Catalog

,3 HAZİRAN 1991 EKONOMt CUMHURİYET/13 j Dış krediler ; kur farkı fonu ; • ANKARA (ANKA) — | Merkez Bankası, dış I krediler kur farkı fonu kapsamındaki kredilere J uygulanacak değişken faiz1 oranını haziran ayı içinde j yükselterek yüzde 67.95 ! olarak belirledi. Merkez i Bankası'nın konuya ilişkin j tebliği Resmi Gazete*de J yayımlandı. Bu oran mayıs ; ayı için yûzde 64 olarak ı uygulanmıştı. 1 milyar dolarlık ihale • ANKARA (UBA) — Suriye'nin Hama kentinde kurulacak 1 milyar dolarlık demir-çelik ihalesine, ;Amerikan Marshallvvais ;şirketiyle konsorsiyum joluşturarak teklif veren iTürk firmalar Makyal ve • Tokar'ın temsilcileri, son Igörüşraeleri için Şam'a .gittiler. Türk-Alman Mühendislik Müşavirlik ;Konsorsiyumu PSV- ;Çekinmez ı koordinatörlüğünde Türk- .Amerikan Konsorsiyumu oluşturarak teklif veren firmalar 850 milyon dolarlık dış kaynak sağladılar. SSCB'den İPTT yaymı • ANKARA (AA) — Gurcistan'daki cumhurbaşkanhğı seçimleri ile ilgili görüntülerin bütün dünya televizyonlarına akfarılması Türk PTTsinin uluslararası prestijini arttırdı. PTT, ilk kez yurtdışında gerçekleştirdiği bu telekomünikasyon hizmeti karştlığında yaklaşık 80 bin dolar kazandı. PTTnin mobil uydu yer istasyonu aracılığıyla Eutelsat'taki Iranspondere gönderilen yayın, Eutelsat alanı içerisindeki tüm Avrupa ülkelerinde televizyonlardan izlendi. PTT'nin yayıru, Ankara sabit uydu yer istasyonu aracılığıyla Intelsat uydusuna çıkarak ABD TV yayın kuruluşlarınca da dağıtıldj. Resmi heyetler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ABD Ticaret Bakanı Robert Monbacher, 6 haziran çarşamba günü Türkiye*ye gelecek. Beraberindeki hükiimet temsilciJeri ve işadamlan ile birlikte Türkiye'de 5 gün kalacak olan Monbacher'in temaslan sırasında özellikle ikili ticari ilişkiler ve tekstil kotaları üzerinde durulacağı bildirildi. Yeni Zelanda Ticaret Bakanı Philip Burdon da 6-10 haziran tarihleri arasında Türkiye'de resmi temaslar ve GAP bölgesinde incelemeler yapacak. Sennaye tavanı • ANKARA (UBA) — SPK üç şirketin kayıtlı sermaye tavanını yükseltme başvurusunu onayladı. Buna göre Endaş Otomotiv, kayıtlı sermaye tavanını 5 milyar liraya, Modern Karton 81 milyar liraya ve Eczacıbaşı Yatırım Holding de 250 milyar liraya çıkaracak. Paris'teki Türk bankası • Ekonomi Servisi — Emlak Bankası, Vakıfbank, Finansbank ve Banque Worms'un Paris'te ortaklaşa kurdukları Banque du Bosphore, 1 temmuzda faaliyete başlıyor. 24 mayısta yapılan yönetim kunılu toplantısında taraflar bankanın açılış tarihini belirlediler. Merkezi Paris'te bulunan Banque du Bosphore, dış ticaret kurum ve yatırım bankacılığı alanlarında hizmet verecek. Karayalçın Japonya'da • ANKARA (AA) — Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, yurtdışına ikinci tahvil ihracatını gerçekleştirmek üzere Mamak Belediye Başkanı ve belediye meclisinden bir grup üyeyle birlikte Japonya'ya gitti. Karayalçın, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, geçen yıl da Almanya piyasasına 150 milyon marklık tahvii sattığını hatırlattı. Karayalçın şöyle dedi: "Bu gidişimizde Japonya'da iki bankanın önculuğunde yaklaşık 60 milyon dolarlık ikinci tahvil ihracatımızı gerçekleştireceğiz. Dünya Ekonomik Forumu'nun Türkiye toplantısı başlıyor Dünyayı yönetenlerin örgütü AYŞEN GUR Bir zamanlar yalnızca kış sporlarıyla ve sanatoryumlanyla tanınan küçük lsvicre dağ kasa- bası Davos'a yeni bir un kazan- dıran Dünya Ekonomik Fonı- mu, son birkaç yıldır dünya ekonomisi ve politikasındaki ağırhğını büyük ölçüde arttırdı. Aralannda ABD'den SSCB'ye, Türkiye'den Birleşik Arap Emirlikleri'ne kadar 50'den faz- Ia değişik ülkeden 700 sanayi ve fınans şirketinin, kamu ve özel kuruluşun, kısaca 'karar verid- lerin' üyeliğiyle oluşan Dünya Ekonomik Fonımu, Davos'ta düzenlediği yıllık uluslararası zirvelerle tanınıyor. Bu tür top- Iantılardan birinde, dönemin başbakanı Turgut Özal ile Yu- nanistan Başbakanı Andreas Papandreu'yu bir araya getire- rek Türkiye'nin siyasal sözlüğü- ne 'Davos ruhu' deyimini arraa- ğan eden Dunya Ekonomik Fo- rumu, her yıl düzenlediği ülke fonımlanyla da Türkiye'de çok iyi biliniyor. Dünya Ekonomik Forumu'- nun kurucusu ve Başkanı Al- man asıllı Isviçreli akademisyen ve işadamı Profesör Klans Schwab'ın da Türkiye ile özel il- gisi var. Bir süre ENKA Hol- ding'in yönetim kurulunda bu- lunmuş olan Schwab'm, gerek Cumhurbaşkanı Turgut OzaT- la, gerekse pek çok Türk işada- mıyla yakın ilişkileri bulunuyor. Profesör Schwab, 1971'de kurduğu Dünya Ekonomik Fo- rumu konusunda Cumhuriyet'- in sorularını yanıtladı: —Dünya Ekonomik Fornmu'- oun yapısı konusunda bflgi ve- Dönya Ekonomik Forıunu Başkanı Schıvab: Türkiye, Dünya Ekonomik Fbrumu'yla "üyelik" ilişkisinden çok yararlandı. Toplantılarımıza katılan Türkler, ekonomik işbirliği konusundaki bu kişisel yaklaşımm başarılı olduğu yolunda fikir birligi içindeler. Aynca Forum, iktidann da kendi politikalarını ve geleceğe yönelik planlannı smamasını sağlıyor. rir misiniz? Forum bir şirket mi yoksa vakıf mı? Mali kaynak- İan, bedef kitlesi ya da hedef- lediği piyasa nedir? SCHVVAB—Dünya Ekono- mik Forumu bir şirket değil, üyelerden oluşan bir kuruluştur. 700'u aşkın üyesi arasında şir- ketler, finans kurumları, kamu ve özel sektör kuruluşları, ulu- sal yöneticiler, bakanlıklar bu- lunuyor. Türkiye'de de sanayi ve fınans kesiminden onemli üyeleri var. Forum üyeleri, Da- vos'taki toplantılara, ülke foru- mu üyeleri de kendi ulkelerinde- ki toplantılara yuzde 50 az üc- ret ödeyer'ek katılabiliyor. 1971'de Isviçre'de kurulan ve merkezi Cenevre'de bulunan fo- rum, benzeri bağımsız ve özel kuruluşlar arasında en etkilile- rinden biri haline geldi. Kuru- luş, lsvicre Federal Hükümeti'- nin yasal denetimi altında çalı- şıyor. Amacımız, dünya çapın- da ekonomik ve toplumsal ge- lişmelere, global işbirliği ve gi- rişimciliğj güçlendirerek katkı- da bulunmak. Herhangi bir özel, bölgesel ya da siyasal ba- ğımhhğımız yok. Uluslararası iş dünyasına sesleniyoruz. —Forum'da karar mekanizması nasd isliyor? SCHWAB—Forumun gün- lük yönetimini düzenli bir bi- çimde toplanan bir yurütme ku- rulu üstleniyor. Elliden tazla ül- keden 700 uyemızin temsilcile- rınden oluşan bir damşma ku- rulumuz var. —Kuramnn faaliyederi faakkın- da aynntılı bilgi verir misiniz? SCHVVAB—Yıllık toplantı- mız, Davos'ta uluslararası çap- ta iş, politika, bilim ve medya dünyasının önderlerinin katılı- mıyla dürüst ve samimi bir ha- va içinde yapılıyor. Dünya gun- deminin önemli gelişmeleri tar- tışılıyor, katılanlar fikir alışve- rişi ve işbirliği olanağım bulu- yor. 1991'deki zirvemize, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, uydu yayın aracılığıyla katıldı ve "Körfez savasının sonuçlan: Ne tür girişimJer gerekli" konu- lu oturumda göruşlerini bildir- di. Bu oturuma Italya Dışişleri Bakanı Gianni de Michelis ve Sadrettin Ağa Han da katıldı. Toplantıdan, Ortadoğu'da Hel- sinki türünde bir güvenlik ve iş- birliği konferansı oluşturmak gerektiği yolunda bir düşünce çıktı. Diğer faaliyetlerimiz arasında sektörler arasındaki sinerji ola- naklarını araştıran sanayi fo- rumları ve uluslararası bağlam- da ulusal olanaklan ortaya ko- yan ülke forumları var. 1988'den beri World Link adın- da bir dergi çıkanyoruz. Bütun faaliyetlerimizi birleştırmek, üyelerimiz arasındaki iletişimi TÜRKİYE FORUMU 6-7 HAZtRANDA İSTANBUL'DA YAPILACAK Siyasi partiler forum sınavmdaEkonomi Servisi — Dünya Ekonomi Fo- sel bağlamda Turkiye; Körfez savaşının rumu'nun ulke forumları kapsamında her Turkiye üzerindeki etkileri; Karadeniz iş- yıl düzenlediği Türkiye toplantısı, 6-7 ha- birliği projesi; su denetiminin uluslararası ziran tarihleri arasında İstanbul'da yapıla- anlamı. cak. Toplantıda her zaman oiduğu gibi ık- Tacikistan Başbakanı Kacher Machka- tidar ve muhalefet partileri, uluslararası iş mov, Türk-Sovyet ilişkileri, Devlet Baka- dünyasına ekonomi politikalarını anlata- nı Kâmran tnan da 'Banş Suyu' projesi ko- cak. nusunda bilgi verecek. Forumun başkanı Klaus Scbwab'ın ver- Toplantının önemli yabancı konuklan diği bilgiye göre, Türkiye Forumu'nun bu arasında ABD Ticaret Bakanı Robert Mos- yıl üzerinde duracafeı konular şöyle: Bölge- bacber, AT Komisyonu Dış İlişkiler Genel Müdürü Joan Prat bulunuyor. Iktidan Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal, devlet ba- kanları Işın Çelebi ile Kâmran tnan temsil edecek. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit ve DYP Genel Başkan Yardımcısı Tansu Çiller de foruma konuşmacı olarak katılacaklar. Aynca Merkez Bankası Başkanı Rüşdii Saracoglu'nun da bir konuşma yapması bekleniyor. kolaylaştırmak amacıyla da elektronik bir iletişim ağı kur- duk. VVelcom adındaki bu ağ, bütün üyelerimizi, üniversitele- ri, araştırma kuruluşlarmı, iş ve siyaset dünyasının uzmanlannı bir araya getiriyor. —Düzenlediginiz toplantıiarın sonuçlannı, etkilerini kontrol etmek için ozel bir yönteminiz >a da mekanizmalannu var mı? SCHWAB—Bunun için özel yöntemlerimiz yok. Ama top- lantılarımızın yararlı olduğunu biliyönız. Faaliyetlerimizin so- nuçlan, yeni yatınmlar ya da yeni stratejiler oluyor. Üyeleri- mizle sürekli ilişki içindeyiz. —Türkiye'deki faaliyetleriniz nasıl sonuçlar veriyor? SCHWAB—Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu ile 'üyelik' ilişkisinden yararlandı. Toplan- tımıza katılan Türkler, ekono- mik işbirliği konusundaki bu ki- şisel yaklasımın başarılı oldu- ğunda fikir birliği içindeler. Ay- nca Türkiye Forumu, hüküme- tin de kendi ekonomik politika- larını ve uluslararası ilişkilerdeki geleceğe yönelik planlannı sına- masını sağlıyor. —Dünya ekonoraisinin yakın geleceği konusunda ne dusiinu- yorsunuz? Resesyon dönemine giren Batı ulkelerimn bu dunım- dan hızia kurtulacagına inanı- yor musunuz? SCHWAB—Dünya Ekono- mik Forumu, yani karar verici- lerin uluslararası ortakhğı ola- rak gelecek ekonomik gelişme- ler konusunda tahminler yapmı- yoruz ya da tavır almıyoruz. Ama kişisel olarak ben, kisa dö- nemden çok, 1992 için umutluyum. —Dünya Ekonomik Forumu gelistigi dönemde, dunya eko- nomisi de bir genişleme donemi yaşıyordu. Şimdiyse dünya bir resesyon sûrecinde. Bunun fo- rum için yan etkileri olabilir mi? SCHWAB—Biz, dünya eko- nomisindeki değişimden olum- suz anlamda etkilenmedik. Bi- zim, karar vericiler için değeri- miz, uyelerimizin olası bütçe kı- sıtlamalarmın üstünde. Tam tersine, ekonomik resesyon dö- nemlerinde iş dünyasının önder- lerinin daha da saldırgan olma- ları gerektiğini düşünüyoruz. PERSONAL SYSTEM/2 YETKİLİ SATICHARI ADANA BOSS 1311 Z7 ANKASA BORDATA Çankaya 139 62 00 BOSS Çankaya 140 51 64 HAUCI Kmlay 125 83 26 ISOMAK Çankaya 140 50 88 İSTANBUL PAZARLAMA Kavakbden 167 44 33 PROTEK KauaUıdere 127 47 50 ANTALYA ISOMAK 11 52 03 BUKSA AYKER 27 90 69 BOSS 22 74 03 MİNERVA 15 15 00 DENİZLİ EVAC362 94 ESKİŞEHİB AYKER 14 72 15 İ5TANBUL AYKER Meddtyehûy 174 23 00 BORDATA İlk kez böylesine büyük bir fırsatla karsı karsıyasınız: IBM PS/2 almak simdi cok kolay. IBM PS/2'lerin kalitesini, üstün per- formansını, gelişmeye, büyümeye açık yapı- sını bilenlere müthiş bir haberimiz var: IBM PS/2'ler kısa bir süre için, çok uygun ödeme koşullarıyla sunuluyor. Yalnızca %35 peşin ve 6 ayda, 6 eşit taksitle, sistem birimi, klavye, tek renkli görüntü birimi. DOS işletim sistemi ve IBM güvencesi... Aşağıdaki tablodan işinize, bütçenize en uygun IBM PS/2'yi seçin. Unutmayın, ödeme kolaylıklarımız 29 Haziran 1991 akşamına kadar geçerli. Ayrıntılı bilgi için IBM PS/2 Yetkili Satıcılarını hemen arayın, bu fırsatı kaçırmayın. BOSS Mişantafi 148 75 40 ENTER Gayreaepe 175 10 00 HAUCI Caddeboston 385 41 37 HESMAK KarakOy 151 58 96 BOMAK Levent 169 97 47 tSTANBUL PAZARLAMA Gayreaepe 175 12 95 MtKROSlSTEM Gayreaepe 175 72 75 PERKOM MecUhyeköy 175 47 60 PORTAŞ Gültepe 180 13 51 TEKNODATA Nişantafi 130 20 40 TEPUM Nifantaşt 140 69 58 YABÎM Esentepe 172 46 10 İZMİ» AYKER Çankaya 19 47 41 EVAC AJsancak 63 03 75 HESMAK Alsancakdi 13 09 PERKOM Akancakfa 06 33 YABtM Pasapon 19 03 04 KONYA AYKER 13 33 30 HAUa U 14 92 IBM PS Z 8530-H0İ 8530-H02 853O-H31 8555-X31 8555-X61 RniinıRin! Peşinat (TL) 3 126.000 3.275.000 3.897.000 4 973.000 5.57I.0OO •nOnİHTillS TiksitTutan(TL) 6x %3 000 6x 1.011.000 6x 1.206.000 6x 1.540.000 6x 1.725.000 Toplam (Tt; 8.904.000 9.341.000 11.133.000 14.213.000 15.921.000 EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Duvara Dayanan Özal ve Çıkmazın Yarattığı Umut Özat'ın durumunu belkı de en güzel ifade eden bir haber geçen gün Hürrıyet'te çıktı. Haberde şöyle deniyordu: "Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ANAP büyük kongresinde hangi adaya destek vereceği konusunda sıkıntılı. Adayiar üze- rinde kesin bir karara varamayan Özal, kendısi ile görüşen milletvekillerine bu durumu açıkça itıraf ederek 'duvara dayandım' aedi. Özal, yeni bir genel başkanın gelmesi ha- linde partinin hemen erken seçim kararı alması gerektiğini belirterek 'Yeni birisi partinin oylarında yükselme yaratır, he- yecan getirir, kamuoyunun beklentilerini karşılayacağı düşü- nülür. Yeni birisi olursa hemen erken seçime gıtmemiz ge- rekir. Ancak bu sene erken seçime gitmemiz zor gözüküyor' diyerek kararsızlığını ifade etti" Özal'ın zaman zaman İngilizce düşündüğü ammsandığın- da kullanmış olduğu deyim daha da anlam kazanıyor Ben Sayın Özal'ın kullandığı "duvara dayandım" deyimini İngı- lizcedeki "sırtım duvara dayandı" deyiminin karşılığı olarak yorumluyorum. İngilızcedekı kullanımryla bu deyımi kullanan kışinin fena halde köşeye sıkıştığı, manevra yeteneğini kay- bettıği, çözümsüz kaldığı anlaşılır Sayın Özal da "duvara dayandım" derken bu durumu anlatmak istiyor galiba. Gerçekten de Özal'ın manevra alanı çok daralmış ve onun güdümündeki bir ANAP'ın Türkiye'de yeniden umut haline gelmesi olasılığı çoz azalmış görünüyor. Geçen yıl ekonomide yaratılan zorlama canlanmayla, ardından da Körfez krizi bo- yunca pompalanan bir koyup üç-beş alma' umutlarıyla top- lumda yaratılan aşırı beklentiler tam anlamıyla gen tepmiş durumda. Şimdi ekonomide iyimserlik yerini kötumserliğe bı- rakırken ve Körfez "başansT'nın meyveleri birtürlü alınamaz- ken toplumun çeşitli kesımlerinde tam bir düş kırıklığı yaşa- nıyor. Buna ek olarak Sayın Özal'ın, kişiligini ortaya koyacak her- hangi bir adaya ANAP lidertiği için yeşil ışık yakmayacağı- nın aşağı yukarı bellı olması ve ANAP lıderliğıne kim gelirse gelsin, pervasız 'tek adam' yönetiminin süreceği beklentisi de ANAP'ın yeniden umut haline gelme şansını azaltıyor. Böyle bir ANAP'ın hiçbir soruna ciddi çözümler getirmesi beklenmiyor. Oysa Türkrye'nin karşı karşrya bulunduğu önemli sorunların çözümü her şeyden önce ciddi ve tutariı bir karar alma mekanizmasının oluşmasına bağlı görünüyor. Örneğın bu sorunlar arasında çok önemli bir yer ışgal eden enflas- yon sorununun çözümü konusunda DİE Başkanlığı'nın gö- rüşü şöyle: "Çözümün önemli oranda para, maliye ve reel sektör po- litikalannın uyumlu yönlendırılmesınde. kamu açıklannın azal- tılmasında ve vergi tahsilat oranlarının arttırılmasında özüm- lendiği belirtilebilir. Enflasyonu etkileyen makro değışkenler, teknik yaklaşımları aşan 'karar alma düzeyinde siyasi bir tercıh' olarak belirmektedır... Türkiye ekonomisi dınamiği, kıs- mi yorum ve tahlilleri aşar bir boyuta sahiptir. Ekonomi, tek- nik, bilim adına yapılan çoğu tahliller de gerçeğin ve gele- ceğin sınırlı bir boyutunu incelemekte, sistemin bütününü tah- lilde ve sistem dinamiğinı kapatmakta zorluk çekmektedir. Kurumlaşma sürecini tamamlamamış bir ekonomide 'karar alıcılann marjinal katkısı Düyük önem taşımaktadır.' Bu mar- jinal katkı 1991'i belirleyecek en büyük etken olacaktır." (DİE, Mayıs 1991'de Türkiye Ekonomisi, İstatistik ve Yorumlar, s. ix ve x) Diğer önemli sorunlann çoğu için de buna benzer yargı- lara varılabilır. Hükumette ve devlet kademelerinde karar al- tna mekanızmalarının âdeta felç olduğu bir ortamda bu so- runların hıçbırine çozum bulunamayacağı bellidir. Bu tabloya bakarak tam bir umutsuzluğa mı kapılmamız gerekıyor? Bence hayır. Sayın Özal'ın pervasız ve keyfi tek adam' yö- netiminin yol açtığı sorunlar ve ANAP'ın bu yüzden içine düş- tüğü durum öylesine önemli dersler içeriyor ki bu dersler- den yararlanılarak gelecek için umutlu olunabileceğinı dü- şünüyorum. Son yılların deneyleri gösterdi ki: "Her şeyin doğrusunu ben bilirim" anlayışıyla bugünün dünyasında saygın bir ülkeyi yönetmek olanaksızdır. Bu ta- vırdaki bir liderin yanında yetenekli bir kadronun barınması da söz konusu olamaz. Tek adam', giderek dalkavuklarıyla ve başarısızlıklanyla baş başa kalır. Destekledıği ya da tem- sil ettiğı partinin, örgütün vb'nin de önemi kalmaz. 'Tek adam'ın başarı gibı görünen adımlarına kapılarak tek adamlığını mazur göstermeye alısanlar sonunda düş kırıklı- ğına uğrarlar. Bugünün dünyasında ekonomide, dış politikada ya da her- hangi bir alanda yalnızca sezgilerte, kulaktan ddma bılgilerle, uzmanlığı yadsıyan bir yaklaşımla kalıcı başanlar söz konu- su olamaz. Kısa vadede başarı gibi görünen adımları çoğu kez büyük düş kırıklıklan ve başansızlıklar izler. Günümüzde uluslararası gelişmelerın izlenmesi ve kavran- ması çok büyük önem taşımaktadır. Ancak bütün "feedback" lerini dış dünyadan alan ve ülke içındeki gelişmelere kulak- larını tıkayan bir iktidar kendi çöküşunü hazırlar. Ülke içinde hiçbir "konsensüs"e dayanmadan alınan kişi- sel kararlann ve uygulamaların faturası bütünüyle bu karar- ları alan ve uygulatanlara çıkartılır. Son yılların deneylennden buna benzer dersler çıkartabi- lirsek belki gelecek için daha umutlu olabiliriz. Deterjan rekabetî fiyatları düşürdü tZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Deterjan üreticisi ku- ruluşların rekabeti İzmir'de fı- yatlan ucuzlattı. Kıyasıya reka- bet içinde gorünen kuruluşlann uyguladıklan indirimler yurttaş- ları şaşırttı. Deterjan üreticisi dev kuruluşlann kampanyalar- la pazar paylannı arttırmayı, el- deki stoklan eritmeyi amaçla- dıkları belirtildi. Anakent Belediyesi İç ve Dış Ticaret A.Ş. TANSAŞ ile Lever ve Turyağ kuruluşları arasında yapılan anlaşmalarla, TAN- SAŞ'm mağazalar zincirinde yalnızca bu iki kuruluşun urün- lerinin satılması kararlastınimış- tı. Öngörulen kampanyalarla, bu kuruluşlann ürettiği iki urü- nü satın alanlara uçuncü urü- nün ücretsiz verilmesine geçen haftalarda başlanmıştı. Lever ve Turyağ ürunlerinde başlanan uygulama sonrası bu ürünlerin satışında belirgin bir artış gözlendiği TANSAŞ Genel Müdürlüğu yetkililerince dile getirildi. Uygulama diğer deter- jan üreticisi kuruluşlarca eleşti- rildi. Ardından Procter and Gamble adlı kuruluşun yarı ya- nya fıyat kıran kampanyası baş- latıldı. Bu kuruluşun ürünleri buyuk mağaza ve marketlerde etiket fiyatının yarısı üzerinden satılmaya başlandı. Procter and Gamble'nin kampanyasının ardından yurt- taşların bu kez bu kuruluşun ürünlerine yöneidiği ve büyük miktarlarda satın aldığı gözlen- di. Bunun üzerine Lever, TAN- SAŞ mağazalarında satılan ürünleri için yeni bir kampan- ya hazırladı. Kampanya gere- ğince yanndan başlayarak bir Lever urünu alana ikinci ürün bedelsiz verilecek. Bu kampan- ya toz, krem, sıvı deterjanlar ve şampuanlarda geçerli olacak. Dev deterjan üreticisi kuru- luşlann birbiri ardına girdikle- ri kampanyalar, yurttaşları şaş- kına çevirdi. Yurttaşların kıya- sıya rekabette görünen kuruluş- lann ürünierini gereğinden faz- la alarak stok yaptıklan gözlen- di. DÖVİZ KURLARI Oövıan Cmsı 1 ABC Doıarı 1 Alman Marto 1 Avustralya Dolan 1 BeMca Frangı 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftonm 1 bveç Kronu 1 lsvicre Frangı 100 Italyan Lıretı 1 Japofl Yenı 1 Sterbrr 1 S Aıabıstan Rıyalı Dovız Alı; 408182 2364 21 3105 86 114 95 697 57 2099 16 660 22 2774 86 318 89 29 57 6986 0) 1088 46 Satış 4090 00 2368 95 3112 08 115 18 698 97 2103 37 661 54 2780 42 319 53 29 63 7000 04 1090 64 Eletcüt Alış 4077 74 236185 3053 06 113 00 696 87 2097 06 653 62 2772 09 313 47 29 27 6979 05 106125 Efettıf Sabş 4102 27 2376 06 312142 115 53 70107 2109 68 663 52 2788 76 320 49 29 72 7021 04 1093 91 3haıirw ÇJVIAZKM $ 1 7265 Alman Markı $ 5 8514 Fr Frangı $ 1 9444 Hol Ftornı $ 1 4710 Isv Frangı $ 1280 00 Ital Lıreti $ 138.05 Japon Yenı % 3 7500 S Arab Rıyali £ 1 7115 %