22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2HAZİRAN1992 CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bedetöaskertik • ANKARA (ANKA) - 28 yaşına geldiği halde hcrhangj bir nedenle askerliğini yapmamış olanlara 5 bin rnark ödemek koşuluyla bedelli askerlik-olanağı sağlayanyasa, Cumhurbaşkanı özal tarafından onaylanarak yürürlüğegirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan yasayla yurtdışında yaşayanlar için bedelli askerlik süresi bir aya düşürüldü. Askerlik erteleme süresini 30 yaşian 38'e çıkaran yasa uyannca, Türk vatandaşkğından askerliğini yapmadığı için çıkanlanlar, 2 yü içinde başvurmalan halinde bedelli askerükten yararlanarak Türk vatandaşhğına yeniden gjrebilecekler. Yasa, 28 yaşına geldiği halde, saklı, bakaya. yoklama kaçağı durumunda olan ya da herhangi bir nedenle askerliğini yapmamış olanlara bedelli askerlik olanağı sağlıyor. Bu durumda olanlar l yıl içinde başvururlarsa 5 bin mark ödeyerek 3 aylık temel askerlik eğitimine tabi tutularak bedelli askerlik yapacaklar. Oğrenciaffı yürürlüğegM • ANKARA (AA)- Kamuoyunda "öğrenci afTı" olarak adlandınlan, yüksek öğretim kurumlanndan herhangi bir nedenle ilişiği kesilen ya da kesilme durumuna gelen öğrencilere yeni sınav hakkı tanıyan yasa, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 2547 sayıb Yüksek Öğretim Yasasf nda değişiklik öngören yasaya göre halen eğitim ve öğretim yapan kurumlarda 1980-1981 eğitim-öğretim yılından bu yasanın yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun kurumlanyla ilişkisi kesilmiş veya kesilme durumuna gehrıiş olanlara, bu yasanın yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumlanna başvurmalan şartıyla ilişkikrinin kesilmesine sebep olan her ders için bir sınav ^ hakkı veriliyor. 1991-1992 eğitim-öğretim yılı sonunda ilişiği kesilecek olanlar da ilişkilerinin kesildigi tarihten itibaren iki ay içinde başvurmalan halinde aynı haklardan yararlanabılecekler. Öğpetmenier dikkat! • ANKARA (ANKA)- Devlet Memurlan Kanunu'nda yapılan değişiklik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre öğretmenlere verilen ek ders ücretleri katsayıya bağlanarak yeniden düzenlendi. Gündüz ögrenimi için ek ders ücretleri, katsayının 40 gösterge rakarru, gece ögrenimi için ise 50 gösterge rakarru ile çarpımı sonucu bulunacak. Bugünkü katsayıya göre öğretmenler gündüz 20 bin 920 lira, gece ögrenimi için de 26 bin 150 lira ek ders ücreti alacaklar. Osmanlılar ve Museviler • İSTANBUL(AA)-500. Yıl Vakfı tarafından Musevilerin Ispanyol Engizisyonu'ndan kaçarak Osmanlı topraklanna göç etmelerinin 500. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen "Osmanlı İmparatorluğuve Modern Türkiye'de Museviler'konulu sempozyum devam ediyor. Svvissotel'deki sempozyumda konuşan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin And, İstanbul'daki Yahudilerin yabano seyyahlar tarafından nasıl anlatıldıklan konusunda bilgjverdi. I700'lü yıllarda İzmir'de yaşayan Yahudi cemaati hakkında bilgi veren Haifa Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Jacob Barnai de Yahudilerin İspanya'dan kovulduktan 100 sene sonra İzmir'e yerleştiklerini söyledi. Kudüs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Joseph R. Hockerde İspanya'dan kovulanlardan, özellikle 16. asnn80'li yıllannda yaşayan üçüncü kuşakta büyük değişünler ortaya çıktığını belirtti. DUZELTME • Dün gazetemlzin 1. sayfasında yayımlanan memur maaşlan tablosunda Polis (Y.Okul) 7/1 2.390.000 olması gerckirken yanlışlıkla Polis (Y.0kul) 7/ 12.390.000 olarak çıkmıştiT. Düzeltir, özür dileriz. Zonguldak'ta 'göçüklü yaşam' JL eraltının oyulması sonucuyerüstünde meydana gelen 'tasman'denen göçükler X apu tahsis belgelerinin arkasmda şunlaryazılı: 'Kömür üretiminden dolayı nedeniyle Zonguldak'taevler yaşanmaz evimize birzarar gelirse, hiçbir tazminat haide.Insanlar ölümle burun buruna. ödenmez.'Zonguldaklının eli kolu bağlı. 'ntemmuz Mahallesi'nde 20 bin insanın yaşadığı 5 bin konutun 1500'ü 'tasman' etkisinde, 500'ü oturulamaz halde, 45'i terk edilmiş. BtROL ÜZMEZ ZONGULDAK - Zonguldak'ta yeraltm- dan sonra, yerüstündeki yaşam da gün geç- tikçe tehlikeli olmaya başladı. Yeraltındaki kömürün alınmasının yeryüzüne etkisiyle tasman adı verilen çökmeler meydana geli- yor. Tasmanın Zonguldak'ta Ontemmuz ve Birlik mahallelenndekı hasan ciddi boyut- larda. 20.000 kişinin yaşadığı Ontemmuz Mahallesi'nde 5 bin konut bulunuyor. Bu konutlardan 1.500 tanesi tasman etkisi altın- da. 500 ev oturulamaz haldeyken, 45 ev de terk edilmiş durumda. Aynı sonuçlar, Kozlu'nun Taşbaca ve İhsaniye; Zongul- dak'ın Terakki ve Birlik mahalleleriyle Ki- limli'nin Gelik ve Esen mahaüelerinde de yaşanıyor. Zonguldak genelinde 1600 konut tasmandan etkilenmiş. Yerüstü çökmelerinin verdiği zarar nede- niyle insanlar evlerini boşaltmak zorunda kahyor. Hacettepe Üniversitesi Zonguldak Mü- hendislik Fakültesi öğreüm üyelerinden Doç. Dr. Şenol Kuşçu'nun açıklamasına gö- re "Madencılik çalışmalan nedeniyle yeral- tında meydana gelmiş olan boşluğun üzerin- de bulunan zemin kitlesinin aşağıya doğru harekete geçmesinden, zemin düzeyinde tas- man olarak adlandınlan çökmeler meydana geliyor. 70 kmr lik bir alana sahip olan Koz- lu, Zonguldak. Kilimlı ve Çatalağzı metro- politen belediye yerleşim bolgelerinin altın- da. 100 yılı aşkın süredir kömür cıkanlıyor. Doç. Dr. Şenol Kuşçu, "Dünyanın neresin- de olursa olsun, bu kadar dar bir alanda, bu kadar uzun süre hem kömür üretimi yapıl- ması hem de üzerinde rahat ve sorunsuz ya- şanması mümkün olmaz. Taşkömür havsa- sında, önceükle yeraltında üreüm yapılacak yerlerle kömür üretimi yapılacak yerlerin sı- nırlannın belirlenmesi gereklidir" diyor. Zonguldak Belediyesi Fen İşleri Müdürü tnşaat Mühendisi Yalçın Girgin, tasman et- kisini şöyle aktanyor: "Yeraltındaki 20x20 metre ebadında ve 200 metre derinüğinde bir alanın kömürü alındığında, hareket yeryü- zünde 300x300 = 90.000 m2 'lik bir alanı etki- lemektedir. Bu etkinin % 75'i, ilk iki sene içerisinde, % 25'i de 20 yıl içinde etkisini gös- termektedir." Zemin hareketleri üretim nok- tası seviyesinden yeryüzüne kadar devam ederek zeminde bozulmalar meydana getiri- yor. Bu etkiler. yeryüzünde elektrik direkle- rinin yıkılmasına, su borulannın patlaması- na, yollann çatlamasına, evlerin yıkılmasına neden oluyor. Ontemmuz Mahallesi'nin altında bulu- nan Çaydamar ocaklannda kömür çıkanmı yılında düzenlemeye uğrayan 'Havza-i Fah- miye Kanunu' maden havzasında özel mül- kiyeti sınırbyor. 1900 yılından sonraki tapu- lann geçersiz olduğu Zonguldak'ta, tapu tahsis belgelerinin arkasında "Kömür üreti- minden dolayı evınize bir zarar gelirse, hiçbir tazminat ödenmez" yazıyor. Yani, yeralün- dakı üretim nedeniyle yerüstünde oluşacak zarariardan TTK sorumlu tutulâmıyor. taç, satılan kömürden alınacak % 2'lik pay- la tasman belasından insanlan kurtaracak- lannı söylüyor. Bu yolla tasmandan zarar gören vatandaşlara yeni konut alanlan ya- pacaklannı belirtiyor. Başkan Aytaç, metrp- politen imar planında yer alan otoban yolun yapılmasıyla şehrin doğu istikametine, Fil- yos Vadisi'ne kaydmlmasmı öneriyor. 7260 sayılı Afet Kanunu'na tasmanın alınmasıyla Zonguldak'ta, madenci, eviırin altmdaki ocaklarda kömür kazarken, üstündeki evi yıkdıyor. TTK'nm, evi yıkılanlara verdiği tek şey, duvarlara dayanak yapılan detnirraylar.Tasman nedeniyle bazı evlerin duvarlarında insanın raharJıkla geçebileceği yanklarotuşmuş. Evden çıksalâr nereye gidecekkrini bilmiyorlar. Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya korka korka oturuyor, yatıyor, yaşıyoriar. şimdilik durduğu halde, tasman devam edi- yor. Tasmandan en çok zarar gören. Ontem- muz Mahallesi. Ontemmuz Mahallesi'nin altında üretime ara verilip Birlik Mahallesi'- nin altındaki ocaklarda kömür çıkanmı baş- ladığından, şimdi de bu mahalledeki evler cökmeye başladı. TTK, 1848'den bu yana Zonguldak'ta kö- mür çıkanyör. 1897 yılında çıkanlanve 1986 Zonguldak Valisi Nurettin Turan, tasman için özel çözüm yollannın aranması gerekti- ğıni belirtıyor. "Maden ocaklannın üzerinde ev çökerse afete girer" diye yasanın değişme- si gerektiğini söyleyen Vali Turan, tasman- dan zarar gören vatandaşlann sorunlannın çözümü için hükümet nezdinde girişimlerini sürdürüyor. Zonguldak Belediye Başkanı Yüksel Ay- tasmanzedelere para ve prefabrik konut yar- dımının da yapılabıleceğini söylüyor. Aytaç, "Bütün bu önerilerimızgerçekleşmediği tak- dirde, 2000 yılında ilçe, 2010 yılında da belde oluruz. Altta taşkömürü, üstte insan, birlik- te yaşıyor. Bu mümkün değil." Aytaç'ın satılan kömürden <pay ısteğine hükümet yetkilileri sıcak bakmıyor. Gerek- çe hazır. TTK ürettiği kömürü zaten satamı- yor, birde % 2 pay eklenirse, kömürün hiç saülamayacağını hesaphyorlar. Aslında Maden Kanunu'na göreTTK, satügı kömü- rün brüt kânndan belediyelere % 2 pay ver- mek durumunda. Ama TTK, hiçbir zaman kâr etmediği için bu kent kaühm payını ver- miyor. Şimdilik yıkılan evler çoğunlukla tapusuz gecekondu mahallelerinde. Sesini duyura- mayan orta tabaka vatandaş, çatlayan evle- rinde çaresizlik içensinde yaşamlannı sür- dürroeye devam ediyor. 