18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12.OCAK 1991**** ISTANBUL'DA BUGÜN • Uzman Pedagog Ümran Korkmazlar'ın sunacağı "ÖğrenmeSorunlannın Erken Tanısı" konulu konferans saat 11.00'de Tarabya Adil Çocuk Evi'nde yapılacak. • İTÜ Mezunları Demeği'nce The Marmara Oteli Balo Salonu'nda saat 14.00'te düzenlenecek konferansın konuşmacı konuğu MDP Genel Başkanı Bedrettin Dalan. • Prof. Dr. Nihat Falay'ın "Özelleştirme" konulu konuşması, saat 15.OO'te İktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti'nde ücretsiz olarak izlenebilecek. • Gazeteci-yazar Dr. Haluk Şahin, saat 14.00'te Kuruçeşme Mülkiyeliler Birliği'nde "Özel TV Tekelleşme ve Yeni İletişim Oüzeni" konulu bir konuşma yapacak. • "Enerji 1991 Fuan" Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt tarafından TÜYAP Sergı Sarayı'nda 11.00'de şılacak. 'ARIN • SHP Istanbul II Merkezi'nin düzenlediği "Savaşa Hayır" mitingi saat 13.00'te Pendik Meydanı'nda Dilacak. /i? MEKTUP Seyyar satıcılara ahşamadık • İşportacılara alıştık artık. Ama gurültü çıkaran seyyar satıcılara ahşamadık. Evde bir gunünuzü geçirmeye kalkmayin sakın. Üç tekerlekli arabasına bir kaç tüp bağlayan satıcı her on dakikada bir sokağınızdan geçerken kocaman bir anahtarla tüplere vurarak size geldiğini haber verecektir. Megafonla satış yapanlar, halı dovenler bir başka sorun. Şimdi belediye yetkililerine soruyorum. Bu tip satıcılar engellenemez mi? ATİLLA ÇtFTÇt — Bahçelievler Benzin istasyonu soyuldu • İslanbul Haber Servisi — Ümraniye Sultanbeyli'de bir benzin istasyonu, dün sabaha karşı silahlı 3 kişi tarafından soyuldu. Sultanbeyli'de Fatih caddesi üzerinde bulunan "Santaş Petrol Ofisi"ne gelen silahlı üç kişi, istasyonda görevli Abdullah Çelik'i etkisiz hale getirerek, kasadaki 3.5 milyon lirayı alıp kaçtılar. Soyguncuların olay yerinden kaçarken kullandıkları ve çalınıı olduğu belirlenen 34 FHC 07 plakalı otomobil, daha sonra Taşocakları mevkiinde terk edilmiş halde bulundu. KENT-YAŞAM CUMHURIYET/17 GEREKLI TELEFONLAR BjJSTANCI VE B.PAŞA'DA SALDIRI Ikipolis öldtirüldüBostancı'da polislikten aynlma Habip Gür'ü öldüren silahlı saldırganlar kaçmak isterken polisle çatıştı. Saldırganlardan biri ölü, biri de yaralı ele geçti. Bayrampaşa Sultançiftliği'nde ise Mali Şube'de görevli polis memuru silahlı saldırıda öldürüldü. Sıraselviler ve Meşelik Sokak'ta kazılan yollar, çevre sakinlerini zor durumda bırakıyor. (Suat Koduklu) Beyoğlu'nun arka yüzüIstanbul Haber Servisi — Istiklal Caddesi yeni kim- liği ile hızmete gırerken, kazılan yan sokaklar çevre sa- kinleri için hâlâ sorun yaratıyor. Sıraselvilerle Istiklal Caddesi üzerindeki Meşelik Sokak'taki esnaf ve çevre sakinleri günlük gereksin- melerini karşılayamamaktan ve müşteri kaybetmek- ten yakınıyorlar. Ayrıca Meşelik Sokak'ta bulunan özel Ermeni Liseleri yetkileri de okul giriş ve çıkışla- nnda sorunların meydana geldiğini ifadeediyorlar. On gün önce bitirilen kanal ve çevre duzenlerne ça- hşmalanrun çukurlarırun belediyece kapatılmamış ol- ması mahalle sakinlerinin tepkilerine neden oluyor. Çevre sakinlerinden göz doktoru Ünal Bengisu, ka- zılan sokağın kendisi ve muşterileri açısından oldukça büyük sorun teşkil ettiğini belirterek "Beyoğlu'nda ya- pılan bu çalışmalar bizleriçinsorun oluyor. Yani be- lediye yetkilileri bir laraftan yapıyor, bir taraf tan da yapüklan yerleri düzeltmiyoriar. Konuyu Beyoğlu Be- lediyesi'ndeki yetkililere ilettim, onlarda beni Biiyıik- şehir Belediycsi'ne gönderdiler. Yani oradan da ilgi- lenen olmadı, herkes başından atıyor" dedi. Konuyla ilgili olarak Anakent Belediyesi Fen Işle- ri Müdürü Ahmet Yoldar, sokakta tstiklal Caddesi1 ndeki çalışmalar kapsamında düzenleme çalışması yapıldığını bildirerek "Bizim çalışmalanmız 3 giindür sürüyorveengeçyann(bugün) akşam betonlanma- sı bitecek. Ancak bizden önce dogalgaz, kanalizasyon yada Kl'l çalışmalan yapümış olabilir. Buyüzden 15 giindür yol bozuk denmiştir. Zaten tüm aksaklıklar bize mal edüiyoru. Biz insanlarımız için daha uygar ve guzel bir çevre yaratmak için ugraş veriyoruz. Ama her zaman anlaşılmıyor" dedi. İstanbul Haber Servisi — Bostancı'da polislikten ayrılma bir kişi, uğradığı silahlı saldın sonucu öldürüldü. Olaydan son- ra kaçmaya çalışırken polisle si- lahh çatışmaya giren saldırgan- lardan biri ölü diğeri de yaralı ele geçirildi. Bayrampaşa'da da mali şubede görevli bir polis kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısında yaşamını yitirdi. Dünkü silahlı saldınlardan il- ki saat 17.00 sıralarında meyda- na geldi. Bostancı Civciv Mahal- lesi Mücahit Sokak'taki evinin önünde otomobilinden inen Ha- bip Giir (52) adlı eski polise, bir başka otomobilden ateş açıldı. Gür olay yerinde ölürken, üç ki- şi oldukları belirtilen saldırgan- lardan biri otomobil ile diğer ikisi de araçtan inerek yaya ola- rak kaçmaya başladı. Iki saldır- ganı Lunapark yakınlannda sa- ran Kadıköy Emniyet Amirliği- ne bağü ekiplerle saldırganlar arasında silahlı çatışma çıktı. Çatışmada, üzerinde Haydar Dogan adına düzenlenmiş kim- lik çıkan kişi ölü ele geçirildi. Şerafettin Kaplan kimlikli kişi de yaralı olarak Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırıl- dı. Öldürülen Habip Gür'ün Tunceli Ovacık doğumlu oldu- ğu, 1975-76 yıllarında polislik- ten ayrıldığı bildirildi. Bayrampaşa Sultançiftliği'n- de de Selim Kurt (29) adlı mali şubeye mensup polis memuru si- lahlı saldın sonucu öldürüldü. Sultançiftliği'ndeki evinden, ya- nında evsahibinin oğlu tbrahim Düzgiin (16) olduğu halde saat 23.00 sıralarında çıkarak Keres- teciler Sitesi bekçi kulübesine te- lefon etmek için gelen Kurt'a kimliği belirsiz kişiler çapraz ateş açtı. Selim Kurt olay yerin- de öldü, Ibrahim Düzgün de omuzundan kurşunla yaralandı. • ftUs lafat: 055 056 • Zaferta MiMrtjji: 527 57 00 • MmrMıtor HHirtiji. 172 13 73 -74-75 ve 088 • İSKİ anza: 068 • UfiUK: Huır Acü: 077 i 511 89 18 M »: 588 48 00 T*: 534 00 00 T»: 340 01 00 lli|<«HH Umum: 345 46 80 9 * Etfafc 131 22 09 Tttatm kkyaıfta: 152 43 00 SSK Sautya: 588 44 00 SSK Okmtjtmt: 132 30 00 SSK Gfattpr 358 67 60 Traflk SriM IM.: 176 24 14 (İst), 356 04 85-86 (Kadıköy) Ntf* Trıflk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şehinçı), 314 36 (B Çetunece) • TNY: Iç ttattan 573 13 31, Dq HaUar 573 04 33. Sartrah 574 73 00. RtzeraasyM: 574 82 00 (25 hat) • DDY: SMud taMşaa: 527 00 50. H.Pa*a Danfaa: 338 30 50 • VAPUR: SlMr HatUn: 526 40 20. 144 42 33 DMb YaNan (AcMte): 145 53 66. 144 25 02 149 18 96 Deıtlz O M M : 543 05 25 • METEOmUMİ: ıHavâ tanmını cğ-entne) 573 89 80 • ELEKTRİK ARHA: : 526 62 74. 150 33 50. Kattty: 348 71 40 • TH: 069 • SH «MZA: i : 522 97 03. İ : 147 51 10. Kattiy: 391 14 82 İETT Gaa. M t : 145 07 20 (17 hat) HABERLERIN DEVAMI OLAYLAREN ARDENDAKI mesajıar GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) lar Komedyası"na dönüştü. Anayasada "tadat edilen'Ver dı- şında hiçbir yetkisi olmayan so- rumsuz Cumhurbaşkanı, bir yönden ülkeyi savaşa sürükle- mek için elinden geleni ardına koymazken, öte yandan da san- ki savaş propagandast yapıyor. "Yüzde 80 savaş çıkacak " di- ye konuşan bir "devlet adamı" olur mu? Bırakmız "devlet adamı"nı sı- radan bir politikaa bile "telaşe müdürü " durumuna düşmekten çekinir, halkı heyecan ve kaygı- lara sürükleyecek konuşmalara yönelmekten sakmır. Istenmeyen bir savaşa hazır- lıklı olmak başka şeydir; savaş kışhmctlığryapmak başka şey... "Savas çıkacak mı?" sorusu bugün de çok bilinmeyenli bir denklem gibidir. Ancak bu çok bilinmeyenli denklemin, Türki- ye'ye dönuk yüzünde kesinlikle bilinen bir yani var: Özal yöne- timi savaş yanlısı bir iktidar go- nintüsündedir. Ankara aylardan beri Saddam'la uğraşıyor; Özal aylardan beri bu konuda konu- şuyor, konuşuyor, konuşuyor... Cumhuriyet tarihinde böyle bir olay yaşanmadı. •k-k-k * * '• * « * * ) _ , r a k o r d u s u B d «n k»; k,,i re, Başkan Bush'a tam destek ve- Türkiye'ye sığındı? rirse bu şans artar. ÖZAL — 800'e yakın. — Ne kadar artar? — En yüksek riitbe ne? ÖZAL — Bilmiyorum, ama ÖZAL — Binbaşı. Hepsi or- Saddam'a doğru mesajların dunun moralinin ne kadar bo- gönderilmesi, 1930'lardaki hata- zuk olduğunu söylüyor. fran'ın lann tekrarlanmaması açısından uçaklan servise muhtaç olduğu gerekli. Hitler, sessizliği, ceza- için hiçbir zaman da gerçek an-ğ landırılmadan ufak ülkeleri yu- tabileceğinin işareti olarak aigı- lamıştı. Gerçi durum aynı değil, çünkü Irak, Nazi Almanyası gi- bi bir güç değil. Ama birçok benzerlik var. — Saddam eğer bir savaş çı- karsa, bunun "bölgedeki diğer tüm savaşlann anası" olacagım. Filistin bağımsızlık savaşının başlayacağını. Amerikan askeri- nin kendi kanının gölünde yü- zeceğini söylüyor. Türkiye böy- le bir catışmanın dısında kaJa- bilir mi? lamda hava saldırısı görmediler. Firar edenler, bize koalisyonun yüksek ateş gücü ile karşılaşın- ca Irak ordusunun dağılacağını söylüyor. — Ama Araplar, Nasır'ın yaptıgı gibi askeri yenilgileri si- yasi zaferlere çevirmekte usta. ÖZAL — Farkh öykü, farklı adam. Ortadoğu, eğer savaş olursa, bu savaştan sonra çok başka bir yer olacak. Saddam diktatörlerin sonuncusu. De- mokratikleşme rüzgârlan esi- yor... Coğrafya bile değişebilir. İÖZAL — Saddam, insanlan Saddam'ın yenilgisiArap-İsrail korkutacak propagandada çok başarılı. Ama bunlar boş laf. Kendi halkını korkutmakta da başarılı. Bu laflarla bazı Arap- ların beynini yıkamaya çalışıyor. Sizin basınınız da bu laf kalaba- lığını CNN ve diğer kanallarla dünyaya yayıyor. Kanımca savaş olursa çok kısa bir savaş olacak. — Ne kadar kısa? ÖZAL — Bilmiyorum, ama Irak ordusunu abartma yanlışı yaptınız. Biz Irak'ı biliyoruz. Uçağa karşı füze (Baştarafı l. Sayfada) Bölgede Kızılay tarafından 2OO'er yatak kapasiteli iki has- tane oluşturuldu. Aynca SSK ta- rafından da Hava İndirme Tu- gay Komutanlığı emrine 30'ar yataklı uç ayrı seyyar hastane oluşturuldu. Bu hastanelerin her birinde iki ameliyat masası bu- lunuyor. Ayrıca laboratuvar ve röntgen cihazları da bulunan seyyar hastanelerde günde 24-30 ağır hasta ameliyat edilebiliyor. Bolgede bulunan basın men- şupları için Kayseri'deki Hava İndirme Tugayı'ndan olası bir savaşa karşı kaydırılan askeri birliklerde gösteri düzenlendi. Bu gösteride law, 106 milimet- relik GTT ve havanlar kul- lanıldı. Amerikan Hava KuwetleriL ne ait üç adet "uçan tanker" İn- ADA.NA HİPODROMU'NDAN TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Hasbey (6), P: Serhad (7), PP: Cihangir 8 (4), S: Erdal (5). 2. KOŞU: F: Serap 25 (6), P: Arat (8), PP: Özcanbey (7), S: Karayunt (5). 3. KOŞU: F: llkgenç (6), P: Ar- kadaş (4), PP: Kıiıçhan (5), S: Kamalı (10). 4. KOŞU: F: Sabır (8), P: Gül- nar (5), PP: Günseli (2), S: Tor- nado 1 (1). 5. KOŞU: F: Karaduman (8). P: On>\ Harmony (10), PP: Ço- bankızı (9), S: Katarina (6). 6. KOŞU: F: İlkşans (13), P: Karagümruklu (10), PP: Selin 1 (16), PP: Kırarat (14), S: Eser 6 (4). 7. KOŞU: F: Koşanyel (4), P: Sonbatur (2), PP: Varol İzzet (9), S: Şenbatur (6). Iİ 1Tl G3 1 2 3 4 S 6 7 « io t l 2 13 1 Ğ4İ 1 _1_ 4 9 « 7 8 K> 11 1Î 13 1 GJ6 1 2 4 S e 7 8 K> 11 12 13 1 | cirlik Hava Üssü'ne geldi. İlk kez Incirlik'e gelen KC-135 tipi tanker uçaklar, bu arada sık sık eğitim uçuşu yapıyorlar. Tanker uçaklar, 50 tona yakın yakıt stok ediyor ve havadan havaya yakıt ikmali yapabiliyorlar. Bu uçak- lar, Turk Hava Kuvvetleri'nde henüz bulunmuyor. Ankara Bürosu'nun haberine göre İncirlik'e inen "tanker uçak'Mar konusunda Cumhuri- yet muhabirinin sorulannı ya- nıtlayan Amerikan Büyükelçiliği kaynakları. "Şu anda İncirlik- te birden fazla tanker uçagı bu- lunuyor" dediler. Aynı kaynaklar, yakıt aktar- ma amaçlı tanker uçaklarının Savunma ve Ekonomik tşbirli- ği Antlaşması (SEİA) çerçeve- sinde İncirlik'te bulunduğunu da belirterek "Kaç uçak olduğu, kapasiteleri ve geliş tarihleri ko- nusunda aynntılı bilgi vermek dummunda değiliz. Ancak bu uçaklar, olağan eğitim program- lan kapsamında iiste bulun- maktadır" şeklinde görüş bildir- diler. Korfez krizinin başından be- ri ilgi odağı olan İncirlik Üssü, olası bir hava saldırısı karşısın- da İngiliz Rapier füzeleriyle ko- runacak. İncirlik'e, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nca çok sayıda Rapier füzesi yerleştiril- di. Yetkililer. aynı anda yerleş- tirilen uçaksavarlar ile 10 bin fe- et menzilli Rapier füzelerinin sa- yısı konusunda "yeterince" de- mekle yetindiler. Bu arada Türkiye'nin NATO 1 ya üye ülkelerden Patroit fuzesi istediği açıklandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün akşam yapılan açıklamada, Türkiye'nin hava savunmasının güçlendirilmesi çalısmalan çer- çevesinde Patriot füze sistemle- rinin tedariki programının da yer aldığı, ancak bölgedeki ge- lişmeler dikkate ahnarak söz ko- nusu sistemlerin sağlanması ça- lışmalarının "süratlendirildiği" bildirildi. Türkiye'nin NATO müttefiklerinden Patriot füzele- ri talebine ABD ve Hollanda'- dan olumlu yanıt verildiği kay- dedilen Dışişleri Bakanlığı açık- laması şöyle: "Bu sabahki (dun) NATO Sa- sorununun çözümü için taze olanaklar doğuracak. Kriz, dün- yaya Arap-İsrail sorununda ka- lıcı bir çözümün ne kadar gerek- li olduğunu gösterdi. Bu sorunu ele almak zorundayız. — Aziz, İsrail'e saldıracakla- rını söyledi. ÖZAL — Bu totaliter bir dev- letin boş lafı. Böyle bir şey olur- sa Saddam'ın yıkılışı hızlanır. İs- rail bir Filistin devletini ilke ola- rak kabul ettiği zaman tüm Araplar Mısır'ın yaptığı gibi Is- vunma Planlama Komitesi top- lantısında, ülkemizin hava sa- vunmasının güçlendirilmesi amacıyla müttefiklerden Türki- ye'ye Patriot füze sistemlerini en kısa zamanda göndermeleri ta- lebinde bulunulmuştur. Bu tale- bimize ABD ve Hollanda, Ku- zey Atlantik Antlaşması'nın 5. maddesi çerçevesinde ülkemizin savunmasına katkıda bulunmak üzere olumlu y^nıl vermişler ve Türkiye'ye ikişer batarya gön- dermeyi kabul etmişlerdir. Suz- konusu modern sistemlerin ül- kemizde ilk kez konuşlandırıla- cak olması nedeniyle, bu sistem- leri kullanacak olan Silahlı Kuv- vetlerimiz personelinin eğitimi- ne yardımcı olmak üzere, Patri- ot bataryaları, Amerikalı ve Hollandalı personeli ile birlikte geçici bir süre için ülkemize ge- lecektir. Bu balarvalar, NATO entegre komuta yapısına uygun olarak faaliyet gösterecektir." Patriot bataryaları ile Türki- ye'ye geçici olarak gönderilecek askeri personelin 150-200 kişi dolayında olduğu belirtiliyor. AA'nın haberine göre Hollan- da Savunma Bakanlığı Sözcüsu Hendrik Schoenau, 10 adet fü- ze sisteminin önümüzdeki bir- kaç gün içinde gönderileceğini açıkladı. Schoenau, füze sistem- MGK rail'i tanıyacaklar. Irak İsrail'e karşı karadan ve havadan hiçbir şey yapamaz. Bir tek güdümlü füze yollar, onlar da hassas de- ğil. Irak, Tahran'a 15 güdumlü fuze ile saldırdığında ben ora- daydım. Birkaç ev tahrip oldu o kadar. — Daha önce, Türkiye, bir saldın olmadığı siirece çatışma- dan uzak durmakta kararlı de- diniz. Bu, Amerika'nın Turki- ye'deki Türk Amerikan uslerini kullanamayacağı anlamına mı geliyor? ÖZAL — Henüz karar ver- medik. — Ama şimdi konu acil. ABD Dışişleri Bakanı Baker pa- zar günü size Diego Garsiya Adası'ndan havalanacak B 52 bombardıman uçaklarının Irak'taki misyonlarını tamamla- dıktan sonra Türkiye'ye konup konamayacaktannı sora*akl ÖZAL — Baker ile görüş- mem basına açık olmayacak. Gizli olacak. — NATO Çevik Kuvvetinin Türkiye'ye gelişi, Türkiye'yi Amerika'nın Körfez'de bir sava- şa götürmesini önlemeye dönük bir plan mı? ÖZAL — Yanlış, tamamen sembolik bir güçtür. Ama eğer Irak yanlış hesap yapıp saldınr- sa o zaman NATO da koalisyon ile birlikte işin içine girecektir. — Saddam, neden kendisine, lerinde çahşmak üzere 150-200 askeri personel gönderileceğini kaydetti. Sözcü Schoenau, Türkiye'nin bu talebi, NATO Sa- vunma Planlama Komitesi'nin Brüksel'de bir hafta önceki top- lantısında yaptığını bildirdi. Schoenau, Savunma Bakanı Relus Ter Beek ve Başbakan Ru- ud Lubbers tarafından parla- mentoya gönderilen mektupta, ABD'nin de Türkiye'ye sayısı belirlenmeyen miktarda Patriot füzesi göndereceğinin bildirildi- ğini kaydetti. Hollanda, Körfez'e ağustos ayında bölgede toplanan çoku- luslu birliklere katılmak üzere iki savaş gemisi göndermişti. Karadan havaya atılan Patriot füzeleri uçaklara karşı dünyanın en gelişmiş ve etkili silahlan ara- sında yer alıyor. Danimarka ve Norveç de Tür- kiye'ye geçen hafta havadan ha- vaya "Sidenrinder" füzeleri gön- dermişlerdi. Savunma Bakanlı- ğı Sözcüsü'ne göre fuzelerle bir- likte silahlan kullanmak için 150-200 askeri personel de gön- derilecek. Schoenau, füzeleri Türkiye'nin, Brüksel'deki NATO toplantısında istediğini soyledi. Sözcü, ABD'nin de Türkiye'ye Patriot füzeleri göndereceğini belirtti. Kriz için hazırlıklar ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Milii Güvenlik Kurulu, dün Cumhurbaşkanı Turgut Özal başkanlığında Çankaya Koşkü'nde olağanustü toplandı. Toplantıdan sonra yapılan açık- lamada, Korfez kriziyle ilgili dış siyasi ve askeri girişimlerin ve bu konuyla ilgili yapılacak hazırlık ve faaliyetlerin değerlendirildiği bildirildi. 4,5 saat suren toplantı ile il- gili olarak MGK'dan yapılan açıklama şöyle: "MGK, 11 Ocak 1991 günü Sayın Cumhurbaşkam'nın baş- kanlığında Başbakan Yıldırım Akbulut, Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Dogan Gtireş, Milli Savunma Bakanı Husnü Dogan, Içişleri baKaııı Abdulkadir Ak- su, Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu, Dem'z Kuv- vetleri Komutanı Oramiral İrfan Tınaz, Hava Kuvvetleri Komu- tanı Orgeneral Siyami Taştan, Jandarma Genel Komutanı Or- general Eşref Billis ve Milli Gü- venlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Nezihi Çakar'ın işti- rakleri ile Çankaya Cumhurbaş- kanlığı Koşkü'nde olağanustü loplanmıştır. MGK bu toplantısında Körfez krizi ile ilgili dış siyasi ve askeri gelişmeleri ve bu konu ile ilgili olarak yapılacak hazırlık ve fa- aliyetleri gözden geçirmiş ve de- gerlendirmiştir." NATO'nun ikinci büyük ordu- suna sahip bir ülke ile gereksiz bir cephe açsın? ÖZAL — Mantıken yapma- ması gerek. Ama Saddam'ın ak- lından neler geçtiğini kimse bil- miyor. — İşte o yuzden soruyorum, NATO'yu, çatışmaya girmeme- nizi sağlaması için mi davet el- tiniz? ÖZAL — Hayır, NATO bay- rağı Atlantik İttifakı'nın daya- nışmasını test etmemize yarıyor. — Divelim ki sizin yüzde 20 şans verdiğiniz savaşsız çekilme gerçekleşmedi. Saddam sizce ne- den ülkesini savaş ile yıkılmaya götürüyor? ÖZAL — Irak ve Amerika arasında büyuk kulturel farklar var. Biz ikisini de anlıyoruz, çünkü iki kültür arasında köp- rüyüz. Amerika'da bes yıl.yaşa- dım ve sizin en büyük gücünu- zün her şeyi tamamen açıkta tar- tışmak olduğunu biliyorum. Irak gibi bir toplumda. kimse Saddam'a ait olmadığı sürece kendi görüşünü açıklayamaz. Ve Saddam'ın düşüncesi de o ki, Amerika bölünmüş durumda. Kongre'nin doğru mesajı gön- dermesi bu yuzden önemli. Vi- etnam'da 58 bin kişi ölmüş ol- masının sizi Irak'ta savaşmaktan alıkoyacağını düşünüyor. Halkı- nın, generallerinin beynini yıka- mış durumda. Ama biz firariler- den biliyoruz ki, Irak ordusu bitmiş durumda, savaşmak iste- miyor. Eğer savaş çıkarsa tepe- leri aşıp Türkiye ve Suriye'ye sı- ğınacaklar. Irak ordusunu büyü- tüyorsunuz. Eğer Irak normal bir rejim olsaydı ekonomik am- bargo karşısında Kuveyt'ten çe- kilirdi. Ama normal insanlar de- ğil. Tarık Aziz'i gördunüz. Ku- veyt'in adını bile anmadı. O yüz- den barışa yüzde 20 şans veriyo- rum. Bu şans eğer Saddam as- keri gücünün ortadan kaldınla- cağına ikna olursa artar. Bunu da ancak Kongre yapabilir. — İran bir savaşta kimin ya- nında olur? ÖZAL — Bildiğimiz kadarıy- la, oturup Saddam'ın yenilgisi ertesinde bazı fırsatlar için ba- kacaklar. Eğer Irak Lübnanla- şırsa İran ve Suriye ne yapar bil- mem. — İran ve Suriye'nin lrak'tan toprak koparmasına izin verir mişiniz? ÖZAL — Bu çok tehlikeli olur. Böyle bir şey olmasına izin veremeyiz. — Sizce bu krize Amerika'nın Irak'a yanlış sinyaller vermesi mi yol açtı? ÖZAL — Saddam'a yanlış mesajlar vermeye çok eskiden başladınız. Ben önce Başkan Reagan'ı sonra da ocak 1989'da Başkan Bush'u, Saddam'ın İran'ın liderlerinden daha tehli- keli olduğu konusunda uyarmış- tım. Ama Saddam, Batı'nın gö- zünde bir kurtancı oLarak sivril- mişti. Kimse dinlemedi. Dinle- diyse de dikkate almadı. Ve Sad- dam Batı'dan yardım alarak Ku- veyt'i işgal planlarını hazırladı. Kuveyt 1980'de ABD'den Stin- ger füzeleri isteyip de bu redde- dilince, sizce Saddam bunu na- sıl algıladı? — Sizce hâlâ Saddam sinyaJ- leri yanlış mı yorumluyor? ÖZAL — Dün bir Arap Dev- let Başkanı arkadaşım ile tele- fonla konuşurken, Saddam'ın kafasından neler geçtiğini sor- dum. Mantıken düşunürsek Saddam'ın gizli bir kiüe imha si- lahına sahip olması gerektiğini söyledi. Böyle bir silahı olduğu- nu sanmıyorum. Arkadaşım da sanmıyor. Ama Saddam böyle davranıyor. Bu da mantığın Saddam için fazla bir şey ifade etmediğini gösteriyor. CNN'e demeç Ote yandan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, CNN televizyonu- nun haber programında bir so- ruyu yanıtlarken, Ortadoğu ko- nusunda uluslararası bir konfe- ransa karşı olmadığını, ancak bunun Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin için ödul olmama- sı gerektiğini söyledi. CNN telev r izyonunun dünkü yayınında, İsrail Başbakanı İzak Şamir, Mısır Devlet Başkanı Hiisnii Mübarek ve Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın Ortado- ğu'da uluslararası konferans dü- zenlenmesi konusundaki görüş- leri yansıtıldı. Özal, konuya ilişkin soruyu yanıtlarken, "Genel olarak, uluslararası konferansı destekli- yoruz. Ancak bu Irak'ın Ku- veyt'ten çekilmesi koşuluna da- yandırılmamalıdır. Sayın Sad- dam Hüseyin'in bu şekilde ödiil- lendirilmemesi gerektiğini diişü- nüyorum" dedi. Özal, Irak'ın Kuveyt'i işgaline karşı olan ül- keler arasındaki koalisyonun bozulmayacağını da belirtti. CNN, üç liderin görüşlerini aldıktan sonra yaptığı yorumda, Özal, Mubarek ve Şamir'in de- ğerlendirmelerini gerçekçi ola- rak niteledi. CNN, "Bu liderler, barış için hâlâ ümit bulunduğu- nu söylerken, yine de bunu faz- la mümkün görmüyorlar" yoru- munda bulundu. GOZLEM UGUR MUMCU (Baftarafı I. Sayfada) Bu uygulama antlaşmasının "görev" ile ilgili IV. madde- si, üssün ancak "eğitim" amacıyla kullanılacağını öngörü- yor. Anlaşmaya göre üs: 1- ABD'nin onaylanmış NATO planlarını destekleyen 401. Taktik Av Grubu'ndan iki filo ve bununla ilgili destek eleman- larının rotasyon esasına göre eğitilmeleh, 2- ABD'nin NATO savunma planlarını destekleyen Avrupae- daki öteki hava birlıklennin eğitim dönemleh için üsse gel- meleri... koşulları ile kullanılabilir. Üsteki petrol, yakıt ve yağlar konusu da aynı anlaşma- nın XIV74. maddesiyle düzenlenmiştir. Amaç "eğitim" ise ve bu gelen ABD uçaklan da "ABD 1 nin NATO planlarını destekleyen" Avrupa'daki hava birlikle- rinden ise sorun yok. Ancak gelen uçakların "eğitim" amacıyla ve "rotasyon esaslarına" göre gelmediklerı de bellidir. Geliş amacı Körfez bunalımıdır. Savaş çıkarsa büyük olasılıkla da ABD, İncirlik Üssü'nü kullanmak isteyecektir. Tanker uçaklarının geliş nedeni de herhalde savaş ola- sılığına bağlıdır. Uslerle ilgili anlaşmalara göre bu uçakların nükleer başlık taşımamaları ve silah yüklü de olmamaları gerekir. Diyelim ki Amerikan uçaklan anlaşmalara aykırı olarak silah yüklü olarak geldiler. Kim buna "hayır" diyebilecek? Uygulama anlaşmasına ek 'Askeri terminal kontrol sahası içinde hava trafik hizmetleri" ile ilgili eke göre de Amerikan uçaklarının denetimi -kiralanan sivil uçaklan da kapsamak üzere- İncirlik Üssü'ndeki Amerikan personeli tarafından ya- pılacaktır. Örneğin F-111 uçaklan, 4 bin 700 kilometrelik alanda stra- tejik hava savaşında kullanılacak savaş uçaklarıdır. Steath uçakları da savunma amaçlı -taktik uçaklar- değil stratejik savaş uçaklarıdır. Tanker uçaklar da işte bu stratejik hava savaşında kulla- nılacak uçaklara havada yakıt aktarmak için şu sırada İn- cirlik Üssü'nde bekliyorlar. Tanker uçaklar ile stratejik hava savaşında kullanılacak uçakların İncirlik Üssü'nde bulunmaları, Savunma ve Eko- nomik İşbirliği Antlaşması ile uygulama anlaşmasına açık- ça aykırıdır. Kaldı ki incirlik Üssü'ndeki "eğitim"\r> amacı da bellidir. Bu amaç, olası bir Sovyet saldırısında NATO Antlaşması nın 5. maddedeki ışlerlığıni sağlamak üzere ABD hava bir- liklerine "üsse intikal ve uçuş personelinin eğitimi"ö\r. Bir Sovyet saldırısı olasılığı yoktur. Öyieyse bu işte NA- TO'nun sorumluluk alanı dışındaki bir bölgedeki sıcak sa- vaş için ABD hava uçaklarının üsse gelip beklemeleri bile aniaşmayla bağdaşmaz. NATO'nun sorumluluk alanı Güneydoğu sınırlarımızda bi- ter. Bu sınırlardan ötesi NATO'yu ilgilendirmez. Şöyle düşünülebilir: — Bumumuzun ötesinde sıcak savaş var. Böyle b<r or- tamda anlaşmalara bakılmaz. O zaman anlaşmaların ve anlaşmalar kadar devletlerin de güvenlikleri hiçe sayılacak demektir. Eğer NATO, sorumluluk alanı dışında da kullanılacaksa o zaman bu amaca göre yeni anlaşmalar imzalamak gere- kir. NATO'nun sorumluluk alanı dışında kullanılması için Amerikalılarca "Out of Area" teorisi geliştiriliyor. "Out of Area"teorisi, NATO'nun sorumluluk alanları dışında da kul- ianılmasını öngörüyor. Ancak bu bir "feon"dir. Bu teorinin uygulaması henüz herhangı bir anlaşmaya da yansımış de- ğildir. "incirlik" şu anda bir hava üssünün adıdır. Bir savaş çı- karsa "incirlik" bir askeri serüvenın de adı olabilir! BAŞKENT TEN AHMET TAN (Baştarafı 1. Sayfada) vesiniz kursağınızda kalır" de- miyoruz. Ama Cumhuriyet An- kara Bürosu olarak topladığımız bilgileri de kendilerine vermiyo- ruz. Bire beş katıp iyice heyeca- na kapılmasınlar, ülkelerinde "Aslan Türkler" diye bir hava yaratmasınlar diye. Yaşayan in- san. ölü aslandan her zaman da- ha iyidir. Körfez krizi nedeniyle Baş- kent'e akın eden çoğunluğu Amerikalı ve İngiliz 300 dola- yındaki yaoancı basın mensubu, hükümetten açıklama alama- dıkları için diğer gazeteler gibi Cumhurivet'in de Ankara Büro- su'nun kapısını sık sık çalı- yorlar. Dün öğleden sonra arkadaş- larımızın askeri kaynaklardan sağladıklan bilgiyi onlara aktar- sak, herhalde ana haber bülten- lerine canlı yayın olarak girebi- lirlerdi. Bilgiye bakın: "Cebeci Askeri Dikimevi'nde pazartesi günunden beri cephe için kaput bezinden içi naylon- la kaplı. ceset torbası imalatı sürdürülüyor. Dikimevi'nde ay- nca sedye bezi dikimi de hızla devam ediyor..." "Ceset torbası", Körfez krizi ile gündeme giren bir olgu. "Et- kin dış politika" tabut kurumu- nu ortadan kaldırmış durumda. Bush yönetiminin Körfez'de- ki Amerikalılar için 20 bin ce- set torbası yaptırdığı açık- lanmıştı. Özal yönetiminin kaç adet si- pariş ettiği şimdilik belli değil. Her ülke gözden çıkardığı asker sayısına göre torba imalatı yapı- yorsa, Türkiye'deki lüm terzile- rin dikiş makinaları ile askere alınması gerekiyor. Ama yine de fazla kötümser olmak gerekmez. Ceset torbalan belki de yerli gereksinmeler için değil, ihraç etmek amacı ile dikiliyordur. Böylece, ödemeler açığını bir koyup üç aiarak torbayla ka- patırız. Amerikalı, İngiliz konuk ga- zetecilerden gizlediğimiz ikinci bir haber daha var. Bu haber, özellikle ordu pazariarında ma- karna, mercimek, bulgur, pirinç satışlannda patlama olduğu. Konuk gazeteciler, subay ailek- rinin raf boşaltma eylemlerini. pekâlâ "seferberlik hazırlıgı" olarak değerlendirebilirlerdi. Bir başka "es geçtiğimiz" ha- ber de Hollanda'dan Türkiye'ye İncirlik'te kullanılmak üzere 150-200 askeri personel ile gön- derilecek yerden havaya "füzesavar" füzeleri idi. "Patriot" (yurtsever) füzeleri di- ye anılan bu füzelerin haberini de gizli tuttuk. Ama daha son- ra Amsterdam'dan resmi açıkla- ma yapılınca zor durumda kal- dık. Konuk meslektaşlara, bu "yurtsever" füzelerin hangi "yurdu" sevdikleri belirsiz oldu- ğu için bilgi vermek istemediği- mizi söylemekle yetindik... Konuk meslektaşlardan gizli tuttuğumuz, ama ertesi gün ga- zete bayisine 1200 TL ödenerek elde edüecek başka haberterimiz de var. Örneğin, Özal'ın, Saddam'a verilen sürenin dolduğu 15 Ocak Salı günü, "görevinin başında", Çankaya'da olmayacağı. Özal, o gün akşam saatlerinde Istan- bul'da Ayasofya'da Devlet Ope- ra ve Balesi Korosu'nu dinliyor olacak. Tabu kırma programı çerçeve- sinde gerçekleştirilecek olan Ayasofya'daki Yunus Emre Ora- toryosu programı, ABD tarafın- dan Saddam için okunacak fa- tihaja "amin" yerine geçer mi? Bu soruyu yanıt vermek zor. Bunun için Amerikalı ve İn- giliz gazetecilerden bu haberi de gizledik. Ama bu gizlilik tatbikatı bu- gün sona erecek. Amerikan Dı- şişleri Bakanı bu akşam, tngiHz- lerinki ise varın gelecek. Konuk gazeteciler de bilgileri onlardan alacaklar. Biz kimden alacağız? Onu 15 Ocak'tan sonra görecegiz...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear