22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 AĞUSTOS 1990 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN Meteoroloji Genel Müdûrlu ğünden alınan bılgıye göre yurtta yağış beklenmıyor Bütün bölgelenmız az buiutlu ve açık geçecek HAVA SICAKL1GI Onemh bır değışıktık oimayacak RÜZGÂR Kuzey ve doğu yon lerden hafıt ara sıra orta kuv vetteesecek Denızterde ruzgar Karadenız ve Marmara yıldız ve poyraz Ege'de yıldtz ve karayel Akdemzde günbatısı ve lodos tan 2-4, yer yer 5 kıvvetınde saatte 4-16, yer yer 21 denız mılı hıztaesecek Dene hafif çalkan- rn tılı olacak Van Gölü'nde hava az bulutkı ve açık ge- çecek Kuzey ve batı yûnterden hafif ara sıra orta kuv- vette esecek Gol küçük dalgalı olacak Görûş uzakJı- ğı 10 km dolayında bulunacak Adana Adapaarı Adıyaman Atyon Ankara Anökya Antalya Artvın Aydın Balıkes» Bleak Brngol Brtüs Bolu Bursa ÇanaMole Çonjm OenızJı A 35 23°Dıyarbakır A 32° 18° Edıme A 37° 23° Eraraan A 31" 10° Emırum A 28" 10° EskışetiT A 31° 17" Gaaanlep A 32° 25° Gıresun A 36c 20°GumustıaneA A 23° 18° Hattâr A 35° 21° Isparta A 34° 16° lsto*ul A 33°16°lzmr A 33°19°KafS 38° 21° Mamsa 34° 16° K Maraş 31° 16" Mersm 30° 11° Mufla 31° 13°Muş 3S°22°l*Jde 28°20»Onlu 27°1S°Rze V° 19° Samsun 33°12°Sırt 30°21°Smop H ZT 10° Telordafl A 33° 15° Kasömonu A 29° 11° Trataon A 31° 12° Kaysen A 30° 10° Tunce A 34° 16° Kıhtoek A 33° 19° Uşak A 33°2T>Konya A29°14°\faı A 29? 10° KuWı»a A 31° 13° Yozgat A 35° 21° Mabtya A 33° 19° ZonguKJak A 37° 22° A 35° 22° A 31" 25° A 34° 20° A 33° 18° A 29° 15° A 2B°20» A 211° 20° A 28° 19° A 39° 22° A 29° 21° A 29° 12° A 30=21° A 28° 20° A 34° 20° A 32° 17° A 28° M° A 29° 12° A 27° 18° ya(murtu A-açık B-buluDu S^uneşt K lortı S-selı Y ^ m u r t u BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Hayvandan ınsana tatarcık sıneğnıın ısıı- masıyla geçen kromk enfeksıyon hastalığı 2/ Bırbırını tutan renk ve yapıda olan Parola. 3/ Mıkroskop camı Avrupa'nın, Ladoga'dan sonra ıkıncı büyük gölu 4/ Bır seçımde adaylar- dan hıçbınrun, gerekJı oyu sağlayamaması nedenıyle seçımın so- nuçsuz kalması. 5/ Güç, emek, çaba Bızmutun sımgesı 6/ Çalgıç. Aracı 7/ Bır gazete va da dergırun günluk ya- yımından ayrı ve ucretsız verdığı par- ça. tçecek koymaya yarar cam kap 8/ Ses Sıcak bölgelerde yetışen çok sert bır ağaç. 9/ Fılm çekımı sırasında kul- lanılan ve uzennde fılmle ılgıb bazı bıl- gıler bulunan tahta Bır nota YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Elle örülerek yapılan yassı halat 2/ Yürürken dayanmak ıçın kullanılan kalın sopa Patates gıbı kırra bıtkılenn yumrulannda bulunan nı- şasta 3/^Kamaralarla alt guvertelen aydınlatmak ıçın bordalardan ve güvertelerden açılan yuvarlak pencere. Sodyumun sımgesı 4/ Bır yuzey ölçusu bınmı. Yunan mıtolojısınde savaş tannsı 5/ Mer- canada. Çekırdek 6/ Cıva sülfur büeşımk bır mıneral 7/ Ana dolu'da kurulmuş eskı bır uygarlık Satrançta bır taş 8/ Leton- ya'nm başkentı Bır ışte yetkılı olan 9/ XV yuzyıldan başlayarak ttalya'da uretılen kalay sırlı seramık 60 YIL ONCE Cumhuriyet îsmet Pş. COLUMBiA Plaklarına alınmı- u pı\asıva nknıiMır 18 AĞUSTOS 1930 C. H. ve S C Fırkaları mtıvacehesınde meb'usların ıftırak ve ütıhak dedıkoauıarı uzerıne Halk Fırkası Reısı lsraet Pş Fırkasının otorıte ve rabıtalarından emın olarak, kendı Fırkasını beğenmeyıp ayrılmak ısteyenlerm hareketlerınde serbest ve muhtar olduklannı