Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31Ocakl992 ekonomi Cumhuriyet7
Tefeciliğe ceza davası
• ANKA (Ankara) - Uyuşmazlık
Mahkemesi, izin almadan tefecilik
yapanlann vergi mahkemesi yerine
asliye ceza mahkemelerinde
yargılanmalan gerektiğine karar verdi.
Bigadiç ilçesinde serbest diş hekimliği
yapan bir kişinin önceden izin almadan,
birden fazla kişiye borç vererek faiz
geliri elde etmek suçuyla yargılandığı
davada asliye ceza mahkemesi de, vergi
mahkemesi de görevsizlik karan verdi.
Bunun ûzerine davayı inceleyen
uyuşmazlık mahkemesi, söz konusu
suçun üç aydan üç yıla kadar ağır hapis
cezasını gerektirdiğini belirterek bu
nedenle sanığın asliye ceza
mahkemesınde yargılanması
gerektiğini bildirdi.
Peşin vepgi abartılıyor
• ANKA (Ankara) - Siyasi partilenn
birçoğunun seçimlerde "vergi
mükelleflerini ezdiğini" öne sürerek
kaldırrnayı vaat ettikleri, Kurumlar
Vergisi'ne tabi şirketlerle Gelir
Vergisi'ne tabi bazı kuruluş ve
kişilerden alınan peşin verginin, genel
bütçe vergi gelirlerinin çok düşük bir
kısnunı oluşturduğu belirlendi. 1991
yılında 33.1 trilyon liraya ulaşan Gelir
Vergisi tahsilatının sadece yüzde
2.9'una denk düşen 944 milyar liralık
bölümü, ücretliler dışında kalan bazı
Gelir Vergisi mükelleflennden alınan
geçici vergiden oluştu.
TOBB Trakya'da
• Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve
Borsalar Bırliği'nın (TOBB)
düzenlediği sorunlan yerinde ınceleme
ve belirleme gezilerine Trakya ile
devam edilecek. 3-7 şubat günleri
arasında yapılacak ve üç il ile dokuz
ilçeyi kapsayan geziye ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller,
Devlet Bakanlan Orhan Kilercioğlu,
Şerif Ercan, Enerji veTabii Kaynaklar
Bakanı Ersin Faralyalı ile ûst dûzey
bürokratlar ve çok sayıda basm
mensubu katılacak.
Bağ-Kurlu maaş
alamayacak
• ANKA (Ankara)-Bağ-Kur
emeklılerinın 1 şubat günü alacaklan
maaşlann ödenmemesi tehlikesi
geçerliliğini korurken Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet
Moğultayise
"Borç alır yine öderiz" şeklinde
gûvence verdi. Bağ-Kur Genel
Müdürlüğü'nün bir üst dûzey yetkilisi,
1 eylülde yaklaşık 800 bin kişiye
ödenecek olan 300 milyar liranın
kasalannda bulunmadığını söyledi.
Yetkili, "bu durumda emeklilerimize
aylıklannı ödeyemeyeceğiz ve
insanlar bankalar önünde paralarıru
alamadan gen dönecekler. Bağ-Kur'a
devlet yardımıyla ilgılı kararnamenin
Cumhurbaşkanı'nca onaylanmaması
bizi bu duruma düşürdü. Bir an önce
devlet yardımı gereklidir" diye
konuştu.
Çiîtçiye bopç ödemesi
• AA (Ankara) -Toprak Mahsulleri
Ofısi (TMO), çiftçiye olan ve çeşitli
nedenlere aralık ayı sonuna kadar
biriken 1.2 trilyon liralık borcun 900
milyar liralık bölümünü ocak ayında
ödedi. Ofis'in 300 milyar liralık borcu
da şubat aymın ilk haftasında
ödenecek. Yetkililer, arttınlan
destekleme alım fıyatı ve daha önceden
alınıp da ödeme zamanı gtlenlerle
birlikte, ocak ayında 1.2 trilyon lira
borç devredildiğini belirterek
ödemelere ay başında başlandığını
ifadeettiler.
İhale Yasası yetersiz
• Ekonomi Servisi - Türkiye Inşaat
Müteahhıtlen İşveren Sendikası
(TİM-SEN)Genel Başkanı Sami San,
2886 sayılı Ihale Yasası gereğince 1992
yıh için çıkanlan İhale Yasası
Tebliği'nin, 1984'tenbuyana
tartışılan, haksızlık ve kayırmayı
önleyemeyen tebliğin benzeri
olduğunu ileri sürdü.
Yolsuzluklara önlem
• ANKA (Ankara) - Kamu kesiminde
yapılan ihalelerde ortaya çıkan
kayırma ve suiistimal ıddialannıen aza
indirmek için idarenin elinde
bulundurduğu 9 puanlık takdir yetkisi
yan yanya azaltıhyor. Kamu
ihalelerinde uygun teklifın
belirlenmesinde kullanılan puanlama
sisteminde değişiklik yapıldı. Bakanlar
Kurulu'nca kabul edildiği bildirilen bir
kararla, idarenin 9 puan olan takdir
yetkisi şimdilik 4.5 puana indiriliyor.
Îndirilen4.5puanlıkbölümün
firmaya ve teklife ilişkin olarak
puanlandınlan
diğeT unsurlara dağıtıldığı belirüldi.
Kısa kısa
• IBM Türk. İstanbul Lepra
Hastanesi'ne, Marmara Universitesi
Diş Hekimliği Fakültesi ve Biokimya
Bilim Dah'na yaptığı hibelerle, toplum
hizmetleri programı çerçevesinde
yaptığı bilgisayar bağışmı 15 l'e
ulaştırdı.
• GÜRİŞ İnşaat, Libya'nınen büyük
projelerinden Suni Nehir Projesi
kapsammdaki i71 milyon frankhk
Al-Khadra Zirai Rezervuan'nın
ihalesıni kazandı.
• LLKAR Pazarlama, ABD'nin ünlü
L'eggs kadın çoraplannı Türkiye'ye
ithal etmeye başladı.
• G ANTEK, zırhlı araç üretıminde
tasanm için Prime bilgısayarlarının
"Workstation"lanmn kullanımı
konusunda FMC Nurol ile anlaşmaya
vardı.
İşçi ücretlerinin belirlenmesi konusunda TİSK'e tepki oluşuyor
Patroıflar birbirine düstüEkonomi Servisi- İşçi ücretleri yüzünden
patronlar birbirine girdi. Herhangi
bir firmanm işçilerine verdiği ücretin,
o işkolunda faaliyet gösteren bütün
fırmalarda zorunlu olarak ûygulan-
ması anlamına gelen "teşmil" mües-
sesesi İstanbul Sanayi Odası Başkanı
Memduh Hacıoğlu ile TİSK Başkanı
Refık Baydur'un arasını açtı.
Büyük fırmalann işçilerine ödediği yüksek
ücretlenn, söz konusu müessese kanalıyla
küçük fırmalarda da uygulandığına işaret eden
Hacıoğlu, TİSK'in savunduğu bu sistemin
küçük ve orta boy işletmeleri iflasa sürükleyece-
ğıni öne sürdü.
Yaklaşık 10 yıl önce yasalaştığı halde bugünc
kadar uygulanmayan teşmile Yılmaz hüküme-
tinin son döneminde gıda ve sağlık sektörü için
başvuruldu. Uzun yıllar unutulduktan sonra
birdenbire gündeme gelerek sanayicileri birbi-
rine düşüren teşmil, işçi veya işveren kesiminden
birinin Çalışma Bakanlığfna başvurması, bu
başvurunun Bakanlar Kurulu'na getirilerek ka-
rarname çıkanlmasıyla uygulanıyor. Yılmaz
hükümetinin gıderayak çıkardığı teşmil karar-
namclerinden sonra bu yolun açilması diğer
bazı sektörlerde de benzer girişimleri başlattı.
İstanbul Sanayi Odası meclis üyelerinin açıkla-
malanna göre gıda ve hastanelerden sonra ilaç.
boya ve plastik sanayiinde de teşmil çalışmaları
başladı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) meclis toplantı-
sında konuşan Başkan Memduh Hacıoğlu,
küçük ve ortaboy işletmeleri piyasadan silerek
ekonomide tekelleşmeye neden olacak teşmilin,
uygulanabilir hiçbir yanının bulunmadığını
söyledi. Büyük fırmalann, işçilerine verdiği üc-
retlerin aynı işkolunda çalışan Anadolu'daki bir
başka firma tarafından verilmesinin mümkün
olamayacağım anlatan Hacıoğlu, konuyu hü-
kümete götüreceklerini bildirdi. İSO Başkanı
artık yıkılmış olan Doğu Bloku sisteminin bir
TtSK Başkanı Bavdur, İSO Başkanı Hacıoğlu la-
rafından suçlanıvor.
parçası olarak değerlendirdiği teşmille ilgılı ola-
rak toplantı sonrasında basına açıklamalarda
bulundu. Teşmil müessesesine işçilerden çok iş-
verenlerin talip olduğunu, bu konuda da TİSK
Başkanı Refık Baydur'un başı çektiğini söyle-
yen Hacıoğlu şöyle konuştu:
"Bu sistemde İstanbul Bomontfdeki fabrika
işçisine 3 milyon veriyor diye, Karaman'daki
küçük bir işletmenin de aynı parayı vermesi ge-
rekiyor. Bu kabul edilecek bir şey değil, işçisine
bu kadar para ödeyemeyen küçük işletmeler
kapıya kilidi asar. Zaten bu uygulamayı işveren
sendikalan daha çok istiyor. Tekelleşmeyi iste-
yen büyük sermaye bunu savunuyor. TİSK
Başkanı Refik Baydur bu yolla haksız rekabetı
önleyeceklerini iddia ediyor. Halbuki küçük iş-
letmeler ortalıktan silinince şimdi 5-6 bin liraya
Hacıoğlu: Teşmil müessesesine işçilerden çok iş-
veren sahip çıkıyor.
yediğimiz bisküviyi birkaç yıl sonra 50-60 bin-
den yiyeceğiz."
İSO meclisinde geçen günlerde açıklanan
ekonomik paketi de değerlendiren Memduh
Hacıoğlu, durgunluk. istikrarsızlık ve işsızlik
kıskacında olan ekonominin kurtanlması için
acıl önlemlere ihtiyaç olduğunu belirterek pa-
ksUekı kararların iyi olmakla birlikte hâlâ uygu-
maya girmemiş olmasmı eleştirdi. Çalışma Ba-
kanı Mehmet Moğultay'ın keyfı işten çıkar-
malarla ilgılı olarak hazırladı&ı yasa teklifmı de
eleştiren Hacıoğlu, "imalat sanayiinde keyfı iş-
ten çıkarmalann olduğu gibi bir görüşü şiddetle
reddediyor ve kınıyoruz" dedi. İSO Başkanı, iş-
ten çıkarmalann kara kaş kara göz için yapıl-
madığını, tamamen ekonomik nedenlere da-
yandığını belirtti.
Commodore Show'da dolar üzerinden satılan bilgisayarlar çocuklara ilginç biçimde sunuldu.
»yııiK
İstanbul Haber Servisi-İstanbul'da düzenlenen
Commodore Show 92 Bilgisayar Fuarı,
çocuklann hücumuna uğradı. Okullann
tatilde olmasını fırsat bilen öğrenciler, dün The
Marmara Oteli'nde başlayan fuan
doldurdular ve milyonluk bilgisayarlann
başından ayrılamadılar. Commodore Show'da
fıyatlan dolar üzerinden belirlenen bilgisayar
modelleri, ilginç sunumlarla minik
müşterilerinin karşısına çıktı.
Teleteknik tarafından bu yıl 7'nci kez
düzenlenen TÜ YAP'taki bilgisayar fuannda
Amiga 500'den, Commadore 64'e, Note
Book'a kadar pekçok ürün sergileniyor.
Fuarda sergilenen bilgisayarlardan
Commodore PS 16'larm fıyatlarımn 4 Bin
Bilgisayardolara kadar çıktığı belirtilirken, Commodore
64'ler 1.5 milyon lira ile en uygun fıyatı taşıyan
model olarak çocuklann ılgisini çekti.
Commodore Show 92'yi geçen yıllarda da
ortalama 10 bin kişinin gezdiği belirtilirken, bu
yılki fuar ilginç etkinliklere de sahne oldu.
4 gün sürecek olan fuarda yanşmah karikatür
sergisi, futbol ve basketbol oyunculannın
bilgisa> arlarla yaptıkları gösteriler, Küçük
Ustalar Satranç Turnuvası, gençlik
gruplarından konserler ve bilgisayar
animasyon fılmlerinden örnekler
izlenebılecek.
Commodore Show 92,2 şubata kadar The
Marmara Oteli TÜ YAP Sergi Salonu'nda açık
kalacak.
Bütçe görüşmeleri
Enflasyon üç
haneye gidiyor
CUMHURİYET (Ankara) - Maliye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral, ekonominin
gündemındeki birinci öncelikli konunun enf-
lasyonun düşürülmesi olduğunu belirterek
"Kronik bir yapı kazanan enflasyon bugün
yüzde 70'lere dayanmış ve kısa sürede üç ha-
neli rakamlara ulaşacak bir eğilime girmiştir"
dedi.
1992 mali yılı konsolide bütçe tasansı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün
görüşülmeye başladı. Sümer Oral komisyon-
da yaptığı sunuş konuşmasında, bütçe tasan-
sının hükümetlerinin temel tercihlerini bütün
>önlenyle yrnsıtmadığını ifade etti. Oral,
"Çünkü bütçe üzerinde geçmiş yıllann ciddi
sınırlamalan vardır" dedi. ANAP'lı üyeler,
Oral'ın konuşması sırasında komisyona katıl-
madılar.
Ülke ekonomisinin en önemli sorununun
enflasyon olduğunu belirten Oral, Türkiye'-
nın son 10 yıldan beri yüzde 40-50 civannda
fıyat artışlan ile dünyanın en yüksek enflas-
>onlu ülkeleri arasında yer aldığını anlattı.
Oral, "Vatandaşlanmızda artık bu enflasyon
hastalığı ile başedilemez düşüncesi yerleşmeye
başlamıştır. Bizi en çok düşündüren nokta bu-
Jur. Enflasyonist bekleyişlerin kronikleşmesi-
dir" dedi. 1992'nin "istikrara adım" ve "derle-
nip toparlanma yılı" olacağını söyleyen
Bakan Oral, bütçe tasansımn da bu anlayış
doğrultusunda hazırlandığını kaydetti.
Bütçe ile geçmiş yıllarda bozulmuş olan
ekonomik ve sosyal dengelerin yeniden kurul-
masınm amaçlandığını belirten Sümer Oral,
eğitim, sağlık ve çevre hızmetlerine "özel
önem" verildiğini kaydetti. Bütçeden eğitim
için aynlan paym 1991 yıhnda GSMH'nin
yüzde 4.1 'i kadarken bu yıl yüzde 5.5'e çıkanl-
dığını belirten Oral, sağlığa aynlan payın da
yüzde 0.9'dan yüzde 1.3'e yükseltildiğini söy-
ledi. Oral aynca, "yeşil kart" uygulaması için
de bütçeye yeterli ödenek konulduğunu bildir-
di.
Maliye Bakanı'mn sunuş konuşmasından
sonra komisyonun bütçe ile ilgili görüşmeleri-
ne pazartesi gününe kadar ara verildı. 3 şubat
pazartesi günü başlayacak bütçe görüşmeleri
hazırlanan programa göre 29 şubat cumartesi
günü Umamlanacak. Bütçe daha sonra da
TBMM Genel Kurulu'nda ele almacak.
Mobilyada İngiliz rüzgârları
NAZİRE KALKAN (İstanbul)- İthal mo-
bilya furyasıyla kapılannı birbiri
ardına îtalyan mobilyalanna açan
Istanbul'un gözde alışveriş merkezle-
rinden Nişantaşı'nda şimdi de İngiliz
rüzgârları esiyor.
Yakın zamana kadar yalnızca İtalyan mobil-
yalann egeçıenliğinde olan ithal mobilyaya kısa
bir süre önce Avrupa'nın seçkin markalanndan
İngiliz George Smith ve daha çok duvar kâğıdı
ve döşemecilikte isim yapmış olan Designer's
Guild gibi dünyaca tarunrruş markalar da ek-
lendi.
Fiyatları yerli ürunlerin 5-6 hatta kimi za-
man 10 katma kadar çıkabilen bu mobilyalar da
liret üzerinden satılan İtalyan benzerlerinden il-
hamla günlük kur üzerinden İngiliz Sterlini
karşılığında satılıyor.George Smith 'in Türkiye
temsilciliğini yapan English Classsisc'de el bo-
yama deri kaplı tek bir koltuk 2500 pound yani
yaklaşık 25 milyon lira. 2 kişilik bir George
Smith kanepe 30 milyona, 3 kişilik olanı ise yak-
laşık 40 milyona muşteri bulabiliyor. Bu kadarı
da fazla pahalı diyenler için 900 bin liraya kol-
tuk, 25 milyon liraya da kanepe bulunabiliyor.
Yine VVaughan marka bir abajurun fıyatı 800
binden başlayıp 6 milyona kadar uzanıyor. Vik-
torya zamamndan kalma, ucuza kapatılmış bir
şöminenin fıyaüysa 20 milyon lira. Bu mobilya-
tngiliz mobilyalarını Nişantaşı'ndaki mağazalar-
da görmek mumkün.
larda en dikkat çekici öğelerden biri de en pahalı
olanlannda döşeme olarak eski Türk kilimleri-
nin kullanılmış olması. Mağaza sahibi Levent
Binat daha önce bu kilimlerin firmaya ihra-
catını gerçekleştiriyormuş. Türk kilimleriyle
kaplı mobilyalar çok tutup da firma bu sayede
NewYork"ta büyük bir mağaza açınca Binat'a
da mümessillik teklif etmişler. Şimdi böyle kilim
kaplı bir sehpanın fiyatı 400 poundla 700 pound
yani yaklaşık 4 milyonla 7 milyon lira arasında
değişiyor.
Bundan 3 ay önce açtığı mağazasımn müşteri
durumundan memnun olduğunu açıklayan Le-
vent Binat," Hep moda olanı satan İtalyan mo-
bilyalann aksine biz klasik olanı, en rahat ve en
kaliteli olam satıyoruz" diyor. Sipariş üzerine
çahştıklannı anlatan Binat bütün mobilyalann
boyamasından yaylanna kadar el emeği ile
İngiltere'de üretildiğini ve aym işçiliği Türkiye'-
de tutturmanın olanaksız olduğunu söyledi.
Klasik country-style İngiliz mobilyalarinda
kullanılan döşemelik kumaşları ve duvar kâ-
ğıtlarını üreten Designer's Guild'in mümessüi A
Day ot Desıgn ıse hem bu mefruşat ürünlerini
satıyor hem de firmanın verdiği standartlara
sadık kalmak koşuluyla koltuk ve kanepeleri
Türkiye'de üretiyor.
Fiyatlannın Türkiye'de satılan ithal kumaş-
lardan daha ucuz olduğunu söyleyen Vichi Hü-
na'nın sahibi bulunduğu maeazada 10 metrelik
duvar kağıdının 240 bin lirayla 300 bin lira
arasında satıhrken, kumaşlann metresi de 200
bin lirayla 500 bin lira arasında değişiyor. Sipa-
rişleri Türkiye'de yaptırmanın maliyetleri
önemli ölçüde düşürdüğüne dikkat ceken ma-
ğaza yetkilileri, " Bir Berger koltuk 30 milyon.
Biz bunu burada 7 milyona mal ediyoruz. Bu
koşullarda aynı malı biz İngiltere'ye bile ihraç
edebiliriz. Tabii kumaşlaT firmanın kendi ku-
maşlan" diyorlar. Doğayla bütünleşen. sade ve
huzurlu bir tarzlan olduğunu söyleyen mağaza
yetkilileri Nişantaşı müşterisinden gelen talepin
yoğun olduğunu ve kısa bir zaman içindeTürki-
ye'nin çeşitli yerlerinde bayüikler vereceklerini
belirtiyorlar.
BİRGÖRÎS
Karadeniz'de
Türk Lirası Bölgesi
Prof..Dr. GÜL G. TURAN
/. Ü. îktisat Fakültesi Öğretim Üyesi
Türkiye bir yandan Batılılann belırlemiş olduğu kıstaslar çer-
çevesinde Batı'ya açılma sürecini devam ettirirken, diğer yan-
dan Türkiye'ye yakın olan coğrafi alanlara da daha fazla açıl-
manın yollannı aramaktadır. Ülkemiz, gelişmiş ekonomilerin
geçmişteki uygulamalarından ders alarak hem kendisinin hem
de etrafında yeni şekillenmekte olan cumhuriyetlerin ve kom-
şularının çıkanna uygun olan yeni iktisadi politikaların uretil-
mesine öncülük etme çabasındadır.
Gerek doğumuzda gerek Karadeniz Bölgesi'nde yer alan ve
demokratikleşme çabası güden yeni ülkelerin karşılaştıklan en
önemli darboğazların döviz yetersizliği, yeni teknolojiler uy-
gulayamamak, pazar ekonomisinin gereği olan işletme orga-
nizasyonunu bilmemek ve dolayısıyla kuramamak, piyasa ko-
şullarınm gerektirdiği disiplini gerçekleştirememek, iş görebi-
lecekleri piyasaları tanımamak, üretim sürecini aksatmak ve
benzerleri olduğu bilinmektedir.
Bu sorunlardan ilki olan döviz kıtlığı sorunu için başvuru-
labilecek çareyi Batı Avrupa devletlerinin İkinci Dünya Savaşı
sonrasında cesaretle uyguladıkları iktisat politikalannda bul-
mak mumkundür. 1950'li yıllann çok taraflı ödemeleri telafı
edici anlaşmalan, Avrupa odemeler birliği uygulaması bunla-
ra örnektir. Bu uygulamaların bizlere uygun gelecek yönlerini
araştmp geliştirmekte yarar olacaktır.
TUrkiye kendi ekonomisini liberalleştirmesi süreci sırasında
Uluslararası Para Fonu'nun anasözleşmesinin sekizinci mad-
desinin getirdiği yükumlülükleri kabul etmiştir. Devletimiz çok
yönlü bir odemeler sisteminin gelişmesine yardımcı olmak ama-
cıyla döviz ticaretini engelleyici kontrollerin kaldırılmasını be-
nimsemiş ve böylece Türk Lirası'nın konvertibilitesi olan pa-
ralar arasında yer alması yönünde önemli bir adım atılmıştır.
Sekizinci madde odemeler bilançosunda yer alan cari kalemlerle
ilgili döviz ahm ve sa-
Bu parasai bölgede aylık he-
saplar Karadeniz ve Türki
ödemeler bankası gibi bölge-
sel işlevler yiirütme yetkisi-
ne sahip kılınacak bir mali
kuruluşa bırakılabilir.
tımlarına tahdit getiril-
memesini ve bu işlem-
lerden elde edilen ka-
zançlann istenilen pa-
ra birimine serbestçe
çevrilmesini öngör-
mektedir. özetle, bu
madde şu anlama gel
mektedir: Devlet, Türk Lirası'nı konvertibl yapmakla yerli ve
yabancı herkesin TL karşılığında döviz satın alabilmesini ta-
ahhüt etmiş bulunmaktadır.
Artık herkes Türk Lirası ile döviz satın alabiliyor, öyle ise
mekanizma neden tersine işlemesin? Türk Lirası konvertibili-
teye sahip olduğuna göre taraflar rıza gösterirlerse ihracat, it-
halat ve çeşitli sermaye hareketleri TL üzerinden hesap edile-
bilir. Bu şartlar altında bir Türk Lirası bölgesinin kurulması
neden söz konusu olmasın?
Bu parasai bölgede aylık hesaplar Karadeniz ve Türki öde-
meler bankası gibi bölgesel işlevler yürütme yetkisine sahip kı-
lınacak bir mali kuruluşa bırakılabilir. Bu kuruluş çerçevesin-
de Türk Lirası ile iş görecek üyelerin birbirleriyle olan ticari
işlemleri çok taraflı bir takas sistemi biçiminde düzenlenecek,
ortaya çıkan borç ve alacaklar ise ülkelerin birbirlerine olan
borç ve alacaklan şeklinde görülmeyecek, üyelerin birliğin he-
saplannı yürütmeden sorumlu mali kuruluşuna olan borç ve
alacağı olarak kabul edilecektir. Bir büyük kliring merkezi şek-
linde çalışacak olan kuruluşun temel amacı Uyeler arasındaki
ticarete süreklilik kazandırmak, diş ticaret fazlası olan üyele-
rin açık veren üyelere kredi olanaklan tanımasını ve böylece
üyelerin birbiriyle olan ticaretinin artmasını sağlamak olacaktır.
Rublenin geleceği belirsiz; Türkiye için dolar, mark ve yen
ile iş görmek meseleyi daha da çetrefılleştiren bir durum yara-
tırken, konunun TL aracıhğıyla çözüme ulaştırılmasını engel-
leyen hiçbir neden yoktur. Para Fonu'nun konuya itiraz hakkı
da bulunmamaktadır. Anasözleşmenin sekizincı maddesini ka-
bul etmiş, yani parasını fonun öngörduğü biçimde konvertibl
kılmış bir ulke olarak Türkiye, ister ödemeler bilançosundaki
cari işlemlerde, ister sermaye hareketleri ile ilgili işlemlerde Türk
Lirası'nı kullanabilir ve kullandırtabilir. Amaç, yeniden yapı-
lanma surecindekı bu ülkelerin dünya piyasalarına açılmaları-
na yön vermek, ticaretlerini geliştirmeyi teşvik etmek olduğu-
na göre bu tür bır işbirliğinin geliştirilmesinin veya bu yönde
bazı fıkirlerin ortaya atılıp tartışmaya açılmasının herhangi bir
sakıncası bulunmamaktadır. Daha ileri bir tarihte bu işbirliği-
nin bir semeresi de kendi aramızda oluşacak bir serbest ticaret
anlaşması olabilir.
Elektronikçilerin
Başkanı Karan
Ekonomi Servisi- Kısa adı
ESİD olan Elektronik Sana-
yicileri Derneği'nin başkan-
hğına Vestel Şırketler Grubu
yönetim kurulu başkanı
Tahsin Karan seçildi.
ESİD'in yönetim kurulu
başkanlığı, Fikret Yücel'in
Teîetaş'ın yönetim kurulu
başkanlığma getirilmesiyle
boşalmıştı.
ESİD, yalnızca televizyon,
video, müzik seti gibi tüke-
tim mallanna dönük elekt-
ronik eşya üreticilerini kap-
sayan Elektronik Cihazlar
lmalatçılan Derneği'nin
(ECİD) yanı sıra telefon.ile-
tişim sistemleri ile elektronik
savunma sistemleri üreticile-
rini de bünyesinde topluyor.
Karan başkanlığa seçil-
dikten sonra yaptığı iik açık-
lamada yakın zamana kadar
yabancılar için teknolojide
geri kalmış ürunlerin ve ölü
stoklann entildiği bir yer
olan Türk elektronik pazan-
nın büyük atılım yaptığını
kaydederek "Son yıllarda
teknoloji, üretim ve kalitede-
ki gelişmelerle ülke gereksi-
niminin tamamını dünya
standartlannda - ürünlerle
karşıladığımız gibi, en zor
pazarlardan biri olan Avru-
pa pazanna da ihracat yapa-
bilme başansını gösterdik.
En önemlisi de ihracat her
geçen yıl bir önceki yılı kat-
layarak tırmanmaktadır"
dedi.
Dtvtettftstıüşapt
Tahsin Karan, son 6 ayda
Destekleme ve Fiyat İstikrar
Fonu'nun (DEFİF) kaldınl-
masıyla sanayinin rekabet
gücünün kırıldığını belirte-
rek, ihracattaki hızın kesil-
memesi için devlet desteği-
nin şart olduğunu vurguladı.
îhracaün sağlıkh bir zemine
oturtulması gerektiğine işa-
ret eden Karan, "İhracatın
artışı sadece döviz girdisini
artırmakla kalmıyor. Aynca
Tahsin Karan
istihdam artışı, teknoloji ya-
ratma gibi avantajlar da sağ-
lıyor. İhracat, üretim artışı
nedeniyle iç pazarda mali-
yetleri düşürerek enflasyo-
nun düşüşüne de olumlu etki
yapıyor" görüşünü savun-
du.
Tahsin Karan başkanlı-
ğındaki yönetim kurulunun
üyeleri arasında Abdullah
Aksuner, Mehmet Sabuncu,
Mahmut Karadeniz, Sücül
Anbaş , Levent Kurtcebe,
Ünal Alkan , Oğuz Çiftçi de
bulunuyor.
BAKICI ARANIYOR
8 yaşındaki kız çocuguna 15.00 - 19.00 arası arkadaşlık
edecek bayan aranıyor.
Tel: 349 64 78
527 01 53
350 37 31