Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
JO EKİM 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
DYP liderinin ftava bastığını) ancak muhalefette kalacağını söyledi
'Demirel darı ambarında'Gimeydogu Ben bu bölgede baskıya Cumhurhaşkaıılığı Gazetecilere inat Başbakan atama Cumhurbaşkanı en
karşıyım. 1983'te Kürtçe yasağı ile yanlışlık olsun diye geldim. Şaka şaka. îşin esası bir çok oyu alana görevi yerir. Gelmezse 'Gel
yapılmıştır. Hiçbir şey sopa ile halledilmez. sivilin gelmesiydi. Akbulut'u getirecektim. buraya' derim. Yine gelmezse kendisi bilir.
Boşluğu düşmanlanmız doldurmuştur. Kukla derler diye, sonra ben oldum. Seçimleri yenileme hakkım var.
NOTLAR
Bakışmıyorlar,
konuşmuyorlar.
YALÇIN BAYER
tZMİT — Otoyolun tzmit-
in dışından geçen 20 kilomet-
relik bölümünün başındaki tö-
ren alanında bir Cumhurbaşka-
nı bir de Başbakan var.
Sadece el sıkışıyorlar. Yan ya-
na oturuyorlar, ama tek kelime
etmiyorlar. Herkesin gözleri
üzerinde.
Herkes kendi havasında. Yıl-
maz, gözlüğünü yerleştiriyor.
özal, saçını kaşıyor. Berna Yıl-
maz, Safa Giray'la konuşuyor.
Teknik danışman Zenger,
"10 gündür işe el koydum. Mi-
ünglerin rengi degişrj" diye
övünüyor. özal, kendisini çağı-
nyor. Dediği şuymuş: "Zongul-
dak iyiymiş, aferin Zenger."
Zenger'de bir koşuşturma,
özal'ın eline ANAP'ın "gürle-
yen mikrofoounıT veriyor. Tö-
ren çadınnın karşısında
ANAP'ın seçim otobüsü ve
çevresinde "Başbakan Mesut"
diye bağıran gruplar dikkati çe-
kiyor.
Kürsüde konuşmalar sürii-
yor, rakamlar, rakamlar... Bir
bakış bile yok özal ile Yılmaz
arasında karşılıklı. Yılmaz kür-
süye çıkıyor, ama Bartm gezi-
sinde yağmur altında üşütmüş.
Keyifsiz gibi. Bu nedenle ko-
nuşmasını kısa kesiyor, çünkü
az sonra Kocaeli mitinginde ko-
nuşacak.
Pek yüz yüze gelmiyorlar,
ama Yılmaz kürsüden inerken
Özal 7 kez el çırpmadan edemi-
yor. Bu kez özal geliyor kürsü-
ye, "Sizleri bir kez daha ikaz
ediyorum" diyor, "Korktuğum
bu vaaüer yanşının kötü bir şe-
kilde Turkiye'de '80 oncesine
benzer miktarda başlamış ol-
masıdır."
Kurdeleyi özal kesiyor. Çün-
kü bu yolun temelini de kendi-
si atmıstı.
. Sonra gazeteciler otobüsün-
de yine konuşmasız ve bakış-
tnasız birliktelik. Ama nasıl?
Carşılıklı oturmalanna karşın
>zal, gazeteci Taha Akyol, Ek-
rem Pakdemirli, Safa Giray ve
Hiisamettin Öriiç"le konuşuyor,
Mesut Yılmaz hiç konuşmuyor.
Solumuzda ANAP'ın seçim
otobüsü bizi izliyor. lçeride
Zenger, elinde mikrofonla
ayakta, ön koltukta Berna Yıl-
maz ve geride Ahmet Karaevli.
özal, ANAP otobüsüyle ilgili
görünmek istemiyor, özal,
Esenyurt'taki sel felaketinde
TV'de konuşan işçinin "Tdeviz-
yonum gjtti, çamaşır makinem,
müzik setim sele gitti" diyen
sözlerinden mutlu. "Baksanıza
gecekonduda otnran vatanda-
şın ber şeyi var" diyor. Terör
haberlerinin gazetelerde küçük
haber olarak yer alması gerek-
tiğini, çünkü orgütlerin bu
olaylan propaganda olarak
kullandıklarım anlatıyor.
Mesut Yılmaz'dan ne bir ses,
ne bir nefes.
Bir viyadük geziliyor. Yılmaz
yine özal'dan ayn. Otobüse ye-
niden binildiğinde Mesut Yıl-
maz, kendini yan koltuğa atı-
yor, çünkü sigara içecek. Biraz
dili çözülüyor, o da kısaca. Ba-
kanlar Giray ve örüç'e, "Mali-
yecfler ve biırokratlar bizc tu-
zak kurdnlar" diye konuşuyor.
Bir gazeteci dostumuz yanına
sokuluyor, ANAP'ın Starl'den
kalkan "terör" fdmlerini sonı-
yor. Yılmaz'ın yanıtı gayet kısa:
"Amacına ulaşü, kullandık. \fe-
ter bu kadar."
Geri dönüş başlıyor. Mesut
Yılmaz iniyor ve ANAP'ın se-
çim otobüsüne geçiyor.
özal, Dışişleri Bakanı Safa
Giray'a arkasından
"Tefalikedesin' diyor. Yani Gi-
ray*ı, Kadıköy'de Dalan'a ve Is-
mail Cem'e karşı uyanyor. Ca-
vit Kavak'a da "Çok çalış" di-
ye çıkışıyor.
ANAP, Cumhurbaşkanı'nın
eski partisi. Şimdiyse ANAP,
Mesut Yılmaz'ın.
Dargın görünmeleri, konuş-
mamaları acaba neden? Kimse
anlamıyor. Gerçekten mi, yok-
sa öyle mi görünmek'istiyorlar.
Bu sorulann gerçek yanıtı 20
Ekim'den sonra belli olacak...
Haber Merkezi — Cumhur-
başkanı Turgut Özal, DYP lide-
ri Süleyman Demirel'i yine eleş-
tirerek "kendisini dan ambann-
da görduğünü ve çok giizel ha-
va bastıfcını" söyledi.
Özal, Inönü'nun başbakanlık
yapamayacağını, cumhurbaş-
kanhğma yakıştığmı belirtirken
"SiUeyman Bey cumhurbaşkan-
Itgına olmaz. Başbakanlığa da
olmaz. Muhalefete alıştı" diye
konuştu.
Seçimlerden sonra hükumetin
nasıl kunılacağının anayasada
yazılı olduğunu bildirirken
"Cumhurbaşkanı en çok oy
alan partinin liderini çagınr.
Görevini verir. Gelmezse, gel
buraya derim" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Anadolu otoyolunun İzmit kent
geçişinin ulaşıma açılmasıyla il-
gili yolculuk sırasında gazetele-
rin üst duzey yöneticileriyle soh-
bet etti. Toplam üç saat suren
sohbet sırasında özal, Demirel'-
detıEvren'e, otoyollardan gece-
kondulaşmaya kadar çeşitli ko-
nularda açıklamalarda bulun-
du.
Özal'm çeşitli sorulara verdiği
yanıtlar şöyle:
G ü e y d o g a : Ben Güney-
doğu'da baskıya karşıyım.
1983'te Kürtçe konuşma yasağı
getirilmesiyle yanlışlık yapılmış-
tır. Hiçbir şey sopa ile halledi-
lemez. Bugunkü problemler tek
parti devrinde başlamıştır, ara
rejimlerde de surmüştür. Aşiret-
leri sürgune göndermek hatalı
olmuştur. Her şey altust olmuş-
tur. Boşluğu düşmanlanmız
doldurmuştur.
Starl'deki ter*r tllm-
leri: Beni o işe karıştırmayın.
O fıhnlere kızanlar var diyorsu-
nuz. Kızanlar kimler? Kamuo-
yu demeyin. Biz o filmleri 1987
seçımlerinde de kullandık ve ka-
zandık. O zaman da muhalefet
liderleri karşımıza dikildiler.
'Vay terörü kullanıyorsunuz'
dediler. Şimdi soruyorum; ne-
den tedirgin oluyorlar?
Seçlarier: Bakınız uçüncu
seçime gidiyoruz. Bayram hava-
sı içinde seçimkre yaklaşıyoruz.
Bütün eski siyasiler sahnenin
içindedir. Ancak kavga-gürültü
yok.
(Bir soru üzerine) Güneydo-
ğu'ya seçimler öncesinde gitme-
yi düşünuyorum.
CuBharfcaşkaalıgı'ııa
•lye geldİM?: Bırincısı gaze-
ÖZAL KONUŞTL, YILMAZ DtNLF.üt — Cumhurbaşkanı Turgut Özal. otoyol acılışına giderken gazetelerin üst vöneticikri ile
sobbet etti. Özal otobuste, Başbakan Ytlmaz, Meydan gazetesi yazan Taha Akyol ve Terciıman gazetesi başyazan Dıcak'la birlikte
otururken, gazetecüerle iç politika konustu. (Fotofraf: YALÇIN BAYER)
tecilere inat olsun diye geldim.
Karşımıza çıkmıştıruz. Ben 'kim
kimi yenecek' dedim, sonunda
biz yendik. Ama bu söyledikle-
rim şaka. tşin esası bir sivilin
cumhurbaşkanı olmasıydı.
Rastgele bir cumhurbaşkanı is-
temedim. Önceleri olduğu gibi
ya bir Danıştay veya Anayasa
Mahkemesi üyesi ya da bir ge-
neral akla gelecekti. Bu göreve
bir arkadaşımı (Akbulut) getir-
meyi duşundüm. Ancak,
TBMM Başkanlığı seçimi mide-
mi bulandırdı. Arkadaşlara,
ben cumhurbaşkanlığına seçil-
sem 'Başbakan kukla', Başba-
kan kalsam 'Cumhurbaşkanı
kukla" diyeceksiniz dedim.
Sonra Cumhurbaşkanı olduk.
Cumhurbaşkanı'nın yetkileri
çok fazla, kararnameler var,
atamalar var. Yani yargıçlan,
hâkimleri atayabiliyor.
1983'te parti>i kurarken MDP
ile neden birleşmediğimiz sorul-
du. Farklı düşüncelerimiz var-
dı. Nazlı hanımların evinde ba-
na kızdılar, hakkımda dosyalar
hazırlamyor, dediler. Bülent
Ulusu, beni çağırdı ve' Turgut
Sunalp bu işi götüremeyecek'
dedi. 'Evren Paşa sizi çağıracak
ve masaya yumruğunu vurarak
sizi birleştirecek' dedi. 'Siyaset-
ten çekilirim de kabul etmem'
dedim. Hakikaten Evren Paşa,
bir gün çağırdı, ama masaya
yumrük vurmadı. 'Niye
birleşmiyorsunuz' dedi. Bizim
görüşumüzle MDP'nin görüşü
birbirine paralel değildir. Bugün
de aynı şeyi ANAP ve DYP için
söylüyorlar. Evren'e, 'Bizi
kapatımz' dedim. 'Biz kazanır-
sak iktidar oluruz, ama kaybe-
dersek koalisyon yapabiliriz'
dedim. önemii olan 83 değil,
1987 seçimleriydi. Çünkü, ya-
saklanan liderlerin hepsi bu ta-
rihte ortaya cıkacaktı. Bu mü-
cadeleyi MDP yapamazdı, biz
yapardık. Nitekim benim söyle-
diklerim aynen çıktı.
R«fer*MİHH: 1987'deki refe-
randuma varmadan önce Süley-
man Bey, şimdi yaptığı gibi ka-
lababk mitingler yaptı. Söyledi-
ği, şimdi nasıl 21 ekim sabahı
bunlar yok diyorsa, o zaman da
7 eylul sabahı bunlar yok diyor-
du. Hatta benim uçakla kaçaca-
ğım lafları ortaya atıldı. Demi-
rel, o dönemde yuzde 80 evet çı-
kacağını söylüyordu. Çıksaydı,
seçimi zorlayacaktı. Işte sizi mil-
let istemiyor diyecckti. Biz de
oturduk referandum sandığı
açümadan önce seçim kararı al-
dık. Ama açıkça söylüyorum,
referandumun gerçek neticesi
yüzde 55 hayır, yüzde 45 evet-
tir. Bir kere biz sandıklarda
adam tutmadık. Hile yaptılar,
itirazlar yapıldı, oylar yeniden
sayılsın diye. Size yeminle söy-
leyeyim, itirazlan biz kesmesey-
dik, hayırlar yuzde 50'nin üze-
rine çıkardı. Eğer bir netice al-
saydık bile bu bizim lehimize ol-
mazdı. Türkiye'nin lehine olma-
dı.
Deaürel'e: Süleyman Bey
şimdi her şeyi kendisinin iyi
yaptığım söylüyor. Kendisini
darı ambarında görüyor ve çok
güzel hava basıyor. Ama şimdi
ne bir rakam söylüyor, ne trak-
tör, pancar, ne mazot gübre
karşüaştırması. Veya fılan yere
riiye fabrika yapmadınız derdi.
Şimdi bunlann hepsini bir kena-
ra bırakiı, sadece bunlar 21
ekim sabahı gidecekler dedi.
Çünkü, onlann rakamlan geri-
de kaldı.
SaMdıga gelta: (Soru: 19
ekimde sürpriz yapacak mısı-
Cumhurbaşkanı Özal, gazetecüerle "Köşkyazarhğı ve siyasi suflörlük'konularındasohbet etti
Özal: Suflörlük iyi, yagdanlık kötüHaber Merkezi — Cumhur-
laşkanı Turgut Özal, dün Ko-
eaeli'ndeki otoyol açılışı sırasm-
da, gazetecüerle ilginç bir söy-
leşi yaptı. Güneri Cıvaoglu ile
Nazlı Dıcak arasındaki 'yagdan-
lık, koşk vazarlan, Güniz So-
kak yazarlan' atışmalarmı ha-
tırlatan Özal, ANAP'm kuruluş
günlerine ve bazı gazetecüerle
ilişkilerine degindi.
ANAP'ı kurma çalışmaları
sırasında Nazlı Ilıcak'ın, kendi-
sine 'Kunıcular beyetini Güniz
Sokak ve Çiftehavuzlar' seçer
dediğini söyleyen Özal, bunlan
kabul etmediğini belirtti ve o za-
man Nazlı Ilıcak'a kızdığını, Ilı-
cak'm da zaman zaman kendi-
sine karşı kızgınlık gösterdiğini
kaydeden Özal, Kemal Ilıcak'-
m da "Kazanamazsın, bakkın-
da dosyalar hazırlamyor" dedi-
ğini anımsattı. Ingiliz sefirinin
de kendisine o zamanlar "An-
cak yüzde 10 oy alabDeceksmiz"
dediğini öne süren özal, bütün
bunlara rağmen iktidar olduk-
larım söyledi. '
özal ile gazeteciler arasında
daha sonra şu ilginç soyleşi geç-
ti:
CTVAOĞLy—Terörün yo-
ğun olduğu bölgelere gidecek
misiniz?
ÖZAL—Güneri sen beni
yönlendirmeye mi çahşıyorsun.
C I V A O G L U —
Yönlendirmeye çalışanlan bi-
liyoruz.
ÖZAL—Hayır, hayır siyasi
suflörlük yapıyorsun. Çok çok
siyasi süflörlük yapıyorsun.
Ama biraz şeyin değişik, hatır-
larsın, köşk yazan olduğun za-
man, Nazlı Hanım ne dedi sa-
na? Yaftdanlık demedi mi?
NAZLI ILICAK—öyle
demedim.
ÖZAL — Yahu ben bunlan
bilmiyor muyum? (Nazlı itiraz-
larını sürdürürken özal),
"Yooo" dedi ve Güneri Cıva-
oğlu'nun "Güniz Sokağı
yazan" olduğunu belirtti.)
ILICAK — Siz dediniz ama.
ÖZAL— Yooo, ben hiç kim-
seye Güniz Sokağı yazan deme-
dim.
ILICAK—Siz dediniz.
ÖZAL—Ben demedim. (Gü-
neri itiraz ediyor).
HJCAK—llk önce bunu Ha-
san Pulur söyledi, ben de bunu
bir yerde kullandım. Güneri'nin
adını vennedim. Güneri üzeri-
ne alındı. Boyle bir tartışma
geçti.
CIVAOCLU—(Özal'a) Bana
bugun çok sinirlisiniz.
OZAL—Yok canım gulüyo-
rum, gülüyorum.
CIVAOGLU—Her yazara
böyle bir sıfat yakıştırırsak?
OZAL—Yok canım kimseye
bir şey söylemiyorum. Yam yağ-
danlık diyenler ben değilim. Ben
söylemiyorum kendi aramzda
yazıyorsunuz. Siyasi süflörlük
J ' J C^
Özal ve Yılma2, otoyol açılış toreninde yan vana taKat sessizdikr.
güzel bir şeydir, yağdanlık kö- tın yapmadın yani. Yapmadığı-
tü. O kadar fena bir şey değil, nı ben de biliyorum, ama yani
yağdanlık kötü. söyleyenler oldu ona söy-
CIVAOGLU—Zaüâlinize hiç lüyorum
CIVAOGLU—Beyefendi.yağdanlık yaptım mı efendim?
OZAL—Hayır ben kimseye
yağdanlık olamam zaten. Onu
söyleyenlere sorun bana değil.
Hayır hayır size yağdanlık de-
mediler. Yalnız köşk yazan
dediler.
CIVAOGLU Köşk yazarhğı
yaptığımı da hatırlamıyorum
efendim.
ÖZAL—Onu bilemem. Yap-
ÖZAL—Ne demek beyefen-
di, burada gülerek konu-
şuyoruz.
CIVAOGLU—Sayın Cum-
hurbaşkanım efendim.
ÖZAL—Cumhurbaşkanım
da demezsin Turgut Bey dersin,
olur biter yahu!
CTVAOGLU—Efendim siz-
lerin söylediğiniz şeylerin olabil-
mesi için insanlann kendisinin
veya ailesinin, kendisiyle veya
ailesiyle bir yakımn bir menfa-
ati olması gerekir. Zatıalinizden
en ufak bir isteğim, en ufak bir
imam olmuşsa lütfen bunu söy-
leyin herkesin içinde.
ÖZAL—Güneri bunlan bırak
Allahaşkına.
CIVAOGLU—Bunu sor-
mam lazımdı. Çünkü çok yan-
lış anlaşılabilir. Buyurun anla-
tm.
ÖZAL—Sizin kaderiniz böy-
le. Bakın köşk yazan dediler,
arkasından Güniz Sokağı yaza-
n dendi.
CIVAOGLU-Şimdi de
Mesut...
ÖZAL—Mesut için bir şey
söylemedim. Yani siyasi ihbar-
lan sen veriyorsun. Bugünkü
yazında yazmışsın. Şöyle şöyle
olacak. Bu siyasi ihbar değil de
nedir?
CIVAOGLU—Bize okuyûcu
bunun için para veriyor. Eğer
bunlan yazmayacaksak ne yaza-
cağız? Maç yazısı mı yazacağız?
ILICAK—îktidarda olanla-
nn yanına çok yaklaşmayacak-
sınız. Benim ilkem bu.
ÖZAL—Karşısında da olma-
yacaksın. öyle sizin yaptığuıız
gibi yanlışuk yapılır mı?
ILICAK—lleride ben eminim
aramızdaki buzlar eriyecek.
Çünkü sizinle çok esk; dostlu-
ğumuz var.
ÖZAL.—Sizin neden böyle
yaptığınızı çok iyi bilen bi-
risiyim.
ILICAK—Ama ben Süley-
man Bey'i severim.
ÖZAL—Ama bir zamanlar
Mehmet Yazar'ı da sevi-
yordunuz.
ILICAK—Mehmet Yazar'ı
da beğenirim. Ama çok şey yap-
tı. Turgut özal'a şişirilmiş ba-
lon dedikten sonra gidiyor,
ANAP'a gidiyor, ben öyle şey-
leri sevmem. Aleyhinizde ko-
nuştu, konuştu ANAP'a girdi.
Eğer o cizgisini muhafaza etsey-
di, Doğru Yol'da yenileme ha-
reketi vardı, bir unsuru da o
olabilirdi.
mz?) Geçenlerde söyledim, ge-
lin seçimlerden sonra Cumhur-
başkanını halk oyuyla seçelim.
Ben ve onlar adaylıklanm kov-
sunlar. Benim üzerimde bu de-
ğişiklikler yapılacak olmasına
rağmen ben kabul ederim. Ge-
lin bakalun, ak koyun, kara ko-
yun ortaya çıksın. (Soru: onlar
çüunazsa olmaz mı?) Onlar çık-
sın, niye başkalan? Farz edin ki
Süleyman Bey veya înönü ka-
zandı. lnönü zaten pek Başba-
tcanlık yapamaz. Cumhurbaş-
kanlığına daha layık. Babası iş-
te, hanedandan gelen liyakatıyla
daha layıktır. Süleyman Bey, bi-
raz cumhurbaşkanlığına olmaz.
Artık başbakanlığa da olmaz.
Muhalefet liderliğine çok alıştı.
Dikkat ediyorum, Süleyman
bey, ilk muhalefete düştuğü za-
man çok zor muhalefet yaptı.
1973'leri hatırlar mısmız? Arka-
sından, 1978-79 Ecevit döne-
minde alıştı. Ecevit'in iflahmı
kesti. 10 senedir de muhalefet-
te.
Başbakanlıga klaı ya-
kışıyor?: Mesut yakışıyor
(Gülerek). Gayet ciddi arkadaş-
tır. (Soru: Bir yü önce yapsay-
dınız olmaz mıydı?) Anlaşama-
dılar, birbirlerine girdiler. 8'ler
oylamasında ençok oyu Cengiz
(Tuncer), ikinciyi de Mesut al-
mıştı. Mesut daha uygun olabi-
lirdi, ama öbür taraf kanlı bı-
çakh gibiydi. Yani o partiyi par-
çalardı. Ve arada Hasan (Celal
Guzel) çıkabUirdi. Hasan da söz
dinlemedi. Söz dinleseydi, en
çok şansı olanlardan biriydi.
Ama yanlış adammış, Allah bi-
ze yardım etti ki olmadı.
ç kazaur:
Vallahi üç ihtimal de vardır. Ne
büeyim yani. Koalisyon olur,
tek parti iktidara gelir, bu parti
ANAP olur. Başka bir parti
olur. Onlan bilmem. Söyleye-
mem, benim söylemem doğru
olmaz. Seçim kalabalıklanmn
çok önemii olmadığını söyleme-
Ûyim. Kalabahklar seçim sonuç-
lan için etkili omıuyor. Kamu-
oyu yoklamalan da çok sağlık-
h değil.
Başbakan ataata: Se-
çimlerin sonucu alındıktan son-
ra h'ukumetin nasıl kurulacağı
anayasada yazılıdır. Cumhur-
başkanı en çok oy alan partinin
liderini çağınr, görevi verir. (So-
ru: Ya gelmezse?) Gel buraya
derim. Gelmezse kendisi büir.
Ayrıca, cumhurbaşkanının 45
gün sonra seçimleri yenileme
hakkı var. Atama yetkisi var.
Getirir Bakanlar Kurulu'nu,
atamazsınız. Ama işin bu nok-
taya gelmesi düşünülemez.
Seçlaı M>BBf ları geel-
kecek: Seçim sonuçlan daha
geç belli olacak. Tercihler ve iti-
razlar işi uzatır. Bu nedenle de
15 kasımda Meclis toplanamaz.
Bu arada hükumet görevinin
başında kalır. Benim tahminime
göre kesin sonuç ve Meclis'in
toplanması aralık ayının ortası-
nı bulur.
îzmit'te 'yetki'
isteyen Yılmaz:
70 yaşla
ikibinli
yıllara
gîrilmez
GÜNDÜZ tMŞİR
AHMET KURT
İZMTT — Baş-
bakan Mesut Yıl-
maz, kendisi dışın-
daki en genç liderin
yaşımn 65 olduğu-
nu beurterek "Bizim 65-70 ya-
şıridaki insanlanmızm hepdne
saygımız var. Hepsinin tecrfl-
besine ihtiyacınuz var. Hepsi-
nin duasına ihrJyacımız var.
Ama 60-70 yaşudaki insanhu-
la iki binli yülann Türkiyesi'-
ni inşa edebilir miyiz? Ben
Tiırk siyasetine gençlerin ka-
mnı katmak istiyorum" dedi.
Başbakan Yılmaz, dün ilk
olarak 20 kilometrelik Kınalı
- Sakarya otoyolunun tzmit
transit geçişinin açılış töreni-
ne katıldı. Mesut Yılmaz bera-
berinde eşi Berna Yılmaz ile
Îzmit'te mitingin yapılacağı
halkevi meydanına gitmek
üzere yola çıktı. tzmit girişin-
den itibaren yurttaşlann coş-
ku dolu tezahuratlanyla kar-
şılaşan Yılmaz ve beraberinde-
ki çok sayıda araçtan oluşan
konvoy miting alanına bir sa-
at gecikme ile varabildi.
"Hamsi kavaga çıkacak",
"21. yüzyıla bakıyornz",
"Genç liderimiz Mesnt Yıl-
maz" yanlı afişlerin yer aldı-
ğı miting için PETKİM ve SE-
KA işçüerine özel izin verildi-
ği öğrenildi. Yılmaz, burada-
ki konuşmasında kendisinin
öteki liderler gibi yapamaya-
caklan $eyi vaat eden bir lider
olmadığım belirterek şöyle de-
di: .
"Eğer önamüzde daha bir
yıl varken sandıgı önunüze ge-
tirmeye cesaret etmişsek, her-
halde bu cesaretimizin altında
bir bildiğimiz vardır. Burası
seçim mevdamdır. Buraya li-
derler geldiler. Burada her şe-
yi soyleyecekler. Miüetin göz-
unün içine bakıp bakıp yaian
söylemek siyaset değildir. Ben
o umut tacirlerinden degilim.
Ben buraya gelip de memleke-
tin bütün meselelerini 'sadece
ben bilirim', 'sadece ben çöze-
rim' diyen o böbürlenen insan-
htrdan da degihm."
"Hepsini denediniz, beni dc
deneyin" diye yalvaran lider-
lerden olmadığım belirten Yü-
maz, "Bu liderlerin hiçbiri si-
zin meçhuliınuz degil, hiçbiri
sizin tanımadığınız lider değil.
Ben burada biçbirinin akyhin-
de konuşmak istemiyorum.
Geçmişte de şunu yaptılar, bu-
nu yapmadılar demek istemi-
yorum. Seçime kadar da hiç-
bir şey deme>ecegim" dedi.
Konuşması sureklı "Başbakan
Yılmaz" sloganlarıyla kesılen
Yılmaz, şunlan söyledi:
"Sizlerin 20 Ekim'de vere-
ceğiniz karar, Türk siyasi ta-
rihinde dönüm noktası olacak-
tır. İstiyorum ki siyaset artık
insanlanmızm dertlerini, so-
nınlannı çözmek için yapüsın
ve istiyorum ki artık siyasete
kadınlanmız da girsin. Geçen
seçimlerde meydanlarda bu
kadar hanım var mıydı? Ge-
çen dönemde siyaset meydan-
lannda bn kadar genç insan
var mıydı?"
Mesut Yıimaz en temel
amaçlanmn Turkiye'de işsiz-
liği önlemek ve hayat pahalı-
hğmı duzeltmek olduğunu be-
lirterek "Biz bu iki hedefi de
gercekleştinnek üzere yola çık-
tık. Bu ülkede işsize iş, açlara
aş sağlamadan o koltuğu işgal
edersek fuzuli işgale girer. Ben
sizlerden destek istemeye
geldim" dedi.
Yılmaz, kendisine bir kişi çı-
kıp da "Sen şu tarihte bunla-
n demiştin, yapmadın" dedi-
ği takdirde bir daha bu mey-
danlara gelip yetki istemeyece-
ğini söyledi.
Bu arada Mesut Yılmaz'ın
İzmit mitingi nedeniyle dün
Kocaeuspor üe Sakaryaspor
arasında oynanması gereken
Federasyon Kupası maçı erte-
lendi.
Akşam da Swiss Otel'de Ka-
radenizü Işadamlan Derneği-
nin toplantısına katılan Başba-
kan Mesut Yılmaz'a dernek
başkanı Said Yılmaz bir şük-
ran plaketi verdi.
Işte özlenen
fırsat Ma
KAMPANYAMIZ
ESKİ FİYATLARLA
DEVAM EDİYOR
. KAÇIRMAYIN! .
Kampanyamıza Mazda MX-5, RX-7,
B Serisi Pikap, 323 ve 626 Sedan,
929 modelleri dahildir.
AY RI N T I L I
Hürpa
f
Buyukderc C»d. Hbrttzn IS/A Şişli lıtanbul
Td:( 1)132 31 00(12 hat)
Mazda 323 Hatchback Mazda 121 Sedan
B İ L G İ H Ü R R İ Y E T G A Z E T E S İ ' N D E
Mazda E Serisi Minibüs
Başvurulannızı Hurpa Yetkili Satıcıları'na ya da
Mermerler A Ş.'ye yapıp kayıt olabılırsınız.
MERMERLER A.Ş.
Barbaros Bulvan No.127. Beşiktaş Istanbul
Tel:( 1)174 55 50 (S hat), 175 84 «0 (2 hat),
188 13 53 (2 hat)