Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gımhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Berin ,\«di 0 Murahhas (Jye: Emine Cşailıgif 0 Yazı lşleri Müdürü: Ok*y
Goneasin 0 Yazı lşleri Mudur Yardımcılan: Salim AJpaslaa, Kercm Çalış-
k*n, Nccdet Dogaa, Lutfü Tınç # Sayfa Duzeni Vönecmenı: Ali Acar
0 Ankara Temsikısı: Ahrael Tan
İç Politika: Mehmet Tedtan Ekonomi: Mer»l Tamer, Kültür: Mur>it Balabanlılar, tstanbul Haberleri:
Muhittin Siref, Spor: Abdülkadir Yiicelman, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme. Abdullah Yıncı
0 Koordinatör: Abmet Konılsan 0 Mali Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Biılent Yener 0 Biitçe-
Planiama: Scvgj Osmanbeşeoğlu • Reklam: Ayşe Torun 0 İdare: Hüseyin Giirer 0 İşletme: Önder
Çelik « Bilgi-lşlem: Nail tnal * Personel: Sevgi Bostancıoglu
Baso» ıv Yaym CımbunKt Mııöucıiık w G.zMecıIık TAŞ Türkoc»*] C«d 39/41 C««»io,
34334 Is, PK 246 IsUnbul Tel 512 05 05 (20 Im), THOL 22246, FM. (11 526 60 72 0 Bam
AnJur.: Z.ya GOJuup 8!v lnk,l«p S No 19,4, 7İM33 l: 41-47, Teta 42344, FM. (4) 133 05
0 Umir. H Zıya Blv 1352 s. 2/3, Tti. 13 12 30, Tito. 52359. Fa». (51) 19 53 60 0 Aâm
lnonu Cad 119 S No I Kaı 1, Td 19 37 52 (4 hal). Tcta. 62155. FM (71) 19 25
TAKVİM:15MARTI992 İmsak:4.45 Güneş: 6.09 Oğle- 12.18 tkindi: 15.37 Akşam: 18.16 Yatsı: 19.36
Kaaların nedeni
• VtA tAnk*ra) - Türkiye Şoförler
ve OUmabıIciJer Federasyonu Genel
Başkau Derviş Giinday, şehirlerarası
yollana ıran rrafık kazalanndan
otobuV ijietmecilerinin sonımlu
olduğ^ıniı soyl«di- Çok kazanmak
amacı.la ucuz ve tek şoför çahştıran
otobib firraalaunnın, ka-zalann
artma^nda başlıca rolü oynadığını
belirteı Giinday. ağır vasıta ehliyetinin
verilnassiiide d« sınırlarnalaıa
gidiLinsini istedi. Türkiye Esnaf
Konfe<erasyoı»u ve Türkiye Şoförler ve
CtomcDiJdler Federasyonu Başkanj
Derviş Gunday, şehirlerarası yollarda
artan rafik kazalanndan otobils
isletmerilerinin sorumlu olduğunu
sOyledi
Sîyanürlû altın
• AA (fttrgam*) - Bir Avustralya
firmasnın, Bersama'nınt Ovacık
mevkiiıde açık sahada altın arama ve
ayrıştırna işlemi yaparlcen siyanür
maddes kuÜanacağını açıklaması,
çevrecifcrden sonra Bergamalı avcılann
da tepksine neden oldu. Bergama
AveJar Kuliibü Ba$kanı Cengiz
Dericiojlu yaptığı yazılı açıklamada,
geniş br aJanda yürütülecek açık saha
maden şletmeciliğinin, bölgenin ender
güzeUikreki omnanlarını ve doğal
yapısını yok edeceğini ileri sürdü.
Aktuırttfan'halkgünü'
• AA Ankara) - Sağlık Bakanı Dr.
Yıldırıre Akıuna, her çarşamba 'halk
günü' dizenleyecek. Aktuna,
carşamta günleri sabah saat 10.00*dan
öğle 12.X)'ye kadar vatandaslarla
görüşeceğini ve onlann sorunlannı
dinleyeceğini bUdirdi. Aktuna, Doğu
ve Güncydogu'da yaptığı incelemeler
sonucu, bu bölgelerde özellikle sağlık
alanındi büyük eksiklikler olduğuna
dikkaı çekerek eksikliklerin giderilmesi
için pro.-e hazırladıklanru söyledi.
özellikle sağlık personeline ihtiyacin
fazla olduğunu vurgulayan Aktuna,
Milli Savunma Bakanı ilc
görüştüğünü, doktorlann askerlik
görevlerini bu bölgelerde yapmalan
için ortak bir çalışma yürüttüklerini
kaydetti.
Ham deri ihtiyacı
• AA (İzmir) - Deri konfeksiyon
sektörünin ham deri ihtiyacmı
karşılamak için ithal edilecek kromlu
derinin, aynı zarnanda dericilerin
yarattığı çevre kirliliğini de önleyeceği
bildirildi. Sektörün ham deri
sıkıntısının had safhaya ulaştığını
belirten Ege Deri Ihracatçılan Birliği
Başkanı Tuncay Kayalı, deri ithalatının
yeterli olmadığım ifade ederek şöyle
konuştu: "Hayvancılık politikasının
yetersizliğinden para kazanamayan
üretici, koyun ve kuzuda erken kesime
gidiyor. Erken kesim büyilk kayıplara
yoi açıyor. Bu nedenle deri
konfeksiyon sektörünün ihtiyacını
karşılamak için yavaş yavaş deri ithal
edilmeye başlanmıştu. Ancak biz
sektör olarak ham deri ithalinin
yanısıra kromlu deri ithali ve
ihracından yanayız"
Taıtışılan filmler
• tstanbul Haber Servisi -
Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün
düzenlediği "Tırtışılan Filmler" dizi
toplantılarının ilki, dün kulübün
Taksim merkezinde 11. Istanbul Film
Festivali'nin yarışma dışı gösterilen
tek fılmi üstüne yapıldı. Sinema
yazarlan Ali Hakan, Burçak Evren'in
yanı sıra, tartışılan Robert's Movie
adlı filmin yönetmeni Canan Gerede
üe yapımcı adına Onat Kutlar da
tartışmaya katıldı. CKK'mn "Sinema
Kitapları" sergisinin ilgiyle izlendiği
Beyoğlu sinema söyleşileri,
önümuzdeki hafta çarşamba günü
"Muhsin Ertuğrul Sinemasf'yla
sürecek.
Kansere karşı
dengeli beslenme
• AA (tzınir) - Dengeli ve sağüklı
beslenmenin kansere yakalanma riskini
azalttığı bildirildi. Ege Üniversitesi
Radyasyon Onkolojisi Ana Bilimdalı
öğretim üyesi Doç. Dr. Ayfer
Haydaroğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, dünyadaki çeşitli kanser
enstitülerince yapılan araştırmalarda,
tüm kanser çeşitlerinin yüzde 35'inin
beslenme ile bağlantılı olduğunun
saptandığım vurguladı. Haydaroğlu
şunları söyledi: "Çeşitli gıdalarla iyi
dengelenmiş, yağ oranı düşük, lifli,
sebze ve meyvesi zengin, sağlıklı bir
beslenme programı kansere yakalanma
riskini azaltmaktadır. Lifli gıdalar ve
meyve-sebze çeşitleri, besin değeri
yüksek olmasına paralel olarak
kansere karşı koruyucu maddeler
içermeleri nedeniyle de beslenmede
önemli bir yer tutmalıdır!'
Yaşar Kemal'e fahrî
doktorluk
•CUMHURİYET (Antalya) - Akdeniz
Üniversitesi Senatosu önceki gün yaptığı
toplantıda. yazar Yaşar Kemal'e fahri
doktor unvanı verme karan aldı. 20
nisanda üniversitenın das etlısi olarak
Antalya'> a gelecek olan Yaşar Kemal
"Ulusal Kültür Nedir. Nıçin" konulu bir
konferans verecek. Yaşar Kemal'e
yurtdışında çeşitli üniversiteler
tarafından doktor un\anı verilmişti.
Yaşar Kemal. 20 ekim seçimleri öncesi
Anavatan hükümeti tarafından
kendisine verilen "devlet sanatçılığı"
unvanını kabul etmemişti.
Sosyâl Sigortalar Kurumu'na başvuranlar 10 yılda 2 kat arttı
SSK'ya talepartıyor,kalîte düşüyorİstanbui Haber Senisi) - Ülke nüfusunun üçte birinden fazlasma sosyal
güvenlik sağlayan Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SSK), sağlık hiz-
met kalitesi, özellikle son 10 yılda büyük düşüş kaydetti. Bu süre için-
de SSK polikliniklerine başvuran kişi, sayısı 2 kat arttı.
Bu dönemde SSK kurumlan. uzman ve
teknik donanım vetersizlıği nedeniyle üni-
versite devlet ve özel hastanelere hasta
sevk eder hale geldi. Eksiklerini gidererek
nitelikli bir hizmet vermek yerine kurum.
sevk ettiği her hasta için kurum içinde te-
davi edilen bir hastanın kendisine getirdiği
maliyetin en az 3 katı olan faturalan öde-
meyi alışkanlık haline getirdi.
Son'10 yılda aktif SSK'lı nüfus bir bu-
çuk kat artarak tanı-ledavi hizmetleri _\ üz-
de 70 oranında artış gösterdi. Bu yoğun
lalebe karşın SSK yönetimi. tedavi ku-
rumlanndaki toplam insan gücünü yal-
nızca yüzde 1. dispanserleri yüzde !0.
hastane yataklannı ise yüzde 20 oranında
arttırabildi.
Oysa, 1973-79 döneminde potansiyel te-
davi hızmeti taleoi yüzde 40. gerçekleşen
hizmet >üzde 45 artarken, SSK yönetimi.
tedavi kurumlanndaki toplam insan işgü-
cünün yüzde 74. yatak sayısının da yüzde
38 oranında arttınlabileceğini göstermişti.
SSK yönetiminin 10 yıldır tercih ettiği
kadro politikasının hekimlere olan hizmet
bedeli ise tanı ve tedavi vüklerinin vüzde
50 oranında artması oldu.
SSK'da. başı. dişi ağnyan sigortalılar,
tedavisi uzmanlık gerektiren hastalara
hızme: vermesi gereken eğitim hastanele-
rinin kapılannda birikir oldu. Durum
bö>le olunca da SSK eğiürn hastanesinde
çalışan bir uzman. ünıversitedeki meslek-
taşına göre 3.5 kat daha fazla ayakta hasta
bakımı \apmak, 2 katı fazla hasta yatıra-
rak takip-tedavi etnıek ve yine 2 katı fazla
ameliyal yapmak zorunda kaldı. Dahası.
üni\ ersitedeki meslektaşının bir yılda yap-
tığı poliklinik sayısından fazla hastaya.
sağlık kurulunda tıbbi karar vermek için
zaman ayırdı. SSK hastanelerinde verilen
tanı ve tedavi hizmetlerinin üçte biri bu
hastanelerde gerçekleşti.
SSK'nın herhangi bir yataklı kurumun-
da çalışan uzman hekim, Sağlık Bakanlığı
hastanelerinde çalışan meslektaşına göre 2
kat fazla poliklinik yaptı. Son 10 yılda
SSK'h uzmanın poliklinik ve yatırarak te-
davi ettiği hasta sayılan yüzde H8 oranın-
da artarken. Sağlık Bakanlığı'ndaki mes-
lektaşının yüzde 14 azaldı. Ustelik SSK'lı
meslektaşına göre bakanlık uzmanı. 2 katı
fazla pratisyen-asistan hekim ve servis
hemşiresi ile birlikte çalıştı.
DPT'nin tngiliz Price Water House Da-
nışmanlık Şirketi'ne hazırlattığı Master
Plan Etüdü'ne göre de J970 yılına kadar
net kârla çalışan bu kurum. açık vermeye
başladı. Bunun başlıca nedenleri ise şöyle
sıralandı: "l) Yüksek enflasyon SSK'nm
mali durumunu etkiledi. çünkü sağlık hiz-
metlerinin maliyeti ve dığer harcamala
maaş seviyesine bağlı olarak pnmlerdeı
daha hızlı arttı. 2) İşverenler kendi primle
rini ve işçilerden kestikleri primleri SSK'
ya yollamada gecikti. Birçok büyük kuru-
luşun kendi sorunlan nedeniyle bunlar
ödeyememeieri bir dereceye kadar kabu!
edilebilirdi. ama birçoğu şırketlerin bu ak-
saklığa neden olarak primleri ioplama iş-
lemlerinin yetersizliğini gösterdi. 3) Sigor-
talılann sayısı prim ödeyenlere göre hızla
arttı. 4) Kurumun mal varlıklannın yöne-
timi konusundaki kanunı smırlamalar
(kamu kurumlanna depozitler, KİT'leri
finanse etme zorunluluğu ve Hazine bo-
nolanna yatınm yapma gibi) SSK'nın ya-
tınmianndan kazançlannı negaüf yönde
etkiledi."
SSK İstanbui Bölge Müdürü Sağıroğlu, günde 150 hastaya bakıldığından yakımyor
Doktor şikâyetdinleyerek reçete yazıyor
HÜRRİYET UYMAZ (İstanbui) -
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hastane-
leri, milyonlarca sigortaü ve yakınlarının
her gün kuyruklar oluşturarak sağlık ara-
maya geldikleri yer. Ancak SSK hastane-
leri denince göz önüne gelen, uzun vizite
kuyruklan, bekleşen hastalar, sıkıntılar ve
benzeri olumsuzluklar... Tüm bunlar SKK
hastanelerinin ve burada sağlık aramaya
gelen insanlann kaderi mi, yoksa geçici,
düzeltilebilir bir durum mu? SSK İstanbui
Bölge Müdürü Dr. Fevzi Sağıroğlu, bu ak-
saklıkların sadece kuruma yüklenemeye-
ceğini söylüyor...
-SSK hastaneleri denince birçok kişinin
aklına ilk gelen, poliklinikler önünde bek-
leşen insan kalabalığı oluyor. Nüfusun sü-
rekli arttığı lstanbul'da bu olumsuzlukla-
rı giderme yönünde neler yapılabilir?
SAĞIROĞLU - Yıllardan beri yapılan
yatakh tedavi kurumlan ve dispanserlerin
kapasiteleri sabit kalmış, ama bu sürede
sigortalı hasta sayısında ciddi bir artış ol-
muş. Son 15 yıi içerisinde de kentimize ila-
ve yatakh bir tedavi kurumu yapılmamış.
Projeler geliştirerek yeni yatırımlar yap-
mak, yeni hastaneler açmak... Bu sorunun
çözümü bu. Doktor sayısına gelince, esa-
sen nitel olarak İstanbui hastanelerimizde
doktor sayısı yeterli. Ama yatakh tedavi
kurumlan arasında homojen bir doktor
dağılımı olmadığı için yetersizmiş gibi gö-
rünüyor. Biz şimdi bu homojenliği sağla-
maya çalışıyoruz. Örneğin Göztepe Has-
tanesi'nde gereğinden fazla cerrah; göz, diş
ve dahiliye uzmanı varsa, o kadrolann üze-
rinde birkaç fazla bırakarak uzmanların
bir bölümünü, açığı olan hastanelerimize
kaydınyoruz.
-Buna karşın hastanelerinizde doktorlar
günde 100-150 poliklinik yapmak zorun-
da kahyorlar...
SAĞIROĞLU-Dünya Sağük örgütü'ne
göre bir hekim günde 20 hastaya bakar.
Bunun üzerine çıktığı zaman, o fizik mu-
ayeneden ciddi ve doğru taruya yaklaşmak
mümkün değüdir. Çünkü o zaman hekim,
hastanın şikâyetlerini dinleyerek reçete ya-
zar. Böyle olunca da 8 saat içinde 150 has-
taya bakması mümkün. Bu sorunun çözü-
mü için 'dispanser-1. basamak yataklı te-
davi kurumu-eğitim hastanesi' zincirinde
belli bir kural koymak gerekir. Bu sevk
zincirinde hasta diyelim ki, dispansere mu-
ayene olmadan yataklı tedavi kurumuna,
bu kunımjardan sevk aJmadan da -acil va-
kalar dışında- eğitim hastanelerine müra-
caat edememeh'. Böyle bir ön eleme yap-
mamız halinde, gerek 1. basamak yatakh
:edavi kurumu gerekse eğitim hastanelerin-
deki poliklinik sayısında azalma olacağı
kamsındayız. SSK'nın bu hastanelerine
başvuranlann yüzde 60'mın daha alt ba-
samaklardaki sağlık kurumlannda tedavi
edilebileceği biliniyor. Ama başı, dişi ağ-
nyan herkes bu hastanelere giderek yığıl-
malara neden oluyor. Bu konuda çalışma-
lanmız sürüyor, ancak düşündüğümüz
sevk zincirini oîuşturabilmemiz için, SKK
yönetim kurulunun karan gerekiyor.
-Yapılan deneyler, dispanserlere birkaç
uzman doktor verildiğinde o bölgelerdeki
hastanelere başvuru sayısında da düşüş ol-
duğunu gösteriyor. Ancak bu kurumlar-
da çahşan sağükçılar, yeterü sayıda uzma-
na sahip olmadıklannı söylüyorlar. Sevk
zincirinin ilk kilometre taşı olabilecek bu
dispanserlere 3-5 uzman verilebileceği hal-
de neden yıllardır atü kalmalanna göz yu-
muluyor?
SAĞIROĞLU-Onu yapmak üzere ro-
tasyon sistemi oluşturduk. Genel cerrahi,
bevliye, göz, kulak-burun-boğaz gibi
branşlarda her eğitim hastanesinden ona
SSK'lı nüfus son 10 yılda 1.5 kat arttı, tanı-tedavi hizmetleri yüzde 70 artış gösterdi. Ancak SSK tedavi kurumlanndaki toplam
insan gücü yüzde 1. dispanserler yüzde 10, hastane vatakları yüzde 20 yükselebildi.
bağh dispanserlere rotasyonla hekim gön-
dererek hekim açığmı kapatmaya çalışıyo-
ruz.
-Ama dispanser çalışanları bunun tam
tersini söylüyorlar...
SAĞIROGLU-Belli branşlarda sıkıntı-
mız var. Bunlann başında da röntgen mü-
tehassısı ve teknisyeni ile göz, kulak-
burun-boğaz, ortopedi ve bevliye uzman-
lığında kadro açığı geliyor. SSK kurumu,
son 10 yıl içerisinde kaynaklan gerçekçi bi-
çimde kullanılmadığı için, ilk defa ödeme
güçlüğü içerisine düşmüştür. Ve biz dev-
raldığımız bu güçlüklere rağmen mevcut
koşullarda en iyi nasıl yapabileceğimizin
arayışı içindeyiz.
-Basinda birkaç gün önce yer alan ha-
berlerde Çapa, Cerrahpaşa gibi üniversi-
telere borçlarınızı ödemediğiniz yer aldı.
Bu arada "SSK, gereken araç-gereç ve uz-
man açığmı gidermiyor, ama üniversite,
özel hastane ve devlet hastanelerine bunun
kat kat fazlasını ödüyor" şeklinde hekim-
Ier arasında söylentiler dolaşmakta. Bun-
lann doğruluk derecesi nedir?
SAĞIROĞLU-Dışanya sevk ettiğimiz
hastalar, kardiyovasküler cerrahi gibi bi-
zim hastanelerimizde bulunmayan branş-
lan ilgilendiren vakalar. Bu tür vakalan
özel yataklı tedavi kurumlanndan Floran-
ce Nightingale ve Intemational Hospital'a,
Haydarpaşa Göğüs Cerrahi Merkezi'ne
sevk ediyoruz. Bu arada laboratuvar, rönt-
gen, tomografi gibi tetkiki gerektiren hal-
lerde sözleşme yaptığımız serbest tabip ve-
ya özel yataklı tedavi kurumlan da var.
Ancak bizde tedavisi mümkün hastaları-
mızın o hastanelere sevki kesinlikle söz ko-
nusu değil.
-Peki, yüklü faturalar konusu?..
SAĞIROĞLU-Kamu niteliği taşıyan
üniversite hastaneleri ile diğer hastaneler
de, çoğu zaman başka hastalara ait ilaç-
lann da sigorta hastalarımn üzerine yazı-
larak, özellikle ilaç sarfiyatı yönünden ku-
ruma ciddi mali yükler getirilmekte oldu-
ğunu somut olarak tespit edemesek de bi-
liyoruz. Bu olayı tümüyle ortadan kaldır-
mak kolay değü, çünkü her hastaneye bir
teftiş görevlisi koymak olanaksız. Bu bi-
raz da, bu işle uğraşan meslektaşlannuzın
daha titiz davranmalanm gerektiren bir
olay açıkcası.
-Bu, sevkleri azaltmakla kısmen önlene-
mez mi?
SAĞIROĞLU-Bizim temel hedefimiz de
bu. Şişli'de ve Kartal'da toplam 300 kişi-
yi sirküle edebilecek bir dializ merkezi kur-
mayı planlıyoruz. O merkezleri kurmak-
taki tek amacımız, kurumumuzun hasta-
lanm dışandaki özel tedavi merkezlerine
muhtaç ohnadan tedavi edebilmek, dışa-
nya sarfettiğimiz büyük boyutlardaki kay-
naklan da daha rantabl olarak kullanma
olanağma kavuşmak. Bu konuda özveri-
li, iyi niyeth' ve ciddi çırpınışlar içindeyiz.
Tatsız bir
tıp bayramı
CUMHURİYET (Ankara) - MilH
Eğitim Bakanı KöksalToptan. Erzincan
depremı nedenivle tatsız bir tıp bayrarrH
kutlandığını. devletin depremde ölümler
dışındaki zararlan gıdermek için elinden
geleni yapacağını söyledi.
14 Mart Tıp Bayramı. Gazi Üniversi*
tesi Rektörlüğü'nde düzenlenen törenle
kutlandı. Törende konuşan Toptan,
devletin Cumhurbaşkanı'ndan hemşire-
sine kadar bütün olanaklanyla Erzin-
can'a uJaştığını belırtti.
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstan-
bui Çaba Tıp Fakültesi'nde düzenlenen
bir törenle meslekte 50. vılını kutlayan
doktorlara bırerplaket verildi.
Tıp Bayramı nedeniyle bir açıklama
yapan Muğla Tabip Odası Başkanı Dr.
Mustafa Ülusoy, sağlık hizmetlerinin
özelleştirilmesine karşı olduklannı be-
lirtti. Sağlık hizmetlennın özelleştirilme-
sini yeni bir sağlık vergisi olarak nitelen-
diren Ulusoy. "Prof.Dr. Nusret Fişek'in
yarattığı sos>alizas>yon modeli geliştirile-
rek u>gulama\a devam edilmeli" dedi.
istanbui Tabip Odası Başkanı Prof.
Dr. Selçuk Apak, dün düzenlenen bir
toplantıda, yapılan tespitlerin 2000'li yıl-
larda Türkiye'de doktor sayısının 70-80
bin civannda olacağını gösterdiğini be-
lirterek "Bu da doktorlar için ufukta iş-
sizliğin olacağını gösteriyor" dedi.
Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu, Erzin-
can'da meydana gelen deprem nedeniy-
le bu yıl tıp balosunun yapılmayacağiHi
da ifade etti.
İstanbui Valisi Hayri Kozakçıoğlu ise
hızlı nüfus artışıyla sağlıksız iskân böl-
gelerinin oluşturduğunu belirterek bu ge-
lişmenin sağhk hizmetlerinin yeni bir şe-
ki] almasını zorunlu hale getirdiğini söy-
ledi.
Sağhk hizmeti
sorunlar yumağı
CUMHURtYET (Adana) -Türk Ta-
bipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi
Başkanı Dr. Selim Ölçer, ülkemizde sağ-
lık hizmetlerinin, gerek finansman gerek
hizmet sunumu ve insan gücü örgütlen-
mesi açısından, çözülemeyen. gittikçe
düğümlenen bir sorunlar yumağı duru-
muna geldiğini vurguladı.
Ölçer, "Devlet, sağlık hizmetleri için
bütcesinden daha fazla pay ayırmamak-
ta kararlı görünmektedir. Devleti yöne-
tenler, artık bu alanda kamunun fınans-
manı ve organizasyonu ile halka sorum-
luluklannı yerine geüremeyeceklerini
kabullenmiş görünmektedir" dedi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Se-
lim Ölçer. "'olmazsa olmaz" diye nitele -
dikleri talepleri ni şöyle sıraladı:
"Hasta ile hekim arasına para girsin
istemiyoruz. Özelde veya kamuda çalış-
sın, hastanın aldığı sağlık hizmeti karşıh-
ğında doğrudan hekime veya sağlık çalı-
şanına para ödemesini meslek ahlakımız
bakımından doğru bulmuyoruz. Mesle-
ki uygulamamızın sağhk sisteminin ya-
rattığı çaresizliklerle sınırlanmasıru iste-
miyoruz. Kolayca tanı konabilecek bir
hastaya parası olmadığı için tetkik yaptı-
ramamanın. gerekli ilaç yerine daha ucu-
zuyla tedavi aramamn veya tedavisiz
kalmasının her gün karşılaştığımız so-
runlar olmaktan çıkmasını istiyoruz.
Gripten öldüğü öne sürülen Müge Ergenç'in babası şikâyetçi
11 doktor için savcılığa suç duyurusu
İstanbui Haber
Servfai - 2 a> öh-
ce gripten öldü-
ğü öne sürülen
Saint Benoit Li-
sesi öğrencisi
Müge Ergenç'in
(19) ailesi ço-ı
cuklannı muayene eden doktorlann
olayda ihmalleri bulunduğunu iddia
ederek savcılığa suç duyurusunda
bulundu
Saınt Benoit Lısesfnde okuvan
Müge Ergenç. 7.1.1992 tanhınde
okuldan 37.5 derece ateşle evegelmiş
ve ailesinin verdiği ilaçlara rağmen
ateşi düşmemişti. 2 gün sonra Dr.
Vikton M. Bitran'nın muayene ede-
rek. arilen hastaneye kaldınlması
gerektiğini söylemesı üzerine. İstan-
bui Üniversitesi Tıp Faküitesi Has-
tanesi'ne kaldınlan Ergenç. yapılan
müdahalelere rağmen 9.1.1992 tarin-
de hayatını kaybetmişti
Gör'evi ihrnal - "Meslek ve sanatta
acemilikle ölüme sebcbiyet vermek"
iddiası ile cumhuriyet savcılığına
başvuran Müge'nin babası Muzaffer
Ergenç, Müge'nin ölümünde ihmal
edildiğini ileri sürdüğü noktalan şöy-
le sıralıyor: 1) Yüksek ateş, boğaz ıl-
tihabı ve ağnsı>la hastaneye getinlen
Müge'nin muavenesinde gribal vc
boğaz enfeksivonu üzerinde durul-
mamış ve ölümüne kadar geçcn süre
içinde hiçbir kulak-burun-boğaz
doktoru muayene etmemiştir. 2) Iç-
hastalıklannda adı geçen doktorlar
nörolojik muayenev e ıhtiv aç duy ma-
lanna rağmen ancak 7 saat sonra
bunu yaptırmışlardır. 3) Tıfo teşhisi
konmasına rağmen. hastanın vücut
ısisı düşmeyerek artmış ve ıshal du-
rumu olmamıştır. 4) Hastaneye saat
11.00'da vatınlmış olmasına rağmen
ilk kan alım ve sonuçlanması 15.30'-
da ve ilk ilk ilaç tedavisine saat 15.
45'te başlanmıştır. 5) Lökosit mikta-
n ilk olarak 12.800 daha sonra 18 bin
olarak tespit edilmesine rağmen has-
taya ateş düşürücü ve yan tesirleri
önleyici ilaçlar verilmemiştir. 6) Has-
ta yakınlannın ateş düşürücü tedbır
olarak buz ve soğuk su kompresleri-
nın yapılması uyanları dıkkate alın-
mamıştır. 7) Hasta>a serum tedavisi
öngörülmüşse de 18.30'da nöroloji
servısine giderken gerekli olmadığı
ileri sürülerek vazgeçılmiş. daha son-
ra 23.30'da içhastalıklan servisine
dönünce tekrar v enlmeye başlanmış-
tır. 8) Nöroloji servisinden Prof. Dr.
Hıfzı Özcan, doktor ve hemşirelere
hastalığın kuduz da dahil. bulaşıcı
bir hastalık olduğunu. hastaya so-
kulmamaiannı ve el sürmemelerini
tembih etmiştir.
Prof. Dr. Murat Dilmenerve Doç.
Dr. ömer Güven'in Starl televizvo-
nuna yaptıklan açıkiamada, Müge'-
nin 1 haftadan ben hasta olduğunu
ve ailesinin hastayı hastaneye getir-
mekte geciktiğini belirten açıklama-
larının >alan olduğunu ileri süren
baba Ergenç. çocuğunun okulda de-
vamsızlığı bulunmadığını ve bunu
belgeleyen belgelerin de savcılığa de-
lil olarak verileceğini bildirdi. Tazmi-
nat davası açmak istemediğini de
söylcyen baba Ergenç, hakkında suç
duyunısunda bulunduğu görevlılo-
rin ölüme sebcbiyet vermekten ar-
gılanmalannı istedi.
Hiç medıtasyon
yaptınız mı?
ATA NİRUN.
Medıtasyon dünyasına
derin bir yolculuk
yapmanızı sağlayabilir!
900 900 099
DİNLEYİN...
YAŞAM GÜCÜNÜZÜ