3 mart akşamı Kozlu kömür üretim bölge- sinde meydana gelen grizu faciasından sonra ocaklara su pompalama işlemi devam edi- yor. Patlamadan sonra goçen ocaklardaki hasann hangı oranda olduğu şimdilik bilin- miyor. Ama bilinen en büyük tehlike olan 5 km 2 'lik bir alanı, yani 60 km'lik bir sahayı kapsayan Kozlu ocaklannda grizu ve su ba- sılmasının etkisiyle oluşacak tasman etkisini hiç kimse konuşmak istemiyor. Tüm yetkililer, Kozlu'nun tasmana etkisi- ni sorduğumuzda yanıt vermekten kaçıru- yor. Kimi mühendislere göre Kozlu ocaklan tasman yaratmayacak, kimilerine göre Koz- lu ve Zonguldak'ta çok geniş bir alanda iki yıl içerisinde önemli oranda tasman etkisi görülecek. Şimdilik kenar mahallelerde ya- şanan olay. Kozlu ocaklannın yol acacağı tasmanın etkisiyle Zonguldak'ta Bahçeliev- ler ve İncivez mahalleleri gıbı şehrin kalbur üstü zenginlerinin oturduğu ev kiralannın milyonlarla ölçüldüğü, daire satış fiyatlan- nın 200 milyondan başladığı evlerde de çat- lamalar başladığında, durumun cıddiyeü ortaya çıkacak. Şimdilik tasmanı kimse önemsemiyor, ama Kozlu olmasa bile, 1995'te Bahçelievler Mahallesi, tasman etkisine maruz kalan yer- ler arasında olacak. Kozlu Taşbaca, Zon- guldak Ontemmuz ve Birlik mahallelerinde insanlar evlerini yavaş yavaş terk ediyor. Terk edilen binalann üzerlerine satılık ev ta- belalan asılıyor. Saülık ev tabelalan çoğal- dıkca, insanlar Zonguldak'tan göçüyor. Evlerin alıcısı çıkmıyor. Yann Zonguldak'ın şehir merkezine 'Saülık Kent' tabelası asılır- sa, hiç kimse şaşırmasın. Gelişmelere kayıt- sız ve seyirci kalan bir toplumda belediye başkanının söylediklerinin gerçekleşmesine 8yılkaldı. Yazhkev fııryası, SİT alanlannıtelıditediyöî* ASUMANABAC1OĞLU tZMİR - Tarihi ve doğal SİT alanlan tah- ribaünın bugüne kadar alınan önlemlerk durdurulamadığına dikkat çeken bılim adamlan, bu konuda artık yeni çareler bu- lunması gerektiğini savunuyor. Eski eser ve SİT alanı tahribaünın yok edilmesine artık engel olunması gerektiğini belirten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tomris Bakır, "Şimdiye kadar yapılan uygulama- lardan biz arkeologlar şikâyetçiyiz, belediye- ler bir başka açıdan şikâyetçi, vatandaş ise herkesten çok şikâyetçi. Bu kadar ayn ke- simden olanlann hiçbiri memnun değil. Demek ki olaylan bir başka boyutta ele al- mak lazım" dedi. Arkeolojik ve doğal SlT alanlan konu- sunda karar yetkisine sahip kurumlann bü- yük ölçüde memurlardan oluştuğuna dikkat çeken Prof. Bakır, bu konuda da şu görüşle- re yer verdi: " Var olan kurumlar, seçüiş şekilfcriyle ba- ğımsız kuruluşlar değil, yansından çoğunu memurlar oluşturuyor. Vakıflar Müdürlü- ğü, Müze Müdürlüğü, Bayındırlık Müdür- lüğü temsilcileri ve belediye temsilcisinin oluşturduğu kurullarda bağımsız olarak üniversiteden gelen bılım adamlan azınlıkta kalıyor. Devlet memurlan bağımsız karar veremiyor. Belediyenin ise birilerine danış- ması lazım. Yedi kişilik bir kurulda tek bir arkeolog olduğu zaman, diğer altısı muhale- fet ediyor ve doğru bir karar alınamıyor. Herkes her konuda uzman değildir. Arkeo- lojiden anlamayan kurul üyeleri, arkeoloji ile ilgili konularda karar veriyor." Arkeolojik ve doğal SÎT alanlannın ko- runması için var olan sistemin değiştirilmesi- ni isteyen Prof. Dr. Bakır, bağımsız olarak kurulacak bir Türk Arkeoloji Enstitüsü'ne bağlı "ihtisas kurullan" oluşturulmasını önererek arkeoloji konusunda karar verecek kurullann arkeologlardan, sivil mimariyi koruyacak kurullann sanat tarihçilerinden, doğal SİT alanlannı koruyacak kurullann da peyzaj miman ve çevrecilerden oluşması gerektiğjnı söyledi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ar- keoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Güven Bakır da eski eser tahribatında turis- tik tesis unsurunun önemini vurgulayarak özellikle Türkiye gibı azgelişmiş bir ülkenın "ikinci konut" sevdasından vazgeçmesi ge- rektiğini savundu. Bakır şunlan söyledi: "Son yıllarda yerleştiriımek istenen köşeyi dönme, ne pahasma olursa olsun paraya ulaşma anlayışı, toplumun bütün kesimleri- ni etkiledi. Bu anlayıştan StT alanlan konu- sunda bağırnsız olması gereken kurum üye- leri de nasibini aldı. Arkeologlar, içinde kazı yapüklan arazi sahiplerinin ölüm tehditle- riyle karşı karşıya kalıyorlar. özellikle sahil bandı ikinci konutlann istilası altındadır. örneğin, benim kazı yapüğım Urla'da Urla- Ular tarlalannı metrekaresi bir milyon liraya satamamaktan şikâyetçiler. 30 yıl önce böyle bir şikâyet yoktu, ikinci konut furyası son yıllarda ortaya çıkü. SİT alanı ihüyacı da za- ten bu nedenle doğdu." İkinci konutun Türkiye için lüks olduğu- nu ve bir bedeb olması gerektiğini belirten Prof.Dr. Bakır, "Devletin ikinci konuttan yüklü bir vergi alması gerekir"dedi. (iökova Santralı'nda inşaat ürüsürüyor OLCAY AKDENİZ MİLAS - Gökova Termik Santrab'nın taşınması konusu tam bir bilmeceye dönüştü. Santralın geleceğine yönelik be- lirsizliğin yanında inşaat çalış- malan da hızla sürüyor. Santralın taşınması konu- sunda Bakanlar Kurulu'nda görüş aynlığı olduğu ileri sürii- lürken. uzun süredir durmuş olan Polonya'dan malzeme akışı yeniden başladı. Konuyla ilgili olarak görüş- lerini acıklayan Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, "Çevre sorunlanna ekonomik açıdan yaklaşmak yanlıştır. Gökova Termik Santrah'nın taşınması karan, siyasi bir karardır. Eko- nomik bir karar değildir. Za- manında, santralın buraya kurulmasma siyasi olarak ka- rar verilmiştir. Şimdi de olaya ekonomik değil, siyasi olarak yaklaşılır ve karar verilir" di- yor. Santralın yapımı büyük bir hızla sürüyor. Birinci ünitenin tamamlanmak'üzere olduğunu, ikinci ünitenin de 4 veya 5 ay içinde tamamlanabileceği ve 6 ay içinde enerji üretmeye başla- yabileceğini bildiren TEK yet- kilileri, üçüncü ünitenin ise 12 ay sonra biteceğini söylediler. 1992 yılı bütçesinden santra- la 1 trilyon lira para aynlmasın- dan sonra uzun süredir durmuş olan Polonya'dan malzeme akışı ise yeniden başladı. Po- lonya'dan malzeme getiren bir gemi, önceki gün Gökova Ter- mik Santrah'nın önündeki iske- leyeyanaşarak malzeme boşalt- maya başladı. Yahudiler, neBERATGÜNÇIKAN Yahudüer, Türkiye'nin en eski göçmen konuklan. Göçmenler • arasında, bugün hem ekonomik, hem de sosyal alanda en az sorunlu, en başanh olanlann başında da onlar geliyor. Bu yıl Türk topraklannda 500. yıllanndalar ve bunu "şükran kutlamalan"yla tüm dünyaya duyurmayacahşıyorlar. Buşükranın nedeni ise 1492"de İspanya'daki engisi?yondan kaçışİannda kendilerine koşulsuz kapı aralayan tek ulusun Türkler oluşu. Yahudiler'in Osmanh'yla birliktelikleri zaman zaman bozulsa, gel-gitler yaşansa da, padişahın danışmanlığına kadar uzanan etkinlikleri var. Cumhuriyet sonrasında ise birlikteliği sarsıcı tek olay, "Varhk vergjsi" olarak ortaya çıkıyor. 1942 yılında tüm varsıllan ve azmlıklan kapsaması gereken bu verginin sadece Yahudiler'e uygulanması sıkıntı yaratıyor. Yaklaşık 25 bin Yahudi yaşıyor bugün Türkiye'de. İstanbul'da Erenköy, Etiler, Suadiye, Nişantaşı, İzmir'de ise genellikle seçkin semtlerde oturuyorlar. Iş alanlannın başındaysa ticaret geliyor. "Neden hepticaretT"sorusunun yanıünı kaçmak üzerine kurulu tarihlerine gönderme yaparak veriyorlar. Sürekli kaçış, bir yerde yüzyıllarca sürecek birikamet ortamı da olsa, güçlü birekonomi isteği yaratıyor. Çocuklar iyı okullarda okumalı, birkaç dil bilmeli, iyi bir meslek sahibi olmaya haarlanmalı. Dünyanın neresinde olursa olsun ayakta durabilmenin yolu bu. Bunun için de iyi bir gelir zorunluluk. Tûrk topraklannda 500. yıllannı "şükran" adı altında kutlasalar da, Yahudiler, adı konmamış azınlık sıkıntılanndan söz ediyorlar. Yahudilerln İstanbul'daki yaşamını anlatan, "İstanbul, Eğer Seni Unutursam" fılminin yönetmeni Nora Şeni, Yahudiler'in ı Müslümanlarla kardeş gibi içiçe Yahudiler. hem ekonomik, hem de sosyal alanda en az sorunlu ve en başanlı olanlar arasında. Balat, geçmişte Yahudiler'in yaşadığı bir semt. Bugünse ancak beş-altı Yahudi ailesi. bir o kadar da esnaf var Balat'ta. Davut'un yıldı- zını taşıyan e>ler ise tek tiik artık. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) yaşadıklan inananı sorguluyor. Şeni, "Vatandaşlık statüsünde durumumuz önemli. Yüzde yüz bütün haklar tanınıyor mu. siyasi kaühm var mı, sefır, bürokrat çıkıyor mu?'' diye soruyor. Yahudiler, İstanbul'da 45 yıldan bu kaynaşabildi?bunun için yeterli çabayı harcamaması. Antikaa Beki Bardavit ise, Müslümanlarla Yahudiler arasındakı benzer inançlann iki kültürü birbirine yaklaştırdığına, buna bağlı olarak da sorunsuz bir yaşam sürdürüldüğüne inanıyor. Yahudiler'in Türkiye Hahambaşısı David Asseo da, Türkiye'de sorunsuz yaşadıklannı söylüyor. Balat, geçmişte Yahudiler'in yaşadığı bir semt. Bugünse ancak beş-alü Yahudi ailesi, bir o kadar da esnaf var Balat'ta. Davut'un yıldızını taşıyan evler ise tek tük artık. Leon Bruda, doğma büyüme Balatlı. Manifaturacıhk yapıyor. Müşterilerinin yüzde 95'i müslüman. Bnıda'ya göre, Türkiye'de yaşamak her zaman güzel. "Ben burada doğdum, büyüdüm, yaşadım. Burada mutluyum" diyor Brudo. Yahudiler arasında dayanışma şaşılası ölçüde güçlü. Bu nedenlede yoksul, bakıma muhtaç bir Yahudi bulmak olanaksızgibi. Nesim Balfunes. eşiyle birlikte Balat'ta pazarcıhk yapıyor. Onun ve yıllarca şapkaalık. terzicilik yaptıktan sonra hiçbir sosyal güvenceye sahip olamayan Ester Abuı'un sorumluluğunu Ahrida Sinagog'u taşıyor. İki aile de sinagogun müştemilaünda kahyor. Jak Kamhi'nin başkanlığındaki 500. Yıl Vakfı'nın kurduğu birbakım yurdunda da bakıma muhtaç kimsesiz Yahudiler banndınhyor ve her türlü gereksinmeleri karşılanıyor. Yahudiler'in Türkiye'ye şükranlannın bir nedeni ise Nazi Almanyasf ndan ve işgal ettiği ülkelerde toplama kamplanndan, gaz odalanndan kurtulmalannın Türk uyruklu Yahudi olmalanna bağlılığı. Luiz Behar, Fransa'da toplama kampında babasını yitiren, ama Türk uyruklu olduğu için kurtulabilen bir Yahudi. Behar'ın anılannda savaş döneminin kalıcı izleri var, ama bugün Türkiye'de Türk gibi yaşamaktan mutluluk duyduğunu söylüyor. yana bir de gazete çıkanyör. Türkçe \e Ibranice basılan bu gazete, Türkiye'den göçmüş Yahudiler arasında da okur buluyor. Gazetenin editörü Lizi Behmoaras'a göre, aralanndan sefır, bürokrat çıkmamasının nedeni. kendılerinın Öğreneüeri kaçıran din dersine soruşturma flMERYL'RTSEVEN DENtZLİ - Çivril Lisesi'nde; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden kaçmak uğruna top- lu halde okulu terk eden 12 öğ- rencinin Disiplin Kurulu'nca' "Uzaklaştırma" cezasına çarp- tınlmasına yol açan olaya Çiv- ril Kaymakamhğı el koydu. Öğrenci velilerinden Abdullah Ozan'ın yazılı şikayeti üzerine* soruşturma açan kaymakam- lık. Çivril Milli Eğitim Müdür- lüğü'nden bir müfettiş görev- lendirdi. Soruşturmanın çok* yönlü yapılacağı, bu çerçevede öğretmen ve öğrencilerin yani' sıra. velilenn de ifadelennin alı- nacağı ögrenildi. Çivril kayma-1 kamı Atillâ özdemir, konuyla ilgili şikayet dilekçesinin yanın-i da gazetemizde dün "Din dersi kaçaklan 1 gün okuldan uzak-ı laştınldı" başUğıyla yayınlanan, haberi soruşturma için ihbar, kabul ettiklerini de belırterek şu bilgiyi verdi: "Olay tüm yönle- riyle geniş bir şekilde araşünlaT cak. Bunun için gerekli talimaü verdim. Görevlendirdiğimizl muhakkik iddialan incelemeye başladı. Yapılan, bir ön soruş^ turmadır. Din Kültürü ve Ah- lak Bilgisi dersinde öğrencilerin iddia ettiği gibi namaz kılmak* için zorlama yapıledığı sapta-' nırsa, öğreünen Nihat Ünalan ve diğer sorumlular hakkında gerekli yasal işlem yapılır." -• Öğrencilerin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde dinsel, baskılarla karşı karşıya kaldığı-' nı belirten veliler de, Milli Eği-! tim Bakanlığı'na bir şikayef dilekçesi yazdılar. '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear