23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2SŞUBAT1M2SALT 18 HABERLER BULMACA SO1DANSAĞA: 1 2 3 4 1/ Narbülbülü de denilen partak kızü renkte ötücü bir- kuş. II Asya'da bir ülke... Deniz su- yunda bulunan mavimtırak esmer renkte katı bir ele- ment. 3/ Dar ve kalınca tabta... TUrkçede ilgi adılı. 4/ Sahip... Biı cet- vel türü... Satranç- ta bir taş. 5/ İsa- nın doğum yıldö- nümüne ya da No- el yortusuna Hıristiyanbkta verilen ad. 6/ Gürültü, patırtı. 7/ Yenice- ri kışlası... Bir meslek sendikasın- ca hazırlanan ve piyasaya sürülecek bir ürünün kaynağı ile üretim ko- şullarını beürtmek üzere konan eti- ket ya da özel marka. 8/ Pişirildik- ten sonra ısı ile kurutulmuş ekmek. 9/ tnsan vücudunun dış yüzü... Takım. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Greyfurt meyvesine verilen bir başka ad. 2/ Bir nota... Mut- luluk. 3/ Futbolda sayı... Soluk borusu. 4/ Mitoloji... Kala- yın simgesi.5/ Arası kesilmeksizin surme. 6/ Slayt... Yerine koy- ma, yerine kuUanma. 7/ Tembei hayvan da denilen ve hep ağac- ların üstünde asılı olarak yaşayan memeli hayvan... Selçuklu- larda şehzade eğitimi ya da bağımsız olarak bir eyaletin yöne- timiyle görevli vezirlere verilen san. 8/ Tek nöbetçi bulunan yer... Anadolu'da kurulmuş eski bir uygarlık. 9/ Boru sesi... Ilkel bir su taşıtı. HA\ \ Dı lzmir Kars Kastamonu Kavseri Kırklareli Kırsehir Kocaelı Konya Kütahya Malatya ; Manısa K.Maraş Mardin Mufcla Mus -1 -15 -9 -9 -4 -8 -2 -10 -8 -7 -5 0 0 -6 -7 6 -6 -3 -3 2 -4 2 -S -2 -2 2 3 5 3 -3 çokbulutlu karlı çok bulutlu karlı çok bulutlu karlı karlı karlı çok bulutlu karlı çok bulutlu karlı karlı çok bulutlu karlı c*, T , iVA | | Î î 1 AKUfttf Türkiye'de Adana Adıvaman Afyon Amasva Ankara Ar.talya Artvin Artvın Aydın Bahkesır Bılecik Bıngöl Bıtlıs Bolu 2 2 -10 -5 -8 1 -3 _2 -6 -6 -7 -4 -6 -8 5 5 .2 0 _2 5 0 7 -1 -1 2 0 -1 .2 vağmurlu karh çok bulutlu karh karh çokbulutlu karh p. bulutlu karh karh karh karh karh cok bulutlu Bur^a Canakkale Cankın Corum Çorum Denızlı Dıyarbakır Edirne Elaağ Erzıncan Erzurum -8 -5 3 -7 -7 -5 0 -6 -6 -8 -15 .2 3 17 -3 -3 3 4 3 -3 -2 -5 karlı çok bulutlu yağmurlu karh karh çok bulutlu karlı çok bulutlu karh karh karh Nevsehır NiMe Ordu Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sıvas Tekirda* Tokat Trabzon -9 -10 -1 0 -4 0 2 0 -8 -8 -5 0 -4 -4 3 3 0 2 6 2 -3 2 -1 3 yagmurlu yağmurlu karh karh karlı karh karh çok bulutlu karh çok bulutlu karlı karh Eskişehir -8 -2 karh Tuncelı -6 2 karh Gazıantep Gıresun Gümüşhane Hakkârı 0 0 -8 -4 3 3 -2 -1 karh karlı karh karh Ş.Urfa Uşak Van Yozgat 2 -8 -4 -12 6 -1 0 -8 karh çok bulutlu karh karh Burdur -7 -1 çokbulutlu Istanbul ı-ıaKKarı Hatay lsparta Içel 3 -9 3 - I 6 -2 6 yafemurlu çok bulutlu yagmurlu Zonguldak Aksaray Bayburt Karaman -3 -10 -12 -9 0 -4 -5 -4 çok bulutlu karh karh karh -3 2 karh Kınkkale -9 -3 karh Yağışlar etkili Çevre Bakanlığı Meteorolojı Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre bütün bölgeler parçalı çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri yağışlı geçecek. Yağışlar, yer yer etkili olmak üzere kar şeklinde olacak. Hava sıcakhğında değişiklik beklenmiyor. Rözgâr, kuzey ve doğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Denizlerimizde ruzgâr; Karadeniz'de günbattsı ve karayel, Doğu Akdeniz'de kıbie ve lodos, diğer denizlerimizde yıldız ve karayelden 4-6, yer yer 7-8 kuvvetinde, saatte 16-27, yer yer 33-40 denizmili hızla esecek. Tahmini dalga yöksekliği 1-2, > er yer 3-5 metre dolayında olacak. Van Gölü'nde hava, çok bulutlu ve kar yağışlı geçecek. Dünyada Moskova karlı Mılano sısfe. Atına 5 az bulutlu Oslo 4 çokbulutlu Amman 12 yağmurlu Parıs p. bulut Brüksel p. bulutlu Prag Berhn p. bulutlu 10 sıslı Belgrad sıslı Rıyad 24 az bulutlu Bafcdat Bonn Frankfurt Girne Helsinki 13 7 6 7 3 yağmurlu p. bulutlu sıslı yajmurlu çok bulutlu St.Petersburg Sofya Sam Varşova Vıyana -1 3 10 2 6 kadj sıs& yağmurlu p. bulutli£ sıslı Kahire 13 p. bulutlu Zünh 65 sislı Babalar dünyasında sessizlik • Baştarafı 1. Sayfada koyunca kendilerini bir şcy zan- nediyorlar, basın da onlann üzeryıe atlıyor. Basın, kaba- dayı tûretiyor, milleti bavala- ra şokuyor. Yok baba maba." Âlemin bu genç üyesi tara- fından altı çizilen iki görüş, babalan bir ölçüde basının ya- rattığı ve bir dönem, beline tabanca koyan bir sürü ada- mın ortalığı babaladığı ol- dukça geniş kabul görûyor. Çatafmtampatrtıı Eşi Yaşar Şerbetçi'nın öldü- rülmesinden sonra işleri sırt- layan, Çakıl Gazinosu'nun işletmecisi Türkân Şerbetçi, kendisinin ekmek kavgası ve- ren bir iş kadını olduğunu söy- lüyor ve kamuoyuna "çifte tabancalı Hanım Ağa" adıyla tanıtılmasını büyük bir hak- sızlık olarak nitehyor: "Maf- ya olayı bana çok saçma geli- yor. Bir zamanlar benim için de söylediler. Bence olay çok fazla abartıldı. Yanına birkaç kişi alan mafya oluyor. Tür- kiye'de mafya diye bir olay yoktur. Benim ekmeğime kar- şı yapılan şeye ben de müda- hale ederim. Onun dışmda kendimi bu tür şeylerin dışın- da tutanm." Türkân Şerbetçi, bir gazıno işletmecisi, yani babalann ya da baba geçinenlerin uğrak noktalannda bulunan biri olarak âlemin sükûnet içinde bulunduğu gözlemine katıh- yor. Ancak bunun nedenini bile- meyeceğini söylüyor. Gerçi, muzik dinlemeye değil kendi- lerini kanıtlamaya gelen bazı müşteriler var, ama "kimin neci olduğunu nereden anla- yacaksınız?" Babalann özellikle 80 4 lerin ikinci yansındaki icraatlan ve güç menzilleri konusunda abartıh bir hava estirildiğine kimsenin itirazı yok. Ancak bir buçuk-iki yıl öncesine ka- dar hayli ateşli gûnler yaşan- dığt da,gözlemlerin, yonımla- nn ötesinde adliye ve polis kayıtlanyla sabit bir gerçek. Idris Özbir, o günleri çek- senet piyasasımn gerginleştir- diği gûnler olarak değerlendi- riyor. "Çek-senet tahsilatlannda silahlann konuştuğu ve çek- senet mafyası sıfatının basın- da gündemde olduğu zaman, onurlu ve dûrüst işadamlan zarar gördüler. Temelinde şahsiyetsiz ve aciz bir ayakçı takımımn olduğunu dûşûnü- yorum bu olaylann." özbir'e göre basının da hatalan önemli rol oynadı, çek-senet piyasasımn gûnahı masum işadamlannın üzerine yıkıldı. İstanbul Emniyet Müdür- lüğû'nden bir yetkili, ortahğm durulmasında hem çok sözû edilen çek-senet piyasasındaki yatışmanın hem de beklenece- ğı gibi kendi çalışmalanrun etkili olduğunu söylüyor. Bu yetkiliye göre öncelikle, meydanın boş bırakılmadığını göstermek, yeni babalann tü- remesini engellemek gereki- yordu, tstanbul polisi bunu başardı. Sonra da işlenen suç- lann, vukuatlann hesabı birer birer soruldu. Dahası, tüccar- lar, yatınmcılar, piyasada iş yapanlar, ileride başlanna ge- lebilecekleri düşünüp, borç alırken ve borç verirken daha ihtiyath davranmaya başladı- lar. Böylece yeni türeyen ba- balar silindi, eski kabadayılar dabirazsindi. Çek-senet piyasasına yükle- nen önemli rol, babalar âlemi- nin ekonomik sistemle olan ilişkisini de vurguluyor. Yal- nızca çek-senet olaylan değil, '80 sonrası yerleşürilmeye çalışılan ekonomik yapının di- ğer kurumlan da büyüklü küçüklü mafya gruplanna ta- lep yaratmakla suçlanıyor kimilerince. Ve sistem oturun- ca, söz konusu gruplara duvu- lan ihtiyaan azaldığı, böylece babalar âleminin durulduğu söyleniyor. Mafya İMçtkaMHr İstanbul Üniversitesi îktısat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Izzettin Onder, şu andaki durgunluğun geçici olabileceği, sistemdeki kay- nak aktanmı sorununun maf- yayı yeniden ön plana geçire- bileceği görüşünü savunuyor. önder'e göre 1980 sonrası uygulamaya konan ekonomi politikalan, holdinglere ve büyük işletmelere yoğun kay- nak aktanmı yapılması, küçük işletmelerin ise zor du- rumda kalmalan sonucunu doğurdu. Büyük işletmeler, ellerinde biriken parayı aracılar üzerin- den borç olarak dağıttılar, ki bu aracılar mafyanın bir ayağı idi. Borçlann tahsilatında da yine mafyaya görev verildi ve sistem, silahlann bile kullanıl- dığı birtakım olaylara temel hazırlamış oldu. Prof. Dr. İzzettin Önder, DYP'nin bu çarpıklıktan mağdur olan kesimlerde ta- ban bularak yükseldiğini, ANAP'ın son dönemlerinde de kaynak aktanmı konusun- da daha dikkatli davranılmış olmasının, ortalığı görece ya- tıştırdığını söylüyor. Ancak bu denge geçioi ola- bilir ve yalnız çek-senet konu- sunda değil, sistemin tüm alanlannda görülen "kanlı kaynak mücadelesi", Kuzey'- de (sanayileşmiş ülkeler) eko- nomik sorunlara bağh olarak hem ulusal düzeyde hem ulus- lararası düzeyde acımasız olaylara yol açabilir. Babalar âleminde, ekono- mik sisteme yönelik eleştirile- rin teknik düzeyi pek yüksek değil haliyle. Fakat "kullanıl- mış olma" havasıyla kanşık yakınmalar, hayli yaygın. Âlemin genç kuşağını temsil eden "delikanh", sistemin hâ- lâ birilerine ihtiyaç duyduğu- nu söylüyor: "Sistem kullanır tabii insanlan. Ama bunu yal- nızca babalar, mafyacılar ola- rak düşünmek yanlış. Bakın insanlan yine siyasette kullan- maya başlıyorlar. Ben de acı- mıyorum. Biraz uyanık olsun- lar, her seferinde kanmasın- lar. Kabadayı geçinenler de, memleketi İcurtaracağız di- yenler de kanmasınlar." Babalann aslında hiçbir za- man varolmadığını söyleyen- ler de bu genç kuşak temsilcisi gibi sonuçta bir şeylerin varlı- ğını kabulleniyorlar. Babalar âlemindeki geçmiş vukuatla- nn biraz abartıldığı da kesin gibi. Ancak asıl soru, ister sistem tarafından dışlanmış olsunlar, ister icraatlannı daha ustu- ruplu biçimde gerçekleştirme- yi öğrenmiş olsunlar, ister polis tarafından sindirilmiş ol- sunlar, babalann, inkâr edile- mez suskunluklannı bozup bozmayacaklan. Mafya ile kanştınlmadığı sürece baba sıfatına sahip çı- kan tdris Özbir, gelecekte ye- niden ateşli günlerin yaşanıp yaşanmayacağı konusunda kesin bir şey söylemiyor. Ancak bir gün eski babala- nn değerinin anlaşılacağına inanıyor: "Bundan iki yıl ön- cesine kadar baba sıfatına erişmiş ve kabul edilmiş kim- selere saygılıyım, yürekten 'Allah razı olsun' derim. Hep- si de vatanına, milletine sadık ve bağh insanlardır. Türkiye'- de, bunlar gibilerine bir daha rastlanamaz. Zaman gelecek, bunlann hepsi tarihe geçecek, saygı, sevgi ve takdirle yadedi- lecekler." Yeşilçam'ı yabancı porno kurtaracak Kentlerde suikast alarmı MBaştarafı 1. Sayfada Mücadele Şubesi ekiplerince düzenlenen bir operasyonda, Suriye ve Lübnan'daki kamplar- da eğitim gördükten sonra Türkiye'ye giriş yaptığı belirle- nen "Amed" kod adh Fevzi Yöntem, saklanmakta oîduğu Süleyman Yılmaz'a ait evde ya- kalandı. Yöntem ve Yılmaz'ın sorgula- n sonucunda PKK'ya yardım et- tikleri, yataklık yapüklan, lojis- tik destek sağladıklan, örgüt adına kuryelik ve milislik göre- vini üstlendikleri iddiasıyla do- kuz kişi daha gözaltına alındı. Yakalanan kişilerin evlerindeki aramalarda bir tabanca, iki şar- jör, 28 mermi ve cok sayıda ör- gütsel doküman ele geçirildi. Fevzi Yöntem'in verdiği bilgiler doğrultusunda hem suikast tim- lerinin planlaı.' ^kkında önemli bulgular edinildi hem Şanlıur- fa'da ikinci bir operasyon dü- zenlendi. Fevzi Yöntem'in yine Gazian- tep'te daha önce yakalanan Ce- vahir kod adh Mustafa Gökpı- nar ve Seyhan-Hüseyin kod ad- h Bayram Gültekin'le birlikte bir süre önce Türkiye-Suriye suun- nın Şanlmrfa bölümünden giriş yapan suikast timinin içinde ol- duğu saptandı. Üçer kişilik gruplar halinde İstanbul, Anka- ra, Adana, Gaziantep ve Elazığ'a dağılan timlerin Gaziantep'teki hedefleri arasında eski devlet bakanlarından Mustafa Taşar, Gaziantep Büyükşehir Belediye- si'nin SHP'li Başkanı Celal Do- ğan ve Nizip'in eski belediye başkanlarından Osman Sayın- ın bulunduğu onaya çjkanldı. Şanlıurfa'da düzenlenen ope- rasyon sonucunda da örgütün kent ve köy örgütlenmesinin çö- kertildiği öne sürüldü. Emniyet yetküilerinin verdiği bilgiye gö- re operasyonda, aralannda ma- kineli tüfekler ve roketatann da bulunduğu çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi. İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, Suriye üzerin- den Türkiye'ye giriş yapan sui- kast timlerinden birinin, lstan- bul'da eylemlere hazırlandığı is- tihbaratı üzerine, "tstanbul'da- ki güvenlik önlemleri, eski em- niyet müdürüyle başlatılan hız- la sürüyor. Suikast ve benzeri eylemlere karşı, ekiplerimiz her an duyarh halde bulunuyorlar. Ancak bu suikast timinin daha önce yurda giriş yaptığı belirlen- diğine göre gerekli bilgi ve ön- lemler zaten birimlere bildiril- miştir. Mevcut tüm olanaklarla İstanbul halkımn can güvenliği- ni sağlamaya cahşıyoruz" dedi. Olağanüstü Hal Bölge Valili- ği'nden yapüan açıklamaya gö- re Elazığ'm Karakocan ilçesine bağh Altmoluk köyünde de iki- si kadın altı PKK'h ölü olarak ele geçirildi. Mardin'in Dargeçit ilçesinde ise önceki gün Midyat'ta yürü- yüş yapmak isteyenlerle güven- lik kuvvetleri arasmdaki catış- mada ölen Nuri Cebe'nin cena- zesinin ardından PKK bayrakla- nnın taşuıdığı bir yürüyüş yapıl- dı. Cenazenin toprağa verihne- sinden sonra sloganlar atarak il- çe merkezine yürüyen gruba, güvenlik güçlerince herhangi bir müdahalede bulunulmadı. Bir saat kadar Dargeçit sokaklann- da dolaşan grup, kendiliğinden dağıldı. CLJMHURtYET (Ankara) - Kültür Bakanlığı'nm yerli sinema pazannı Amerikanfilmlerinekapüran Yejilçam'ı kurtarmak üzere hazırladığı pa- ket büyük ölçüde tamamlandı. Onlemler benimsenirse sinema salonları, özel televizyonlar ve yabancı film şirketlerinden Yeşilçam'a kaynak akta- nlacak. Yetkililerden alınan bilgiye göre, sinema filmlerine getirilecek olan sı- nıflandırma sistemi özellikle yabancı filmlerden Yeşilçam'a fon sağlayacak şekilde düzenleniyor. Buna göre ya- bancı porno ve şiddet içeren film bi- letlerinden yüzde 50 oranında alına- cak para yeni oluşacak "Yerli Filmle- ri Teşvik Fonu"na aktanlacak. Porno ve şiddet içeren yerli filmler- den ise yüzde 35 oranında bilet üze- rirtden fon kesintısi yapılacak. Ya- bancı aile ve gençlik filmlerinde bu oran yüzde 20, sanat ve çocuk fılmle- rinde yüzde 10 olarak saptandı. Yerli aile-gençlik filmlerinden ve sanat- çocuk filmlerinden herhangi bir ke- sinti yapılmayacak. Hazırlanan önlemlerden biri de Avrupa ülkelerinde de uygulanan si- nema salonlannda yerli film kotası- nın uygulanması oluşturuyor. Bir yetkili bu konuda şu bilgiyi ver- di: "Bugün de kota uygulaması var. Ancak ceza miktan düşük olduğu için sinema salonu sahipleri bu cezayı bir türlü vergi gibi yatınp, kotaya uy- mamayı tercih ediyorlar. Bu cezalar yeni düzenleme ile gerçekçi ve ciddi düzeylere çıkarılacak. Bu tür cezalar- dan elde edilecek para yeni oluşturu- lan fona aktanlacak." Aynca kurulacak olan özel televiz- yon şirketlerinin gösterecekleri her yabancı film için belH bir parayı fona aktarmalan için gerekli düzenlemeler gözden geçiriliyor. özel televizyonla- ra ilişkin değerlendirilen bir başka düzenleme ile her televizyon fırması- nın belli sayıda yerli sinema filmi yap- ması zorunluluğu getirilecek. TRT ve özel televizyon istasyonla- nnın haftanın belli günleri sinema fil- mi göstermemeleri istenerek bu yolla izleyicinin sinema salonlanna cekil- mesi amaçlanıyor. Sinema salonlannın sayısının art- ması için belediye resmi, vergi ve rü- sumlan kaldırılıyor. Sinema salonu sahiplerine mevcut sinema salonlan- nın korunması amacıyla, yeni girı- şimcilere de yeni sinema salonları açmalan için orta-uzun vadeli ucuz faizli krediler sağlanacak. Film üretinüni teşvik etmek için Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası, Olağa- nüstü Hal Yasası, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasası ve TRT Yasasf nda gerekli değişikliklerin ya,?> pılması da Kültür Bakanlığı'nın gün^ deminde bulunuyor. " >s Kültür Bakanlığı bundan böyle^ yerli film sektörüne maddi katkıda bulunmayacak. Ancak ulusal düzey-ı deki yanşmalarda derece alan sinema! fılmlerinin uluslararası yanşmalara,' katılması ve bu filmlerin uluslararası' kamuoyunca tanınması amacıyla dü-' zenlenecek çalışmalara Kültür Ba- kanlığı maddi destek sağlayabilecek. Komisyonlardaki çalışmalar sıra-'. sında, bazı Avrupa ülkelerinde oldu^ ğu gibi yabancı film dağıtımcısı fir^ malann Türkiye'den elde eıtikleri gelirın bir bölümünün Yeşilçam'a^ transfer edilmesi önerilerinin de güna deme geldiği, ancak yabancı sermayö ile ilgili yasal düzenlemeler nedeniyle "uygulanabilir" bulunmadığı i l i i liyor. Demirel 15martta yeniden GJ)oğu'da CUMHURİYET (Ankara) - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'- ne gitmek için havalann düzel- mesini bekleyen Başbakan Sü- leyman Demirel dün DYP grup baskanvekillerine 15 mart tari- hinde bölgeye gideceğini açıkladı. Demirerin gezisine Başbakan Yardıması ve SHP Genel Baş- kam Erdal İnönü'nün de katıl- ması bekleniyor. 15 DYP ve SHP mületvekilinden oluşturu- lacak olan bir parlamenter he- yeti de 1-10 mart tarihleri ara- sında bölgede incelemelerde bu- lunacak. DYP-SHP koalisyon hükü- metinin ilk günlerinde Güney- doğu Anadolu Bölgesi'ne gide- rek devlet ile bölge halkını ya- kınlaştırmaya çahşan Demirel ile İnönü, bölgeye ikinci gezile- rini yapmaya hazırlanıyorlar. Bölge halkına seslenirken "Devletin halka şefkatle yak- laşacağı" mesajını veren Demi- rel ile İnönü, 15 mart tarihinde hava muhalefetiyle karşılaşma- maları durumunda halka benzer mesajlannı yeniden verecekler. Bu arada Başbakan Demirer- in tüm milletvekillerine yaptığı, "Bölgeye mutlaka gidip halkla konuşun. Sadece valiyle, kay- makamla konuşup gelmeyin. Kahvehanelere oturup, halkı da dinleyin'' biçimindeki çağrısını dikkate alan DYP ve SHP grup- lan da harekete gecti. DYP Grup Başkanvekili Gü- neş Müftüoğlu 15 DYP ve SHP mületvekilinden oluşacak kar- ma bir heyetin 1-10 mart tarih- leri arasında bölgeye gidip tüm il ve ilçeleri gezeceğini ve bölge halkımn sorunlannı dinlcyece- ğini söyledi. Müftüoğlu milletvekillerin- den oluşacak heyete büyük ola- sıhkla bir bakanın başkanhk edeceğuû, bir denge sağlaruna- sı amacıyla iki partiden de birer bakanın heyette yer alabilecegi- ni kaydetti. Müftüoğlu, parti gruplaruun hazırhklannı sur- dürdükleri 10 günlük gezinin amacmın, Demirel'in de isteği doğrultusunda, bölge halkına devletin şefkatli elinin uzauldı- ğuu göstermek olduğunu bildir- di. FAZLA KİLOLARINIZDAN KOLAYCA KURTULUNUZ. KİLO KONTROL MERKEZİ TÜRK KALP VAKFI 275 12 44/45-266 02 78 'Grand Canyon' filminde oyuncular Lawrence Kasdan, Kevin Kline, Mary McDonnell. Berlin Film Festivali ıshklarla sona erdi MBaştarafi 1. Sayfada Maggie Cheung ve "Utz" adh İngiliz/Ahnan/Ftalyan ortak ya- punı fümdeki rolüyle de Armin- Muller-Stahl "En lyi Oyuncu" ödülleri aldılar. Aynca filmin kalıtesi nedeniyle Pilar Miro'- nun İspanyol yapımı "Belte- nebros"u da bir Gümüş Ayı Ödülü'ne değer görüldü. Ri- cardo Larrain'in ilk filmi olan "SınıF' adh yapıtı da "olağa- nüstü başanlı bir başlangıç" olduğu ıçın Gümüş Ayı ile ödüllendinldi. Marlen Chuziev'in "İnfıni- tas" adh Rus filmine, "sinema sanatına yeni perspektifler ka- zandırdığı" için "Alfred- Brauer Odülü" verildi. Yanş- ma bölümündeki iki Alman fîlminden biri olan "Gudnın" daki başansı nedeniyle de Barbara Thummet'in oyuncu- luğu övgüye değer bulundu ve Gümüş Ayı ile ödüllendinldi. Yanşma bölümünün yanı sıra "Panorama", "Uluslararası Genç Filmler Forumu", "Ço- cuk Filmleri Şenliği". "Yeni Alman Filmleri", "Avrupa Film Pazarf ve "Retrospek^ tif' gibi bölümlerden oluşan Berlin Film Festivali'nde bu yıl yine 800'den fazla film gös- terildi. Özellikle yanşma bö- lümüne giren filmlerin sanat- sal kalitesi bu yıl oldukça düşüktü ve göz doldurucu dev bir yapıt seçmekte güçlük çe- kiliyordu. 42. Uluslararası Berlin Festivali dün akşam Zoo-Palast Sineması'nda Al- tın-Gümüş Ayı ödüllerinın dağıtımı ve daha sonra kapa- nış filmi olan Der Brocken'ın gösterimiyle sona erdi. TEŞEKKÜR Eşim Güzide Tokcan'ın bel fıtvğı ameliyatını başanyla gerçekleştiren Prof. Dr. MUZAFFER BAYHAN'a >, ÖMER ÇAĞLIAYDIN'a RECAİ SIRAKAYALAR'a gerek ameliyat sırasında, gerek sonrasında yakın ilgi ve yardımlannı esirgemeyen hemşire Zübeyde Melteş ile Kadıköy Vatan Hastanesi 2. kat hemşire ve personeline, büyük dostluk gösteren tüm yakınlanmıza teşekkür ederim. TANSU TOKCAN Kızlık soyadı t Saygın: * Analarını ] ağlatacağım" ANKA (tzmir) - "Kadınlann^ kızhk soyadlannı kullanmasına" olanak tanıyan" yasa önerisinin. TBMM Adalet Komisyonu'ndâ" ANAP İstanbul Milletvekili, Alaattin Elmas'm karşı oyuyls 1 "eşinin nzası" şartına baglanai"' rak benimsenmesi, önerge sahfri bi ANAP İzmir Milletveküfc Işılay Saygm tarafından tepkiyvi le karşılandı. Saygın, yasa öne-^ risinin TBMM Genel Kurulu'nde teklif edildiği gibi-. yasalaşması için mücadele ede^. ceğini açıklayarak "Önergeyi de-£ ğiştiren komisyon üyelerinif*, genel kurulda analarını' ağlatacağım" dedi. TBMM'de sekiz bayan millet.- vekilinden biri olan ANAP'b' Işılay Saygın, birçok Avrupa ül-' kesinde kadmların eşlerinin iaj ni olmadan kızlık soyadlannı rahathkla kullanabildiklerini ber lirterek bu yöndeki yasa öneri-Ç sinin kendi partisinden İstanbuT' milletvekih aslen Elazığlı olan.. Alaattin Elmas'ın karşı oyuylâ; değişikliğe uğrayarak komisyon'-'' da kabul edilmesinin üzücü ol- duğunu söyledi. "^ Işılay Saygın, komisyonda be^* nimsenen metne göre kadının! evlendiğinde kocasuıın soyadui?' alacağını, ancak istedikleri tak-; dirde kocalanrun da nzasını ala : '' rak nüfus memuruna^1 bildirdikten sonra kızhk soyad-V lannı kullanabileceklerini hatır-'î lattı. S i Saygm, "Böyle bir değişikliğe , ne gerek vardı, o zaman böyle'' bir yasaya gerek bile yok. İste- J yen kadmın eşinin nzasına ge|''. rek olmadan istediği gibi kızhlPl soyadını resmen kullanabilmesi*.' önemliydi. SHP'li komisyori,! başkanı önerimin lehindeydî,' ; DYP'li bazı üyeler de önergeminJ , lehinde oy kullandılar. Ama son' anda salona giren arkadaşım Sa-'! yın Elmas anlayamadığım ne- denle eşlerin nzasını uygun görmüş. Sayın Başbakan da. önergemin lehindeydi. Önergej min değiştirilmesine ben de şah» y sen çok üzüldüm" dedi. : Geçen dönemde aynı yönde-^ ki yasa önerisinin komisyondari oybirliği ile geçtiğini bildiren; ancak seçimler nedeniyle genel kurula gelmeden kadük olduğu* nu anlatan Saygın, şöyle devam etti: "Ama bu kez genel kurulda işin peşini bırakmayacağım; Önerimi değiştirenlerin anasını ağlatacağım. Meclis'te grubu bulunan partilerin liderleriyle< grup başkanlanyla tek tek görü-, şeceğim ve yasa metninin teklit edildiği gibi Meclis'ten çıkıp ya-i salaşmasım sağlayacağım!'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear