Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahjbı Cumhunyet Viacbaacılık vc Gazetenlık Turk <\nonım Şırkctı adıns
Nadir N«di 0 Gtnd Ya>m Muduru Hasan CtnuL, Muessrse Muduru
Enuac l>mkltK
il. Yaz, Islcn Muduru O*»> Gonensta. # Haber Merkczı
Muduru >«IÇIH Bayrf, Savta Duzem >önetmcnı AH Acar 0 Temstkıler
Akncl Tın. 1ZMIR HikaKI Çctlnkaya. A0ANA Çrtin Vittrnoglu
!. PoJıtık» CHal k t l n c K . I>i Habtrlrr L r ı » U a . Ejonomı CcHb Tırku. 1) Scndık» Şakna Kımci. kulıur CcM Ifln.
İSUnbuI Haberierı tomal K»rnfc. EguiTn Geacs» Ş»*M. Vü/ı Hafcericrı ><edef Bofam, Spor Damsmanı AMaAadJf l u n t a u .
Duı Yîtfıla- fcrmı Çahsklıt. A-a> rma şafeia Alpaj. Duzefcmc- tMallak laucı 0 Koordmator 4ft*ef KorafaM £ Mal
îjler tro* Lrbtfl % vı.ia^be Balral W»er 0 Buue Planlama 5*>fi OsMUOeKott» # Rffciam V f Torm £ Efc Va* nlar
Hül.ı M,,ol 0 Mi-r Hu«Ma Ounr 9 Islome <>.*. Çehk 0 Bılg' l)!c-n Sail I n l 0 ftıunel Vvgj
OkUJ Aktal. lafcn B v o . H e
Oa«J. Hıkntl ÇclMks*. O
A U M ^ ^ m Cttııihurıvcf Ma(baacitiK *v Gazaealik TA Ş. Turkocafı Cad 39 41 Csğal
J4314 ln PK 24t Isttnbul Tei 512 05 05 (20 taı), Teta 2224» Fa» (I) 526 60 72
Buroiar Artara. Zıva Göludp B}v hıkıtep S No I9'4 Td PJ II ai-47. Tclet 42344 FaA (4]
0< 6< 0 lr»ir H Zıva Blv l»<2 4 2'3, W 13 12 30. Tcte* 52359. FaE (51) 19 5
0 U u ı Inûnu Cad 119 S S o I Kal I. Tel 19 3" 5Î <4 hıtl, Teta. 62155. Fa« (71) 19 2
TAKVİM: 28 ŞUBAT 1991 Imsak: 5.09 Guneş. 6.34 Öğle: 12.21 Ikindi: 15.27 Akşam: 18.00 Yatsı: 19.19
ÖLÜMÜNÜN 30. YBLI
Hasan Ali
Yücel
anıldıfstanbul Haber Servisi —
Eğitimci Hasan Âli Yücel ölü-
raünün 30. yılında Kadıköy
Kültür ve Sanat Merkezi'nde
düzenlenen bir toplanüyla anıl-
dı. Konuşmacılar, Hasan Âli
Yücel'in, "Devletçiliğe, cum-
huriyet fikrine ve Kemalizme
inanan bir devlet adamı" oldu-
ğu görüşünü dile getirdiler.
Kadıköy Kültür ve Sanat
Merkezi'nde yapılan toplantı-
ya cumhuriyet dönemi mimar-
Ianndan Mualla (Eyüboğlu)
Anbeger, edebiyatçı Vedat
Günyol, gazetemiz yazarların-
dan Samj Karaören, yazar
Mehmet Başaran ile şair Can
Yöcel katıldıJar.
Mehmet Başaran konuşma-
sında Hasan AIİ Yücel'in egi-
timci yanını anlattı. Yücel'in
cumhuriyet dönemi eğitimini
doruğa ulaştıran ve Ulkede ay-
dınlanmayı başlatan kişi oldu-
ğunu vurgulayan Başaran,
"Onu anmanın en iyi biçimi,
onun 40 yıl önce gerçekleştir-
dikierini bugiin yapmaya çalış-
nuürtır" dedi.
Cumhuriyet dönemi mimar-
lanndan ve Köy Enstitüsü pro-
jesinde mimar olarak görev ya-
pan Mualla Eyüboğlu da şöyle
konuştu:
"1945'te haritada yeri belli
olmayan Doğu Anadolu köyle-
rinde kurulacak koy okullan
icin uluslararası yanşmalar dıi-
zeoieniyordu. Köy okulu için
iîç ayn proje hazırianmışü. Bu-
giin Islanbul'un plansız gelişi-
mi göz önüne alınırsa bunnn
önemj dafaa iyi anJaşılır. lnsan,
Tonguç, Hasan Âli Yücel ve
Inönii gibi bakan ve devlet
adamlanyla birlikle çalışüktan
sonra onlann verine geien in-
sanlaria kıyaslajınca nerelere
geidiğimizi anlıyor. Hasan Âli
gibi bir bakanı gönül ister ki
Tann bize yine göndersin."
Hasan Âli'nin oglu, jair Can
Yücel ise konuşmasına, "Çok
sevdiğim, bana bem çok yakın
bem de çok uzak birini nesnel
olarak anlatmak çok güç bir
iş" diyerek başladı. Can Yücel,
babasının "devlet adamı" yö-
nünü de vurgulayarak, "Dün-
ya böyle politik sılusıkJıklara
girdiğinde 'keşke babam burda
olsaydı da tartışsaydık' diye
dnşvniinim. Aslında onun Köy
Etastftüteriyle yaptıgı bir 'dev-
let adamlığı operasyonuydu.'
Hasan Âli, Türkiye Curnhuri-
yeti devletinin en önemli soru-
nunun 'Milli Egitim" oldugunu
ortaya attı. Köy Enstitüleri yo-
luyla 'kapalı köy ekonomisini
yaşayan köy ekonomisine" dö-
aü$tünneyf amaçladı. Eger bu
sördürülseydi bugün şebre göç
olmazdı ve bu rezillikleri
yaşamazdık" biçiminde konuş-
tu.
_ Sami Karaören ise Hasan
Âli'nin edebiyattaki yerinden
söz etti. Karaören, Hasan Âli
Yücel'in bilimsel ve edebi uriin-
leriyle Türk edebiyatına önemli
katkı ve hizmetlerde buhındu-
ğunu söyledi, Hasan Âli'nin
baa kitaplannın bugün de gün-
celJiğini koruduğunu vurgula-
yan Sami Karaören, Yücel'in
eserlerinin yeniden basılması
gerektiğini de belirtti.
Edebiyatçı Vedat Günyol da
Hasan Ali Yücel'in düz yazıla-
rından seçilmiş "keodi kaJe-
minden kendini anlatan" bir
yazj okudu.
SÜRÜCÜKURSLARI
'Kumüar
agırtsianbul Haber Servisi —
özel sürücu kurslan yöneticile-
ri, Milli Eğitim Bakanlığı'nca
yayımlanan genelgelerle çalış-
ma kosullannın güçlestiğini
öne sürerek, getirilen kurallann
yumuşatılmasını istediler. Bu
arada sürucü belgesi almak için
yılda 500 bin kişinin kurslara
basvurduğu ve adaylann kurs-
lara yılda 500 milyar lira öde-
dikleri bildirildi.
Motorlu Taşıt Süriicüleri
Kurslan Birliği Derneği tarafın-
dan hazırlanan rapor, dün dü-
zenlenen basın toplantısıyla
açıklandı. Raporda 3 Şubat
1987 günü yünirlüğe giren
"Motorlu Taşıt Sürücüleri Yö-
oetmeliği" sonrası bugüne ka-
dar yurt çapında 73 il ve 161 il-
çede yaklaşık bin 300 sürücü
kursu açıldığı belirtildi.
Dernek Başkanı Abdurrah-
man Çelik, Ankara'da 23 şubat
günü yönetim kurulu üyeleri ve
kurs yöneticileriyle yaptıklan
toplantıda sorunJan ele aldık-
lannı söyledi. Çelik, 51750 sa-
yılı geneîge ile sürücü kurslan-
nın iflasm eşiğine geidiğini lcay-
dederek son çıkan 53184 saydı
genelge ile biraz olsun rahatla-
dıklannı bildirdi.
Milli Eğitim Bakanhğı'nın
kursiyer sayısınm yarısı kadar
otomobüi sürücü kursu yöne-
ticilerinin mülklerinde bulun-
durması gerektiği koşulunun
çok ağır oldugunu kaydetti.
Berlin'de büyük ödülaltın-gümüş ayıları toplayan Italyan yönetmenleriçizmesinemasınayenisoluk verdi
Italyan sinemasının baharı
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Ferreri, Bellocchio
ve Tognazzi. Berlin Film Festi-
vali'nin tüm "ayılannı" toplayan
Italyan sinemasırun bu liç ayrı
kuşak yönetmeni, ıslıklanan so-
nuçtan tedirgin. Ama herbiri
tartışmalı zaferi değişik ruh ha-
liyle karşıhyor.
Huzurevinde aşk ve seksin
polemikli temasıyla "altın ayı"
yı götüren "Gülücükler Evf'nin
(La Casa del Sorriso) yönetme-
ni Marco Ferreri, ıslıklanan so-
nuç için "Ben" diyor, "böyle po-
kmikiere çok auşığım. Evet, Ve-
nedik Film Festivali ve Cannes
Gülücükler Evi adlı
filmıyle bırinciliği alan Italyan yonetmen
Marco Ferreri sonucun ıshklanması üzerine
şöyle dedi: "Böyle polemiklere abşığım.
Venedik ve Cannes cesaretsiz olduğu için filmi
kabul etmedi. Ben tartışmalı bir yönetmenim."
Son gunlerde Alman basını
tarafmdan pek yüceltilmeyen
Bellocchio, bu eleştirilerin "ön-
ceden bazırianmış, kalıplaşmış
eleştiriler" oldugunu söyleyerek
kendisini avutmaya çalıştı ve za-
fer sarhoşluğunun ilk anlarında
bile coşkusunu dışa vuramadı.
Üçuncü "Ayı"yı alan "Ultra"
nın genç yönetmeni Ricky Tog-
bu filmi kabul etmediler. Ama
bu, gereken cesareti göstereme-
diiderinden oldu. Ben zattn öte-
den beri tartışmab bir yönetme-
nim."
Ikinciliğj "Itbam" adlı yapı-
tıyla bir Sovyet filmi (Satana) ile
paylasan Italyan yonetmen Mar-
co Bellocchio ise düpedüz düş-
kırıklığı yaşadı.
Jorideki ttalyan Italyan basını ise Berlin
Film Festivali'nde bu kadar başarıb sonuç
ahnmasını biraz da jüride yer aian Italyan üye
Gillo-Pontecorvo'nun etkisine bağhyor.
Repubblica gazetesi "Biz en iyisi Pontecorvo'yu
dışişleri bakanı yapalım" diye yazdı.
den vasat filmlerle geçinen Ital-
yan sinemasının Berlin'den böy-
le beklenmedik bir gençlik ası-
sıyla çıkmasıru sinema kritikle-
ri anti-konformizmden çok, jü-
ride yer alan Italyan üye GÜIo
Pontecorvo'nun etkinhğine bağ-
ladılar.
"Repubblica"nın yıldız sine-
ma yazan ırene Bignardi, "Biz
nazzi ise belki de gerçek zafer se-
vinci yaşayan tek yönetmendi.
Berlin'den böyle bir ilgiyle
çıkmayı beklemeyen Tognazzi,
Ultra'nın kolay bir film olmadı-
ğını belirtti ve "Böyle bir filmin
ödül alraası anti-konformist bir
jiiriyle karşı karşıya oldugumu-
xa kanıdıyor" dedi.
Aslında son yıllarda birbirin-
I
TARTIŞMALI YONETMEN— BerUn'de Altın Ayı'yı alan İtal-
)-an yonetmen Marco Ferreri, ıslıklar ve eleştiriler üzerine "Ben
zaten tartışmalı bir yönetmenim" dedi. (Fotograf: AFP)
EN r i i KADLN OYUNCU— Berlin Film Festivali'nde bu yıl En fyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü İspan-
yol sanatçı Victoria Abril kazandı. 'Sevgililer' filmindeki rolüyle bu ödıilü kazanan Abril'in bü-
yük sevinci gözlerinden okunuyordu. (Fotograf: Reuter)
YAŞLDCURT ALAKARGA— 12 dalda Oscar'a aday olan 'Kurt-
larla Dans Eden Adam' filmi Berlin'de beklenen ilgiyi görmedi.
Bu filmi çevirmedeki gayreti ile Gümüş Ayı kazanan Kevin Cost-
ner'in ödülünü de, onun adına Berlin'e gelen Siyu Kızılderilileri
kabiiesinden 'Yaşiıkurt' Alakarga aldı. Film bir ABD subayı ile
Kızılderililerin insancıl öyküsünü anlatıyor. (Fotograf: AP)
en iyisi Pontecorvo'yu dışişleri
bakanı yapalım" diye yazdı ve
ekledi; "Beriin jürisinden gele-
neksel festival kimyalannı, ku-
raJJanıu ve oj unlannı aJtust ede-
rek bu yargı>i çıkarttıran Pon-
tecorvo olmuştur."
"La Stampa" gazetesi ise bi-
rinci sayfadan verdiği haberin-
de, ödülleri "mudze" olarak ni-
telendirdi.
Reklam itişiyle bir süre daha
Italyan sinemasına soluk verme-
si beklenen bu ödüller, Italyan
gazetelerinde bile büyük bir coş-
ku yaratmadı. Çizmedeki basın
dış savaşın, barış gösterilerinin,
trajik haberlerin gölgesinde, sı-
kı guvenlik önlemlerinin, bom-
ba tehditlerinin geriliminde,
uçağa binmeye korkan gerçek
starlann yokluğunda gecen bu
festivali vasat ve hadn buldu.
1988'de "Son Imparator"u ile
9 Oscar alan Bemardo Bertoluc-
ci ve '89'da "Cinema Paradiso"
ile "en iyi yabancı film Oscarı"
na layık görülen Giuseppe Tor-
natore'den sonra gelen bu Ber-
lin ödül enflasyonu gerçi sine-
maseverlere umut verdi, ama
eleştirmenler bu umudu hiç mi
hiç paylaşmadılar.
Örneğin 1973'te yaptığı "La
Grande Bouffe" adlı filmiyle ün
kazanan Ferreri'nin yapıtını
"dunıst ve cömeHçe serpişürileo
bir çı(gınlık"tan öteyt başdön-
dürucu bulmadılar.
Ikinciliği "son yülardaki fes-
tivaJlerde yer alan en kötü Sov-
yet filmi" olarak nitelendirilen
"Satana" ile paylasan Bellocchi-
o'nun "ttham"] ise Italya'da fe-
ministlerin tepkisini çekmekten
öteye özel bir ilgi yaratmadı.
Bir ırza geçme davasını işleyen
film, bu konuda hassasiyet gös-
teren tek grup olan feministler
tarafmdan, "tecavüze davetiye
çıkaran fasisl-maco" bir yapım
diye damgalandı. 37 yaşındaki
genç kuşak yonetmen Ricky
Tognazzi'ye giden üçüncülük
ödülü ise yeni doğan bir yönet-
mene verilen bir teşvik olarak
nitelendirildi.
Gerçekten de son yıllann fes-
tivallerinde şanslı bir ddnem ya-
şayan ttalyan sineması, aslında
Çizme'de on yıldır her açıdan
knz içinde olan film endüstrisi-
nin gerçek sanat kalitesini yan-
sıtmıyor.
• 15-26 şubat tarihieri arasında
Berlin'de yapılan 41. Uluslarara-
sı Film Festivali'nde, Türkiye Ai-
le Sağlığı ve. Planlaması Vakfı-
nın gerçeldeşîirdiği Berdel filmi,
festival kapsamında verilen özel
ödüller arasında yer alan Ulus-
lararası Sanat SinemaJarı Kon-
federasyonu (CICAE) ödülunü
aldı.
Başrollerini Türkân Şoray ve
Tank Akan'ın paylaştığı, yönet-
menlığini Aüf Yılmaz'ın, yapım-
cılığını Gülseven G. Yaser*in üst-
lendiği Berdel, aynca Uluslara-
rası Berlin Film Festival Jiırisi-
nin banş mansiyonunu da aldı.
Davullu bale büyük tepki üzerinedurdurulunca "Türk ritmi" içinAnkara'dayeni bir deneme
Cıırah bale,geyîk avına çıkıyorToroslar'da Bir Yerde adlı balede "cura" kullanılacak. Geyik avma
tutkunluğu yüzünden düğün günü ava çıkıp ölen bir gencin öyküsü
anlatılıyor. Balenin müziğini Ankara TV'si yönetmenlerinden Nevzat
Üçyıldız hazırhyor. Eser, Sanat Kurulu'na gidecek.
GÜNSELt ÖNAL
ANKARA — Devlet Opera ve Balesi Genel
Muduru Erol Gömürgen'in "milli bale" düşun-
cesi, sanatçıların tepkisi nedeniyle durdurulan
"davullu bale" projesinden sonra "curalı bale"
ile sürüyor.
Anadolu'da geyik vuranın cezalandırılmasına
ilişkin söylenceden yola çıkarak "Toroslar'da Bir
Yerde" adlı bir bale librettosu yazan Ankara
TV'si yönetmenlerinden Nevzat Ücyıldız'a
"Evet" diyen Gömürgen, Üçyıldız'dan balenin
müziğini de hazırlamasınj istedi. "Toroslar'da
Bir Yerde", Sanat Kurulu'ndan geçmesi duru-
munda sanatçüar tarafmdan sergilenecek. Ulu-
sal balenin oluşturulması için Türk ezgilerinin
ve Türk ritmlerinin kullanılması gerektiğine ina-
nan Üçyıldız, bale müziğinde Türk enstrümanı
olarak "cura" kullanacak.
Üçyıldız, davul eşliğinde yapüan ve sanatçı-
ların tepkisi üzerine Gömürgen tarafmdan dur-
durulan "Türk adımlı bale" provalarına ilişkin
görüşlerini şöyle açıklıyordu: "Balenin Türk
adımlısı, Fransız adımlısı olmaz. Bale, baledir.
Milli adımla neyi kasdettiklerini bilemiyonım za-
ten. Milli adıralı bale, bana saçma geliyor. Biz
nlusal balemizı, Türk ezgilerinden, Türk ritm-
lerinden yola çıkarak oluşturabiliriz. Önemli
olan libretto ve yapılan müzik."
Türkiye'de bale alanında boşluk oldugunu ve
ulusal balenin oluşturulmadığını kaydeden Üç-
yıldız, "Bizim çok güzel ritmlerimiz var. Bun-
lar değeriendirilmeli. Ulvi Cemal Erkin de kul-
lanmıştı bunlan müziğinde. Avnıpa \abancı de-
ğil Türk ritmlerine. Ulusal bale oluşturulurken,
bu ritmlerden yola çıkılmalı" diye konuşuyor.
Üçyıldız, "Toroslar'da Bir Yerde" adh balesi-
nin librettosu hakkında şu bilgiyi verdi: .
"Anadolu'da, geyiğe tüfek atmanın cezasını
işleyen söylenceden yola çıkarak hazıriadım. Ali
adında bir genç, av tutkunu. Bir ailenin tek kı-
nyla evlenmek istiyor. Ailesi kızı vermek istiyor,
ama geyiğe tüfek atanla kimse konuşmuyor, do-
layısıyla köyü terk etmek zorunda kalıyor. Kı-
zın ailesi, 'Sende av rutkusu var, ya geyiğe tü-
fek atarsan, köyü terk edersen, kızıınız yalnız
kalmaz mı' diyor. Ali yemin ediyor, ama içinde
bep o tutku var. Düğün gününde tufek atılacak.
Ali ateş ediyor, bu sırada gevikleri görünce on-
lann peşinden gidiyor. Öliiyor sonunda, tutku-
lannın kurbanı oluyor."
Üçyıldız, Turk ritmlerinden yola çıkarak ha-
zırlayacağı bir saat 15 dakika uzunluğundaki ba-
le muziğine ilişkin sorulanmızı ise şöyle yanıt
verdi:
— Yerel bir konu ve Türk ritmleriyle evren-
sel boyutlarda bir bale yapıtı ortaya çıkarabile-
cek mısınız?
ÜÇYILDIZ — Benim müziğimin genel karak-
teri, Akdeniz müziği olması. Bir Fransız, bir
Ispanyol da dinlediğinde haz alacak. Türk ezgi-
lerinden yola çıkarak Türk ritmleri kullanaca-
ğım. Ama tamamen Batı müziği enstrümanları
kullanacağım. Türk müziği enstrümanı olarak
sadece curayı kullanmayı düşünüyonun. Libret-
tonun dayandığı söylence, çok yerel tabii. Ama
Âli'nin av tutkusu bir motif sadece. Söylence-
nin de evrensel yanlan var. Söylencenin özü, tut-
kunun silahlanışı ve insana zarar verişi.
— Cura kullanmanıza da davulda olduğu gi-
bi tepkiler olabilir mi?
ÜÇYILDIZ — Tepki olabilir tabii. Ama "Yoz
Döngü" balesinde de Türk müziği kullanılmış-
tı. Ona tepki yoktu. Sanmıyorum tepki olaca-
ğını, olursa da şasırmam. Eleştiri olduğu kadar
övgü de olacaktır.
— Ya davul. Curadan sonra, davul da kul-
lanmayı düşünüyor musunuz?
ÜÇYILDIZ — Davul biraz abartıldı. Prova-
larda ritm vermek amaayla kullanıldı. Ama her-
halde davul-zurna ile çıkılıp bale yapılacak de-
ğüdi. Sanatçıların tepkisi, ortada, çalışacakJarı
bir eser olmamasındandı sanıyorum. Kocaman
bir denizin ortasına attılar sanatçılan, "Hadi
yüzün" dediler. Amaçsızdı.
— Bu baleyi hazııiamamzın, genel müdüıiü-
ğiin "milli bale" projesi ile bir ilgisi var mı?
ÜÇYILDIZ — Bu belki motoru oldu, ama
ben librettoyu önceden hazırlamıştım. Erol Bey
ile göriıştük. Bu fıkri benimsedi. Ulusal bale ko-
nusunda alan çok açık. Bu çaüşmalar bizim dö-
nemimize de, bizden sonrakilere de güç verecek
ön çalışmalar olacak.
— Bundan sonra yapacagınız bale çalışmala-
nnda da ulusal bale endişeniz olacak mı?
ÜÇYILDIZ — Biz bu sanatı halkımıza götü-
remedik. Burada en büyük eksiklik, yerel bir mo-
tifîn, yerel bir müziğin olmayışı. Bu evrensel sa-
nat dalı halkımıza gitmeli.
— Ya curanın sesi?
ÜÇYILDIZ — Sanınm, değişik bulurlar.
Günlük yaşamda dinlemeye alışık olduklan ens-
trümanlarla birlikte 'bir renk' diye düşünebilir-
ler. Curayı seveceklerine inanıyorum. Zaten bi-
zim curanın sevimli bir ses yapısı var. Aynca ses
yapısı, diğer enslrümanJarla kullanılmaya uygun.
Cura, baleye çok şey katacak gibi büyük bir id-
diam yok. Sadece renk olarak kullanacağım.
Asbestliborulardeğişecek
TÜREY KÖSE
Büyük kentlerde asbestten üretilmiş su
borularının değiştirilmesi için çahşmalar sürüyor.
Yeni borulann bir bölümü çelik, bir bölümü
pikten. Asbestli borulann kanserojen tehlike
taşıdığı kaydediliyor.
lı öğretim üyelerinden Doç. Dr.
Şerafettin Canda ise "Asoest so-
lunum yollanna girerse kansere
yol açabilir. Sularla alınan as-
bestin de sindirim yollannda ve
kannzannda aynı etkiyi yapabi-
leceği söyleniyor, ama bu çok
yüksek bir olasılık degil" dedi.
Asbestli su boruları bugün
özel şirketlere ait iki fabrika ile
İHer Bankası'nın yuzde 30 ortak
olduğu Marlit ve Doğusan adlı
İZMIR— Belediyeler, kanse-
rojen olduğu öne sürülen asbest-
li su borulannı değiştiriyor. ll-
ler Bankası Genel Müdur Yar-
dımcısı fbrahim Meral, beledi-
yelere verdikleri su borularının
TSE ve SSYB standartlarına uy-
gun oldugunu söylüyorlar.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Patoloji Anabilim Da-
iki fabrikada uretiliyor.
Kamuoyunda asbestin kanse-
rojen etkisi konusundaki tartış-
maların yaygınlajması üzerine,
yerel yönetimler asbestli su bo-
ruiarını değiştirmeye ve yeni su
borusu döşemelerinde de çelik
borulara yonelmeye başladı.
Ankara Belediyesi'nin Al-
manya'dan ithal edilen pik bo-
ruları kullandağı belirtilirken, Is-
tanbul'da da asbestli su borula-
rının değiştirildiği bildirildi. İS-
Kİ yetkilileri "Şu anda Istan-
bul'un yüzde 30'unda biç içme
suyu yok. Buralara su borusu
döşenirken duktil borular kulla-
nılıyor, aynca yenileme calışma-
lannda da asbestli borulann ye-
ri ne bu borular döseniyor. 1989
yılı nisan ayından bu yana 980
kilometre eskj boru değiştirildi,
563 kilometre de yeni boru do-
şendi" dediler. Izmir'de de ithal
çelik borular kullanıldığı belir-
tildi.
İller Bankası Genel Müdür
Yardımcısı Ibrabim Meral ise su
şebekelerinde çeşitli turlerde su
boruları kullanıldığını söyledi.
Meral "Çelik boru da kullanılı-
yor, PVC de, asbestli boru da...
TSE ve SSYB vardır. biz onlara
tabiyiz. Ortak oldugumuz iki as-
bestii boru fabrikası var, yüıöe
30 ortaklığımız var. Fiyat açısın-
dan borular daha uygun" dedi.
Uygulamalı diış
hekimligi
• tstanbul Haber Servisi
— Istanbul Diş Hekimleri
Odası'nca düzenlenen basu
toplantısında, anlaşmalı di;
hekünliği uygulamasına sor
verileceği bildirildi. Istanbu
Diş Hekimleri Odası
Başkanı Celal Yıldınm "Bu
sistemde, kendisini
alternatif gören az sayıdaki
diş hekimi, kalitesiz diş
sağlığı verebilir" dedi.
İstanbul Tabip Odası'nda
yapılan toplantıda konuşan
Yıldınm, hastalann doktor
seçme özgürlügüklerini
ortadan kaldırarak
doktorlar arasında haksız
rekabet yaratan anlaşmalı
dişhekimliği uygulamasına
son verilmesi gerektiğini
söyledi. Celal Yıldınm, bu
sistemin yerine isteyen
bütün doktorlann asgari
ücretle hizmet verebileceği
yeni bir sistem önerdiklerini
belirtti.
Piyer Loti
restore ediliyor
• İSTANBUL (AA) —
Eyüp Belediyesi Teknik
Başkan Yardımcısı Hüseyin
Derin, planlama müdür ve
yardımcılarıyla beraber,
Haliç'te bulunan ve tarihi
özellik taşıyan Piyer Loti
Kahvesi'nin restorasyonuyla
ilgili olarak bugün Fransız
Konsolusluğu ile bir
görüşme yaptı. Görüşme
sonrasında, daha önce
fstanbul Büyükşehir
Belediyesi tarafmdan
hazırlanan ve Kultur
Bakanlığı'nca da
onaylanan projeye işlerlik
kazandınlmasına karar
verildi.
Ağızdan kalbe
ııJtrasonoffrafi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) — Manyetik
rezonans gibi bir aygıtı
Türkiye'ye getiren ilk resmi
kuruluş olan Dokuz eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi bu kez de
Türkiye'de bir eşi
bulunmayan kalp
hastalıklannda kullamlan
"transözfajial eko
kardiyografi" aygıtı aldı.
Türkiye'de sadece tıp
fakültesinde bulunan bu
aygıt ile ağızdan girilerek
kalbin ultrasonografİsi
çekiliyor.
Belediyelere
yerli oto
• İSTANBUL (AA)—
Maliye ve Gümrük
Bakanhğı'nın geçen yıl
yayınladığı tasarruf
genelgesi gereğince,
belediyelerde artık yabancı
markalı araçlar
kullanılmayacak. 1 Mart
1991 tarihinden geçerli
olacak genelgeyle ilgili
olarak bugün yazılı bir
açıklama yapan Fatih
Belediye Başkanı Dr. Yusuf
Günaydın, 26 Mart 1989
tarihinden itibaren
belediyelerin, tasarruf
uygulamanın temel
kurumlan haline
getirildiğini öne sürdü.
Veı^inin
yüzde 6O'ı
• tSTANBUL (AA) —
tstanbul Büyük Şehir
Belediyesi Başkanı
Nurettin Sözen, rayh
sistem ve tercihli yol
projelerinin tamamlanması,
yeni Galata Köprüsü'nun
de hizmete girmesinden
sonra Istanbul'un ulaşım
sorununun önemli ölçüde
çözüleceğini, özelhkle
Boğaz Köprüsu trafiğinin
rahatlayacağjnı bildirdi.
Sözen, iktidarın
kendilerine yeterü maddi
kaynak sağlayıp
sağlamadığının sorulması
üzerine de "evet"
diyemeyeceğini belirtti.Sözen
ülke genelinde toplanan
verginin yuzde 60'ını
İstanbullulann ödediğini,
ancak aynı oranda pay
alamadıklannı söyledi.
löann gece
Berat Kandili
• ANKARA (AA) —
Islam âleminde Ramazan'ın
müjdecisi olarak bilinen
Berat Kandili, yann gece
idrak edilecek. Kandil
gecesi Ankara Seyranbağlan
Camii'nde okunacak mevüt,
TVl'de banttan
yayımlanacak. Berat Kandili
dolayısıyla bir mesaj
yayımlayan Diyanet Işleri
Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Said Yazıcıoğlu, borçtan,
suç ve cezadan kurtulmak,
günahlardan annmak
anlamma gelen Berat
Kandili'nin, Müslümanlann
kendilerini yeniledikleri,
geçmişe ve geleceğe yönelik
değerlendirmeler yaptıklan
bir gece olarak karşılanması
gerektiğini bildirdi.