Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER / OCAK 1992
DEĞİŞEN DÜN\A
ABD Başkanı, doğaı kaynaklann politikaya etkisinin araştınlmasım istedi
HUSEYIN BAŞ
Baba, Çocuklarına
Sahip Çık!
Dünyanın çeşitli bölgelerinde onca yangın, onca kıyım,
onca yıkım, onca yoksulluk kol gezerken, "dünya çocuk-
larının dram/"ndan söz etmek, çoklarına "zamansız" ge-
lebilir.
Oysa büyüklerin kavgasının, bencilliğinin en önde ge-
len kurbanları onlardır. Lenin'in, "En son lokmamızın en
iyi parçasının verilmesini" istediği çocuklar.
UNICEF'in dağları yerinden oynatan olağanüstü çaba-
larına karşın, dünya çocuklannın durumu, dün olduğu gibi
bugün de yürekler acısı, başta "zengin" ülkeler olmak üze-
re tüm insanlığın yüz karasıdır.
Birleşmiş Milletler, nasıl "ırkçılığı" insanlık suçu ilan ede-
rek, bu insanlık suçunu işleyen ülkeleri uluslararası alanda
"yalnız" bırakmayı başarmışsa, şimdi de çocuklara kötü
davranılmasına göz yuman, çocuk sorunlarına çözüm ge-
tirmek için çaba göstermeyen ülkeleri dünya kamuoyu
önünde teşhir etmelidir.
Dünya çocuklannın önlenemeyen sefaletinin tek sorum-
lusu kuşkusuz, yoksulluktur. İnsanları yoksul olan ülke-
lerin çocuklarının, yoksulluğun getırdıği tüm olumsuzluk-
lardan "en büyük" payı almaları ise kaçınılmazdır. Ancak
bazı ülkelerin bu yaşamsal önemdeki sorunla gerektiği
biçimde ilgilenmedikleri de gerçektir.
Zengin ülkelere gelince; kanımızca bu konuda güna-
hın büyüğü onların sırtındadır. Uluslararası forumlarda ço-
cuklara "dünyayı" bağışlayanlar, sıra somut girişimlere ge-
lince, söylediklerini unutmakta, işi üç beş dolarla geçiş-
tirmenın yollarını aramaktadırlar. Onları harekete geçire-
cek tek çare, dün olduğu gibi bugün de dünya kamuoyu-
nun baskısıdır. Bu da sürekli bilgilendirme ve konunun
gündemde tutulmasıyla sağlanabilir.
Dünya çocuklannın durumuyla ilgili ortada somut veri-
ler, somut dehşet tabloları, ürkünç rakamlar vardır.
21. yüzyılın eşiğinde yoksul ülkelerde malaryadan her
yıl bir milyonun üzerinde çocuk ölüp gitmektedir. Yeter-
siz beslenmeden, giderek düpedüz açlıktan ölen çocuk-
ların sayıları milyonlarla ölçülmektedir. Sadece Afrika'da
AIDS vırüsü taşıyan
Yeni hükümeti, dünya
çocuklannın ve
"çocuklarımızın"
durumunu saptamaya,
Meclis araştırması dahil
tüm olanakları seferber
ederek bu insanlık ayıbını
ortadan kaldırmaya
çağırıyoruz.
beş yaşından küçük
700 bin çocuk vardır.
Bunlann 350 binin-
den fazlası hastalığın
pençesınde ölümü
beklemektedir. 110
mılyon nüfuslu Bang-
ladeş'te, açlıktan ve
bakımsızlıktan tanrı-
nın her yılı, 870 bin
çocuk ölmektedir.
Tüm dünyada, aynı
nedenlerle günde
40.000 olmak üzere,
yılda 14 milyon
çocuk; daha beş yaşına bile ulaşmadan yaşamlarına ve-
da etmektedir. Altı ila on bir yaş arasındakı okumasız yaz-
masız çocukların sayıları 100 milyon gibi ürkütücü düzey-
lerdedir. Kimi zengin ülkelerin çocukları da yoksulluktan
paylarını fazlasıyla almaktadırlar. Örneğin çağdaşlığın sim-
gesı sayılan New York'ta, çocukların yüzde 4O'ı "sefale-
tin sınırında" yaşamaktadır.
Üçüncü dünyanın yoksul ülkelerinde yaşlarıyla asia
bağdaşmayan güç ve ağır işlerde çalışmalarına göz yu-
mulan çocukların sayıları 90 milyondur. Esaret dönemin-
dekı koşullar altında çalıştırılan çocukların sadece Hin-
distan'daki sayıları 55 milyondur.
15 milyondan fazla çocuğun zor işlere koşulduğu Pa-
kistan'da, durum daha da korkunçtur. Bu ülkede çocuk-
lar arasında "cinsiyet aynmı" yapılmasına göz yumulmak-
tadır. Bu ise yetersız beslenme yüzünden ölen kız çocuk-
lannın sayılarının artmasına yol açmaktadır. Örneğin, bu
ülkede, iki çocuklu bir anne, sütünün iki çocuğa yetme-
yeceği "körinancı" ile sadece erkek çocuğunu beslemek-
te, kız çocuğunu kendi kaderine terketmektedir.
Türkiye'nin çocuklarının da bütün bunlardan payını faz-
lasıyla aldığından kuşku yok. Sokaklarda oradan oraya
savrulan, yetimhanelerde, sübyan koğuşlarında, surların
kovuklarında akla gelebilecek en koyu sefaletin içinde ya-
şayan, kimsesiz ya da kimseli, aç, açık, okumasız, okul-
suz, sevgisiz bırakılan milyonlarca çaresiz çocuğun var-
lığı, dramın boyutlarını yeterı açıklıkla ortaya koymakta-
dır.
Yenı hükümeti, "dünya çocuklan"nın ve "çocuklarımızın"
durumunu "Meclis araştırması" dahil tüm olanakların se-
ferber edilmesiyle bilimsel biçimde saptamaya ve gere-
kirse "dağları devirerek" bu "insanlık ayıbını" ortadan kal-
dıracak çareleri üretmeye çağırıyoruz.
OKTAASYA
ABD, Türkiye'nin
etkisindeıı kaygılı
NEW YORK (AA) - Tür-
kıye ile İran'ın, SSCB'nin
dağılmasıyla bırlikte bağım-
sızlıklannı kazanan Orta
Asya"dakı Müslümancumhu-
nyetlen etki alanlan içine
almak içın mücadele ettikleri
öne sürüldü.
ABD'nin önde gelen gazete-
lerinden New York Times'ın
önceki günkü sayısında yer
alan bir yorumda, ABD'nin,
Bağımsız Devletler Toplu-
luğu'nda bütün önemi Rusya
Federasyonu'na verdiği ve
Orta Asya'daki cumhuriyetle-
n ihmal ettiği savunularak
"Eğer zamanında hareket edil-
mezse, Orta Asya'daki cumhu-
riyetler, bölgedeki kontşu
Miislüman ülkelerin etkisi altı-
na girecek" denildi.
North Carolina'daki Duke
Ünıversitesi profesörlerinden
Martha Brill Olcott imzasıyla
jayınlanan yorumda, Tür-
kiye'nin bu cumhuriyetlerle
gırdığı dayanışmanın, yeni el-
de ettikleri bağımsızlıklarının
tadını çıkaran Orta Asya
cumhuriyetlerinin hoşuna git-
tıği ıfade edildi.
Yazıda, Orta Asya cumhu-
nyetleri ile Azerbaycan'ın,
sahıp olduklan doğal kaynak-
lar ile petrolün, yabancı
sermayenin dikkatini çekece-
ğine inandıklan kaydedilir-
ken, bölgede jeopolitik çıkan
olan bir çok ülkenin, bu cum-
huriyetlere kaynak gönderdi-
ği belirtildi.
Bush yönetiminin şimdiye
kadar sadece Kazakistan
cumhuriyetinin petrolüyle il-
gilendiği belirtilen yazıda,
ABD vönetiminin Orta
Asya'daki bu cumhuriyetlere
doğrudan yardım ve geniş ölçu-
de teknik yardım göndermesi
gerektiği savunuldu.
New York Times'ın yoru-
munda, Batı yanlısı, demok-
ratik ve Müslüman bir ülke
olan Türkiye'nin, Azerbaycan
başta olmak üzere, Orta
Asya'daki cumhuriyetler için
doğal bir model oluşturduğu
belirtildi ve Türkiye ile Azer-
baycan arasındaki haberleş-
me teknolojisinin geliştiği
hatırlatıldı.
Türkiye'nin, Kazakistan,
özbekistan ve Türkmenistan
cumhuriyetleri liderlerine de
yeni ulaşım hatlarının inşası
ve ortak yatınm sözü verdıği-
nın kaydedildiği yazıda, buna
karşılık İran'ın da, bu cumhu-
riyellerc dinı \e mali yardım
sağladığı belirtildi.
CIA, kabııkBush, CIA Başkanı Robert Gates'e gönderdiği
direktifte, "küresel çevre sorunlarına, tatlı su
sıkıntısına ve bunlann yaratacağı politik
sorunlara" önem verilmesini istedi. CIA'nın,
istihbarat önceliklerini kısa süre içinde
yeniden netleştirmesi bekleniyor.
UFL'K Gİ LDEMİR
VVASHİNGTON — ABD,
değışen dünya koşulları ışığın-
da istihbarat önceliklerini
gözdcn geçmrken, casusluk
da kabuk değiştıriyor.
Bu değişim, klasik casus tı-
pinin ortadan kalkacağı anla-
mına gelmiyor. Ancak, duvar-
lar yıkıldıkça, basın özgürleş-
tikçe "legal" verilere, yanı
gazete haberlerine, istatistik-
lere, nüfus sayımlarına bakıp
o ülkenin geleceğinı okuyan,
gözlüklü. doktoralı. analizci
ıstıhbaratçı tıpi gündemdeki
öneminı arttınyor. Dinleme
üsleri de yavaş yavaş yerlerini
uydu teknolojisine bırakıyor.
ABD bu yeni dünya koşul-
larına yeni istihbarat öncelik-
leri iledegiriyor. Eski öncelik-
ler elbette yeni dönemde de
önemıni sürdürecek, ama ör-
neğin dünyanın "doğal kay-
nakları" CIA'nın daha yakın-
dan izleyeceği konulardan
birisi halıne gelecek.
ABD Başkanı George Bush,
geçen günlerde bu kapsamda
ilginç bir adım attı. New York
Times gazetesinden Elaine
Sciolino'nun bildırdığıne gö-
re, Bush CIA Başkanı Robert
Gates'a bir direktif göndere-
rek, "Doğal kaynaklann gele-
ceğine, küresel sağlık sorunla-
rrına" önem venlmesini i
Gerçı bu konular dünya var
oldukça var oldu, ama istih-
barat camıasının merkezi dik-
katindan yoksundu. Son kırk
yıl ile 90'ları birbirinden ayı-
ran fark, yeni önceliklerin
önem basamağında bir sıçra-
ma yapması olacak.
"Llusal Güvenlik Direktifi"
adını taşıyan Bush mektubu,
ABD'nin yeni dönemde tehli-
ke ortadan kalktı diye istihba-
rat bütçesinde kısıtlamaya da
gıtmeyeceğıni gösteriyor. An-
cak kaynaklann kullanım
alanlarının çeşitlendirileceği
anlaşılıyor. Bush aynca istih-
ABD Başkanı, 12 günlük gezisinin ilk durağı Avustralya'da
Bush Uzakdoğu pazarmda
Başkan George Bush, ülkesinin ekonomik sorunlarına
Uzakdoğu pazarını genişleterek çare bulmayı amaçlıyor.
Demokrat Partili yetkililer Bush'un gezisine karşı çıkarken ABD
pazarının Japonlara daraltılmasını savunuyor.
Dış Haberler Servisi — ABD Başkanı
George Bush, 1992 başkanlık seçimi kam-
panyasına malzeme olan Uzakdoğu gezisi-
nin ilk durağı Avustralya'ya dün vardı.
ABD Başkanı daha önce ulusal sonınlar-
dan çok dış politika ile ilgilendiği yolundaki
eleştiriler üzerine ertelediği bu gezisinde
Amerikalı işadamlanna ek pazar anyor.
ABD Başkanı Bush, dün vardığı Sidney'-
de, Avustralyalı meslektaşı Paul Keating ile
bir araya geldi. AP'nin haberine göre, her
iki lider de ulusal ekonomik sorunlar ve
başkanlık seçimleri ile karşı karşıya.
ABD Başkanı, Avustralya'nın başkenü-
ne vardığında, 200 kişi protesto gösterisi
düzenledi. Göstericiler, Avustralya'daki
ABD üslenni. Ortadoğu'daki müdahalele-
rini ve nüklcer denizaltılara karşı oldukla-
nnı açıkladılar.
ABD'de Demokrat Parti yetkilileri, Ja-
pon otomobillerinin ABD'ye girişini kısıt-
İayacak bir yasa hazırlıyorlar. Bu yasa tas-
lağına göre, Japonlann ABD'yle ticaretinde
elde ettikleri fazla, her yü yüzde 20 oranın-
da olmak üzere 5 yıl süreyle azaltılacak.
Başkan Bush ve Cumhuriyetçi Parti yet-
kilileri ise, bu tür bir adımın dünya ticaret
savaşına yol açacağını söylerken, ABD'nin
de Avrupa ülkeleri ile ticaretinde 20 milyar
dolar fazlası olduğuna dikkat çekiyorlar.
ABD Başkanı, Uzakdoğu pazarını geniş-
leterek ihracatın arttırılmasını ve bu yolla
daha çok Amerikalıya iş yaratılmasını sağ-
lamaya çalışıyor.
barat camiasını. "Misyon rol
ve önceliklerini" tartışmaya
çağırıyor. Ö?ellikle de "Küre-
sel çevre konularına, doğal
kay nakların durumuna, tatlı su
sıkıntısına, bunun yaratabile-
ceği siyasi sorunlara" önem
verilmesini istiyor.
Su konusu Türkıye'yı ya-
kından ilgilendiriyor, çünkü
Ortadoğu'nun en zengin şu
kaynaklan Türkiye'de bulu-
nuyor. Bush'un direktifi.
CIA'nın zaten yakından ızle-
mekte olduğu Fırat ve Dıcle
ile ilgili gelişmeleri, önümüz-
deki dönem de gündeme tuta-
cağını gösteriyor. Dığer yan-
dan, Orta Asya cumhuriyetle-
rinin doğal kaynaklarının da
ABD'nin yakın gözlemi altın-
da olacağı anlaşılıyor. Çünkü
ortaya çıkacak su ve gıda sı-
kıntısının, büyük sağlık so-
runlarının "radikalizme"
hizmet edeceğı düşünülüyor.
Eğer ABD zamanında bu so-
runu fark edıp devreye gir-
mezse, radikal komşularının
ortaya çıkan güç boşluğunu
dolduracağına inanılıyor. Ay-
rıca bu bölge, gerek Güney
Batı Asya'nın güvenliği, gereîc
pasıfik navzasında Amenkan
etkisinin süreklilıği açısından
ABD için giderek artacak bır
öneme sahip bır konumda bu-
lunuyor.
Sciolino'nun haberine göre
ABD istihbarat camıası söz
konusu direktif ışığında çalış-
malar yapacak ve bulgulannı
ocak ortasında Beyaz Saray'a
sunacak. Beyaz Saray'daki
Ulusal Güvenlik Konseyi'nin
vereceği karardan sonra da
ABD'nin istihbarat öncelikle-
ri netleşecek.
Hırvatislan'ın Karlovac kenti yoğun çatışmalar yaşıyor. Geçen pazar kente 20 dakikada bir bomba duştuğu hesaplandı. Yine de, yüzlerce yaralıyla dolup taşan hastane-
nin gorevlileri binadaki kuçük kilisede pazar ayinidüzenlemekten geri durmadılar. (Fotoğraf: rİERALD TRIBUNE)
Sırplar sınır değişikliğinde ısrarlıDış Haberler Servisi —
Yugoslavya'dan bağımsızlığını ilan
eden cumhuriyetlerin Sırbistan ile
olan sınırlan son .1 yaratıyor.
Sırbistan Avrupa'run tanımaya
hazırlandığı cumhuriyetlerin
sınırlarının değişmesinde ısrarlı.
Yalnızca Sırbistan ve Karadağ'ın
katılımıyla önceki gün toplanan
Federal Başkanlık Konseyi, AT
girişimiyle toplanan Yugoslavya
Konferansı Arabuluculuk Komitesi'ne
bu ısteklerinı içeren bir mektup
gönderdi. Işlevini yitirmiş olan
Konsey'in mektubunda "SırbisUn'ın
Hırvaüstan ve Bosna-Hersek ile olan
sınır çizgUerinin uluslararası huknk
çerçevesinde suur kabul
edilemeyecekleri" savunuldu. Bu sınır
çizgilerinin "yönetsel" olduklan ve
"ilgili halklann ve tum Yugoslav
cumhuriyetlerinin onayı alınmadan,
bağımsız ve egemen dcvlederin
sınırlan" olamayacaklan kaydedilen
mektupU, "iiç cumhuriyet arasındaki
bu suurlann tartışmaya açık olduğu"
öne sürülerek "görüşulmesi gerektifi"
vurgulandı. Yugoslavya'ya
düzenlediği beşinci ziyaret için dün
Belgrad'a giden BM özel temsilcisi
Cyrus Vance, Hırvatistan'daki
çatışmalann uzamasından hayal
kırıkhğına uğradığını söyledi. Siyasi
ve askeri liderlerin, BM'nin önerdiği
barış planını iki hafta süreyle
inceleyeceklerini belirten Vance,
"liderlerin bans planı konusundaki
son ve kesin fikirlerini almak
istiyorum" dedi. Öte yandan
Yunanistan'ın Makedonya
hükümetince onerilen anayasa
değişikliğinden tatmin olmadığı ve
öneride yer alan "Makedonya
Cumhuriyeti'nin komsu iilkeierden
toprak talebi yoktu. Sınıriar anayasa
ve iyiaiyet çerçevesinde degişebilir"
biçimindeki ifadeleri uluslararası
hukuka aykın bulduğu bildirildi.
Washington'un, Saddam Hüseyin'in işbaşında kalma olasılığından duyduğu endişe büyüyor
ABD'de
4
çekiç güç' rahatsızhğı
Ankara'nın 'çekiç güç'ün görev süresini son kez uzattığını
ima etmesi üzerine, Washington 'son fırsatı nasıl kullanırız'
arayışına girdi. ABD'nin, Bağdat rejiminden kurtulmak
için çabalarını hızlandırması bekleniyor.
WASHINGTON (Cumhuriyet) -
Ankara'nın Kuz^y Irak'taki Kürtle-
rin korunmasına yönelik olarak Gü-
neydoğu Anadolu'da konuşlandınlan
"çekıç gücün" süresini "sonuncu" kez
uzattığı izlenıminde olan Amenkan
yönetimı şimdi "son fırsatı nasıl kulla-
nırız" arayışı içinde.
Altı aylık ycnı sürc uzatımının "so-
nuncu kez" olabileccği yönündekı
Amenkan ızleııımi üç nedene dayanı-
>or:
1) Başbakan Süleyman Demirel, çe-
kış gücün görev süresinın bır kez daha
uzatıldığına ilişkin açıklamasında.
bundan sonrakı süre uzatmaların
TBMM tarafından onaylanması ge-
rcknğıni ıma etti. ABD yönetımi işin
TBMM'ye kalması halinde sürenın
bir daha uzatılmasının hemen hemen
olanaksız olduğunu düşünüyor.
2) Ankara, geçen günlerde ABD
Başkanı George Bush'un bizzat Demi-
rel'e mektup yazarak ricada bulunma-
sına karşın BM'deki siyonizm oyla-
masında çekimser kaldı. Demirel'in
bu kararı, NVashington'a "özal döne-
minin kapandığım" tüm netliği ile his-
settirdı. Şımdı muhtemeldır kı, ABD
de Türkıye'ye ilk fırsatta bu dönemın
kapandığım kendi perspektıfınden
hissettirecek. Dolayısıyladaçevik güç
için yeni bir süre uzatımı iyice tartış-
malı hale gelebilecek.
3) ABD yönetiminin yeni bir süre
uzatımı olmayabıleceğine ilişkin ızle-
nıminın dayandığı üçüncü neden,
DYP-SHP hükümetinin dış politikayı
iç politikaya göre yaptığından kay-
naklanan inançları. Washington, bu
hükümetin kendisine özgü bir dış poli-
tikasının bulunmadığını, tüm dış poli-
tika kararlannın "reaksiyoner" izler
taşıdığını ve "iç kamuoyunu" tatmin
etmeye dönük olduğunu düşünüyor.
Dolayısıyla da önümüzdeki dönemde
"iç kamuoyunu karşısına almak paha-
sına bazı kararların altına imza atılma-
sını" beklemiyor.
Tüm bu unsurlar nedeniyle Was-
hington çekiç gücün yeni altı aylık sü-
resini "nasıl daha iyi kullanabiliriz"
diye düşünüyor. Önümüzdeki yıl
ABD'de başkanlık seçimleri var. Mu-
halefet Bush'a Saddam Hüseyin hâlâ
işbaşında olduğu ıçın saldınyor. An-
cak Bush da Irak'ın toprak bütünlü-
ğünü korumayı taahhüt eden bir
muhalefet bulup desteklemekte zorla-
nıyor. Karşısında ya Kurtler var ya
Şiiler. Washington geçen aylarda bir-
leşik bir muhalefet cephesi yaratmak
ıçın çaba harcadı. Son zamanlarda Şii-
ler, Sünniler ve Kürtlerden oluşan
"gûvenilir" bir Irak muhalefet cephesi
yavaş yavaş doğmaya, Arap dünya-
sında da kabul görmeye başladı.
İşin ilginç yanı ABD Başkanı
Bush'a bu kapsamda Amenkan
Kongresi'nden de destek var. Yani
eğer Saddam Hüseyin'i yıkmaya dö-
nük "gizli" bir Amenkan operasyonu
sözkonusu olursa Kongre'nin buna
karşı çıkması beklenmıyor. Eğer Bağ-
dat'ta bu yönde bir hareket başlarsa
•çekiç güç' kapsamındaki Amerika'-
nın elindekı hava gücü yaşamsal önem
taşıyacak. 26 aralık tarihli Wall Street
Journal gazetesine göre, böyle bir ola-
sılık gündeme gelirse ABD'nin buna
nasıl askeri destek verebileceğinin
kontenjan planlaması dahi yapıldı.
Tüm bu nedenler ABD'nin önü-
müzdeki aylarda, Irak'ı "Lübnanlaş-
tırmadan" Bağdat rejiminden kurtul-
manın yolannı aramayı hızlandıraca-
ğını gösteriyor.
Rahibe Teresa
hasta
• LA JOLLA (AA) —
Hayır faaliyetlerinden
dolayı bütün dünyada
tanınan Nobel ödüllü
Rahibe Teresa zatürree ve
kalp rahatsızlığı geçirerek
hastaneye kaldınldı.
Meksika'dayken zatürreeye
yakalanan Rahibe'nin
perşembe gunü ABD'nin
California eyaletindeki bir
hastaneye yaanldığı
öğrenildı. Hastane
yetkilileri, haftasonu
hastanedeyken bir kalp
rahatsızlığı geçiren 81
yaşındaki Katolik rahibenin
kalbine yeterli kan
gitmediğinin teşhis edilmesi
üzerine damar tıkanıkhğım
gidermek için gerekli
müdahalenin yapıldığını,
durumunda iyiye gidiş
gözlendiğini açıkladılar.
Kürtlere İngiliz
yardımı
• LONDRA (AA) —
Ingiltere'nin Irak'ta yaşayan
Kürt, Şii ve diğer
azınlıklara yaklaşık 1.9
milyon dolarlık insani
yardım yapacağı bildirildi.
İngiliz resmi kaynaklan,
yardımın halen Irak'ta
görev yapan UNICEF,
çocukları kurtarma ve
çeşitli Kürt yardım
kuruluşlan aracılığıyla
dağıtılacağını kaydettiler.
tngiltere, nisan ayından bu
yana Irak'a yaklaşık 45
milyon dolarlık insani
yardım yaptı.
Bagdat'ta
patlama
• BAGDAT (AA) —
Bağdat'ın en büyük
otellerinden birinin önünde
meydana gelen patlamada,
7 kişinin yaralandığı, çok
sayıda arabanın da yandığı
bildirildi. Patlamanm Ishtar
Sheraton Oteli'nin önünde,
önceki gün TSİ 15.30'da
meydana geldiği kaydedildi.
Yetkililer, patlama
hakkında aynntılı bilgi
vermezlerken patlamanm
meydana geldiği otelin
karşısındaki Füistin
Oteli'nde de Birleşmiş
Milletler görevlilerinin
kaldığını belirttiler.
İki Kore
anlaşü
• SEUL (AA) — Kuzey ve
Güney Kore*nin, Kore
yarımadasının nükleer
silahlardan arındınlması
konusundaki son purüzleri
ortadan kaldırarak tam bir
anlaşmaya vardıklan
bildirildi. Yonhap Haber
Ajansı, adım açıklamayan
hükümet kaynaklarına
atfen verdiği haberde, bir
sımr köyünde iki ülke
yetkilileri arasında basına
kapalı olarak yapılan
göruşmelerde anlaşmaya
vanldığını duyurdu. Ajans,
Kuzey Kore"nin nükleer
tesislerini tarafsız
kurumlann denetime
açmayı taahhüt etmeyi,
Güney Kore'nin ise ABD ile
ortaklaşa yapacağı askeri
tatbikatlan iptal etme
niyetini beyan etmeyi kabul
ettiğini beh'rtti.
Sııriye'ye Çek
şilahı
• VARŞOVA (AA) —
Çekoslovakya'nın Suriye'ye
Polonya üzerinden silah
ihraç ettiği iddia edildi.
Polonya'nın en yüksek
tirajlı gazetesi olan gazeta
Wyborcza, aralannda 16
adet T-72 tipi tankın da
bulunduğu Çek yapımı
silahların cuma gunü
Szczecin limanına vardığını
ve gelecek ayın başında
Suriye'nin Lazkiye kentine
doğru hareket edeceğini
duyurdu. AP'nin görüştüğü
bir Çekoslovak Dış Ticaret
Bakanlığı yetkilisi ise haberi
doğrulamadı. ABD,
uluslararası terorizmi
desteklemekte suçladığı
Suriye'ye silah satışı
yapılmamasmı
Çekoslovakya'dan talep
ediyor. Polonya gazetesi,
aynca Hırvatistan ve
Makedonya'nın, Avrupalı
aracüar yoluyla Polonya'da
silah satın almak için çaba
sarf ettiklerini, ancak
başarılı olamadıklannı öne
sürdü.