bır defa daha teyıt ettı Başvekıl Pş hıç kımsenın polıtıka telâkkısıne karışmamak ve tenkıtlerı memnuaıyeile karşılamak gıbı yuksek ve çok ılerı bır tesamuh gostermekte devam edıyor Kendılerı Halk Fırkasında duygu \e fıkır bırhğırun saglam ve müttehıt bulunduğu, muhalefetın bu toplu unsuru takvıye edeceğı kanaatını taşımaktadırlar Buna nazaran bır kısım meb'usların yenı fırkaya geçerek mukabıl veçhe almalanle devlet sıyasetınde tebeddul olacağıru fıkır edınenler ya yanlış, ya acele duşunmuş oluyorlar lsmet Pş yapılmış ve yapılacak bıitun ıcraatın mukarrer bır akıde mahsulü olduğu kanaatındedır 835SATIR ŞııRLERı 30 YIL ONCE Cumhurivet Tatlı Sert 18 ACUSTOS 1960 ' Devrımlerın sen başlayıp, yururluğe koyduğu prensıpler yerleştıkçe zamanla yumuşaması genel bır kural sayılabıhr Tarıhte yumuşak başlayıp da yumuşak bıten devrımlere az rastlamr (ben hatırlamıyorum) Bu ıtıbarla, Batılıların centılmen ıhtılâl dedıklen 27 Mayıs hareketını pek az rastlanan ıstısnalardan bın dıye görmek yermde olacaktır Nadır Nadı 27 Mayısçıların ulkusu, yolunu şaşırmış, memleketı uçunıma doğru hızla surukleyen başıboş ve kontrolsuz bır ıdarevı yıkarak Ataturk prensıplennın ışığında msan haklarına saygı duyan demokratık bır sıstemı vurdumuza getırmektır Bu uğurda gırışılen teşebbusun bınncı safhası buyuk bır başarı ıle tamamlanmış, ke>fi ıdare yıkılmış, başlıca sorumluları da, hukuk prensıplerıne uygun olarak hesaplan görulmek uzere yakalanmışlardı Şımdı devrımın en nazık, en guç olan ıkıncı safhasını yaşı>oruz Bır yandan bır anayasa ve seçım kanunu projelerı hazırlanırken, bır yandan da mılletm hıç durmaması gereken ışlen goruluyor, devlet gemısı bellı bır rota uzennden yurutulüyor Rejım henuz kurulmuş olmamakla beraber, bu rotanın vaktıyle Ataturk elı ıle çızılen rotava uygun olmasından daha tabıî ne vardır7 Bundan hıç şuphe etmı>elım 27 Mavıscılar ılkın mılletı Ataturk'e kavuşturmuşlardır Yüruyeceğımız yol, onun bıraktığı yerden başlıyacaktır Devrımın su göturmez meşruluğunun en bınncı kaynağı budur O halde kımı yerlerden kulağımıza gelen "Nerede hurrıyet9 Nıçın hâlâ ağzımızı açamıyoruz'' Demokrası bu mu ıdı 9 Haru artık gazete kapatmıyacaklardı7 " gıbı şıkâyetlerı de bır an önce dındırmek yerınde olacaktır Saman altından su yüruten maksatlı propagandacıları bır yana bırakırsak, bır çok vatandaşlar henuz bır devrım rejımınde vaşadığımızı, bunun ıçın de normal hurrıyet şartlarından soz etmenın bıraz erken olduğunu unutmuş gıbıdırler Bır devrırn ıdaresını tenkıd etmek, ancak o devrımle beraber olanların hakkıdır Devnme karşı gelenler, dunku ıdarerun partızanlan ve şakşakcılan ıçmde bulunduğumuz ıntıkal devnnde susup oturmak durumunda olmalı değıller mıdır'? Bunlara söz hakkı tanımak, Yassıada'dakılerın hakkım yemek demektır Sahıplerı \e başyazarları tutuklu bulunan bır gazete, dışarıda kalmış eskı uşaklann elınde gunun kuvvetlenne yaslanarak ötuşune devam ederse, bunu devrım mantığına ve devrım amaçlanna yakıştırmak bıraz guç olur Böylelerıne ızın vermek sınmış partızanı cesaretlendırır, masum vatandaşın zıhnınde de sankı tutuklulara haksızlık edıhyormuş gıbı bırtakım şupheler doğmasma yol açar Sınık partızanların cesaretlenmesı ve masum vatandaşların zıhınlerının karışması ıse toplum duzenını bozar, devrım amaçlanna bır an önce varmamızı gecıktırır Bır gun bakarsımz, yazımın başında belırttığım tehlıkelerle burun buruna kalıvenrız Benden söylemesı NADIR NADt GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet 50. gün 18 AĞUSTOS 1989 Aydın E Tıpı Cezaevı'nde açlık grevı 50 gune gırerken eylemı surdurenlerın durumu gıderek ağırlaşıyor Halen Aydın Devlet Hastanesı'nde kontrol altında tutulan 70 tutuklu ve hukumlunün bırçoğunda "kısmı felç" görulduğu öğrenıldı -'V- Kahıre» DUNYADA BUGUN Amsteraam A 22° Amman A 34° Alına A 33° A 40° A 28° A 26° A 32° A 28° A 25° A 24° Y 28° A 28° A 33° A 43° \ 42° A 25° A 33° A 25° A 33° Y 20° A 25° A 34° Barcekma Basel Bdgrad Beriın Bonn Bruksel Budapeşte Lenıngıad Londra Madnd MDano Montreal MostaM Munıh Cezay» Oööe Duto Frankhırt Gıme Helankj KaNre Kopenlag Köm Oslo Pans Prag Rıya) Roma Sotya Şam İBI AVN Tunus s Venedık Vıyjna Y 24° ' A 25° A 3 3 ° , A 30»! A 33° Y 25° A 27° A 31° Y 21» A 28° Y 26° A 44° A 28° A 32° A 36° A 35° A 34° A 28° A 30° A 2 T itasfııngtonA 32° Zıınti A 26° TART1SMA Taşkışla'ya Ikinei Saldırı 1 Burayı otele çevirip berbat etmeye niyetlenenler, verüen yargı kararı sonucunda artık bu yerde hiçbir hakkın sahibi değildirler. Bu nedenle var olmayan bir hakkı devretmeleri de söz konusu olamaz. Sayın Prof. Erol Kulaksızoglu, "Taşkışia^ ya şimdı de borsa sakiınsı" başlıklı yazısın- da, bu tanhsel yapıyı ele geçınp "icabuu bakmak" uzere hazırlanmış yenı bır "tezgâbla" ılgılı değerlı bügıler venyor Bu tez- gâh yapının "borsa bınası" olarak kullanüma- sı ıçın kurulmuş. Ustelık asıl hedef guzehm ya- pıyı yok pahasına ele geçırmeye kalkıp da yargı karanyla hevesı kursağında kalmış yenı yet- me bır kumluşun zararlarını gıdermekmış Bu yoldan kendısme bır "tesellı akçesi" sağlana- cakmış Şöyle 20-25 mılyarcık bır şey Demek kı yıne dönüp dolaşıp halkın kesesınden çı- kacak bır servet bu beyzadelere aktarılacak lşın hukuksal yönune dokunmadan önce şunu belırteyım Devletın kesesınden mılyon- larca lıra odenek kapatarak dünyanın dört bır yanını gezıp gören devletlu efendıler, hangı metropolun Maçka-Elmadağ-Harbiye üçgenı gıbı bır bölgesmde borsa bınası görmuşlerdır'' Londra'da mı, Frankfnrfta mı<> Borsa, tıca- ret sarayı ve benzerı yapılann büyük dunya kentlerının nerelerınde bulunduğunu hıç me- rak etmemışler mıdır 9 Dahası, Taşkışla gıbı çevresıyle bırlıkte hem doğal hem de tanhsel bır anıt oluşturan değen, dört köşe çantalı pa- ra avcılannın ıstılasına terk etmek akıl mıdır, estetık mıdır, kentseverlık mıdır, gıderek yurt- severlık mıdır? Bu tur kararları verenler, aca- ba bır ağacın yeşılme, bır arutın çızgılenne, bır peyzajın renklerıne bakarken ıçlenrun tıtredı- ğını, yureklerının çarptığım, nefeslennın sık- laştığını hıssetmışler mıdır 9 Hıç sanmıyorum Yargı kararı ıle çevırmeye kalktığı büyuk do- lap açığa çıkınca, ona buna "vatan hajni" suç- laması yapmaya curet eden kendmı bılmez gı- bı, gözu paradan ve "kısbukazançtan" başka bır şey görmeyen, bütun değerler sıstemı her şeyı yıkma pahasına "koşeyi kıvnlmak"tan ıbaret olan kışılerın bu tur duygulardan na- sıpsız olduklannı kesın sayıyorum tnsan elıyle yaratılan ve dünyanın her yennde korunması ıçın buyuk bır özen göstenlen "yapay-çevTe" dıye bır şeyı ışıttıklennı bıle sanmıyorum Bır kent kultürünü yaratan ve yaşatan değerlerın o kente sokusturulmuş oteller. zıncırJen değıl. çok başka şeyler olduğunu da bılmedıklenru kesın olarak söyleyebıhrım Taşkışla'ya "ikincı sakJın" karşısmda bütün bunları bır kez daha yınelemenın saldınyı dü- zenleyenler yönunden "sivrisınek vmlüsı"ndan başka bır anlamı olamayacağı kuşkusuzdur Gerçekten bu tıpler ıçın kentmış, tanhmış, çev- re ımış hepsı boş gevezeUklerdır Para getır- medıkce bunlardan söz etmeye bıle degmez, para kaynağını tıkadıklan takdırde ıse bunlan savunanlar "vatan haıni"dırler (Bunlann söz- luğunde para ıle vatan eş anlamlı olduğu ıçın doğrusu bu nıtelemelen kendılerı açısından tu- tarh sayılır.) Bu durumda, doğru laftan anlamayan bu açıkgöz takımın haddıru bıldırecek tek araç olarak hukuk kalmaktadır Nrtekım "bırinci Taşkışla saldınsında" bu araçla puskurtulmuş- lerdır Şımdı Sayın Prof Kulaksızoğlu'nun ya- zısında açığa çıkanlan saldın ıçın de aynı araca basvurmaktan başka umar yoktur Sanırım Sayın Kulaksızoğlu da bunu önermektedır Yaptığı açıklamalara göre Taşkışla'yı otele çe- vırmek üzere Hazıne'den kapatan açıkgözler, yapıyı ve çevresındekı arazıyı kapsayan "haklannı" borsaya devrederek zararlannı kaışılayacaklaımış Bu devrı kıralayan Hazı- ne'nın de onayıaı alarak yapmaya nıyetlendık- \ îne Mîllî Marşunız Bugun yurdumuzda bir muzik yayını anarşisi vardır. Ciddi muzık eğıtımi veren kurumların dışmda toplumun müzik eğitımi kaset piyasasına, gazıno muziğine ve TRT'nin yayınlarına terk edılmıştir. Prozodı \e guç aralıklar gıbı nedenler one surulerek mıllı marşımız uzennde, yenıden başlatıian eleştırılerın asıl amacının Ataturk devrımlerı ve ozellıkle muzık devrımıne karşı gınşılmış hareketın bır halkası olduğu tuçbır zaman unutulmamalıdır Mıllı marşımızın ı>ı soylenememesını sadece marşın yapısına yuklemek haksızlık olur Mar şımızı ıyı soyleyebılmek, muzık eğıtımi alma- mızı gerektırır Çunku mıllı marşımız evren- sel muzık kurallarına göre yazılmış. Alaturk- un başlattığı muzık devrımının bır sımgesı ol muştur Asıl olan toplu olarak şarkı soylemek ahşkanlığınıızın, vanı muzık eğıtımımızın ge- hşmemış olmasıdır Yalnız mıllı marşımızı de ğıl, "Dag Başını Duman Almış", ondan daha kolavı "Onuncu ^ıl Marşı", daha sonraki "50. Yıl" ve Ataturk'un doğumunun 100 yılı ıçın vazılan marşları guzel sövleyebıhvor muyuz9 Bu marşlar da kusursuz yazılmışt r Bıraka- lım marşları Toplu olarak bır turkuyu eksık sız ve kusursuz sövleyebılıyor muyuz 1 Muzık öğretmenlığım boyunca mıllı mar- şımızı ve dığer butun marşları kusursuz öğ- retmekte, sabırlı olmak ve oğretmeyı sevmek ten başka bır guçlukle karşılaşmadım Köy Enstıtusu'nde, ko> çocukları ıle sade tek seslı olarak değıl, mıllı marşımızı her sabah dört seslı olarak soyledığımız ve butun kasaba hal kının o saatte ışlennı bırakıp okul bahçesı et rafına toplanarak bızlerı coşku ıle dmledık lerı gunlerı andıkça, nereden nereve geldığı mıze şaşmamak elden gelmıyor Bugun vurdumuzda bır muzık yayını anar şısı vardır Cıddı muzık eğuımı veren kurum lann dışında toplumun muzık eğıtımi kaset pı vasasına. gazıno muziğine ve TRT'nin va>ın lanna terk edılmışt\r TRT \se buvük Ataturk' un "Bır mılletin >enı degışiklığınde olçu, mu- tsiiklal Marşı Üzerine Guniın koşulları içerisinde uğraşılma'sı, halledilmesı gereken bir suru sorun bizi beklerken bu hususun gundeme getirilişi, biraz kuşkuyla bakılması gereken bir olgudur. tstıklal Marşı'mn gûftesımn ve hatta belkı de bestesının değıştırılebıleceğı goruşu benı bır haylı endışelendırdı 8 8 1990 tanhlı Sa>ın Prof. Dr. Ajhan Ulubelen'ın yazısı bem bı- raz ferahlatmıştı Daha sonra 10 8 1990'da Sa>ın Saım Akçıl olayı daha ayrıntıh ele ala- rak bu durumun mumkun olamayacağım, ge- rekçelenyle açıkladılar Bu hususta ertesı gun- ku gazetede ıkı >a?j daha çıktı Sayın Nedim V.Otyam da bu konuda benı rahatlatmışken, bu yazmın bır sonrasında yer alan "Sayın Prof. Dr. Avhan Ulubelen" başlıklı yazıyı bı- raz uzuntu ve kaygı ıle okudum Sayın Devnm Yasemm Ilduien'm yanıtı ne denıyle ben de bu husustakı kışısel fıknmı bıl- dırmek ıstedım Sayın Ildınen, tstıklal Marşı topluluk ta- rafından okunurken "Çıkan bn ses toplulu- ğuna hepimiz gulerdik" tumcemz doğrusu o güzel öztürkçe sozcuklen ıçeren ve akıcı yazı dılmıze pek yakışmadı Oysa ben 52 yaşında bır Turk vatandaşı olarak, mıllı yarışmalar öncesınde ve sonrasında söylenen tstıklal Mar- şı çalındığı zaman ağlamak ıstenm ve çogu za- man da ağlanm Hıç mıllı bır maça gıttınız mı Sayın Ildunen'' Bınlerce kışı marşımızı okur ve sızm üen surduğunuz şekılde "uyumsuz ve çığlıga benzer" sesler ortaya çıkabılır, ama kımse gulmez Futbol hobısı olan bır vatan- daş olarak boyle bır olaya rastlamadım, ama ağlayan çok kışı gördum Bu hıs mıllı duygu- ların, Ataturkçuluğun dıle getırılışının özle- mıyle hıssedüen tatlı bır hazın sımgesıdır Sayın Ildınen, hayat tecrubesı olan bır kı- şı olarak sıze bır hususta katüıyorum Her so- run açıkça tartışılmalı ve en ı>\ sonuca bu tar- tışma platformunda varılmalıdır. Ancak tar- tışma yapılırken kırıcı olmaktan kaçmak ve karşı fıkn savunana da saygı duymak, tartış- manın en önemlı kuralıdır Sız yazınızda bu kuralı bozuyorsunuz gıbı geldı bana örneğın, Savın Prof Dr Ulube- len'e kıtap tarzmızı onaylamıyorum "Karan- lıklara bır mum da benden dıvecek kadar ay- dın duşuncelenmın olduğunu sannuvorum" ve "Ben haJkım" derken bıraz ıddıalı olduğunu- zu sezınlıyomm Bınlerce oğrencı yetıştırmış ve bılımsel yeteneğını kanıtlayarak bır yere lerı anlaşılmaktadır Sayın profesörun naklettığı "turizm teşvik belgcsi saglanamazsa bu sözleşme huknmsuzdur" hukmıi karşısında böyle bır devre olanak bulunmadığım her hukukçu bı- lır Çunku bu hukûm uyannca, "kira" olarak adlandınlan hukuksal ılışkı kendflıgınden ge- çersız olur. Bunu ilen sunne yetkı&ı oncelikle Hazıne'nındır. Bunun dışında, ılgılı kışıleria de bu gecersızlıgı üen surme yetkılen olabi- lir. Burada onemlı olan nokta şudur. Geçcr- siz bır sozleşmeden dolayı taraflar khıne ber- ^angı bır hak dogmaz. Kıra sozleşmesı gecer- sız ıse taraflar ne kıracı ne de kıralayan olur- lar. Boyle olunca, her ıkı tarafın da sözleşme ılişkısıne dayanan berhangı bır "ıstemlen" de bulunamaz Bu arada ozellıkle, o sozleşmeden doğacak hak karşılığı bır gıdenm (tazmın) ıs- temı de olamaz Olıımsuz gıdenm (menfi za- rann tazmını) adıyla anılan ve yapılan gıder- lerın karşılanması gıbı dar kapsamlı bır gıde- nm de ancak geçersızlığe kendı kusuruyla ne- den olandan ıstenebüır Olayda Hazıne'nın böyle bır kusunı olmadığma ve ayrıca tunzm teşvik belgesırun sağlanamaması bozucu ko- şul olarak taraflarca açıkça öngörulmuş bu lunduğuna göre böyle bır gıdenm de kesınkes ıstenemez Böylece genye sadece (eğer ödenmışse) Ha- zıne'ye verılen pararun ıadesı ıstemı kalır. Bu da "tazminat" olarak değıl, "nedensiz zengınleşme" hukumlenne göre "iyi niyetlı zengınleşen"den ne ıstenebılecekse, ona göre hesaplanarak ıade edılır Bu kısa açıklamanın hukuksal durumu doğ- ru olarak yansıttığım kımsenın yadsıyacağını sanmıyorum Durum budur ve bunarçöreTaş- kışla'ya ıkıncı saldınyı duzenleyenlenn şapka- lannı önlerıne koyup ıyıce duşunmelen gere- kır Burayı otele çevınp berbat etmeye niyet- lenenler, venlen yargı kararı sonucunda artık bu yerde hiçbir hakkın sahıbı degildırler. Bu nedenle var olmayan bır hakkı devretmelen de söz konusu olamaz Hazıne'yı temsıl edenler, bu gerçeğı herhalde çok ıyı bılmektedırler Bu bakımdan hıç kımse bu doyumsuz açıkgözk- nn ceplennı doldurmalan ıçın bu tezgâha ça- nak tutmaya ve bınayı "kira hakkının devri" kıhfı altında borsaya teslım etmeye curet ede- mez. Böyle bır şey yapmaya kalkışıhrsa, bu- nun hesabımn mutlaka sorulacağından da kımsenın kuşkusu olmamalıdır Prof. AYDIN AYBAY sikide degişikligi alabilmesi, kavrayabılmesi- dir" vecızesı ıle toplumun gelışmesınde evren- sel muzık eğıtımının ne derece önemlı oldu- ğu düşüncesını bır turlu anlamak ıstemeyerek tam tersuu uygulamaya devam etmektedır He- le son günlerde açtığı yarışmalarla Atatürk- ün muzık devrımıne karşı yürutülen hareke- tın temsılcısı olduğunu ıspatlamış bulunmak tadır Evrensel kaıdelere uyrnası veya evren- sel alanda kullanılması, Sadettin Kaynak'ın dedığı gıbı, "Kıyametın sonuna kadar ımkân- sız olduğa bılınen bır ınılükr yamagı" ıle top- lumun ruhunu karartmak ve sadece belırh bır zumremn uyusmuş ruhlarını beslemeyı ve menfaaüennı korumayı yeğleyen bır duşun- cenın Ataturk ılkelen ıle bağdaşması olanak- sızdır Çağdaş toplum, çokseslı toplumdur Bu da çokseslı muzık eğıtımi üe gerçekleşebüır Ataturk'un ışaret ettığı de budur Sayın Kultur Bakammız da dahıl, mıllı mar- şımızı öğrenmekte guçluk çekenlere her zaman öğretmeve hazır olduğumu bıldırmek ıstenm Ama kendılerınde çağdaş olma, evrensel ol- ma kabılıvetı voksa, kusuru marşta aramasın lar MEHMET ALİ KAMACIOĞLU Emekli muzik ogretmeni gelmış bır ınsan, bır hekım olarak sakın ba- na gucenme ama bu yaşta kendınıze bıraz faz- la guvenıyorsunuz gıbı geldı bana Sayın Ulu- belen'e yönelttığınız sorulan sormaya da hıç hakkınız olmadığı goruşundeyım Ben kendı- lennı tanımam Ancak Sayın Ulubelen de üpkı sızın gıbı kendı görüşlennı yazısında yansıt- maya çalışmış Sızın bu kadar sınırlenmenıze yol açacak bır goruşu savunmuş olmadığını sanıyorum Sonuç olarak Istıklal Marşı'mn guftesı ya da bestesı değıştırılebılır Bu hususta kamu oyu yoklamasıdayapüabılır Bunlar bızım dı- şımızda kalabılen konulardır Ancak kışısel olarak kanım odur kı, gunun koşulları ıçen- sınde uğraşılması, halledilmesı gereken bır sü ru sorun bızı beklerken bu hususun gundeme getırüışı, bıraz kuşkuyla bakılması gereken bır olgudur Ancak tstıklal Marşı'mızın değıştırılmesı (hangı koşulda olursa olsun) gerçekleşırse bu konu benı kırar ve ben Ataturkçuluk zmcınn den bır halkanın daha kopanlmasının uzun tusunu çekerım Prof, DR. ALTAN tPLİKÇt tstanbul Unıversıtesı tstanbul Tıp Fakultesi H İ K KENANE8Kİ ^ ^ ^ , 4 * S ^ H Hâlâ sıcak, hâlâ guzel, hâlâ ^ B ıP^^B dostsun. IBk ^BB Senı unutmayacağız. Wk m \ ERKAN-ERTAN GÖRAL • B | KENANESKİ ^^\ ** f ^ H unutmayacağız. K ^ * ^ B FtKRET DENtZ, SABAHAT | B f rH DENtZ, ŞAKİR (lARMIKLI. İ H A \ * AHMET ATEŞ, EMEL H L l ÖZDEMİR POLÎTtKA VE OTESÎ MEHMED KEMAL Bir Ülkenin Önemi... Ne zaman dunyada bır savaş olasılığı belırse Türkıye'nın öne- mı de gundeme gelır Bınncı ve Ikıncı Dünya Savaşı'nda önem Boğazlardan gelıyordu Istanbul ve Çanakkale Bogazlan'nın ıpı bızdeydı, önem de bundandı Daha sonra NATO'nun Güney ka- nadını savunuyorduk, önemı vardı Yanı, genebızden değıl NA- TO'dan gelen bır önem NATO da, CENTO da elden gıttı, yenı bır önem aranıyor Yenı onemlerı ararken eskı önemlerı de unutmuyoruz, nasıl kandırıldığımızın orneklerını anımsıyoruz Ahmet Mete (Kızıltoprak / Istanbul) adlı okurumuzun bu ko- nudakı mektubu ılgınç, şoyle dıyor "Bılmem anımsayacak mısınız? Kore'ye asker gönderıp ora- da 800 kadar askerımızı şehıt bıraktıktan sonra Demokrat Partı başta Celal Bayar olmak uzere Bursa'da bır mıtıng yapmıştı Bü- yuk bır kalabalık önunde konuşan Celal Bayar, yöneltılen eleş- tırılerı yanıtlarken, 'Kore ye asker gondermemızı eleştınyorlar' demış 'Azız vatandaşlarım bunu sıze açıklayamam, çünkü bır devlet sırrıdır' Böyle söyleyerek mıtıngde bulunanlan uyutmuştu Bunu bır yanrt olarak kabullenen mıtıngdekılerden bır bölüğü hep bır ağız- dan, Kahrolsun komunıstler' dıye bağrışarak ağzını burnunu kıracakları komünıst aramaya koyulmuşlardı Elbette Kore'ye as- ker gondermenızın bır tek nedenı vardı, Amerıka ıstıyordu, bız de gönderıyorduk Geldık bugünlere Aradan 40 yıl geçtı NA- TO bızım canımız dıyenler, gördüler " Bugun gene ülkenin onemınden söz edılıyor Körfez Savaşı bıze önern kazandırıyor Körfez Savaşı ıle bızım ne ılışıgımız var^ Irak'la Kuveyt çatışıyor Önemımız yok, ama zaranmız var, hem de ıkı buçuk mılyar dolardan fazla Bır ülkenin zararından önem çıkar mı' Çıkarıyorlar ışte1 Bunca yıl basbakanlık, muhalefet lıderlığı yapmış olan Sayın Demırel'e Turkıye nın önemı soruluyor, onun verdığı yanıt da şudur "Türkıye'nın önemı dıyorlar, Türkıye başkalarından farklı ne yapmış kı' Türkıye'nın önemı ıle Mısır'ın onemı arasında ne fark var'" Körfez dekı petrol kuyuları ıster El Sabah aılesının olsun, is- ter Saddam'ın olsun bızı ne ırgalar Petrol gene yabancı eller- de değıl mıdır' Bır çol emırı yıllar var bır doğal zengınlığı har vurup harman savuruyor, arttırdıklarını yabancı bankalara ıstıf edıyordu Korkumuz, bır yanhşlık yapar da savaşa bulaşmaktan geçı- yor Bu yanhşlık da her an yapılabılır Meclıs denetımının bulun- madığı, hükümet sorumluluğunun başka ellerde olduğu bır ül- kede her zaman tehlıke vardır Bır başka ölçu daha çıktı ortaya Irak'la Kuveyt arasındakı petrol kavgası, geldı zengınlıkle yoksulluk arasındakı çelışkıye dayandı Bır yerde zengınlık, yoksulluk savaşı başladı mı, kor- ku gelır zengınlerın gırtlağına yapışır Zengın ülkelerı yöneten- ler böyle bır kavganın kızışmasından çekınırler Arap âlemınde zengınlık-yoksulluk tartışması ne zamandan ben vardı, şımdı ye- nıden tazelendı, Körfez savaşının dayanağı oldu Saddam da bundan yararlanıyor, Arap âlemının gözünde bır kahramanlık sımgesı oluyor Bu zengınlık savaşımında bızım durumumuz nedır dıye sora- cak olursak, bunu bır sorumludan dınlememız gerekıyor Ba- kın bu konuda Sayın Özal ın görüşü şoyledır "Irak Devlet Başkanı nın kendısı konuşmayıp başkalanna yap- tırdığı konuşmalar var Bunlar bence Islam âlemı ıçın çok tehlı- kelı sozlerdır Zengınlık -fakırlık meselesınden ıstıfade etmeye çalıştığını goruyoruz Daıma dunyada komunızm ıle kapıtalızm arasında bır mucadele olmuş Aynı mücadele buraya getırılmış. Bu konunun da zengın olan ülkeler tarafından ayrıca düşunül- mesı gerekır ' , Bu petrol savaşının gelıp zengınlıkle yoksulluk çelışkısıne da- yandıgı goruluyor, sorunun bır de bu yönden onemı var Onemler bırbırıyle durmadan çelışıyor Zengınlerın çok düşünmesı gere- kıyor Zengınler düşunmelı ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL u Özel Bir Bankada ÇalıştuıT SORU: Ozel emekiı sandığı olan, ozel bir bankada çalışum. 9 yıl 10 ay olan hızmetlerimi SSK sıgortalısı olarak bir- leştırdım. 1989 yıhnda fıilı sigortalı, daha sonra istege baglı ola- rak, 180 gun prım odedım. Boylece, banka emekli san- dığında 9 yıl 10 ay karşılığı, 3.540 gun ve SSK'lı olarak ta 180 gun olmak uzere, toplam 3.720 gun prim odemiş bulunuyorum. 1) 50 yaşını doldurrauş bir kadın sigortalı olarak 3.600 ış gunu de pnm odemiş durumdayım. Emekli olmak icin başvuruda bulunabılır raıyım? Emeklılık hakkım kazanırsam, ozel bankanın sandı- ğından mı, yoksa 180 gun pnm odedıgım SSK'dan mı ayhk bağlanması gerekıyor? 2) Endışem, 1973-1989 vıllan arasında hiçbir sosyml sandığa tabı olmadığım ıçın, 16 yıllık boşlak benım baş- vurumu geçersız kılar mı? S.K. YANIT: 1) Sosyal Sıgortalar Yasası'nda, yaşlılık ayhğı bağlanabıl- mesı ıçın öngörulen koşullardan bın de, sıgortalının "Kadın ıse 50 erkek ıse 55 yaşını doldurmuş olması, 15 yıldan ben sigortalı bu- lunması ve en az 3600 gun, "Malulluk, Yaşlılık ve Ölum Sıgortalan" pnmı odemiş bulunmasıdır Hızmet bırleştırılmesıne ılışkın 2829 sayıb yasa, "a) TC Emekli Sandığı'na, b) Sosval Sıortalar Kurumu'na, c) Esnaf ve Sanatkârlar ve Dığer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sı- gortalar Kurumu'na, d) 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Kurumu'nun gecıcı 20'ncı mad- desıne göre kurulmuş emekli sandıklarına, Tabı çeşıtb hızmetler surelerı bulunanlann, malulluk, yaşlılık ve ölumlerı halınde kendılerıne ve hak sahıplerıne sağlanacak hak- ları kapsar" Yaşlılık ya da emekli ayhkları son yedı yıllık fiıh hızmet süresi ıçmde, fîılı hızmet suresı fazla olan kurumca bağlanır Sosyal Sıgortalar Yasası'nın geçıcı 20 maddesı ıle kurulan flzel emekli sandıkları, 2829 sayılı vasası kapsammda olup bu sandık- lar. personehne "ış kazalanyla meslek hastalıkları, analık, malul- luk, yaşlılık ve ölum, eşlerının analık, eş ve çocuklarının hastalık hallennde, en az" Sosval Sıgortalaı Yasası'nca behrtıkn yardım-, ları sağlamakla yukumludur Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca, 15 yıllık sıgortalılık süresi ıçın- de en az 3 600 gun malulluk, yaşlılık ve ölum sıgortalan pnmı öde- mış bır SSK kadın sıgortalıya yaşlılık ayhğı bağlamaktadır Aynı koşullarda aynı yukumluluk ozel emekli sandıkları ıçın de ge- çerlıdır Kısaca, 50 yaşını doldurmuş ve 15 yıllık sıgortalılık suresınde, en az 3 600 gun pnm odemiş bır kadın sıgortalıya, geçıcı 20 mad- deye gore, yasal bıçımde kurulmuş bır özel emekli sandığınca yaş- lılık ayhğı bağlanmasmda yasal engel yoktur 2) 16 yıllık pnm odenmemış sure, başvuruyu geçersız kılmaz ISTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN ISTANBUL ÇÖP (KATIATIK) PROJESİÖN YETERLİL1K ÇAĞ- RISl BAŞ\ URL SLRESl UZATILM1ŞTIR Istanbul vop (katı atık) projesı ön veterlılık cagnsı basvuru süresi 6 EY- LUl 1990 tanhıne kadar uzatılmış bulunduğundan Ha7irlanmış başv uru dosyası 6 EYLUL 1990 gunu verel saatle 1100'e kadar Isıanbul Buvuk Şehır Beledıye Başkanlığı Encumen Mudurlüğu- neıletılmışolacaktır Postadakıgecıkmelerdıkkatealınmayacaktır Ilan olunur
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear