25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8AYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN1992 PERŞEMBE HABERLER EceviHen konferans çajpısı • ANKARA (AA)-DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'nin,eski Yugoslavya'nın tûm cumhuriyetlerinin ve uluslannın temsilcilerini, dağılma sürecindekı sonınlara banşçı ve hakça çözümler aramak üzere Istanbul'da bır konferansa çağırmasıru önerdi. Ecevit, bugûn yayımladığı Kurban Bayramı mesajında, çağdışı rejimlerle yöneltilen bazı ÎÜam ülkekrinin uzun yıllardır Yugoslavya'daki Müslümanlan kendi etkileri altına almak için çaba gösterdiklerini, fakat bu ülkelerden hiçbirinin Yugoslavya'nın dağılma sürecinde milyonlarca Müslûmana yöneltilen saldınlara ve soykınma karşı ciddi bır tepki ve ilgj bile göstermediklerini ifade etti. AyazABD'ye gidîyop • ANKARA (AA) - MilU Savunma Bakanı Nevzat Ayaz,resmibirziyaret için 14 haziran pazargünü ABD'ye gidecek. ABD Savunma Bakanı Dick Cheney'in resmi konuğu olarak gezisini gerçekleştirecek olan Milli Savunma Bakanı Ayaz, VVashington'da NATO Avrupagrubunca dûzenlenen bir konferansa da katılacak. DSP'den istifalar •fçPoütikaServisi- Demokratik Sol Parti İstanbul fl Genel Meclisi üyeleri Ali Ersoy ile Zeki Uğur DSP'den istifa ettiler. Istifalan İl Genel Meclisi'nin 9.6.1992 günlü oturumunda Meçlis Başkanı İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu tarafından meclise açıklandı. Ali Ersoy ile Zeki Uğur, basına verdikleri bildiride istifa nedenlerini şöyle açıkladılar: DSP'nin kuruluşundan beri askeriyiz. Demokratik Sol görüşe inanıyoruz. Ancak kuruluşundan bugûne kadar Demokratik Sol Parti'de demokratik sol birçaüşma, bir örgütlenme olmadı. Tabandan örgütleneceği söylenirken tepeden atamalarla örgüt oluşturuldu, adaylar saptandı. DSP parti olmaktan çıktı. Sayın Ecevitler'in özel örgütü durumuna geldi. İzmip Barosu'ndan tepki • İZMİR (C umhuriyet Ege Bürosu) - Yargı reformu yasasını vetoeden Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın, olağanûstü halin cumhurbaşkaru olma özlemi içinde olduğu öne sürüldü. Izmir Barosu'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı özal'ın vetosu eleştirilirken "Veto edilen yasa çağdaş değer yargılannı ıçeren, ileriye dönük, halkımıza layık bir yasadır. Ama bu yasayı veto eden bir cumhurbaşkaru halkımıza layık değıldir" denildi. İzmir Barosu Başkanı Sabri Kurt. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yargıda reform öngören yasayı vetoetmesi ûzerine baronun görüşlerini yansıtan biraçıklamayaptı. Cumhurbaşkanı'nın demokratikleşme konusunda bugûne kâdar aldığı tavır ve savunduğu, temsil ettiği görüşler dikkate alındığmda vetonun yadırganmaması gerektigini belirten Kurt, "Çağdaş bir Türkiye'yi hedefleyen temel değişikhİderi içeren yargı reformunun veto edilmesi, Cumhurbaşkanı'nın kamuoyunda yerleşmiş görûntüsü ile son derece uyumlu düşmektedir" dedi. Özal'ın teşkilat başkanlığına önerdiği Keçeciler'e liberal kanat karşı çıkıyor ANAPtakavgakızışıyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ara yerel seçımlerden yenilgiyle çıkan ANAP kanştı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve milletvekilleri, parti ûst yö- netiminin muhafazakâr kanat lehine değiştirilmesi için Genel Başkan Mesut Yılmaz'a baskı yapıyor. ANAP Başkanlık Di- vanı üyelerine karşı parti teşki- latlanndan ve milletvekillerin- den gelen tepkilere Cumhur- başkanı'nın değişiklik istekleri- nin de kaulması, parti üst yönetimini sıkıntıya soktu. ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Fahrettin Kurt'un kendi is- teğiyle görevinden aynlmak arzusunu Yılmaz'a ilettiği öğre- nildi. Diğer Genel Başkan Yar- dımcılan LütfulJah Kayalar, Cumhur Ersümer ve Mustafa Taşar'ın bu görevlerinden ahn- malan için teşkilat ve milletve- killerirıin yoğûn baskısı olduğu kaydediliyor. Lütfullah Kaya- lar'ın parti genel başkanlığına talip olması, Mesut Yilmaz ve çevresini olumsuz etkilerken Mustafa Taşar'ın teşkilatlarca sevilmediğj, Cumhur Ersümer'- in Çanakkale'de seçim kaybe- dilmesi nedeniyle istenilmediği dile getiriliyor. Cumhurbaşkanı Özal'ın Mehmet Keçeciler'in ANAP Teşkilat Başkanlıgı'na getiril- mesi isteği öğrenıldi. Keçeciler, Cumhuriyet'e verdiği demeçte, partinin vereceği görevi kabul edeceğini belirterek, "Konuyu Özal'ın teşkilat başkaniığına Taranoğlu yerine Keçeciler'in getirilmesini önermesi Mesut Yıl- maz'ı sıkıntıya soktu. Genel Başkan Mesut Yılmaz ve MKYK'daki arkadaşlarla gö- rüşeceğim" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, seçim sonuçlannın ANAP için oy kaybıyla sonuç- lanmasının ardından ANAP yönetiminde herhangi bir deği- şikliğe gitmeyeceğini behrtmiş- ti. Ancak Cumhurbaşkanı özal ile milletvekiUerinin parti üst yönetiminin değişmesini iste- mesi Yılmaz'ı zor durumda bı- raktı. ANAP Başkanlık Divanı üyelerinin büyük bir kısmının bayram sonrasında değiştirile- ceği belirtiliyor. Mesut Yıl- maz'ın Marmaris Okluk Koyu'nda bayram tatilini ge- çirmekte olan Cumhurbaşkanı Özal'a giderek yeni değişiklik- ler konusunu görüşeceği öğre- nildi. Yılmaz'ın, Özal'ı küçük çaplı bir değişiklik konusunda iknaya çahşacağı kaydedilıyor. ANAP Teşkilat Başkanlığı- na Cumhurbâşkanı Özal tara- fından önerilen Mehmet Keçe- ciler, Cumhuriyet'in konuyla ilgili sorulannı yanıtlarken şun- lan söyledi: "Ben Sayın Cumhurbaş- kanı'nın bu konudaki görüşle- rini dolayısıyla duydum. Seçim çalışmalan için Konya'daydım. Ameliyatı sonrasında da görüş- me olanağı olmamıştı. Ben döndüm, kendisi Okluk Koyu'- na gitmiş. Ancak, milletvekili arkadaşlarla konuşmuş ve be- nim teşkilat başkanı olmamı is- tediğinı belirtmiş. Ben de arka- daşlardan duydum. Ben bir göreve talip degilim. Ancak partim bana bir görev verdiğin- de reddedemem. O görevi yeri- ne getirmeye çalışınm. Konuyu kendi arkadaşlanmla, Genel Başkanımız Sayın Mesut Yıl- maz'la ve MKYK'daki arka- daşlarla görüşeceğim. Halen teşkilat başkanlığını yürüten Ersin Taranoğlu arkadaşımı se- verim. Kendisi benim teşkilat başkanlığım sırasında il baş- kanlığımı yapmıştı." Özal'ın, ANAP'm yıldızının parladığı dönemleri arayıp ara- madığı sorusuna Keçeciler, "Tabii, bu dönemlerin arzusu İnönü, demokratikleşmeye ilişkin tasanlann tatilden önce ele alınacağını söylediı 'Özal eski partisini umıtmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ErdaJ İnö- nü, anayasa değışiklikleri ve demokratik- leşmeye ilişkin yasa tasanlannın TBMM tatile girmeden önce ele alınacağını söyledi. Başbakan SüJeyman Demirel ile önccki gün yaptıklan ikili görüşmede bu konulann da ele alındığını doğrulayan İnönü, "Ekono- minin toparlanması ve vergi reformu ko- nulannda da çalışmalar yapılıyor. Bunla- nn bir kısmı TBMM'ye de yansıyacak. Ancak, alınacak önlemler, yağmur gjbi ye- nı zamlar gelecek anlamına gelmemelidir" dedi. Geçen pazar günü yapılan yerel ara se- çimlerde DYP ve SHP'nın aldığı sonuçla- nn vatandaşın iki partiye ve hükümete olan güvenlennin bir göstergesi olarak ka- bul edilmesi gerekuğinı vurgulayan İnönü, "Bu sonuçlar, vatandaşlann hükümeün devamını istediklerini de gösterdi. Bu da bize yeni bir sevk verdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Özal'ın ANAP'ın yö- netiminde değişiklik istediğine ilişkin görü- şü de sorulan İnönü, "Sayın Özal eski par- tisini unutmaz" yarutını verdi. Cumhurbaşkanı Özal tarafından veto edilen Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'- na ilişkin bir soruyu da yanıtlayan İnönü, "Sayın Cumhurbaşkanfnın bir yasayı TBMM'ye gen gönderme yetkisi var. Ge- rekçede kendi görüşlerini söylüyor. Ama bu yasa Meclıs'te yenıden göriişülecek ve mutlaka çıkacak. Bızim amacımız hukuk devletini çağdaş anlamda kurmak. Tasan- nın karakteri değişmeyecek."dedi. SHP'li Mesut Oztürk yıllarsonra sağ geleneğe son verdi Van Belediyesi'ne 68'Iibaşkan UFUKTEKfN VAN - Van'm siyasal tarihin- de, HEP desteğıyle de olsa sağ geleneğe son verip sol adına yepyeni bir sayfa açan belediye başkanı Mesut Öztürk, daha mazbatasını bile almadan çalış- maya başladı. Önce kutlama için gelenlerle ilgilendi, teker te- ker ellerini sıkıp kucaklaşü ve ardından ilk talimatını verdi. Milletvekilligini tercih eden RP'li Fetullah Erbaş'tan boşa- lan koltuğa 7 aydır vekâlet eden DYP'li geçici başkan Niyazi Efeoğlu'nu arayarak "A'dan Z'ye Van BelediyesF'ni anlatan bir dosya hazırlamasıru istedi. Geçici başkan Efeoğlu'na tele- fonda "ricam olur" diyerek is- teklerini sıralayan SHP'li Bele- diye Başkanı Mesut Öztürk ile yoğun bir kutlama trafıği sıra- sında görüştük. Van'da 1984ve 1989 belediye başkanlığı seçimini alan RP'yi üçüncü sıraya, 1983 ve 1987'de miletvekilliklerini 5-0 götüren ANAP'ı da ikinci sıraya indire- rek büyük bir zafer elde eden Mesut öztürk'e ilk telefon Tu- rizm Bakanj Abdülkadir Ateş'- ten geldi. Daha önce seçim ça- bşması için Van'a gelen Bakan Ateş'e nezaketi için teşekkür eden çiçeği burnunda belediye başkanı Öztürk, "Turizm eği- tim merkezini unutmadınız de- ğil mi" diye sordu. Aldığı yarut- tan memnun telefonu kapatan Van'ın 44 yaşındaki 2 çocuklu belediye başkanı Mesut Öz- türk, "Lise mezunu 250 gencin 7 ay bedava eğitim göreceği bir merkez planladık. Yatılı eğitim görecekler ve mezun olanlar tu- ristik tesislerde çaiışacaklar" dedi. Yol, su, kanalizasyon gibi klasik belediye hizmetlerini Başkan Öztürk kutlamaya gelenleri uğurladıktan sonra daha mazbatasını almadan kollan snayıp çaltsmalara başladı. yapmakla yetinmeyeceğini, bu- nu seçim öncesinde seçmenlere defalarca anlattığını ve bu ko- nularda inandıncı olabildiği için başanb olduğunu söyleyen Öztürk, Ankara Devlet Mü- hendislik ve Mimarlık Akade- misi mezunu. Akademinin ın- şaat bölümünde 1966-72 yılla- nnda okuyan Başkan Mesut Öztürk, kendisini "sıkı bir 68'- h" olarak tanımlıyor. O döne- min kültüriinü alan bir belediye başkanmın 08.00-17.00 mesâi- sıyle kendisini sınırlayamaya- cak denli idealist olacağmı vurgulayan Öztürk, ilk hedefıni ve yapabileceklerini sıraladı: "Amacım önce belediye ile Van halkını banştırmak, küs- künlüğe son vermek. Maalesef belediye hizmeti halka götürül- medi, belediyeye her müracaat eden umutsuz. işi yapılmadan ve çoğu kez terslenerek döndü. Önce banş yapacağız halkla. İlkhedefbu. Ben bütün kitle örgütlerinin ve demokratlann desteğiyle başkan seçildim. Hizmette hiç- bir aynm olmayacak. Halkın belediyesini yaratmak için elim- den gelen her şeyi yapacağnn. Van çok pis, temizliğ^ yalnızca 18 işçi yapıyor. 250 bine doğru yol alan nüfusa bu kadar temiz- lik işçisi çok az, kadroyu arttı- racağım. Belediyede 2 mühen- dis var, bu sayı 10 bin nüfuslu Jamanm ardından bir hatırlat- mayı da Bakan Şahin'e yapa- rak "Bin konutluk sözünüz hatınnızda mı Sayın Bakanım" diye soruyor. Yanıt olumlu, te- lefon kapatılıyor. Dargelirlilere ağırlık vermek üzere tam bin konut için 100 milyar liralık bir kaynak aynldığını anlatıyor Mesut Öztürk. Seçim bürosundaki sekreten, daha önce arayanlann telefon- lannı bıldiriyor. İçlerinde Çahş- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay da var. Bu kez kendisini arayıp anımsatı- yor Bakan Moğultay'a, "Bele- diye hastanesini gelecek yıla bit- miş sayın efendim. Hastane do- nanımı sözünüz vardı, unutma- dınız değil mi" diyor. Bakanlara vaatlerini seçıl- dikten hemen sonra anımsatan Van'ın çiçeği burnundaki SHP'li Belediye Başkanı Mesut belde için normal olabilır, ama Ö«ürk karayollanndakı 9 yıl- • lık muhendıslık hayatındanVan'a en az 20 tane lazım. İçme suyumuz 52 kilometre uzaklık- taki Gürpınar'dan 1400'lük borularla geliyor. Ama şehirde susuzluk çekiliyor, çünkü şebe- ke yetersiz, bozuk ve kötü. Bu- nu düzelteceğim. Ev kiralan Van'da çok yük- sek. Bunu düzeltmek için Baka- nımızdan söz aldık." Tam da lafın burasında bir telefon geliyor. Arayan şehırci- likten sorumlu Devlet Bakanı Erman Şahin. Teşekkür ve kut- sonra düne kadar müteahhitlik yapmış. Su, kanalizasyon. PTT işleri almış devletten. Belediye hizmetierine meslekten aşina "68'li başkan" Mesut Öztürk, beledıyecilikteçok iddialı. Ken- disini kutlayanlara "Çok ses çıkarmayin. rakiplerimiz incm- mesın" diyecek kadar tevazu sahibi Öztürk, Van'da açtığı sayfanın farkında. "Beni çok iyi izleyin. Günde 14 saatten aşağı çalışırsam uya- nn." olsa gerek, Sayın Özal'ın istek- leri. Ben 1988'e kadar teşkilat başkanlığı görevini yürüttüm. O dönemden sonra sorunlar çıktı" karşılığını verdi. Keçeci- ler, kendisinin Cumhurbaşkanı ile bugünlerde görüşmeyeceği- nı, bayram tatilini geçirmek üzere Konya'ya gideceğini söy- ledi. Son yerel ara seçimlerde alınan sonuçlann iktidar avan- tajıyla kazanıldığını, her zaman iktidann yüzde 10 fazla oy aldı- ğıru ifade eden Keçeciler, "Şim- di hükümetin aldığı oy oranın- dan yüzde 10'u düşün, geçen seçimde aldığı oy oranı çıkar. Biz de 20 Ekim seçimleri önce- sinde yüzde 36'lık bir oy potan- siyeline sahipken 20 Ekim'de yüzde 24'e düştük. 10 puan hep oynar" dedi. Keçeciler, teşkilat başkanlığı görevine kendi ekibiyle birlikte gidip gitmeyeceği sorusuna, "Tabii, bu konular rjartinin iç meselesi. Bu konuda size bir şey söylemek istemiyonım. Ancak bu konuyu arkadaşianmla, ge- nel başkanımızla ve MKYK'- daki arkadaşlarla görüşeceğim. Ondan sonra bir tablo ortaya çıkacaktır" karşılığını verdi. ANAP, Başkanlık Divanı üyelerinin baalan ise Cumhur- başkanı'nın önerisine sıcak bakmadıklannı ve genel baş- kan Mesut Yılmaz'ın teşkilat başkanlığına Keçeciler'i getire- ceğini tahmin etmediklerini be- lirttiler. Adının açıklanmasını isteme- yen bir Genel Başkan Yardım- ası, Semra Özal'ın İstanbul İl Başkanlıgı'na aday olmasına karşı çıkan Keçeciler ve arka- daşlanna Özal'ın ağır eleştiriler yönelttiğini kaydederek şöyle konuştu: "Belkı, Keçeciler'in teşkilatı idaresi. geçmişte başagb oldu gerekçesiyle bu öneri yapılmış olabilir Ama ANAP yönetimı tarafından hıçbır zaman dışlan- mayan MKYK'ya Yılmaz ta- rafından seçtirilen Keçeciler'in genel seçimlerde ve 7 Haziran seçimlerinde Konya'daki başa- nsı ortada. Eğer partide bir ye- nilenme olacaksa, bu eskilerle değil, bizden daha yenilerle ya- pılabilir. Mesut Yıhnaz'ın Ke- çeciler'i teşkilat başkanlığına getireceği ya da Başkanlık Di- vam'nda geniş çapb bir değişik- lik yapacağına inanmıyoruz." Bu arada, büyük İcongrede Mesut Yılmaz'a karşı Yıldınm Akbulufu destekleyen muha- fazakâr grubun bayramdan sonra toplanarak "seçimli bü- yük kongreye gidümesi" yolun- daki çalışmalan hızlandıracağı belirtiliyor. Muhafazakâr gruptan eski grup başkanvekili Yaşin Bozkurt, Mesut Yılmaz'- ın Özal ve aılesinin hımayesiyle seçildığinı, MYK'nın da birkaç isim dışında tamamen Yılmaz yanlılanndan oluştuğunu ileri sürerek şunlan söyledi: "Başkanlık Divanı tümden de değişse, yine aynı MYK için- den yenilenecek, değişen bir şey olmayacak. Oysa şimdiye ka- dar görülmüştür kı ne Mesut Yılmaz ne de MKYK, ne parti- yi ne de milletı kapsıyor. Yapı- lacak en iyi şey seçimli bir kong- reye gitmek." Cumhurbaşkanı'nın eşi ANAP ..İstanbul İl Başkanı Semra Özai'ın bu görevinden aynlacağı yolundaki iddialar, baa İstanbul milîetvekillerinin, Semra Özal'ı istifaya çağıran şözleriyle de doruğa tırmandı. Özal-Yılmaz görüşmesinde bu konunun da ele alınacağı ifade ediliyor. BBRBAKIMA SERVER TA]NÜXt Bip Ödûl Dolayısıyla... Köyün ve köylünün edebiyatımıza girişi, Nabizâde Nâ- zım'ın 1890da yazdığı Karabibik adlı romanı ya da uzun öyküsüyle olur, değil mi?Nevarkiköygerçekliği, 1950'ler- le beraber romanımızın başlıca konusu haline gelir ve 12 Mart 1971 darbesinin arkasından da edebiyattaki ağırfıklı konumunu yitirmeye başlar. Üstünde durulması gereken bir olaydır bu. ] Gerçekten, 1950'lerle, bir bölümü Anadolu köy ve kasa- balarında yaşamış ve çeşitli işlerde çalışmış, bir bölümü de Köy Enstitüleri'nden gelen kimi yazarların derin bir gözlem gücüyle yazdıkları eserler, yeni bir çığır açmışbr Türk romanında. Taner Timur'un, Osmanlı-Türk Romanın- da Tarih, Toplum ve Kimlik adlı -o büyük emek ürünü- ça- lışmasındaki şu düşünceye katılıyorum: "Köy romanı, toplumcugerçekçi bir yaklaşımın ürünü olmasadanesnel olarak ana tezleri bakımından ona koşut bir akımdır. Bu roman türüne egemen felsefe, Türkiye'nin kırsal alanında, yoksul köylülerin, ağa ve tefeci baskısına, her türlü sömü- rü mekanizmasına ve feodal kalıntılara karşı çıkan bir demokratik devrim felsefesidir. Bu niteliğiyle söz konusu eserler, Demokrat Parti'nin muhalefet yıllarında onun ya- kınlığını kazanmış, iktidar yıllarında ise hışmına uğramış- tır. Yalnızca bu olgu bile, gerek köy romanının, gerekse Demokrat Parti'nin gerçek demokrasiyle ilişkilerinin do- ğasını açıklayıcı nitelikte değil midir? Talip Apaydın, işte o dev çığırın içinde yer alır. Orhan Kemal, hapishanede, Nâzım Hikmet'in etkisinde yazdıklarını heyecanla okurken, büyük şair haykırırmış: "Kendi sesini bul!" Orhan Kemal, kendi sesini buldu son- ra. Talip Apaydın da sesini bulmuş bir büyük yazarımızdır.' Son yayımladığı Köylüler"\ri\ bir fırsatını yakalayıp oku- duğumda, öteki romanlarını okurken duyduğum zevki duydum. Bu roman, yazarın, Toz Duman İçinde, VatanDe- diler adlı eserleriyle bir uçlemeyi tamamlıyor ve özeiliği de bu üçlemenin, Kurtuluş Savaşı öncesinde, sırasında ve sonrasında köylülerin yerini anlatması. istanbul'dan, An- kara'dan, kısacası büyük kentlerden gelen yazarlar, ge- nellikle pek anlatamamışlardır köylüyü, çünkü yakından tanımamışlardır onu; anlattıkları subaylar, sivil aydınlar, eşraftır daha çok. İşte Talip Apaydın, köyden gelen bir ya-: zar olarak eğiliyor konusuna ve tarihimizin ilginç bir döne- mini canlandırıyor üçlemesinde. Okuyucusunu bağlayarak, sevdirerek ve ustaca... '• Bu üçleme, 1992 Orhan Kemal Roman ödülü'nü kazandf son günlerde; yerinde bir değerlendirmedir, hak etmişti. • Yazarla, bu vesileyle yapılmış bir söyleşiyi okudum 28 mayıs günlü Cumhuriyet'te. Apaydın, söyleşisinin bir ye- rinde, "Köylüden, işçiden, halktan, toplumdan söz eden edebiyat çok arka planlara atıldı" diyor ve ekliyor: "12 Ey^ lül'ün getirdiği çeşitli türdeki baskılardan en çok toplumcu, yazınımız zarar gördü. Çok okunan yazarları incelediği- mizde, bireyci, kişisel sorunları anlatan romanlar okunu- yor. Toplumcu edebiyat arka planlaı a atıldı. Ozellikle okul- larımızda bu tür edebiyat okutulmuyor. Hem öğrenci hem öğretmen hem okur yıldırıldı. Pahalılık da üzerine bindi. Artık okunmaz olduk eskisi gibi. Bunun farkındayım. Hiçbir zaman umutsuz değilim. Bir gün gelecek okuyacaklar." Pek önemli gerçeklerin altını çiziyor yazar. "Köy romanı"na karşı ilginin azaldığını gerçi biliyor ve kimi nedenlerini de açıklamaya çalışıyorduk bunun. An- cak ilgisizlik, bütün bir toplumcu edebiyatı içine alacak bir nt>ktaya varmışsa ne kadar yazık! Bireyci, kişisel sorunla- ra eğilen romanlar kuşkusuz okunacak; bir edebiyatın vazgeçilmez zenginliğidir onlar. Ne var ki Talip Apaydın'ın toplumcu edebiyatın arka plana atılmış olmasında üstün- de durduğu, bu durumun sistemli olarak nasıl yaratıldığı- dır. Hele 12 Eylül faşizmi ile doruğuna çıkan gericilik ve baskı, edebiyatımızm en diri yanıyla okuyucu arasına bir duvar örmeyi başarmıştır; okul programlarına varıncaya değin yollar kesilmiş ve köşe başları tutulmuştur. Yazar, "ozellikle okullarımızda bu tür edebiyat okutulmuyor" dr- yor. Hep sorar olduk, tekrarlayalım: Peki ne okutuluyor okul- larımızda edebiyat adına? Seçim sonuçlannaitirazlar sürüyor Saıııaııchra yîne RPnîn İç Politika Servisi-Sıyasi par- tıler bazı beldelerde 7 Hazıran seçim sonuçlanna itirazlannı sürdüyor. İl ve ilçe seçim kurul- lannın değerlendirdikleri itiraz- lara göre bazı bölgelerde seçimi kazanan adaylann oylan iptal ediliyor. İstanbul il seçim kurulu, 7 Haziran'daki seçımlerde Sa- mandıra Belediye Başkanlıgı'- na seçilen ve yapılan itirazlar üzerine Kartal ilçe seçim kuru- lunca başkanlığı iptal edilen RP'lı Mehmet Semken'in baş- kanlığını onayladı. Sekmen'in başkanlığına. beldede 6 ay sü- re>le oturma şartını yerine ge- tırmedıği gerekçesiyle itiraz edilmişti. Yine yapalan itirazla- n değerlendiren il seçim kurulu. Bahçeköy'deki Mecüs üyeh'ği- nin 6'sının DYP'ye ait olduğu- nu. SHP, RP ve ANAP'ın da birer Mecüs üyeliği kzandığınj karar bağladı. Manisa'nın merkez ilçeye bağlı Karaağaçlı beldesinde, yerel ara seçimi kazanan ANAP adayı Şerif Başkal'm başkanlığı, sabıkalı olduğu ge; rekçesiyle iptal edildi. Bu belde- de başkanlık mazbatasının Başkal'dan sonra en çok oyu alan DYP'li aday Sabahattin Kurt'a verileceği açıklandı. Karadeniz esnafından, denizcilik camiasının mümtaz siması, saygın işadamı, kıymetli dostum zm KALKAVAN'ın ölümünü teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Tanıyanlara, denizcüere ve kederli ailesine başsağlığı dilerim. YAŞAR TOPÇU ULAŞTIRMA BAKANI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear