Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet |
Sahıbr Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecıbk Türk Anonım Şırketı adına
Berin Nadi 0 Murahhas C>e Emine Lşakhgil # Genel Yayın Mudüru-
Hasan Cemal, Yazı Işierı Muduru Ok»> Gontnsin 9 Yazı tşlerı Mudur
Yardımolan Salim Alpaslan, Kerem Çalışkan, Necdet Dogan, Lulfu Tınç
Sayfa Duzenı Yönetmem Ali Acar 0 Ankara TemsılcısL Ahmet Tftn
îç Politika: Mehroet Tezkan Ekonomı: Meral Tamer, Kültür- Cdal Üster, Istanbul Haberlerı: Muhittin
Sirer, Spor: Abdulkadir Yucelraan, Makaleler. Şahin Alpay, Duzeltme: AMullah Yazıcı 0 Koordına-
tör. Ahmet Konılsan • Malı tşler: Erol Erkut # Muhasebe- Bulent Yener % Butçe-Planlama Sevgi
Osmanbeşeoglu 0 Rekiam: Ayşe Tonın # tdare' Huseyin Gurer 0 İşletme Onder Çelik O Bılgı-tşlem
Nail tnal # Pereonel: Sevgi Bostancıoglıı
Basan te Yayan. Cumhunyti VUtbaacıhk vc Gazettcılık T.A.Ş. TQrkoca$ C«d. 39/41 Ca|alo|hı
34334 !ît PK 246 lsunbul Td 512 05 05 (20 hal). Telot 22246, Fır (I) 526 60 72 0 Olmtar
Aakm. Zıva (jOkalp Blv Inküap S No 19/4. Ttl 133 II 41-47, Tdex 42344, Fu' (4) 133 05 65
9 Itmır H Zıya Blv 1352S 2 3. Tcl 13 12 30. Tfcta 52359. Fu (51) 19 53 60 # A4MK
bonıl Cad 119 S No I Kal I, Td 19 37 52 (4 hâl), lHex 62155. Faı (71) 19 25 7«
TAKVIM. 13 OCAK 1992 Imsak: 5.49 Guneş: 7 20 Oğle: 12.17 Ikındı: 14.43 Akşam. 17 04 Yatsı 18.29
Karayolu yasak
Haciçin
başvurular
bugün
başlıyor
ANKARA (AA) — Bu yıl
havayoluyla hacca gitmek is-
teyen hacı adaylannın başvu-
ruları bugün başlıyor. Başvu-
rular 14 şubatta sona erecek.
Hac seyahati, Diyanet tşle-
ri Başkanlığı üe Hac Komisyo-
nu'nun izin verdiği 44 (A) gru-
bu seyahat acentesi tarafından
duzenlenecek, çıkışlar 11
mayıs-3 haziran tarihleri ara-
sında, Ankara, lstanbul, Iz-
mir, Adana ve Antalya hava-
limanlarından yapılacak.
Bu yıl ilk kez deneme nite-
liğinde 15-20 günlük kısa sü-
reli hac organizasyonu duzen-
lendi.
Kısa süreli hac organizasyo-
nuna katılacaklara, Mekke ve
Medine'de kaldıklan süre için-
de özel imkânlar tanınacak.
Kısa hac organizasyonuna ka-
tılanlaı Medine'de sekiz gun
yerine en çok iki gün kalabi-
lecekler.
Bu yıl hacca gitmek isteyen-
lerden yurtdışı harcamalar ve
uçak bileti olarak saptanan üc-
ret, normal süreli hac seyaha-
tine katılacaklar için 1635
ABD Doları, kısa süreli ve
özel imkânlı seyahate katıla-
cakJar için de 2550 ABD Do-
lan tutannda.
1990 yılında başvurup da
hacca gidemeyenlerden ise
normal süreli hac için 1535, kı-
sa süreliden ise 2450 ABD Do-
ları alınacak.
Hacca ilk kez gidenlerden
Toplu Konut Fonu harcı alın-
mayacak, daha önce gidenler ı
bu harcı odeyecekler.
Şişmanlara öğüt
Süraüi
zayıflamaya
dikkat edin
ANKARA (UBA) — Zayıf-
lamak için çaba harcayanlara
uyarı: "Kısa siırede ve hızlı
olarak kilo kaybetmek hastalık
habercisi olabUir."
Ege Üniversitesi Tıp Fakul-
tesi Hastanesi Başhekim Yar-
dımcısı Prof. Dr. Candeger
Ydmaz, iştahın yerinde olma-
sına rağmen hızla kilo kaybe-
dilmesinin, tiroit bezinin aşırı
çalışmasına bağlı hastalıkların
ve şeker hastahğuıın haberci-
si olabileceğini söyledi. Yıl-
maz, "tştahsızlıkJa birlikte
oian kilo kaybında ise sindirim
sisteminin ükaaıklıklar nede-
niyle gıdalann sindirilmesini
hızla terk etmesi gibi sorunlar
aranmalıdır" dedi.
Bilinçli veya bilinçsiz diyet
uygulaması ile gıdalann redde-
dilmesi gibi dunımlann zayıf-
Lğa yol açacağını hatırlatan
Prof. Dr. Yılmaz, "Bazı kişi-
lerin zayıflıgı ise vücut yapda-
nndan kaynaklanmaktadır.
Bu kişilere saghklı olduklan vc
bunun bir vucut tipi oldnğu
anlatılmalı, beürti bir agıriığın
iıstune çıkamayacaklan söy-
lenmeJidir. Bu tip kişilere doğ-
nı ve yüksek kalorili diyet or-
nekieri önerilnıelidir" diye ko-
nuştu.
ÜMRANİYE
Dikili bir
ağacınızın
olmasını
ister misiniz?
tstanbul Haber Servisi —
"Bu dünya blze atalanmızdan
miras kalmadı. Onu çocukla-
nmızdan ödünç aldık..." Bu-
yüklerin çevre korumacılığını
geüştirmek amacıyla ürettiği
bu slogan bir yandan doğayı
yok ederken, diğer yandan
onu korumaya çalışan büyiık-
lerden çok, "gercek sahipleri"
olan çocuklar tarafından be-
nimsendi. örgütlenerek çalış-
malanm arttıran çevre dostla-
nnın etkinlikleri tam bir sen-
lik havasında gerçekleşiyor.
Bu etkinliklerden biri de
dün Dudullu'daki Türk-lş
bloklannda düzenlenen fıdan
dikme kampanyasıydı. 100 bin
metre karelik bir alanda bulu-
nan sitenin 70 bin metre kare-
si yeşil alan kapsamında. Site
sakinleri tarafından kurulan
Türk-tş Sitesi Çevre Derneği
üyeleri ve çocuklar yaklaşık 3
bin ağaç fidanıyla 10 bin lale
soğanım dikerek çevreyi daha
yaşamlır bir duruma getirmek
için çaba gösterdiler.
îstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Çevre Komisyonu Başka-
nı Nusret Avcı ile Türkiye
Çevre Koruma ve Yeşillendir-
me Kurumu'ndan Nuran So-
yuind'nin de hazır bulunduğu
fidan dikme şenliğine katılan
çevreci çocuklardan Savaş Ci-
bofiu duygularını şöyle dile
getirdi: "Bizler tertemiz bir
semt meydana getinnek, yem-
yeşil bir dünya kurmak için
uğraşıyoruz."
*Beni kategorize etme' diyen Bülent Ortaçgil, aç kalmamak için tok müzikseverlere çalıyor
Ortaçgil, farklı ortamdaOyun devam edi> or
Bulent Ortaçgil haftada uç
gün İstanbul
Caddebostan'daki
Ambiance Bar'da sahne
alıyor, çatal-bıçak sesleri
arasında 'Benimle oynar
mısın' diyor. Neden?
"Çunku" diyor Ortaçgil,
"ekonomik durumumuz
beni ve grubumu barda
çalışmaya zorladı. Aç mı
kalsaydık!'
METİN HAKYERİ
Piyasada muzik yapmamak.
Çatal-bıçak sesleri arasında şar-
kı söylememek. Kadehlerin
önünde, çakırkeyf gözlerin içi-
ne bakarak gitarın tellerıne do-
kunmamak. Bülent Ortaçgil bu
ilkelerin adamı, bu direnişin ey-
lemcisiydi. Ortaçgilciler onu fa-
lanca barda, falanca gece kulü-
bünde elinde gitarıyla bulama-
yacağını büirlerdi.
Caddebostan Ambiance Bar'-
da onu bu halde görenler, işte
bu nederüe şaşırdılar. Sevindiler
de bir yandan. Sonuçta kanlı
canlı karşılanndaydı çünku. Bir
arkadaş kadar yakındı.
Ne oldu? Bülent Ortaçgil'in
piyasada müzik yapmama dire-
nişi hangi karşı konulmaz dal-
gayla ansızın yıkılıverdi?
"Ben ne Sezen Aksu ne de
Kayahan'ım. Onlann bir kon-
serde kazandığı parayı bir ara-
da gormedim. Ekonomik duru-
mumuz beni ve grubumu barda
çalışmaya zorladı. Aç mı kal-
saydık?" Bülent Ortaçgil o karşı
konulmaz dalgayı, o direniş kı-
ncı unsuru böyle anlattı.
Bugünlerde Ambiance Bar'da
haftanın uç gunu sahne alan Or-
taçgil derdini de niyetini de hoş-
nutsuzluğuyla birlikte sevincini
de şarkılarında dile getirdi.
"Beni kategorize etme, ben-
le oynama" demesi de hep o ne-
denleydi. Sezen Aksu'nun dilin-
de hit olan yılların şarkısı "Be-
STAR OLMAYAN STAR— Bulent Ortaçgil 1970li yıllarda farklı muziği ve dunya goruşu)le fenomen olmuştu. Hayranları onun çatal-bıçak sesleri arasında
muzik yapma>acagına çok emindi. Ortaçgil bugünlerde bir barda sahneye çıkıyor. Şarkıları değişmedi, değişen sadece caldığı ortam.
ni kategorize ctme"nin bu hak-
sız unu en çok onun içini burk-
tu. Niye o söylerken hit olma-
mıştı bu şarkı?
"Toplumda bir star imajı
var. Kimin star olacağı şeklin-
den, semalinden belli. Sezen
Aksu benim diğer şarküanmı
söylese onlar da hit olurdu."
Ortaçgil farklı şarkıları için
neden özür dılediğini de anlat-
tı. Şarkıları insanların beğene-
ceği, seveceğı formatta değildi.
Ama o, işte bu başarısız dinle-
yiciyi, şarkılannı anlamaya zor-
luyordu. Zor kullandığı için de
özur dih'yordu.
"Siz çok olağan, sıradan sey-
lerden zevk alıyorsunuz. Hoşça
vakit geçirmek istiyorsunuz, eg-
lenmek istiyorsunuz. Bu yüzden
kusura bakmayın diyonım. Diı-
şiinmek de eglenmek degil mi?"
Herkes gibi o da değıştı. Dog-
malara inanan, bu uğurda ölen
arkadaşlan oldu. Kesinlikle ye-
rini göreceliğe bıraktığında
"Şarkılarun kesin bir dunya go-
ruşunun mesajı degil. Benim
için şarkı bu uikede yaşamaktır.
Fikrimi söyleyebilmemdir" de-
di. Ama değişmeyCni de söyle-
yiverdi ardından. "Statukoya
karşı hoşnutsuzluk her zaman
var."
Zaman, hayat göruşu bulan-
mamış insan bırakmamıştı gerı-
de. Ama ıki şey çantada keklik
oldu Ortaçgil için. Hüzün ve
hoşnutsuzluk.
Şu Türk popu mesela.
"Türkiye büyük bir kültür de-
gişimi yaşadı. Kentler büyük
köy haline geldi. İnsanlar basit
ve eğJendirici şeylerden zevk al-
maya başladı. Pop muzik de
tophımun aynalanodan biriydi.
Toplum neyse pop müzik de o
oldu. Toplum domates, biber,
patlıcandı, pop müzik de..."
Sinemanın
sorunları Vizyondan inmeyen fîlmtSTANBUL (AA) — Sinema-
cılar, yeni hükümetten sinema
yasasının çıkartılarak sorunlan-
nın çözülmesini bekliyorlar.
Sinema Eseri Sahipleri Mes-
lek Birliği'nce (SESAM) cıkar-
tılması istenen yasada yer alması
istenen konular bir rapor halin-
de TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'a daha önce sunuldu.
Çözüm için önerilerin yer aldı-
ğı bu rapora göre sinemacılar
tüm beklentilerini içeren ve adı-
nın özellikle 'sinema yasası' ol-
masım istedikleri bir yasamn çı-
kartılarak çağdaş bir anlayışla
sinemanın yeniden yapılanması-
m istiyorlar.
Sinemamn beş ana sorunu
arasında en önemlisini, finans-
man sağlayacak ortamlann ya-
ratılması oluşturuyor. Finans
için vergi indirimi ve teşvik iste-
Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM), Türk sinemasının sorunlarını bir rapor haline
getirerek TBMM Başkanı Hüsamettin Cindorak'a iletti. Raporda sinema yasasının çıkarılarak
sinemanın çağdaş bir anlayışla yeniden yapılanması istendi. SESAM'ın girişimi, sinema .
oyuncusu Nur Sürer ve Aytaç Arman tarafından eleştirildi.
niyor. Sinemacılar, bu sekilde
film yapımına buyuk bir serma-
ye girişi olacağı görüşundeler.
öteki finans çözumleri arasında
rüsum vergisi, TV'deki sinema
fılmleri sırasmdaki reklam geür-
leri ve sinemaya ilişkin ithal ver-
gilerinin, Kültür Bakanlığı bun-
yesinde oluşturulması istenen
bir fonda toplanması da var. Bi-
rikecek paranın sinemanın çeşit-
li alanlarına kredi şekline do-
nuştürulmesi, bakanlıklar ve ka-
mu kuruluşlarının fılmlerinin
SESAM üyesi gerçek fılmcilere
yaptınunası, nitelikli ve ulke ya-
rarına katkı sağlayacak projeler
için Başbakanlık Tanıtma Fo-
nu'ndan karşıhksız yardım, Kul-
tur Bakanhğı'nın nitelikli eser-
lere destek sağlaması da öneri-
ler arasında.
TRT ile Turk sineması işbir-
liği her iki sektör için de yararh
görülurken kurum dışına yaptı-
nlan Fılmlenn SESAM uyelen-
ne yaptırılması esası getirilmesi
ve ortak yapımlar gerçekleştir-
me imkânı sağlanması isteniyor.
Yayın planında yerli filmler ile
yabancı filmlerin hiç olmazsa
eşitlenmesi de oneriliyor.
Turk sinemasının sıkıntısı için
yapıtların yurtiçinde kalması
başlıca nedenler arasında göru-
lürken Dışişleri ve Kultur Ba-
kanhklarının yabancı ülkelerle
sinema ile ilgili ikili anlaşmalar
yapması önerilîyor.
Aynca sinema salonlannda
yılzde 15-20 oranında yerli film
gösterme zorunluluğu getirihne-
si, yerli fılmlerden KDV aünma-
ması ve sinema salonu sahiple-
rine oluşturulacak fondan kre-
di verilmesi, yerli filmlerinin
gösterime girebilmesi için çözum
olarak sunuluyor.
Sinema oyuncusu Nur Sürer,
SESAM'ın hazırladığı oneriler
için "Ulufe isteniyor, 'Devlet pa-
ra versin, biz de filmcilik
yapalım' diye" eleştiride bulun-
du. "Kendileri sinemacılıktan
kazandıklan parayı başka işkol-
lanna yatıracakianna meslekle-
rine geri dondurselerdi" diyen
Sürer, sorunlann ulufe ile çözul-
meyeceğini temel çözumler geti-
rilmesi gerektiğini bildirdi.
Kendisinin de aralannda bu-
lunduğu birçok arkadaşının ya-
şam sorunu içinde olduklarını
belirten Nur Sürer, SODER'i,
bu alanda çalışanların sorunla-
nna kayıtsız kalmakla suçladı ve
"SODER'in hiç umunında ol-
madı, vitrin olarak kuliandı
kendini" dedi. Nur Surer, sigor-
talanma ve vergi kolaylıkları ge-
tirilmesini de istedi.
Oyuncu Aytaç Arman ise "Bu
alanın geleceği yoktur" diyerek
umutlu ohnadığım ifade etti.
Karmaşık ve köklü sorunlar bu-
lunduğunu belirten Aytaç Ar-
man, bunların üretimden sosyal
sorunlara kadar uzandığını, ha-
yatlannı sinemaya adayan oyun-
cuların, devletin mudahaleleri-
ne ihtiyacı bulunduğunu vurgu-
ladı. Türk sinemasını korumak
adına bir şey yapılmadıgını ve
çıkarılacak yeni bir yasamn da
bir şey getirmeyeceğini savunan
Arman, SODER için de "Dü-
dük gibi ötüp dunıyorlar. Ken-
dimi de SODER üyesi olarak
görmüyorum. Örgutlü olmayan
bir toplum hangi sorununa ça-
re bulacak" dedi.
Necip Usta 40 yıldan beri antikacılık yapıyor, eskiyi alıyor, eskiyi satıyor
Eski eserle yeni ufuklara doğruREFİK DURBAŞ
Bir eski "eser"ler galerisi...
Avizeler, karakalem tablolar,
"sır"ları dökülmüş konsol ay-
naları, tedavulden kalkmış se-
maverler, "Uzun Mehmet" dö-
neminden kalmış, karpitle ya-
nan madenci lambalan, gemicı
fenerleri, porselen meyve ta-
baklan, çay takımJarı, yılların
küfü üzerinde bağdaş kurmuş
bir su tulumbası, çapası, kure-
ği, kazmasıyla bir hırdavat yı-
ğım, bir telefon, bir gramofon,
bir çift çarık, marpucu kınk
nargileler, kristal camdan bir
mücevher kutusu, ıbrıklar,
mumlar ve mumluklan, tarihle-
rini unutmuş kül tablaları, kök
boyalı yazmalar ve iki baş sa-
nmsak...
Daha saymakla bitmez nice
binturlu "eski" eşya...
Kadıköy çarşısuıın ust yama-
cında Tellalzade sokağının yu-
karı ucunda Necip Yüksel'in,
çarşı esnafımn deyişiyle "Necip
Usta"mn dükkânı...
Dukkân öylesine tıklım tık-
lım, neyin nerede olduğu öyle-
sine belirsiz ki kendi de bilmi-
yor, daha doğrusu unutmuş
çevresini saran eşyalann kimlı-
ğinı...
Necip Yüksel, 53 yaşında.
Tam kırk yıldır "antikacılık"
yapıyor. 13 yaşında Kapalıçar-
şı'da başlamış bu işe. Bir Erme-
ni kuyumcunun yanında... Ku-
yumcu daha sonra dükkânı ka-
payıp Kanada'ya gitmiş. Necip
Usta da Kadıköy bitpazanna...
Iki yıldan beri de Tellalzade
sokağında...
Dükkânın dip tarafında otu-
Necip Lsta'nın Kadıköy'deki dükkânı oyle'sine tıklım tıklım ki, kendisi bile neyin nerede olduğunu bilmiyor.
ruyor. Çalışma masasının uze-
rinde buyuk bir camekânlı do-
lap. Içi her turlu ıvır-zıvırla do-
lu: Kolyeler, yuzukler, iğne ku-
tulan, eski paralar, keratalar,
krem kutuları...
Akmar Pasajı'nda bir muşte-
nsı var, iğne kutusu topluyor.
Bir genç adam: Resim merak-
hsı...
Turhan Tandoğmuş: Bilgisa-
yar uzmanı, ama hatlara, tez-
hiplere duşkun... Kendi kullan-
masa da arkadaşlarına armağan
için alıyor.
Necip Usta'ya sattığı eşyala-
nn benzerini ya da kimisini ken-
di evinde de kullanıp kullanma-
dığını soruyorum.
— Evde 10-15 parça kadar bir
şey var. Ben burada bile neyin
nerede olduğunu bilmiyorum.
Gelip kanştıracaksın, ne alacak-
san kendin bulacaksın. Bir
Amerıkalı vardı, arada bir ge-
lip hırdavatlan toplardı. Şımdi-
lerde gozukmuyor, memleketi-
ne gitti galiba...
Kırk yılın tozu eşyaların yu-
zune sinmiş.
— Bazan unutuyorum, diye
surduruyor Necip Usta, mesela
on yıl önce iki milyona bir şey
almışım, orada duruyor, müşte-
ri geliyor ben 500 bıne ve-
riyonım.
Madencilerin kullandığı kar-
4 pit lambasını yine madenciler
ahyormuş. "Nostalji" diye ko-
nuşuyor Necip Usta.
Gemici fenerlerini ise gençler,
evlerine dekoratif süs olsun di-
ye.
Necip Usta'mn bir merakı da
domuz avına çıkmak. "Gerçi
domuz da kalmadı, o da antika
olacak neredeyse" diye ekliyor.
Türkiye'nin birçok yöresini do-
laşrruş av bahanesiyle. Ama
avın bir başka amacı da köylu-
lerden yazma, yastık türü eşya
toplamak.
Tükenen "antika"lardan bi-
ri de taş plaklar. "Rutubetten
çabuk bozuluyor taş plaklar"
diyor Necip Usta.
Kim bilir nerede bulunur ar-
tık Tanburi Cemil'in, Münir
Nurettin'in taş plakları?
Dukkânm en eski eşyasını so-
ruyorum Necip Yüksel'e.
Bir büyük avizenin altında
duruyor:
— İşte, bu, diyor, 25 yıldan
beri duruyor. 25 yıl önce 800 bin
liraya almıştım. Bakara kristal.
Ağırhğına şimdiki evlerin tava-
nı dayanmıyor. Burada da özel
demirlerle tutuyorum.
Şimdiki fıyatını soruyorum,
"25 milyon" diyor. Her yüa bir
milyon ister gibi...
— Peki dükkân, diyorum,
Necip Usta dukkâna boylece ne
istersin?
— Say 250 milyonu, ne var ne
yok hepsi senin olsun..
Nemmt'a
teleferik
• ADIYAMAN (UBA) —
Adıyaman'ın Kâhta ilçesi
sınırları içerisinde bulunan
ve dünyanın yedi
harikasından biri olarak
bilinen turistik Nemrut
Dağı'na teleferik sistemi
kurulacak. Bölgeye daha
fazla turist çekmek ve
geziyi kolaylaştırmak
amacıyla Nemrut Dağı'na
teleferik sistemi kurmak
için 1989'da hazırlanan
proje yeniden
güncelleştirildi. Nemrut
Dağı'nın Milli ParkJar
Daire Başkanhğı'na
devredilmesiyle projenin
yeniden gündeme geldiğini
belirten bir yetkili,
fınansman açısından bu
projenin büyük rakamlara
mal olacağını, ancak iki üç
sezonda bu paranın turistik
kazançlarla geri alınacağını
söyledi.
Bir kez aşı
yetmez
• İZMİR (AA) — Dokuz
Eylul Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk
Hastalıkları ve Sağlığı
Anabilim Dalı öğretim
görevlisi Prof. Dr.
Nevbahar Taneli, kızamık,
kızamıkçık ve kabakulak
aşılarının birkaç yıl sonra
etkisini kaybetmesi
nedeniyle 15-16 yaşlannda
bir kez daha tekrarlanması
gerektiğini söyledi. Taneli
"Ancak ülkemizde birçok
aile, bu aşılan çocuklarına
yaptırmayı ihmal
etmektedir. Çok sayıda
erkek çocuk, genç yaşta
geçirdiği kabakulak
hastalığı nedeniyle kısır
olma tehlikesiyle karşı
karşıya kaJmıştır" dedi.
Kabakulak hastalığını
Özellikle erkek çocukların
erken geçirmelerinde yarar
olduğuna dikkat çeken
Prof. Dr. Nevbahar Taneli,
bebeklerin, ülkenin aşılama
politikasında uygun bilimsel
değişiklikler çerçevesinde
asılandığına dikkat çekti.
Mimarlar
Odası genel
kiırulları
• tstanbul Haber Servisi
— Mimarlar Odası tstanbul
Büyükkent Şubesi'ne bağh
tstanbul temsilciliklerinin
genel kurullan yapıldı. tki
gün süren ve yoğun
katılımın olduğu genel
kurullarda mimarlar,
sorunları dile getirdiler ve
çözüm önerilerini tartıştılar.
Büyükkent bölge
temsilcilikleri yönetim
kurullan şu isimlerden
oluştu: Anadolu 1. Bölge
(Kadıköy): Nurdoğan
Ozkaya, Işık Aydemir, Yeter
özdoğan, Levent Ersun,
Murat Daşdemir. Anadolu
2. Bölge (Kartal): Ebubekir
Uçan, Ümran Yılmaz, Seçil
Evin, îsmail Hakkı Bulut,
Eyüp Muhçu. Trakya 1.
Bölge (Bakırkoy): Ali Haa-
alioğlu, ömer Mutlu, Hilal
Erbakan, Tuncay
Gürpınarh, Ali Kara.
Trakya 2. Bölge: Akil lzgi,
Sunay Ereren, Yakup
Demirhan, Naci Kayaoğlu,
Selçuk Oto. öte yandan
Mimarlar Odası lstanbul
Şubesi Genel Kurulu 15-16
şubat tarihlerinde
yapılacak.
Foça S1T planı
• tZMTR (AA) — tzmir'in
Foça ilçesinin yerleşim alanı
altında kalan bölümünde
önemli arkeolojik eserler
bulunduğu belirlendi. Izmir
1 No'lu Kültür ve Tabiat
Varhklarım Koruma
Kurulu'nun 1980 yılından
beri defalarca küçültülen
"Foça SİT Planı"mn,
"korunması gereken yerleri
tam olarak kapsamadığı"
gerekçesiyle yeni bir SIT
raporu hazırladığı belirtildi.
Çiğköfte
şenligi
• ŞANLIURFA (AA) —
Şanhurfa Kültür ve Sanat
Vakfı (ŞURKAV)
tarafından düzenlenen, 2.
Çiğköfte ve Isot
Yanşması'nda dereceye
girenlere ödül olarak
"leğen" verildi. Şanlıurfa
Valisi Ziyaeddin
Akbulut'un konuşmasıyla
açılan şenlikte, sekiz
çiğköfte ustası, "acı yedirip
tath konuşturan" çiğköfteyi
yoğurmaya başladı. 13 isot
(pul biber) üreticisinin
katıldığı yarışmada jürinin
yaptığı değerlendirmeye
göre birinciliği Hüseyin
Altm, ikinciliği Hüseyin
Bulut, üçüncülüğü Aü
Yıldız kazandı. Çiğköfte
yarışmasında ise Mahmut
Beden birinci, Ali Baytur
ikinci, Nayle Önder de
üçüncü oldu.