Catalog

18ŞUB/T4S2SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER İmelda sorguda FiüpinJer'in eski first lady'si İmelda Marcos'un başı dertte. Devlet başkanı seçilmesini engellemeye çalışanlar, çeşitli gerekçeler göstererek adayhğının iptali için seçim komisyonuna başvuruyor. Komisyon iddialarla ilgili olarak dün Imekia'nın savunmasını dinledi. (Fotoğraf: AP) Seçmen sordu, Bush cevapladı ABD Başkanı George Bush, bu yıl yapılacak seçimler için ka- mpanya faaliyetlerini sürdürü- yor. Başkan Bush, önceki gün bu amaçla New Hampshire eyaletindeydi. "George Bush'a sorun" adı altında düzenlenen toplantıda, ABD Başkanı, seç- menlerin kendisine yönelttiği sorulan cevaplandırdı. 'Aşağılık yayına' sa\aş AA (Pekin) - Çin Halk Cum- huriyeti'nde hükümetin yayın organı Halkın Günlüğü gazete- si, halka, aşağılık, bayağı değer- leri aşılayan yasadışı yayınlarla '-etkili biçimde mücadele edilmesi için çağrı yaptı. Ingiliz sömürge yönetiminde afyon zehirine mahkûm edilen yığınların, Mao'nun devrimi sonrasında bütünüyle kurtanl- dığı ve bugün içki, uyuşturucu, kumar, fuhuşa karşı dünyanın en etkili önlemlerinin alındığı Çin'de resmi bir yayın organın- dan bu çağrımn gelmesi özel önem taşıyor. Yeraltında büyük çapta örgüt ağı kuran bu kişilerin etkili ve şiddetli biçimde cezalandınlma- lan gerektiğini yazan gazete, po- lisi, savcıları, yargıçlan ihmal- kârlıkla suçladı. 19 Muhammed Ali 50 yaşında Boks dünyasının unutulmaz ismi Muhammed Ali, dostlanyla birlikte 50. yaşgününü kutladı. Los Angeles'ın Korea Town kesimindeki Wiltern Tiyatrosu'nda düzenlenen yaşgününe sinema ve müzik dünyasından birçok ünlü katıldı. Muhammed Ali, kutlama sırasında kiiçUk sinema yıldızı Raven Symone'u kucağına alıp Dustin Hoffman ve Ella Fitzgerald'm arasmda gazetecilere poz verdi. OLAYLARIiy içişleri Bakanı Sezgin ARDI1NDAKI GERCEK • Baştarafi l. Sayfada leri dili öğremmeyecekler mi? Nerede insun haklan? Nerede Tirkiye'nin altına imza koyduğu insan haklan sözleşmeleri? Nerede geçen yıl imzaladığıntız için hemen her uluslararası platformda övünç konusu yaptığımız Pa- ris Şartı?.. Bai'bakan Demirel, bir süre önce "Kürt realitesi"ni tanı- dıklarmı söylemişti. Başba- kan Y'ardımcısı İnönü'nün de Kürt kimliğinin geliştirilme- sinden , ifade edilmesinden yana olduğu bir sır değildir. O zaman sormak gereki- yor: Bu ülkeninyurttaşlan, ken- di arıadillerini ya da konuş- mak istedikleri dilleri serbest- çe öğrenemeyecekler mi?.. Ya da 'Kürt realitesi"ni tanımak, böyle yasaklarla nasıl mümkün olacak 0 .. • • • Demirel vergi • Baştarafi 1. Sayfada oldujŞu şirketlerin kapsam dışın- da tııtulmasını umuyorum. Bu sayecle kamuoyundaki şüpheler de giderilecektir" dedi. 3 yıl süre kalkıyor Öte yandan ANKA'nm habe- rine göre Cumhurbaşkanı Tur- gut Ozal tarafından veto edilen erken emeklilik yasasına, TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda eklenen "3 yıl süre" ko- şulu kaldırılıyor. D YP Grup Başkanvekili Gü- neş Müftüoğlu, yasanın Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında, Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda yapılan değişikliğin çıkaıilacağını ve Cumhurbaşka- nj özal'ın veto ettiği şekle dö- nüştürüleceğini belirterek, özal'ın veto gerekçesinde yer alan "geçici" olma önerisinin genel kurulda dikkate alınmaya- cağıra söyledi ve "Komisyonda, erkeıı emekliliğin 3 yıl geçerli ol- masma Uişkin karar alındıktan sonra kamuoyundan çok tepki aldıl:. Hem bize hem Çalışma Bakanhğı'na binlerce telefon, mek'.up geldi. Bundan vazge- çece;|iz" dedi. T13MM Genel Kurulu'nda perş;mbe günü görüşülecek olan erken emeklilik yasasından değişikliklerin çıkanlması halin- de Cumhurbaşkanı Özal'ın ikinci kez veto hakkı kalmaya- cak. Silahh6kLşi • Baştarafi 1. Sayfada ettikr.en sonra 400 milyon lira- nın tıulunduğu para çuvallannı alaıak olay yerinden yaya olarak kaçtılar. Yarah mutemet Temel Yanbul, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde tedavi altına ahn- dı. Hastane yetkilileri.Yanbul- un gjrtlak ve omzundan yara- landiğını belirttiler. Güvenlik görevlisi Osman Erim de Göz- tepe SKK Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yetkililer, Erim'in dunımunun ağır olduğunu be- lirterîk kurşunlann sağ omuz ve başından girdiğim' söylediler. Çevredeki görgü tanıklan da soygrıncuların 6 kişi olduğunu belirerek diğer üç kişinin göz- cüliik yaptığım ve kaçarken bir- birlei ile işaretleştiklerini söyle- dileT Emniyet yetkilileri de soy- gunculann 6 kişi olduklannı doğTiladı. Bı arada soyguncular tarafın- dan (.ullanıldığı samlan bir oto- mofel, Ümraniye'de jandarma soreıaluluk bölgesinde, içinde çeşiti giysiler ve para çantası ol- duğı halde terk edilmiş olarak bulındu. Oaydan sonra çevrede geniş güvolik önlemleri alan jandaı- ma. <e çok sayıda çevik kuvvete bajS) polis, panzerler eşliğinde soyf ınculann yakaJanması için op«nsyonlar düzenledi. Yetkili- ler, ılay yerinde yaptıklan ince- lernierde 4 adet 7.65 mm çapın- da, adet de 9 mm çapında boş ko-vn bulduklarını açıkladılar. yı, Kadm bakana çifte gensoru sınır dışı etmeli' AA (Ankara) - İçişleri Baka- nı Ismet Sezgin, Almanya'nın PKK'yı terörist ilan ettiğini ha- tırlatarak sınır dışı etmesini de istedi. Sezgin, çığ felaketi dolayısıy- la 40 ton ilaç ve giyecek yardı- mında bulunan Türk-Alman Sağlık Vakfı yöneticilerini kabul ederek bir süre göriiştü. Vakıf ve Almanya'da yayım- lanan Sontag-Morgen dergisinin ortaklaşa düzenlediği kampan- ya çerçevesinde toplanan yar- dımların ilk partisi Türkiye'ye gönderildi. Diğer iki parti de bu hafta içinde Olağanüstü Hal Bölge Valiliği emrine gönderile- cek. Vakıf yöneticisi ve aynı za- manda derginin redaksiyon şe- fî Rudiger Mascue, ziyaret sıra- sında Sezgin'e çeşitli konularda sorular da sordu. Sezgin, çığ felaketi ile ilgili bir soru üzerine, şimdiye değin 200'e yakın asker ve sivilin öl- düğünü, felakete maruz kalan veya çığ tehdidi altında bulunan baa yerleşim yerlermin bosalül- dığını hatırlatarak Mutki dışın- da ulaşılamayan merkez bulun- madığını söyledi. Aşın dinci tehlike Bakan Sezgin, Rudiger Mas- cue'nun, Cezayir'deki gelişme- leri hatırlatarak Türkiye için böyle bir tehlike olup olmadığı- nı sorması üzerine, "Türkiye demokratik bir ülkedir. Aşırı dinci grupların Türkiye için bir tehlike teşkil ettiğine inanmıyo- rum. Böyle bir tehlike yoktur" diye konuştu. İçişleri Bakanı, Türkiye'ye kesin dönüş yapan işçi aileleri- nin çocuklanmn uyum sorunlan konusundaki olarak da böyle lunduğunu, ancak bunun çok büyük boyutta olduğuna inan- madığını belirterek bunlann za- manla uyum sağlayacaklannı söyledi. Körfez savaşı sırasında Tür- kiye'ye yapılan vaatlerin tutulup tutulmadığının sorulması üzeri- ne de Sezgin, "Vaatlerin ne öl- çüde belgelendirildiğini bilmiyo- rum. Gerçek şu ki ülkemizin beklediği sonucu alabildiğine, dostlarımızın bu ölçüde ilgilen- diklerine inanmıyorum. Madrid zirvesine çağrılmaması bunun en küçük delilidir" dedi. Rudiger Mascue'nun, gele- neksel Türk-Alman dostluğu- nun önemini koruyup koruma- dığı sorusu üzerine Bakan Sez- gin şunları söyledi: "Bizim noktayı nazarımızda koruyor, ama Alman dostlan- mızı bilmiyorum. Geleneksel Türk-Alman dostluğuna son yıllarda bir darbe vurulduğuna inanıyorum. Türk devletinin bölünmez bütünlüğüne yönelen PKK saldırılarımn merkezi Al- manya'dadu-. Almanya PKK'yı terörist ilan etti, ama sınır dışı ilan etmedi. Sınır dışı ilan etme- diği için PKK örgütünün Al- manya'daki temsilcileri pek çok eyaletten kültür yardımlan alı- yor, orada konuşlandınlıyor ve oradan faaliyetlerini yönetiyor. Alman devletinin güvenliğine saldınlar yapıyor. Büyükelçilik- lerimiz ve birtakım binalarımız saldırılara uğruyor. 1991'de 150 saldırı yapıldı, 35-40 kişi yara- landı, 4-5 kişi öldü. Ve burada, ülkemde, PKK'run Batı Alman- ya'dan yardım gördüğü, destek gördüğü, teşvik gördüğü ve ora- da siyasal karargâhlannın bu- lunduğu büiniyor. Tabii buna üzülüyoruz. Türkiye'ye gelen hem siyasal, hem ekonomik ni- telikteki kişilere bunları anlatı- yoruz. Bunu geleneksel Türk- Alman dostluğuyla bağdaştıra- madığımızı ifade ediyoruz. Gazeteci arkadaşlanmızdan da benim bu çok açık yürekli- likle söylediğirn konulan Alman kamuoyuna iletmelerini ve bir terörist örgüte, anarşi çeteleri- ne, bir müttefık devleti bölme- yi, parçalamayı hedefleyen PKK örgütüne arka çıkmamalannı ve sınır dışı etmelerini, bu konuda yardımcı olmalannı rica ediyo- rum." • Baştarafi 1. Sayfada Yardımcısı ve SHP Genel Baş- kanı Erdal tnönü ile görüştü. Görüşmede olayların bürokrasi- ye olan yabancıbğından kaynak- landığını, ancak istifa etmeye hazır olduğunu ileten lleri'ye Er- dal İnönü'nün karşı çıktığı öğ- renildi. Bu görüşmenin ardın- dan Inönü, danışmanlan Güneş Gürseler ile Mithat Sirmen ve Hasan Şahan'a, yapacağı basın açıklaması için lleri'ye yardım- cı olmaları talimatı verdi. İnönü'nün danışmanlannın İleri ile saatler boyunca basın açıklaması üzerinde çalıştıkları öğrenildi, ancak dün yapılması beklenen açıklama bugüne kal- dı. Açıklamada, bütün devlet bakanlarının bağlı kuruluşlan- nın bütçesinden harcama yap- tıkları, iddiaların 'Kadın Ba- kanlığı'nın kurulması aşaması- na denk düşen bugünlerde orta- ya atılmasının ardında "art ni- yet bulunduğu" görüşlerine yer verileceği bildirildi. Kadın Ba- kanlığı kurulmasına ve ANAP döneminde getirilen bazı bürok- ratların değiştirilmesine karşı çı- kan muhafazakâr çevrelerin fa- aliyetlerinin de açıklamada yer alacak konular arasmda bulun- duğu belirtildi. İnönü ve Demirel * İnönü, öğleden sonra partisi- nin merkez yürütme kurulu top- lantısının açılışında yaptığı ko- nuşmada, gazetelerde Devlet Bakanı İleri aleyhinde çıkan ha- berlerin yanlış bir intiba yarat- tığını bildirdi. Bakan Ileri'nin kendi çıkarlarını, bakanlık çı- karlannın üzerinde tutmadığını, bu yoldaki iddiaların son dere- ce yanlış ve hak edilmemiş bir izlenim yarattığını anlattı. İnö- nü, şöyle konuştu: "Bakan arkadaşım, bunu or- tadan kaldırmak için bir açıkla- ma yaparak bütün bu harcama- ları kendisinin ödediğini söylü- yor. Babasının ölümünde veri- len ilan, Abant'taki harcama- lar, başka harcamalar, hepsini kendinin yaptığım, makbuzuy- la birlikte ortaya koyuyor. As- lında bunları yapmasına gerek yok. Ama böyle bir izlenim ya- ratıldığı için, bu konunun çıkar meselesi oimadığını ortaya koy- mak için bu makbuzları göste- riyor. Reform hareketi yürütü- lürken, maalesef gölge düşüre- cek bir hava yaratıldı. Basınımız iyiniyetle yapıyor. Eleştiri kar- şısında memnun oluyoruz. Te- şekkür ediyoruz. Şimdi basm- dan beklediğimiz, yanlış izlenim uyandıracak bir mesele kalma- dığına göre, bundan sonra bu reform hareketinin yürütülme- sinde basınımızın bize yardım- cı olmaya devam etmesidir." Başbakan Demirel de dün DYP grup yönetimi ile yaptığı toplantıda, muhalefetin verdiği gensoruya karşı İleri'nin destek- lenmesini istedi. Demirel'in "Bakanımızdır, sahip çıkmamız lazım" dediği öğrenildi. Demi- rel, daha sonra Başbakanlık'ta- ki heyet kabulleri sırasında ga- zetecilerin sorusu üzerine, İleri ile görüşmediğini belirtti. Hak- kındaki iddialar konusunda söyleyeceği bir şeyinin oimadı- ğını belirten Demirel, "Eğer or- ta yerdeki bir konu varsa gayet tabii onunla ilgilenirim" diye konuştu. Başbakan Demirel, dün ak- şam Cumhuriyet'in bu konuda- ki sorularını yanıtlarken "Erdal Bey'le konuyu bugün görüştüm. Erdal Bey bu işin yanlışlıkla ya- pıldığını ve istifaya gerek görme- diğini belirtti" demekle yetindi. Başbakan'a yakın güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye gö- re, Demirel, Bakan İleri'nin is- tifasını istemeyecek. Ayrı gensoru Erbakan, gens^ru önergesi ile ilgili olarak dün TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. İleri hakkında "aileyi tahrip edici uygulamalan ve SHÇEK (Sos- yal Hizmetler ve Çocuk Esirge- me Kurumu) fonuna ait paraları kişisel çıkarları için kullandığı" gerekçesiyle gensoru önergesi verdiklerini belirten Erbakan, "Yolsuzluklarını itiraf eden bir kimsenin kabinede kalmaması gerekir" dedi. Erbakan, genso- ru önergesi verme nedenlerini şöyle sıraladı: "• Sayın Güler İleri'nin gö- revi gereği ailenin korunması ve geliştirilmesine hizmet etmesi icabederken, tam tersine aileyi hedef aldığı icraatlarıyla sabit olmuştur. Zinayı suç sayan Ce- za Kanunu hükümleiini ortadan kaldırmak için kanun teklifini Adalet Bakanlığı'na sevk etmiş- tir. Meclis'teki ilk konuşmasın- da toplumun aile düşüncesinde değişiklik yapacağını söylemiş- tir. • Sayın Güler İleri'nin ayn- ca aile, yetim ve korunmaya muhtaç çocuklar için tahsis edil- miş olan devlet paralarını hiç ce- kinmeden, kanunlara aykın ola- rak şahsi çıkarları için harcadı- ğı da vesikalarla ve bizzat ken- di itiraflarıyla sabit olmuştur. • Aylardan beri bütün bu yı- kıcı faaliyetler ve devlet parası- nın suiistimali olaylan cereyan ettiği halde hükümetin bu konu- da Sayın Güler İleri'yi görevden almaması ve üzerine düşen va- zifeyi yapmaması da bu işe Meclis'in müdahalesini zaruri halegetirmiştir. Nitekim aylar- dan beri basın bu bayan Ba- kan'la ilgili haberlerle çalkalan- n uyum sorunlan ~ _ ^ w - .. . , .. . ieTa soru?bûk **• Doğu da 6 koylunun oldurülmesıne tepki gostenlen CUMHURİYET (Mardin/ Divarbakır) - Mardin'in mer- kez köylerinde 6 köylünün öldürülmesi. çeşitli merkezler- de kepenk kapatılarak ve yü- rüyüş düzenlenerek protesto edildi. Diyarbakır Valisi Mu- zaffer Ecemiş. faili meçhul ci- nayetleri polisin işlediğini söylemenin yanlış olduğunu savundu. Geçen cuma günü Mardin'- in merkez köyleri Yardere. Aytepe ve Ahmetli'de. iddiaya göre jandarmalann açtığı ateş sonucu 6 yurttaşın öldürülme- sine yönelik tepkiler sürüyc: r. Olayın nasıl meydana geldi- ğini saptamaya çalışan SHP milletvekilleri Muzaffer Arı- kan. Ali Yiğit, Mehmet Sin- car, Sedat Yurttaş ve Ural Kürklü dün, olayın çıktığı köylerdeki incelemelerini sür- dürdüler. SHP milletvekille- nyle İHD ve HEP yöneticile- ii Yardere'de 6 köylünün, Di- yarbakır'da da öğretmen Ahmet Bayhan'ın öldürülme- si üzerine dün Nusaybin, Kulp, Silvan, İdil, Kurtalan ve Pervari ilçelerinde esnaf ke- penk kapattı. Yine aynı gerek- l Sil K l dil'd toplantısında 6 aylık görev sü- resinin genel bir değerlendir- mesini yaptı. Bölgedeki gü- vensizlik yüzünden bir huzur- suzluk yaşandığını anlatan Vali Ecemiş, "Ancak Türk devleti aşiret devleti değildir, k bi d l i l krinin talebi üzerine öldürülen çeyle Silvan, Kulp ve fdil'de büyük bir devlettir, mutlaka yurttaşlardan 2'sinin cesedi. korsan yürüyüşler düzenlene- bu terörün üstesinden gele- çıkarılarak otopsi rek, cinayetler protesto edildi, cektir" dedi. Dış güçlerin tah- kontrgerilla aleyhinde slogan- rikleriyle de olsa hiç kimsenin lar atıldı. Kepenk kapatılan ve Türkiye'yi parçalamaya gücü- yürüyüş düzenlenen ilçelerde nün yş mezardan yapıldı. Otopsi sonuçlan ve incele- me hakkında henüz bilgi veril- mezken SHP Milletvekili Ali Yiğit, olayın ayrıntılan hak- kında inceleme tamamlandık- tan sonra kamuoyuna bilgi vereceklerini söyledi. Mardin'in merkez köyü FLOK MENKUL DEĞERLER A.Ş. 31.12.1991 TARİHLİ ÖZET BİLANÇOSU (1000 TL) AKTİF (VARLIKLAR) (KAYNAKLAR) PASİF 1— DONEN VARLIKLAR A— Hazır Değerler D— Dığer Kısa Vadelı Alacaklar 1— DURAN WRLIKLAR D— Maddı Duran Ntarlıklar (Nel) 2— Makına. tesıs ve Cıha* 3— Oöşeme ve Demırbaslar 4— Bınkmtş Amortıs {—) F— Dıjsr Duran VarlıklaF (Net) 60 730 98 74« (39869) 4 450 725 4 435 626 15099 127 798 119609 8189 I— KISA \#VOELI BORÇLAR B— Tıcan Borçlar (Net) C— Diğer Kısa Vadelı Borçlar II— UZUN WDELI BORÇLAR III— OZ SERMAYE A— Sefmaye E— Yedekler 1— Yasal Yedekler 4— Olağanüstü Yedekler G— Dönem Zararı (—| 43877 3124 40753 4 534 646 5030000 3 074 323 2 751 (498428 AKTIF (WILIKLAR) TOPLAMİ NAZIM HESAPLAR 4 578523 550 000 PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMİ NAZIM HESAPLAR 4 578523 550000 BİLANÇO DİPNOTLARI 1— Değerleme: Elde etme maliyeti ile değerlenmiştir. 2— Envanter: Daimi Envanter uygulanmıştır. 3— Duran Varlıklar için normal amortisman sistemi uygulanmıştır. 4— Aktif değerlerin toplam sigorta tutarı 20.620.000.00ft— TL.'dir. 5— Personel Sayısı: 7 FLOK MENKUL DEĞERLER A.Ş. 01.01.1991 - 31.12.1991 DÖNEMİNE AİT ÖZET GELİR TABLOSU (1000.- TL) E— Faaliyet Giderleri (—) (476.497) G— Diğer faaliyetlerden giderler ve zararlar (—) (43.939) H— Finansman giderleri (—) (3.002) Faaliyet kârı veya zararı (523.438) 1— Olağanüstü gelirler ve kârlar 25.010 Net dönem kârı veya zararı '498.428) DENETÇİ RAPORU Flok Menkul Değerler A.Ş.' nin 01.01.1991 - 31.12.1991 dönemi Bilanço- su, Kâr ve Zarar Hesabı ile bunlar hak- kındaki Yönetim Kurulu raporunda veri- len izahatın belgelere ve muhasebe ka- yıtlarına uygun olduğu görülmüştür. Bilgilerinize sunulur. 13.Ocak.1992 Denetçi Hüseyin özdülger y y ş ç durumun gergin olduğu, çevre yerleşim birimlerinden bura- lara takviye birlikler gönderil- diği belirtildi. Altı köylünün henüz kesin nedeni açıklanmayan bir ge- rekçeyle öldürülmesi ve öğret- men Bayhan'ın yeni bir faili meçhul cinayete kurban git- mesi dün ortak basın toplantı- sıyla da sert bir dille kınandı. Diyarbakır Bölge Barosu, İHD. Esnaf ve Sanatkârlar Odası. Mimarlar Odası, Eğit- Sen. Yurtsever Kadınlar Der- neği. HEP İl Başkanlığı. Ecza- cılar Odası, Ziraat, Makine ve İnşaat Mühendisleri odaları- nın yöneticileri, Yol-İş ve Be- lediye-İş Sendikası başkan ve temsilcileri yaptıklan açıkla- mada özetle şöyle dediler: "Birçok sivil insanın ölü- müyle sonuçlanan ve daha ne kadar devam edeceği belli ol- mayan bu cinayetlerin sorum- lulannın bulunması, hüküme- tin de sözde kalan ilgisinin gerçek duyarlıhğa dönüşmesi- ni istiyor. durumu nefretle kınıyoruz. Bu olaylara, *insa- nım' diyen herkes duyarlı ol- malı. tepki göstermelidir." Bölgedeki Eğit-Sen şubele- ri. öğretmen Ahmet Bayhan'- ın öldürülmesi üzerine genel yas ilan etti. Bu arada Ziraat Mühendisleri Odası Diyarba- kır şube yönetimi de Silvan il- çesinde üyeleri M. Selim Selki'nin yüzü maskeli kişiler tarafından dövüldüğünü bil- direrek "Bu tür saldın ve cina- yetler bir an önce açıklığa kavuşturulmahdır" dedi. "Hercinayeögövenlik göçlerine mal etmeyelim" Merkez valiliğine atanan es- ki Diyarbakır Valisi Muzaffer Ecemiş, dün düzenlediği basın y g yetmeyeceğini vurgula- yan merkez valisi Muzaffer Ecemiş şöyle devam etti: "Bu ülkede milli sınırlar içinde 57 milyon insan, bütün insani duygulan taşıyarak geçmişte olduğu gibi gelecekte de aynı duygular ve ıdealler içinde yaşama duygusuna sa- hiptir. Her cinayetin güvenlik güçlerince işlendiğini söyle- mek yanlıştır. Bu tür olaylar dünyanın her yerinde meyda- na gelmektedir. Dünyadaki diğer faili meçhul cinayetler neden o ülkelerdeki güvenlik güçlerine yüklenmiyor da Türkiye'de olunca güvenlik güçleri yapıyor deniyor, poli- se, askere mal ediliyor anlamı- yorum." Diyapbakip'daPKK'ya kapşı bildipi Kimliği meçhul kişiler tara- fından dün Diyarbakır kent merkezindeki birçok işyerine "Gençler ölüm sizin hakkınız değil" başlıklı bildiriler atıldı. İmza bulunmayan bildirilerde PKK'nın dünyanın gözünde terör örgütü olarak değerlen- dirildiği, lideri Abdullah Öca- lan'ın ise "diktatör" olduğu savlanarak şöyle deniliyor: "Kitaplannda tannnın oi- madığını söyleyecek kadar küstahlaşan Apo, bugün Ku- ranı Kerim'den birkaç ayete, kuş beyniyle yorumlar getire- rek cahil kesimi kandırmaya çalışıyor. Gençler bir manyak uğruna ölmeye hakkınız yok. Aldatıldınız, istismar edildi- niz, kullandılar sizi. Çoğunuz artık doğruyu yanlışı ayırt edebilecek durumdasınız. Bel- ki çoğunuz daha hiç kana bu- laşmadınız. Yol yakınken kime hizmet ettiğinizi iyi dü- şünüp bu durumunuzu değer- lendirin." makta, millet büyük bir infial göstermekte ve Sayın Bakan bu olaylan sadece pişkinlikle teyit ve itiraf etmektedir." Erbakan, hükümetin "İleri'- nin yetim hakkı yemesini örtbas etmeye çalıştığını" savunarak "Yolsuzluklarını itiraf eden bir kimsenin kabinede kalmaması gerekir. Bu önergeyi vermemi- zin nedenlerinden biri de bakan- lardan bu yola tevessül etmek is- teyen birisi varsa onlara da ib- ret olmasını istememizdir" diye konuştu. Gensoru önergesini öbür par- tilerin milletvekillerinin de des- tekleyeceğini ümit ettiğini vur- gulayan Erbakan, "Meclis'te açık oylama olacağına inanıyo- rum"dedi. İleri'nin üç aydır aileyi tahrip edici faaliyetlerde bulunduğunu kaydeden Erbakan, "Böyle bir kimsenin bakanlıkta hizmet et- mesi mümkün değildir. Hangi ülkede yaşıyoruz? Zinanın orta- dan kalkması ve aileyi yıkmak için faaliyetlerine millet büyük tepki gösteriyor" görüşünü sa- vundu. ANAP'ın gensorusu RP'den sonra ANAP da İle- ri hakkında gensoru önergesi verdi. ANAP'lı 22 milletvekili- nin imzasını taşıyan gensoru önergesinde, İleri'nin usulsüz Iıarcamalarda bulunduğu belir- tilerek "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile ai- le kurumuna tahsis edilmiş bu- lunan ödenekleri şahsi çıkarla- rı için harcadığı belgelerle sabitleşmiştir" denildi. Önergede şu görüşlere yer ve- rildi: "Göreve geldiği daha ilk gün- lerde ailenin korunmasından so- rumlu bir bakan olarak aileyi koruması gerekirken tam tersi- ne aileyi tahrip eden icraatlar içine girmiştir. Devlete dürüst- çe hizmetlerinden dolayı takdir kazanmış kurum memurlarının almış olduklan takdirnameleri, daha hiçbirisini yeterince tanı- madan kişilik ve çalışmalan hakkında bir birikime sahip ol- madan iptal ederek onların hay- siyeti ile oynamakla kalmamış, devleti de küçük düşürmüştür. Diğer taraftan görevi kimse- siz ve korunmaya muhtaç ço- cuklan banndırmak olan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile Aile Kurumu'na tahsis edilmiş bulunan ödenek- leri çeşitli vesilelerle şahsi çıkar- ları için harcadığı basın organ- larında da yer aldığı üzere bel- gelerle sabitleşmiştir. Üç ay gibi kısa bir süre içeri- sinde, göreve geldiği günden be- ri gerek icraatları ve gerekse davranış, tutum ve beyanları ile Müslüman Türk toplumunun en kutsal değerlerinden olan ai- leyi tahribatı hedef alan, devle- tin parasını amaç dışı kullanma- yı adet haline getiren Devlet Ba- kanı Güler İleri için gensoru açılmasını teklif ederiz." Anayasa'da gensoru Anayasa'mn gensoru müesse- sesini düzenleyen 99. maddesi- ne göre gensoru önergelerinin başkanlığa sunuluşundan sonra üç gün içinde bastınlarak mil- letvekillerine dağıtılması gereki- yor. Anayasa'da önergenin da- ğıtılmasından itibaren 10 gün içinde yapılacak görüşmede de gündeme ahnıp ahnmayacağı- nın kararlaştırılması öngörülü- yor. Anayasa'ya göre bir bakanın düşürülebilmesi, Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu olan 226 "güvensizlik oyu" ile müm- kün olabiliyor. RP'nin İleri hakkındaki gensoru önergesini DYP ve SHP'li bazı milletvekil- lerinin de en azından görüşme- lere katılmayarak desteklemesi bekleniyor. İleri hakkındaki iddialar İleri hakkında bir süredir ba- sında yer alan iddiaların kayna- ğı konusunda iki ayrı değerlen- dirme yapılıyor. Birinci değer- lendirmeye göre, RP Milletveki- li Melih Gökçek, İleri'yi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu eski başkanı olması ne- deniyle yakın takibe aldı. Gök- çek, İleri hakkındaki iddialann- dan bir bölümünü kurum büt- çesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi sı- rasında da gündeme getirdi. İle- ri'nin Devlet Bakanı Cemil Çi- çek ve Gökçek'in genel müdür- lüğü sırasında yerleştirilen kad- roları dağıtmaya çalışmasının hakkındaki iddiaların basına sızdırılmasına yol açtığı öne sü- rülüyor. İleri hakkındaki usulsüzlük iddiaları şöyle sıralanıyor: • Babasının ölüm ilanları be- delinin 400 milyon lira tutması üzerine indirim yapılarak ilan bedeli 320 milyon liraya indiril- di. Faturanın 190 milyon lirası- nı kendi cebinden ödeyen îleri, 130 milyonluk bölümünü de Çocuk Esirgeme Kurumu Fo- nu'ndan ödetti. • İleri, yılbaşı nedeniyle özel kaleminde çalışan personele yi- ne aynı fondan 9 milyon 783 bin liralık hediye aldı. • Yılbaşında eşi ve bakanlık personelinin Abant'ta 4 milyon 989 bin lira tutan otel ve eğlen- ce masraflannı da aynı fondan ödetti. • SHP Kurultayı'nın yapıldı- ğı 25-26 ocak tarihlerinde par- tili delegelere Ankara TÜGSAŞ Sosyal Tesisleri'nde verdiği ye- meğin 5 milyon 584 bin lira olan bedelini de Çocuk Esirgeme Ku- rumu Fonu'na ait çeklerle kar- şıladı. • SHP Kurultayı öncesinde İstanbul'da Karayolları Sosyal Tesisleri'nde yine partili delege- lere verdiği yemeğin 8 milyon 600 bin lira olan bedelini de kendi imzasıyla hazırladığı çek- lerle ödedi. İLERİ KİMDİR? Demirel hükümetinin iki kadın bakanından biri olan Güler İleri, 20 Ekim seçimlerinde SHP'nin Tokat Milletvekili olarak Meclis'e girdi. 1948 doğumlu olan İleri, 1972 yılında AÜ Eczacılık Fakültesi'ni bitirdi ve aynı yıl Zile'de ecnaze açtı. Poİitik yaşamı da iş yaşamıyla birlikte başlayan ileri, CHP Kadın Kolları Başkanhğı'nı yürüttü. 1991'de Kadın Komisyonu Başkanı olan İleri, milletvekili seçiminden önce yapılan önseçimde üçüncü sıraya tırmanmayı başardı, genel seçimde'ise tercihli oylarla Meclis'e girmeye hak kazandı. 1976 yılında evlenen İleri, iki çocuk annesi. KULIS • Baştarafi 1. Sayfada n e çıkmayacağını yargının alacağı karar gösterecek. Ancak bu iki dosyanm hemen peşinden Emlakbank dosyası açıldı, ^rdından hayali ihracat gündeme geldi, otoyol soruşturmasının ise sürdürüldüğü söylendi. Kısacası, geçen dönemin dişe dokunur yolsuzluklarının daha sonra kamuoyuna yansıtılacağı beklentisi doğdu. Hükümet, geçen dönemi böylesine didik didik ediyor, peki bu donemde hiçbir şey olmujor mu? Kötü niyetli kişilerin yolsuzlukları, bilerek ya da bılmeyerek yapılan suiistimaller yok mu? Ba döneme ilişkin iddialardan biri TBMM'nin gündemine getirildi. Devlet Bakanı Güler İleri hakkında verilen gensoru önergesinin sonucu merakla bekleniyor. Ancak, duyduğumuza göre, bu dönemin bir yolsuzluk olayı da çoktan saptanıp soruşturma konusu yapılmış. 250 ihbardan biri olarak hükümete yansıyan olay, kabaca araştırılmış ve gerçek olduğu yolunda bir kanaaıe vanlınca, ilgili Teftiş Kurulu'nca soruşturma başlatılmış. Olayın kahramanları ve konısu, şimdilik saklı bilgi. Herhalde soruşturma tamamlandığında yine ilgili bakan bir - basın toplantısı yapar, yolsuzluk olayını ve elde edilen bulguları kamuoyuna da açıklar...