV'akzak ile piyanist Oscar Pallenno, tangonun usta adlan. Sexteto Mayor'un "Tangomania" adlı göstensine iki ünlü şarkıcı ile üç dans çifti dekatılıyor. Maria Jose Mentana, 4O'lı yıllann duy- gusallığını yansıtan "Şin Palabras" (Söz- süz), "Nostalgjas" (Özlemler), müzigini "Evita" müzikalinden anımsayacağınız "No Llores Por Mi Argentina" (Arjantin, Benim İçin Ağlama) adlı parçalan söyleye- cek. Tangonun eski "kenar mahalle" üslubu- nu yaşatan Gabriel Reynal ise Buenos Ai- res'teki Boca mahallesinin tangosu, ünlü "CaminitoM yu (Patika), "A Media Luz" (Hafıf Işıkta) ve "Uno"yu (Binsi) seslendi- recek. Jose Libertella'nın, unutulmaz Rusezgi- si "Siyah Gözler" için yaptığı düzenlemede Jorge Romano ile Genoveva dans edecek- ler. Osvakto ile Gracieia ve Nornıa ile Luis Pereyra'nın da katılacağı dans sahnelerin- de "tango"nun yüz yıllık tarihi gözler önü- neserilecek. Sexteto Mayor'un "Tangomania" göste- Sexteto Mayor'un 'Tangomania' adlı göstensine üç dans çifti de katıldı. Çiftler, tangonun "yalnızca ArjantinHJerin yapabildiği" gerçek biçimini gösterdüer.(Fotoğraf: TARIK ERSOY) • Sexteto Mayor, tan- gonun yüz yılını gözler önüne seren bir dans ve müzik şöleni sunuyor. Topluluk, tangonun efsanevi adı Carlos Gardel ve tangoda dev- rim yapan Astor Piaz- zolla'nın bestelerini de seslendirecek. • Sexteto Mayor, altı ünlü tango müzisyenin- ce kuruldu. Tangoda yaşanan klasik-modern savaşının sıcak günle- rinde doğan Sexteto Mayor'un iki temel di- reği, Jose Libertella ve Luis Stazo. • Ünlü şarkıcı Gabriel Reynal, tangonun eski "kenar mahalle" üslu- bunu yaşatıyor. Rey- nal, Buenos Aires'in Boca mahallesinin tan- gosu "Caminito"yu da söyleyecek. risi. 1920'lerde Paris'i büyûleyen Francisco Canaro için bestelenmiş "Canaro en Paris" (Canaro Pans'te) gibi tangolarla, tango- nun unutulmaz yıldıa Carlos Gardel ve tangoya getirdiği yeniliklerle bir zamanlar ortalığı kanştıran Astor Piazzola'nın beste- leriyle, Arjantin'in üç geleneksel ritmi "mi- longa". "tango" ve "malambo" ile gerçek bir ses, renk ve dans şöleni sunuyor. Mentana, Buenos Aires'in ünlü tango şarkıcılanndan. 1 sn\ \u)t ın (,r\ Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti / Atatürk Kûltür Merkezi Konser Salonu, 18.30 Sexteto Mayor Açıkhava Tiyatrosu, 21.30 H-.STIVAl.OI- YARIN Anatolia 92-İhsan özgen , Atatürk Kül- tür Merkezi Büyük Salon. 18.30 İzmir Devlet Senfoni Orkestrası-Frank- fiırt Akademi Korosu Aya İrıni, 18.30 Sergie Mendes ve Brasil 99/Açıkhava Ti- yatrosu, 21.30 Rus viyolacı Yuri Başmet, anayurdunu terk etmeyen müzisyenlerden Pop gitarcıydı, o şimdi vîyolacı Festivalde iki konser veren Baş- met'in viyolası, Mozart'ınkinden 3 yaş büyük. Moskova'da yaşa- yan Başmet, "Birçok sanatçı Avrupa, Amerika sahnelerinde yeni konumlar aramaya başladı" diyor. "Ama orası benim anayur- dum. Hem, ünlü piyanist Richter de aynlmadı ülkeden." EVTNİLYASOGLU Aya İrini'nin yandıktan sonra yıkanıp kurutulup festivale hazırlanan o büyülü ortamında Yuri Başmet'i prova yaparken izliyoruz: Her bir müzik cümJesini baştan ahp, her bir pasajdan sonra dinleyici sandalyeleri- nin arasma geçip yeniden çaldınyor or- kestrasına. Tanımadığı bir akustiği ölçüp biçiyor. Sonra yaylı çalgılannın* akort tut- mayabileceği kaygıayla yakınıyor nem oranından. Moskova Konservatuvan solistleri, gencecik bir topluluk: Yaş ortalaması 25. Konseryatuvardan yeni mezun öğrenciler- den seçilmiş. Ancak böylesi bir birliktelik, tek soluk, provada bile bir plak kaydı ka- dar temiz sesler... Sanki bu çocuklar yüzyı- llann birikimini taşıyorlar, henüz yirmile- rinde nice kuşaklann müzik anlayışıru özümsemişler. Yuri Başmet'in viyolası Mozart'ınkin- den üç yaş büyükmüş. "O zamanın çalgısıyla aynı ses rengıru koruduğumuza göre, zamanın yorumuna, otantik olana en yakını seslendirmeliyiz" diyor. Başmet, halen Moskova'da oturuyon "Anavatanım orası benim. Ailem Mosko- va'da. Nice sanatçı çıkıp Avrupa, Ameri- ka sahnelerinde yeni konumlar aramaya başladı. Nasıl aynlınm ki, orası benim do- ğup büyûdüğüm topraklar. Zaten sürekli "Bana yardan vazgeç dedîler" • Şeref Çakar yönetimindeki Emin Ongan Üsküdar Musi- ki Cemiyeti'nin konseri bu- gün 18.30'da AKM'de. Kon- serin solistleri Doğan Dikmen ve Filiz Şatıroğlu. Kültûr Seni- si- Şeref Çakar yönetimindeki Emin Ongan Üsküdar Mu- siki Cemiyeti'- nin İstanbul Festivali kon- seri, bugün Atatürk Kül- turnelerle dünyanın dört bir yanında yaşı- yor sayılınm. Hem daha ülkeyi terk etme- yen bir dolu sanatçı var. örneğin ünlü piya- nist Richter!" Başmet, viyolaya rastlantı ile başlamış. Bir yanda kendi pop grubu ile pop gitar çalıp, bir yanda keman çabşıyormuş. Bir arkadaşı. keman tekniğinin çok zorlayıa olduğunu, yeterince pop müziğe zaman ayıramayacağmı söyleyip viyolayı öner- miş. Böylece o güne dek ses rengini bile ta- nımadığı viyolayı eline almış, giderek bu çalgının ustası ve hayranı olmuş. Başmet'in İstanbul Festivali'ndeki ilk konserinde. Şnitke'nin Viyola ve Yaylı Çalgılar İçin Monolog başhklı gizemsel yapıtını dinlerken yirminci yüzyıla dek müziğin binkiminden manzaralar izledik. Gerek Beethoven'in op. 95 kuartetinde, gerek Schubert'in Ölüm ve Genç KJZ' başhklı dörtlüsünde 'genç-romantizm' özellikleriyle süslenmiş orkestralamada müzik tarihinin yûce dehalan birleşmişti. Bu dehalann notalanna can katan, ipeksı tcnu ile bizlere ulaşüran Yuri Başmet ve orkestrası da yirminci festivale güzel bir ar- mağandı. nu'nda. Konsere soüst olarak M. Doğan Dikmen ve Filiz Şatıroğlu katılıyorlar. Konserin ilk bölümünde, çeşitli makam- larda dinı ve dındışı olmak üzere yüzden fazla eser bestelemiş olan Tanburi Ali Efendi' nin (1836-1902) eserlerine yer ve- nlecek. Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin konserinin ikinci bölümünde Selahattin Pınar (1902-1960), Cinuçen Tannkontr (1938). Sadettin Kaynak (1895-1961), Zeki Arif Ataergin (1896-1964) ve Dr. AJaeddin Yavaşca' nın eserleri yer ala- cak. Üçüncü bölümde ise, Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti'nden yetişen bestecilerden seçilmiş eserlerden oluşan beraber ve solo şarkılar sunulacak. 1918 yılında Anadolu Musiki Cemiyeti adı alünda çalışmalanna başlayan kurum, ertesi yıl Darülfeyz-i Musiki Cemiyeti, Cumhuriyet'in ilanından sonra Üsküdar Musiki Cemiyeti, 1987'de de Emin On- gan Üsküdar Musiki Cemiyeti adını aldı. Üsküdar'da 74 yıl önce çalışmalanna başlayan bu müzik kurumuna, en çok Emin Ongan'ın emeği geçti. Gelecek mi, gelmeyecek mi derken, ünlü tenor Luciano Pavarotti geldi, söyledi, gitti istanbulbirPavarotti serüveniyaşadı ASLI KAYABAL/NttGÜN TOPTAŞ Pavarotti'nin İstanbul konseri... Ünlü İtalyan tenoru merakla bekleyenler, önce- ki gece saat 19.00'dan itibaren Zeytinbur- nu'ndaki Abdi İpekçi Spor Salonu'nun önünde birikmeye başladı. Konser kala- babğı içinde pembe biletliler spor salonu- nun üst katında kapılann açılmasını bek- lerken, alt katta da mavi ve beyaz biletli 'özel konuklar' Pavarotti ile buluşmaya haarlanıyordu. Üst katta müzikseverler, aniden bastı- ran yağmur altında uzun kuyruklar oluş- tururken, alt katta birbiri ardı sıra gelen lüks otomobillerinin içinden çıkan konuk- lar saat 19.15'ten itibaren salona alınmaya başladılar. Yağmur hızınj artünrken yu- kanda kapılann açılmasını bekleyen müzikseverler kısa bir süre 'alkışlı ıslıklı' bir protesto gösterisi yaptılar. Bunun üzerine kapılann açıldığı ve izle- yicilerin içeriye abndığı görüldü. Konser Pavarotti'nin konseriydi. İzleyiciler teker teker arandı. Çantalannda fotoğraf ma- kinesi, te>p, telsiz, hatta \valk-man bulu- nan kişiler salona girebılmek için bu eşya- lannı bırakmak zorunda kaldılar. Saat 20.00'ye yaklaşırken özel konuklan getiren lüks araba trafıği yoğunlaştı. Gö- re\!i gazeteciler, gelen konuklan sıkı taki- be ald:. Protokol girişine yönelen pembe •Türkiye'ye gelen Yunanis- tan Başbakanı Mitsotakis, programını değiştirdi ve Pa- varotti konserine geldi. Salo- nu dolduranlar, boğucu sı- cakta 'yelpazelenerek' serin- lemeye çalıştılar. Konser sonrası, boynundan eksik et- mediği alacalı şalı ile hayran- lanyla söyleşen îtalyan te- nor, konseri 'eccellente' (mü- kemmel) diye niteledi. Luciano Pavarotti, seyircileri, ftalyan orkestra şefi Leone Magiera ve İtalyan flüt- çü Andre GrimineUi'yİe birükte selamladı. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) Pavarottî, müziğîn kanatlanndaueurdu EVtN tLYASOĞLU biletli bazı ünlülerin yukandan gırmesi is- tenirken, 'pembe bileti' ile konsere gelen Efe ve Zeynep özal çiftinin protokol kapısından salona alındığı görüldü. konsere gelen ünlüler arasında Yuna- nistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'- in, programını, Pavarotti konseri nedeniy- le değiştirdiği öğrenildi. Pavarotti'nin dinleyicileri arasında Dı- şişleri Bakanı Hikmet Çetin, İnsan hak- lanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Deniz Baykal, iş dünyasından Sakıp Sabancı, Üzeyir Garih. Izhak Alaton, Bülent ve Oya Eczacıbaşı, sanat çevresinden de Yek- ta Kara, Aydın Gün, Tekin Akmansoy, Erol Evgin. Güngör Bayrak, Onno Tunç, Olcayto Ahmet Tuğsuz, Zern'n Özer, Küçük Emrah, Zülfü Livaneli gibi isimler bulunuyordu. Herkes Pavarotti'yi bekliyor. Saat 21.00. Konserin 'yoğun trafik' nedeniyle 15 daki- ka gecikmeyle başlayacağı duyuruluyor. Salonu dolduranlar boğucu ve sıcak hava içinde sürekli 'yelpazelenerek' serinlemeye çalıştı. Pavarotti en çok Bixio'nun 'Mam- ma'sı ve bis'te söylediği 'O Sole Mio' par- çalan ile alkış aldı. Ve konser bitti.Yorgun tenor kulise çe- kildi. Konser sonrası, kulis çıkışında boy- nundan eksik etmediği alacalı şalı ile hay- ranlan ile söyleşti. Oldukça yorgundu. Konseri nasıl bulduğunu sorduğumuzda, İtalyanca 'Eccellente' (mükemmel)diyor- du. En sonunda Pavarotti'yi canlı olarak dinle>ebildik İstanbul'da. Ege Serarnik dü- zenleyicilerinin ve binlerce dinleyicinin he- yecan içinde beklenüleri kazasız belasız so- nuçlandı. Gerçek bir dehayı dinlemek, bu- lutlarda uçmak, bunca çabaya değdiğini duymak güzeldi. Ne opera sahnesi var, ne dekor, ne partner, ne kostüm, ama Pava- rotti her notada öylesine yoğunlaşı- yor, her sözcükte öylesine yaşıyor ki çevredeki tüm'nega tıf etkenlere karşın o aryayı size de ya- şatıyordu. Başhca negatif etken, bir zamanlar Spor Ser- gi Sarayı'nda ya- şadığımız maç or- tamıydı.Önceden bir sağanak başladı. Abdi İpekçi Salonu'na vanncaya kadar su- lar arasında yüzerken "Acaba tannlann gazabına ıru uğradık" dedik. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasfnın böylesi bir sanatçiya titizlikle eşlik etmesi, başkemancı Gülden Turah'nın ve özellikle tek provada hazırlanan genç çellistimiz Murat Berk'in başanlan övgüye değer. Birçok kişinin aklında şöyle bir soru •Gerçek bir dehayı dinle- mek, bulutlarda uçmak gü- zeldi. Başhca olumsuz et- ken ise, bir zamanlar Spor Sergi Sarayı'nda ya- şadığımız maç ortamıydı. vardı konser sOTırasında: Gerçekten Pava- rotti bu kadar az rru söylüyor, yoksa İstan- bullular için mi böyle bir program düzen- lendi? Programda neredeyse sanatçının söyle-1 diği şarkılar oramna yakın orkestrarun çaldığı yapıtlar yer aldı: Don Pasqual© Uvertürü, Mercadante'nin Flüt Konçerto- su, La Traviata'nın Üçüncü Perde Prelü- dü, Bizet'nin Carmen Fantezisi, Rossini'- nin VVilhem Tell Uver- türü gibi. Bu arada bir de İtaV- yan flütcü Andre Gri- miuelli ile tanıştık. Bu yapıtlan dinlerken bir an İDSO'nun olağaıı hafta sonu konserleri» ni bir İtalyan şef ile dinlemekte olduğu- muz duygusuna kapıldık. Belli ki 56 yaşındaki Pavarotti'nin uzun süre sahnede kalmasından kaçınılmış; dinlendirilmesi öngörülerek haarlanmış bir programdı. , Duyarlı mikrofon, küçük seslerde sa* natçının yakın zamanda geçirdiği bronşitin izlerini incecikten dalgalandınyordu. Do- nizetti-Meyerbeer-Verdi-Massenet-Leon-1 cavallo, napoliten ezgiler ve son üç bis par-' çasıyla dinleyicilerini müziğin kanatlan- nda uçurdu Pavarottı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear