Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
RALIK 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
srörle Tarîiıi Yeniden Yaşatamazsınız...
arafi 1. Sayfada)
yleyse, düş kırıklığma uğrayacaktır.
Dşuna uğraşmasın; suikastla, sabotajla,
ıam!a tarihin akışını durduramaz.
erörist, belki de bize "tarihi yeniden ya-
ıcağı"nı sanıyor.
ani:
Jiddet eylemleri tırmandıkça tırmanacak...
nşet tablosu her geçen gün daha da kanla
/anacak... Ve bir sabah tank sesiyle uya-
cağız yine...
riayır.
Daha güzel seslerle uyanmaya karartıyız...
Toplumda 9enel bir mutabakat var.
Tarihi yeniden yaşamak yerine, yeni bir ta-
ı yapmaya koyulmak için...
Bu açıdan, 20 Ekım seçimlerinden sonra
zellikle politika sahnemizde su yüzüne vu-
ın işaretler gerçekten tyimserlik vericidir.
»emokrasiyi ve insan haklarmı artık toplum
e devlet düzeninin temeline oturtmak için
•iyasal bir kararlılık söz konusudur.
Nitektm, "tarihi yeniden yaşamak değil,
yeni bir tarih yapmak" deyişleri de Başba-
kan Demirel'e ait. Dün yabancı basın men-
supları için düzenlediği basın toplantısırun bir
yerinde şunları söytemış:
"İnsanlığın karşı karşıya olduğu sorunla-
nn çözümünde demokratik uztaşrna ve hoş-
görü temel alınmalıdır. Ulusal ve uluslararası
düzeylerde farklıhklar, artık ihtilaf değil, zen-
ginlık kaynağı olarak görülmelidir.
"Bütün bunlan söylerken, ebedi barışa ni-
hayet kavuştuğumuzu iddia etmiyorum. Bu-
rada vurgulamak ıstediğim, Paris Şartı'ndaki
ifadesiyle, demokrasi, banş ve birlik döne-
minin kalıcı bir gerçeklik haiine gelmesi için
karartı mücadelenin sürdürülmesı gerektiğı-
dir. Şimdi üzerimize düşen vaziie, tarihi ye-
niden yaşamak değil, geçmiştekı tecrübele-
rimiz tşığında yeni bir tarıh yapmaya başla-
maktır."
Evet, öyle.
Alevilerden 5 istekHAKAN AV.GÜN
girişimi "iik aşama olarak
olumlu" karşılamrken Alevi ke-
simin isteklerinin yerine getiril-
mesinde somut adımlar atılma-
sı istendi. Diyanet yetkililerinin
önümüzdeki günlerde Hacıbek-
taş'a giderek Türkiye'deki Bek-
taşilerin "pir"i Feyzullah Ulu-
soy'la görüşecekleri öğrenildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'mn
yıüardır ihmaledilen Alevüer ile
Sünniler arasında yakmlaşma-
nın sa|lanmasını hedefleyen gi-
»yasüer olumlu karşıladı
iyanet'in Alevilere kapıyı açmasına siyasi çevrelerden
estek geldi. Türkeş: Müsamaha ve hoşgörüden
anayım. Ecevit: Seçim programımızda Alevilerin
smsili vardı. SHP'li Şahin: Geç kalmış, olumlu adım.
nviz. Onlan hiç kendimizden
ayırmadık. Bizim vatandaşlan-
mız. Onlan seviyorum. Müsa-
maha ve hoşgörüden yanayım."
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yümaz ise konuya ilişkin bir
değerlendirme yapmadı. Yümaz,
"Bakacağız" demekle yetindi.
MÇP kökenli bğımsız Kahra-
manmaraş MUletvekili Ökkeş
Şendiller de Diyanet İşleri Baş-
kanhğı'nın girişimini olumlu
bulduğunu söyledi Konunun bi-
limsel çerçevede tartışüması ge-
rektiğini savunan Şendiller,
"Açıkhk politikasından yanavım
ben. Her halukfda, insanlann
inançlanna, yaşamasma yöne-
lik. insani hakkı olan her şeyin
tartışüması, hiçbir şeyin gizli
saklı kalmamasına tarafım" de-
di. Türkiye'de Alevi-Sünni tar-
tışması olmadığım, tartışmala-
nn dış kaynaklı olduğunu vur-
gulayan Şendiller, "Güzel bir gi-
rişimdir. Diyanet İşleri Başkan-
hğı, memleketimizde din ve
inançlarla ilgili en yetkili kuru-
luştur. Bu konunun bilimsel ola-
rak tartışılması favdalı olur" di-
ye konuştu.
RP İstanbul Milletvekili Ha-
san Mezarcı, Diyanet tşleri Baş-
kanlığı'nın Alevilere de açılma-
sı konusunda, "Bu tür islah ha-
reketkrinin hiçbir netice verece-
ğine inanmıyorum" dedi. Diya-
net İşleri Başkanhğı ve Diyanet
Vakfı'nm bazı küçük grupların
yönetiminde olduğunu savunan
Mezarcı, "Alevi olmak da her-
kesin hakkıdır. Ama bizi böten
kimler, bunlara bakmak
gerekli" diye konuştu. Mezarcı,
Alevilerin de Aleviliği çok iyi
bümediğini iddia ederek "Hz.
Ali'yi en az Aleviler kadar ben
de severim. Kerbete'ya ben de en
az Aleviler kadar ağladun" de-
di.
SHP Çorum Milletvekili ve
Adalet Komisyonu Başkanı Ce-
mal Şahin, "Diyanet, Alevilere
açıhyor" başlıkh haberimizle il-
gili olarak "Diyanet Alevilere
açılıyor-açümıyor gibi hayali
şeyler üstüne konuşmak doğru
olmaz. Açıhyorsa önleyen kim?
Açılabildikleri kadar açdsınlar"
dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
ilk kez Sünni ve Alevilerin ya-
kırüaşması için girişimde bulun-
masını, çok geç kalmış ama yi-
ne de olumlu bir adım olarak ni-
teleyen Şahin şunları söyledi:
"21. asra girilirken insanlar
GEDtK
JÜNSELİ ÖNAL
ANKARA — Diyanet İşleri
Baskanhğı'nın Alevilere de açıl-
ması yolundaki girişimleri, siya-
si parti temsilcilerince "olumlu
bir adım" olarak değerlendiril-
di.
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, konuyu ilk gündeme ge-
tiren partinin DSP olduğunu ve
1987 seçim bildirgesinde Diyanet
İşleri Başkanlığı'nın yönetimin-
de Alevilerin de temsil edilmesi
ve din derslerinde ailelerin ter-
cihlerine göre Alevi çocuklarına
ayrı eğitim verilmesi gereküğine
yer verdiklerini söyledi. Bunu,
1987'den beri parti poliükası
olarak savunduklarına dikkat
çeken Ecevit, Türkiye'deki Sün-
nilerle Bektaşi Alevileri arasın-
daki İslamlık anlayışlan açısın-
dan biçimsel farklar bulunduğu-
nu bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
yönetiminde Alevilerin de yer al-
ması gerektiğini söyleyen Ecevit,
"Azerbaycan Tttrtderinin çoğun-
luğu Şii, ama bizim Bektaşi Ale-
vilerirnize ve Türk külturiine ya-
kın. Eğer biz bunu değerlendir-
mezsek tran Şiiliği araya sızar.
Nitekim sızmaya çauşıyor. Onun
için Diyanet İşleri TeşkUatı'nın
Alevileri de içerecek şekilde ye-
niden örgütlenmesi, bu açıdan
da önem taşıyor ve güncetlik ka-
zaamış oluyor" diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanhgı teş-
kilannda Alevilere sıcak bakan,
TUrk Aleviüği ile Türk Sünnili-
ği arasında uzlaşmazhk olmadı-
ğını saptamış insanlar ve değer-
li büginler olduğuna kaydeden
Ecevit, Başkanlık müfettişi Ab-
dülkadir Sezgin'in de bu kişiler
arasında yer aldığını söyledi.
Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü:
Yöneümde temsil
'Takat bu yetmiyor. Yöoethn-
de etkin biçimde temsil edilme-
leri gerekiyor. Bir de devlet
okullanndaki din derslerinde,
ona gore bir düzenleme yapıl-
ması gerekiyor. Hükümet prog-
ramında bu konuya değinilme-
miş olmasını cleştirraiştim. On-
dan sonra hükümet bu konuyu
ele aidı anlaşüan."
MÇP eski Genel Başkam Yoz-
gat Bağımsız Mületvekili
Alparslan Türkeş ise konuyla U-
gili görüşlerini şöyle açıkladı:
"Aleviler de birim kardeşleri-
Cumhuriyet'e 2. beraat
tstanbul Haber Servisi — Is-
tanbul Devlet Güvenlik Mahke-
mesi Savcılıgı'nın, bir haber
yayımlayarak Terörle Mücade-
le Yasası'na aykırı davrandıgı
gCTekçesiyle gazetemiz aleyhine
açtıgı 2. dava da beraatle sonuç-
landı.
" Avukaüann basın toplann-
sı: Demiral, hukuku hiçe sayı-
yor" başlıklı bir başka haberde
de yine aym yasaya aykın dav-
ramldığı savıyla acılan üçüncü
dava ise ileri bir tarihe ertelen-
di.
lstanbul DGM SavcıhğYnın
ŞİRİÎHYER
TAHMİNLER
1. Koşu: F: Asra (7), P: Şahin
116 (6), PP: Esse (12), S: Altı-
nay (2).
2. Koşu: F: Cankut (5), P: Ba-
batuluy (4), PP: Uğursel (3), S:
Kırtay (6).
3. Koşn: F: Might Dor (8), P:
AvTaşa (1), PP: Muhafız (7), S:
Grace (10),
4. Koşu: F; Aral (5), P: Süslü
thsan (4), PP: Mermi (2), S:
Arat (3).
5. Koşu: F: Minmino (2), P:
Muratsah (5), PP: Jocker Dan-
cer (4), S: Balkızım (11).
6. Koşu: F: Good Winner (8),
P: Merhaba (1), PP: Hats Off
(9), PP: Meastro (6), Opulent
Mill (4).
1. Koşu: F: Karayunt (3), P:
Tosoğlu (2), PP: Akkent (8), S:
Turbatur (11).
21.8.1991 tarih ve 1991/490 esas
numarast ile hanrladığı iddiana-
mede, gazetemizin 22.5.1991
günkü sayısında yer alan "İnsan
Haklan Komisyonu Raporu:
DGM Başsavcısı Demiral uya-
nldı" başhkk yazıda 3713 sayı-
U Terörle Mücadele Yasası'nın
6. maddesine aykın davranıldı-
ğı öne sürülmüştü.
Avrupa İnsan Haklan Ko-
misyonu'ndan gelen şikâyet
üzerine Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kuruhı tarafından gö-
revi sırasında daha "olumlu ve
insancd" bir tutum içinde olma-
sı için uyarüan Ankara DGM
Başsavcısı Nusret Demiral hak-
kındaki yazı için dün gazetemiz
Yazı İşleri Müdürü Okay Gö-
nensin'in sorgusu yapıldı.
İstanbul 1 Nolu DGM'deki
duruşmada Gönensin, "Bahsi
geçen yazı objektif haber nite-
hğindedir. Suç unsuru bulun-
madığından yayımlanmasında
sakınca görmedim" dedi.
Sorgudan sonra esas hakkın-
daki görüşü sorulan DGM
Cumhuriyet Savcısı Çayhan Ül-
gen, "yazı içeriğine göre gaze-
tede yer alan yazınm haber
niteliginde olduğu ve samğa atı-
lan suçun unsurtem oluşmadı-
ğından" yüklenen suçtan beraat
karan verihnesini istedi.
Mahkeme Başkanı Osman
Şen, heyetçe yapüan değerlen-
dirmeden sonra "Soca konu ya-
zıda suç nnsurlan bulunmadığı
kaoaatine varılmış olmakla
Okay Gönensin'in atılı suçtan
oeraatine" karar verdiğini açık-
ladı.
Aym mahkemede görülen ve
yine gazetemizin 6.7.1991 gün-
İU sayısında "Avukaüann Basm
Toplanüsı. Demiral, hukuku hi-
çe sayıyor" başlıklı haber nede-
niyle 3713 sayılı yasanın 6.
maddesine aykırılıktan açılan
üçüncü davaya devam edildi.
uzayı fethederken hemen her
gün bir tabu yıkılırken bunlar-
la uğraşmak çok komik. Bizi
dinlerterse, iyiyi güzeli bulurlar.
Dhanet tşleri Başkanhğı'ndaki
efendiler bize sorsunlar. Bugü-
ne kadar yapüklannın janlış ol-
duğu ortay^ çıktı. Alevi vatan-
daşlann d^lanmaşnm bir yaran
olmadı. Diyanet tşleri Başkan-
hğı camiasında gorevli 92 bin ki-
şi, bir tornadan çıkmış gibi. 18
üniversiteden >üksek bütçeleri
var. Ama hiçbirisinin tslam sos-
yolojisinden, tslam hukukun-
dan. eşitlikten, insan haklann-
dan, demokrasiden haberi yok.
Bir zavallı takım. Bu bolücülük-
tür. Bugün bu ülkedeki bir Hı-
ristivanm, bir gayri müslüraün
hak ve hukugu var. Ama kita-
bı, peygamberi bir insanlar ayrı
kategorilerde degerlendiriliyor.
Bizim Diyanet'tekiler. eşit dav-
ranılmasına şimdije kadar kar-
şı çıktdar"
SHP Ankara Mületvekili Sal-
man Kaya da bütün halklann
kardeş olduğunu belirterek "Ko-
nuya mezhepsel mantıkla değil,
o paralelde bakınca, DiyanetTş-
leri Başkanhğı'nın Alevilere açıl-
ması, sermaye kesiminin bir ça-
basıdır. Sermaye kesimi, 'Biz in-
sanlar artık kardeşiz' anlayışını
işlemek istiyor. Ben o mantıkla
bakıyorum. Ola> halklann yak-
laşmasıysa elbetteki olumludur.
Sınıfsal mücadelenin geliştigi bir
donemde çare olarak 'biz
kardeşiz' mantığını işlemek
istiyoıiar" diye konuştu.
Kürder
konusunda
Demirel ile
paraleliz?
Dış Haberler Servisi — Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, Gü-
neydoğu politikası konusunda
Başbakan Süleyman Demirel ile
görüşlerinin paralel olduğunu
söyledi. Özal, Kuzey Irak'taki
huzursuzluklar nedeniyle Türki-
ye'ye yeni bir mülteci akını ola-
bileceği uyarısında da bulundu.
İslam Konferansı Örgütü
(İKÖ) zırvesi için Senegal'in
başkenti Dakar'da bulunan
Cumhurbaşkanı özal, gazeteci-
lerin sorularını yanıtlarken,
"Kürt politikası konusunda
Başbakan Demirel ile görüşleri-
nin büyük ölçüde yaklaşmış
olduğunu" belirtti. Gazetecüe-
rin, "Bu konuda bir konsensüs
mü saglandı" şeklindeki sorula-
rmı özal şöyle yanıtladr.
"Bir paralellik var. Öyle
gözüküyor. Aslında Meclis'te
partiler arasında bir konsen üs
olsa, mesele tabü daha kolay çö-
zttlür. Ama bu meselelerde kon-
sesüse varmak da kolay değil."
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Kuzey Irak'taki duruma deği-
nirken bölgede ban rahatsızhk-
lar olduğunu, Bağdat yöneümi-
nin uyguladığı abluka benzeri
durum nedeniyle Türkiye'ye ye-
ni bir mülteci akını olabüeceği-
ni söyledi.
Terörün bölgede yarattıgı
korku ve yaratabileceği karşı-
milliyetçilik gibi tehlikelere de
işaret eden özal, "Bu bizi kav-
gaya götürür. Türkiye'nin başı-
na bela getirir" dedi. Basırun,
"terörün reklanu" niteliginde
yayınlar yapmaması gerektiğini
söyleyen Özal, "zehirli kahve"
olayını buna örnek olarak gös-
terdi. Özal, "Bu konuyu gere-
kirse basınla görüşmemiz, milli
konularda nasıl hareket edece-
ğimizi oturup konuşmamız
lazım" dedi.
Cumhurbaşkanı özal, gazete-
cilerle konuşması sırasında Yu-
nanistan'a Batı Avrupa Birliği'-
nin (BAB) yolunun acılması ko-
nusuna da değindi.
Özal, BAB'ın kuruluşuyla il-
gili Brüksel Anlaşması'nda
"üye bir ülkeye tecavüz vuku
buldugu takdirde diğer ülkele-
rin derhal mudahale edeceği"
yolunda bir madde bulunduğu-
nu hatuiatarak "Bu konuda bir
neuceye vanlması lazım" dedi.
ABD olmadığı sürece BAB'-
ın tek başına bir şey ifade ede-
meyeceğjni, ancak Âmerika Av-
rupa'dan ayağını çeküği takdir-
de durumun değişebileceğini
ifade eden Özal, "Fakat Roraa
toplanüsında çekieceğini söyle-
medi. Hatta tersini söyledi, Av-
rupalılan da tersledi" dedi.
ANKARA — Diyanet İşleri
Başkanlığı'ran Alevüerin görüş-
lerinin ahnması ve istekleri do|-
rultusunda düzenlemelere gidil-
mesine ilişkin çahşmalann yak-
laşık bir yildır "'girii" olarak yü-
rütüldüğü ve önceki gün gerçek-
leşen Diyanet İşleri Başkanlığı-
Aleviler zirvesinin bu çerçevede
yapüdığı öğrenildi. Bu arada
Alevilerin yoğun olduğu illerde
ve Almanya'da Alevi onderleriy- rişimlevi "tarüşma" yarattı. Di-
le görüşmelerde bulunulduğu yanet'in "tarihi" olarak nitele-
kaydedildi. Diyanet'in görüşune nen bir adım at»p Alevi kesimi-
başvurduğu .Mevi dedelerinin, nin önde gelenleriyle görüşme-
başta "hutbe ve vaazlarda Ale- lere başlaması. Alevi kesiminde
viliğin de işlenmesi, radyo ve ilk aşamada olumlu bulunurken
TV'den tanıtun vapılması, Diya- "ihtiyatla" karşılandı.
net İşleri Başkanhğı'nda Alevi- Diyanet İşleri Başkanı Prof.
lere etkin ve aktif görevler veril- Dr. Said Yancıoğlu'nun da yak-
mesi, Ramazan ayı gibi Muhar- laşık bir yüdır konuyla ilgili ola-
rem ayının da ceşitii etkinUklerle rak "gizli temaslar" yürüttüğü
kutlanması, din derslerinde Ale- ifade edildi. Bu çerçevede Ale-
viliğin yer alması" gibi istekler vilerin yoğun olduğu Elazığ,
ilettikleri öğrenildi. Diyanet'in Kahramanmaraş, Malatya,
Amasya, Tokat ve Sıvas illeri ile
Almanya'da gizli toplantılar ya-
pıldığj bildirildi.
Diyanet îşleri Başkan Yardun-
cısı Hamdi Mert ile Başkanhk
Müfettişi \bdülkadir Sezgin'in
koordinasyonunda yürütülen
görüşmelere katılan Alevi dede-
leri temaslann içeriğini Cumhu-
riyet'e açıkladılar.
tstanbul Üsküdar'daki ünlü
Karacaahmet soyundan gelen,
Yüksek İslam Enstitüsü mezu-
nu ve Bakırköy Ticaret Lisesi
Din Bilgisi Öğretmeni Alevi de-
desi Mehmet Yaman, başkanhk-
ta önceki gûn gerçekleşen top-
lantıya 7 Alevi dedesiyle bazı
öğretim üyelerinin katıldığmı
söyledi. Kendisinin İstanbul-
dan, bir Alevi dedesinin de
Amasya'dan geldiğini belirten
Yaman, diğer davetlilerin Anka-
ra ve çevrcsinden olduğunu söy-
ledi.
Türkiye'deki yaklaşık 25 mil-
yon Alevinin yıllardır hor görill-
Alevîler'den başbakana ziyaret
(Baştarafı 1. Sayfada)
ve bu ulkede yaşayan herkesin
birinci sınıf vatandaş olduğunu
söyledi. Demirel, hiç kimsenin
horlanmasma göz yummayaca-
ğım belirterek "Tarihte yapılan
yanlışlıklar artık tarihin çöplü-
ğüne atılacak" dedi.
Alevi temsücüeri, Demirel'den
sonra Başbakan Yardımcısı Er-
dal İnönü ile göriiştüler.
İnönü, kabulde yaptığı ko-
nuşmada, "Devlet, kanunlar, in-
sanlann inançlanna yarduncı d-
malı, vatandaşlar arasında mez-
hep farkı gözetilmemeli" dedi.
lannı istediklerini bildirdi ve
şöyle devam etti:
"Türk demokrasisini tam çag-
daş bir demokrasi yapmak isti-
yoruz. Türkiye'de düşünce,
inanç, din ve vicdan özgüriüğü-
nün yerieşmesi gerekir. Bunun
için çalışacağız. Alevi vatandaş-
lara saygımız sevgimiz sonsuz.
Sizlere de büyuk bir dayanışma
görevi düşüyor. Her zaman gös-
terdiğiniz ileri anlayışla bu yeni
donemde de demokratik geliş-
melere yardımcı olmanızı bekli-
yonu."
Alevi cemaati temsilcileri ise
kabullerden sonra yaptıklan
"Diyanet tşleri Başkanhğı de-
vam edecekse. bu kuruma eşde-
ğerde olmak üzere Alevi inanç
ve kültürünün araştınlacağı ay-
n bir kurum oluşturulmalı. Bu
kuruma devletten pay ayrılma-
k. Bu kurumun öncülüğünde
Alevi yerleşim birimlerine cem
ve kultür evleri açümalı. Bu cem
ve kultür evlerine Alevi din bil-
ginleri atanmalı. Din dersleri zo-
runlu olmaklan çıkanlmalı."
Avrupa'da yaşayan Alevi Fe-
derasyonu Başkanı Derviş Tur,
kabullerden sonra gazetecüerin
sorusu üzerine önceki gün Diya-
net'te yapılan toplantuun kendi-
Mezhepfarklannınhıçbu-şekıl- açıklamada, Uderterden cem ev- lerini bağlamadığım belirterek
de siyasal eşiuizlik yaratmama-
sı gerektiğini söyleyen İnönü,
"Herkes birinci sınıf vatandaş-
ür ve devletten öyle muamele
görür. Bunlar demokrasinin te-
mel ilkeleri" diye konuştu.
İnönü, vatandaşlann birbirle-
leri kurulmasını istediklerini be-
lirterek din işlerinin devlet işle-
rinden ayrılması gerektiğini de
söylediler. Temsilciler, Diyanet
İşleri BaşkanlığYnın bugünkü
yapısının ve işlevinin kendileri-
ni huzursuz ettiğini, toplumsal
rini haklarına, inançlanna say- banşı sağlayamadı|ım ifade ede-
gı göstererek bir arada yaşama- rek şu görüşleri savundular:
"Orada dün bir toplantt yapıl-
dı. Ama bizi almadılar. Bugün
gazetelerde de haber var. Diya-
net'te Aleviler de yer alacak şek-
linde. Bizim katümadtğınuz top-
lantıda alınan kararlar bizi bağ-
lamaz. Oradakiler Alevi kesimi-
ni temsil etmiyorbr" yanıtmı
verdi.
Teknik Üniversitesi Vakfı Sosyal ve Kulturel Hizmetler Ko-
ı Taşkışla'da "tTÜ kız yurdu >apımı kampanyası" >aranna
tertiplediği sergiye emeği geçenler ödüllendirildi. 101 sanatçımn 151 yapıt ile katıldığı "İTÜ-
Sanatçı Elele" sergisine tablo bağışlayan ve serginin gerçekleşmesinde emeği geçen sanatçı, şa-
hıs ve kuruluşlara ITt' Vakfı Başkanı Prof. Dr. Kemal Kapalı tarafından teşekkur belgesi ve-
rildi. (Fotoğraf: SUAT KOZLVİKLU)
DiyanetHe Alevilere yer verilsin
(Baştarajı l. Sayfada)
düzenlemeyle sağlanacağını vur-
gulayan Doğan, Diyanet kadro-
lanmn ve devletin din hizmetleri
için ayırdığı bütçenin yüzde
30'unun Alevilere verilmesi ge-
rektiğini ifade etti.
Diyanet îşle-
ri Başkanhğı-
nın, Sünni-
Alevi yakınlaş-
masını sağla-
mak amacıyla
Alevüerin önde
gelen isimlerinden görüş alma-
sı olumlu karşılandı.
Alevi Dedesi Doç. İzzettin
Doğan, Cumhuriyet muhabiri-
nin konuyla ilgili sorulanm ya-
nıtlarken "anayasa ve yasalar
önündeki eşitlik ilkesinin dini
inançlann icrasında da sağlan-
ması" gerektiğini söyledi.
Alevilerin Diyanet'te temsil
edilmesine yönelik girişimleri
"sevgi ve muhabbef'le karşıla-
dıklannı ifade eden İzzettin Do-
ğan şöyle dedi:
"Amacımız, herhangi bir kav-
gayı körüklemek değil. Tam ter-
sine, Alevilikte felsefı olarak bö-
tücülük yoktur. Yani bir butün-
leştirme olayıdır, bir 'vahdet'
felsefesidir. Yani tasavvuf felse-
fesidir."
Anayasadaki eşitlik Ukesi
kapsamında, Alevilere de,
inançlarını yerine getirme hak-
kının sağlanması gerektiğini
so>leyen Doğan, "İnançlann uy-
gulanması safhasmda, gerek ör-
gütsel yapı içinde, gerek bu
inançlann mekânlarda icra saf-
hasında, gerekse bu mekânlar-
da icra edecek olan kadrolar açı-
sından Alevi nüfusun vogunlu-
ğu oranında bir eşitlik sağlan-
malıdır. Çünkü Türkiye'de 20
milyon Alevi vardır. Bu bakım-
dan din hizmetlerinde bu kesi-
MÇP'li, sekreterlerden
(Baştaraft 1. Sayfada)
da, konuyu "Sekreterter Derne-
ği Başkanı ile müzakere edip şe-
refli bir sonuca vardıklan'm
belirterek şöyle dedi:
"Acizane ben tıp fakültesini
başan ile bitirip kulak burun
boğaz ihtisası yapmış, üniversite
öğretim üyeliği yapıp yüzlerce
hekim yetiştirmiş bir insanım."
İş kadım Leyla Alaton'un
kendisine ilişkin "Sekreteri yüz
vermemiştir de ondan söylemiş-
tir" sözleri anımsatılınca ilk tep-
kisi "Onu da mahkemeye
vereyim" olan Şahin, daha son-
ra "O gazetenin tertibini, ger-
çekmiş gibi şey etmesi uygun-
suz. Ben bu sekreterler konusu-
nun kapatümasım istiyorum.
Yeni bir tertip mi var acaba ya-
ni, bu mevzuyu yeniden günde-
me getirip sekreterieri tahrik
için" dedi. Şahin, bir soru üze-
rine de "Ben o gazeteyi okuma-
dım, özür dilerim, ama Leyla
Hanım'ın böyle bir şey söyleye-
ceğini sanmıyorum. Ciddi bir iş
adamıdır. Bu meseleyi bir ken-
disivle görüşmemiz lazım" de-
di.
Leyla Alaton'u arayıp bizzat
görüşebileceğj gibi bir mektup-
la da durumu anlatabileceğini
kaydeden Şahin, yazıyı okuduk-
tan sonra ise "Böyle söylemiş,
ama ben bunu kendimle ilgili
görmüyorum. Bu iş benim için
de, sekreterler için de bitsin
arük" dedi.
me yüzde 30 oranında hak ta-
nınmalıdır" dedi.
Alevüiğin Diyanet kapsarruna
alınmasının, sadece Diyanet İş-
leri BaşkanUğVnm muhatap kı-
lınacağa bir olay ohnadığını ifa-
de eden Doğan, bunun ancak
bir yasa değişıkliği ile sağlana-
bileceğini söyledi. Doğan, bu
konuda şunları söyledi:
"Bu, siyasi iktidann cevap
vermesi gereken bir konudur.
Diyanet fşleri ancak, siyasi or-
ganlann vereceği kararian haya-
ta geçirirken belki birtakım gö-
revler yüklenebilir."
Doğan, Alevi-Sünni yakınlaş-
masımn anayasal düzeyde ele
ahnmasına karşı olduğunu da
belirterek böyle bir girişimin
"bölünmüşlük görüntüsü" vere-
bileceğini söyledi. Doğan, ana-
yasada teminat altına alınmış
"inanç öj^ürlttğü''nün bu konu-
da yeterli olduğunu ifade etti.
Bu arada, Diyanet İşleri'nin
anayasal kuruluş olmaktan çıka-
rılması ve dini yönetimin
"cemaatkre" buaküıp bırakü-
mamasına ilişkin bir soruyu da
yamtlayan İzzettin Doğan, bu
konudaki görüşlerini şöyle
anlattı:
"Bunu doğru butmuyorum.
Toplumun bugün içinde bulun-
duğu koşullar, din işlerinin ifa-
sının devlet denetirai dışında tu-
tulmasına engeldir. Böyle bir
formül bugün için, devletin ha-
>atiyeti açısından tehdit edici ve
tehlikeli olur. Daha bir müddet,
demokrasi tüm gerekleriyle kök-
leşene kadar din hizmetlerinin
devlet denetimi altında olmasın-
dan yanayım."
düğünü ve Diyanet Işleri Baş-
kanhğı'nca da ihmal edîldiğini
bildiren Yaman, şöyle konuştu:
"Alevilik hep yanlış tamhldı.
Kmlbaşlar denüdi, sapıklıktır
denttdi. Bunun nedeni bilgi ye-
tersldiğidir. Alevi kesim, yapdan
haksız saldınlara karşın camile-
re uğramaz duruma getirilmiş-
tir. Ben din öğretmeni>im. Ders-
lerde Alevileri anlatamayu. Kö-
keni 1400 yıl önceye dayanan bir
kavga sürdürülemez. Sünniler
de Aleviler de birdir. Aym Al-
lah'a, aym kitaba, aym peygam-
bere inanıyonız. Üiyanet"in bu
tarihi girişiminin olumlu sonuç-
lanacağına inanıyorum."
Alevilerin istekleri
Diyanet'teki toplantılann
"çok olumlu" bir hava içinde
geçtiğini kaydeden Yaman, Di-
yanet'ten bazı isteklerde bulun-
duklannı bildirdi. Yaman, bun-
lar arasında "camilerdeki vaaz
ve hutbelerde Alevilik konusu-
nun da işlenmesi, radyo ve
TV'den AlevUiğin tanıtdması,
Ramazan ayı gibi Alevilerin
oruç tuttuğu Muharrem ayının
da çeşitli etkinliklerle kamuo-
yunda gündeme getirilmesi, din
derslerinde Aleviliğin de anlatı-
labilmesi. Diyanet orgütünde
Alevilerin de aktif görevlere
getirilmesi" gjbi isteklerin bu-
lunduğunu kaydetti.
Toplantıya katılan bir diğer
isim olan ODTÜ öğretim üyesi
Doç. Dr. Mustafa Ydmazkıbç da
Manisa'nın Akhisar ilçesine
bağh Sünnetçiler ve Yatağan ko-
yünden "özbeöü" bir Alevi ol-
duğuna işaret ederek Diyanet'-
in girişimiyle ilgiü şu değerlen-
dirmeyi yaptı:
"Diyanet yetkilileri, gayeleri-
nin her iki kesimin birlik ve be-
raberliğinin kurvetlendirilmesi
olduğunu söyleyerek bizleri ça-
ğırdılar. Amaç, AleviUkle Sün-
niliğin bir kavga haiine getiril-
mesini önlemektir. Türkiye'deki
insanlanmızın birlik ve beraber-
liğini sağlamaktır. Diyanet teş-
kilatmda Alevi vardır-yoktur di-
ye bir tartışma olmaması lazım.
Özbeöz Aleviyim. Ama Alevili-
ği dinsiriik gibi gosterenlere kar-
şıyım. Alevilik ayrı dinmiş gibi
gösterilmek isteniyor. Alevilik
lslamiyetin içindedir.
Alevilik, tslamiyet içinde
Hazreti Ali'ye mul abbet besle-
mektir. Hazreti Ali'ye inanma-
yan, onu sevmeyen Müslüman
yoktur, olamaz. Biz Aleviyiz'
deyip de Aleviliği dinsizliğe alet
etmek isteyenlere karşıyız. Haz-
reti Ali, peygamberimizin dama-
dıdır, en yakınıdır."
Alevilerin isteklerinîn diğer
Türk vatandaşlarının isteklerin-
den ayn olarak düşünülemeye-
ceğini de ifade eden Doç. Yıl-
mazkıhç, "Alevileri ayn göster-
mek yanlıştır. Eğer bugün okul-
lardaki din derslerinde Alevilik
anlatılmıyorsa, bu bilinmeme-
sindendir. Bütün mesele cehalet-
tir. Bunun için ilk hedef bu ce-
haletin giderilmesi olmahdır"
diye konuştu.
Timisrnin görüşleri
Eski Türkiye Birlik Partisi
Genel Başkanı ve eski SHP Mü-
letvekili Mustafa Timisi, Diya-
net'in toplantısına kendisinin de
davet edildiğini, ancak gitmedi-
ğini belirterek şunları söyledi:
"Bu konuda bir yanlış anla-
ma oldu. Bana Diyanet'ten sa-
mimiyetine inandığım bir arka-
daşım lelefon ederek davette bu-
lundu. Özel bir gorüşme olarak
değerlendirdim. Diyanet tşleri
Başkanhğı'nın hükümetin de
bilgisi dahilinde bir görüşme ta-
lebinde bulunduğunu bilmedi-
ğim için daveti kabul etmedim.
Yani davet resmi degildi."
Diyanet'in başlattığı bu çalış-
mayı "ohımlu" karşüadığıru be-
lirten Timisi, girişimi destekle-
yeceğini, ancak konunun "daha
geniş bir piatformda göruşülme-
si"nden yana olduğunu bildirdi.
Politikaya
olmasın
malzeme
"Tepkilerin oluşturduğu bir
polemiğe katilarak konunun
özünün ve öneminin saptınlma-
sını doğru bulmadığına" ve ko-
nunun "siyasel üstü" tutulması
gerektiğine işaret eden Timisi,
şöyle konuştu:
"Elbette Diyanet tşleri'ndeki
ülke bütunluğu \6nünden iyi ni-
yetli kişilerin variığını ve çaba-
lannı memnuniyetle karşıhyo-
rum. Ancak konu siyasi bir ka-
ran gerektirecek konudur. Hü-
kümet düzeyinde ele alınması
gereken sorunlardan biridir. De-
mirel hükümetinin koalisyon
protokolünde ve hükümet prog-
ramında öngördüğü şekilde de-
mokratikleşme, Paris Şartı, in-
san haklan ve laik cumhuriyet
Ukesi çerçevesinde ele ahnması
gereken bir konudur. Ele alına-
cağını da umit etinekteyim. An-
cak konu bölük porçük olarak
ele alınmamahdır. Politik mal-
haline getirilmemelidir.
Yanhş yerleşmiş değerler kişisel
tartışmaya tabi tutulmahdır.
Böylesi bir gelişmeye ben çağ-
daş, demokrat ve Alevi kökenli
bir siyaset adamı olarak elbette
katkıda bulunmak istiyorum."
Aleviliğin; hükümet, üniver-
siteler ve Alevi toplumunun
temsilcilerinin bir araya getirile-
rek ele alınmasını isteyen Timi-
si, en önemli isteklerini ise şöy-
le açıkîadr.
"Türkiye Cumhuriyeri laik bir
devlenir. Laik devlette Diyanet
tşleri Başkanhğı'nın konumu,
yapüanması. işlevi, bugünkü du-
rumu ele alınmalıdır. Başkanhk,
cumhuriyetin ilk yüiarında ço-
ğunluğu cahil olan dindar kesi-
mi kontrol alUnda tutmak için
kurulmuştur. Bugün bu neden
ortadan kalknuştır. Ama günü-
müzde sadece Alevilerin değil,
diğer cemaatlerin de özgürce ör-
gütknebilmeleri, kendi dini olu-
şumlannı oluşturmalan gerek-
mektedir. Laik devletten bekle-
nen dine mudahale değil, dinin
belli cemaatler elinde örgütlen-
mesinin sağlanmasıdır."
Aleviliği "henüz Türkiye ya-
salannca tanınmamış bir mez-
hep olarak" tammlayan Timisi,
"Alevilere yönelik girişimlerin
Oi>anet İşleri Başkanhğı'nda bir
Alevi masası kurulmasıyla sınır-
lı kalmaması gerektiğini" söyle-
di. Timisi, "21. asra adım atar-
ken Türkiye gibi bir ülkenin bin-
lerce yıllık geçmişi olan bir hal-
kın insanlan olarak geçmişte >«-
pılan yanlışlıkları devam ettire-
meyiz. Dünün, özellikle Arap
emperyalizminin, Acem emp«-
yalizminin, Osmanh yönetimi-
nin yanhşlıklannı sürdürmeme-
miz lazım. Ülkemizdeki bütün
insanlar kardeşlik ve banş için-
de yaşamak zorundadırlar" di-
ye konuştu.
İstekler kabank
Önceki gun yapılan toplanu-
da Diyanet İşleri Başkanlığı'na
iletilen istekiere karşıhk, ulke ça-
pında etkin bazı Alevi dedeleri-
nin Cumhuriyet'e açıkladıklan
istek listesi daha kabank oldu.
Alevilerin istekleri şöyle sıralan-
dı:
"— Din hizmetlerinin ifası
için devletin ayırdığı bütçenin
yüzde 30'u, Alevi kesimin inanç-
lannı icra etmesi için aynlmah-
dır.
— Din hinnetierinm ifası için
bu işlere tahsis edilen kadrola-
nn da yüzde 30 kadannın Ale-
vilerin kendi insanlanna ya da
bu inançtakilere tahsis edilmesi
gerekir.
— Şehirfcsme nedeniyle, artık
gezginei dedelere imkân olma-
dığı için sabit mekânlann yapd-
ması gerekiyor. Yani bu cami mi
olur, cem evi mi ohır, Aleviler ne
istiyorsa, o yönde bir ibadetgâh-
lannın olması gerekir.
— Alevi kültürünün, ille de
din dersleri zorunlu olmaya de-
vam edecekse, Alevi kültürünü
verecek olan derslerin de para-
lel olarak verilmesi gerekiyor.
— Kitle iletişim araçlannda,
nasıl Ramazan aytnda Sünni ke-
simin inançlannı öğreten ya da
bu konuda konuşmalara yer ve-
ren TV programları 30 gün de-
vam ediyorsa, Alevilerin buna
karşı hiçbir diyeceği yok, saypy-
la karşılarlar, ama kendileri için
kutsal kabul ettikleri Muharrem
ayında da hiç olmazsa 10-15
gun, bu konuda Hz. Peygamber
ve soyuna karşı işlenmiş olan
acıların ifade edilmesine imkân
sağlanmalı ve bu konuda Alevi
inançlannın yine aym paralelde
olmak üzere ifade edilmesine
olanak sağlanmalı. Ancak, bu
kitle iletişim araçlan kullanüır-
ken ille de Alevi dedeleri konuş-
sun diye bir koşul yok. Tam ter-
sine, bir Sünni hoca ya da bir bi-
lim adamı konuşsun. Bizim
amacmnz ikilik «pılnıası değil,
bu kültürü verecek makamlarm
kurumlaştınlması olayıdır. Yok-
sa bu kurumlarda konuşacak
olanlar, bilgi ve ehliyetierine gö-
re konuşmahdırlar. Eğer bir
Sünni dostumuz çok daha bil-
giliyse bu konuda, onun konuş-
masını yeğ tutaru. Önemli olan
bu eşitliğin getirilmesidir.
— Alevi kültürünün tanıül-
ması bakımmdan Kultür Bakan-
lığı tarafsız davranmahdır. Ya-
ni Diyanet işleri'nin birçok ya-
yınlan, bakanlık tarafından ya
satm alınmakta ya da satışına
destek verilmektedir. Yani bir
nevi kaynak yaratdmaktadır, Bu
tür yayınlarda da eşitliğin gel-
mesinde fayda vardır."
Diyanet'in
sürecek
girişimleri
zeme
Bu arada resmi yayın organı
"Diyanet" dergisinin ocak sayı-
sında "Alevîik dosyası" açacak
olan Diyanet îşleri Başkanhğı'-
nın önümüzdeki günlerde Hacı-
bektaş'a bir ekip göndereceği
öğrenildi. Diyanet yetkililerinin
Haa Bektaş soyundan ve Türki-
ye'deki Bektaşilerin "pir"i kabul
edilen Feyzullah Ulusoy'la görü-
şecekleri kaydedildi.
Kalp Krizi «Geliyorum» der
Kafbinizi Kontrol Ettiriniz.
Tel: 17512 44/45 148 58 66 Fax: 166 4712
Haberleşme Ozgürlüğü
Artık Bilgi iletişiminde daha hızlı, daha güvenilir bir çözümünüz var:
OLIVETTI
MOOEL
othratU
OFX 230
OFX 330
OFX 530
PEŞİNAT TAKSİT
900000 TL. x 4 ay
TOÖÖÖÖOTL. 1 000.000 TL. x 4 ay
TiâöaöörTTL. 1 000 000 TL. x 8 ay
FijMbum
KDV
BÜKOMAK Sivritaş Sok. Fidan Apt.12/9 K:3 Mecidiyeköy Tel: 172 27 86